Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
Deine Karriere am Universitätsklinikum Würzburg
Egal ob Ausbildung, Jobwechsel oder Quereinstieg, wir finden etwas passendes in den Bereichen Pflege, Medizin, Forschung, Technik, IT oder Verwaltung!
Als einer der größten Arbeitgeber der Region bieten wir vielfältige Entwicklungs- und Einsatzmöglichkeiten.
Kontaktieren Sie uns einfach unter Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!, wir helfen Ihnen gerne weiter.
Universitätsklinikum Würzburg,
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), yılın ilk Eyalet ve Bölge Birlikleri Eğitim ve İstişare Toplantısı’nı gerçekleştirdi.
Köln DİTİB Genel Merkezin konferans salonunda düzenlenen toplantıdaya DİTİB merkez yönetim kurulu, eyalet ve bölge birlikleri başkan ve yönetim kurulu üyeleri, DİTİB merkez, eyalet ve bölge müdürleri katıldı.
İstişare amaçlı düzenlenen toplantı, Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından DİTİB Genel Başkan Yardımcısı Erdinç Altuntaş’ın "DİTİB Teşkilat Yapısı ve Eyalet ile Bölge Birlikleri
İle İletişim Süreçleri" konulu sunumuyla başladı. Altıntaş özetle sunumunda; "geçen yıl bazı bölgelerde eyalet birliklerinin genel kurulları yapılarak nöbet değişikliği yapan başkan ve yönetim kurulu üyelerimiz oldu. Yeni seçilen arkadaşlarımıza başarılar diliyorum. Önceki yönetimde görev alan yönetici arkadaşlarımıza da kurumumuza yaptıkları katkılarından ve yürüttükleri hizmetlerinden ötürü teşekkür ediyorum" dedi. Eyalet ve bölge birliklerinin yaptıkları çalışmalara da değinen Altuntaş, daha iyi hizmet yürütmek için merkezle iyi bir koordinenin sağlanmasının ve gerekli istişarenin yapılmasının önemini vurguladı.
DİTİB Sosyal Dayanışma Merkezi Derneği (ZSU) Başkan Yardımcısı Muhammed Çatmak da, "Sosyal Dayanışma Merkezi Derneği’nin teşkilat yapısı, işleyişi ve hizmetleri ile ilgili katılımcılara bir sunum yaptı. Özellikle cenaze fonu hizmetleri ve yeni hayata geçirilen online kayıt sistemi hakkında da bilgi veren Çatmak, üyelerimize daha iy hizmet verebilmek için tüm imkanlarımızı kullanıyoruz. İşlemlerin daha hızlı ve kolay yapılabilmesi için dijitalleşmeye önem veriyoruz" dedi.
Toplantıda, "Dini Cemaat Statüsü ve Kamu Tüzel Kişiliği"nin önemi konulu bir sunum yapan DİTİB Toplum ve Kurumsal İş Birliği Müdürü Dr. Zekeriya Altuş, Almanya genelinde eyaletler bazında dini cemaat statüsü ve kamu tüzel kişiliği ile ilgili güncel konuları ve gelişmeleri katılımcılarla paylaştı.
Ayrıca, toplantının ikinci gününde çalışma grupları (Workshop) oluşturularak teşkilat bünyesinde daha verimli hizmet yürütmek için neler yapılabilir, konularında katılımcıların tavsiye ve önerileri alındı.
Toplantının değerlendirme konuşması yapan DİTİB Genel Başkanı Dr. Muharrem Kuzey de DİTİB'in son dönemdeki faaliyetleri ve gelecekteki projeleri hakkında önemli açıklamalarda bulundu. 2024 yılının çok yoğun geçtiğini ve planladıkları birçok projeyi hayata geçirdiklerini söyleyen Kuzey, "26 Ekim 2024 tarihinde Almanya'nın Siegburg kentindeki Rhein Sieg Forum’da düzenlenen 40. kuruluş yıl dönümünü programının sadece bir yıl dönümü değil, aynı zamanda birlik ve beraberliğinin vurgulandığı kardeşlik duygularının pekiştiği anlamlı bir program olduğunu" ifa etti.
