Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
Uluslararası kargaşa devletlerin sadece üretim-lerini değil, ihracaat geliri ve bütçelerini de ciddi anlamda etkiledi. Bazı ülkeler gelecek 5-10 yıl için planlamalarını ciddi anlamda ertelemek zorunda kaldılar. Mevcut belirsizlik ile birlikte ne halka verdikleri vaatleri ne de güvenlik kaygısından başka düşünecek moralleri kaldı.
Önümüzdeki yıl Almanya beklediğinden çok daha ağır bir ekonomik daralma ile karşılaşacak. Bütün dünyaya üretim ihraç eden bir ülkenin global krizler döneminde beklenenden daha ağır bir ekonomik daralma ile karşılaşağı kesindir. İthalatçı ülkelerin satın alma gücü dü‚eceğin den, hasarlı bir konuma gelen ekonomik çarkı döndürmekte şimdiden zorlanmaya başladılar. Alman menşeli ihracaat ürünlerinin otomobil, elektronik, kimya ve benzeri ürünler olduğu pahalı tüketim olduğu düşünüldüğünde, geleceği tahmin eden düşünce kuruluşlarının raporları endişeleri açıkça ortaya koyuyorlar.
Ülkenin önde gelen dört ekonomik düşünce kuruluşunun ortak hazırladığı rapora göre, bu yıl için GSYH büyüme tahmini %2,7’den %1,4’e çekildi. Ukrayna krizi devam ettiği sürece tahmin öngörülerinin sıkça deği‚eceği de korkutucu bir tahmin. Düşünce kuruluşları gelecek yıl için daha da ileri giderek, ülke ekonomisinin gelecek yıla ilişkin büyüme tahminini ise %3,1’den eksi %0,4’e düşürdü. Bunun nedeni olarak ta Avrupa doğal gaz piyasalarındaki kriz ve Rus saldırılarının ne zaman duracağı konusunda tahminlerin edilememesinin Alman ekonomisi üzerinde ciddi etkileri olduğu belirtilerek, gayri safi yurt içi hasıla büyüme tahmini yarıya indirilerek gelecek yıl için ekonomide daralma öngörüldü.
Almanya Ekonomi Araştırma Enstitüsü’nün (Ifo) de içinde yer aldığı dört düşünce kuruluşu ülke ekonomisine ilişkin ilkbaharda paylaştığı tahminlerine 2022-2023’ü kapsayan büyüme tahminlerini 2024’ü de alarak aşağı yönlü güncelledi. Ortak hazırla nan “Enerji krizi: enflasyon, resesyon, refah kaybı" adlı rapora göre, bu yıl için GSYH büyüme tahmini %2,7’den %1,4’e çekilerek ciddi anlamda revize edildi. Alman ekonomisinin gelecek yıl için büyüme tahminini %3,1’den eksi %0,4’ye düşürdü. 2024’de ise Alman ekonomisinin %1,9 büyüyeceği tahminleri ise gelecek iki yılın Almanya için kolay olmayacağı konusundaki tahminleri ortaya çıkardı.
Almanya ekonomisinde istihdam edilen kişi sayısının gelecek yıl 45 milyon 557 binden 45 milyon 567 bine çıkacağını öngören ülkedeki saygın düşünce kuruluşları, işsizliğin 2023’te yüzde 5,3’ten 5,5'e çıkacağı tahmininde bulundu. Tabiki verilerin negatif yönde olması enflasyo nun bu yıl %8,4'e çıkacağını, gelecek yıl ise %8,8’e yükseleceği tahminlerini ortaya koydu. Olumsuz sürpriz olmaz ise eflas yonun 2024’te %2,2’ye gerileyeceği öngörülüyor.
Alman ekonomisinde büyüme tahminlerinin aşağı yönlü revize edilmesinin temel nedeninin enerji krizi olduğu belirtilen raporlarda, “Bu revizyon temel olarak enerji krizinin boyutunu yansıtıyor. Örneğin, 2022 ve 2023'teki toplam ekonomik üretim ilkbaharda beklenenden 160 milyar avro daha düşük olacak. Gaz piyasalarındaki kriz, Alman ekonomisini ciddi şekilde etkiliyor. Yükselen gaz fiyatları, enerji maliyetlerini önemli ölçüde artırarak, satın alma gücünde büyük düşüşe yol açmaktadır” yorumu yapıldı.
