Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

In der neu gestalteten Trinkkur- und Wandelhalle im Kurpark von Bad Königshofen ist ein beeindruckender Konzertsaal entstanden, der mit moderner Medientechnik wie Beamer, Leinwand und Mikrofonen ausgestattet ist. Hier finden unter anderem jeden Sonntag Kurkonzerte statt. Die Zu- und Abgänge des Saals sind barrierefrei gestaltet, sodass jeder Besucher bequem Zugang zur neuen Trinkkur- und Wandelhalle hat.

 

Ein besonderes Highlight der neuen Trinkkur- und Wandelhalle ist das einzigartige Heilwassererlebnis. Hier gibt es eine modern inszenierte Ausgabe der beiden örtlichen Mineralheilquellen Regius und Urbani. Diese Quellen, die zu den wenigen Bitterwässern in Deutschland zählen, zeichnen sich durch ihren hohen Gehalt an Sulfaten aus. Das Heilwasser der Quellen hilft, Beschwerden der inneren Organe wie Magen, Galle und Leber zu lindern. Es wird empfohlen, täglich zwei Gläser à 200 bis 300 Milliliter zu trinken. Kleine Mengen angewärmten Heilwassers haben oft eine stopfende Wirkung, während das Wasser kalt und rasch getrunken abführend wirkt. Das Heilwasser sollte schluckweise im Gehen innerhalb von fünf bis zehn Minuten getrunken werden. Für diesen Zweck eignet sich der überdachte Wandelgang außerhalb der Halle hervorragend. Nach dem ersten Glas wird eine Pause von zehn Minuten empfohlen, die man idealerweise in der gemütlichen Heilquellenlounge verbringt. Diese Lounge bietet mit ihrem harmonischen Farbkonzept und den besonderen Dschungelleuchten an der Decke eine Wohlfühlatmosphäre. Anschließend wird das zweite Glas in gleicher Weise getrunken.


Die Trinkkur- und Wandelhalle vermittelt mit den großen Glasfassaden eine besondere Wohlfühlatmosphäre. Beim Besucher entsteht der positive Eindruck mitten im Grünen zwischen Bäumen, Wiesen und Blumen zu sitzen, um die Natur wahrzunehmen und dabei gleichzeitig im Konzertsaal oder der Heilquellen-Lounge das besondere Mineralheilwasser für die eigene Gesundheit zu genießen.
Zusätzlich bietet die Trinkkur- und Wandelhalle eine digitale Tourist-Information, die Besucher über die Stadt informiert. Hier findet man einen Veranstaltungskalender, gastronomische Angebote sowie einen digitalen Stadtplan mit allen Sehenswürdigkeiten.


Die Trinkkur- und Wandelhalle kann für eine Vielzahl von Veranstaltungen genutzt werden, darunter Kur-, Kunst- und Kulturveranstaltungen sowie Jubiläen und Vereinsfeste. Dank ihrer modernen Ausstattung und der barrierefreien Gestaltung ist sie ein idealer Ort für unterschiedlichste Anlässe.

 

İsrail’de, 1 Kasım 2022 tarihinde düzenlenen ve 25. Knesset'in (İsrail Meclisi) 120 yeni üyesini belirlemiş olan seçimlerde “Barı Şeria, (Şeria nehri ile Lut gölünün batısındaki Judea ve Samaria bölgelerini kaplayan ve bugün Batı dünyasında West Bank veya Cisjordanie adlarıyla tanınan bölge) Yahudiye (Youdaía, Filistin bölgesinin güneyinde yer alan tarihi İbrani ve İsrailli dağlık bölgesi) ve Samiriye (Yahudiye bölgesinden kuzeydeki Celile bölgesine giderken yol üzerinde bulunan eyalet) dahil olmak üzere "İsrail topraklarının her yerinde yerleşimi teşvik etme ve geliştirme" sözü ile koalisyon hükümeti kuran Netanyahu Başbakanlık koltuğuna tekrardan oturmuştu.

