Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "NATO'da müttefikimiz olmak isteyen İsveç'in, provokasyonlar karşısında gerekli tedbirleri almaması ve terörle mücadelede net bir tavır takınmaması halinde, NATO üyeliğinin Türkiye tarafından onaylanması ne yazık ki mümkün görünmemektedir." dedi.

Altun, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca, NATO Liderler Zirvesi kapsamında Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta düzenlenen Türkiye'nin Transatlantik Güvenliğine Katkıları ve NATO'nun Dönüşümü Paneli'ne, video mesaj gönderdi.

İçinde bulunulan çağın, küresel güvenlik ve refah, ekonomik krizler, salgınlar, kıtlık, iklim krizi, doğal afetler gibi çeşitli unsurlar tarafından tehdit edildiğini dile getiren Altun, geçen birkaç yıl içinde yaşanan pandemi, siyasi uyuşmazlıklar, askeri çözüm arayışları ve Türkiye özelinde yaşanan deprem felaketi dikkate alındığında, enerjilerinin büyük bir kısmını bu meselelere yönlendirmek durumunda kaldıklarını söyledi.

Fahrettin Altun, Türkiye'nin asrın felaketinin üstesinden daha önce görülmemiş bir devlet-millet dayanışmasıyla gelmeye gayret ettiğini belirtti.

Deprem sürecinde yaptıkları uluslararası yardım çağrısının çok geniş karşılık bulduğunu anımsatan Altun, "Dünyanın dört bir yanında bulunan 100'den fazla ülke yardım teklifinde bulunmuş, 70'ten fazla ülkeden gelen 10 bini aşkın personel, deprem bölgesinde yürütülen arama-kurtarma faaliyetlerine destek vermiştir. Bu doğrultuda bizden desteklerini esirgemeyen tüm dost ülkelere huzurlarınızda bir kere daha teşekkür etmek istiyorum." diye konuştu.

Altun, küresel güvenliğin, birçok unsur tarafından tehdit altında olduğunu, başlangıçta bölgesel olarak baş gösteren sorunların, zamanla etki alanını genişleterek küresel sorun haline gelme potansiyeli taşıdığını dile getirdi.

- "Önerimiz, uluslararası dayanışma ve işbirliğine önem verilmesidir"

Bu bağlamda ister yerel olsun ister bölgesel, küresel bir etki alanı oluşturmaya matuf her türlü sorunun küresel çözüm arayışlarını gerekli kıldığını vurgulayan Altun, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Küresel sorunlara karşı alınan geç kalınmış, iyi düşünülmemiş, iyi analiz edilmemiş ya da sadece yerel ölçekte kalan tedbirler, bu sorunların kısa süre içerisinde küresel güvenliği tehdit eder hale gelmesine yol açabilmektedir. Bu sebeple, çözüm olarak bizim ortaya koyduğumuz öneri, uluslararası dayanışma ve işbirliğine önem verilmesidir. Belirli bir bölgede meydana gelen kriz zamanlarında devletler, çıkar çatışmalarını ve çekişmelerini bir süreliğine de olsa bir kenara bırakma ve sorunun insani boyutunu öne çıkarma eğiliminde olabilmeliler. Bu tür sınama zamanlarında gösterilen dayanışma, devletler ve halklar nezdinde göz ardı edilemez, ortak bir insanlık bilinci geliştirmekte ve uzun vadede barış ve güvenliğin korunmasında motivasyon işlevi de görebilmektedir. Bu kapsamda uluslararası işbirliği konusunda etkin bir örnek olarak NATO'nun önemli işler yaptığını elbette biliyoruz ve işlevselliğinin daha da artırılması gerektiği ile alakalı çağrılarda bulunuyoruz."

Fahrettin Altun, günümüzde 31 üyeye sahip olan NATO'nun, kurulduğu günkü tarihsel şartlar değişmiş olsa bile bugün tüm müttefikler için büyük bir işbirliği ve dayanışma alanı oluşturduğuna dikkati çekti.

