Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
BERLİN (AA) - Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Rusya-Ukrayna Savaşı'na ilişkin Avrupa'nın da bir "savaş politikası" olduğunu belirterek Avrupa'nın Rusya-Ukrayna Savaşı'nı körüklediğini ima etti.
Viktor Orban, Alman Axel Spriger grubuna bağlı Bild ve Welt gazetelerine yaptığı açıklamada, Rusya-Ukrayna Savaşı'nda Avrupa'nın tutumunu eleştirerek, "Bunu söylemek zorunda kaldığım için üzgünüm ama Avrupa'nın da bir savaş politikası var." dedi.
Orban, Avrupa'yı ABD'den "özerk bir politika izlemeye" çağırarak, "Çünkü savaşan iki tarafın asıl kurbanı Avrupa ekonomisi ve Avrupa nüfusu." diye konuştu.
Macar Başbakan, Rusya-Ukrayna çatışmasına cephede bir çözüm bulunamayacağına inandığını kaydederek, "İnsanlar, biz, dünya barış istiyoruz. Birbirinizi öldürmeyi bırakın. Müzakerelere başlayalım ya da en azından sahada bir çözüm olmadığını anlayın." diye konuştu.
Orban, Kiev ve Moskova'da görüşmeler yaptığına hatırlatarak, "Hem Ukrayna hem de Rusya devlet başkanlarıyla konuşma fırsatım oldu. İnanın bana önümüzdeki iki ya da üç ay düşündüğümüzden çok daha acımasız geçecek." ifadesini kullandı.
Savaş politikasından barış politikasına geçmek için en doğru zaman olduğuna işaret eden Orban, "Ana argüman insan hayatının kaybedilmemesidir. Bu en önemli ahlaki motivasyon. Ama aynı zamanda Avrupa'nın kendi çıkarı da var çünkü burada olanlar bizim için çok kötü." şeklinde konuştu.
Birçok Avrupalı siyasetçinin "var olmayan bir çözümü hemen istediğini" söyleyen Orban şunları kaydetti:
"Barışa giden yol, savaşta olan ya da savaşa yakın olanların barış istemesiyle başlar. Savaş gökten zembille inmez. Savaş belirli insanların kararlarının sonucudur. İşte bu yüzden bu dünya liderlerini bulmamız gerekiyor. Çin, Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği ne yapıyor? Çin'in bir barış planı var. Amerika'nın bir savaş politikası var. Avrupa ise kendi stratejik yaklaşımına sahip olmak yerine sadece Amerika'nın pozisyonunu kopyalıyor."
Eski Almanya Başbakanı Angela Merkel'in başbakan olarak kalması halinde Rusya'nın Ukrayna'ya savaşının asla gerçekleşmeyeceğini savunan Orban, "Çünkü Merkel Avrupa için kötü olan çatışmaları izole etme yeteneğine, anlayışına ve becerisine sahip." dedi.
Schweinfurt ve çevresinde on yıllar boyunca eğitim dünyasındaki başarısını kanıtlayan ve şimdiye kadar çok sayıda genci meslek ve eğitim dünyasında başarı ile hayata kazandıran Schweinfurt Wirtschaftsschule O. Pelzl yeni dönemde yeni öğrenciler için tanıtım yapmaya devam ediyor.
Okulun Müdürü Dominik Steinruck, “Şehrimizdeki ve yakın bölgelerdeki Türk Gençlerini uzun yıllardan bu yana hayata hazırlayan proğramlar ile mükemmel bir eğitim almasına katkı sağladık. Bu bağlamda yeni yüzler, yeni öğrenciler bize gelmek istediklerinde aileleri ile birlikte onlara en güncel bilgileri vermeye hazırız. Bize gelen her genci mutlaka kafasındaki sorular aydınlanmış olarak geri dönecektir. Özellikle aileler çocuklarının geleceği ile ilgili karar vermeden önce mutlaka devam edeceği okullar ile igili bilgi almalarının önemli olduğunu zaten biliyorlar. Schweinfurt Türk Toplumu ile yakın diyalog içinde olmaktan, okulumuzu ve buradan mezun olanların geleceği konusunda misafirlerimizi bilgilendirmekten büyük mutluluk duyarız” şeklinde konuştu.
