Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Ganz am Anfang stand eine Wiedergründung, eine Fusion, ein Bündeln der Kräfte. 1948 - vor 75 Jahren - nahmen die „Freunde Mainfränkischer Kunst und Geschichte“ nach dem Krieg wieder die Arbeit auf und bildeten fortan mit dem Würzburger Kunstverein von 1841 und dem Fränkischen Kunst- und Altertumsverein von 1893 eine neue Einheit. Es entstand bis in die Gegenwart hinein einer der größten regionalen Geschichts- und Kunstvereine Deutschlands, der nun die eigene Geschichte in einer Ausstellung im Würzburger Rathaus präsentiert.

 

Bürgermeister Martin Heilig bezeichnete beim Festakt zur Vernissage die Vereinswiedergründung vor einem Dreivierteljahrhundert als einen Glücksfall für Würzburg und Mainfranken: „Ohne die Ihrem Verein gehörenden Gemälde, Skulpturen, historischen Urkunden, Druckschriften, Handschriften, Fotos sowie Bücher und Zeitschriften wären das Museum für Franken, das Staatsarchiv und die Universitätsbibliothek um vieles ärmer.“ Der Bürgermeister würdigte aber nicht nur die öffentlich zugänglichen Sammlungen, sondern einen äußerst lebendigen und aktiven Verein, mit großem Forschungsinteresse, regelmäßigen Publikationen, Vorträgen, Führungen, Studienfahrten oder kreativen Sonderformaten wie beispielsweise die Beteiligung am 100-jährigen Jubiläum des Mozartfests.

 

Bereits 1981 zeichnete die Stadt Würzburg die „Freunde“ für ihre außerordentlichen Verdienste mit der Goldenen Stadtplakette aus. Seitdem haben sich immer neue Generationen Geschichtsinteressierter und Kunstbegeisterter dieser Würzburger Institution angeschlossen, die bestens in die Wissenschaft vernetzt ist, das kulturelle Erbe bewahrt und stets auch neue Impulse setzt.

 

Der Einladung des Vereinsvorsitzenden Prof. Dr. Matthias Stickler waren entsprechend auch viele langjährige Partner gefolgt. Stadtarchiv-Leiter Dr. Axel Metz und Dr. Alexander Wolz, Leiter des Staatsarchivs Würzburg, gratulierten zum Jubiläum und der Ausstellung. Der Gründungsdirektor des Museums für Franken Prof. Dr. Schneider ist als 2. Vorstand natürlich mehr als nur ein Partner. Viele im Team forschen oder forschten beruflich und im Ehrenamt. Für Heilig liegt eine ausgewiesene Stärke des Vereins nicht nur darin, wissenschaftlich fundiert zu arbeiten, sondern auch allgemein verständlich zu veröffentlichen. Man beschäftigt sich intensiv mit der Geschichte der Heimat und sei gleichzeitig auch stets offen für neue Mitstreiterinnen und Mitstreiter, die Mainfranken gerade erst kennenlernen. Der Heimatbegriff sei hier kein ausgrenzendes „Bollwerk der Abwehr“, im Gegenteil leiste man vielmehr Hilfestellung beim heimisch werden.

 

Dies betonte auch Prof. Stickler in seiner Begrüßung: „Wir wollen in einer zunehmend heterogenen Gesellschaft integral wirken. Ob jemand die deutsche Sprache spricht, Christ oder Muslim ist, ist für den Verein nicht entscheidend.“ Zu kulturellen und geschichtlichen Fragestellungen könne man eine sachliche Gesprächsgrundlage liefern, die Engstirnigkeit oder den Rückzug in die eigene Blase verhindern soll. Der Dank des Vorsitzenden ging an ein großes Team, das nun die Rückschau auf 192 Jahre miterstellt, modern gestaltet und beworben hat. Selbst für ihn bringe eine solche Ausstellung immer noch Überraschungen. Natürlich sei ihm bewusst gewesen, dass der Verein im Museum für Franken äußerst prominent vertreten ist, dass man mit stolzen 5250 Objekten aber gar der größte Leihgeber auf der Festung Marienberg ist, sei ihm beispielsweise neu gewesen. Die Plakatausstellung im Rathaus bietet sicher noch weitere Aha-Momente. Der Verein betrachtet sich auf den reich bebilderten Tafeln nicht nur selbst, sondern rückt naturgemäß auch Kunstwerke, Künstler und Schätze der Sammlungen in den Fokus. Das Jubiläum des Vereins wird am 23. September auch noch mit einem Festakt auf der Festung Marienberg begangen: dann mit Staatsministerin Judith Gerlach und Oberbürgermeister Christian Schuchardt, der auch die Schirmherrschaft für die aktuelle Ausstellung übernommen hat.