Yürütülen hizmetlerde tam başarıyı sağlamak için genel merkez ile eyalet birlikleri ve dernek arasında sağlıklı bir iletişimin ve istişarenin şart olduğuna değinen kuzey, eyalet birliklerimiz ve derneklerimiz olmak üzere camilerimizde büyük bir özveri ve samimiyetle çalışan tüm teşkilat mensuplarına ve gönüllülere teşekkür etti.
Kuzey, "Rheinland-Pfalz Eyalet Hükümeti ile Rheinland-Pfalz DİTİB Eyalet Birliği arasında DİTİB’in ve diğer İslami kuruluşların resmi olarak tanınması hususunda dönüm noktası niteliği taşıyan bir devlet anlaşması 20 Aralık 2024 tarinde imzalanmıştır. On iki yıl süren bir sürecin ardından imzalanan bu anlaşma bizleri ziyadesiyle sevindirdi ve bu yönde diğer eyaletlerde de süreçleri yakından takip ediyoruz" ifadelerini kullandı.
DİTİB’in dijitalleşme çalışmaları, imam eğitimi projesi ve yardım kampanyalarına da değinen kuzey, bu projelerin hayata geçirilmesi için başta eyalet birlikleri olmak üzere tüm derneklerimizden ve üyelerimizden destek beklediklerini ifade etti.
Hafta sonu yoğun bir çalışma temposuyla devam eden istişare toplantısı, soru ve cevap faslı ve yapılan genel değerlendirme ile sona erdi.
„Mehr als 7.000 Kfz-Betriebe in Bayern sorgen täglich dafür, dass unsere Straßen sicher, unsere Fahrzeuge zuverlässig und unsere Mobilität grenzenlos bleibt. Sie garantieren den reibungslosen Ablauf im Straßenverkehr und bieten jungen Menschen eine Zukunft in einer der bedeutendsten Branchen des Landes.
Mobil sein, frei fühlen, Gas geben – das ist mehr als nur ein Motto, es ist unsere Leidenschaft! Eine Ausbildung in der Kfz-Branche eröffnet den Einstieg in eine faszinierende Welt voller Innovationen, Technik und spannender Herausforderungen. Hier haben junge Talente die Möglichkeit, ihre Zukunft aktiv mitzugestalten und eine Karriere mit echten Perspektiven zu starten.
Ob Mechanik, Elektronik oder modernste Fahrzeugtechnik – die Vielfalt der Berufe ist riesig! Jetzt ist der perfekte Zeitpunkt, um durchzustarten. Unsere Betriebe suchen engagierte Nachwuchskräfte, die mit uns die Mobilität von morgen gestalten wollen.
Steig ein und werde Teil einer Branche, die bewegt – heute und in Zukunft!“
München/Hersbruck: Bayerns Ministerpräsident Dr. Markus Söder, MdL hat beim Sommerempfang des Kraftfahrzeuggewerbes Bayern in Hersbruck die Bedeutung des Autos für den Freistaat hervorgehoben. „Ohne Auto gibt es keine gute wirtschaftliche Zukunft, deshalb bekennen wir uns klar zum Auto. Bayern steht zu Technologieoffenheit und zum Verbrenner. Ideologiegetriebene Verbote bringen keinen Fortschritt und nützen nur der Konkurrenz.“
Durch weniger Bürokratie stärke die Staatsregierung Handwerk, Unternehmen und Mittelstand, erläuterte Ministerpräsident Dr. Söder in seiner Festrede. „Mit einem Transformationsfonds für Unternehmen im Umbruch ermöglichen wir industrienahe Forschung und verankern das Auto in der Wissenschaft. Es war ein großer Fehler, dass die Ampel über Nacht die Förderung der Elektroautos gestrichen hat - es braucht eine sofortige Rückkehr.“ Ministerpräsident Dr. Söder lobte den Einsatz der rund 7.000 mittelständischen Kfz-Innungsbetriebe für die individuelle Mobilität im Freistaat: „Danke an das bayerische Kfz-Gewerbe für die gute und wichtige tägliche Arbeit!“
