Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Elektronik reçete, reçeteye tabi ilaçlar için kullanılan pembe reçetenin yerini almaktadır. Bu, her zamanki gibi eczaneye kağıt olarak verilebildiğinden, yasal sağlık sigortalılar için pek bir şey değiştirmemektedir. Ancak e-reçete uygulamasını kullanmak birçok avantaj sunar.

Bir bakışta ilgili teknik bilgiler:

  • Elektronik reçete veya kısaca e-reçete, hastalara büyük kolaylık sağlar.
  • Bu avantajlardan yararlanmak için akıllı telefonunuza e-reçete uygulamasını indirmelisiniz.
  • E-reçete tüm eczanelerde kullanılabilir. Tercihe göre kağıt olarak veya 2023'ten itibaren elektronik sağlık kartı ile kullanılabilirler.
  • Hasta yakınları veya tanıdıkları da e-reçete ile hastanın ilaçlarını eczaneden teslim alabilir.
  • E-reçete ayrıca sahteciliğe karşı korumalıdır ve doktorlar, eczaneler ve sağlık sigortaları arasındaki işbirliğini de destekler.

E-reçete nedir?

 

  • Elektronik reçete veya kısaca e-reçete hastalara ve diş hekimi/doktor muayenehanelerine, eczanelere ve sağlık sigortası şirketlerine birçok yönden kolaylık sağlar. E-reçeteler uygulama üzerinden veya basılı olarak temin edilebilir. Bunlar 2023 yılından itibaren elektronik sağlık kartı ile eczanelerde de kullanılabilir. E-reçete, bilinen pembe reçetenin yerini alıyor.
  • Bunun için ön koşul elektronik sağlık kartıveya dijital kimliktir.

 

E-reçete nasıl kullanılır?

 

  • Bir doktor size ilaç yazdığında, reçeteyi kağıt olarak mı, elektronik sağlık kartınızla mı yoksa e-reçete uygulaması aracılığıyla mı kullanmak istediğinize karar verebilirsiniz. 
  • Resmi uygulamaya "Das E-Rezept" (e-reçete) adı verilir (sağlayıcı: gematik GmbH) ve bilinen uygulama online ortamlarda ücretsiz olarak indirilebilir. Hastalar e-reçeteyi cihazlarındaki uygulamadan kolayca görüntüleyebilir ve ilaçlarını teslim almak istedikleri eczaneye doğrudan gönderebilir. 
  • Filtreler ayrıca eczanelerin "şu an açık" veya "kurye hizmeti" gibi belirli kriterlere göre aranmasına da olanak tanır. Ardından reçeteyi kullanmak istediğiniz eczaneyi seçebilirsiniz. Bu, ilacın teslim edilinceye veya eczaneden alınıncaya kadar rezerve edildiği anlamına gelir. Uygulamanın gelecekteki bir genişletme aşamasında, reçete edilen ilacın stokta olup olmadığını üç eczaneye sormak mümkün olacaktır. 
  • E-reçeteleri dijital olarak almak ve kullanmak için akıllı telefon ve elektronik sağlık kartının yakın alan iletişimini (NFC) desteklemesi gerekir. Ayrıca elektronik sağlık kartı için de bir PIN gereklidir. Sağlık sigortaları, PIN ve NFC özellikli sağlık kartlarını ücretsiz olarak sağlar.  
  • E-reçete 100 gün boyunca telematik altyapısında güvenli bir şekilde saklanır. Kullanıldığı anda durumu orada değişir, böylece tekrar kullanılması mümkün olmaz. Ek olarak, reçetenin kullanılmasından sonra, hasta uygulamada hangi ilacın verildiğini görebilir. Ayrıca bir indirim anlaşması nedeniyle değişim gerekliyse bu durum e-reçete uygulamasında belirtilir. 
  • E-reçetede saklanan verilere yalnızca reçeteyi veren doktor muayenehanesi, hasta (veya temsilcisi) ve onu kullanan eczane erişebilir. 
  • E-reçete kişiye özel olmadığı için kullanım açısından basılı reçete kadar esnektir. Sigortalı ilacını eczaneden kendisi alamıyorsa, yakınları veya tanıdıkları da, kağıt reçeteyle veya e-reçete uygulamasında reçete kodunu okutarak ilacı teslim alabilir. 

