Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Dünyanın kaynakları sınırlı olduğu için, hem kişisel hem kurumsal alanda, herkes ekonomik sorunlarla karşı karşıya gelir. Eldeki kaynakların değerlendirilmesinin ve ihtiyaçların karşılanmasının, bilimi olan ekonominin tarihi, ilk insanla başlar. İnsanların yaşadığı her yerde, üretim ve tüketim vardır. Ekonomi üretimle tüketim, arasındaki ilişkileri düzenlemenin, gelir dağılımındaki dengesizliklerini gidermenin bilimidir.

 

Sağlıklı bir toplumda, ekonomik hayatın odak noktasında, seküler kültürün ekonomik insanı değil, kutsal kültürün erdemli insanı vardır. Bütün ülkelerin ekonomik dengelerini, altüst eden finansal krizler, gösteriş tüketiminde yarışan, doyma nedir bilmeyen, sürekli kendi ellerine geçenlere bakan, açgözlü insanlarından kaynaklanır. Onların gözlerini dünyada, yalnızca toprak doyurur. Yeni yüzyılda dünyanın, ilkesiz ekonomiye değil, ilkeli ekonomiye ihtiyacı vardır.

 

Sınırların ve duvarların ortadan kalktığı dünyada, ülkelerin gücü ekonomik bağımsızlıktan değil, ekonomik bağımlılıktan gelmektedir. Bu yüzden bir ülkede, ortaya çıkan bir ekonomik kriz, kısa zamanda bütün ülkelerde etkisini gösterir. Krizlerden arınmış bir dünya için, Mevlana’nın hayatıyla ve düşüncesiyle, en güzel örneğini verdiği, açıklık ve yalınlık, bütün ülkeler için can alıcı bir önem taşımaktadır. Yeni dünyada herkes olduğu gibi görünmelidir, göründüğü gibi olmalıdır.

 

“Dünya beni haramından men etti, ben onun helalinden de geçtim” diyen, bilgi ve bilgeliğin kapısı Halife Ali’nin, düşünce ve eylem dünyasını, hangi ülkede yaşarlarsa yaşasınlar, işleri ve yaşları ne olursa olsun, bütün kuşaklar kendilerine yol haritası yapmalıdırlar. Anadolu’nun güzel insanlarının hayat ilkesi, çok sevdikleri Dördüncü Halife’nin, eşsiz yalınlık ilkesi olmuştur. Onlar dünyanın yalnızca haramlarından değil, helallerinden vazgeçerek, bütün zenginlikleriyle, dünyayı peşlerinden sürüklemişlerdir.

 

Hicret kültürüyle yoğurulan Türkler için, doğdukları şehirler kadar, doydukları şehirler de önemlidir. Türkler geçmişte Mevlana sözlü Konya’yı, Doğu Avrupa’ya taşımışlardır. Onların torunları Yunus yüzlü Konya’yı, Batı Avrupa’ya taşımaktadırlar. “Köln ile Konya kardeştir” diyenler, yardımlaşmasını ve dayanışmasını bilirler. Onlar iyi günlerin sevinçlerini, kötü günlerin acılarını paylaşırlar. Onların düşünce ve eylem dünyalarında, ekonomik krizler, kültürel fırsatlara dönüşür.

 

Anadolu insanının kültür ve ekonomi dünyasında, açgözlülük yoksulluk getirirken, tokgözlülük zenginlik getirir. Dünyadaki bütün krizler, açgözlülükten kaynaklanır. Dünyanın kaynakları tokgözlülerin karınlarını doyurmaya yeter, açgözlülerin gözlerini doyurmaya yetmez. Yeni Köln’ün mimarları açgözlülükte yarışan Kölnlüler değil, Tokgözlülükte yarışan Konyalılar olacaktır. Onların dünyaya sundukları hayat ilkeleri, derin düşünceleri ve yalın eylemleridir.

 

Şehirlerin kültürel derinlikleri ekonomik zenginliklerinin güvencesidir.

Derin düşünmesini bilen toplumlar, yalın yaşamasını bilirler.

Kültürleri derin olan şehirlerin, ekonomileri zengin olur.

 

Bluthochdruck verursacht am häufigsten Herz-Kreislauf-Erkrankungen, er ist in der Bevölkerung weit verbreitet und bleibt oft unerkannt. In Würzburg lagen im Jahr 2022 bei 25,57 Prozent der Einwohnenden ab 20 Jahre eine Bluthochdruckerkrankung vor, bayernweit waren es 28,11 Prozent – Tendenz steigend. Das zeigen die aktuellen Werte aus dem AOK-Gesundheitsatlas. Für Betroffene gibt es jetzt den neuen AOK-Online-Coach Bluthochdruck. „Das Online-Programm unterstützt dabei, einen zu hohen Blutdruck über gezielte Verhaltensänderungen im Alltag eigenständig zu senken und so mögliche Folgeerkrankungen zu verhindern“, erläutert Martina Burkard, Beiratsvorsitzende bei der AOK in Würzburg. Das Programm ist für alle Interessierten kostenlos und frei zugänglich.