Gelecek yıl için tahmini ekonimi senaryolarına göre Alman GSYH'sinin 2023'te %7,9 ve 2024'te %4,2'ye kadar daralacağını öngördü. 2023’teki yüzde 7,9 daralma beklentisinin, 2008 finansal krizinden ve 2020’deki Kovid-19 salgınında olduğundan çok daha fazla olması dikkati çekti.
Alman ekonomisine ilişkin Münih merkezli Ekonomi Araştırma Enstitüsü (Ifo), Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü (IfW), Halle Ekonomik Araştırma Enstitüsü (IWH) ve Essen Ekonomik Araş-tırmalar Enstitüsü'nce (RWI) ortaklaşa hazırlanan rapor yılda iki kez yayınlanıyor. Söz konusu rapor, Alman hükümetinin ekonomik tahmini için temel teşkil ediyor ve bu da kamu bütçelerinin hazırlanması için temel oluşturuyor. Belliki 2023‘de Almanya ekonomisi ciddi anlamda daralacak.
Die Stadt Würzburg bezuschusst die Anschaffung mobiler Rollstuhlrampen
für Geschäftsinhaber:innen
Für Menschen, die einen Rollstuhl nutzen, stellt oftmals bereits eine
kleine Stufe ein K.O.-Kriterium dar – sie können einen Laden nicht
betreten. „Schon eine Stufe von wenigen Zentimetern ist für einen
Elektrorollstuhl nicht überwindbar. Abhilfe kann in solchen Fällen eine
mobile Rampe schaffen. Eine Stufenhöhe von bis zu 13 cm kann damit gut
überbrückt werden“ berichtet Julian Wendel, Kommunaler
Behindertenbeauftragter und Mitglied beim Verein WüSL e.V.
Der Verein WüSL hat im letzten Jahr mit seinen Legorampen intensiv auf
das Thema aufmerksam gemacht. Die Legorampen helfen mit, die
Barrierefreiheit in den Würzburger Geschäften zu verbessern. Doch
DIN-konform, also so sicher wie sie sein sollten, sind diese Legorampen
nicht.
Hier möchte die Stadt mit tatkräftiger Unterstützung von WüSL e.V. nun
Abhilfe schaffen. Aus Mitteln zur Umsetzung des Kommunalen Aktionsplans
Inklusion fördert das Inklusionsbüro der Stadt Würzburg die Anschaffung
von mobilen Kurzrampen mit 70 Prozent - zunächst bis Ende dieses Jahres.
Interessierte Inhaber:innen von Geschäften, Restaurants, Apotheken etc.
können sich bei den beiden Inklusionsbeauftragten der Stadt Würzburg
Anke Geiter und Dr. Sandra Michel melden, wenn sie eine Rampe für ihr
Geschäft anschaffen und von den städtischen Fördergeldern profitieren
möchten (Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!).
„Eine qualitativ gute, faltbare Rampe bekommt man schon für unter 500
Euro. Wir freuen uns, dass wir mit städtischen Mitteln
Ladeninhaber:innen dabei unterstützen können, zu einem wirklich
erschwinglichen Preis mehr Barrierefreiheit herzustellen“, sagt Sandra
Michel.
Das erste Testmodell konnte vor kurzem beim Beautyspace Stövesandt in
der Kaiserstraße ausprobiert werden und soll dort nun bald in Betrieb
genommen werden.
„Wir warten gespannt, wie viele Förderanfragen bei uns eintreffen
werden, und freuen uns darauf wieder einen Schritt in Richtung einer
inklusiven Würzburger Innenstadt gehen zu können“ so Anke Geiter,
Inklusionsbeauftragte bei der Stadt Würzburg.
Bis 15. Januar 2023 mit der eigenen Projektidee bewerben
Im Landkreis Würzburg als staatlicher Öko-Modellregion konnten in diesem Jahr sieben Kleinprojekte mit bis zu 10.000 Euro gefördert werden. Möglich war dies durch ein Förderprogramm des Bayerischen Staatsministeriums für Ernährung, Landwirtschaft und Forsten, das in diesem Jahr erstmalig aufgelegt wurde. Pünktlich mit dem erfolgreichen Abschluss der Öko-Kleinprojekte der ersten Runde startet nun die neue Bewerbungsphase für 2023.
