Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
Rektör Özkan, Kış Kampında gençlerle bir araya geldi
Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Gençlik ve Spor Bakanlığı Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen Kış Kampında gençlerle bir araya geldi.
Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü tarafından on farklı ilde on farklı temayla düzenlenen Geleneksel Kış Kampları ‘İnsan ve Toplum Kampı, Antalya Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ev sahipliğinde 11 İl’den 150 öğrencinin katılımıyla Bezm-i Alem Valide Sultan Yurdunda başladı. Kamp açılışına Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan’ın yanı sıra Rektör Yardımcıları Prof. Dr. Gülbin Arıcı, Prof. Dr. Cengiz Toker, Antalya Gençlik ve Spor Müdürü Yavuz Gürhan, Genel Sekreter Ali Evren İmre, gençlik ve spor il müdürlüğü çalışanları ve 11 ilden gelen gençler katıldı.
Kış Kampı açılışında gençlere ‘hoş geldiniz’ diyerek seslenen Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, “Sizleri Antalya’da bu kamp vesilesiyle ağırladığımız için mutluyuz. Kampın teması olan insan ve toplum kavramları ülkemiz için çok önemli. Sizler yaptığınız işlerin en iyisini yaparsanız, insan olarak topluma önemli katkılarda bulunacaksınız. Akdeniz Üniversitesi olarak bizlerde öğrencilerimizin eğitimi ile geleceğe insana ve topluma yatırım yapıyoruz. Gelecek siz gençlerle şekillenecek. İyi ki varsınız. Kampın sizler için güzel geçmesini ve önemli katkılar sağlamasını diliyorum.” şeklinde konuştu.
Gençlik ve Spor İl Müdürü Yavuz Gürhan, kampın eğitim, sosyal ve kültürel etkinlikler programı çerçevesinde dolu geçeceğini ve öğrencilerin, kamptan çok mutlu ayrılacaklarını belirtti.
Almanya'daki Türk Varlığının 60 Yılı Sempozyumu programında konuşan YTB Başkanı Abdullah Eren, “Bugün gelinen noktada Türklerin, Almanya’nın ayrılmaz bir parçası olduğunu görmekle kalmıyoruz, ülkemize de faydalar sağladığını görüyoruz” dedi.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) ve Türk-Alman Üniversitesi (TAÜ) ortaklığında “Almanya'daki Türk Varlığının 60 Yılı Sempozyumu” programı düzenleniyor. Sempozyumda, Türkiye ve Almanya arasında 1961 yılında imzalanan ve Almanya’daki Türk varlığının temellerini oluşturan işgücü anlaşmasından günümüze kadar gelinen süreçteki Türk toplumunun yaşadıkları sorunlara yönelik çözüm önerileri sunuluyor. İstanbul’da, 31 Ocak ve 1 Şubat 2022 tarihleri arasında yapılan sempozyumda; eğitim, kültür, bilim, sanat, ticaret, ekonomi, teknoloji, spor, siyaset ve hukuk gibi birçok alanda sunumlar yapılarak Almanya’daki Türk varlığı geniş bir perspektifle ele alınıyor.
Sempozyumun açılış toplantısında konuşan YTB Başkanı Eren, Almanya’daki Türk toplumunun 60 yılı geride bıraktığına dikkat çekerek, bugün gelinen noktada Türklerin, Almanya’nın ayrılmaz bir parçası olduğunun altını çizdi. Türk toplumunun Almanya’nın; ekonomik, siyasal, kültürel ve sosyal yaşamına büyük katkılar sunduğunu vurgulayan Eren, “Almanya-Türk toplumu 60 yılını geride bıraktı. Almanya ile 60 yıl önce imzalanan bir yolculuktan bahsediyoruz. BioNTech’in kurucuları Prof. Dr. Uğur Şahin ve Dr. Özlem Türeci, kıymetli mesteci Metin Güneş, ünlü futbolcu Mesut Özil ve daha ismini sayamadığım birçok kişi bu güçlü yapının isimleri. Bugün gelinen noktada Türklerin, Almanya’nın ayrılmaz bir parçası olduğunu görmekle kalmıyoruz, ülkemize de faydalar sağladığını görüyoruz” dedi.
TÜRK İŞLETMECİLERİN CİROSU 10 MİLYAR EURO’YU GEÇTİ
Almanya’daki Türk toplumunun ülke ekonomisinde önemli yere sahip olduğunu belirten Eren şunları kaydetti: “Almanya-Türk toplumunun ekonomideki yeri önemli noktada. Almanya’da Türkler tarafından kurulan 70 bin işletmenin cirosu 10 milyar Euro’yu geçmiştir. Almanya’da faaliyet gösteren 16 bin dernekten 4 bin 700’ü Türklere ait. Aktif siyasal katılım da çok önemli. Şu an gelinen nokta, 335 belediye başkanından 5’i göçmen kökenli ve yalnızca 2’si Türkiye kökenli. Bu tabloya baktığımızda çalışmaların artırılması gerektiği görülüyor.”
