Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
KÖLN (AA) - Almanya'nın Köln kentinde 1991'de 16 yaşındayken öldürülen Seçkin Çağlar'ın dosyasının tekrar açıldığı ve polisin faili meçhul cinayetle ilgili tekrar araştırma başlatıldığı duyuruldu.
Köln'ün Poll semtinde 32 yıl önceki faili meçhul cinayetin aydınlatılması için 350 erkekten alınacak tükürük örneğiyle DNA testi yapılacağı belirtildi.
Çağlar, işten eve dönerken kimliği belirsiz bir kişi tarafından öldürülmüştü.
Olayı araştıran kıdemli savcı Ulrich Bremer, cinayetin işlendiği Poll semtinde yaşayanlar arasında yapılacak testle ilgili, "Katılım gönüllülük esasına dayanıyor ve tanıklara yönelik." dedi.
Teste katılanların olayın faili olmaktan kurtulacakları, testi reddedenlerin ise fail olma ihtimallerine karşı olayla ilgili daha detaylı araştırılacağı kaydedildi.
Türk-Alman ilişkilerine yaptığı katkılar ile bilinen Prof. Dr. Ramazan Çalık‘ın hafta sonu kalabalık bir topluluk ile İyi Parti’ye katılması bölgeyi tanıyan Almanlar arasında da yankı buldu. Uzun yılllar Alman arşivlerinde çalışmalar yapan Tarih Profesörü Ramazan Çalık’ın Antalya’da İyi Parti saflarına katılması Çalık’ı gerek Almanya’dan tanıyan ve gerekse bölgede belediye başkanlığı yaptığı yıllardan tanıyanlar, “Sayın Prof. Dr. Çalık iki ülke ilişkilerini çok iyi bilmesi ve ortak tarih konusundaki bilgilendirmelerinden yakından tanıdığımız bir isim. Kendisinin Türkiye siyasetinin önemli bir ismi olduğunu biliyoruz. Türk-Alman ilişkileri alanındaki derinliğini hem Belek tatilimizdeki değişik uluslararası etkinliklerden, hem de Almanya’daki basına yansıyan çalışmalarından yakından tanıyoruz“ şeklinde konuştular.
İyi Parti’ye geçmesinden hemen sonra kendisine telefon ile ulaştığımız Prof. Dr. Ramazan Çalık ise, “Ülke siyaseti açısından baktığımızda Türkiye bir değişim istiyor. Ancak Merkez sağ partilerde devam eden siyasi çalışmalarımızın artık İYİ Parti çatısı altında sürdürmenin önem arzettiğine inanmaktayım. Türkiye siyasetinin orta direği merkez sağ partilerdir. İbre artık her yönü ile İYİ Parti’yi gösteriyor ve İYİ parti merkezin kalbi konumuna dönüşmüş durumdadır” şeklinde konuştu.
Bilindiği gibi Prof. Dr. Ramazan Çalık Serik belediye başkanlığı döneminde Türkiye – Almanya ilişkilerini konu alan çok sayıda uluslararası etkinliğe imza atmış ve akademisyen olarak uzun yıllar Bundesarchiv ve Nationalbibliotek de Osmanli Alman ilişkileri konusunda çalışmalarda bulunmuştu..
Almanya IKG Enstitüsü Başkanı Dr. Latif Çelik yaptığı açıklamada Türkiye’nin uluslararası ağırlığını ve yeni dengelerin kurulmasını Ay Haber için değerlendirdi.