Öko-Kleinprojekte 2022: Ausbau von Bio-Wertschöpfungsketten und Bildungsarbeit für den Ökolandbau
Alle Öko-Kleinprojekte tragen zur Stärkung der Bio-Land- und Ernährungswirtschaft, der besseren Versorgung mit Bio-Lebensmitteln oder der Bildungsarbeit für den Ökolandbau in der Region bei. So konnten beispielsweise mit einem „Zerwirkraum“ neue Verarbeitungsmöglichkeiten für die Direktvermarktung von Bio-Rindfleisch auf der Klosterbergalm in Wüstenzell geschaffen oder mit dem Kauf einer Ölpresse der Traum vom eigenen Bio-Speiseöl auf dem Betrieb der Familie Stamm in Gramschatz verwirklicht werden.
Neben Projekten, die Lücken in Bio-Wertschöpfungsketten schließen, konnten auch einige Projekte mit dem Schwerpunkt Bildungsarbeit gefördert werden, so Janina Herrmann, Projektmanagerin der Öko-Modellregion. In Gaukönigshofen können somit die Kinder von Kita, Krippe und Hort nicht nur täglich frische Bio-Mahlzeiten genießen, sondern dank des pädagogischen Konzepts auch nachhaltige Kreisläufe kennlernen. Diese Bildungsarbeit wird seit kurzem mit einem eigenen Kräuterbeet inklusive Kompost sowie einem Informationsfilm über die Bio-Frischeküche unterstützt. Für die anfallenden Kosten zur Erstellung des Videos und die Anlage des Beetes konnte die Gemeinde und der Trägerverein der Kita den Fördertopf für Öko-Kleinprojekte nutzen. Am Pabst-Hof in Giebelstadt wurden Materialien für neue Lernstationen gefördert, die speziell den Theorieunterricht von zukünftigen Kinderpflegern in den Fächern Ökologie und Gesundheit ergänzen. Weiterbildung und Bildungsarbeit gab es auch in Oberaltertheim. Hier führte der Verein Vielfaltwald e.V. gleich zwei Workshops auf seiner Projektfläche durch. Bei den Workshops wurden Erfahrungen und Wissen über Anlage, Nutzung und vorhandene Bestäuber in extensiven Dauerkulturen geteilt.
Wie wird aus Getreidekörnern Müsli oder Brot? Wie lassen sich leckere Süßigkeiten ohne Zuckerzusatz herstellen? Eindrücke aus dem Praxisunterricht der Berufsfachschülerinnen für Kinderpflege auf dem Pabst-Hof. Mit dem Budget für Öko-Kleinprojekte konnte die Anschaffung der benötigten Materialien für den Praxisunterricht gefördert werden. Foto: Philipp-Melanchton-Schule
Bewerbung ab sofort bis 15. Januar 2023 möglich
Bis zum 15. Januar 2023 können sich Kommunen, Unternehmen, Vereine, natürliche und juristische Personen, im Gebiet der Öko-Modellregion (Landkreis Würzburg) mit ihren Projektideen bewerben. Die Einreichung der Bewerbung erfolgt direkt beim Projektmanagement der Öko-Modellregion am Landratsamt Würzburg. Nach Ende der Bewerbungsfrist wird im Februar 2023 durch ein sechsköpfiges Entscheidungsgremium die Auswahl der Projektideen getroffen, die eine Förderung erhalten sollen.
Nach erfolgreicher Auswahl kann die Umsetzung der Projektidee starten. Die Durchführung des Kleinprojekts muss bis 1. Oktober 2023 abgeschlossen sein. Gemeinsam mit Janina Herrmann als Projektmanagerin für die Öko-Modellregion Landkreis Würzburg freut sich Landrat Thomas Eberth wieder auf viele kreative Ideen und Anträge.
Alle Informationen zur Bewerbung sowie zum Förderprogramm „Verfügungsrahmen Ökoprojekte“ sind auf der Homepage des Landkreises Würzburg in der Rubrik Wirtschaft und Regionalmanagement zu finden: https://www.landkreis-wuerzburg.de/Wirtschaft-Regionalmanagement/Öko-Modellregion/. Fragen beantwortet die Öko-Modellregion-Managerin des Landkreises Würzburg, Janina Herrmann, Tel. 0931 8003-5108, Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!.