AVRUPA’DA HİÇBİR ZAMAN BU KADAR FAZLA MÜSLÜMAN VE TÜRK’Ü GÖRMEMİŞTİK
Ülkede yaşayan İslam karşıtlığı saldırılarına ve Türk toplumunun yaşadığı sorunlara değinen Eren, bu konularda Alman hükümetine görevler düştüğünü dile getirdi. 2020 yılında doğrudan vatandaşları hedef alan İslamofobik saldırıların yaşandığını anlatan Eren, “Bu konuda Almanya’ya büyük görev düşmektedir. Bir diğer önemli konu da eğitim. Bugün Almanya’da Türkçe dersleri devam etmektedir. Ancak pratikte sorunlar yaşanmaktadır. Bugün de bu konuları konuşmak üzere buradayız. Avrupa’da hiçbir zaman bu kadar fazla Müslüman ve Türk’ü görmemiştik. Bu Türk varlığı kalıcı hale geldi. Avrupa’da bazı durumlarda Türklere karşı bazı menfi durumlar yaşanabiliyor. Türk göçü iradi bir göçtür. Şu an bir uyum sürecinin devam ettiğini görebiliyoruz” dedi.
ALMANYA’DA YAŞAYAN TÜRKLERİ BİR ZENGİNLİK OLARAK GÖRÜYORUZ
Geride bırakılan 60 yılda Türk toplumu açısından bir başarı hikâyesinin yazıldığını sözlerine ekleyen Eren, “Henüz kendi yaşadığı şehrin merkezini göremeden Almanya’ya, Avrupa’ya giden bir neslin başarı hikâyesidir. Biz Almanya’da yaşayan Türkleri bir zenginlik olarak görüyoruz. İlgili olduğumuz ülkelerle birçok konuda paydaş oluyoruz. Avrupalı Türklerin lobisini yapan tek kurum olabiliriz” şeklinde konuştu.
Türk- Alman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Halil Akkanat ise Türkiye ile Almanya arasında imzalanan anlaşmanın toplumsal düzeyde karşılık bulduğunu belirtti. Almanya'da oluşan Türk varlığının iradi bir hareket olduğu için her yönden incelenmesi gerektiğini dile getiren Akkanat, “Göç hareketinin ne tür olumlu, olumsuz sonuçlara yol açtığını birlikte değerlendirmek için bir aradayız. Bu sonuçlardan ders çıkarmak üzere bir araya gelmiş bulunuyoruz. 60 yıl önce bu anlaşma imzalandığında Tük nüfusunun, Almanya için köklü bir nüfusa sahip olacağı belki o dönemde öngörülemezdi” dedi.
TÜRKLER ALMANYA’NIN VAZGEÇİLMEZ BİR PARÇASI
Türklerin Almanya’da toplumun vazgeçilmez bir parçası olduğunu ifade eden Akkanat, “Bu göçün en önemli özelliği ülkemizi de etkilemiş olmasıdır. Göç eden Türk nüfusu Türkiye'yi de etkilemiştir. Avrupa'ya gidenler kendi ülkeleriyle bağlarının kopararak değil koruyarak göç etmiştir. Bu göç pek çok alanda yeni bir bakış açısının Türk toplumuna farklı kazanımlarla dönmesini sağlamıştır. Bu sempozyumda eğitim, kültür, bilim, spor gibi birçok alan odaklanarak Almanya'daki Türk varlığının geniş bir perspektif ile incelenmesi amaçlanmaktadır. Türk- Alman ilişkisi uzun yıllar içerisinde gelişmiş ve kurumsallaşma ihtiyacı doğmuştur. Bunların neticesinde Türk- Alman Üniversitesi kurulmuştur” diye konuştu.
BERLİN (AA) – Almanya'nın İngiltere’ye ihracatı 2021’de yüzde 2,5 düşerek, Brexit sonrası düşüşünü ikinci yıla taşıdı.
Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis), Brexit sonrası Almanya’nın İngiltere’ye ihracatına ilişkin 2021 öncü verilerini açıkladı.
Buna göre 2021'de Almanya’nın İngiltere’ye ihracatı bir önceki yıla göre yüzde 2,5 düşerek 64,5 milyar avroya geriledi.