 

Die Ausstellung ist im Foyer im 1. Obergeschoss des Rathauses montags bis donnerstags von 8 bis 18 Uhr und freitags von 8 bis 13.30 Uhr zu sehen. Mehr über den Verein unter www.freunde-mainfranken.de.

8 ekim‘de yapılacak Bavyera Landtags ve Bezirktag seçimlerinde göçmen kökenli seçmen önemli rol oynayacak.

Siyasi partiler seçime 4 hafta kala çalışmalarını hızlandırdılar.

Ayhaber yetkilisi Latif Çelik’e açıklamalarda bulunan Freie Wähler adayı Josef Hoffmann, “Uzun yıllardan beri bizimle iç içe yaşayan göçmen kökenli Alman vatandaşı komşularımız saygıyı hakediyor. Onların özellikle i‚ dünyasındaki katkılarını biliyoruz. Gerek şahs⁄m, gerekse partim olarak entegrasyonu dstekliyoruz. Göçmenlerin ve yerlilerin birarada yaşadığı Almanya’nın hepimizin hayali olduğuna inanıyorum” şeklinde konuştu.

 

Freie Wähler siyasetçisi Josef Hoffmann başarılı bir işadamı ve güvenilir bir siyasetçi olarak biliniyor.

 

 

Almanya’nın Rheinland-Pfalz eyaletinde İslami teşkilatlar ile eyalet hükümeti arasında “niyet beyanı” anlaşması imzalandı.

Rheinland-Pfalz Eyalet Hükümeti tarafından yapılan açıklamada, “Din özgürlüğü çerçevesinde Müslümanların eşit katılımını ve toplumsal bütünleşmeyi güçlendirmekten memnuniyet duyuyoruz” ifadesi kullanıldı.

Rheinland-Pfalz Bilim Bakanı Clemens Hoch, eyalette İslami teşkilatlar ile temel bir anlaşma üzerine yapılan başlangıç toplantısını çok güven verici ve yapıcı olarak nitelendirdi.

Rheinland-Pfalz'da dört İslami cemaatle temel bir anlaşma üzerine yapılan başlangıç toplantısını öven Rheinland-Pfalz Bilim Bakanı Clemens Hoch(SPD), görüşmelerin önemli bir bölümünü dini cemaatlerle ortak bir din dersinde nasıl mutabakat sağlanabileceği konusunun görüşüldüğünü kaydetti.

Görüşmelerin devamı için bir çalışma takvimi oluşturulacağını belirten Bakan Hoch, ilk toplantıda çalışma grupları oluşturulmasına karar verildiğini açıkladı.Bakan Hoch, hedefin 2025 yılına kadar eyalet hükümeti ile Müslüman cemaatler arasında bir anlaşma müzakere etmek olduğunu ifade etti. Ayrıca nihai olarak her bir cemaatle aynı içeriğe sahip ayrı ayrı sözleşme imzalanacağının da düşünülebileceğini belirtti.

Eyalet ile İslami teşkilatlar arasındaki müzakereler birkaç yıllık kesintinin ardından yeniden başladağını sözlerine ekleyen Bakan Hoch, yapılan ilk toplantıda dinî bayramlar, cenaze düzenlemeleri, cezaevlerinde manevi rehberlik gibi konular üzerinde dikkat edilmesi gerekenler ve üniversitelerdeki ilahiyat eğitiminden bahsetti.