 

Bluthochdruck verstehen mit Online-Coach

Bluthochdruck kann gefährlich werden – er erhöht das Risiko zum Beispiel einen Schlaganfall oder einen Herzinfarkt, eine Herzschwäche oder Nierenschäden zu erleiden. Zu den wichtigsten Ursachen der Erkrankung gehören Stress, zu viel Salz, Bewegungsmangel, Übergewicht und Alkoholkonsum. Daneben spielen auch das Alter, genetische Veranlagung und hormonelle Faktoren eine Rolle. „Um den Blutdruck zu senken, sind Verhaltensänderungen in verschiedenen Lebensbereichen notwendig“, so Martina Burkard. Daher haben Expertinnen und Experten aus unterschiedlichen Fachrichtungen bei der Entwicklung des Online-Programms zusammengearbeitet: Aus den Bereichen Kardiologie, Sportwissenschaft, Psychologie und Ernährungswissenschaft gibt es aufeinander aufbauende Schulungsinhalte und Übungen, welche die Nutzenden in ihrem eigenen Tempo absolvieren können. Der Online-Coach kann eine ärztliche Beratung und Behandlung nicht ersetzen, aber durch zahlreiche Anleitungen zur Verhaltensänderung sinnvoll ergänzen.

 

Herzgesundheit stärken mit Expertenwissen

Die Expertinnen und Experten sowie vier Personen mit typischen Formen des Bluthochdrucks begleiten die Anwender durch die insgesamt zwölf Module. Anhand von Filmen, Animationen und interaktiven Übungen lernen die Nutzenden, wie sie ihren Blutdruck durch Entspannungstechniken, zum Beispiel über progressive Muskelrelaxation oder Yoga-Atmung, sowie durch gesunde Ernährung und regelmäßige Bewegung gezielt regulieren. Darüber hinaus bietet das Programm Vorlagen für individuell anpassbare Trainingspläne sowie für die Dokumentation von selbst gemessenen Blutdruckwerten. Zudem gibt es eine Anleitung zum korrekten Blutdruckmessen zu Hause sowie Hintergrundinformation-en zur ärztlichen Diagnostik, zur medikamentösen Einstellung und zu geschlechtsspezifischen Risikofaktoren.

 

 

Internet-Tipps:

 

 

Bild:

 

 

 

Bildunterschrift

 

Bildunterschrift

Durch regelmäßige Bewegung kann der Blutdruck gesenkt, das Herz entlastet und die Blutgefäße trainiert werden.

 

 

 

Urhebervermerk

Urhebervermerk

© PantherMedia / Milkos

 

 

In Vorbereitung auf den Kreisentscheid im Dorfwettbewerb „Unser Dorf hat Zukunft“ herrschte im Geroldshausener Ortsteil Moos seit Herbst 2023 reges Treiben. Von und mit den Bürgerinnen und Bürgern fanden zahlreiche Veranstaltungen und Workshops statt. Mit großem Enthusiasmus arbeitete die Dorfgemeinschaft ehrenamtlich an Konzepten für die Weiterentwicklung ihres Heimatortes – mit Erfolg. Nach dem Rundgang einer Kreisjury im Mai 2024 wurde Moos zum Kreissieger des Landkreises Würzburg gekürt.

 

Am 20. Juni 2024 stellt sich Moos nun der Jury im Bezirksentscheid. Zur Vorbereitung wurde eine Broschüre mit den wichtigsten Eckdaten und den zum Teil verborgenen Highlights des Dorfes zusammengestellt. Die Texte und Bilder bilden ein beschauliches, weltoffenes Dorf mit zahlreichen Schätzen ab. Vorher-Nachher-Bilder belegen ehrenamtliche Projekte, wie beispielsweise die Renovierung des alten Feuerwehrgerätehauses und die Neugestaltung eines Wasserspielplatzes. Besondere Beachtung wird die Jury bei ihrem Rundgang den privaten Gärten schenken. Aus diesem Grund wurde die Aktion „Mooser Gartenpracht“ mit Unterstützung der Gemeinde Geroldshausen ins Leben gerufen.

 

Mit Spannung aber auch Freude erwarten die Mooser Bürgerinnen und Bürger einschließlich des Bürgermeisters, Gunther Ehrhardt, die Bereisung der hochkarätigen Bezirksjury und deren Urteil. Landrat Eberth zeigt sich begeistert vom außergewöhnlichen ehrenamtlichen Engagement des Kreissiegers Moos: „Selbstverständlich werde ich zum Bezirksjury-Rundgang kommen und die Dorfgemeinschaft unterstützen. Die Mooser haben sich mit ihrem großen Engagement den ersten Platz verdient – Gewinner sind sie in meinen Augen schon jetzt!“ Um ihre bemerkenswerte Leistung zu würdigen, lädt der Landrat alle involvierten Mooserinnen und Mooser am Wochenende nach dem Jury-Rundgang zu einem Grillfest ein. 

 

Der Bundeswettbewerb „Unser Dorf hat Zukunft“

 

Vielen Bürgerinnen und Bürgern ist der Wettbewerb aus den letzten Jahren noch unter dem Namen „Unser Dorf soll schöner werden“ bekannt. Nun glänzt der bundesweite Wettbewerb „Unser Dorf hat Zukunft“ in neuem Gewand. Experten-Jurys auf Kreis-, Bezirks-, Landes- und schließlich Bundesebene beurteilen dabei die Entwicklungskonzepte und wirtschaftliche Initiativen in den jeweiligen Ortschaften. Dies beinhaltet soziale und kulturelle Aktivitäten, das Vereinsleben aber auch die bauliche Entwicklung sowie das landschaftliche Ambiente. Auf die Gewinner wartet ein Preisgeld von bis zu 15.000 Euro. Ziel des Wettbewerbs ist es, vorbildliche Ideen und innovative Konzepte zur Entwicklung des dörflichen Umfelds für eine lebenswerte Zukunft sichtbar zu machen. Ausgelobt wird der Dorfwettbewerb vom Bundesministerium für Ernährung und Landwirtschaft.

 

 

„Unser Moos hat Zukunft“: Der Ortsteil Moos der Gemeinde Geroldshausen im Landkreis Würzburg tritt im Juni 2024 beim Bezirksentscheid im Dorfwettbewerb „Unser Dorf hat Zukunft“ an. Unter anderem mit dem neu gestalteten Spielplatz will die Dorfgemeinschaft dabei punkten.