 

Netenyahu’nun ilk yaptığı işlerden birisi Batı Şeria, Yahudiye ve Samiriye ile ilgili İsrail politikalarını yeniden oluşturmak oldu. Bunun başına da geniş yetkilerle, radikal sağcı olarak bilinen, Filistin Devletinin kurulmaması için çalışmalar yapan,  yılların yerleşimci önderlerinden Bezalel Smotrich’i getirdi ve buna ilaveten kendisine Maliye Bakanılığı görevini tevdi etti.   

 

Başbakan Netanyahu yönetimindeki İsrail hükümetini önemli makamların sahibi olan radikal “Yahudi Yerleşimciler” ve onları kayıtsız koşulsuz destekleyen aşırı sağcı siyasiler, siyasi partiler ve radikal sağcıların açık ve süreğen desteği ile Yahudi yerleşimciler, yavaş yavaş Batı Şeria’yı da işgal etmeye ve bölgesel değişiklik adımlarını hızlandırmaya  başladılar.

 

İlk atılan önemli adımları, yaklaşık 6,500,000 metrekare araziye istimlak ediyormuş gibi davranıp el koymak, yerleşimci karakollarını yasadışılıktan çıkarıp, yasal hale getirmek ve desteklemek, Filistinlilerin yerleşim yerlerindeki binaları sistematik olarak yıkmaya başlamak, taşrada yaşayan Filistinlilerin tarım arazilerine gitmelerini zorlaştırmak ve Filistinlilere uygulanan korku odaklı dolaşım kısıtlaması oluşturuyor. Bunun sonucu olarak taşradaki bazı köyler ve bu köylerin tarımsal toprakları artık terk edilmiş, ziraat ve hayvancılık bitmiş durumda. Yazık ki İsrail Güvenlik Güçleri, yerleşimciler tarafından Filistinlilere karşı yapılan ve gittikçe artan saldırı, cinayet, taciz, tecavüz ve konut işgallerini durdurmakta ve önlemekte başarılı olamıyor.

 

Günümüzde Batı Şeria’da yaklaşık 500 bin yerleşimci ve 3 milyon Filistinli yaşıyor. Sadece 1 yıl içinde yerleşimcilerin 12 bin konut inşa ettikleri ve yerleşimcilere yerleşimi teşvik etmek için konut yapım izininin süratli bir şekilde verildiği biliniyor. Devlete ait araziler de yerleşimcilere tarım, hayvancılık ve yerleşim amaçlı tahsis ediliyor.   

 

Haziran ayında BM’nin yargı organı olan “Uluslararası Adalet Divanı”, İsrail ile ilgili talimat içerikli bir karar açıkladı. Bu karar, İsrail hükümetini, Filistin topraklarını işgale son vermeğe, yerleşimcilerin işgal ettikleri mevcut yerleşim yerlerini boşaltmağa, taşınır ve taşınmaz mallarını kaybeden Filistinlilere tazminat ödemeğe “mahkum” ediyor ancak İsrail’in umurunda değil. İsrail hükümeti Uluslararası Adalet Divanı’nın Haziran 2024 tarihli kararını yok sayıyor, Başbakan Netanyahu söz konusu  karar ile ilgili yaptığı açıklamada “Yahudi halkı kendi topraklarının fatihi değildir" diyerek, “buraları zaten bizimdir, kendi topraklarımızı niye işgal etmekle suçlanmaktayız” mealinde laflar ederek, bu kararı dikkate almayacağını ve uygulamayacağını ima ediyor.

 

Verilen mesajlar ve uygulamalar, BM’nin geçmişte kabul ettiği “Barış Anlaşmaları” ve bu anlaşmaların içeriğinde yer alan “İki devletli çözüm” önerisi ve tavsiyesinin artık acilen hayata geçirilmesi gerektiğini, Filistin’in kaderinin İsrail’in insafına bırakılmaması gerektiğini ortaya koyuyor…

 

Prof. Dr. (İnş. Müh.), Doç. Dr. (UA. İliş.) Ata ATUN

KKTC Cumhurbaşkanı Danışma Kurulu Üyesi

KKTC Cumhuriyet Meclisi 1. Dönem Milletvekili

 

Seit 2015 bietet das Jugendengagementprogramm „FEEL FR.E.E.“ der Servicestelle Ehrenamt des Landkreises Würzburg jungen Menschen die Chance, eigene Erfahrungen im Ehrenamt zu machen und sich während eines Schuljahres für mindestens 60 Stunden zu engagieren. Dabei übernehmen sie ehrenamtliche Tätigkeiten beispielsweise in Kulturvereinen, Jugendzentren, Naturschutzinitiativen, Blaulichtorganisationen oder Sportvereinen.

