Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Umre Organizasyonu ile kutsal topraklara giden kafile geri döndü.
İki haftalık tatili değerlendirmek için kutsal topraklara giden umrecileri, Düsseldorf Havalimanı’ndan Düsseldorf DİTİB Bölge Birliği yönetiminden Erhan Akyol ile birlikte umreye gidenlerin yakınları karşıladı. Karşılamada umrecilere birer gül takdim edildi.#
Duygulu anlar yaşandı
Umre ibadetlerini sorunsuz bir şekilde tamamlayarak Almanya’ya dönmenin mutluluğunu yaşarken, kendilerini güllerle karşılayan umreciler, DİTİB’e teşekkür etti. Aileleriyle kucaklaşan umreciler, zaman zaman duygusal anlar yaşadı.
Güzel bir umre yaptıklarını belirten DİTİB - Düsseldorf Umre Kafilesi grup görevlisi Güneş Yarız, “Özellikle tatil olması sebebiyle umrecilerimizin çoğunluğu gençlerdendi. Gençlerimiz güzel bir umre yapmanın sevinciyle Almanya’ya döndüler. Ülkemizde meydana gelen depremde vefat eden ve yaralanan kardeşlerimiz için dua ettik. Rabbimiz tüm insanlığı her türlü kazalardan, belalardan, musibetlerden, afetlerden muhafaza eylesin” dedi.
Güllerle umrecileri karşılayan Düsseldorf DİTİB Bölge Birliği yönetiminden Erhan Akyol da hoş geldininiz diyerek, “Rabbim umremizi mebrur, sayımızı meşkûr ve ibadetlerimizi makbul, dualarımızı kabul eylesin” duasında bulundu.
BERLİN (AA) – Avrupa'nın en büyük ekonomisine sahip Almanya’da 60 yılın ardından nükleer enerji dönemi sona erdi.
Bavyera'daki Isar 2, Baden-Württemberg'deki Neckarwestheim 2 ve ülkenin kuzey batısında yer alan Emsland nükleer santralinin işletmecilerinin yaptıkları açıklamaya göre, bu üç nükleer santralde cumartesi gecesi saat 12:00’den önce tüm reaktörler devre dışı bırakıldı. Böylece, Almanya'da elektrik üretiminde nükleerden çıkış süreci tamamlandı.
Söz konusu nükleer santraller artık elektrik şebekeye bağlı olmazken, bu santraller geçen yıl ülkenin enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 6'sını karşılamıştı.
Alman haber ajansı DPA'ya açıklamada bulunan Almanya Çevre Bakanlığı Nükleer Güvenlik Departmanı Başkanı Gerrit Niehaus, "Yasalara uygun olarak çalışıyoruz ve 16 Nisan'dan itibaren nükleer elektrik işletmeciliğinin cezai bir suç olacağı açık." ifadesini kullandı.
Nükleer karşıtları, ülkede üç reaktörün kapatılmasını bir zafer olarak görürken, iş dünyası, Avrupa'nın enerji kaynaklarının istikrarlı olmadığı ve dünyanın fosil yakıtlardan kurtulmaya çalıştığı bir dönemde reaktörlerin kapatılmasını "çılgınlık" olarak nitelendirmişti. Ülkede nükleer enerjinin sona ermesiyle birlikte bu konuda tehlikenin sona erdiğine dikkat çekilirken Fransa ve İsviçre gibi ülkelerdeki nükleer tesislerin ülkeye yakın coğrafyada yer alması da sızıntı endişelerinin sürmesine neden oluyor.
Elektrik şebekesiyle bağlantısı kesildikten sonra reaktörün yaklaşık on beş dakika içinde kapatılması gerekiyor. Bundan sonra reaktör "soğutularak, sistemdeki sıcaklığın yaklaşık on iki saat içinde ortam sıcaklığına düşürülmesi gerekiyor. Kapatma işleminden yaklaşık dokuz saat sonra soğutma kulesi üzerinde artık buhar görülmüyor.