Foto: Thomas Janu

 

 

Duygu – Moustafa İbrahim çifti tarafından işletilen Aksar Döner, lezzet arayanların önemli bir uğrak merkezi konumuna geldi.

Dönerin lezzeti arttıkça hem dönerseverler, hem de döneri müşteriye sunan esnaf daha çok kazanmaya başladılar.

Main nehri kıyısındaki tatil kasabası Veitschöchheim’e her gün yüzlerce turist geliyor. Suyun sessizliğine ve evlerin penceresindeki çiçekleri gören her ziyaretçi, yemek vakti gelince mutlaka döner yemek istiyor. Kasabanın adı ile özdeşleşen Aksar Döner, müşterilere nefis döner lezzetini sunarken hem turizmi artırıyor hem de müşteri sayısını.

Ayhaber’e açıklamalarda bulunan Duygu – Moustafa İbrahim çifti, “Müşterilerimiz çok çeşitli. Uzaklardan bize gelip güller ile süslü nefis bahçemizde veya paketler ile evlere götürülen yemeklerimizin sayısı giderek artıyor. Buradan anladığımız ise işimizi güzel, yemeğimizi kaliteli ve müşterilerimiz ile kalpten ilgileniyoruz. Artan müşteri sayımız ise bizim mutfağımızın kalite ölçüsü diye düşünüyoruz. Müşteri memnuniyetinin ise gelecekte çok daha iyi yerlerde olacağımızın ölçüsüdür. Yemeği kaliteli yapan bir esnafın müşterisinin çok uzaklardan bile geldiğini bizzat yaşayınca bu da bize şevk ve sevinç olarak geri dönmektedir” şeklinde konuştular.

 

 

 

Almanya’nın Baden-Württemberg eyaleti Pforzheim şeri Okul aile birliği bir ilke daha imza attı. Okul çağındaki öğrencileri  ilke kez bowling oynuna getirdiler. Temel eğitim alan öğrenciler hoşca vakit geçirdiler. Velileriyle birlikte heyecan yaşayan Türk çocukları, hem oynadılar, hem de eğlendiler.

Almanya'nın Pforzheim kentinde faliyet gösteren Pforzheim ve Çevresi

Türk Veliler Derneği, her ay düzenlemiş olduğu etkinliklere bir yenisini daha ekledi. Türkçe ve Türk Kültür derslerine giden ilk ve ortaokul

öğrencileri, Mauritius Bowling Merkezinde bowling oynayarak ders

stresinden bir nebze uzaklaştılar.

Çoğu ilk kez bowling heyecanı yaşayan Türk çocuklari, hem oynadılar

hem de eğlendiler. Çoğu bowling topunu kaldırmakta zorlanırken, bazıları da hedefi bulmak için çok uğraştı. Birlikte şarkılar söyleyen, oyunlar oynayan çocuklar, bowling oynamayı çok sevdiklerini söylediler

Kendilerine bu imkanı sağlayan büyüklere teşekkürde eden çocuklar

'Bowling oynamak çok güzel. Yine gelmek istiyoruz' dediler.

 

DEVAMI GELECEK

 

Türkçe öğretmeni Dr. Bayram Tamtürk, " Dernek Türkçe derslerine

katılan öğrencilerimizin katldığı bir bowling etkinliği düzenledi. Dernek

başkanı bizden yardım talep etti bizde birlikte gruplar halinde bowling

oynayan öğrencilerimiz dolu dolu eğlendiler. Bu tür etkinliklerle

öğrencilerimizi bir nebze olsun derslerden uzak tutarak stres atmalarını sağlıyoruz. Dernek olarak bu tür etkinlikleri sık sık yapmayı planlıyorlar'dedi.

Veliler Derneği Başkanı Mümin Karaca, çocukları ödüllendirmek için

böyle bir etkinlik yaptıklarını söyledi. Masrafın çoğunun veliler derneği

kasasından çıktığını anlatan Karaca, 'Pforzheim ve Çevresi Türk Veliler

Derneği olarak çocuklarımıza bowling keyfi yaşattık. Bundan sonrada

bunun devamı gelecek. Çocuklarımıza eğitimin yanı sira spor eğitimi de

vermek güzel dedi. Dernek Başkanı Karaca Bowling etkinliğine destek

veren öğretmen Dr. Bayram Tamtürk, veliler, Leyla Gülkopan, Fadime

Kahraman,Osman Erkılıç, Mehmet Bayırlı, Abdurrahman Kahraman,

Bünyamin Aksoy teşekkür etti.

 

Öte yandan Almanyanın Garbsen şehrinde 

Özel çocukların bowling keyfi görülmeğe, değerdi.

 

Almanya'da Aşağı Saksonya eyaleti Garbsen şehrinde Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Kocatepe Camii’nde down sendromlu özel çocuklara yönelik bir etkinlik düzenlendi. 

DİTİB Federal Kadın Birliği ve Aşağı Saksonya-Bremen Eyalet Kadın Birliği’nin “Engelsiz Camii, Camimizde Bende Varım” projesi kapsamında, Garbsen Kocatepe Camii kadınlar kolunun organizesinde düzenlenen etkinlikte özel çocuklar bowling oynadı, aileleri de onların mutluluklarına ortak oldu.

Garbsen DİTİB Kocatepe Camii kadınlar kolu başkanı Yıldız Ergün etkinlikle ilgili yaptığı açıklamada, sosyal etkinliklere destek veren başta dernek başkanı Zafer Yıldız’a, kadınlar kolu üyelerine ve veliler kolu başkanı Uzman Pedagog Nuray Barut’a teşekkür etti. 