 

Abschlussfeier mit über 60 Absolventinnen und Absolventen

Kürzlich fand die diesjährige FEEL FR.E.E.-Abschlussfeier statt. Anwesend waren neben den Teilnehmenden und ihren Eltern auch Vertreterinnen und Vertreter von Vereinen, Organisationen, Initiativen, Schulen sowie der Politik. Landrat Thomas Eberth begrüßte die Gäste und eröffnete die Veranstaltung mit einer inspirierenden Ansprache. Er betonte die Bedeutung des ehrenamtlichen Engagements und lobte den Einsatz der Jugendlichen, die neben ihren schulischen Verpflichtungen mindestens 60 Stunden ehrenamtlich tätig waren, manche sogar über 150 Stunden. „Ihr habt euch für das eingesetzt, was euch wichtig ist und habt die Gesellschaft aktiv mitgestaltet“, hob Eberth hervor.

 

Im Anschluss folgte die feierliche Verleihung der Engagementbescheinigungen an die Teilnehmerinnen und Teilnehmer sowie die Übergabe von Zertifikaten an die beteiligten Einsatzstellen und Schulen. Ein gemütlicher Ausklang im Garten des Landratsamtes rundete die Feier ab. Bei leckerem Essen konnten die Gäste den Abend genießen und sich austauschen.

 

Zehnter Jahrgang startet im Herbst

Das FEEL FR.E.E.-Programm startet im Herbst bereits in den zehnten Jahrgang. Es bietet tolle Möglichkeiten für das Engagement junger Menschen im Landkreis Würzburg und ist eine großartige Gelegenheit für Vereine, Initiativen und Organisationen, junge Mitglieder zu begeistern und ihren eigenen Nachwuchs zu fördern. Interessierte Jugendliche ab 13 Jahren und Einsatzstellen können sich ab sofort für den neuen Jahrgang anmelden.

Bei Fragen und für weitere Informationen steht die Programmkoordinatorin Aileen Dorsch von der Servicestelle Ehrenamt gerne zur Verfügung, Telefon: 0931/8003-5835, E-Mail: Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!

 

Almanya'nın Bavyera eyaletinin Coburg beldesinde “Hoşgörüve Uyum İçinde Yaşam” festivali düzenlendi.

Coburg belediyesi tarafından organize edilen ve hafta boyunca süren geleneksel festivale; Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Yeni Camii’nin yanı sıra anaokulları, spor kulüpleri, kurumlar ile sivil toplum kuruluşları katıldı.

 

Coburg’da “Hoşgörü ve Uyum İçinde Yaşam” sloganıyla gerçekleştirilen festivalde, DİTİB Yeni Camii ile 30’un üzerinde sivil toplum kuruluşu kurduğu stantlarda farklı etkinlikler düzenledi.

Coburger Marktplatz’da gerçekleştirilen festival, renkli görüntülere sahne oldu. DİTİB Yeni Camii’nin kurduğu stant, etkinliğe ayrı bir renk kattı. Hem çocuklar hem de yetişkinler için oyunlar, kültürel ve sanatsal etkinlikler düzenlendi. Ayrıca, DİTİB Yeni Camii’nin standında cami ve derneğin faaliyetleri hakkında ziyaretçilere bilgi verildi. Çocuklar için yüz boyama etkinlikleri yapılırken, Türk mutfağının eşsiz lezzetleri de ikram edildi.

 

Coburg Belediye Başkanı Dominik Sauerteig, DİTİB Yeni Camii’nin standını ziyaret ederek, faaliyetler hakkında bilgi aldı. DİTİB Yeni Camii’nin çalışmalarını takdirle karşıladığını belirten Başkan Sauerteig, festivale katılımlarından dolayı mutluluğunu ifade ederek, dernek yöneticilerine teşekkür etti. Başkan Sauerteig, birlik ve beraberlik adına düzenlenen festival ve diğer etkinliklerde DİTİB Camii’ni görmekten memnun olduğunu dile getirdi.

