İSTANBUL (AA) - Yunus Emre Enstitüsü (YEE) ve Okçular Vakfı iş birliğinde yürütülen Kemankeş Projesi kapsamında, 19 Mayıs'ta düzenlenecek Uluslararası Balkan Kupası'na hazırlanmak üzere Balkan ülkelerinden gelen 17 sporcu, Türk Okçuluğu Eğitmen Eğitimi Programı'nı tamamlayarak sertifikalarını aldı. 

Kemankeş Projesi kapsamında 7 Balkan ülkesinden 14 Mart'a İstanbul'a gelen 17 sporcunun, Okçular Vakfı tesislerinde okçuluk eğitimini tamamlaması dolayısıyla sertifika töreni düzenlendi. 

YEE Başkanı Prof. Dr. Şeref Ateş, törende yaptığı konuşmada, 11 yıldır dünyanın her yerinde Türkiye'yi tanıttıklarını, Türkçe öğrettiklerini ve Türkiye'yle bağ kuran insan sayısını artırdıklarını anlattı.  

Ateş, 3 yıldır devam ettirdikleri Kemankeş Projesi'nin birçok sac ayağı olduğunu ifade ederek, proje kapsamında dünyanın her tarafında Türk okçuluğunu tanıtabilmek ve  Türk okçuluk kursları açabilmek için ilgili ülkelerden getirdikleri eğitmenlere okçuluk eğitimi verdiklerini ve YEE tarafından ülkelerinde Türk Okçuluk Kursu açıldığını kaydetti. 

Bugüne kadar 30 ülkede Türk Okçuluğu Kursu açtıklarını aktaran Ateş, bu kurslarda Türk okçuluğunu öğrenen yüzlerce sporcunun yetiştirildiğini belirtti. 

- "7 Balkan ülkesinde Türk okçuluğu kursları başlayacak"

Son 1 yıldır dünyayı etkisi altına alan salgın sonrasında bugün ilk sertifika programını tamamladıklarını dile getiren Ateş, "Balkanlar'dan getirdiğimiz eğiticileri, Okçular Vakfı tesislerinde eğittik. Bugün sertifikalarını alarak ülkelerine dönecekler ve böylelikle ilk etapta 7 Balkan ülkesinde Türk okçuluğu kursları başlayacak." diye konuştu. 

Ateş, bu süreçte başta Malezya olmak üzere birçok ülkedeki okulda da Türk okçuluğunu müfredata dahil ettiklerini kaydetti. 

YEE Başkanı Ateş, konuşmasının ardından Türk Okçuluğu Eğitmen Eğitimi Programını tamamlayan 17 sporcuya sertifikalarını takdim etti. 

Okçular Vakfında Türk Okçuluğu Eğitmen Eğitimi Programı'nı tamamlayan sporcular, 19 Mayıs'ta düzenlenecek Uluslararası Balkan Kupası'na katılacak.

ANKARA (AA) - Macaristan'da düzenlenen Tokyo Olimpiyatları Avrupa Elemeleri'nde mücadele eden kadın milli güreşçiler Evin Demirhan, Bediha Gün ve Elif Jale Yeşilırmak, yarı finale yükseldi. 

Türkiye Güreş Federasyonundan yapılan açıklamaya göre, kadınlar 50 kiloda Evin Demirhan, seribaşı olduğu için doğrudan çıktığı çeyrek finalde Fin sporcu Taru Marketta Vainionpaeae'yı 11-0 sayı tuşuyla yendi. Evin Demirhan, yarı finalde Fransız Julie Sabatie ile karşılaşacak. 

Kadınlar 57 kiloda ise Bediha Gün, çeyrek final mücadelesinde Avrupa şampiyonu Norveçli Grace Jacob Bullen'i 4-2 mağlup etti. Bediha Gün, yarı finalde Avrupa ikincisi Bulgar Evelina Nikolava ile karşı karşıya gelecek. 

Milli güreşçilerden Elif Jale Yeşilırmak, kadınlar 62 kilo mücadelesinde ilk turda Polonyalı rakibi Katarzyna Madrowska'yı 6-0, çeyrek finalde de Rumen Kriszta Tunde Incze'yi 4-2 yendi. Elif Jale Yeşilırmak, yarı finalde Avrupa şampiyonu Letonyalı Anastasia Gregorjeva ile karşılaşacak.

Diğer milli güreşçilerden kadınlar 76 kiloda Yasemin Adar, ilk turda Fransız Pauline Denise Lecarpentier'i 6-2 yendi. Yasemin Adar, çeyrek finalde Avrupa ikincisi Avusturyalı Martina Kuenz'a yenildi. Kadınlar 53 kiloda Zeynep Yetgil, Rumen Andrea Beatrice'ye, 68 kiloda Buse Tosun da Dünya Kupası şampiyonu Bulgar Yuliana Yaneva'ya kaybetti. 