Özel çocuklara yönelik farkındalık oluşturacak, renkli bir etkinlik düzenlediklerini ifade eden Ergün, “Bowling etkinliğine özel çocuklarımız aileleriyle birlikte katılım sağladı. İnsan, onların yüzlerindeki tebessümü ve gözlerinde parlayan ışığı gördükçe ayrı bir mutluluk hissediyor, çocuklar ve aileleri mutlu olunca bizler daha çok mutlu oluyoruz” dedi.

Bu program vesilesiyle ailelerle tanışma ve sohbet etme imkanı bulduklarını belirten Ergün, annelerin de kendileriyle birlikte olmaktan mutluluk duyduklarını ve güzel bir gün geçirdiklerini ifade etti.

 

 

 

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel Başkanı Dr. Muharrem Kuzey, Kurban Bayramı münasebetiyle mesaj yayınladı.

DİTİB Genel Başkanı Dr. Muharrem Kuzey, Kurban Bayramı münasebetiyle yayınladığı mesajda, “Bayramlar, birlik ve beraberlik bağlarımızı güçlendiren, kaynaşma ve dayanışma günleridir. ‘Bayram’ dendiğinde akıllara ilk olarak ‘sevinçli günler’ gelse de özellikle Kurban Bayramı’nda gönül dünyamızı tarifi pek mümkün olmayan bir hüzün ve duygusallık da kaplar.” dedi.

Kuzey, mesajında şu ifadelere yer verdi:

Kurban, tefekkür edip ders almasını bilen herkesi adeta geçmişe bir yolculuğa çıkarır. Kurban bizi evvela, Allah’a yaklaşmak için adanan o ilk kurban hadisesine, Hz. Âdem zamanına götürür. Allah’a yaklaşma çabası, insanlığın ilk dönemlerinden beri var olan bir olgudur. Hz. Âdem’in iki evladı da Allah’a yaklaşmak maksadıyla birer kurban sunmuş; birinin kurbanı kabul edilmiş, diğerinin ise kabul edilmemiştir. Kurbanın kabul edilip edilmeme gerekçesi ‘takva’ kavramında gizlidir. “Allah ancak takva sahiplerinin kurbanını kabul eder.” (Maide, 5/27) ayeti, Allah’a yaklaşma çabasının en temel şartının sorumluluk bilinci ve farkındalık şuuru olduğunun göstergesidir.

Takva, içerisinde birçok farklı özelliği taşıyan geniş bir anlam yelpazesine sahip bir kavramdır. Takva kavramının içinde Allah’a inanıp güvenmek, O’na kayıtsız şartsız teslim olmak vardır. Takva kavramının içinde yanlışlardan uzaklaşma çabası ve gayreti vardır. Takva kavramının içinde içtenlik, samimiyet, vicdan ve gönüllülük vardır. Bir işte gönül varsa, o işte hayır vardır, bereket vardır. Kurban, işte böylesi bir takva bilinci neticesinde kulu Rabbine yaklaştıracaktır.

Kurban, bizleri aynı zamanda Hz. İbrahim ailesinin yaşadığı zamana doğru da bir yolculuğa çıkarır. Bu günler, kendimizi canıyla sınanan Hz. İsmail’in yerine koyacağımız günlerdir. Bu günler, kendimizi evladıyla sınanan Hz. İbrahim’in yerine koyacağımız günlerdir. Bu günler kendimizi, hayatı boyunca mücadele verdiği sevdiklerinden Allah için vazgeçmeyi göze alan Hz. Hacer’in yerine koyacağımız günlerdir. Ramazan Bayramı’nda empati yaparak girdiğimiz gibi, Kurban Bayramı’na da empati yaparak girelim. Teslimiyet sınavından geçen o örnek İbrahim ailesinin zorlu fedakârlıklarını kısmen de olsa hayatımızda hissetmeye çalışalım.

Tarihsel süreçte insanlık, kulluk ettiği “tanrısı” için farklı adak ve sunaklar sunmuştur. Hatta bazı coğrafyalarda farklı beklentiler elde etmek için insanların dahi canına kıyılmıştır. Yüce Allah, yapılagelen bu sapkın ve yanlık uygulamaları, dünyada kabul edilen üç semavi dinin ortak peygamberi Hz. İbrahim üzerinden sonlandırmak istemiştir. Hz. İbrahim’in oğlunu kurban etmek için yere yatırdığı sırada, onun canına bedel olarak bir kurbanlığın verilmesi (Saffat, 37/107), tüm insanlığa aslında şu muhteşem ilkeleri hatırlatmaktadır: “Allah’a yaklaşmak istiyorsanız, bunu insan canına kıyarak yapamazsınız! Allah’a yaklaşmak istiyorsanız, insan yaşamını kolaylaştırmalı, insan için hayat olmalısınız! Bolluk bereket istiyorsanız, darda kalana ferahlık, derdi olana derman olmak zorundasınız!”

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DITIB) olarak, işte bu bilinç ve heyecanla kırk yıldır insanlığa hayat olmak için canla başla mücadele ediyor; şehir şehir, ülke ülke, kıta kıta dolaşıyor, koşturuyoruz. Dünyanın farklı coğrafyalarında mağdur, mazlum ve muhtaç coğrafyalarına umut olmak için çaba sarf ediyoruz. Allah nasip ederse bu yıl da “Kurbanını Paylaş, Kardeşinle Yakınlaş” ilkesiyle 80’den fazla ülke, yüzlerce farklı bölgede insanlık için canla başla mücadelemizi sürdüreceğiz. Yükümüzün ağır, yolumuzun uzun olduğunu biliyoruz. Rabbimizden aldığımız güç, sizlerden aldığımız destekle insanlık için umut olmaya devam edeceğiz. Rabbim, her birimizi ‘takva’ bilinciyle hareket eden, vicdan sahibi, duyarlı insanlar kılsın. Rabbim, kendimizi yanlışlardan koruyan, hayatı sorumluluk bilinciyle güzelleştirenlerden eylesin.