Festivalde Müslüman cemaati olarak yer aldıklarını belirten Coburg DİTİB Yeni Camii Dernek Başkanı İlhan Birinci, “Beldemizde toplumsal sorumluluk anlayışıyla kamusal ve barışçıl organizasyonlara her zaman destek sağlayan bir derneğiz. Belediye Başkanımız Dominik Sauerteig’e derneğimize gösterdiği yakın ilgi ve teveccühten ötürü teşekkür ediyorum” dedi.

 

1986 yılında kurulan cami derneklerinin, 90’lı yıllardan bu yana belediye tarafından düzenlenen festivallere ve diğer etkinliklere aralıksız katıldığını belirten başkan Birinci, cami derneğinin kurulduğu günden bugüne kadar yerel belediye ve diğer kurumlarla uyum içerisinde çalıştıklarını ifade etti.

Belediye başkanının ve belde sakinlerinin DİTİB Cami Derneği’nin faaliyetlerini öğrenmesi amacıyla bütün etkinliklerine özel olarak davet edildiğini söyleyen Birinci, sözlerini şöyle tamamladı: “Ramazan ayında da toplu iftar programlarına başkanımızı davet ediyoruz. Belediyemizle organizasyonlar düzenliyoruz. Başkanımız, Coburg’da yaşayan Müslümanların bu toplumun bir parçası olduklarını her zaman dile getiriyor. Bizi yalnız bırakmadığı gibi sunduğu maddi ve manevi destekten ötürü kendilerine müteşekkiriz. Festival boyunca ziyaretçilere camimizi tanıttık, yaptığımız faaliyetler hakkında bilgi verdik, camimize davet ettik. Teşkilat olarak birlik, beraberlik, saygı ve sevgi içinde ortak yaşamı destekleme adına bütün etkinliklerde yer alıyoruz.” 

 

 

 

 

 

Bayerns Innenminister Joachim Herrmann gratuliert der Bayerischen Kameraden- und Soldatenvereinigung zum Jubiläum: 150-jähriger Gründungstag des Bayerischen Kriegerbundes - Erinnerungsarbeit und gelebte Werte - "Füreinander einstehen, Kameradschaft und Treue"

 

Bayerns Innenminister Joachim Herrmann hat heute der Bayerischen Kameraden- und Soldatenvereinigung e.V. (BKV) zum 150-jährigen Gründungstag des Bayerischen Kriegerbundes gratuliert. Das Jubiläum wurde im Rahmen der vom örtlichen Kameraden- und Soldatenverein ausgerichteten Festwoche in Thierhaupten begangen, der ebenfalls sein 150-jähriges Bestehen feiert: „Seit nunmehr 150 Jahren treten Sie für die Erinnerung an die Kriegsleiden und für ein friedliches Miteinander der Völker ein. Sie stehen für den Zusammenhalt in unserem Land, für große Tradition und Geschichtsbewusstsein." In vorbildhafter Weise zeige die Soldatenvereinigung, die seit 2007 auch anerkannter Schießsportverband ist, wie die Werte Füreinander einstehen, Kameradschaft und Treue verpflichten, so der Minister +++

Wie Herrmann weiter erläuterte, kümmere sich die Bayerische Kameraden- und Soldatenvereinigung mit ihren 80.000 Mitgliedern in sieben Bezirksverbänden, 30 Kreisverbänden und etwa 800 selbständigen Ortskameradschaften in der Tradition des 1874 gegründeten ehemaligen Bayerischen Kriegerbundes um die Anliegen der Soldatinnen und Soldaten und gebe ihnen auch eine starke Stimme in der Gesellschaft. "Mit ihrem Einsatz zeigen Sie Kameradschaft und Solidarität. Denn Sie greifen denjenigen unter die Arme, die viel für unser Land geleistet haben. Mit Beratung und Beistand in schwierigen Fragen finden so besonders Veteranen einen unschätzbaren Rückhalt", lobte der Minister. "Für Ihren Dienst, Ihren Einsatz und Ihre Leidenschaft für unser Land und die Menschen – besonders für unsere Soldatinnen und Soldaten – danke ich Ihnen aufs Herzlichste."