Kuruluş amaçlarından olan istikrar ile refah için NATO'nun bugünkü eylemlerinin uluslararası işbirliği ve dayanışma yönünde olması gerektiğini belirten Altun, şu değerlendirmelerde bulundu:

"NATO'nun, halihazırdaki küresel krizler, belirsizlikler ve aynı zamanda bunların gelecekte yaratabileceği sorunlarla baş edebilme ve çözüm üretebilme kabiliyetinin geliştirilmesi, ittifakın geleceğinin şekillendirilmesi bakımından da öncelikli meseleler arasındadır. 'NATO 2030: Yeni Bir Çağ İçin Birliktelik' başlıklı raporla, ittifakın stratejik ve siyasi yönünün güçlendirilmesi yönünde bir irade ortaya konulmuştur. 2030 vizyonunda, NATO'nun, güvenlik örgütü olarak sadece üye ülkelere değil, küresel güvenliğe katkı sağlayan bir örgüt olması yönündeki hazırlıkları net şekilde de görülmektedir. NATO, ülkemizin güvenliğinin temininde önemli bir rol oynamış ve Avrupa-Atlantik yapılarıyla işbirliği hedefimize muhtelif açılardan önemli katkılar sunmuştur. Türkiye de ittifaka üye olduğu 1952 yılından bu yana kapsamlı askeri yetenekleri, sahip olduğu tarihsel birikimi ve kültürel ilişkileriyle İttifakın küresel barış, huzur ve güvenlik hedeflerini gerçekleştirmek amacıyla üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmiştir. Tüm bunlar dikkate alındığında, NATO'da uluslararası işbirliği ve dayanışma yönünde daha fazla enstrümanla hareket etme kabiliyetine sahip bir dönüşüm beklentisi oluşmuştur. Türkiye de bu yönde bir dönüşümün gerçekleşmesi için NATO ile işbirliği halindedir."

- "İsveç'in provokasyonlar karşısında gerekli tedbirleri almaması..."

İletişim Başkanı Altun, NATO'nun 2022 Stratejik Konsepti'nde de belirtildiği üzere, ittifakın temel görevlerinin yanı sıra en önemli meselelerinin başında terörle mücadelenin geldiğini, bu kapsamda Türkiye'nin de terörle mücadele konusunda ittifak üyelerinin desteğini görmek istediğini vurguladı.

Finlandiya ve İsveç'in üye olmak için başvuruları söz konusu olduğunda çekince ve beklentilerin bu devletlere ve diğer müttefiklere açıkça ifade edildiğini hatırlatan Altun, nihayetinde Türkiye, Finlandiya ve İsveç'in geçen sene düzenlenen NATO Madrid Zirvesi'nde, üçlü bir muhtıra imzaladıklarını anımsattı.

Bu anlaşma uyarınca kurulan Daimi Ortak Mekanizma açısından özellikle terörizmle mücadelenin büyük önem taşıdığına dikkati çeken Altun, şu görüşleri paylaştı:

"Nitekim Finlandiya'nın, üçlü muhtıradaki taahhütlerini yerine getirmek için samimi adımlar attığını gördük ve NATO üyeliği yolunu açtık. İsveç henüz muhtıra şartlarını yerine getirmekte yeterince kararlı görünmemekte ve terörle arasına net bir mesafe koyamamaktadır. Bunun yanında ifade özgürlüğü kisvesi altında Kur'an-ı Kerim mushafını yakma provokasyonu ile artan İslamofobi ve yabancı düşmanlığının ne yazık ki göz yumularak desteklenmesi, Türkiye açısından görmezden gelinebilecek bir durum değildir. Bu eylemler ve saldırılar, taahhütlerin yerine getirileceğine yönelik güvenimizi ciddi anlamda zedelemiştir. NATO'nun, demokratik değerleri önceleyen bir ittifak olduğunu ve herhangi bir kutsala yapılan bu tür nefret dolu eylemlerin demokrasi ya da ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğini bir kez daha açık ve net şekilde hatırlatmak isteriz. İsveçli yetkililerin, daha önce de benzerleri yaşanan bu tür menfur eylemlere yönelik müsamahakar tutumları, bizi İsveç'in üyeliği konusunda ciddi şekilde şüpheye düşürmektedir. NATO'da müttefikimiz olmak isteyen İsveç'in, provokasyonlar karşısında gerekli tedbirleri almaması ve terörle mücadelede net bir tavır takınmaması halinde, NATO üyeliğinin Türkiye tarafından onaylanması ne yazık ki mümkün görünmemektedir."

