Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
Zu den Corona-Beschlüssen der Ministerpräsidentinnen und Ministerpräsidenten mit dem Bundeskanzler am Montag erklärt Hans Peter Wollseifer, Präsident des Zentralverbandes des Deutschen Handwerks (ZDH):
Foto: ZDH/Boris Trenkel
BERLİN (AA) - Almanya'nın önemli ekonomi ve düşünce kuruluşlarından Ekonomi Araştırma Enstitüsü (Ifo), küresel tedarik zincirinden uzaklaşarak uluslararası üretimin Almanya'ya taşınmasının Alman ekonomisine yarardan çok zarar vereceğini belirtti.
Merkezi Münih'te bulunan Ifo'nun Ekonomi Merkezi Direktörü Lisandra Flach ve Dış Ticaret Uzmanı Andreas Baur tarafından hazırlanan "Bir Günah Keçisi Olarak Küreselleşme? Koronavirüs Pandemisinde Uluslararası Tedarik Zincirleri" başlıklı çalışma yayımlandı.
Çalışmaya göre, Kovid-19 salgınında bozulan küresel tedarik zincirleri nedeniyle giderek daha fazla tartışılan uluslararası üretimin Almanya'ya taşınması Alman GSYH'sini yüzde 10 düşürebilecek.
Ifo Uluslararası Ekonomi Merkezi Direktörü Lisandra Flach, konuya ilişkin değerlendirmesinde, Alman şirketlerince dışarıda üretilen katma değerin bir kısmının Almanya'ya geri getirilmesinin, daha az rekabetçi faaliyetlerin ülkedeki katma değere karışımında aniden büyük paylar kazanması anlamına geleceğini belirtti.
Hesaplamalarının, başka hiçbir ülkenin benzer bir strateji izlemeyeceği veya karşılık olarak misilleme tarifeleri uygulamayacağı yönünde olduğunu aktaran Flach, "Bu nedenle tedarik zincirini ulusallaştırmanın olumsuz etkileri daha da yüksek olabilir." ifadesini kullandı.
Ifo Dış Ticaret Uzmanı Andreas Baur ise "Tedarik zincirlerini yeniden düzenlemeye yönelik küresel bir eğilim olsaydı Alman ekonomisi için riskler gerçekten çok yüksek olacaktı. Daha sonra yurt dışında kullanılmak üzere Almanya'da ara malların üretimi, Alman katma değerine 600 milyar dolardan fazla katkıda bulunuyor." değerlendirmesinde bulundu.
Die Handwerkskammer für Oberfranken unterzeichnete am 18. Januar 2022 den Kaufvertrag für ein Grundstück an der Forchheimer Straße direkt neben der Brose Arena und macht damit einen weiteren wichtigen Schritt zur Modernisierung der Ausbildungsstätten für den Fachkräftenachwuchs und die Zukunft des Handwerks in der Region Bamberg und Oberfranken.
In den vergangenen Jahren hatten sich die Handwerkskammer und die Stadtverwaltung intensiv darum bemüht, einen optimalen Standort für das neue Berufsbildungs- und Technologiezentrum (BTZ) der Handwerkskammer für Oberfranken West zu finden. „Trotz des knappen Flächenangebotes im Stadtgebiet ist es uns gelungen, dass wir ein Grundstück in exzellenter Lage, in erster Reihe und mit einer optimalen Erreichbarkeit anbieten konnten“, so Oberbürgermeister Andreas Starke.„Ich freue mich, dass die Handwerkskammer durch dieses Bildungszentrum nachhaltig das Handwerk in Oberfranken West und besonders in Bamberg stärkt“, betonte Starke. Denn das Handwerk habe am Wirtschaftsstandort Bamberg traditionell eine große Bedeutung: Mit 3.493 Handwerksbetrieben und 1.219 Lehrlingen im Jahr 2020 stehe die Region Bamberg an der Spitze Oberfrankens und möchte sich diesen Spitzenplatz natürlich auch in Zukunft sichern.