Albert Vetterl, Präsident und Landesinnungsmeister des bayerischen Kraftfahrzeuggewerbes, sagte: „Die Bayerische Staatsregierung bekennt sich klar zum „Autoland Bayern“ und setzt genau wie unser Kraftfahrzeuggewerbe dabei auf Technologieoffenheit. Nur durch die freie Wahl der Mobilitäts- und Antriebsform kann größtmöglicher Klimaschutz bei gleichzeitig größtmöglichem wirtschaftlichem Wohlstand erreicht werden.“ Es müsse dabei Anspruch und Ziel der Politik sein, dass der Mittelstand entlastet und Bürokratie abgeschafft werde. „Wir brauchen dringender denn je Investitionen in moderne Infrastruktur und eine Steuerpolitik, die unseren Betriebsinhabern das Leben leichter macht. Selbstständigkeit im Kraftfahrzeuggewerbe muss sich lohnen, sonst ist die individuelle Mobilität dauerhaft gefährdet!“
Der traditionelle Sommerempfang des Kraftfahrzeuggewerbes Bayern mit seinen sieben Innungen, der bisher immer in München begangen wurde, fand heuer erstmals im Dauphin Speed Event in Hersbruck bei Nürnberg statt. „Diesem ausdrücklichen Wunsch vieler Mitgliedsbetriebe sind wir gerne nachgekommen“, sagte Präsident Vetterl. Unter den rund 400 Gästen aus den Reihen der bayerischen Kfz-Innungsbetriebe, aus Handwerk, Wirtschaft, Politik und Gesellschaft waren unter anderem Mittelfrankens Handwerkskammer-Präsident Thomas Pirner, der Präsident des Kfz-Gewerbes Sachsen Michael Schneider und der Landesinnungsmeister des Kfz-Gewerbes Mecklenburg-Vorpommern Marcus Mischke sowie der Präsident von „Mobil in Deutschland“, Dr. Michael Haberland.
Als weitere Höhepunkte des Abends konnten die Gäste nicht nur die exklusive Oldtimer-Sammlung im Dauphin Speed Event besichtigen, sondern wurden auch bestens von Bayerns Vorzeige-Kabarettist Wolfgang Krebs unterhalten.
Quelle:
https://www.kfz-innung-ufr.de/die-kfz-innung/aktuelles/details/ministerpraesident-soeder-bayern-steht-zu-technologieoffenheit-und-zum-verbrenner
Der Landkreis Würzburg lädt alle Gartenliebhaber und Interessierten auch in diesem Jahr herzlich zum „Tag der offenen Gartentür“ ein. Am 1. Juni 2025 von 10 bis 17 Uhr sollen die Pforten zu zahlreichen Gärten in der Region geöffnet sein. Dieses besondere Naturerlebnis bietet Gelegenheit für fachlichen Austausch, Inspiration und Naturgenuss.
Die Kreisfachfachberaterin für Gartenkultur und Landespflege, Jessica Tokarek, ruft engagierte Gartenbesitzer, die ihre Gärten für Besucher zugänglich machen möchten, zur Teilnahme am Aktionstag im Juni auf. Gesucht werden Gartenparadiese aller Größen und Stile – vom Küchen- und Kräutergarten, bis hin zum romantischen Landhaus- oder modernen Stadtgarten.
Anmeldungen bis Ende März 2025
Interessierte können sich und ihre Gärten bis 28. März 2025 anmelden. Für Fragen und Anmeldung wenden Sie sich an die Kreisfachberaterin für Gartenkultur und Landespflege, Jessica Tokarek, unter Tel. 0931/8003-5463 oder E-Mail Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!.
BERLİN (AA) - Almanya'nın başkenti Berlin'deki Brandenburg Havalimanının girişindeki park alanına bırakılan bir aracın otopark maliyetinin 200 bin avroyu aştığı bildirildi.