Rheinland-Pfalz eyalet hükümetiyle birlikte, Müslümanların çıkarlarının temelini düzenleme niyet beyanı başkent Mainz'da imzalandı. İmza törenine Şura'nın yanı sıra Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Rheinland-Pfalz Eyalet Birliği, İslam Kültür Merkezleri Eyalet Birliği (VİKZ) ve Ahmadiyya Muslim Jamaat yer aldı.

Devlet antlaşmasının Müslümanların Rheinland-Pfalz Eyaletine olan bağını ve aidiyetini güçlendireceğine dikkat çeken DİTİB Rheinland-Pfalz Eyalet Birliği başkanı Cihan Şen, “Tarafların birbirine yaklaşması ve eş seviyede ortak olmaları önemlidir. DİTİB Yerel düzeyde on yıllardır şehir yönetimlerinin güvenilir ortağı olmuştur. Devlet antlaşması bunun için gerekli yasal koşulları oluşturacaktır. Biz toplumun bir parçasıyız ve birlikte çok şey başarabiliriz” diye açıklamada bulundu.

İnoğlu Holding sahiplerinden Karamanlı Gurbet İnoğlu ile Antalyalı Tüzün ailesinin biricik kızları Semiha Eda dünya evine girdi. Çift muhteşem düğünde doyasıya eğlendi. 
 
Yıldız Events Center'da gerçekleşen düğüne çiftin ailelerinin yanı sıra arkadaşları, meslektaşları, iş ve otomobil dünyasından geniş katılım oldu. 
 
Çift düğünü muhteşem bir dans gösterisi ile başlattı. Gösterileriyle büyük alkış alan çift ardından sevdikleriyle doyasıya eğlendi.  
 
Gecenin en güzel sürprizlerinden biri de ünlü sahne sanatçısı Giuseppe Ruisi'nin Michael Jackson performansı oldu. Efsane müzisyenin şarkılarını canlı olarak söyleyen Ruisi dansı ve figürleri ile salondakileri kendine hayran bıraktı.  
 
Gecenin finalinde ise genç yetenek Atilla Çağlar muhteşem performansıyla konukları coşturdu. Israrlar üzerine mikrofonu eline alan gelin Semiha Eda da kadife sesi ile sanatçıya eşlik ederek müzikal yeteneklerini sergiledi ve konuklardan büyük alkış topladı. 
 
Konserden sonra aile fotoğraf çekimi ile düğün merasimi mutlu bir şekilde sona erdi. 
 
İnoğlu çifti düğüne katılan ve kendilerini yalnız bırakmayan tüm davetlilere teşekkür etti. 
 
Genç çifte mutluluklar diliyoruz.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

 

Eine duale Ausbildung verursacht Kosten. Wer kommt für diese auf und wie sieht die Kosten-Nutzen-Bilanz für Unternehmen aus? GOVET diskutierte diese Fragen mit einer Delegation der Inter-Amerikanischen Entwicklungsbank mit hochrangigen Vertreterinnen und Vertretern aus Süd- und Nordamerika.

 

Die Inter-Amerikanische Entwicklungsbank (IDB) hat in Zusammenarbeit mit der GIZ eine fünfzehnköpfige Delegation nach Deutschland eingeladen, um das deutsche duale Ausbildungssystem kennenzulernen, mit den beteiligten Akteuren zu sprechen und zu verstehen, wie duale Ausbildung erfolgreich gestaltet werden kann. GOVET stellte der Gruppe am 18. Juli 2023 das deutsche Berufsbildungssystem vor, gab eine Einführung in die landwirtschaftlichen Ausbildungsberufe und diskutierte mit den Teilnehmer*innen die Vorteile und Kosten der Berufsbildung.