- Santraller sökülecek
Ülkede nükleer enerjiden çıkıştan sonra bile yüksek riskli teknolojiyle mücadelenin zorlukları devam ediyor. Alman hükümetinin önünde devre dışı bırakılmış 30'a yakın nükleer santrali sökmek gibi zorlu bir görev de bulunuyor.
Bir nükleer santralin sökülme süreci yaklaşık 15 yıl sürüyor. Öte yandan, Alman yetkililer, çok uzun yıllar ölümcül olabilen radyoaktif atıkların depolanması için de henüz kesin bir çözüm bulabilmiş değil.
- Fukuşima nükleer faciasının etkisi
Almanya'da onlarca yıl süren nükleer karşıtı protestoların ardından 2011'de yaşanan Fukuşima nükleer faciası ülkede nükleer enerjiye karşı eylemeleri hızlandırdı.
Eski Başbakan Angela Merkel döneminde, nükleer enerji kaynaklı risklerin güvenli şekilde kontrol edilemeyeceği gerekçesiyle nükleer enerjiyi terk etme kararı alındı. Hükümet, nükleer santralleri devre dışı bırakma kararı sonrası Rusya ile enerji anlaşmaları yaptı.
Söz konusu facia sonrası nükleer enerjiden çıkış yasası uyarınca, 2021'de 30 yıldır aktif olan üç nükleer santral kapatılmış ve aktif durumdaki son üç nükleer enerji santralinin de 2022 sonuna kadar kapatılacağı duyurulmuştu. Ancak Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı savaş sonrası yaşanan enerji krizi derinleşince hükümet kapatma kararını ertelemişti.
Nükleer santrallerin ömrünün uzatılması koalisyon ortakları arasında tartışmalara yol açmasının ardından Almanya Başbakanı Olaf Scholz, 17 Ekim 2022'de bakanlara ülkenin kalan üç nükleer santralini nisan ayı ortasına kadar çalışır durumda tutmaları talimatını vermişti.
Son üç nükleer santralin dün gece devre dışı kalmasına rağmen Alman hükümeti enerji arz güvenliğinin garanti altında olduğunu belirtti
Ülkede nükleerden kaynaklanan açığın yenilenebilir enerjiyle kapatılması bekleniyor.
BERLİN (AA) - Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Sudan'daki çatışmaların durdurulması ve daha fazla kan dökülmesinin önlenmesi çağrısında bulundu.
Baerbock, Twitter'dan yaptığı açıklamada, "Sudan'daki çatışmaların yol açtığı çok sayıda can kaybı karşısında dehşete düşmüş durumdayım. Her iki taraf da çatışmaları durdurmalı ve daha fazla kan dökülmesini önlemelidir." ifadelerini kullandı.
Birleşmiş Milletler (BM) Sudan'daki Entegre Geçiş Yardımı Misyonu (UNITAMS) ve BM Sudan Özel Temsilcisi Volker Perthes'in ateşkes çabalarını desteklediğini vurgulayan Baerbock, "Sudan halkı son yıllarda ülkeleri için demokratik bir gelecek istediklerini açıkça ortaya koymuştur. Bu, silah zoruyla elde edilemez. Sivil bir hükümete geçiş ülkenin geleceği açısından hayati önem taşımaktadır." değerlendirmesinde bulundu.
Baerbock, Sudan'daki gelişmeleri ve sahadaki Alman vatandaşlarının durumunu yakından takip ettikleri kaydetti.
Her insanın yaşamı boyunca edindiği bazı alışkanlıkları vardır. Yemeye başlamadan önce ellerini yıkaması, yemektensonra dişlerini fırçalaması, haftanın belirli günlerinde banyo yapması, günün belli saatlerinde kitap okuması gibi yararlı olanları olduğu gibi, bunların yanında; vücuduna, ruhuna, bütçesine, tabiata, bütün canlılara ve cansızlara karşı zararlı alışkanlıkları da vardır.
