Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
Stadt Würzburg, Landkreis Würzburg und der Paritätische in Bayern Bezirksverband Unterfranken bieten eine kostenfreie Qualifizierung zum Bildungslotsen. Schwerpunkt des zweitägigen Kurses ist die Sprachmittlung an Schulen und Bildungseinrichtungen. Die Qualifizierung richtet sich an erfahrene Sprachmittlerinnen und Sprachmittler genauso wie an Personen, die neu einsteigen oder noch nicht so lange in dieser Rolle aktiv sind.
Die Kommunikation zwischen Eltern und Lehrkräften ist wichtig, damit sich Kinder und Jugendliche anderer Muttersprachen gut im deutschen Schulsystem zurechtfinden und integrieren können.
Der Kurs findet statt am Freitag, 18. November 2022, 14-17:30 Uhr, und Samstag, 19. November 2022, 10-17 Uhr, im Landratsamt Würzburg, Zeppelinstr. 15, Haus II, Sitzungssaal 2. Die Anmeldung ist erforderlich bei Dadiana Rusu, Der Paritätische Bayern, E-Mail: Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!, Telefon: 0931 29999053 oder bei Zeynep Sen, Sozialreferat der Stadt Würzburg, Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!, Telefon: 0931 372292 oder bei Jana Hölz, Landratsamt Würzburg, Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!, Telefon: 0931 8003-5785.
Sasse, Berlin’de düzenlenen basın toplantısında, İran’a yönelik yeni yaptırım paketi hazırlandığına ilişkin haberlerin hatırlatılması üzerine, "AB düzeyinde böyle bir yaptırım paketi hakkında görüşmeler olduğunu teyit edebilirim. Yaptırım paketinin kabul edilmesi AB’nin konusudur." dedi.
Görüşmelerin yapıcı şekilde devam ettiğini dile getiren Sasse, AB’deki ortaklar ve kurumlarda devam eden görüşmelerle ilgili ayrıntılar konusunda bugün açıklama yapamayacağını kaydetti.
Sasse, Almanya’nın başka önlemler alınmasından yana olduğunu belirtti.
Spiegel dergisi yaptığı haberde, Almanya ile birlikte AB'deki 8 ülkenin İran’daki eylemlerde göstericilere yönelik şiddet kullanılması olaylarına karışan kişi ve kurumlara karşı yeni yaptırım paketi için girişimde bulunduğunu yazdı.
Haberde, paketin 31 teklif içerdiği ve bunların yasal incelemesinin yapıldığı aktarıldı.
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Essen ve Düsseldorf Eyalet Bölge Birliği cami dernekleri Alanya’nın Güzelbağ bölgesinde yanan ormanlık alanı yeniden yeşertmek için 50 bin fidan bağışladı.
DİTİB Essen ve Düsseldorf Eyalet Bölge Birliği ve Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) iş birliğinde “1 İyilik 1 Fidan” projesi kapsamında, Antalya’nın Alanya ilçesindeki Güzelbağ bölgesinde geçtiğimiz yıl çıkan orman yangınında zarar gören alanın yeniden yeşermesi için ilk etapta 11 bin fidanı toprakla buluşturdu.
DİTİB Essen ve Düsseldorf Eyalet Bölge Birliği cami dernekleri ve bağışçılarının destekleri ile TDV ve Antalya Alanya Orman İşletme Müdürlüğü iş birliği içerisinde akasya, badem, ceviz ve zakkum türlerinden oluşan 11 bin fidanın dikim töreni Güzelbağ bölgesinde gerçekleştirildi.
Törene; Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü İzani Turan, DİTİB Yönetim Kurulu Üyesi Sümeyye Öztürk Mutlu ve Fahrettin Alptekin, Düsseldorf DİTİB Eyalet Bölge Birliği Başkanı Ersin Özcan, Antalya İl Müftü Yardımcısı Selim Yazıcı, Alanya Müftü Vekili Mehmet Fatih Arslan, Alanya Orman İşletme Müdürü Yücel Sönmez’in yanı sıra DİTİB cami dernekleri başkanları ile çok sayıda gönüllü katıldı.