NATO Zirvesi'nin gerçekleştirileceği Vilnius'ta düzenlenen panelin faydalı olacağı düşüncesiyle hareket ettiklerini aktaran Altun, Türkiye'nin büyük önem verdiği NATO ittifakının geleceğine yönelik projeksiyonlarına katkı vereceğini düşündüğü panelin, hayırlı ve uğurlu olmasını diledi.

ANKARA (AA) - Sırbistan'da düzenlenen Avrupa Gençler Yüzme Şampiyonası'nı milli sporcular 7 madalya ile tamamladı.

Türkiye Yüzme Federasyonundan yapılan açıklamaya göre, başkent Belgrad'da düzenlenen Avrupa Gençler Şampiyonası'nda milli sporcular; 3 altın, 1 gümüş ve 3 bronz olmak üzere toplam 7 madalya kazanıp, takım halinde 4'üncü oldu.

Öte yandan, Slovenya'nın Radovljica kentinde düzenlenen 47. Uluslararası Yüzme Şampiyonası'nda ise milli sporcular; 9 altın, 13 gümüş ve 9 bronz olmak üzere toplam 31 madalya elde etti.

NEW YORK (AA) - ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), Alzheimer hastalığının ilerlemesini yavaşlattığı görülen Leqembi isimli ilaca tam onay verdi.

FDA, ocak ayında ön onayı alınan, yetişkinlerde görülen Alzheimer hastalığının ilerlemesini yavaşlatmaya yönelik üretilen bir ilacı ilk kez tam onayladı.

FDA'da Nörobilim Ofisi yetkilisi Teresa Buracchi, FDA'nın onayıyla ilacın Alzheimer hastaları için "güvenli ve etkili" bir tedavi olduğunun doğrulandığını kaydetti.

Araştırmalara göre, 18 aylık tedavi ile hastalığın ilerlemesini yüzde 27 yavaşlattığı görülen ilacın, beyindeki amiloid-beta plaklarını hedef aldığı belirtiliyor.

İlaç, hafıza ve düşünmedeki zayıflamayı yavaşlatabileceğini ortaya koyan, türünün ilk örneği olarak gösteriliyor. Piyasadaki diğer ilaçlar hastalığın yalnızca semptomlarını hedef alıyordu.

Diğer yandan uzmanlar, ilacın hastalığı durdurmayacağı ve yalnızca ilk evredeki kişilerin daha bağımsız hareket edebilmelerini sağlayabileceği yorumunu yapıyor.

Alzheimer Derneği'ne göre, ABD'de 65 yaş ve üstü yaklaşık 6,7 milyon yetişkin Alzheimer hastalığına sahip.

LONDRA (AA) - İngiltere'nin önde gelen hava yolu şirketlerinden EasyJet, bu yılın eylül ayına kadar 1.700 uçuşun iptal edilmesine karar verildiğini duyurdu.

Şirketten yapılan açıklamada, bu yılın temmuz, ağustos ve eylül aylarında başkent Londra'daki Gatwick Havalimanı'ndan yapılması planlanan toplam 1.700 uçuşun iptal edilmesinin kararlaştırıldığı bildirildi.

Açıklamada, uçuş iptallerine gerekçe olarak Avrupa hava sahasında yaşanan yoğunluk ve hava trafik kontrollerinde yaşanan zorluklar gösterildi.

Söz konusu iptallerden etkilenen yolcuların yüzde 95'inin rezervasyonlarının başka uçuşlara aktarıldığı bildirilen açıklamada, devam eden savaş nedeniyle Ukrayna hava sahasının uçuşlara kapatılması nedeniyle hava yolu şirketlerinin bu yaz oldukça zorlu koşullar ile karşı karşıya kaldığı kaydedildi.