Alman medyasında yer alan haberlerde, Berlin-Brandenburg (BER) havalimanının terminal girişindeki park alanında duran Hannover plakalı Volkswagen Golf marka aracın otopark ücretinin 200 bin avroyu geçtiği belirtildi.
Haberde hem araç sahibinin ve hem de aracın çalıntı olup olmadığının bilinmediği ifade edildi.
Yolcu indirme-bindirme için 10 dakikalık ücretsiz süre tanınan otoparkta, bu sürenin aşılması durumunda saatlik ücretin 23 avro olduğu belirtildi.
Havalimanının otopark işletmecisi Apcoa'nın durumu çözmek için yetkililerle temasa geçtiği kaydedildi.
BERLİN (AA) – Almanya’da Berlin İdare Mahkemesi, bir kadının sadece gözlerinin göründüğü nikapla (peçe) otomobil kullanmak için istisna talebini reddetti.
Mahkemeden yapılan açıklamada, anayasa ile korunan din özgürlüğü kapsamında araç sürerken yüzün kapatılması için istisna talep edilemeyeceği vurgulandı.
Söz konusu Müslüman kadının, araç kullanırken gözleri hariç tüm vücudunu örtmesine izin verilmesini istediği aktarılan açıklamada, trafik yönetmeliğine göre araç kullanan kişilerin yüzlerinin tanınmayacak şekilde kapatılamayacağı ve gizlenemeyeceği hatırlatıldı.
Açıklamada, kadının din özgürlüğü kapsamında bu konuda kendisine istisna tanınması için Berlin eyaletinin trafik dairesine başvuruda bulunduğu, ancak istisnaya izin verilmediği belirtildi.
Bunun üzerine kadının Berlin İdare Mahkemesinde dava açtığı aktarılan açıklamada, bu talebin mahkeme tarafından da reddedildiği ifade edildi.
Açıklamada, yüzün kapatılmasının yasaklanmasının trafikte kişinin kimliğinin tespit edilmesini ve trafik kurallarının ihlallerinin etkili bir şekilde kovuşturulmasını sağladığı, ayrıca üçüncü kişilere zarar verilmesinden koruduğu aktarıldı.
Kadının, kendisine istisna getirilmesini nikaba "tahrip edilemeyen" bir QR kodu yerleştirme şartına bağlama önerisinin de mahkemece uygun bulunmadığı belirtilen açıklamada, nikap giyen kişinin gerçekten QR kodunun oluşturulduğu kişi olduğunu garanti etmenin mümkün olmadığına dikkati çekildi.
Kararın, Berlin-Brandenburg Yüksek İdare Mahkemesine temyize götürülebileceği kaydedildi.
BERLİN (AA) - Almanya'da hane halkından toplanan giysi ve tekstil atığı 2023'te, 2013'e kıyasla yüzde 55 artışla 175 bin tona ulaştı.
Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis), giyim ve tekstil atığına ilişkin 2023 öncü verilerini açıkladı.
Buna göre, ülkede 2023'te kamu adına atık toplayan şirketler tarafından hanelerden yaklaşık 175 bin ton giysi ve tekstil atığı toplandı. Böylece, ülkede 2013'e kıyasla toplanan tekstil atığı yüzde 55 arttı. 2013'te söz konusu miktar 112 bin 700 ton olarak kayıtlara geçmişti.
2023'deki nüfus sayısına göre ise kişi başına yaklaşık 2 kilogram tekstil atığı oluştu. Almanya’da 2013-2023 döneminde en fazla giysi ve tekstil atığı yaklaşık 187 bin ton ile Kovid-19 salgınının yaşandığı 2020'de toplanmıştı.
Öte yandan, Almanya'da ikinci el piyasasına veya yurt içinde geri dönüşüme girmeyen eski giysiler ve kullanılmış tekstil ürünleri de yurt dışına ihraç edildi. 2023'te ülkeden yaklaşık 452 bin ton eski giysi ve diğer kullanılmış tekstil ürünleri ihraç edildi. Ülkede, 2023'te 2022'e kıyasla, kullanılmış tekstil ürünlerinin ihracat hacmi yüzde 6 düştü. 2023'te Hollanda yüzde 16 ve Polonya yüzde 15 ile kullanılmış tekstil ürünlerinin en önemli alıcıları oldu.