Fidan dikim töreninde konuşan DİTİB Yönetim Kurulu Üyesi ve Essen Eyalet Bölge Birliği Başkanı Fahrettin Alptekin, geçen yıl Antalya’nın Alanya ilçesindeki Güzelbağ bölgesinde meydana gelen orman yangınında yanan ormanlık alanı yeniden yeşertmek için DİTİB Essen ve Düsseldorf Eyalet Bölge Birliği cami dernekleri olarak kampanya başlattıklarını söyledi.
Kampanyaya kısa zamanda büyük bir teveccüh gösterildiğini ve 50 bin fidan bağışlandığını ifade eden Alptekin, “Hayırsever cemaatimizin ve bağışçılarımızın 50 bin fidan emanetinin bugün ilk etapta 11 binini toprakla buluşturmak üzere geldik. Fidanlarımızı dikerek yanıp kül olmuş alanların yeniden yeşillendirilmesi ve ağaçlandırılmasına dönük ilk adımlarımızı attık. DİTİB olarak nerede bir iyilik nerede bir hayri hizmet varsa biz oradayız” dedi.
Alptekin ayrıca, Almanya’dan katkı sunan hayırsever bağışçılara, Türkiye Diyanet Vakfı’na ve Alanya Orman İşletme Müdürlüğü’ne teşekkür etti.
Türkiye Diyanet Vakfı Genel Müdürü İzani Turan da, yanan ormanlık alanları yeniden yeşillendirebilmek için iki yıl önce başlattıkları “1 İyilik 1 Fidan” projesi kapsamında Türkiye genelinde bugüne kadar 750 bini aşkın fidanı toprakla buluşturduklarının bilgisini verdi.
Genel Müdür Turan, Alanya’nın Güzelbağ bölgesindeki yangında zarar gören ormanlık alanı yeniden yeşertebilmek için 50 bin fidandan ilk etapta 11 bin fidanı toprakla buluşturduklarını, fidan dikim çalışmalarının bölgede devam edeceğini belirtti.
Genel Müdür Turan, katkılarından dolayı DİTİB Essen ve Düsseldorf Eyalet bölge birliklerine ve iş birliğinden dolayı Alanya Orman İşletme Müdürlüğüne teşekkür etti.
Törende konuşmaların ve yapılan duaların ardından akasya, badem, ceviz ve zakkum türlerinden oluşan fidanlar dikildi. Gerçekleştirilen fidan dikimleri ile Güzelbağ’da “NRW DİTİB Essen ve Düsseldorf Bölge Birliği Hatıra Ormanı” oluşturuldu.
İsviçre’nin Zürih şehrine bağlı Wadenswil bölgesindeki “Anadolu Okuma Evi” ve Schaffhausen şehrinde yapımı tamamlanan Yeni Aksa Camisi hizmete açıldı.
Yurt dışında yaşayan vatandaşların Türkçe kaynaklara erişimlerinin kolaylaştırılması için Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) tarafından hayata geçirilen Anadolu Okumu Evi Projesine bir yenisi daha eklendi. İsviçre’nin Zürih şehrine bağlı Wadenswil bölgesinde bulunan Türk İslam Birliği Cami Derneğinde “Anadolu Okuma Evi” açıldı. Açılışa YTB Başkanı Abdullah Eren de katıldı.
YTB Başkanı Eren, açılışta yaptığı konuşmada Wadenswil’deki Türk topluluğunun 1976’dan bu yana buradaki cami derneğini yaşatmak ve geliştirmek için çaba sarf ettiğine dikkat çekti. Eren, İsviçre’de 140 bine yakın Türk kökenli vatandaşın yaşadığını belirtti.
Bugün Avrupa’da 5 milyon Türk’ün yaşadığını hatırlatan Eren, “Sizler Avrupa’da kalıcı bir Müslüman Türk varlığının oluşmasında öncü oldunuz. Bugün Avrupa’nın tamamında 5 milyon Türk’ün olduğunu görüyoruz. Bunun, Türkiye açısından kazanımlarını önümüzdeki yıllarda çok daha iyi göreceğiz” dedi.
Açılışın ardından Eren, Schaffhausen’de inşaatı 2019’da başlayan ve bu yıl biten Yeni Aksa Camisi’nin açılış etkinliğine katıldı. Burada da bir konuşma yapan YTB Başkanı Eren şunları kaydetti; “Buradaki Türk topluluğunun yerel makamlarla yakın iş birliği sonucunda 3 yıl gibi kısa bir zamanda caminin inşası gerçekleşti. İsviçre’de böyle bir caminin var olması hem İsviçre hem de Avrupa’daki Türk topluluğu için büyük bir başarıdır” dedi.