Bilindiği gibi uzun yıllardır Schweinfurt’ta başarılı bir eğitim veren Wirtschaftsschule O. Pelzl bu güne kadar çok sayıda göçmen kökenli öğrenciyi mezun ederek hayata atılmasını sağladı.
Hollanda Türk İslam Kuruluşları Birliği genel başkanı Abdullah Güven Hicri yılbaşı nedeniyle basın bildirisi yayınladı. Bildiride başkan Abdullah Guven; “Hicri yılbaşımız, önce bizleri yüce kitabımız Kur'anımızın mesajları ile buluştursun” dedi. Yayınlanan basın bildirisi şöyle;
Hicret, Hak'kın izniyle, Hak davanın yücelmesi için kıraç gönüllerden, münbit gönüllere bir geçiştir. Hicret, doğup büyüdüğün topraklara sırtını dönüp gitmek değil, sevdiğini haykıra haykıra bir yanını bırakıp sonra da ona yeniden kavuşacağın günlerin umuduyla gayrete gelmektir.
Hicret, rahmete susamış yürekleri sabırla nakış nakış işlemek Yesrip gönülleri Medine eylemektir.
Hicret nihayetinde bir geri çekiliş değil, hedefine tam isabet ulaşma niyetiyle bir adım gerilip, bin adım ileri atılmaktır.
Bu duygularla 1 Muharrem 1446 Hicri yılbaşında duamızdır:
Hicri yılbaşımız, önce bizleri yüce kitabımız Kur'anımızın mesajları ile buluştursun inşaallah.
O'nun nuru ile aydınlansın gönüllerimiz, gecelerimiz..Şafak söksün, gün doğsun kara gecelerimize.
Kırılsın kem talihimiz, açık olsun bahtımız.
Hicri yılbaşımız, bizleri muhteşem nebi, şanlı peygamber Hz Muhammed s.a v güzel ahlakı ile buluştursun. Onun ilkeleri hayat bulsun hayatımızda, hoş görüsü, cesareti, adaleti devlet olsun, devletimizde.
Mazlumun madurun, yetimin kolu kanadı olan şu öksüz Türk milletinin kıtalara sığmayan gücünü kuvvetini, ihtişamını yeniden kazanmasına ve ağlayan coğrafyalara Türk'ün hilalinin doğmasına vesile olsun inşaallah.
Al bayrak gönderlerden inmesin, gök bayrak göklerden hürriyyet sağsın, yeşil bir sancak süzülsün en yücelerde, kıtalar bağlansın hilalin uçlarına, kara yüzler ak gülsün Hicri yeni yılımızla birlikte.
Analar, atalar var olsun, gecmişlerimize merhamet eylesin Mevlamız. Bizler ve bizlerden olan neslimiz Rabbimizin izni ile her daim iyilik de esenlik de olsunlar.
Güven devamla, ”Yıl başımız başta güzel ülkemiz, öz yurdumuz Türkiyemize, Avrupa Türklüğüne, tüm Türk islam alemine, insanlığa hayırlar getirsin, belalar ve musibetler yok olup gitsin, sinsice el ovuşturan, milletin evlatları arasına kin ve nifak tohumları eken ihanet şebekelerine Allah fırsat vermesin. Hicri yılbaşımız, İnanmış vatanperver nesillerin sinelerinde açan bir güzel ülkü bağı oluştursun, bir öze dönüş olsun inşaallah. Hicret bir gerileyiş değil, bir geriliştir. Kutlu olsun” dedi.
Haber: Doğan Tufan
Das AOK-Puppentheaterstück „Jolinchens Seereise – Leinen los!“ sorgte bei 350 Kindergartenkindern aus der Region Würzburg für gute Laune. Bei der Aufführung im Würzburger Congress Centrum waren sie eingeladen, das Drachenkind Jolinchen und seine Freundin Henrietta auf ihrer abenteuerlichen Reise zur „Fühl-mich-gut“-Insel zu begleiten. Das Puppentheaterstück vermittelt dem jungen Publikum unterhaltsam, wie wichtig Freundschaften sind, wie viel Spaß Bewegung macht und warum man sich gesund ernähren soll. Das Drachenkind Jolinchen und seine Freundin Henrietta stechen mit ihrem Schiff in See und beschaffen erst einmal gemeinsam mit ihren Freunden den richtigen, gesunden Proviant.