- 2022'de AB tekstil atığı 910 bin ton
Öte yandan, AB genelinde ise 2022’de haneler tarafından 910 bin ton tekstil atığı üretilmişti. Bunun 148 bin 900 tonu Almanya'ya ait olurken, bu ülkenin atıkları AB tekstil atıklarının yüzde 16'sına denk geldi. Nüfus sayısına bağlı olarak Almanya, kişi başına yaklaşık 2 kilogram tekstil atığı ile AB ortalamasında ilk 10'da yer aldı. Belçika’da 6 kilogram, Hollanda'da 5 kilogram, Fransa ve Avusturya'da 4 kilogram kişi başı tekstil atığı üretildi.
Avrupa Birliği, 1 Ocak 2025'ten itibaren tekstil ürünlerinin diğer atıklardan ayrı olarak bertaraf edilmesini istemişti. Buna göre, eski giysiler ve kullanılmış tekstil ürünleri artık çöp kutusuna atılamayacak.
BERLİN (AA) - Avrupa Merkez Bankasının (ECB) "Banka Kredi Anketi" raporunda, Avro Bölgesi'nde bankaların, 2024’ün son çeyreğinde devam eden ekonomik zayıflığın ardından şirketlere yönelik kredi şartlarını sıkılaştırdığı ve yılın ilk çeyreğinde daha da sıkılaştıracağı belirtildi.
ECB, Avro Bölgesi'nde 155 bankanın katıldığı "Banka Kredi Anketi" sonuçlarına ilişkin bir rapor yayımladı.
Geçen yılın son çeyreğini kapsayan raporda, Avro Bölgesi'nde bankaların son çeyrekte firmalara kredi şartlarını sıkılaştırırken, hane halkına konut kredi şartlarını değiştirdiği ve bu yılın ilk çeyreğinde sıkılaştırmaya devam edeceği kaydedildi.
ECB’nin raporunda, "Bu, 2023'ün üçüncü çeyreğinden bu yana en belirgin net sıkılaştırma. Bu durum, ekonomik görünümle ilgili algılanan risklerin artması ve bankaların risk toleransının azalmasından kaynaklandı. Bu da temel olarak siyasi belirsizliğin arttığı bir ortamda Almanya ve Fransa'daki bankalardan kaynaklanırken, İtalya'da kredi standartları gevşedi." ifadeleri yer aldı.
Geçen yılın son çeyreğinde bankaların konut kredi koşullarını değiştirmediği belirtilen raporda, yılın ilk çeyreğinde bu kredilere talebin artmasının ve kredi koşulların hafif sıkılaştırılmasının beklendiği bildirildi.
ECB raporuna göre, genel olarak şirketlerin kredi talebi 2024'ün son çeyreğinde zayıf kaldı. Bu da özellikle sanayi gibi bazı yatırım yoğun sektörlerde devam eden zayıf ekonomik durumu yansıttı. Şirketlerin kredi talebinin mevcut ilk çeyrekte büyük ölçüde değişmeden kalması da bekleniyor.
- Trump etkisi
Hamburg Ticaret Bankası Başekonomisti Cyrus de la Rubia, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "Avro Bölgesi bankaları kredi verme konusunda açıkça daha temkinli hale geliyor. Bu kısmen, algılanan riski artıran ve ekonomik görünümü bulanıklaştıran Trump etkisinden kaynaklanıyor olabilir.” ifadelerini kullandı.
ING Bank Avro Bölgesi kıdemli ekonomistlerinden Bert Colijn de kredi talebindeki hafif toparlanmanın daha güçlü bir yatırım büyümesine yol açmayacağını dile getirdi.