Eren son olarak İsviçre’de Türk topluluğunun 53 yıldır varlık gösterdiğini anımsatarak, “Avrupa’da kalıcı olan Müslüman Türk varlığının, bu camilerle daha kalıcı hale gelmesi çok önemlidir” şeklinde konuştu.
Bayerns Innen-und Sportminister Joachim Herrmann hat aus den Beschlüssen der Klausurtagung des Ministerrats hervorgehoben, dass die sogenannte Vereinspauschale auch im kommenden Jahr von 20 Millionen Euro auf 40 Millionen Euro verdoppelt werden soll. Herrmann: "Stimmt der Landtag als Haushaltsgesetzgeber zu, ist das erneut eine kräftige und wirkungsvolle Unterstützung für Bayerns Sportvereine und ein sehr unbürokratischer Weg der Förderung, weil dadurch weder bei den Vereinen noch bei der Staatsverwaltung zusätzlicher Arbeitsaufwand entsteht. Auf die ohnehin üblichen Anträge der Vereine wird ganz einfach das doppelte des sonst gewährten Zuschusses ausgezahlt – ohne zeitraubende Prüfung durch Behörden.“
Herrmann bezeichnete die Verdoppelung der Vereinspauschale als eine zentrale Maßnahme zur Unterstützung der Sportvereine: „Die Hilfe kommt flächendeckend und schnell dort an, wo sie gebraucht wird. Ein Großteil der bayerischen Sport- und Schützenvereine benötigt auch im Jahr 2023 finanzielle Unterstützung, um seine über Jahre gewachsenen Strukturen weiter aufrecht erhalten zu können. Wir lassen unsere Vereine in diesen schwierigen Zeiten nicht allein.“
Die Vereinspauschale wird jährlich unter Beachtung der Sportförderrichtlinien des Freistaats Bayern zur Unterstützung des Sportbetriebs der Vereine ausgereicht. Die Höhe der den jeweiligen Vereinen zustehenden Vereinspauschale wird mithilfe sogenannter Mitgliedereinheiten ermittelt, wobei Mitgliedschaften von Kindern, Jugendlichen und jungen Erwachsenen sowie der Einsatz von Übungsleiterlizenzen besonders stark gewichtet werden.
Der Fränkische Weinbauverband würdigt Jahr für Jahr Winzergenossenschaften und Weingüter für deren herausragende Weinerzeugnisse. Im Beisein von rund 100 Ehrengästen aus Politik, Kultur- und Tourismusverbänden wurden bei der Fränkischen Weinprämierung 2022 im VCC Würzburg auch zwei Weingüter aus dem Landkreis Würzburg ausgezeichnet.
Den Ehrenpreis des Landkreises Würzburg überreichte Landrat Thomas Eberth gemeinsam mit der Fränkischen Weinkönigin Eva Brockmann und Vertretern des Fränkischen Weinbauverbandes an das Weingut Max Markert aus Eibelstadt. „Unsere fränkischen Winzer produzieren internationale Spitzenweine. Daher war es mir ein großes Anliegen, den Ehrenpreis des Landkreises Würzburg bei der Fränkischen Weinprämierung persönlich zu überreichen“, freute sich Landrat Eberth nach der Verleihung.
Max Markert setzt Zeichen für Artenvielfalt: Ein Insektenhotel als Ehrenpreis
Das Gewinnerweingut Max Markert hat in den letzten Jahren bei Weinprämierungen regelmäßig sehr gute Ergebnisse eingefahren. Dafür habe die Familie großen Fleiß in den Weinbergen rund um Eibelstadt und eine hervorragende Arbeit im Keller an den Tag gelegt, so Eberth weiter.