 

 

 

E-reçetenin avantajları nelerdir?

  • E-reçete ilaçların zahmetsizce teslim alınmasına olanak verir ve zaman tasarrufu sağlar: Sipariş ve teslim alma için eczaneye tekrarlanan yolculuklar ortadan kalkar. Seçilen eczane kurye hizmeti sunuyorsa, hareket kısıtlılığı olan hastalar ilaçlarını daha kolay temin edebilir. 
  • Hastanın tekrar muayenehaneye gitmesine gerek kalmadan üç aylık dönem içinde e-reçete ile takip reçetesi verilebilir. E-reçeteler online doktor görüşmesiyle de verilebilir. 
  • Uygulama, reçete kodlarına ek olarak, kullanım talimatlarını ve reçete edilen ilaçlarla ilgili bilgileri de saklar. Ayrıca hangi ilacın reçete edildiğini ve eczanede ne zaman teslim edildiğini takip etmeyi de kolaylaştırır. 
  • Bir reçete hemen kullanılmazsa, uygulama bunun için daha ne kadar zaman olduğunu gösterir: 28 gün sonra sigorta reçeteleri geçerliliğini kaybeder ve yalnızca masrafları size ait olmak üzere özel reçete olarak kullanılabilir. 
  • E-reçete uygulaması ayrıca, bakım sağlayan yakınlar ve ebeveynler için kullanışlı olan bir aile işlevi de sunar. Aile işlevini kullanmak için uygulamada başka bir profil eklenir. Bunun için ilgili aile üyesinin elektronik sağlık kartı ve PIN kodu gerekir. Böylece gelecekte onun tüm reçetelerini otomatik olarak alırsınız. Bu işlevi paralel olarak kullanmak da mümkündür, örneğin her iki ebeveyn de çocuklarının reçetelerini alabilir. Ancak bu reçeteler yalnızca bir kez kullanılabilir.     

Bu vesie ile miladi yılınızıda tebrik eder hayırlara vesile olmasını temenni ederim.

Selam ve saygılarımla….

 

Die in städtischer Sachaufwandsträgerschaft stehende Jakob-Stoll-Realschule wird künftig Lernort für Realschullehrer aus ganz Unterfranken. Dabei werden unterschiedliche Präsentationsgeräte, aber auch VR-Brillen zum Einsatz kommen. Die Stadt Würzburg legte dafür den Grundstock mit schnellem Glasfaser für alle Klassenzimmer, wie auch mit neuen digitalen Geräten. Diese wurden in enger Zusammenarbeit mit der Abteilung „Digitalisierung Schule“ des Fachbereich Schule der Stadt Würzburg beschafft. „Ich freue mich sehr, dass wir auch im Bereich ‚Digitalisierung an Schulen‘ große Fortschritte machen und so zeitgemäßen, ja sogar zukunftsorientierten Unterricht technisch ermöglichen“, bekräftigt Bürgermeisterin Judith Roth-Jörg bei einem Besuch in der Staatlichen Realschule Würzburg I.

In einem „Maker Space“-Raum können Schülerinnen und Schüler mit verschiedenen Geräten und Materialien experimentieren und eigene Produkte herstellen. „Die Schülerinnen und Schüler entwickeln ihre Ideen zunächst mit Hilfe von CAD-Software. Anschließend werden diese mittels 3-D-Druck und Lasercutter real hergestellt. Somit sind die Schüler am kompletten Entstehungsprozess beteiligt und sehen das Ergebnis ihrer Arbeit“ so Beratungsrektor und Diplominformatiker Florian Holzinger. Die neuen Gerätschaften tragen eben den Wahlfächern Robotik, den Technikscouts und dem I-Pad Klassen ab Jahrgangsstufe 8 zum zukunftsfähigen Gesamtkonzept bei.

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), 2023 Aralık Umre Organizasyonu'nda görev alacak olan kafile başkanları ve grup görevlilerine yönelik bir eğitim semineri düzenledi.