Colijn, “Küresel risklere ilişkin endişeler arttıkça şirketler için kredi koşulları sıkılaştı, ancak kredi talebi hala ihtiyatlı bir şekilde genişliyor. Sonuç olarak, hamleler önümüzdeki aylarda yatırımlarda anlamlı bir artış beklemek için çok küçük ve mevcut yatırım koşulları çok cazip değil. Dolayısıyla imalat sektöründeki düşük kapasite kullanım oranları ve ekonomik belirsizlik, Avro Bölgesi'ndeki kısa vadeli yatırım potansiyeli üzerinde baskı oluşturmaya devam etmektedir. “ değerlendirmesinde bulundu.
- ECB'nin faiz kararı
Öte yandan 30 Ocak’ta gerçekleştirilecek ECB'nin para politikası kurulu toplantısı yatırımcıların odağında bulunuyor.
Bu arada, ECB, 12 Aralık'ta, piyasa beklentileri doğrultusunda zayıflayan ekonomiye karşı dördüncü faiz indirimine giderek üç temel politika faizini 25 baz puan düşürmüştü. Banka, mevduat faiz oranını yüzde 3,25'ten 3'e indirmişti.
ECB'nin bir sonraki faiz toplantısı ise 30 Ocak'ta yapılacak. Piyasalar, bu toplantıda 25 baz puanlık faiz indirimi daha bekliyor.
Bu arada, son haftalarda ECB'nin önde gelen temsilcileri, azalan enflasyon riskleri ve zayıf ekonomi göz önüne alındığında bu yıl daha fazla faiz indirimi sinyali vermişti.
Avro Bölgesi'nde kasımda yüzde 2,2 olan yıllık enflasyon aralıkta yüzde 2,4'e yükselmişti.
ECB, Avro bölgesindeki enflasyon oranının yılın ilk yarısında hedefi olan yüzde 2'ye ineceğini öngörüyor.
Avro Bölgesi'nde bankaların kredi koşulları hakkında bilgi edinilmesini sağlayan ECB'nin "Banka Kredi Anketi", yılda 4 defa yapılıyor. 10 Aralık-7 Ocak tarihlerini kapsayan son anket, 155 bankanın katılımıyla gerçekleştirildi.
BERLİN (AA) - Almanya'da sanayiciler, ülke ekonomisinin derin bir kriz içinde olduğunu belirterek, Avrupa'nın en büyük ekonomisinin bu yıl yüzde 0,1 daralacağını öngördü.
Alman Sanayi Federasyonu Başkanı (BDI), ekonomiye yönelik bu yıl için büyüme tahminini ve değerlendirmelerini yayımladı.
Buna göre, sanayiciler Almanya'da gayrisafi yurt içi hasılanın (GSYH) ABD Başkanı Donald Trump'ın planladığı ek gümrük vergilerinden bağımsız bu yıl yüzde 0,1 düşmesini bekliyor.
Avro Bölgesi'nin bu yıl yüzde 1,1, küresel ekonominin ise yüzde 3,2 büyüyeceğini tahmin eden BDI, Almanya'nın ekonomik açıdan Avro Bölgesi'nin en gerisinde kalacağını kaydetti.
- "Hükümetler, yıllardır önemli reformları erteledi"
BDI Başkanı Peter Leibinger, düzenlediği basın toplantısında, Almanya'nın derin bir ekonomik kriz içinde olduğunu belirterek, "Durum çok ciddi. Özellikle sanayideki büyüme yapısal bir kırılma yaşadı." dedi.
Leibinger, Almanya'daki mevcut ekonomik krizin sadece Kovid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna savaşının bir sonucu olmadığını belirterek, sorunların iç kaynaklı ve ekonominin 2018'den bu yana mücadele ettiği "yapısal zayıflığın" sonucu olduğunu söyledi.
Peter Leibinger, "Hükümetler, yıllardır önemli reformları erteledi, yatırımları geciktirdi ve mevcut durumla yetindi. Modern altyapıya, ekonomimizin dönüşümüne ve dayanıklılığına yönelik kamu yatırımlarına acilen ihtiyaç var." diye konuştu.