Die Delegierten aus Belize, Brasilien, Honduras, Jamaika, Kolumbien, Panama, Peru, Suriname, Trinidad und Tobago und USA interessierten sich insbesondere für die Funktionsweise des deutschen dualen Berufsbildungssystems, die beteiligten Akteure und die landwirtschaftlichen Ausbildungsprogramme. Zur Gruppe gehörten Gorday de Villalobos, Bildungsministerin aus Panama, Fayval Williams, Bildungsministerin aus Jamaica und Henry Ori, Bildungsminister aus Suriname.

 

In der Betrachtung der Kosten und Vorteile von dualer Berufsbildung erfragte die Gruppe, wie die Kosten zwischen Staat und Privatsektor aufgeteilt würden. Überraschend war für die Teilnehmer*innen, dass die Unternehmen sämtliche Kosten der betrieblichen Ausbildung übernehmen, eine Ausbildungsvergütung zahlen und keine steuerlichen Vergünstigen oder andere Anreize seitens des Staates erhalten.

 

Die Arbeiten des Bundesinstituts für Berufsbildung (BIBB) zur Kosten-Nutzen-Analyse zeigen, dass die Unternehmen eine breite Palette von Vorteilen in Betracht ziehen, darunter die produktive Arbeit der Auszubildenden und die stärkere Bindung an den Arbeitgeber. Diese und weitere positive Faktoren tragen zum Ausbildungsengagement der Unternehmen bei. Der wichtigste Aspekt ist die Möglichkeit durch duale Berufsbildung frühzeitig qualifiziertes Personal zu gewinnen und so die Zukunft der Unternehmen abzusichern.

İSTANBUL (AA) - Libya'nın doğusundaki Temsilciler Meclisi (TM) tarafından atanan hükümetin İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Tarık el-Harraz, ülkenin doğusunu etkisi altına alan sel felaketinde yalnızca Derne'de ölenlerin sayısının 5 bin 200 kişiye ulaştığını söyledi.

Konuya ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulunan Harraz, 10 Eylül'de meydana gelen sel felaketinde yalnızca Derne kentinde ölenlerin sayısının 5 bin 200 kişiye ulaştığını dile getirdi.

Selde hayatını kaybeden ve kimlik tespiti yapılanlardan 1300 kişinin naaşının toprağa verildiğini aktaran Harraz, sel felaketinde bazı ailelerin tamamının yok olması dolayısıyla kimlik tespiti yapılamayan çok sayıda ceset bulunduğunu ve bunların şu an defnedilemeyeceğini belirtti.

- Derne'de ölü sayısı 10 bini geçebilir

Derne'de sel felaketinden ölenlerin sayısının 10 bini aşabileceğini ifade eden Harraz, "Halen bulunamayan çok sayıda ceset var ve şu anda Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır'dan gelen uzman kurtarma ekipleri sele kapılarak denize sürüklenen cesetleri kurtarmak için çalışıyor." dedi.

Libya'daki sel felaketi

Orta Akdeniz'de etkili olan ve 10 Eylül’de Libya'nın doğusunu vuran "Daniel" fırtınası, Bingazi, Beyda, Merc, Suse ve Derne kentlerinde sel felaketine neden olmuştu.

Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe, sel felaketi nedeniyle dün ülke genelinde 3 günlük yas ilan etmiş, Libya Başkanlık Konseyi de kardeş ülkelere ve uluslararası kurumlara sel felaketinden zarar gören bölgeler için yardım çağrısında bulunmuştu.

Libya'nın doğusundaki "hükümetin Sağlık Bakanı" Osman Abdulcelil, gün içerisinde yaptığı açıklamada, son verilere göre ülkenin doğusunda meydana gelen sel felaketinde can kaybının çoğu Derne kentinde olmak üzere 3 bini geçtiğini duyurmuştu.

Kızılhaç da Libya'daki sel felaketinde kayıp kişi sayısının 10 bine ulaştığını belirtmişti.

Libya’nın doğu bölgelerindeki yağış miktarının son "40 yılın en yükseği" olduğu ifade ediliyor.