Köln DİTİB Genel Merkez’de gerçekleşen seminere; DİTİB Genel Başkanı Dr. Muharrem Kuzey, 2023 Umre Organizasyonu Koordinatörü Ahmet Sinan Kara ve Halil İbrahim Karaman, kafile başkanları, grup ve merkez görevlileri katıldı.

 

Umre ibadeti gönülleri inşa etmektir

Seminer Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başlandı. 2023 Umre Organizasyonu Koordinatörü Ahmet Sinan Kara ve Halil İbrahim Karaman, umre ibadetinin gönülleri inşa etme açısından önemli bir ibadet olduğunu vurgulayarak, kafile görevlilerine umre ibadetini sağlıklı, güvenli ve huzur içinde yerine getirebilmeleri için görev ve sorumluluklarının yanı sıra organizasyonun işleyişi hakkında bilgi verdi.

 

Gençler umre ziyaretine yoğun ilgi gösterdi

DİTİB Genel Başkanı Dr. Muharrem Kuzey, bu yıl umre organizasyonuna özellikle gençlerden büyük ilgi olduğunu belirterek, geçmiş yıllara kıyasla bu yılki umre talebinin daha yüksek olduğunu ifade etti.

Kuzey, "Hayırlı ve bir o kadar da zorlu bir yolculuğa çıkıyorsunuz. Kutsal topraklara yapılan bu yolculuk, ziyaretlerin ve vuslatların en değerlisidir. Bu güzelliklere ulaşmak her Müslümana nasip olmuyor. Bu nedenle umre ibadetini umrecilere en iyi şekilde yaşatmamız gerekiyor. Bu yolculuğun bilincinde, her bir umrecinin kalbini hoş etmeye çalışacağız. Uyum, koordinasyon, ekip çalışması ve paylaşım içinde umre ibadetini tamamlayacağız. Rabbim, umrecilere salim bir şekilde gitmeyi ve manevi zenginliklerle geri dönmeyi nasip etsin. Yolculuğunuzun kolay, ibadetlerinizin makbul olmasını Rabbimden niyaz ediyorum" dedi.

 

2023 Aralık Umre Organizasyonu kapsamında, Almanya'dan gidişlerin 23-25 Aralık tarihleri arasında Berlin, Düsseldorf, Frankfurt, Hamburg, Hannover, Köln, Münih, Nürnberg, Stuttgart havalimanlarından gerçekleşeceği ve dönüşlerin ise 6-7 Ocak tarihleri arasında yapılacağı belirtildi.

 

 

 

Türk Kültürüne olan bağlılığı ile bilinen Kocagöl Ailesi’nin işi ve ilgisi ekonomi olsa da sevgisi Türk-Alman Tarihine’dir.

 

Geçtiğimiz hafta Rüsselsheim Türk-Alman İşadamları Derneği’nin geleneksel yıllık balosunda bir konusma yapan Dr. Latif Çelik, “Bir millet, gelecek nesillere kendi kültür tarihini anlatıp öğretemez ise zaman tünelinin ilerleyen yıllarında ciddi bir kültürel kırılganlıklar ile karşı karşıya kalabilir” şeklinde konuştu.

 

Son kitabı 60. yılında Almanya Türkleri” adlı eserini tanıtırken kendisine bu çalışma sırasında destek veren işadamları ile sohbet edip onlara son kitabını imzalı olarak hediye eden Dr. Çelik, “Özellikle işadamlarımızın kültür tarihine ilgi duymaları çok önemlidir. Bu çalışmaları destekleyenler kültürel anlamda toplamsal dinamiğe ciddi bir katkı sağalamış olular. Bu açıdan sayın Mehmet Kocagöl saygın kişiliği ve bu alandaki samimiyeti ile Türk Toplumunun gönlünde önemli bir yere sahiptir” şeklinde konuştu.

 

Almanya’da en önemli “60 Türk” Bölümünde kendisine özel bir bölüm ayrılan Mehmet Kocagöl  akademik çalışmalar için Türkiye’de bulunduğundan yazarın imzalı kitabı oğlu Fatih Kocagöl’e teslim edildi.