 

BERLİN (AA) - Alman Dış İstihbarat Teşkilatının (BND), Wagner grubunun Moskova yönetimine isyanına ilişkin bir hafta öncesinden haberdar olduğu ileri sürüldü.

Alman WDR ve NDR televizyon kanallarının özel haberinde, BND'nin ayaklanmadan haberdar olduğu ve Wagner grubunun Kremlin'e karşı olası bir ayaklanmasına dair bir hafta öncesinden "belirsiz bir işarete" sahip olduğu vurgulandı.

BND'nin müttefik ülke istihbaratlarıyla temas kurduğu ve bilgiyi kesin teyit ettiremediği için Başbakan Olaf Scholz'u bu konuda hızlıca bilgilendirilmediği kaydedildi.

Haberde, BND'nin olaylarla ilgili ilk uyarısını Alman hükümetine, Wagner askerlerinin Rus askeri tesislerini ve Rostov kentini işgal etmesinden önceki akşam verdiği ifade edildi.

Ayrıca Alman istihbaratının Wagner lideri Yevgeny Prigojin ile Belarus Devlet Başkanı Aleksandr Lukaşenko arasındaki arabuluculuk görüşmelerini dinlediği iddia edildi.

Alman basınındaki haberlerde, BND, hükümeti geç bilgilendirdiği gerekçesiyle eleştiriliyor.

- Wagner grubunun Rus yönetimine isyanı

Özel güvenlik şirketi Wagner'in kurucusu Yevgeniy Prigojin, 23 Haziran'da Rus ordusunu Wagner'e saldırı düzenlemekle suçlayıp karşılık vermekle tehdit etmiş, Wagner savaşçıları Ukrayna'yı terk ederek sınırdaki Rostov bölgesine girmişti.

Bu durum üzerine Federal Güvenlik Servisi (FSB), "silahlı isyan" suçlamasıyla ceza davası açmıştı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Wagner'in isyanını "vatana ihanet" olarak nitelendirmişti.

Prigojin, Moskova'ya gideceklerini açıklamış, Kremlin yönetimi ise ülkenin pek çok bölgesinde güvenlik önlemlerini artırmıştı.

Yevgeniy Prigojin'in, 24 Haziran'da Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko'nun Rusya'da gerilimi azaltma önerisini kabul ettiği bildirilmişti.

Prigojin, Rus kanı dökülmesinin sorumluluğunu anladıklarını ve konvoylarını geri çevirerek plana göre saha kamplarına geri döneceklerini açıklamıştı.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Prigojin'e yönelik açılan ceza davasının kapanacağını belirterek “isyancı liderin” Belarus'a gideceğini bildirmişti.

ANKARA (AA) - Facebook, Instagram ve WhatsApp'ın sahibi Meta'nın, Twitter'a rakip yeni sosyal medya platformu Threads'i kullanıma sunması "gizlilik" tartışmalarına neden oldu.

Fox News'in haberine göre, Gazeteci Michael Shellenberger, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, Threads'in "neredeyse sıfır gizlilik" politikası izlediğini belirterek, Kongrenin ya Meta ile ters düşmesi ya da şirketin daha şeffaf davranmasını zorunlu kılması gerektiğini kaydetti.

Shellenberger, paylaşımında, "Mark Zuckerberg, Twitter kopyası Threads'de kullanıcılar üzerinden para kazanmayı düşünmediğini söylüyor ama bu bir yalan. Onun iş modeli, verilerimizi reklamcılarımıza satmak." ifadelerini kullandı.

ABD'nin eski Başkanı Donald Trump'ın Danışmanı Stephen Miller, Twitter üzerinden yaptığı açıklamada, "İfade özgürlüğünüzün sansürlenmesini ve gizliliğinizin yağmalanmasını istiyorsanız, Mark Zuckerberg'ün uygulaması tam size göre." eleştirisinde bulundu.