 

 

 

Eine duale Ausbildung verursacht Kosten. Wer kommt für diese auf und wie sieht die Kosten-Nutzen-Bilanz für Unternehmen aus? GOVET diskutierte diese Fragen mit einer Delegation der Inter-Amerikanischen Entwicklungsbank mit hochrangigen Vertreterinnen und Vertretern aus Süd- und Nordamerika.

 

Die Inter-Amerikanische Entwicklungsbank (IDB) hat in Zusammenarbeit mit der GIZ eine fünfzehnköpfige Delegation nach Deutschland eingeladen, um das deutsche duale Ausbildungssystem kennenzulernen, mit den beteiligten Akteuren zu sprechen und zu verstehen, wie duale Ausbildung erfolgreich gestaltet werden kann. GOVET stellte der Gruppe am 18. Juli 2023 das deutsche Berufsbildungssystem vor, gab eine Einführung in die landwirtschaftlichen Ausbildungsberufe und diskutierte mit den Teilnehmer*innen die Vorteile und Kosten der Berufsbildung.

Die Delegierten aus Belize, Brasilien, Honduras, Jamaika, Kolumbien, Panama, Peru, Suriname, Trinidad und Tobago und USA interessierten sich insbesondere für die Funktionsweise des deutschen dualen Berufsbildungssystems, die beteiligten Akteure und die landwirtschaftlichen Ausbildungsprogramme. Zur Gruppe gehörten Gorday de Villalobos, Bildungsministerin aus Panama, Fayval Williams, Bildungsministerin aus Jamaica und Henry Ori, Bildungsminister aus Suriname.

 

 

In der Betrachtung der Kosten und Vorteile von dualer Berufsbildung erfragte die Gruppe, wie die Kosten zwischen Staat und Privatsektor aufgeteilt würden. Überraschend war für die Teilnehmer*innen, dass die Unternehmen sämtliche Kosten der betrieblichen Ausbildung übernehmen, eine Ausbildungsvergütung zahlen und keine steuerlichen Vergünstigen oder andere Anreize seitens des Staates erhalten.

 

Die Arbeiten des Bundesinstituts für Berufsbildung (BIBB) zur Kosten-Nutzen-Analyse zeigen, dass die Unternehmen eine breite Palette von Vorteilen in Betracht ziehen, darunter die produktive Arbeit der Auszubildenden und die stärkere Bindung an den Arbeitgeber. Diese und weitere positive Faktoren tragen zum Ausbildungsengagement der Unternehmen bei. Der wichtigste Aspekt ist die Möglichkeit durch duale Berufsbildung frühzeitig qualifiziertes Personal zu gewinnen und so die Zukunft der Unternehmen abzusichern.

 

Münih Başkonsolosu Erdoğan, Yüksek Öğrenimli Türk Göçmenler (YÖTG) grubunun adına Dr. Esra İçer ve Gözde Kara'yı nezaket ziyareti için ağırladı. 

 

Görüşmede, Cumhuriyet'in 100. Yıldönümünde düzenlenecek ortak etkinlikler ve gelecekteki iş birliği fırsatları ele alındı. Başkonsolos Süalp Erdoğan, başkonsolosluğun sosyal medya hesabı Facebook’tan yaptığı paylaşımda, toplantının oldukça verimli geçtiğini belirterek İçer ve Kaya'ya nazik ziyaretleri ve fikir ve projelerini paylaşmaları için teşekkür etti.

Başkonsolos Erdoğan mesajında;

“Yüksek Öğrenimli Türk Göçmenler (YÖTG) grubu adına Dr. Esra İçer ve Gözde Kara Başkonsolosluğumuza nezaket ziyaretinde bulundular.

Başta Cumhuriyetimizin 100. Yıldönümünde yapılacak ortak etkinlikler ve önümüzdeki dönemde yapabileceğimiz iş birliği imkanlarını ele aldığımız görüşme oldukça verimli geçti. Sayın İçer ve Kaya’ya nazik ziyaretleri ve paylaştıkları fikir ve projeleri için teşekkür ederiz” dedi.