Theaterstück lädt zum Mitmachen ein
„Rund um die Aufführung gibt es ein abwechslungsreiches, spannendes Begleitprogramm – vom Mitmachspiel „Löwenjagd“ über gemeinsames Singen bis hin zu einem Parcours mit dem Schwerpunkt Bewegung, bei dem es viel zu entdecken gibt“, so Ulrike Jaques, Gesundheitsexpertin von der AOK in Würzburg. So konnten die Kinder im Anschluss an das Theaterstück in Jolinchens Entdeckerparcours an verschiedenen Bewegungs- und Sensorik-Stationen spielerisch ihre Sinne testen. Die gemeinsame Fotoaktion mit den Puppenfiguren des Stückes kam ebenfalls gut an. Die Kinder haben beim Theaterstück aktiv mitmachen können und so gemeinsam mit dem Jolinchen wichtiges Gesundheitswissen spielerisch erlebt.
Das Puppentheater ist Bestandteil des Präventionsprogramms „JolinchenKids“, mit dem die AOK die Gesundheit von Kindern bis sechs Jahren fördern will. Die AOK hat das Konzept gemeinsam mit Fachleuten aus Wissenschaft und Praxis entwickelt. Schulungsmaterial und Aktionen nutzen immer wieder die Figur des Drachenkindes Jolinchen, das die Kinder mitnimmt ins „Gesund-und-lecker-Land“, in den „Fitmach-Dschungel“ und auf die „Fühl-mich-gut“-Insel. Interessierte Kindertagesstätten können kostenfrei daran teilnehmen.
Weitere Informationen zum Präventionsprogramm „JolinchenKids“ gibt es online unter www.aok.de/bayern/jolinchenkids, oder bei Ulrike Jaques, Gesundheitsexpertin von der AOK in Würzburg, Telefon 0931 / 388-151 oder E-Mail Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!.
Kalyon, DİTİB’in 40 Yıllık Çalışmalarını ve Gelecek Planlarını Paylaştı
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), 40’ıncı kuruluş yıl dönümünde önemli bir kilometre taşını kutlarken, geçmişten bugüne sunduğu hizmetler ve gelecek hedefleriyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Köln DİTİB Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında Genel Sekreter Eyüp Kalyon, DİTİB'in Almanya'daki Müslüman topluluğuna sağladığı katkıları vurgulandı.
Konuşmasında, DİTİB'in son 40 yılda Almanya'da sunduğu hizmetleri vurgulayan Kalyon, bu hizmetlerin daha görünür kılınması amacıyla kapılarını basına ve halka açtıklarını belirtti.
DİTİB, 5 Temmuz 1984'te kurulduğunu ve ilk işçi derneklerinin 1970'lere kadar uzandığını hatırlatan Kalyon, DİTİB'in bugün Almanya'da 858 cami derneği ile en büyük Müslüman çatı kuruluşu konumunda olduğunu söyledi.
DİTİB’in din eğitimi, dini danışmanlık ve ilahiyat gibi birçok alanda kaliteli hizmetler sunduğunu belirten Kalyon, bu hizmetler arasında cuma ve bayram hutbelerinin Türkçe ve Almanca olarak yapıldığını ifade etti.
Kalyon ayrıca, DİTİB’in ailelere ve topluma yönelik çeşitli sosyal hizmetler sunduğuna dikkat çekerek, kamuya önemli bir perspektif sunan hizmet alanlarının olduğunu ve dini alanda bir takım yayınların hazırlandığını bir ifade etti.