Zararlı alışkanlıkların başında sigara gelir. Çünkü tütünün yanmasıyla çıkan duman, şahsımıza ve bulunmuş olduğumuz ortamda bulunan bütün insanların akciğerlerine zararlı bir madde bırakır. Böylelikle ciğerler, kan temizleme yapmakta zorluk çeker. Nikotin adı verilen madde beyni etkiler. Aşırı sigara tüttürücülerinin bacaklarını dahi kaybettikleri hepimiz tarafından bilinmektedir.
Diğer bir zararlı alışkanlık kumar ve bahis oyunlarıdır. Bu alışkanlık, diğer bağımlılıklara da kolayca ulaşma ihtimalini kuvvetlendirir. Son yıllarda, canlı bahis alışkanlıkları çoğalmaya başlamış, insanların sevgileri ve hisleri doğrultusunda, kısa bir zaman zarfında çok miktarda para kazanma hırsı içerisinde olurken, diğer taraftan da bu hırs, büyük meblağları kaybetmemize sebebiyet verebilir. Bu durumda olan insanlarımız ailesine ve çevresine karşı sorumluluklarını yerine getirmede zorluk çekebilirler. Ayrıca; kazanma hırsına sahip birey, kendisine ve çevresine zarar vermekten korkmaz.
Diğer bir zararlı alışkanlık; alkol içmektir. Alkollü içecekler önce keyif verir gibi görünür, sonra da sinirleri vesindirim sistemimizi bozar. İçki içenlerin büyük bir çoğunluğu sigara tüttürürler. Sonra da bu alışkanlık bazı insanları; esrar,eroin, kokain vb. maddeleri kullanmaya başlatır. Genç yaşta bunları kullanmaya başlayan insanımız, bu alışkanlıklardan zorkurtulur. Bu kötü alışkanlıklara tutsak olma eğiliminde olan gençlerimize karşı hepimizin sorumluluğu vardır. Çocuklarımızı, tutsak edecek bu alışkanlıklardan kurtarmak, bedenimizin emanet olduğunu bilen herkesin görevi olmalıdır.
Teknolojinin gelişmesi ile; oyun bağımlılığı, internet bağımlılığı, bilgisayar bağımlılığı, bizleri rutin işlerimizi yerine getirmekte sıkılgan hale geldiğimizi, aşırı savunmacı olduğumuzu, zaman kavramını yitirdiğimizi, depresyona girdiğimizi, baş ağrısı, uykusuzluk, boyun ağrıları, sağlıksız beslenme, sırt ağrıları vb. sorunları yüklendiğimizi unutturmaktadır. Teknolojiyi kullanmamız doğrultusunda her ailenin bilinçli olması çok önemlidir.
Bu konuda kişiye, aileye, devlete görevler düşmektedir. En büyük görev ise; Öğretmenlerin, Din görevlilerinin ve lider konumda olan herkesindir.
Bu ve benzeri zararlı alışkanlıklardan uzak kalmak için 5 Mart 1920’de Yeşilay Derneği kurulmuştur. Bütün insanlığın sağlıklı kalması gerektiğini düşünen her ferdin bu derneklere üye olması gerekmektedir.
Ayrıca, bu tarz alışkanlıklardan dolayı yurtdışında yaşayan gençlerin bir kısmının maalesef hapishanelerde olduğu da hepimiz tarafından bilinmektedir. YURTDIŞINDA YAŞAYAN BİR ÖĞRETMEN VE BİR DERNEK BAŞKANI OLARAK, ÜLKE DIŞINDA BULUNAN GENÇLERİMİZİN DE BU KONULARDA DAHA ÇOK BİLGİLENDİRİLMESİ HUSUSUNDA YEŞİLAY DERNEĞİ’NİN DESTEĞİNİ VE İLGİSİNİ TALEP ETMEKTE OLUP, DERNEK OLARAK DA HER TÜRLÜ DESTEĞİ VERECEĞİMİZİ BİR KEZ DAHA BELİRTMEK İSTERİM.