Bu vesileyle 16 Haziran 2024 Pazar günü idrak edeceğimiz Kurban Bayramının hayırlara, iyiliklere ve güzelliklere vesile olmasını temenni ediyor; bayramın gönlümüze, yuvamıza, komşularımıza, ülkemize ve tüm dünyamıza barış, huzur ve mutluluk getirmesini Yüce Allah’tan niyaz ediyorum.”

 

Neuwahlen beim Stadtmarketingverein „Würzburg macht Spaß“ 

(Würzburg) Am Di., 11.06.2024 fand die jährliche Mitgliederversammlung des Stadtmarketings „Würzburg macht Spaß“ e.V. im Burkardushaus Würzburg statt. Bei dieser standen u.a. die turnusmäßigen Neuwahlen von Vorstand und Beirat auf der Tagesordnung. Ebenso wurden die Aktivitäten der vergangenen Monate dargestellt. 

Der bisherige Vorsitzende Joachim Beck (expert Beck) informierte, dass er satzungsgemäß nicht mehr für ein Amt im Vorstand antreten könne. Als Nachfolger haben die anwesenden Mitglieder einstimmig den bisherigen Stellvertreter Florian Volk (Allianz Generalvertretung Volk) zum neuen 1. Vorsitzenden des Stadtmarketingvereins gewählt, Stellvertreter sind Joachim Schulz (Posthalle) und neu Johannes Heller (Immo Heller). Weiterhin im Vorstand vertreten sind weiterhin Sabine Wolfinger (Spielzeugwiese) und Fabian Steigerwald (Funkhaus Würzburg) – neu im Vorstand ist Maximilian Schlier (Schlier). Ebenfalls weiterhin im Vorstand bleibt der Stadtbeauftragte André Hahn (Stadt Würzburg, Fachbereich Wirtschaft, Wissenschaft, Standortmarketing), der von Oberbürgermeister Christian Schuchardt erneut als städtischer Vertreter entsandt wurde. 

In den Beirat wählten die Mitglieder Claudia Amberger-Berkmann (Hotel Amberger), Ellen Braun (work&feelgood Institut für Workstyle), Silke Gräfin Falco di Torre Pellice (Silkhair day spa), Kai-Uwe Hampel (Hugendubel), Ansgar Latzel (Latzel Schneidwaren/Schuchbauer), Armin Lediger (lediger consulting) und Karolin Zientarski (Green Express Logistic). 

Oberbürgermeister Christian Schuchardt entsandte für die Stadt Würzburg seinen persönlichen MItarbeiter Jacek Braminski und Thomas Herrmann, den neuen Leiter des Fachbereichs Wirtschaft, Wissenscharft und Standortmarketing. Vervollständigt wird der Beirat durch die Ehrenmitglieder Karl-Heinz Metzger (Schaufenster Semmelstraße), Peter Hülsemann (Confiserie Hülsemann, Segafredo Café-Bar), Günter Severin (Männermode Severin, Gründungsmitglied), Bernd Mars (Stahlwaren Mars, Gründungsmitglied) und Paul Zöller (Main-Post, i.R.). Als Kassenprüfer wurden Teresita Seib (Fotogalerie Seib) und Thomas Wenzel in ihrem Amt bestätigt.

Nach einer emotionalen Verabschiedung des scheidenden Vorstandsvorsitzenden Joachim Beck und der bisherigen Sprecherin der Beirats Andrea Werner, konnte Geschäftsführer Wolfgang Weier für das Geschäftsjahr 2023 für das Stadtmarketing eine erfreuliche Bilanz ziehen. Mit seinem Rückblick über die letzten 12 Monate bedankte er sich bei Vorstand und Beirat für die allzeit hervorragende Zusammenarbeit und das ehrenamtliche Engagement. 

Lobende Worte gingen vom Vorsitzenden Joachim Beck an die kollegiale Zusammenarbeit mit der Stadt Würzburg und ihrem Oberbürgermeister Christian Schuchardt, der sich gerade seit der Corona-Pandemie und ganz besonders in den letzten Wochen sehr für die Belange der Würzburger Innenstadt und ihrer Unternehmer eingesetzt hat. Schatzmeister Florian Volk stellte in seinem Bericht hocherfreut fest, dass sich die Mitgliederzahl des Stadtmarketingvereins in den vergangenen 10 Jahren deutlich mehr als verdoppelt hat, während sich der Umsatz sogar vervierfacht hat. 

Auch der CityGutschein erfreut sich weiterhin großer Beliebtheit. Diese verkaufsfördernde und kaufkraftbindende Maßnahme konnte auch 2023 wieder über 2 Millionen Euro an den Wirtschaftsstandort Würzburg binden. Damit ist der Würzburger Citygutschein der sechststärkste in Deutschland und nach wie vor bei Unternehmen eine beliebte Geschenkmöglichkeit an ihre Mitarbeitenden. 

Bildunterschriften (von links nach rechts) / Fotografin: Daniela Rosengarth:
Maximilian Schlier (Schlier), Johannes Heller (Immo Heller), Fabian Steigerwald (Funkhaus Würzburg), Joachim Schulz (Posthalle), Andre Hahn (Stadt Würzburg FB WWS), Florian Volk (Allianz Generalvertretung Volk), Sabine Wolfinger (Spielzeugwiese), Wolfgang Weier (Geschäftsführer). 