DİTİB, 60 çalışanı ile yaklaşık 900 cami derneği için hizmet verdiğini dile getiren Kalyon, daha fazla personel ve kaynak ayırarak gelecekte hizmet kalitesini daha da artırmayı hedeflediklerini belirtti. Kalyon ayrıca, başlangıçta hizmetlerin tamamen Türkçe sunulduğunu, ancak zamanla Almanca ve Arapça hizmetlerin de eklenmesiyle dilsel çeşitliliğin arttığını ifade etti.
DİTİB'in ana gelir kaynakları üye aidatları ve bağışlardan ibaret olduğunu hatırlatan Kalyon, başka bir gelir kaynağının bulunmadığını ve bu iki kaynakla ayakta durduklarını belirtti.
DİTİB, İslami din eğitimi ve ilahiyat alanında eyalet hükümetleri ile iş birliği içinde çalıştıklarına de değinen Kalyon, Almanya'da yedi İslam ilahiyat merkezi bulunduğunu ve bu merkezlerde İslam din dersleri verildiğini ve bu iş birliğini sürdüreceklerini vurguladı.
Kalyon, DİTİB’in gelecekte Müslüman yaşamını daha iyi desteklemek için çalışacağını, eyalet ve yerel düzeyde daha güçlü bir şekilde temsil edilmek istediklerini ifade etti. Müslüman öğrencilerin dinlerini okullarda öğrenme fırsatlarının artacağını ve bunun toplumsal birlik için önemli adımlar atılmasına katkıda bulunacağını söyledi.
Kalyon, DİTİB’in 40 yıllık çalışmalarını ve geleceğe dair planlarını detaylı bir şekilde aktardığı basın toplantısında, “DİTİB'in topluma olan katkılarının daha belirgin hale getirilmesi ve Müslüman yaşamının Almanya'da daha iyi bir şekilde desteklenmesi için çalışmalarımızı devam ettireceğiz” dedi. Gelecekte DİTİB'in, sosyal hizmetler ve manevi rehberlik alanındaki çalışmalarını artırarak sürdüreceklerini ifade eden Kalyon, son olarak, “Almanya'da yaşayan Müslümanların beklentilerini karşılamak için yoğun bir çaba sarf edeceğiz ve bu alanlarda daha yoğun çalışmalar yapacağız” diye konuştu.
Kalyon'un konuşmasının ardından, basın mensuplarına Toplum ve Kurumsal İşbirliği, Akademi, Aile ve Sosyal Hizmetler, Rehberlik, Denetim ve Teşkilatlanma Hizmetleri, Din Hizmetleri Müdürlükleri gezdirilerek hizmetler ve çalışmalar hakkında bilgi verildi.
Das Gesundheitsamt von Stadt und Landkreis Würzburg steht unter neuer Leitung: Dr. med. Nicole Eberbach hat die Stelle am 1. Juli 2024 angetreten. Landrat Thomas Eberth und der Leiter des Geschäftsbereichs Gesundheit und Verbraucherschutz am Landratsamt Würzburg Tobias Barth hießen die Medizinerin bei ihrer Rückkehr ans Landratsamt Würzburg willkommen.
Ihr Arbeitsfeld kennt Nicole Eberbach nämlich bereits gut: Im Jahr 2012 trat Eberbach in den Öffentlichen Gesundheitsdienst am Landratsamt Würzburg ein, von Ende 2014 bis 2018 hatte sie dort die stellvertretende Leitung an der Seite ihres Vorgängers Dr. Johann Löw inne. Johann Löw hatte das Gesundheitsamt Würzburg seit 2009 geleitet und wurde Ende 2023 in den Ruhestand verabschiedet.
Nicole Eberbach stammt gebürtig aus dem Landkreis Heilbronn in Baden-Württemberg, ihren Lebensmittelpunkt hat die 54-jährige bereits seit vielen Jahren mit ihrem Mann und den drei Kindern in Würzburg. Nach dem Studium der Medizin und der Promotion in Heidelberg war Nicole Eberbach viele Jahre am Universitätsklinikum Würzburg beschäftigt. Sie ist Fachärztin für Anästhesie und Öffentliches Gesundheitswesen.