Almanya'da aşırı bürokrasinin azaltılması, altyapıya yatırım yapılması, enerji fiyatlarının düşürülmesi ve Alman inovasyon ve araştırma ortamının güçlendirilmesi için net bir strateji belirlenmesi çağrısında bulunan Leibinger, "Almanya bir yol ayrımında. Sorunlar büyük ama çözümsüz değil. Üzerine inşa edebileceğimiz güçlü bir temelimiz var. Şirketlerimizin, Almanya'yı bir sanayi merkezi olarak yeniden başarı yoluna sokacak kararları kararlılık, güç ve güvenle alacak bir federal hükümete ihtiyacı var." değerlendirmesinde bulundu.
- "Yeni gümrük tarifeleri, Almanya ve AB ekonomisine ağır darbe vurabilir"
Leibinger, Brüksel'e yönelik olarak da Avrupa'nın stratejik açıdan daha bağımsız hale gelmesinin önemli olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Ekonomik çıkarlarımızı etkin bir şekilde temsil etmek ve daha fazla Avrupa entegrasyonu ve rekabet gücü için ittifaklar kurmak üzere müzakere gücümüzü kullanmalıyız. Avrupa Birliği'nin (AB) nereye gitmek istediğini bilmesi gerekiyor ve buna Almanya'nın iddialı bir ekonomi politikası gündemiyle öncülük etmesi de dahildir."
Leibinger, Donald Trump'ın Beyaz Saray'a dönüşüne ve gümrük vergisi tehditlerine de değinerek, "Radikal bir değişimin eşiğindeyiz. Ses tonu giderek sertleşiyor ve yeni gümrük tarifeleri, Almanya ve AB ekonomisine ağır darbe vurabilir." uyarısında bulundu.
Bu arada, BDI'ye göre, Trump'ın planladığı ek gümrük tarifeleri, AB'nin ekonomik büyümesini baskılayarak, ihracat odaklı Alman ekonomisini 2025'te yüzde 0,1 yerine yüzde 0,5 küçültebilecek.
- Alman ekonomisi resesyon kapısında
Öte yandan, Alman ekonomisi, geçen yıl Çin ile artan rekabet ve yapısal sorunların ekonomiyi frenlemesiyle art arda ikinci yıl küçülme kaydetti.
Geçen yılın son çeyreğinde yüzde 0,1 küçülen ekonomi, 2025'in ilk çeyreğinde de daralması halinde, iki çeyrek art arda daralma olarak tanımlanan teknik resesyona girecek.
BDI'nin tahmini doğrultusunda Almanya'da GSYH bu yıl yüzde 0,1 gerilerse, Avrupa’nın en büyük ekonomisi olan Alman ekonomisi, 1990'da iki Almanya'nın birleşmesinden bu yana ilk kez art arda üç yıl boyunca büyümemiş olacak.
Analistler, siyasi belirsizliğin, yurt dışından gelen artan rekabetin, yüksek enerji maliyetlerinin, hala yüksek olan faiz oranlarının Alman ekonomisini baskıladığını belirterek, ekonomide 2025 yılı için sadece hafif bir büyüme bekliyor.
Almanya'da başta bütçe olmak üzere ekonominin nasıl canlandırılacağı konusundaki anlaşmazlıklar nedeniyle üç partili koalisyon hükümeti, Kasım 2024'te dağılmıştı. Ülkede 23 Şubat'ta erken seçimler yapılacak.
Bu arada, ABD'de başkanlık görevine 20 Ocak'ta başlayan Trump, dış ticaret açığını azaltmak ve yerli üretimi desteklemek için gümrük vergilerini önemli ölçüde artıracağını açıklamıştı.
Analistler, Trump'ın AB ithalatına gümrük vergileri yoluyla daha fazla korumacı bir politika uygulamasının ihracata dayalı Alman ekonomisi için iyiye işaret olmadığını belirtiyor.
ABD, Alman mallarının en büyük alıcısı konumunda bulunuyor. Almanya, ihracatın yaklaşık yüzde 10'unu ABD'ye yapıyor.