 

 

 

Sürekli zikzaklar çizen Türk-Alman ilişkileri’nde dostluk ve kardeşlik projeleri hız kesmeden devam ediyor.

Torosların zirvesinde bir kartal yuvası konumundaki Pozantı ilçesinin başarılı Belediye Başkanı Mustafa Çay, bölgenin Almanya ile olan asırlık ilişkilerine bir yenisini daha ekleyerek kardeş şehir çalışmalarına yönelik 5 yıllık çabayı hedefe ulaştırdı. Geçtiğimiz hafta Almanya’nın Bavyera Eyaletinde Main nehri kıyısındaki Margetshöchheim Belediyesi ile Pozantı’nın dostluk ve kardeşlik çizgisindeki ilişkileri 2024 başından itibaren daha da artarak önemli kültürel dostluk potansiyellerine evrileceği belirtildi.

 

Pozantı ile Margetshöchheim arasındaki kardeş şehir ilişkisi görüşmelerinde iki taraf arasındaki karşılıklı ilişkiler için yoğun çaba harcayan Türk-Alman Dostluk Derneği Başkanı Dr. Latif Çelik ise yaptığı açıklamada, “Her iki şehrin dostluk ve kardeşliği uzun bir süreç idi ve çok zaman aldı. Sayın başkan ile görüşmelerimiz mutlu sona ulaşmış ve yeni yılın ilk haftalarında Sayın Mustafa Çay başkanlığında bir Pozantı delegasyonu Margetshöchheim’a davet edilecektir. Çeşitli aktiviteler ile birlikte yapılacak program üst düzey Türk ve Alman misafirler katılacaktır. Pozantı delegasyonunu karşılama hazırlıklarının planlamaları Noel sonrası son şeklini almış hale gelecektir” şeklinde konuştu.

 

Margetshöchheim Belediye Başkanı Waldemar Brohm ise yaptığı açıklamada, “Pozantı iki milletin dostluk tarihi açısından son derece önemlidir. Bu güzel şehrin başarılı belediye başkanı Mustafa Çay ile son derece güzel bir dostluk ilişkisini hayata gerçirdik. 3 defa ziyaret ettiğimiz şehirde sami dostlar edindim. Burada açıklıyorum ki Pozantı ile Margetshöchheim artık örnek bir kardeşlik ve işbirliğini hayata geçirecektir. Önümüzdeki yıl 26 Şubat - 01 Mart arası Pozantı heyetini buraya davet edeceğiz. Kendilerine içinde kültürel aktivitelerin de olduğu görkemli bir karşılamayı içeren mükemmel bir proğram hazırlıyoruz. Ayrıca bölgemizin potansiyellerini tanıtan dolu dolu bir inceleme gezisini de planlıyoruz.” şeklinde konuştu.

 

Video konferans ile Pozantı’dan proğrama katılan Mustafa Çay ise, “Dostlar bazen mesafe olarak uzak olabilir ama kalpleri hep birbirine bağlıdır. Türk-Alman tarihine olan merakını bildiğim sevgili dostum Waldemear Brohm’un daha ilk andan itibaren Belemedik’deki Bağdat Demiryolu projesinin tarihi izlerini görünce duygulanmasını unutamıyorum. Türk-Alman Dostluğu asırlardır vardı, ancak biz bu çınar kurumasın diye ilişkileri geliştirmek adına çınara su döküyor ve ortak tarihimizi unutturmuyoruz. Bu bağlamda Almanya gezimizin dolu dolu geçmesi için Almanya temsilcimiz değerli arkadaşım Dr. Latif Çelik ve Margetshöchheim belediye başkanı değerli dostum Waldemar Broh ile sürekli temas halindeyiz. İki şehrin dostluğu ve kardeşliği iki ülke ve millete hayırlı olsun” dedi.

 

 

 

 

Almanya Türkleri’ne yönelik sosyo-ekonomik sorunların çözümüne yönelik projeler ile yakından ilgilenerek Türk Toplumu’nun gönlünde taht kuran Karamanlı İşadamı Hakan İnoğlu özellikle Almanya‘daki Türk Tarihi araştırmalarına gösterdiği yakın ilgi ile tanınmaktadır.