İkinci Dünya Savaşı sonrası iki kutup üzerinde devam eden dünya düzeni 90’lı yılların başında Rusya lehine bozulunca Anglo-Sakson emperyalizminin Avrupa’nın her tarafını etkisi altına almaya başladığını belirten IKG Enstitüsü Başkanı Dr. Çelik“Kapitalizm hiç doymuyor maalesef. Ne kadar verirsen daha fazlasını istiyor ve dünyayı sömürmesinde sınır tanımıyor. 2000’li yılların başına kadar özellikle Ortadoğu, İslam Dünyası, Batı Asya’da tutunmaya çalışan yeni model Amerikan Emperyalizmi Türkiye’nin güçlendikçe kendilerinin sözünü dinlemeyeceğini tahmin edebiliyor, ama bu kadar çabuk yeni denklemlerin aleyhine gelişeceğini kestiremiyordu. Türkiye’yi Rusya korkusu ile terbiye etmeye çalışan, bunun için istediği silahları istediği fiyata satan çok uluslu Amerikan emperyalizmi, kendi silahlarını yapmaya çalışan Türkiye’yi son 10 yılda ciddi anlamda dışlamaya çalıştı. Milletleri borçlandırarak yola getirmeye çalışan ve kendi hegemonyasını devam ettirmenin politikasını adım adım uygulayan Okyanus ötesi emperyalizm, Avrupalı dostlarını da yanına alarak Türkiye‘ aleyhtarı politikalar sahneye koymaktadır. Devşirdiği yerli işbirlikçiler ile birlikte sömürü düzenini devam ettirmenin yollarını aramaktadırlar“ şeklinde konuştu.
Yaklaşan seçimlerde Türkiye‘nin iç huzurunu mümkün olduğunca bozmaya çalışanlar hiç bir zaman emellerine ulaşamayacak ve Türk insanının birliği hiç bozulmayacaktır diyen IKG Enstitüsü Başkanı Dr. Latif Çelik, “Türk insanı yedisinden yetmişine geleceğinin garantisinin iç huzur ve birbirimize güvenmekten geçtiğini bilmektedir. Aklın yolu birdir. Türkiye’ye uçak gerek ise kendisi yapmalı, gemi teknolojisi için kendisi çalışmalıdır. Hızlı tren yollarını, raylarını kendi mühendisleri döşemeli ve uçaklarını kendi pilotları uçurmalı. Ciddi anlamda yetişmiş insan kaynağı olan Türkiye kayıp yıllarını çok hızlı bir şekilde telafi ederek bölgenin en önemli barış ve istikrar gücü olacaktır. Kısa bir süre öncesine kadar en basit gözetleme araçlarını başka ülkelerden alan Türkiye’nin şimdi aynı teknolojileri 28 ayrı ülkeye satıyorsa, prensibli çalışınca neler yapabileceğimizi çok kolay farkediyoruz. Bu alanda Türk-Alman teknolojik işbirliği de çok önemlidir” dedi.
IKG Enstitüsü Başkanı Dr. Latif Çelik, “21. Asır ortasına kadar dünya siyasetinin terazisini Türklerin tuttuğunu ve Türkiye’nin ciddi bir denge unsuru olduğunu çok açık göreceğiz” şeklinde sözlerini tamamladı.
Kuzey Bavyera’nın en eski alışveriş merkezlerinden olan Üstel Ticaret’in sahibi Ali Kazım Üstel, “Müşteriyi memnun etmek için ona doğruyu söyleyip tazeyi sunarak kalbini kazanmak gerek” dedi.
Nürnberg bölgesinin en eski işadamlarından olan Üstel Ailesi’nin ikinci nesil çocuğu Ali Kazım Üstel, Ayhaber‘e yaptığı açıklamalarda müşterilerimiz bizim samimiyetimize inanarak alışveriş yapıyor. Bu güven ve iş ahlakını babamızdan aldığımız gibi çocuklarımız ile devam edeceğiz. Müşterimiz taze gıdaları uygun fiyata sunduğumuzu çok iyi biliyor. Bundan çok memnunuz. Deprem dolayısı ile milletimize ve depremzede vatandaşlarımıza başsağlığı diliyorum” dedi.
Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, "Alman Hükümeti, 9 Mart'tan bu yana Kuzey Kore tarafından gayrimeşru olarak çok sayıda balistik füze fırlatılmasını şiddetle kınamaktadır." ifadesi kullanıldı.