Herrmann, selbst ehemaliger Oberstleutnant der Reserve, versicherte, dass der Freistaat fest an der Seite der Soldaten- und Reservistenvereinigungen steht: "Wir setzen uns seit jeher für die Anerkennung und Pflege der militärischen Traditionen ein." Der Bayerische Landtag habe daher im letzten Jahr auf Vorschlag der Regierungsfraktionen die Begehung eines Bayerischen Tags der Militärtradition beschlossen. Dieser konnte im letzten Jahr bereits erfolgreich durchgeführt werden. "Ein wichtiges Zeichen der Wertschätzung, ein Bekenntnis zu unserer Geschichte, zu den Leistungen und Opfern verschiedener Generationen und zu unserer wehrhaften Demokratie."

 

 

 

WASHINGTON (AA) - ABD yönetimi, Filistin topraklarını gasbeden İsrailli yerleşimcilerin, işgal altındaki Batı Şeria'da Cit köyüne düzenlediği, bir Filistinliyi öldürdüğü ve çok sayıda ev ve aracı ateşe verdiği saldırılara "kabul edilemez" diyerek tepki gösterdi.

 

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi sözcüsü, AA muhabirinin Batı Şeria'daki saldırılarla ilgili sorusuna yazılı olarak yanıt verdi.

Sözcü, "Batı Şeria'daki Filistinli sivillere yönelik şiddet kullanan yerleşimcilerin saldırıları kabul edilemez ve bu saldırılar durmalı. İsrailli yetkililer tüm toplumu zarar görmekten koruyacak tedbirleri almalıdır." ifadelerini kullandı.

ABD'li sözcü, İsrail'in bu tür saldırıları engellemek ve failleri sorumlu tutmak konusunda da adım atması gerektiğini belirtti.

 

İşgal altındaki Batı Şeria'nın Kalkilya kentine bağlı Cit köyüne Yahudi yerleşimcilerin düzenlediği saldırıda bir Filistinli hayatını kaybetmiş, biri ağır yaralanmış ve Filistinlilere ait 4 ev ile 6 araç ateşe verilmişti.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırı başlattığı 7 Ekim'den bu yana işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de Filistinlilere yönelik gözaltı, baskın ve saldırılarda artış yaşanıyor.

 

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 7 Ekim'den beri İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında 633 Filistinli hayatını kaybetti, yaklaşık 5 bin 400 Filistinli yaralandı.

 

 

Türk kültürü ve edebiyatının önemli isimlerinden Dr. Yakup Ömeroğlu'nun vefatını derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. 
Dr. Yakup Ömeroğlu, hayatı boyunca Türk Dünyasının birlik ve beraberliğine, kültürel mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılmasına önemli katkılarda bulunmuştur.



Avrasya Yazarlar Birliği Başkanı Prof. Dr. Yakup Ömeroğlu, gelecek nesillere yol göstermeye ve ilham vermeye devam edecek özverili proje ve girişimleriyle Türk Dünyası tarihinde silinmez bir iz bıraktı.

Vefatı tüm Türk Dünyası için büyük bir kayıptır. Dr. Yakup Ömeroğlu'nun kederli ailesine, sevenlerine ve tüm Türk Dünyasına başsağlığı dileriz.

Ruhu şad olsun. 

 

 

Kazakistan Budapeşte Büyükelçiliği tarafından 09 Ağustos 2024 tarihinde Kazak şair Abay Kunanbayoğlu’nu anma töreni Budapeşte'de düzenlendi.

 

Etkinliğe Kazakistan Cumhuriyeti Budapeşte Büyükelçisi Sayın Abzal Saparbekuly, Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Büyükelçi Sayın Kubanıçbek Ömüraliyev, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) Genel Sekreteri Sayın Sultan Raev, Macar Yazarlar Birliği Başkanı Sayın Kinga Erős katılarak bir konuşma yaptı. 

 

Genel Sekreter, Abay Kunanbayoğlu’nun edebi yaratımı, zamanın ötesine geçerek gelecek nesil için ebedi kalacak bilgeliği taşıdığı söyledi. Abay'ın insanlığa dair derin anlayışının, etik dürüstlük çağrılarının ve eğitim-aydınlanma propagandasının bugünlerde savunduğumuz değerlerle etkinleştiğini vurguladı. 