Muhafazakar hiciv dergisi The Babylon Bee'nin Editörü Joel Berry de Twitter'daki paylaşımında, "Verileriniz üzerinde madencilik yapıp muhtemelen sizi sansürlüyorlar." ifadelerine yer verdi.

Apple verilerine göre Threads, kullanıcılarının konumu, ismi, e-maili, adresi, telefon numarası, siyasi ya da dini inançları, cinsel yönelimi, maddi durumu, sağlık durumu, fotoğrafları gibi birçok veriye erişebiliyor.

Önümüzdeki dönem Avrupalı Türklerin sorunları daha çok gündeme geleceğe benziyor.Uzun yıllar sonra mecliste tekrar yer alan Saadet Partisi temsilcileri meclisin açılması ile birlikte ilk gündeme getirdikleri konulardan biri yaz tatili öncesi Avrupalı Türklerin sorunları oldu.

28 dönem milletvekilleri meclisteki mesailerine başlaması ile birlikte Saadet Partisi İstanbul Milletvekili Mustafa Kaya yaptığı basın açıklamasında vakit geçirmeden Avrupa’da yaşayan milyonlarca vatandaşımızın problemlerine pratik çözüm önerileri teklifinde bulunarak çözüm yolları önerdi.

Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızın sıla yolundaki sorunları ve çözüm yolları başlıklı açıklama Türk basınında geniş şekilde yer aldı.

  

 

“Bir yaz dönemine daha ulaşmış bulunuyoruz. Bu dönem hem yurtiçinde hem de yurtdışındaki vatandaşlarımızın sila-i rahimde bulunmak, eş, dost, akrabalarını ziyaret etmek için fırsat dönemleri olarak değerlendirilmektedir. Özellikle yurtdışında yaşayan ve karayolu ile ülkemize gelmeye çalışan insanlarımız için bu süreç çoğu zaman, sonu güzel olsa da katlanılması zor seyahatlere dönüşmektedir.

 

Bu olumsuzlukları ortadan kaldırmak için bazı adımların atılması gereklidir.

  • Türkiye yol güzergahındaki olası tehlikelerle ilgili özellikle bu dönemde çalışacak "Kriz Masası" kurmalı ve sorunlara acil müdahale edebilecek bir altyapı oluşturmalıdır. Rüşvet, can ve mal güvenliği, hırsızlık, haksız muamele ile karşılaşan vatandaşlarımıza gerekli destek verilmelidir.

 

  • Özellikle Sırbistan geçişi için özel çalışmalar yapılmalı, gidiş ve dönüş güzergahlarında olmak üzere konaklama, yemek hizmetleri, araç tamir noktaları, benzin istasyonları gibi tam teşekküllü dinlenme tesislerinin açılabilmesi için girişimlerde bulunulmalıdır.

 

  • Macaristan, Sırbistan, Bulgaristan ve Türkiye sınır kapılarında giriş ve çıkış peron sayısı mutlaka artırılmalıdır. Bu ülkeler nezdinde gereken altyapı çalışmaları hazırlanmalıdır.

 

  • Avrupa Parlamentosu (AP), yol güvenliği ve diğer sorunlar için sürece dahil edilmelidir.

 

  • Alternatif olarak deniz taşımacılığı kullanılmalıdır. Bu çeşitlilik karayolu geçiş güzergahında gelir kaybına uğrayacak olan ülkelerin sorunun ciddiyetini anlamasına yardımcı olacaktır.

 

  • İktidar, bu seçimlerdeki vaatlerinden biri olan uçak bilet fiyatlarının makul bir noktaya indirilmesi vaadiyle ilgili beklentilere bir an önce cevap vermelidir.

 

  • Vatandaşlarımız uzun ve yorucu bir yolculuktan sonra tam da bu çile yolu bitti derken, gümrük kapılarında çok uzun süren güvenlik ve kontrol aramaları ile karşılaşmaktadır. Bu işlemler yapılırken hem gerekli denetimlerin yapılması hem de vatandaşlarımız için çileye dönüşmeyen bir formül mutlaka hayata geçirilmelidir. Görevli sayısının artırılması, teknolojik imkanların daha fazla kullanılması ve geçiş peron sayılarının artırılması buna bir çözüm olabilir.