Auch der Präsident der Handwerkskammer, Matthias Graßmann, freute sich über den jetzt vollzogenen Erwerb des 32.500 Quadratmeter großen Grundstücks in bester Lage. „Die Handwerkskammer macht damit einen wichtigen Schritt in Richtung Modernisierung ihrer Bildungsinfrastruktur.“ Und auch wenn es noch etwas dauere, bis der Neubau an der Forchheimer Straße beginnen könne, sei das Vorhaben ein wichtiges Signal an die Betriebe, aber auch an Jugendliche und ihre Eltern. „Das Handwerk bietet jungen Menschen in Oberfranken langfristig beste Voraussetzungen für eine Ausbildung und spätere Qualifizierung – und natürlich auch für den ganzen Berufsweg.“
Nachdem die Handwerkskammer zuletzt eine Einigung mit dem Handwerk in Coburg über den Erhalt des dortigen Ausbildungsstandortes erzielt hatte und in der Vollversammlung die Weichen gestellt wurden, war der Ankauf des Areals der nächste logische Schritt. Beim Termin in der Flussmeisterstelle der Kreishandwerkerschaft Bamberg unterzeichneten Oberbürgermeister Andreas Starke, Matthias Graßmann, Präsident der Handwerkskammer für Oberfranken, und Reinhard Bauer, Hauptgeschäftsführer der Handwerkskammer für Oberfranken, offiziell den Grundstücksvertrag.
Wie es mit den Planungen für das Bildungszentrum weitergehe, skizzierte der Hauptgeschäftsführer der Handwerkskammer. „Der Gutachter hat seine Stellungnahme zu unseren Vorhaben in Oberfranken West bereits an das Bundesinstitut für Berufsbildung (BIBB) übermittelt“, bestätigte Bauer. Dort prüften die Fördergeber nun die Details. „Erst nach Abschluss dieser Prüfung wissen wir, welche Kapazitäten wir tatsächlich bauen können.“ Dieser Zeitpunkt sei dann gleichzeitig der Startschuss für den Beginn der konkreteren Planungen für den Neubau in Bamberg und die Modernisierung des BTZ in Coburg. „Das Gutachten umfasst ja beide Standorte“, erklärte Bauer. Der Kauf des Grundstücks ist dennoch ein Meilenstein. „In Oberfranken West – sprich Bamberg und Coburg – geht es voran!“
Bildunterschrift:
Im Bild vorne bei der Vertragsunterzeichnung (v.l.): Oberbürgermeister Andreas Starke, Präsident der Handwerkskammer Matthias Graßmann und Hauptgeschäftsführer Reinhard Bauer. Dahinter (v.l.) Bernhard Dotterweich vom städtischen Immobilienmanagement, Wirtschaftsreferent Dr. Stefan Goller, Werner Oppel, Kreishandwerksmeister Forchheim, Christian Herpich,
Vizepräsident der HWK Oberfranken, und Manfred Kreishandwerksmeister Bamberg.
Foto: Pressestelle / Steffen Schützwohl
Auskünfte zum Thema:
STADT BAMBERG Amt für Bürgerbeteiligung, Presse- und Öffentlichkeitsarbeit Steffen Schützwohl, Rathaus Maxplatz, Maximiliansplatz 3, 96047 Bamberg Tel.: 0951/87-1022, E-Mail: Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!
Hür Demokrat Parti (FDP) Meclis Grup Başkanı Christian Dürr, Alman Wirtschaftswoche dergisine verdiği röportajda, Alman ekonomisindeki nitelikli çalışan eksikliğini gidermek için federal hükümetin göçmenlik politikasını hızla gözden geçirmek istediğini söyledi.
Dürr, “Nitelikli işçi sıkıntısı o kadar ciddi hale geldi ki ekonomimizi önemli ölçüde yavaşlatıyor.” dedi.
Almanya’nın yaşlanan “iş gücü sorununu” ancak modern bir göç politikasıyla kontrol altına alabileceğine işaret eden Dürr, "Yurt dışından 400 bin nitelikli işçi sayısına mümkün olan en kısa sürede ulaşmamız gerekiyor." değerlendirmesinde bulundu.
Almanya'da Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Parti (FDP) arasında koalisyon hükümeti, Avrupa Birliği dışındaki ülkelerden Almanya’da çalışmak isteyen nitelikli çalışanlar için bir puan sistemi ve ülkeyi daha çekici kılmak için ulusal asgari ücretin saatini 12 avroya yükseltmek konusunda anlaşmıştı.