Bu uğurda zaman faktörü gözetmeden mücadele eden herkese teşekkür ediyorum. Zararlı alışkanlıklarınbıraktırılması hususunda fedakârca çalışmalar yürüterek, bütün
insanlığa yardımcı olmaya çalışmış olan, eski bakanlarımızdan sayın IŞILAY SAYGIN’ı ve Prof. Dr. ORHAN KURAL’ı rahmetle anıyorum. Kötü alışkanlıklar içerisinde bulunan insanımızın, bizim insanımız olduğunu kabullenip, onlara yardımcı olacak sayıların çoğalmasını temenni ediyor, sigaradan ve bütün kötü alışkanlıklardan uzak bol güneşli huzurlu günler diliyorum.
Mehmet ŞAŞMAZ
Sigarasız Yaşam Derneği Başkanı
14 Mayıs’taki cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimi için yurtdışında oy verme heyecanı 27 Nisan’da başlayacak. Yurtdışı seçmen kütüğüne kayıtlı 3 milyondan fazla seçmen gümrük kapılarında, bulundukları ülkelerdeki başkonsolosluklarda veya oy kullanma merkezlerinde 9 Mayıs’a kadar oy verebilecekler.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalması halinde ise oy verme işlemi 20 Mayıs’ta başlayacak, 24 Mayıs’ta son bulacak. Bu durumda da gümrük kapılarındaki sandıklar 28 Mayıs’a kadar oy işlemi için açık kalacak. Seçim sürecinde gümrüklerde 24 saat boyunca oy kullanılabilecek.
Avrupalı Türkleri temsilen BBP Büyük Birlik Partisi’de Berlin Alperen Ocakları eski başkanlarından ve BBP Genelbaşkan danışmanı Adem Karaca’yı aday gösterdi.
Almanya’nın başkenti Berlin’de yaşayan iş insanı Adem Karaca Ankara 1.Bölge 3.sıra Milletvekili Adayı olarak ilan edildi. Bizde siz kıymetli okurlarımızın daha yakından tanıması için bir söyleşi yaptık.
Adem bey,okulcularımıza kendinizi tanıtımısınız?
“Efendim ben 54 yaşındayım Almanya’nın Berlin Şehrine 13 yaşında aile birleşimiyle geldim . İlk okulumu Yozgat Merkezde tamamladıktan sonra orta ve lise dengi okulumu Berlinde bitirdim. Meslek eğitimi derken birden kendimizi iş hayatımızda bulduk. İş yerlerinde İşçi temsilciliği Çocukların okullarında Veliler temsilciliği görevini fahri olarak yaptım. Evliyim 4 çocuk ,3 tanede torunum var. Büyük oğlum Aile şirketimizde yönetici , ikinci oğlum Endüstri Mühendisi olacak şu an İsviçre bağlantılı bir şirkette yüksek pozisyonda ,kızım Bio Technology üzerine yüksek lisan yapıyor ,küçük kızım diş asistanı olarak mesleğini tamamladı,bunları şunun için söylüyorum. Babalarımız bizleri hemen tezden evlendirdilereki hemen iş hayatına atılsınlar diye. Biz bu hatayı yapmamalıyız diye çocuklarımızın okuması ve başarılı olması için bir çok aile gibi bizlerde destek verdik” diyen Adem Karaca gönül hizmetlerini anlatmasına şöyle devam etti;
“Türk dendimi haksızlığın karşısında problemlerin karşısında duran insanlara yardım eden toplumun değerlerini bilen kişidir, Gençlik yıllarımında kendimi Şehit liderim Muhsin Yazıcıoğlu’nun Sevenlerin ve hayallerini gerçekleştirmek için bir araya gelen Arkadaşların yanında kendimi buldum. Önce kendi Türk Toplumuza ve Yaşadığımız topluma faydalı olmak için sene 2000 ve 2015 yılı olmak üzere 2 dönem Berlin Alperen Ocaklarında Teşkilat Başkanlığı yaptım. Eski Adı Avrupa Türk Birliği Federasyonu yeni adı Avrupa Nizami alem Federasyonumuzda görevler aldım , Şehit Liderim Muhsin Başkanım la 2 dönem partimizde MKYK görev aldım zaten bu onur bana yeter , Şu an Partimdeki görevim BBP Genelbaşkanımız Mustafa Destici’nin damışmanı olarak görev yapıyorum. Gönül coğrafyayamızı gezerek oralarda Şehit liderimin bıraktığı ve beraber olduğu güzel insanları ziyaret ederek Şehit liderimizin yol izinden yürümeye davet ediyorum.