 

TDT Genel Sekreteri, Abay şiiri ve felsefesi, Türk halklarının ortak tarih ve geleceğe yönelik özlemlerini yansıtan zengin entelektüel ve kültürel geleneklerin kanıtı olduğunun altını çizdi.

 

Etkinliğe akademisyenler, medya mensupları ve diplomatik misyon temsilcileri katıldı.

 

Tören, Abay Kunanbayoğlu büstünün yer aldığı parkta yapıldı.

 
 

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (AA) - Birleşmiş Milletler (BM) Orta Doğu Barış Süreci Özel Koordinatörü Tor Wennesland'in, İsrail'in saldırıları nedeniyle Gazze'de Filistinlilerin yaşadığı "kabusun bitmesinin" uzun zamandır beklendiğini söylediği bildirildi.

BM Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Farhan Haq, günlük basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

 

Wennesland'ın Kudüs'te olduğunu belirten Haq, İsrail'in Gazze'de devam eden saldırılarıyla ilgili BM Koordinatörü'nün, "Bu kabusun sona ermesi uzun zamandır bekleniyor." dediğini aktardı.

Haq, "Tor Wennesland, tüm tarafları sivillerin korunmasına öncelik vermeye, Gazze'de ateşkes ve esirlerin serbest bırakılması için bir anlaşma yapmaya ve BM Güvenlik Konseyi'nin 2735 sayılı kararına uygun olarak hükümlerini gecikmeden veya koşulsuz olarak uygulamaya çağırdı." diye konuştu.

 

Sözcü Yardımcısı, Wennesland'ın, ABD, Mısır ve Katar liderlerinin "arabulucu olarak gösterdiği ısrardan" ve her iki tarafa yaptıkları ateşkes ve esirlerin serbest bırakılması çağrılarından "cesaret aldığını" ifade etti.

Haq, ayrıca, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in, Gazze'deki çocuk felci virüsünü önlemek için acil aşı kampanyası çağrısını hatırlatarak, Dünya Sağlık Örgütünün muhtemelen ağustos sonu veya eylül başında başlayacak şekilde "iki aşamalı bir kampanya" yürütmeyi planladığını kaydetti.

 

- İsrail'in yeni "tahliye emri", Gazze'deki "insani bölge" alanını yüzde 11 daha daralttı

Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Haq, BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisinin (OCHA) verilerine dayanarak, İsrail ordusunun bu sabah verdiği yeni "tahliye emriyle", Gazze'de belirlenen "insani bölge" alanının yüzde 11 daha daraldığı bilgisini paylaştı.

Haq, İsrail'in son "tahliye emrinden", Deyr el-Belah, Han Yunus ve El-Mevasi'nin bazı kısımlarında yaşayan tahmini 170 bin kişinin etkilendiğini belirtti.

Sözcü Yardımcısı Haq, İsrail'in, Han Yunus ve Gazze'nin kuzeyinde sadece ağustos ayı içinde 10 binlerce insanı etkileyen "8 tahliye emri" verdiğinin altını çizdi.

İsrail ordusu, zorla yerinden edilmiş 1 milyondan fazla Filistinliyi sıkıştırdığı ve "insani bölge" olduğunu iddia ettiği El-Mevasi'nin bazı kısımlarına saldırı başlatacağını duyurarak buraların boşaltılmasını istemişti.

 

- İsrail, Gazze'de zorunlu göçü sistematik bir silah olarak kullanıyor

İsrail, 7 Ekim 2023'te başlattığı saldırılardan bu yana yayınladığı "tahliye" kararlarıyla Gazze'de yaşayan Filistinlileri sürekli olarak göçe zorluyor.

BM verilerine göre, Gazze'de yaşayan her 10 kişiden 9'u İsrail saldırıları nedeniyle göç etmek zorunda kaldı.

 

Gazze'de oradan oraya savurulan Filistinliler, saldırılar ve gıda sıkıntısının yanı sıra zorunlu göç nedeniyle zor günler geçiriyor.

BM'ye göre, Gazze'deki Filistinlilerin büyük çoğunluğu ayda bir göç etmek zorunda kalıyor.