 

  • Aracını yurtdışından getiren gurbetçilerin kullanma süresi olan 2 yıl dolduktan sonra, bekleme süresi olarak uygulanan 185 gün şartının 30 güne indirilmesi vaadi ile ilgili iktidar gereken düzenlemeleri yapmalıdır.

 

Saygılarımla”

 

 

„Willkommen im Leben – Willkommen in der Stadt Würzburg“, mit dieser Botschaft erhalten frischgebackene Eltern von der Stadt Würzburg ein kostenloses Starterpaket, um den Eintritt in die neue Lebensphase Familie zu erleichtern. Nun gibt es eine Neuauflage. Diese wurde gemeinsam von der Arbeitsgemeinschaft Familien der Stadt Würzburg und von KoKi – Netzwerk frühe Kindheit weiterentwickelt.

 

Überreicht wird das Willkommenspaket auch zukünftig mit der Geburtsurkunde durch das Standesamt. Mit einem persönlichen Brief an die jungen Eltern begrüßt Oberbürgermeister Christian Schuchardt die neuen Würzburger Bewohnerinnen und Bewohner. Die Broschüre möchte Eltern für das Leben mit ihrem Nachwuchs erste Informationen an die Hand geben. Neben wichtigen Telefonnummern für den Notfall, Anlaufstellen für Familienleistungen, Beratungsstellen zu Familien- und Erziehungsfragen erhalten Eltern Tipps und Anregungen für die neue Lebensphase. Eine Aufstellung interessanter Internetadressen oder Informationen zu Familienstützpunkten, Kurs- und Bildungsangebote für Familien, Krabbelgruppen und Kindertagesbetreuung vervollständigen die Willkommensmappe und zeigen das große Angebot in Würzburg. In der Neuauflage befinden sich weiterhin Gutscheine der Stadtbücherei, der WVV und für den „Baum fürs Baby“. Familien ohne Garten oder Balkon können alternativ ihren Baum in einen Zukunftswald nahe der Frankenwarte setzen lassen.

Zu komplizierte Sprache, fehlende Barrierefreiheit, zu große Gruppen, zu schnelles oder zu langsames Unterrichtstempo – die Hürden für Teilhabe an Bildung können so individuell sein wie ihre Adressaten. Die Auswirkung ist aber immer die gleiche, egal, ob es sich um behinderte Menschen, Menschen mit Migrationshintergrund oder hochbegabte Underachiever handelt. Es werden einfach nicht alle ihren Fähigkeiten entsprechend gefördert. Um „(Digitale) Bildungsregion in Bayern“ zu werden, haben sich Stadt und Landkreis einem Prozess unterworfen, in dem in sechs Arbeitskreisen Handlungsempfehlungen für Bildungswege und -formen der Zukunft entwickelt werden sollten – mit dem Ziel bestmöglicher Bildung für alle und jeden.

„Obwohl die Finalisierung der Handlungsempfehlungen noch in der Bearbeitung ist und wir dann noch in den politischen Prozess gehen werden“, erklärt Dr. Alexandra Maßmann vom Bildungsbüro der Stadt Würzburg, „sind uns jetzt schon zahlreiche Überschneidungen von Säule 3 der Bildungsregion zum Aktionsplan Inklusion der Stadt Würzburg aufgefallen.“ Säule 3 der Bildungsregion stadt.land.wü. widmet sich dem Thema Bildungsgerechtigkeit und der Förderung aller Talente in der Region. Um sich abzustimmen, trafen sich daher die Bildungskoordinatorin des Landkreises Würzburg, Jana Hölz, die Mitarbeiterinnen des städtischen Bildungsbüros, Dr. Alexandra Maßmann und Uschi Bauersachs, mit einer der beiden städtischen Inklusionsbeauftragte, Anke Geiter, und der Inklusionsbeauftragten des Landkreises, Fabienne Erk. Der Landkreis plant einen eigenen Aktionsplan Inklusion.