Mit und von der Natur leben – diese Verbundenheit soll auch durch den Preis deutlich gemacht werden: Neben der Prämierung selbst erhält das Weingut ein großes Insektenhotel für Wildbienen. Die Anregung dafür kam von der Winzerfamilie selbst. Aufgestellt in einem der Eibelstädter Weinberge soll der Preis einen praktischen Nutzen haben und den Insekten eine Nist- und Überwinterungshilfe sein – ein weiterer Beitrag der Familie zum Erhalt von Artenvielfalt sowie dem Umwelt- und Klimaschutz. Thomas Eberth zeigte sich darüber besonders erfreut: „Wir sind stolz auf unsere Winzerbetriebe und besonders auf die Familie Max Markert. Ihr habt euch diesen Preis verdient.“
Weingut Hirn erhält Ehrenpreis der Weinbruderschaft Franken
Mit dem Ehrenpreis der Weinbruderschaft Franken ging außerdem eine weitere Auszeichnung in den Landkreis Würzburg. Das Gewinnerweingut in dieser Kategorie wird durch eine Verkostung durch die Mitglieder der Weinbruderschaft zusammen mit externen Jurorinnen und Juroren bestimmt. Bei dieser Kostprobe überzeugte der Träger des Ehrenpreises des Landkreises Würzburg aus dem Jahr 2021 die Jury: prämiert wurde das Weingut Hirn aus Untereisenheim.
Die Ehrenpreisträger 2022
DOHA (AA) - Katar Dışişleri Bakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, 2022 FIFA Dünya Kupası'na ev sahipliği yapmaları konusunda ülkesine yönelik eleştirileri "iki yüzlülük" olarak nitelendirdi.
Katar'ın yerli gazetelerinden Er-Raye'nin haberine göre Al Sani, "Dünya Kupası'nı boykot etmek için sunulan gerekçeler, objektif değil. Katar'ı hedef alan bu eleştirilerde çok fazla iki yüzlülük söz konusu. Katar'ın tüm başarıları görmezden geliniyor." ifadelerini kullandı.
Bu iddiaların, en fazla 10 ülkede az sayıda insan tarafından dillendirildiğini belirten Al Sani, aslında tüm dünyanın bu turnuvayı beklediğini, biletlerin yüzde 97'sinden fazlasının satıldığını, en fazla sayıda bilet alan on ülke arasında da Fransa gibi Avrupa ülkelerinin olduğunu aktardı.
"Orta Doğu'daki küçük bir ülkenin böyle küresel bir etkinliğe ev sahipliği yapmasını kabul etmeyen bazı insanlar var" diyen Al Sani, Katar'daki Dünya Kupası'nın dünyadaki herhangi bir spor etkinliği gibi olduğunu söyledi.
Katar'ın Avrupa ve Güney Amerika'daki ülkelerle dostane ilişkilerinin olduğunu, güvenlik konusunda birlikte çalıştıklarını ifade ederek, Fransa, İngiltere ve diğer Avrupa ülkelerinden güvenlik güçlerinin, Katar güçleriyle omuz omuza vereceğini ve beraber çalışacaklarını kaydetti.
Al Sani, "Biz koordinasyonu sağlayacağız. Gerek İngiltere, gerek Fransa gerekse Afrika'dan gelenler olsun, biz herkesin güvenliğini sağlamakla yükümlüyüz. Katar dünyanın en güvenli ülkelerinden biridir. Bu dünya kupası, tarihinin en güvenli oynanan kupalarından biri olacak." dedi.
Al Sani dünyanın dört bir yanından gelen taraftarlar ile Katarlı taraftarlar arasında muhtemel bir kültür çatışmasına ilişkin ise "Bizim halkımız misafirperverdir. Tüm dünyaya kapımız açıktır." ifadesini kullandı.
Katar'ın tek talep ettiği şeyin, diğer ülkelerin de beklediği gibi taraftarların ziyaret ettiği ülkenin yasalarına saygı göstermesi olduğunu ifade eden Al Sani, güvenlik güçlerinin zaruri bir durum olmadıkça ve gerekmedikçe herhangi bir müdahalede bulunmayacağının altını çizdi.
Al Sani, insanları bir noktada buluşturan ve birleştiren işler yapmak istediklerine dikkati çekerek, ülkesinin dünya kupasına ve büyük spor müsabakalarına ev sahipliği yapmaya hazır olduğunu vurguladı.
Katar'ın ev sahipliğindeki 2022 FIFA Dünya Kupası, 20 Kasım'da başlayacak. Katar, Orta Doğu'da bu organizasyona ev sahipliği yapan ilk Arap ülkesi olacak.
- Almanya'nın Katar'a yönelik eleştirileri
Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, 27 Ekim'de Alman ARD kanalına verdiği röportajda, Katar’ın insan hakları sicilini eleştirerek, "Alman hükümeti olarak bizim için bu ev sahipliği (Katar'ın) hakkı çok aldatıcı. Uyulması gereken standartlar var. Turnuvalara ev sahipliği yapma hakkını bu ülkelere vermemek daha iyi olur." demişti.