BERLİN (AA) - İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström, Başbakan Ulf Kristersson'un Ankara'ya yaptığı ziyaretin, ülkesinin NATO üyeliği konusunda diyalog için çok geniş bir alanın bulunduğunu gösterdiğini söyledi.
Billström, Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ile Berlin'de yaptığı görüşmenin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, İsveç'in NATO'ya hızlı ve sorunsuz bir şekilde girmek için özenle çalıştığını belirtti.
Ancak bunun için hukuki ve organizasyonla ilgili gerekliliklerin yerine getirilmesi gerektiğini aktaran Billström, görüşmelerin olumlu bir şekilde devam ettiğini kaydetti.
İsveç Dışişleri Bakanı Billström, ülkesinin NATO üyeliğine hazırlandığını vurgulayarak, NATO'ya üye 30 ülke onay verdiğinde İsveç'in de NATO'ya üye olmaya hazır olacağını dile getirdi.
"Başbakan Kristersson'un Ankara ziyareti, diyalog için çok geniş bir alanın bulunduğunu gösterdiğini düşünüyorum. Bunun (diyalogun) en üst seviyede gerçekleşmesi gerekiyor. Başbakanımız, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile bir araya geldi. İkinci seviye benimle ilgili. Görüşmeleri sürdürmek için ben de sonbaharda Ankara'ya gideceğim" diyen Billström, 3'lü mutabakatı imzalayan İsveç, Finlandiya ve Türkiye'nin ilgili kurumlarında görüşmelerin de devam etmesi gerektiğini ifade etti.
Billström, İsveç'in, Baltık Denizi'nde Kuzey Akım doğal gaz boru hatlarında meydana gelen patlamaya ilişkin bulguları paylaşmadığına ilişkin soruya da "Şu anda bu patlamalardan kimin sorumlu olduğunu bilmiyoruz. Hiçbir senaryoyu dışlamıyoruz ve kimin sorumlu olduğu konusunda spekülasyon yapmıyoruz. Şu anda, savcı ve istihbarat servisleri olayın bir sabotaj vakası olduğu şüphesini güçlendirdi. Almanya, Danimarka ve İsveç yakın bir işbirliği yapıyor. Nasıl birlikte çalışılacağıyla ilgili kurumların karar vermesi gerektiğini düşünüyorum." yanıtını verdi.
Almanya Dışişleri Bakanı Baerbock ise NATO'da 30 ülkeden 28'inin İsveç ve Finlandiya'nın ittifaka üye olmasını onayladığını belirterek, ilk onaylayan ülkelerden biri olan Almanya'nın diğer ülkeleri buna onay vermesi konusunda cesaretlendirdiğini aktardı.
Baerbock, bu onayın sadece Finlandiya ve İsveç için değil, Avrupa'da herkesin güvenliği için önemli olduğunu vurguladı.
Kılıç, Türkiye'nin Frankfurt Başkonsolosu Erdem Tunçer ile Frankfurt Türk Kültür Merkezi'nde Türk sivil toplum kuruluşlarının ve derneklerin temsilcileriyle bir araya geldi.
Buluşma öncesi gazetecilere açıklamalarda bulunan Kılıç, AB üyesi ülkelerin vize başvurularındaki yığılmalar nedeniyle müracaat sahiplerine çok geç vize vermesini eleştirdi.
Kılıç, "Onlar kendilerince birtakım sebepler ortaya koyuyorlar. Kovid-19 dönemi birtakım işten çıkarmalar yaşanmış, bunu biz de biliyoruz ancak 750-800 bin civarında sadece Almanya ile ilgili bir başvuru var bekleyen. Bunları eritmeye çalışıyorlar. Yetişemediklerini, birtakım eksiklerinin olduğunu kendileri de itiraf ediyor ama bunu söylemek yetmez, bunu çözmek lazım." dedi.