14 Mayıs 2023 Seçimlerimiz Vatanımıza ve Milletimize hayırlı olsun. Burada Şehit liderimizin bir sözünü eklemek istiyorum,'Seçimler kavga aracı olmasın. Sel gider kumu kalır. Bu seçim de gidecek sizler akraba olarak, komşu olarak kalacaksınız...'' Bizler Avrupa’da buna dikkat etmemiz lazım, burada biz bir birimize daha muhtacız çünkü dertlerimiz bir problemimiz aynı biz birlikte olursak daha güçlü oluruz .
14 Mayıs 2023’de Türkiye bir seçime giriyor , seçimler demokrasinin gereği her Türk Vatandaşımızın özgür iradesiyle bir Partiden aday olabilir veya kendi partisini destekleye bilir bu bizim zenginliğimizdir. Her Türk milletinin gayesi Türkiye’yi güzel bir yerlere taşımaktır. Arzum bu seçimlerin güzel bir şekilde geçmesidir, Bende yıllarımın gönül verdiğim Hilal ve Gülün sevdalsı olarak bu yarışta Büyük Birlik partisi Ankara 1. Bölge 3.sıradan Partimi ve Cumhurittifakının başarılı olması için çalışacağım” dedi. Yozgat merkezden tanıdığım Adem Karaca’ya başarılar diler, yolun açık olsun.
Haber ve Resimler: Doğan Tufan
Azerbaycan Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, bakanlar Bayramov ve Abdullahiyan, görüşmede ikili ilişkilerdeki mevcut durumu ele aldı.
Müzakerelerin sürdürülmesi gerektiği yönünde hemfikir olan bakanlar, gerektiği takdirde ikili ziyaretlerin gerçekleştirilebileceği hususunda mutabık kaldı.
Bakanlar, bölgesel meseleler hakkında da görüş alışverişinde bulundu.
İran ile Azerbaycan arasında bir süredir gerilim yaşanıyor.
İran basınında Azerbaycan karşıtı yayınlar yapılırken İranlı yetkililer de İsrail'le işbirliğini geliştirdiği için Azerbaycan'ı suçlayan açıklamalarda bulunuyor.
Özel uçakla Gökçeada Havalimanı'na gelen Dendias, Gökçeada Merkez Panayia Rum Ortodoks Kilisesi'nde Gökçeada ve Bozcaada Metropoliti Kyrillos Sykis tarafından karşılandı.
Kilise ziyaretinin ardından Gökçeada Metropolithanesi'nde Fener Rum Patriği Bartholomeos ile görüşen Dendias, burada yaptığı konuşmada, son dönemde Türk ve Yunan ilişkilerinin iyi gitmesinden dolayı mutlu olduklarını söyledi.
Bakan Dendias, "İki ülke arasında gerilim ve tansiyon istemiyoruz. Bu ikili ilişkilerin iyilik boyutunda sürmesini istiyoruz ve diliyoruz. Bu durum Patrikhane için de öyle. Biz daha güzel adımlar atılmasını istiyoruz." dedi.
Patrik Bartholomeos, iki ülke arasındaki olumlu gelişmelerden mutluluk duyduklarını dile getirerek, bunun devamını temenni etti.
Dendias ile Bartholomeos, ziyaretin sonunda karşılıklı hediye takdiminde bulundu.