Ihre berufliche Laufbahn führte sie in den vergangenen Dienstjahren zudem an das Landratsamt Main-Spessart und die Regierung von Unterfranken. Als Leiterin des Gesundheitsamtes Main-Spessart brachte sie unter anderem die Digitalisierungsprozesse innerhalb des Öffentlichen Gesundheitsdienstes voran. „Mir liegen der Schutz und die Förderung der Gesundheit der Bürgerinnen und Bürger am Herzen“, betont Nicole Eberbach während ihres Antrittsbesuchs bei Landrat Thomas Eberth. „Gemeinsam mit meinem neuen Team am Gesundheitsamt Würzburg möchte ich den ambulanten und stationären Versorgungsbereich in Stadt und Landkreis Würzburg sinnvoll ergänzen.“
Landrat Thomas Eberth freut sich sehr, für diese zentrale Position eine versierte Ärztin gewonnen zu haben, die die Verantwortlichen und die Strukturen der Region Würzburg kennt. „Damit die Menschen in Stadt und Landkreis Würzburg sorgenfrei und gesund leben können, bewältigen die Mitarbeiterinnen und Mitarbeiter unseres Gesundheitsamtes täglich eine Vielzahl von Herausforderungen. Mit Dr. Nicole Eberbach als Leiterin und ihrer Stellvertreterin Dr. Barbara Finkenberg umgeben von einem schlagkräftigen Team sehen wir unseren Öffentlichen Gesundheitsdienst bestens aufgestellt, damit dies auch weiterhin so bleibt.“
Das Gesundheitsamt für Stadt und Landkreis Würzburg ist für die Belange von rund 300.000 Menschen zuständig. Zu den Aufgaben des Öffentlichen Gesundheitsdienstes gehören unter anderem die Überwachung der Trinkwasserversorgung, das Monitoring von Infektionskrankheiten sowie Schuleignungsuntersuchungen. Spätestens seit dem Ausbruch der Corona-Pandemie befindet sich die Arbeit der Gesundheitsämter vermehrt im Fokus der Öffentlichkeit.
Die im Landkreis Kelheim tätigen Fachkräfte für junge Familien haben sich vor Kurzem getroffen und ausgetauscht. Auf Einladung der Koordinierungsstelle für Hebammenversorgung und der Koordinierenden Kinderschutzstelle (KoKi) sind diese im Landratsamt Kelheim zusammengekommen.
Damit zum Beispiel die Hebammen, die Gesundheitsfachkräfte der Frühen Hilfen und weitere Netzwerkpartner in ihrem beruflichen Alltag gut gerüstet sind, wurde eine Fortbildung zum Thema „Frühkindliche Regulationsstörungen“ mit der externen Referentin Dr. Daniela Dotzauer organisiert. Sie konnte die Inhalte als Expertin für dieses Thema den Anwesenden sehr anschaulich und praxisnah weitergeben.
Im Rahmen der Veranstaltung hat sich auch Leonie Wildangel von der Beratungsstelle in Kelheim mit deren Angebot, insbesondere der Baby-Sprechstunde, als regionale Anlaufstelle vorgestellt.
Almanya’nın Kuzey Ren-Vestfalya eyaletinin Bielefeld kentindeki Diyanet İşleri Türk İslam Birliği'ne (DİTİB) bağlı Merkez Camii, şehrin uyum ödülüne layık görüldü.
Ödül törenine geniş katılım
Bielefeld Belediyesi Entegrasyon Konseyi tarafından ilk kez düzenlenen “50 Yıl Uyum Ödülü” törenine, Bielefeld Belediye Başkanı Pit Clausen ve Entegrasyon Konseyi Başkanı Murisa Adiloviç’in yanı sıra şehirde dini, sosyal, spor ve kültürel alanda 50 yılını dolduran sivil toplum kuruluşlarının başkan ve yöneticileri katıldı.
Yarım asırlık cami derneğine “Uyum Ödülü”
1973 yılında şehirde ilk kurulan cami derneği olan DİTİB Merkez Camii’ne teşekkür belgesi takdim edildi.