Erkekler serbest stilde finaller ve kadınlarda yarı final mücadeleleri, bu akşam yapılacak ve TRT Spor 2'den canlı yayınlanacak. 

Türk Telekom Stadı'nda gerçekleştirilen imza törenine kulüp başkanı Mustafa Cengiz, ikinci başkan Abdurrahim Albayrak, başkan yardımcısı Yusuf Günay ve takım kaptanı Fernando Muslera katıldı.

Törende yaptığı konuşmaya, sarı-kırmızılıların eski futbolcusu Erhan Önal’ın vefatı nedeniyle bütün camiaya başsağlığı dileyerek başlayan Mustafa Cengiz, "Muslera, yerli, yabancı, rakibimiz veya değil, herkesin sevdiği ve saygı duyduğu bir isim. Bu tip saygınlıkları lafla, birkaç kelimeyle alamazsınız. Bu bir yaşam tarzının yansımasıdır. Rakiplerimizin saygısını kazanmış bir isim. Kaptan gibi kaptan. Sevdiğimiz bir insan. 10 yıldır bizimle. Ligde tek takımla 300 maç barajını geçen ilk yabancı oyuncu. Aynı zamanda en çok kupa kazanan yabancı futbolcu. Sakatlık sürecinde yokluğunu şiddetle aradık. Bizim her şeyimiz Muslera. Kendisinden çok mutluyuz." ifadelerini kullandı.

Muslera ile uzun zamandır görüştüklerini kaydeden Abdurrahim Albayrak ise şöyle konuştu:

"Benim sağ kolum Muslera. Pandemi döneminde Selçuk İnan ile birlikte iki kaptan olarak tüm futbolcularla maaşlarda indirim yapılması konusunda konuşmalarını rica ettim. 'Başta ben indirim yapayım, arkadaşlara öyle söyleyim' dedi. Bu bir duruştur. İki oyuncu katılmadı ama Muslera'nın rolünü asla unutmayacağım, camia da unutmasın. Amerika'dan ciddi teklif geldiğine şahidim ama Muslera 'Ben Galatasaraylıyım. Futbolu burada bırakmak istiyorum' dedi. Taraflı tarafsız herkesin gönlüne taht kuran bu hareketiyle tekrar Galatasaraylıların gönlüne taht kurdu. Aldığı paradan büyük fedakarlık yaptı ve anlaşmayı sağladık. Kendisine teşekkür ediyorum. Uzun yıllar burada kalmasını temenni ediyorum."

Yusuf Günay da Muslera'nın çok özel bir insan olduğunu vurgulayarak "İş ahlakı olan bir sporcu. Sadece Türkiye'de değil, dünyada örnek gösterilebilecek bir kişilik. Sözleşme uzatmaktan son derece mutlu ve gururluyuz. Kendisi Galatasaray'ın efsanesi olmuştur. Umut ediyoruz uzun yıllar hizmet etmeyi sürdürür." değerlendirmesinde bulundu.

- Muslera: "Galatasaray benim ikinci ailem"

Galatasaray'da kalarak doğru bir karar verdiğini belirten Muslera, "Kulüpte 10. senem. Birçok başkan, yönetici, takım arkadaşıyla çalıştım. Hepsinin bana kattığı birçok şey oldu. Evim Uruguay'da 15 bin kilometre uzakta ama İstanbul ve Türkiye'de kendimi ikinci evimde yaşıyor gibi hissediyorum. Galatasaray benim ikinci ailem. Sadece sporcu olarak değil, insanlık ve karakter anlamında da burada büyüdüm ve geliştim. Birçok başarılara imza attım. Bana gösterilen sevgi, saygı, yaklaşım beni çok etkiledi." yorumunda bulundu.

Transfer teklifi aldığını da doğrulayan Muslera, "Şu an en rahat hissettiğim yerde, evimdeyim. Daha farklı yerlerden teklif vardı. Belki bazı şeyler de olabilirdi ama ilk günden beri aklımda hep Galatasaray vardı. En baştan beri kafamda en ufak soru işareti yoktu. Çocuklarım da burada doğdu. Onlar da Türk sayılır. Üç sene daha bu güzel kulübe, bu güzel camiaya hizmet edeceğim için çok mutluyum." şeklinde konuştu.

Sarı-kırmızılı takımda 2011'den bu yana forma giyen 34 yaşındaki Muslera, beşer Süper Lig ve TFF Süper Kupa ile 4 Türkiye Kupası şampiyonluğu yaşadı.

(AA)