 

Rüsselsheim Türk- Alman İşadamları Derneği’nin Noel Balosu’nda tarihçi Dr. Latif Çelik’ten çalışmaları ile ilgili sohbet eden işadamı Hakan İnoğlu, “Uzun yılllardan bu yana Almanya’da yaşıyorum. Ticari alanda otomobil, insaat ve pazarlama da ciddi yatırımlarımız var. Kültürel anlamda özel alanım ise kültür tarihidir. Dr. Latif Çelik ile tanışana kadar Almanya Coğrafyası’nda bu kadar Türk izi olduğundan habersizdim. Tarihçimiz Dr. Çelik’in araştırmalarından anlıyorum ki, Almanya’nın bilmediğimiz bir Türk yüzü var. Ancak, bu özel bilgiler bizde kalmamalı ve Alman dost ve arkadaşlarımıza da ulaştırmalıyız. Hem genç neslimizi bildirmenin, hem de geleceğe yönelik projelerin önemini mutlaka iyi anlayarak bu alanda çalışma yapan akademisyenlere destek vermeliyiz” şeklinde konuştu.

 

Dr. Latif Çelik ise noel balosunda kültür tarihi çalışmaları hakkında bilgi verdikten sonra, “İşadamlarımızın milli kültüre sahip çıkmalarından çok memnunum. Türk Toplumu kendi kültürünü Avrupa’da asla unutmayacak ve Anadolu’nun gönül izlerini nesiller boyu devam ettirecektir” şeklinde konuştu.

 

Dr. Latif Çelik kitabın içerisindeki “Almanya Türkleri’nin hayatını olumlu anlamda etkileyen 60 Türk” bölümündeki satırları okuduktan sonra Hakan İnoğlu’nu tebrik ederek imzalı kitabını hediye etti.

 

BERLİN (AA) - Almanya’nın başkenti Berlin’de, araç konvoyu ile Filistin’e destek gösterisi düzenlendi.

Şehir merkezinde Zafer Anıtı ile Brandenburg Kapısı arasındaki 17 Haziran Caddesi’nde, binlerce gösterici, Filistin’e destek vermek ve Gazze’deki katliama dikkati çekmek amacıyla araçlarıyla toplandı.

Filistin bayrakları ile “Gazze’deki soykırımı durdurun” ve “Filistin’e özgürlük” yazılarını araçlarına yapıştıran göstericiler, daha sonra konvoy oluşturarak kentin merkezi noktalarından geçti.

 

Güzergah boyunca Filistin’e destek sloganları atılan eylemde, göstericiler, korna çalarak Gazze’deki katliama dikkati çekti.

Bazı göstericiler, yol kenarından konvoya bisikletlerle eşlik ederken, Yorck Caddesi’nde bir köprüye de büyük bir Filistin bayrağı asıldı.

Geniş güvenlik önlemleri alan polis, güzergah boyunca yolları trafiğe kapattı.

 

Gösteriyi organize edenler, Neukölln ilçesindeki Sonnenallee Caddesi’nde son bulan konvoya 3 binin üzerinde aracın katıldığı bilgisini paylaştı.

 

 
- Alman Silahlı Kuvvetlerinin 82 adetlik yeni siparişi Airbus Helicopters’in H145M helikopterleri için şimdiye kadarki en büyük siparişi olarak kayıtlara geçti.
 

BERLİN (AA) - Alman Silahlı Kuvvetlerinin (Bundeswehr), Airbus Helicopters ile 82 adetlik çok rollü H145M helikopteri satın almak üzere sözleşme imzaladığı bildirildi.

Airbus’tan yapılan açıklamaya göre, Alman Silahlı Kuvvetleri, 62 kesin sipariş, 20 opsiyon olmak üzere toplam 82 adetlik H145M için Airbus Helicopters satın almak için anlaşma imzaladı.

Anlaşma, aynı zamanda 7 yıllık destek hizmetlerini de içeriyor.