Profil des Stadtmarketing „Würzburg macht Spaß“ e.V.:
Das Stadtmarketing „Würzburg macht Spaß“ e.V. ist ein Zusammenschluss von gegenwärtig rund 300 Händlern, Gastronomen, Dienstleistern und Kulturschaffenden in Würzburg. Das Stadtmarketing soll den Wirtschaftsstandort Würzburg nachhaltig stärken und erreicht dieses Ziel durch Eventmanagement (z.B. Organisation von Stadtfest, verkaufsoffenem Sonntag, Shoppingnacht u.a.) und durch die Entwicklung von Kundenbindungsinstrumenten (z.B. Citygutschein Würzburg, Einkaufsführer u.a.). Daneben vertritt „Würzburg macht Spaß“ die Interessen seiner Mitglieder gegenüber Kommunalpolitik, Stadtverwaltung und anderen Vereinen und Verbänden. 

BORGO EGNAZIA (AA) - Dünyanın sanayileşmiş 7 büyük ekonomisini bir araya getiren G7 Liderler Zirvesi, dönem başkanı İtalya’nın Borgo Egnazia beldesinde başladı.

ABD, Almanya, İngiltere, Japonya, Fransa, Kanada ve İtalya'dan oluşan G7 ülkeleri, AB liderlerinin de katılımıyla 50. G7 Liderler Zirvesi için Borgo Egnazia’da bir araya geldi.

Zirvenin başlangıcı, ev sahibi İtalya Başbakanı Giorgia Meloni'nin konuklarını tek tek karşılaması ve aile fotoğrafı çektirilmesiyle yapıldı.

Aile fotoğrafından önce ABD Başkanı Joe Biden'ın yaklaşık 20 dakika gecikmeli gelmesi dikkati çekti. Başbakan Meloni, Biden için uzun süre ayakta beklerken, foto muhabirleri ve kameramanlarla birlikte öz çekim yaptı.

Aile fotoğrafının ardından liderler, daha sonra zirvedeki ilk oturumlarına geçti ve burada Afrika, iklim değişikliği ve kalkınma konularını ele almaya başladı.

İtalya Başbakanı Meloni, G7 oturumlarının açılışında yaptığı konuşmada, G7’nin kapalı kutu değil, dünyaya açık değerler sunan bir mekanizma olduğunu belirterek, "Yapılacak çok iş var ama eminim ki bu 2 günde somut ve ölçülebilir sonuçlar üretebilecek bir tartışma yürütebileceğiz." dedi.

G7 liderlerinin, ikinci oturumda, Orta Doğu’daki gelişmeleri değerlendirmesi ve daha sonra da Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin katılımıyla Rusya-Ukrayna Savaşı'nın üzerinde durması bekleniyor.

Zirvenin ilk gününde, etraflıca ele alınacak konulardan olan Rusya-Ukrayna Savaşı bağlamında, Ukrayna’ya desteğin artırılması ve dondurulan Rus varlıklarının gelirlerinin Ukrayna’nın toparlanmasına yönelik kullanılması tartışılacak.

G7 ülkeleri, daha önce bakan düzeyinde ele aldıkları dondurulan Rus varlıkları konusunda nihai anlaşmaya varamamıştı. Bu konuda zirve öncesinde ABD ve Fransa’dan bazı çözüm sinyalleri kaydedildi.

G7 liderleri, zirvede, ilk günün oturumlarının ardından akşam İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella tarafından Brindisi kentindeki Svevo kalesinde verilecek yemekte ağırlanacak.

- Sonuç bildirisine ilişkin bazı bilgiler

G7 Liderler Zirvesi’nin ardından yayımlanacak sonuç bildirisine ilişkin de bazı bilgiler İtalyan basınına sızdı.

İtalyan ANSA ajansının kaynaklara dayandırdığı haberinde, G7 ülkelerinin, Ukrayna ya da İsrail saldırısı altındaki Gazze’ye yönelik konularda bildiride yer alacak ifadeler konusunda büyük oranda anlaştığını ancak yedili grupta anlaşmazlığın “kürtaja etkili ve güvenli erişimin garanti edilmesinin önemi” hususunda çıktığını yazdı.

Bu atfın özellikle Fransa ve Kanada tarafından istendiği ancak dönem başkanı İtalya’dan kaynakların, bu konuda müzakerelerin sürdüğüne dikkati çektiği kaydedildi.

- G7'nin ortaya çıkışı

1970'lerin enerji krizi, resesyon ve yüksek enflasyon gibi makroekonomik sorunlarına cevap olarak 1975'te oluşturulan G7'de, ABD, İngiltere, Kanada, Fransa, Almanya, İtalya ve Japonya yer alıyor.

"Modası geçmiş ülkeler grubu" olmakla da eleştirilen G7'nin ajandasında sadece ekonomik sorunlar bulunmuyor. Dış politika, jeopolitik çatışmalar ve güvenlik de grubun ajandasında önemli yer tutuyor.

G7, 1975'ten bu yana ekonomik politikaları ve güncel konuları ele almak için her yıl bir ülkenin ev sahipliğinde toplanırken, zirvenin gündemi o yılın koşullarına göre belirleniyor.

Dünya nüfusunun yüzde 10'u (yaklaşık 800 milyon) G7 ülkelerinde yaşıyor. Küresel GSYH'nin yaklaşık yüzde 40'ını oluşturan G7 ülkelerinin, küresel ticarete ve uluslararası finans sistemine hakim olması dikkati çekiyor.