Açıklamada füze denemelerinin Almanya'nın hem bölgedeki ortaklarının güvenliğini hem de uluslararası güvenliği açıkça tehlikeye attığı vurgulandı.
Kuzey Kore'nin, kitle imha silahları ve balistik füze geliştirme programlarını tamamen, geri döndürülemez bir şekilde sona erdirmekten sorumlu olduğu hatırlatılan açıklamada, Pyongyang yönetiminin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararlarını ihlal etmeye devam etmesinin son derece endişe verici olduğu kaydedildi.
Açıklamada Kuzey Kore'ye BMGK kararlarını tam olarak uygulaması çağırısında bulunuldu.
PEKİN (AA) - Türkiye'nin Pekin Büyükelçiliği, "12 Mart İstiklal Marşı'nın Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü" ile "18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi'nin Yıl Dönümü" vesilesiyle anma programı düzenledi.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başlayan programda İstiklal Marşı'nın kabulünü ve Çanakkale Deniz Savaşı'nı anlatan sinevizyon gösterisi izlendi.
Pekin Büyükelçiliği Birinci Müsteşarı ve Geçici Maslahatgüzarı Alp Atakcan, yaptığı konuşmada, İstiklal Marşı'nın, Kurtuluş Savaşı'nın en çetin günlerinde işgal güçlerine karşı milletin yekvücut bağımsızlık mücadelesi verdiği bir ortamda kabul edildiğini belirterek, "Elbette her milletin istiklalinin timsali olan birer milli marşı vardır ancak her mısrası gözyaşlarıyla kabul edilen bir başka marş muhtemelen yoktur." dedi.
İstiklal şairi Mehmet Akif'in ulusal belleğe kazınan eşsiz dizeleriyle Türk milletinin daima hür yaşayacağını tüm dünyaya haykırdığını vurgulayan Atakcan, "Milli Mücadele'yi zafere taşıyan, bağımsızlık ve özgürlüğe olan sarsılmaz inancımız, Cumhuriyet'imizin nice 100 yıllarında da rehberimiz olmaya devam edecektir." ifadesini kullandı.
Akif’in İstiklal Marşı'nı kaleme almasından tam altı yıl önce Türk milletinin Çanakkale'de insanüstü mücadelesi ve vatan sevgisiyle, müstevlilere “Çanakkale geçilmez.” dedirttiğini hatırlatan Atakcan, "Mart 1915'teki Çanakkale Deniz Zaferi ve takip eden aylardaki kara zaferleri, Türk milletinin boyunduruk altına alınamayacağını kanıtlamıştır. Çanakkale Destanı, Kurtuluş Savaşı'mızın da adeta habercisi olmuş, bağımsızlık mücadelesi için gerekli ruhu ortaya çıkarmıştır." değerlendirmesinde bulundu.
Çanakkale Savaşları'nın aynı zamanda dünya tarihinin akışına yön verdiğine, sömürge yönetimindeki pek çok mazlum millete örnek teşkil ettiğine dikkati çeken Atakcan, "Akif’in 'Çanakkale Şehitlerine' şiirinde 'Gömelim gel seni tarihe desem, sığmazsın' diye seslendiği şehitlerimizin aziz hatıralarını ve bizlere miras bıraktıkları dayanışma ruhunu yaşatmak boynumuzun borcudur. Zira Büyük Atatürk’ün dediği gibi, milli benliğini kaybeden milletler, başka milletlerin şikarı yani avı olurlar. Tarih ve yaşadığımız coğrafya, bunun örnekleriyle doludur." diye konuştu.
Atakcan, Şehitleri Anma Günü vesilesiyle Cumhuriyet'in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere hayatını ülkesine adamış tüm kahramanları sonsuz minnet, şükran ve rahmetle andığını sözlerine ekledi.