 

Alman Silahlı Kuvvetlerinin 82 adetlik yeni siparişi, Airbus Helicopters’in H145M helikopterleri için şimdiye kadarki en büyük siparişi olarak kayıtlara geçerken, söz konusu siparişe ilişkin teslimatların gelecek yıl başlaması ve 2028 yılına kadar sürmesi planlanıyor.

H145M'ler Alman ordusunun ağır Tiger saldırı helikopterleri filosunun yerine geçecek.

 

BERLİN (AA) - Almanya'nın başkenti Berlin'deki Hür Üniversitesi'nde İsrail'in Gazze'de işlediği soykırıma dikkati çekmek isteyen öğrenciler, polisin müdahalesiyle karşılaştı.

Berlin Hür Üniversitesi'nde çok sayıda öğrenci, İsrail'e ve okul yönetimine tepki göstermek ve Gazze'deki soykırıma dikkati çekmek amacıyla Rostlaube adlı binadaki amfide eylem yaptı.

Öğrenciler, üniversite yönetimini "Filistin'deki şiddet konusunda tek taraflı davranmakla" eleştirdi.

 

Protestoda öğrenciler, amfiye Gazze'de öldürülen çocukların fotoğrafları ile Filistin bayraklarının yanı sıra "Gazze'deki soykırımı durdurun" ve "Gazze'de 8 binden fazla çocuk katledildi, kınama nerede?" yazılı pankartlar astı.

Amfideki sıralara oturan öğrenciler, üniversite yönetiminin salondan çıkmaları konusundaki uyarılarına yanıt vermedi.

 

Protestoda Filistin ve Gazze'deki durum ile Orta Doğu'daki gelişmelerle ilgili sunumlar yapıldı. Öğrenciler, "Filistin'e özgürlük" ve "Almanya finanse ediyor, İsrail bombalıyor" sloganları attı.

Birkaç saat süren protestonun ardından üniversite yönetiminin talebi üzerine polisler, öğrencileri salondan çıkardı.

Polisin bazı öğrencilere sert müdahalede bulunması dikkati çekti, birçok öğrenci kendi isteğiyle salondan çıktı.

 

Diğer yandan, İsrail bayrağı taşıyan 4 kişilik grup, eylem sırasında amfinin arka sıralarında oturdu.

 
 
Asırlık Yozgat lisemizde 300’ün üzerinde öğrenci eğitim öğretime devam etmektedir.
Bu tarihi güzede okulumuzda müdür yardımcısı Halil İpek hoca bize Yozgat’ın tarihi okulunun tarihçesini anlattı...

Yozgat Lisesi Tarihçesi
Yozgat Lisesi (Yozgat Mekteb-i Sultanisi) Hicri 1311 (Miladi 1895) yılında Patişah II.Abdülhamid döneminde yapılan en önemli eğitim kurumlarından birisidir. Başlangıçta 5 yıllık İdadi ( Lise) olarak, ortaokuldan sonra yüksekokullara hazırlayıcı okul olarak açılmıştır. 1908-1909 Eğitim Öğretim Yılında okul yedi yıllık İdadi statüsündedir. 1912 yılında Manastır Sultanisi’nin öğrenci ve öğretmenleri Yozgat’a nakledilmiştir. 1913 yılında İdadilerin Sultani Mektebine dönüştürülmesi kararı neticesinde Yozgat Mektebi-i Sultanisi adını almıştır.
1910 yılında o zamanki adıyla Yozgat Mektebi-i Sultanisi olan Yozgat Lisesinin  bünyesinde kurulan “Yozgat Mekteb-i Sultani Futbol Yakımı” aynı  zamanda  Anadolu’da kurulan ilk futbol takımı olma özelliğine sahiptir.
 