Türkiye'den iş, eğitim, sanat ve tıp alanında Almanya'ya gelip gitmek isteyenler bulunduğunu belirten Kılıç, şunları söyledi:
"Tüm bu ziyaretlerde Kovid döneminin de tetiklediği bir sıkıntıyla karşı karşıyayız. Sayıyla ilgili bir sıkıntı var ve bunu aşmak için de bir iradenin olması gerektiğini düşünüyoruz. Bu iradeyi ortaya koyması gereken de Almanya açısından düşünürsek federal hükümet ve dışişleri bakanlığı. 'Bu kişileri işten çıkardık şimdi bu başvuruları yapamıyoruz, geç kalıyoruz' bir açıklamadır ama kabul edilebilir bir açıklama değil. Baktığınız zaman bunu havaalanlarında da yaşadılar. Adapte olamadıkları hızlı değişimlerden dolayı birçok uçak seferini iptal etmek durumunda kaldılar. Avrupa'nın en büyük havalimanlarından biri olan Frankfurt Havalimanı resmen felç oldu. İstanbul Havalimanı Avrupa'nın hatta bölgenin en yoğun havalimanı ama biz Kovid kısıtlamalarının kalktığı dönemde burada yaşanan sıkıntıları yaşamadık."
Kılıç, Alman muhataplarıyla yaptıkları görüşmelerinde sık sık Türkiye'nin maruz kaldığı terör tehdidine değindiklerini hatırlatarak, "Bazı örgütler konusunda daha sertleşmeye başladıklarını görüyoruz. Ama bir örgüt var ki hala bu kadar derin yapı içerisinde Almanya toplumunun ve sisteminin huzurunu bozabileceğini fark edebilmiş değiller. Uyarıyoruz, anlatıyoruz. FETÖ'nün devletin içerisindeki yapılara nasıl sızdığını, nasıl bir bukalemun yapısı içerisinde farklı noktalara gidebildiğini sürekli anlatıyoruz ve anlatacağız." değerlendirmesinde bulundu.
BEYRUT (AA) - Türkiye Cumhuriyeti'nin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, ebediyete intikalinin 84. yılında Lübnan'da anıldı.
Türkiye'nin Beyrut Büyükelçiliğinde 10 Kasım Atatürk'ü Anma Günü vesilesiyle düzenlenen törene, Büyükelçi Ali Barış Ulusoy, başkentte görevli Türk kurumlarının temsilcileri, görevliler ve diğer davetliler katıldı.
Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan törende konuşan Büyükelçi Ulusoy, Atatürk'ün ebediyete intikal ederken arkasında çökmüş bir imparatorluğun küllerinden üstün özverilerle var edilmiş bir ülke ve gücüne, azmine, istikbaline ve kabiliyetine inanan bir millet bıraktığını söyledi.
Atatürk'ün, döneminin çok ötesindeki devlet anlayışıyla sadece Türk milletine değil, tüm dünyaya örnek bir lider olduğunu vurgulayan Ulusoy, "(Atatürk) Yaratıcı ve yenileyici misyonuyla milletimizin haklı gururunu tazelemiş, onun gür sesini dünyaya duyurmuştur." dedi.
Türkiye’nin diğer milletlere rehber olan varoluş mücadelesi sayesinde kurulan Cumhuriyetin muasır medeniyet çizgisini aşmayı hedeflediğini kaydeden Ulusoy, "Türkiye, dünya milletleri arasında elde ettiği saygıdeğer konumunu, Atatürk’ün eşsiz dehasıyla başlattığı çağdaşlaşma yönündeki dönüşüm sürecine borçludur. Bu dönüşüm sürecinde, gelenekler ve çağdaş değerler arasında uyum kuran dinamikler, zamanın akışıyla buluşmuştur. Türkiye’nin izlediği çağdaşlaşma modelinin etki alanının giderek genişlemesi, hepimize gurur vermektedir." diye konuştu.
"Tüm bölünmüşlükleri geride bırakma kararlılığımızı, birlik ve beraberlik içinde olma azim ve irademizi teyit ediyoruz." ifadelerini kullanan Büyükelçi Ulusoy, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ülkemizin birlik ve beraberliğinin sağlanmasında, yurt dışında Devletimizi temsilen görevlendirilen bizlere ve yurt dışında yaşayan vatandaşlarımıza da elbette önemli görevler düşmektedir. Atatürk’ün temellerini attığı Türkiye’nin çağdaş, aydın, çalışkan, birlik ve beraberlik içindeki yüzünün bulunduğumuz her yerde yansıtılması ve yaşatılması, sorumluluklarımızın parçasıdır."