Sovyetler Birliği'nin 1991'de dağılmasından sonra G7'ye düzenli olarak katılan Rusya'nın 1998'de gruba resmi üye olmasıyla G8 oluşturuldu ancak bu uzun ömürlü olmadı. Rusya, 2014'te Ukrayna'ya ait olan Kırım Yarımadası'nı ilhak ettikten sonra G8 grubundan çıkarıldı.

Dünyanın ikinci büyük ekonomisine ve en büyük nüfusuna sahip Çin'in ve dünyanın ikinci büyük nüfusuna sahip Hindistan'ın G7 üyesi olmaması dikkati çekiyor.

Ev sahibi ülke; grup içinde olmayan ülkeleri, bölgesel ve diğer uluslararası organizasyonları zirveye davet edebiliyor. AB, G7 üyesi olmamasına karşın yıllık liderler zirvesine sürekli katılıyor.

ESKİŞEHİR (AA) - Sakarya'nın Adapazarı ilçesinde yaşayan 55 yaşındaki Galip Alaylı, 10 senedir mücadele ettiği Parkinson hastalığı kaynaklı şikayetlerini, Eskişehir Şehir Hastanesi'nde uygulanan beyin pili ameliyatı sayesinde büyük ölçüde geride bıraktı.

Beyin sinir hücre hasarından dolayı elde titreme ile başlayan, kas sertliğinin yanı sıra denge kaybı gibi belirtiler gösteren hastalığa yakalanan Alaylı, el titremesi nedeniyle gündelik hayatını sürdürmekte zorlandı.

Eskişehir Şehir Hastanesi'nde beyin pili cerrahisi uygulandığını öğrenen Alaylı, tedavi için kente geldi. Beyin cerrahisi, nöroloji ve psikiyatri uzmanların değerlendirmesi sonucu hastanın ameliyat edilmesine karar verildi.

Beyin cerrahı Opr. Dr. Mehmet Beşir Sürme tarafından yapılan 3 saatlik operasyonla Alaylı'ya beyin pili yerleştirildi. Ameliyat sonrası el titremesi geçen hasta, vücut dengesini de geri kazandı.

İl Sağlık Müdürü Dr. Yaşar Bildirici, yaptığı açıklamada, Eskişehir Şehir Hastanesi'nde ilk beyin pili cerrahi müdahalesinin gerçekleştirildiğini söyledi.

Ameliyatı yapan ekibin daha önce epilepsi ve mesane pili de yerleştirdiğini, artık beyin pili işlemi de yapabildiklerini anlatan Bildirici, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Beyin pili cerrahisi her yerde herkes tarafından yapılmıyor. Beyin pili takılmadan önce bir nörolog tarafından onaylama süreçleri var. Sonrasında ayrı özel bir cerrahi durum var. Buraya gelen vatandaşımız bu işlemi daha önce birçok yerde yaptırmak istemiş ancak maddi nedenlerden dolayı yaptıramamış. Bu hastanede bu ekip tarafından hiçbir ücret ödenmeksizin cerrahisi yapılmış oldu."

Bildirici, operasyonun nitelikli bir işlem olmasından dolayı bölge için bir kazanım olduğunu vurguladı.

- "Sorunsuz şekilde su içebiliyorum"

Alaylı ise önceden su bardağını eline dahi alamadığını belirterek, "Şu an sorunsuz şekilde su içebiliyorum. Yeme içmeyi rahatça yapabiliyorum. Doktorlarım da bu değişimin farkında, iyileşmemin ilerleyeceğini söylüyorlar. Eksik olmasınlar, doktorlar bana çok yardımcı oldu." diye konuştu.

Opr. Dr. Sürme de operasyona ilişkin şu bilgileri verdi:

"Hastaya elektrotu yerleştirdikten sonra ikinci aşamada pil yerleştirmeye geçtik. Pili genellikle köprücük kemiğinin altına yerleştiriyoruz. Pil sayesinde beyne belli aralıklarla akım gidiyor. Hastamızın da şikayetlerinde önemli ölçüde düşüş oluyor. Ameliyatlar hastalara göre değişiyor, genellikle 3 ila 5 saat arasında sürüyor. Pillerin şarj edilen veya edilemeyen versiyonları var. Şarj edilemeyen pillerin 4-6 yıl; şarj edilenlerin 15-20 yıl ömrü var."

Nöroloji kliniğinde görevli Doç. Dr. Ahmet Onur Keskin ise tedavinin ardından hastanın giderek daha iyi olacağını ifade etti.

Hastada önemli ölçüde iyileşme sağlandığını dile getiren Keskin, "Hastamızın özellikle gündelik işlerini idare edebilir hale gelmesi, en çok görmeyi arzu ettiğimiz şey. Yürüyüşü, ruh hali dahi değişiyor. Bu açıdan oldukça faydalı bir cerrahi işlem. Bunun ücretsiz olarak sunuluyor olması da bölgemiz için bir avantaj." dedi.

BERLİN (AA) - Alman otomobil endüstrisi, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun "Çin'de üretilen elektrikli otomobillerin Birlik üyesi ülkelere ithalatında yüzde 38,1'e varan oranlarda ilave vergi uygulayacağını" açıklamasına tepki gösterdi.

AB Komisyonu, bugün Çin'de üretilen elektrikli otomobillere sağlanan sübvansiyonlar nedeniyle başlatılan soruşturma kapsamında alınan kararlara ilişkin açıklamada bulundu.

Komisyon, Çin'de üretilen elektrikli otomobillerin Birlik üyesi ülkelere ithalatında 4 Temmuz'dan itibaren yüzde 38,1'e varan oranlarda ilave vergi getirmeye hazırlanıyor.