Gäste aus Dundee

September 12, 2023

 

Heute war der Empfang der Stadt Würzburg für die 47 jugendlichen Schulmusikerinnen und Schulmusiker und dem Lord Provost Bill Campbell, Lady Provost Yvonne Campbell und Council Officer Dave Barr aus unserer schottischen Partnerstadt Dundee. Viele Würzburger Bürgerinnen und Bürger werden sich noch lange an die wunderbaren Konzerte beim Straßenmusikfestival 2023 erinnern.
Ein wunderbarer Beitrag zur Städtepartnerschaft Dundee-Würzburg.
Willi Dürrnagel

 

 

 

(ABTTF)genel Başkanı Halit Habib Oğlu basın bildirisi yayınladı, başkan Halit Habib Oğlu; “Ülkemizin Dışişleri Bakanı Yerapetritis’in Batı Trakya Türk toplumu mensuplarının eşit haklardan faydalandığına dair açıklaması gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Batı Trakya’da ‘Türk’ isimli derneklerimizi kapatan ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kapatılan derneklerimizle ilgili kararlarını Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin tüm uyarılarına rağmen 15 yıldır uygulamayan ülkemiz, etnik kökene veya gruba işaret eden ‘Ermeni’ isimli derneğin bölgemizde yasal olarak faaliyet göstermesine ise izin vermekte, örgütlenme özgürlüğü konusunda bizlere karşı çifte standart uygulamaktadır.”

 

Ülkemiz Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgos Yerapetritis 5 Eylül 2023 tarihinde Ankara’da anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile görüştü. Yerapetritis ve Fidan arasında yapılan görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi. Görüşmede Batı Trakya Türk toplumunun sorunları da ele alındı.

 

Ortak basın toplantısında Yunanistan’da yaşayan soydaşların sorunlarını da önemli bir gündem maddesi olarak ele aldıkların belirten Fidan, “Ülkemizdeki azınlıkların sorunları konusunda da pek çok olumlu uygulamayı hayata geçirmiştik. Aynı yapıcı uygulamayı soydaşlarımız için de bekliyoruz.” dedi.

 

Yerapetritis de basına yaptığı açıklamada, görüşmede azınlıkları ilgilendiren konuları ele aldıklarını kaydederek şöyle dedi: “Bizim görüşümüze göre azınlıklar iki ülke arasında iş birliği ve barış köprüleri teşkil etmekte. Yunanistan’daki azınlık mensupları eşit vatandaşlardır. Eşit haklardan faydalanmaktadır.”

 

Konuyla ilgili olarak Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu, “Ülkemizin Dışişleri Bakanı Yerapetritis’in Batı Trakya Türk toplumu mensuplarının eşit haklardan faydalandığına dair açıklaması gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Batı Trakya’da ‘Türk’ isimli derneklerimizi kapatan ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kapatılan derneklerimizle ilgili kararlarını Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin tüm uyarılarına rağmen 15 yıldır uygulamayan ülkemiz, etnik kökene veya gruba işaret eden ‘Ermeni’ isimli derneğin bölgemizde yasal olarak faaliyet göstermesine ise izin vermekte, örgütlenme özgürlüğü konusunda bizlere karşı çifte standart uygulamaktadır. 1923 Lozan Antlaşması ile eğitim ve dini özerkliğimiz teminat altına alınmış olmasına rağmen özerk statüdeki ilkokullarımız öğrenci azlığı bahanesiyle her yıl birer birer kapatılmakta, iki dilli azınlık anaokulları talebimiz ülkemizin yetkili makamları tarafından yıllardır yanıtsız bırakılmaktadır. Devlet, ülkemizdeki hakim din Ortodoks Hristiyanlık ve diğer tanınmış dinlerin iç işlerine müdahale etmezken özerk statüdeki müftülüklerimiz çıkarılan son yasa ile devlet dairesine dönüştürüldü. Tüm bu örnekler ülkemizin yöneticilerinin toplumumuzla ilgili açıklamalarıyla gerçekler arasındaki uçurumu alenen gösteriyor.” dedi.