Bis 15. Januar 2023 mit der eigenen Projektidee bewerben
Im Landkreis Würzburg als staatlicher Öko-Modellregion konnten in diesem Jahr sieben Kleinprojekte mit bis zu 10.000 Euro gefördert werden. Möglich war dies durch ein Förderprogramm des Bayerischen Staatsministeriums für Ernährung, Landwirtschaft und Forsten, das in diesem Jahr erstmalig aufgelegt wurde. Pünktlich mit dem erfolgreichen Abschluss der Öko-Kleinprojekte der ersten Runde startet nun die neue Bewerbungsphase für 2023.
Öko-Kleinprojekte 2022: Ausbau von Bio-Wertschöpfungsketten und Bildungsarbeit für den Ökolandbau
Alle Öko-Kleinprojekte tragen zur Stärkung der Bio-Land- und Ernährungswirtschaft, der besseren Versorgung mit Bio-Lebensmitteln oder der Bildungsarbeit für den Ökolandbau in der Region bei. So konnten beispielsweise mit einem „Zerwirkraum“ neue Verarbeitungsmöglichkeiten für die Direktvermarktung von Bio-Rindfleisch auf der Klosterbergalm in Wüstenzell geschaffen oder mit dem Kauf einer Ölpresse der Traum vom eigenen Bio-Speiseöl auf dem Betrieb der Familie Stamm in Gramschatz verwirklicht werden.
Neben Projekten, die Lücken in Bio-Wertschöpfungsketten schließen, konnten auch einige Projekte mit dem Schwerpunkt Bildungsarbeit gefördert werden, so Janina Herrmann, Projektmanagerin der Öko-Modellregion. In Gaukönigshofen können somit die Kinder von Kita, Krippe und Hort nicht nur täglich frische Bio-Mahlzeiten genießen, sondern dank des pädagogischen Konzepts auch nachhaltige Kreisläufe kennlernen. Diese Bildungsarbeit wird seit kurzem mit einem eigenen Kräuterbeet inklusive Kompost sowie einem Informationsfilm über die Bio-Frischeküche unterstützt. Für die anfallenden Kosten zur Erstellung des Videos und die Anlage des Beetes konnte die Gemeinde und der Trägerverein der Kita den Fördertopf für Öko-Kleinprojekte nutzen. Am Pabst-Hof in Giebelstadt wurden Materialien für neue Lernstationen gefördert, die speziell den Theorieunterricht von zukünftigen Kinderpflegern in den Fächern Ökologie und Gesundheit ergänzen. Weiterbildung und Bildungsarbeit gab es auch in Oberaltertheim. Hier führte der Verein Vielfaltwald e.V. gleich zwei Workshops auf seiner Projektfläche durch. Bei den Workshops wurden Erfahrungen und Wissen über Anlage, Nutzung und vorhandene Bestäuber in extensiven Dauerkulturen geteilt.
Bewerbung ab sofort bis 15. Januar 2023 möglich
Bis zum 15. Januar 2023 können sich Kommunen, Unternehmen, Vereine, natürliche und juristische Personen, im Gebiet der Öko-Modellregion (Landkreis Würzburg) mit ihren Projektideen bewerben. Die Einreichung der Bewerbung erfolgt direkt beim Projektmanagement der Öko-Modellregion am Landratsamt Würzburg. Nach Ende der Bewerbungsfrist wird im Februar 2023 durch ein sechsköpfiges Entscheidungsgremium die Auswahl der Projektideen getroffen, die eine Förderung erhalten sollen.
Nach erfolgreicher Auswahl kann die Umsetzung der Projektidee starten. Die Durchführung des Kleinprojekts muss bis 1. Oktober 2023 abgeschlossen sein. Gemeinsam mit Janina Herrmann als Projektmanagerin für die Öko-Modellregion Landkreis Würzburg freut sich Landrat Thomas Eberth wieder auf viele kreative Ideen und Anträge.
Alle Informationen zur Bewerbung sowie zum Förderprogramm „Verfügungsrahmen Ökoprojekte“ sind auf der Homepage des Landkreises Würzburg in der Rubrik Wirtschaft und Regionalmanagement zu finden: https://www.landkreis-wuerzburg.de/Wirtschaft-Regionalmanagement/Öko-Modellregion/. Fragen beantwortet die Öko-Modellregion-Managerin des Landkreises Würzburg, Janina Herrmann, Tel. 0931 8003-5108, Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!.