“Bu ödülü hak ettiğimize inanıyorum”
Şehrin uyum ödülüne layık görülen ve Bielefeld DİTİB Merkez Camii adına ödülü alan başkan Kadir Yüca, şehirde ilk kurulan cami derneği olduklarını ifade etti. Yüca, 1973 yılından bu yana şehir sakinleriyle uyum içerisinde olduklarını belirterek şunları söyledi: “Camimiz, şehirde geçen yarım asırlık hizmet süresinde bu ödülü hak ettiğine inanıyorum. Yaşadığımız topluma uyum içerisinde ve topluma pozitif değer katan insanlar yetiştiren bir cami cemaati olduk. Saflarımızdan çok başarılı insanlar yetişti ve topluma birçok değer kattık. Bu kazancımız hala büyüyor. Ben de bu camide büyüdüm, gençlik kollarından başladım ve şimdi de yönetimine geldim. Biz camimizin gençleriydik ve burada yetiştik.”
Birinci nesile şükran
Yerel idarecilere ve şehir sakinlerine şükranlarını sunan Yüca, konuşmasını şöyle tamamladı: “Kuruluş tarihimiz olan 1973’ten 1993’e kadar tam 20 yıl August-Bebel Caddesi'nde hizmet verdik. Mevcut bina ihtiyaçlara cevap vermez hale gelmişti. 1993 yılından bu yana da şu an bulunduğumuz Ernst-Reine Caddesi üzerinde faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bu manada yerel idarecilere ve şehir sakinlerine öncelikle şükranlarımı sunuyorum. Bu vesileyle camimizin kuruluşundan bu yana duaları, gayretleri ve emekleri olan birinci nesil büyüklerimizi de minnetle anıyorum. Bu samimiyete ve bu hizmet kervanına katkı vermiş herkese teşekkür ediyorum. Ahirete irtihal etmiş büyüklerimize Allah’tan rahmet, hayatta olanlara da sağlık, sıhhat ve afiyet diliyorum. Bizler de onların emanetlerini büyüterek bizden sonraki nesillere taşımanın gayreti içerisinde olacağız.”
Bielefeld İslam Cemaatleri Birliği (BIG) Başkanı Cihat Kefeli'nin de hazır bulunduğu törende, DİTİB Merkez Camii dernek başkanı Kadir Yüca teşekkür belgesini Bielefeld Belediye Başkanı Pit Clausen’in elinden aldı.
MOSKOVA (AA) - Rusya'ya bağlı Dağıstan Özerk Cumhuriyeti Müftülüğü, bölgede 23 Haziran'da düzenlenen silahlı saldırılar sonrası güvenlik nedeniyle peçe takmayı geçici olarak yasakladığını bildirdi.
Dağıstan Müftülüğünden yapılan açıklamada, bölgede 23 Haziran'da düzenlenen silahlı saldırılar sonrası güvenliğe yönelik tehditlerin geçerliliğini koruduğu belirtildi.
Açıklamada, "Müftülük, tespit edilen tehditler ortadan kaldırılıncaya kadar peçenin takılmasının geçici olarak yasaklandığını duyuruyor." ifadesine yer verildi.
- Olay
Rusya'ya bağlı Dağıstan Özerk Cumhuriyeti'nin Mahaçkale ve Derbent şehirlerinde, 23 Haziran'da silahlı saldırılar düzenlenmişti.
Bir polis noktası, sinagog ve iki kilisenin hedef alındığı saldırılarda, 17'si polis ve 5'i sivil 22 kişi yaşamını yitirmiş, 5 saldırgan öldürülmüştü.
Rus basınına yansıyan bazı haberlerde, saldırganlardan iki kişinin Dağıstan’ın Sergokalinsky bölgesinin yöneticisi Magomed Omarov’un oğulları olduğu ve öldürüldüğü iddia edilmişti. Saldırının ardından gözaltına alınan Omarov’un görevinden alındığı belirtilmişti.
Dağıstan Özerk Cumhuriyeti Başkanı Sergey Melikov, saldırganların arasında Omarov'un akrabalarının bulunduğunu ve bu nedenle yönetici pozisyonundakilerin soruşturmadan geçirileceğini açıklamıştı.
Saldırıların organizasyon sürecinde yer aldığı şüphesiyle bir kişi tutuklanmıştı.