Destatis açıklamasında, söz konusu verilere yönelik, "Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının damgasını vurduğu 2020'de İngiltere’ye yapılan ihracat yüzde 15,3 düştükten sonra, Brexit'in etkileri nedeniyle 2021’de de düşmeye devam etti." değerlendirmesinde bulunuldu.
Almanya'nın en önemli ticaret ortağı sıralamasında İngiltere, 2020’de 5'inci sırada bulunurken, geçen yıl 8'inci sıraya geriledi. İthalatta ise 11'inci sıradan 13'üncü sıraya geriledi. Destatis, bu sıralamanın ocak-kasım dönemini kapsadığını belirtti.
2015'te Almanya'nın bu ülkeye ihracatı 89 milyar avro olarak kayıtlara geçmişti.
Almanya'nın geçen yıl ocak-kasım döneminde İngiltere'ye ihracatında 14 milyar avro ile motorlu taşıtlar ve parçalar önemli yer tuttu.
Brexit, AB'nin İngiltere ile ticaretini olumsuz etkiledi
Öte yandan, Almanya'nın önde gelen ekonomik düşünce kuruluşlarından Ekonomi Araştırma Enstitüsü'nün (Ifo) yaptığı çalışmaya göre, Brexit, AB ile İngiltere arasındaki ticaretin azalmasına neden oldu.
2019’da yüzde 6,2 olan İngiltere'nin AB mal ihracatındaki payı 2021'de yüzde 5,2'ye düştü. Aynı zamanda, İngiltere’nin AB mal ithalatının payı ise 2021'de yüzde 3,9'dan 2,6'ya geriledi.
Ifo'nun Ekonomi Merkezi Direktörü Lisandra Flach, konuya ilişkin değerlendirmesinde, Brexit'in ekonomi ve ticaret üzerindeki olumsuz etkisinin bir kısmının İngiltere 2020'de AB'den ayrılmadan önce gerçekleştiğini belirtti.
Flach, “Bunun nedeni, şirketler için artan belirsizlik ve 2016'daki referandumdan hemen sonra yeni ortama uyum sağlamaya başlamalarıydı." dedi.
Lisandra Flach, Brexit sonrası ek gümrük bürokrasisi ve test sertifikaları gibi ticarette yeni engellerin, AB ve İngiltere şirketleri ve özellikle KOBİ’ler için “yıkıcı” olduğunu vurguladı.
İngiltere 2020’de Avrupa Birliği'nden ayrılmıştı. Avrupa Birliği (AB) ile İngiltere arasında aylardır süren müzakerelerin ardından Brexit sonrası ticaret anlaşması 29 Aralık 2020’de imzalanmıştı.
Alman iş dünyası tarafından Ocak 2021’de yürürlüğe giren söz konusu anlaşmanın ek gümrük bürokrasisi ve lojistik sorunlara yol açtığı konusunda endişeler dile getirilmişti.
Sanata ve sanatçıya verdiği önem ile Almanya’da Türk İşverenleri arasında ayrı bir yere sahip olan SUNTAT Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Baklan sanatçı Fatma Girik in ölümünden derin üzüntü duyduğunu acıkladı.
Baklan’ın duygu yüklü mesajında, “Hepimizin bildiği gibi halkın sanatçısı Fatma Abla malesef aramızdan ayrıldı. Türk Toplumu’nun aydınlanma sürecinde birbirinden güzel filmler ile katkı sağlayan Türk sinemasının Fatma Ablası Anadolu’da milyonlarca sinema seyircisinin kalbinde yerini aldı. Güçlü kişiliği, usta sanatcılığı ile anılarımızda kalacak, kendisini büyük üzüntüyle uğurluyoruz. Her filmi manalı ve her eseri bir öncekinden özlü olan Anadolu insanının Fatma Ablası’nın mekanı cennet olsun, nurlar içinde yatsın” dedi.
2012 yılında Mannheim da düzenlenen Türk Film Festivali sonrası SUNTAT Genel Merkezi’ni ziyaret etmesini unutmadıklarını belirten Baklan, “Sanatçılar şahsen ölseler de milletin kalbinde hep yaşarlar. Burada Türklerin arasında bulunan, bizleri bizzat ziyaret edip ödül alan beyazperdenin Fatma Ablası’nın ölümü ile kayan yıldızın acısı Mannheim’a düştü” şeklinde üzüntülerini belirtti.
Almanya’da eğitim gören gençlerimizin Türk-Alman ilişkilerine olan ilgisi her geçen gün artıyor. İki ülkenin tarihi geçmişi içerisinden karşılıklı kültürel ilişkilerinin giderek daha fazla önem kazandığını belirten Türkiye gökenli genç nesil, “Alman arkadaşlarımız ile orjinal ve otantik tarihi bilgileri paylaşmak son derece önemli” şeklinde konuştular.