Wie wird aus Getreidekörnern Müsli oder Brot? Wie lassen sich leckere Süßigkeiten ohne Zuckerzusatz herstellen? Eindrücke aus dem Praxisunterricht der Berufsfachschülerinnen für Kinderpflege auf dem Pabst-Hof. Mit dem Budget für Öko-Kleinprojekte konnte die Anschaffung der benötigten Materialien für den Praxisunterricht gefördert werden. Foto: Philipp-Melanchton-Schule
MOSKOVA (AA) - Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, ebediyete intikalinin 84'üncü yılında Rusya'nın başkenti Moskova'da törenle anıldı.
Türkiye'nin Moskova Büyükelçiliğinde düzenlenen törene, Büyükelçi Mehmet Samsar'ın yanı sıra Büyükelçilik çalışanları, basın mensupları ile çok sayıda Türk vatandaşı katıldı. Konuşmalara geçilmeden önce saat 09.05'te saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
Törende konuşma yapan Samsar, Atatürk'ün düşünceleri, başarıları, eserleri, ilke ve devrimleri ile çağı aşan bir lider olduğunu belirterek "10 Kasım, Atatürk'ü anlama günüdür. Atatürk'ü anlamak, Cumhuriyet'e ve onun laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olan yapısına sahip çıkmak demektir. Atatürk'ü anlamak, ulusun birliğini, ülkenin bölünmez bütünlüğünü koruyarak geleceğe güvenle bakmak, bu uğurda her türlü fedakarlığa hazır olmak demektir. Atatürk'ü anlamak, Türk yurdu ve ordusu için çalışmak demektir." dedi.
Samsar, Atatürk'ün, Türkiye Cumhuriyeti'ni çağdaş değerlere dayandırdığı ve gerçekçi temeller üzerine kurduğunu söyleyerek şu ifadeleri kullandı:
"Atatürk, gücünü halktan almayan hiçbir iktidarın daim olmayacağı bilinci içerisinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini halkın egemenliğine ve demokrasiye dayandırmıştır. Atatürk, Cumhuriyet'in temelini oluşturan Türk halkının güçlenmesi, uygar dünyada hak ettiği yeri alabilmesi için eğitim ve bilime önem vermiştir. Bu anlayış, Türk toplumun gelişebilmesi, daha ileriye gidebilmesi için toplumsal hayatın tüm boyutlarını içeren devrimler yapmıştır."
Türk milletinin, Atatürk'ün düşünceleri, ilke ve devrimlerinden güç alarak ilerlemeye devam edeceğini vurgulayan Samsar, Atatürk gibi bir lidere sahip olmaktan gurur duyduklarını dile getirdi.
- "Ülkemizin hak ve menfaatlerini azim ve kararlılıkla koruyacağız"
Türkiye'nin Moskova Silahlı Kuvvetler Ataşesi Tuğamiral Emre Sezenler de Atatürk'ün ilkeleri ve düşünceleriyle Türk milletinin hafızası ile yüreğinde yaşadığını söyledi.
Sezenler, Atatürk'ün başlattığı Milli Mücadele'yi zafere taşıdığını ve bu zaferi cumhuriyet ile taçlandırdığını kaydederek "Atatürk, sadece Türk tarihinin değil, aynı zamanda dünya tarihinin de en önemli liderlerinden ve devlet adamlarından biridir." diye konuştu.
Türkiye'nin, en kapsamlı ve en yoğun operasyonlarının icra edildiği bir dönemden geçtiğinin altını çizen Sezenler, sözlerine şöyle devam etti:
"Başta FETÖ, PKK/PYD-YPG ve DEAŞ terör örgütleri olmak üzere vatanımızın, semalarımızın ve 84 milyon vatandaşımızın güvenliğine yönelecek her türlü tehdit ve tehlikeye karşı amansız mücadelemizi sürdürmekteyiz. Karada, denizde ve havada, ülkemizin hak ve menfaatlerini her ne pahasına olursa olsun azim ve kararlıkla koruyacağız. Aynı zamanda, atalarımızdan aldığımız ilhamla NATO, Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı ile ikili anlaşmalar kapsamında Katar'da, Somali'de, Kosova'da, Bosna Hersek'te ve dünyanın farklı denizleri dahil birçok coğrafyada barışa ve istikrara katkı sunmaya devam ediyoruz."
Tören sonunda bir ilkokul öğrencisi tarafından Atatürk ile ilgili şiir okundu.