Katar, Faeser'in bu açıklamalarının ardından Almanya'nın Doha Büyükelçisi Claudius Fischbach'ı Dışişleri Bakanlığına çağırarak protesto notası vermişti.
LONDRA (AA) - İngiltere'nin başkenti Londra'da hayat pahalılığı ve kemer sıkma politikalarını protesto eden binlerce gösterici, enerji fiyatlarının düşürülmesi ve maaşların artırılması çağrısında bulundu.
Başkentteki Embankment tren istasyonu önünde toplanan çok sayıda sivil toplum kuruluşu ve işçi sendikasına üye göstericiler, iktidardaki Muhafazakar Parti hükümetinin ekonomi ve göçmen politikalarını protesto etti.
Protestocular, hayat pahalılığı ve enflasyonun altında teklif edilen maaş artışları nedeniyle farklı sektörlerin aldığı grev kararlarının desteklenmesi talebinde bulundu.
Ellerinde, "Enerji faturalarını azaltın, maaşları artırın", "Muhafazakar Parti istifa", "Şimdi genel seçim zamanı", "Mülteciler hoş geldiniz" yazılı pankartlar taşıyan göstericiler, kemer sıkma politikaları nedeniyle İngiltere Başbakanı Rishi Sunak'a tepki gösterdi ve istifa çağrısında bulundu.
Başkentin ünlü Trafalgar Meydanı'nda toplanmadan önce Başbakanlığın önünden geçen göstericiler, hükümet aleyhinde de sloganlar attı.
İngiliz polisi, Başbakanlığın önünden geçen protestoculara karşı geniş güvenlik önlemleri aldı.
Gösteriye, ana muhalefetteki İşçi Partisinin eski lideri Jeremy Corbny, İşçi Partisi milletvekili John McDonnell ve Demiryolu, Denizcilik ve Taşımacılık Sendikası (RMT) Genel Sekreteri Mick Lynch da katılarak konuşma yaptı.
BERLİN (AA) – Almanya Dışişleri Bakanlığının, tarihi Münster Belediyesinde G7 Dışişleri Bakanları Toplantısı'nın yapıldığı “Barış Salonu'nda” tarihi bir haçı kaldırtması tartışmalara yol açtı.
Westfaelische Zeitung gazetesinde yer alan haberde, G7 Dışişleri Bakanları Toplantısı sırasında çekilen fotoğraflarda, bakanların oturduğu masanın arkasındaki ahşap duvarda yer alması gereken haçın yerinde bulunmadığına işaret edildi.
Münster Belediye Başkanı Markus Lewe, eleştiriler üzerine yaptığı yazılı açıklamada, haçın Almanya Dışişleri Bakanlığı çalışanlarının talebi üzerine G7 Dışişleri Bakanları Toplantısı süresince kaldırıldığını belirtti.
Toplantının sorunsuz geçmesi için belediyenin mümkün olan her şeyi yaptığını vurgulayan Lewe, “Ancak bu kararın verilmemesi gerektiği düşüncesindeyim ve üzgünüm. Benim izlenimim, Dışişleri Bakanı’nın (Annalena Baerbock) da şaşırdığı yönündeydi.” ifadesini kullandı.
Lewe, haçın yüzyıllardan beri Barış Salonu'nun tarihi ve kültürel bir parçası olduğunu kaydetti.
Münster Piskoposluğundan yapılan açıklamada da medyada çıkan haberlerde haçın toplantıya farklı dinlerden insanların katıldığı gerekçe gösterilerek Dışişleri Bakanlığının talebiyle kaldırıldığının aktarıldığına işaret edilerek, Bakanlığın bu talebine anlam verilemediği vurgulandı.
Almanya Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada ise bu tür toplantılarda mobilya değişikliğinin olağan olduğu ifade edildi.
Bu bağlamda haçın da oradan kaldırıldığı aktarılan açıklamada, ancak bu konuda siyasi seviyede bir kararın alınmadığı, Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’un bu konuyla meşgul olmadığı kaydedildi.
Belediye Meclisi üyelerinin göreve geldiklerinde geçmişten bu yana önünde yemin ettikleri haçın 16. yüzyıldan kalma olduğu aktarıldı.