- Dendias, Rum okullarını da ziyaret etti
Zeytinliköy'deki Özel Rum İlkokulu'nda sınıfları gezip öğrencilerle fotoğraf çektiren Dendias, Gökçeada'yı Koruma, Yardımlaşma, Geliştirme ve Yaşatma Derneği yöneticileriyle görüştü.
Bakan Dendias, okuldan ayrılırken yaptığı açıklamada, Gökçeada'ya Yunanistan'dan 11 yıl sonra dışişleri bakanı düzeyindeki bu ziyareti gerçekleştirmekten mutluluk duyduğunu belirtti.
Özel Rum İlkokulu'nda 60 çocuğun eğitim gördüğü bilgisini veren Dendias, "Umarız bir sonraki dışişleri bakanının buraya ziyaretinde bu sayı 120 olacak. Biz bu durumdan dolayı çok mutluyuz." diye konuştu.
Tepeköy'deki Özel Gökçeada Ortaokulu ve Lisesi'ni de ziyaret eden Dendias, okul müdürü İoakim Makis Kamburopulos tarafından ağırlandı.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Agridia Kilisesi'nde Patrik Bartholomeos'un yönettiği Paskalya Yortusu ayinine iştirak etti.
Ziyarette, Yunanistan'ın İstanbul Başkonsolosu Georgia Soultanopoulou da yer aldı.
İnce, bir restoranda düzenlenen partisinin milletvekili aday tanıtım programında, 14 Mayıs'ta Türkiye'nin sandık başına gideceğini anımsatarak, kendisinin yıllardır milletvekili adayı, cumhurbaşkanı adayı olduğunu ama ilk kez bu seçimde bu kadar iftira, yalan haber ve yanlış belgenin çıktığını söyledi.
Eşinin 10 milyon dolarlık cipi olduğunun iddia edildiğini vurgulayan İnce, "Biri çıkıyor, 'Muharrem İnce'nin eşinin cipi 10 milyon dolar' diyor, ya dayak yememiş ya sayı saymasını bilmiyor. Olmayan bir cip. Sonra birisi çıkıyor, '10 milyon dolar aldı' diyor. Hiç 10 milyon dolardan aşağı da konuşmuyorlar. Zirve de yüksek. Biz parasızlıktan miting yapamıyoruz, herif milyon dolarları sayıyor. 10 milyon dolar alan adam, 2006 model arabayla mı gezer?" diye konuştu.
İnce, FETÖ'cülerin kendisi hakkında her gün bir sahte belge ürettiğini iddia ederek, "Bizim eski arkadaşlar da bunların peşine takılıyor." ifadelerini kullandı.
Türkiye'ye huzuru, hakkaniyeti, hukuku, adaleti, aklı ve bilimi getireceklerinin altını çizen İnce, şunları kaydetti:
"Türkiye'ye ahlakı yeniden egemen kılacağız. Bunları yapacağız, hiç kuşkunuz olmasın. Bizim burada çizgimiz çok net. O kadar basitti ki ne sağdan ne soldan, Atatürk'ün yolunda. Bizim çizgimiz bu. Bizim çizgimiz ne cumhur ne millet, tek yol memleket."
İktidara ve CHP'ye eleştirilerde bulunan İnce, "Biz üçüncü bir yoluz, biz yeni bir seçeneğiz, ne cumhur ne millet ortadan bodoslama gidiyoruz, göbekten gidiyoruz." dedi.
Program, milletvekili adayları Erkan Armutçu, Yasin Bahçekapılı, Murat Yıldız, Ahmet Üçüncü, Doğan Emirzeoğlu ve Utku Arslan'ın tanıtılmasının ardından tamamlandı.
Şehir merkezindeki 15 Temmuz Şehitler ve Hürriyet Parkı, Uzun Sokak ve Kahramanmaraş Caddesi'nde esnafı ziyaret eden İnce, vatandaşlarla sohbet gerçekleştirdi, kemençe eşliğinde bir süre horon oynadı, dans etti.