Nüfus yaşlanıyor, ekonomik büyüme olumsuz etkileniyor
Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis) verilerine göre, 83,2 milyon nüfusuyla AB'nin en kalabalık üyesi olan Almanya'nın nüfusu uzun yıllardır “düşük doğum oranları ve dengesiz göçün” ardından giderek yaşlanıyor.
Almanya'da yaşlı nüfusun artması, çalışan genç nüfusun karşılaması gereken emeklilik sistemi ile sağlık sistemi için yükün artması anlamına gelirken, yaşlanan nüfus nedeniyle Alman ekonomisi her yıl yüz binlerce nitelikli göçmene ihtiyaç duyuyor.
Destatis projeksiyonunda, ülkede emeklilerin sayısının 2035 yılına kadar yüzde 22 artarak 20 milyona yükseleceği öngörülüyor. Almanya, nüfusun yaşlanmasıyla küçülen bir iş gücü ile karşı karşıya kalırken, Merkel hükümeti Alman iş dünyasından kamu emeklilik sisteminde reform yapmak ve göç yasasını daha esnek hale getirmek için daha fazla adım atma çağrılarını büyük ölçüde görmezden geldiği aktarılıyor.
Azalan iş gücü aynı zamanda Almanya'nın kamu emeklilik sistemini de zorluyor. Ülkede emekli olma yaşı 2031 yılına kadar kademeli olarak 65'ten 67'ye yükseltilirken, yaş sınırının 2042’ye kadar 68’e çıkarılması da tartışılıyor.
Emeklilik sistemin de daha az sayıda çalışan, daha uzun bir yaşam süren ve giderek artan bir emeklilerin maaşlarını finanse etmek zorunda kalıyor.
Yaşlanan nüfusun ekonomik büyümeye etkisi konusunda Almanya düşünce kuruluşlarından uyarılar gelmeye devam ediyor. Almanya’nın önde gelen ekonomi enstitülerinden Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü (IfW), 24 Eylül’deki değerlendirmesinde Avrupa’nın en büyük ekonomisine sahip Almanya’da demografik değişimin ekonomik büyümeyi yavaşlattığına dikkati çekti.
Enstitü tarafından yapılan analizde, “Almanya yaşlanıyor, iş gücü piyasasını etkiliyor ve ekonomik güce mal oluyor” değerlendirmesi yer alırken, yaşlanan nüfusun büyüme hızını 2026’da yüzde 0,9'un altına düşüreceği öngörülüyor. Analizde, “Bu, potansiyel büyümenin uzun vadeli ortalaması olan yüzde 1,4’ün 0,5 puan altında olacağı ve ülkenin büyüme potansiyelin üçte birinden fazlasını kaybedeceği anlamına geliyor.” ifadeleri yer alıyor.
Ülkede istihdamın 2023’de 46 milyonun biraz altında zirve yapmasının beklendiğine yer verilen analizde, 2023’ten sonra emekli olacak insanların işe yeni başlayanlardan daha fazla olması bekleniyor. Daha fazla göç ve iş gücü piyasasına daha yüksek katılım oranının demografik değişimin etkisini azalttığı fakat durduramadığı vurgulanan analizde, "2026'dan itibaren Almanya, her yıl tahmini olarak 130 bin çalışma çağındaki kişiyi kaybedecek." değerlendirmesi dikkati çekiyor.
Uzmanlar, yurt dışından daha fazla göç, ebeveynlerin iş piyasasına katılımını artırmak için daha iyi çocuk bakım hizmetleri ve yaşlıları mümkün olduğunca uzun süre çalışır durumda tutmak için daha esnek çalışma süresi modelleri ile bu sorunun hafifletilebileceğini belirtiyor.
Almanya'nın önemli ekonomi ve düşünce kuruluşlarından Ekonomi Araştırma Enstitüsü de iş gücü piyasasına giren gençlerden daha fazla yaşlı işçi emekli olduğundan, 2022'de iş gücünün 300 bin fazla kişi daralacağını tahmin ediyor.
Almanya'da toplam istihdam, 2021’de ise yeni tip koronavirüs (Kovid-19) krizi nedeniyle 2020’ye göre sadece 7 bin artarak 44,9 milyon kişiye yükselmişti.