Açıklamada, Çin firmaları arasında yer alan BYD'ye yüzde 17,4, Geely'e yüzde 20, SAIC'e yüzde 38,1 ilave vergi uygulanacağı, soruşturma sürecinde AB ile işbirliği yapan Çin'deki diğer elektrikli otomobil üreticilerinin yüzde 21 vergiye tabi tutulacağı, işbirliği yapmayan diğer elektrikli otomobil üreticilerinin de yüzde 38,1 ilave vergi ödeyeceği ifade edildi.

Alman otomobil üreticileri söz konusu karara Çin'in olası misillemesinin işlerini olumsuz etkileceğinden endişe duyarak, sert tepki gösterdi.

Alman Otomobilciler Birliği (VDA) Başkanı Hildegard Müller, AB Komisyonu'nun Çin'den gelen elektrikli otomobillere geçici olarak yüzde 38,1'e varan yüksek ek gümrük vergileri uygulayacağını açıklamasını “küresel işbirliğinden bir adım daha uzaklaşılması anlamına gelmektedir.” şeklinde değerlendirdi.

Alman otomotiv endüstrisnin serbest ve adil ticaretten yana olduğunu aktaran Müller “Temel ilke, ek gümrük vergilerinin yanı sıra haksız ve piyasayı bozucu sübvansiyonlar da dahil olmak üzere her türlü korumacı önlemin serbest ticareti kısıtladığı ve nihayetinde tüm taraflar için zararlı bir etkiye sahip olan ticaret çatışmaları riski taşıdığıdır. Bugün açıklanan tedbirlerden kaynaklanabilecek potansiyel zarar, Avrupa ve özellikle Alman otomotiv endüstrisi için potansiyel faydadan daha büyük olabilir.” ifadesini kullandı.

Daimler ve Mercedes Benz Üst Yöneticisi (CEO) Ola Kallenius, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "İhracat yapan bir ülke olarak, ticaretin önündeki engellerin artmasına ihtiyacımız yok. Adil ve serbest dünya ticareti çok önemlidir, yenilikçiliği ve büyümeyi teşvik eder. Dünya Ticaret Örgütü'nün (,WTO) ruhuna uygun olarak ticaret engellerini ortadan kaldırmak için çalışmalıyız." yorumunu yaptı.

Volkswagen ise yaptığı açıklamada, AB Komisyonu’nun söz konusu ilave vergisini eleştirerek, "Telafi edici vergiler genel olarak uzun vadede Avrupa otomotiv endüstrisinin rekabet gücünü güçlendirmek için uygun değildir.” değerlendirmesini yaptı.

Açıklamada, "AB Komisyonu'nun kararının zamanlaması, Almanya ve Avrupa'da bataryalı elektrikli araçlarına yönelik mevcut zayıf talep açısından zararlıdır. Bu kararın olumsuz etkileri, Avrupa ve özellikle Alman otomotiv endüstrisi için potansiyel faydalarından daha ağır basmaktadır." denildi.

- 200 milyar avroluk sübvansiyon

Alman Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü (IfW), Avrupa Birliği’nin (AB) Çin menşeli elektrikli araçlara uygulaması olası gümrük vergilerinin elektrikli otomobil ticaretini sekteye uğratacağı uyarısını yaptı.

IfW Başkanı Prof. Dr. Moritz Schularick, "Çin'in sübvansiyon uygulamalarına ilişkin kapsamlı bir incelemenin ardından Avrupa Komisyonu'nun, mevcut yüzde 10'luk tarifeye ek olarak Çinli elektrikli araçlara ortalama yüzde 21 oranında telafi edici vergi uygulamaya karar verdiğini belirterek, “Bu vergilerin uygulamaya konulmasının önemli etkileri olacaktır.” ifadesini kullandı.

IfW’nın son hesaplamasında, AB'nin Çin elektrikli araçlara uyguladığı yaklaşık yüzde 31'lik gümrük vergisinin, Çin'den elektrikli araç ithalatında yaklaşık yüzde 25 oranında azalmaya yol açabileceğini gösterdiğini aktaran Schularick, bunun da yaklaşık 4 milyar dolar değerine karşılık geldiğini kaydetti

Schularick, IfW tarafından yakın zamanda yapılan bir çalışma da Çin'in şu anda yılda 200 milyar avronun üzerinde endüstriyel sübvansiyonları olduğunun tahmin edildiğini ifade ederek, “Bu sübvansiyonlar rekabeti bozmakta ve AB tarafından alınacak karşı tedbirleri temelden haklı çıkarabilmektedir. Son karar, AB’nin Avrupa pazarında adil rekabet koşullarının sağlanması konusundaki kararlılığını göstermektedir. Ancak elektrikli araç fiyatlarında beklenen artış, iklim dönüşümünü daha pahalı hale getirecektir. Adil rekabet ile yeşil teknolojilerin teşviki arasında doğru dengeyi bulmak önemli bir zorluk olmaya devam ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.

- AB'yi Fransızlar harekete geçirdi

Öte yandan Alman üreticileri, Mercedes, BMW Group ve VW Group ile iştirakleri Audi ve Porsche, Çin'de yaklaşık her 3 otomobilden birini satarken, gelirlerinin yüzde 30’dan fazlasını bu ülkeden elde ediyor.

Bu arada, AB Komisyonu'nun Çinli üreticilere karşı açtığı anti-damping davasını, öncelikle Avrupa'da çok iş yapan ancak Çin'de çok az pazar payı olan Fransız otomobil endüstrisi tarafından teşvik edildiğini dile getiren Alman otomobil endüstrisindeki çevreler, Çin ile bir ticaret çatışması durumunda kaybedecek çok şey olduğunu değerlendiriyor.