Çanakkale de 200 şehit veren okul Yozgat Lisesi 
 
1914 yılında 1. Dünya Savaşının başlamasıyla  seferberlik ilan edilince, Yozgat Lisesi’nin 200 civarındaki  öğrencisi  zorunlu olmadıkları halde, gönüllü olarak  Çanakkale Cephesine  gitmek için askerlik şubesine giderek isimlerini  yazdırmışlar ve silah altına alınarak Çanakkale Savaşlarına büyük katkı sağlamışlardır. Çanakkale Savaşlarında Yozgat Lisesi’nin 200 civarındaki  öğrencisi ve bazı öğretmenleri şahadete kavuşunca okul 1914-1917 yılları arasında 3 yıl kapalı kalmıştır. 1917-1924  yılları arasındaki az sayıdaki  öğrenci de çevre illerdeki okullara nakşedilmiştir. Okul Yozgat halkının yoğun isteğiyle 1924 yılında tekrar açılmıştır.
 
1933-1934 Eğitim Öğretim yılından itibaren okulun Lise olarak tekrar açılmasına o zamanın Yozgat milletvekili Salih Bozok ve Yozgat Valisi Baran Bey’in büyük katkıları olmuştur. Okul bu tarihten sonra Yozgat Lisesi adını almıştır.
1934 1967 yılları arasında bazen ortaokul bazende lise olarak eğitim öğretimine devam eden Yozgat Lisesi 1967 yılından günümüze kadar halen lise olarak faaliyetlerine devam etmektedir.
 
1915 Çanakkale savaşlarında  mezun vermeyen okullar arasında yer alan Yozgat Lisesi 2015 yılında Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından “Gazi Liseler” arasında gösterilmiştir. Türkiye’nin en önemli okulları arasında yer alan Yozgat Lisesi Milli Eğitim Bakanlığının 2017 yılında çıkarttığı “Tarihi 100 Lise” kitabında da yerini almıştır. Okul aynı zamanda içerisinde bulundurduğu ders araç gereçleri, değerli materyaller bakımından aynı zamanda bir müze niteliğindedir. Yine Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 81 ilde oluşturulan İl Eğitim Tarihi Müzesi, Yozgat’ta Yozgat Lisesi bünyesindedir.
Yozgat’ın en büyük 2.Kütüphanesine sahib olan Yozgat Lisesi, büyük bir arşive de sahiptir. 1928 harf inkilabından önce ki  öğrenci kütük defterlerinin, kayıtlarının, ders kitaplarının tamamı Osmanlıcadır. Yozgat’ın göz bebeği olan “Taş Mektep ya da Sarı Mektep “ olarak da bilinen Yozgat Lisesi  devlet kademelerinde  kendi alanında çok önemli mevkilere gelmiş önemli isimler yetiştirmiştir.
 
FİZİKİ YAPISI
Yozgat Lisesi binası bodrum kat hariç 2 katlıdır. Yapı malzemesi olarak kesme sarı taş kullanılmıştır. Binaya giriş güney cephesinden sağlanmış olup giriş kapısı üzerleri cumbalıdır. Giriş kapısı üzerinde mermer taş üzerine yazılmış altı satırlık kitabesi mevcuttur. Kitabesi kazındığından yada yıprandığından okunamamaktadır. Binanın ön tarafında ana giriş kapısından başka doğu ve batı yönlerinde birer, kuzeyinde ise 2 kapısı olmak üzere toplam 5 kapısı vardır.
 
Cumba’da ve 2 yan cephede birer adet, cumba cephesinde 2 adet olmak üzere 4 adet  yuvarlak kemerli silme taş çerçeveli pencere mevcuttur. Başlangıçta 4 sütun üzerinde duran cumba şu an 2 büyük sütun üzerinde durmaktadır. Binanın sınıf ölçüleri birbirine müsavi değildir. 1 ve 2. İkinci katlardaki köşe sınıflar aradaki sınıflara oranla daha büyüktür. Tavan yüksekliği 6 metreye yakındır. 1. Kattan 2. Kata çıkış önce tek merdivenle, daha sonra sağlı sollu 2 merdivenle sağlanmaktadır. 1980-1981 yılında yapılan büyük onarımda ahşap olan tavan, zemin ve merdivenler betonarme yapılmıştır. Sadece Yozgat’ın değil aynı zamanda Türkiye’nin de en önemli eğitim kurumlarından olan Yozgat Lisesi halen eğitim- öğretim- devam etmektedir.