„Es deckt sich viel und die Themenüberschneidungen sind für uns sehr wertvoll“, wertet die städtische Inklusionsbeauftragte Anke Geiter. Der Aktionsplan Inklusion der Stadt Würzburg möchte in sechs Handlungsfeldern Teilhabe vorantreiben, dazu gehört auch das Feld Bildung und Erziehung. Beispiele von Themenüberschneidungen sind die Forderung nach barrierefreiem Umbau mindestens einer Schule je Schulart durch die Kommune oder der Einsatz von mehr Förderlehrerinnen und Förderlehrern. Auch wenn Vorgaben wie die zweitgenannte nicht im Handlungsspielraum von Kommunen liegen, geben sie wertvolle Anregungen: „Diese überkommunalen Ziele entsprechen unserem Leitbild. Wir werten sie als strategische Zielrichtung, der wir in Zukunft mit umsetzbaren Projektzielen folgen möchten“, erklärt die Inklusionsbeauftragte Geiter. Für den Aktionsplan Inklusion haben Betroffene Handlungsempfehlungen priorisiert, für die Bildungsregion wurde vor allem mit Fachkräften aus dem Bildungsbereich zusammengearbeitet. „Die Themen, die beide Gruppen für besonders wichtig einschätzen, zeigen uns übergeordnete Bedarfe an“, fasst Jana Hölz, Bildungskoordinatorin am Landratsamt zusammen.

Um Parallelstrukturen zu vermeiden, haben die Mitarbeiterinnen von Stadt und Landkreis nun vereinbart, zunächst die Überschneidungen zu identifizieren, diese Themen gezielt sichtbarer zu machen und nach Prüfung kommunaler Umsetzbarkeit in konkrete Projektziele zu überführen. In der weiteren Zusammenarbeit sollen Inhalte für Sitzungen und Termine abgestimmt werden. Übergeordneter Zweck der Bildungsregion ist es, die Qualität der Bildung in Bayern weiter zu verbessern – ohne Barrieren.

 

www.stadt-land-wue.de/bildungsregion

https://www.wuerzburg.de/themen/gesundheit-soziales/aktionsplan-inklusion/index.html

 

 

 

PARİS (AA) - Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, genç sürücünün polis kurşunuyla öldürülmesiyle ülkede çıkan gösterilerde tahrip edilen yapıların yanı sıra altyapının hızlı şekilde yeniden inşa edilmesi için acil yasa çıkaracaklarını belirtti.

 

Macron, Nanterre'de 27 Haziran'da Nael M. isimli genç sürücünün polis tarafından öldürülmesinin ardından ülke genelinde çıkan gösterilerden etkilenen 200'den fazla belediyenin başkanıyla Elysee Sarayı'nda bir araya geldi.

Fransız basınındaki habere göre, Macron görüşmede, gösterilerde tahrip edilen binaların ve altyapının hızla yeniden inşa edilmesi için acil yasa çıkaracaklarını duyurdu.

Macron, bu kapsamda sigorta şirketlerine katı davranacaklarını da vurguladı.

 

- Eylemlerin ağır bilançosu

27 Haziran'dan bu yana devam eden protestolarda, 1105 binanın yanı sıra kamusal alanda 12 bin 202 nokta kundaklanmış, 5 bin 892 araç yakılmıştı.

Ülke genelinde 269 polis ve jandarma karakolu saldırıya uğramıştı.

 

- Fransa'daki şiddetli protestolar

Fransız polisi 27 Haziran'da Nanterre'de, içinde 3 kişi bulunan bir araca ateş açmış, 17 yaşındaki sürücü Nael M'yi öldürmüştü.

Nael'in ölümüne tepki gösterenler, ülke genelinde farklı kentlerde sokağa çıkarak polisle çatışmıştı.

 

Genci öldüren polis açığa alınmış ve tutuklu yargılanmasına karar verilmişti.

Ayrıca Paris, Marsilya, Lyon dahil birçok kentte düzenlenen protestolarda talan ve yağmalama olayları yaşanmış, 10 kadar kentte saat 21.00'den itibaren sokağa çıkma yasağı ilan edilmişti.