Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Ayini, Fener Rum Patriği Bartholomeos yönetti.
ÇANAKKALE (AA) - Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Çanakkale'nin Gökçeada ilçesini ziyaretinde Paskalya ayinine katıldı.

 

Özel uçakla Gökçeada Havalimanı'na gelen Dendias, Gökçeada Merkez Panayia Rum Ortodoks Kilisesi'nde Gökçeada ve Bozcaada Metropoliti Kyrillos Sykis tarafından karşılandı.

Kilise ziyaretinin ardından Gökçeada Metropolithanesi'nde Fener Rum Patriği Bartholomeos ile görüşen Dendias, burada yaptığı konuşmada, son dönemde Türk ve Yunan ilişkilerinin iyi gitmesinden dolayı mutlu olduklarını söyledi.

Bakan Dendias, "İki ülke arasında gerilim ve tansiyon istemiyoruz. Bu ikili ilişkilerin iyilik boyutunda sürmesini istiyoruz ve diliyoruz. Bu durum Patrikhane için de öyle. Biz daha güzel adımlar atılmasını istiyoruz." dedi.

Patrik Bartholomeos, iki ülke arasındaki olumlu gelişmelerden mutluluk duyduklarını dile getirerek, bunun devamını temenni etti.

Dendias ile Bartholomeos, ziyaretin sonunda karşılıklı hediye takdiminde bulundu.

 

- Dendias, Rum okullarını da ziyaret etti

Zeytinliköy'deki Özel Rum İlkokulu'nda sınıfları gezip öğrencilerle fotoğraf çektiren Dendias, Gökçeada'yı Koruma, Yardımlaşma, Geliştirme ve Yaşatma Derneği yöneticileriyle görüştü.

Bakan Dendias, okuldan ayrılırken yaptığı açıklamada, Gökçeada'ya Yunanistan'dan 11 yıl sonra dışişleri bakanı düzeyindeki bu ziyareti gerçekleştirmekten mutluluk duyduğunu belirtti.

Özel Rum İlkokulu'nda 60 çocuğun eğitim gördüğü bilgisini veren Dendias, "Umarız bir sonraki dışişleri bakanının buraya ziyaretinde bu sayı 120 olacak. Biz bu durumdan dolayı çok mutluyuz." diye konuştu.

Tepeköy'deki Özel Gökçeada Ortaokulu ve Lisesi'ni de ziyaret eden Dendias, okul müdürü İoakim Makis Kamburopulos tarafından ağırlandı.

Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias, Agridia Kilisesi'nde Patrik Bartholomeos'un yönettiği Paskalya Yortusu ayinine iştirak etti.

Ziyarette, Yunanistan'ın İstanbul Başkonsolosu Georgia Soultanopoulou da yer aldı.

 
TRABZON (AA) - Memleket Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, "Bizim çizgimiz ne cumhur ne millet, tek yol memleket." dedi.

İnce, bir restoranda düzenlenen partisinin milletvekili aday tanıtım programında, 14 Mayıs'ta Türkiye'nin sandık başına gideceğini anımsatarak, kendisinin yıllardır milletvekili adayı, cumhurbaşkanı adayı olduğunu ama ilk kez bu seçimde bu kadar iftira, yalan haber ve yanlış belgenin çıktığını söyledi.

 

Eşinin 10 milyon dolarlık cipi olduğunun iddia edildiğini vurgulayan İnce, "Biri çıkıyor, 'Muharrem İnce'nin eşinin cipi 10 milyon dolar' diyor, ya dayak yememiş ya sayı saymasını bilmiyor. Olmayan bir cip. Sonra birisi çıkıyor, '10 milyon dolar aldı' diyor. Hiç 10 milyon dolardan aşağı da konuşmuyorlar. Zirve de yüksek. Biz parasızlıktan miting yapamıyoruz, herif milyon dolarları sayıyor. 10 milyon dolar alan adam, 2006 model arabayla mı gezer?" diye konuştu.

İnce, FETÖ'cülerin kendisi hakkında her gün bir sahte belge ürettiğini iddia ederek, "Bizim eski arkadaşlar da bunların peşine takılıyor." ifadelerini kullandı.

 

Türkiye'ye huzuru, hakkaniyeti, hukuku, adaleti, aklı ve bilimi getireceklerinin altını çizen İnce, şunları kaydetti:

"Türkiye'ye ahlakı yeniden egemen kılacağız. Bunları yapacağız, hiç kuşkunuz olmasın. Bizim burada çizgimiz çok net. O kadar basitti ki ne sağdan ne soldan, Atatürk'ün yolunda. Bizim çizgimiz bu. Bizim çizgimiz ne cumhur ne millet, tek yol memleket."

İktidara ve CHP'ye eleştirilerde bulunan İnce, "Biz üçüncü bir yoluz, biz yeni bir seçeneğiz, ne cumhur ne millet ortadan bodoslama gidiyoruz, göbekten gidiyoruz." dedi.

Program, milletvekili adayları Erkan Armutçu, Yasin Bahçekapılı, Murat Yıldız, Ahmet Üçüncü, Doğan Emirzeoğlu ve Utku Arslan'ın tanıtılmasının ardından tamamlandı.

 

Şehir merkezindeki 15 Temmuz Şehitler ve Hürriyet Parkı, Uzun Sokak ve Kahramanmaraş Caddesi'nde esnafı ziyaret eden İnce, vatandaşlarla sohbet gerçekleştirdi, kemençe eşliğinde bir süre horon oynadı, dans etti.

 

 

 

NEW YORK (AA) – ABD'nin Minnesota eyaletindeki Minneapolis şehrinde, yıl boyunca ezanın günde beş defa hoparlörle açıktan okunmasına izin verildi.

Minneapolis Belediye Meclisi, ülke tarihinde ilk defa büyük bir şehirde ezanın günde beş kez halka açık şekilde okunmasına oy birliğiyle karar verdi.

 

Ramazanda yapılan oylama ile meclis, özellikle sabah ve yatsı vakitlerinde ezanın açıktan okunmasının önünde engel olarak duran şehrin gürültü yönetmeliğindeki ilgili sınırlayıcı maddeleri değiştirdi.

Oylamayı izleyen şehirdeki Nur Camisi imamı Mohammed Dukulfy, sonuçtan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Minneapolis şimdi tüm dinler için bir şehir haline geldi." ifadesini kullandı.

Minnesota Amerika-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR) Başkanı Jaylani Hussein de 5 vakit ezan izninin, "din özgürlüğü üzerine kurulu bir ulusun dünyaya sözünü yerine getirdiğini" gösterdiği değerlendirmesinde bulundu.

 

Geçen yıl belediye meclisinden ezanın açıktan okunması için izin çıkmış ancak söz konusu gürültü yönetmeliğindeki sınırlamalar nedeniyle sabah ve yatsı ezanları kapsam dışında kalmıştı.

Yaklaşık yarım milyon nüfusa sahip Minneapolis şehrinin belediye meclisindeki 13 kişiden 3'ü Müslüman üyeden oluşuyor.

Mescid-i Aksa’da ramazanın dördüncü cuma namazı için 250 bin Müslüman saf tuttu
 
 

KUDÜS (AA) - İsrail'in kısıtlamalarına rağmen yaklaşık 250 bin Filistinli ve yabancı Müslüman ramazan ayının dördüncü cuma namazını Mescid-i Aksa’da kıldı.

İşgal altındaki Doğu Kudüs’ün Eski Şehir bölgesi, Harem-i Şerif'e çıkan dar sokaklar ve çarşılarda "Mescid-i Aksa'da cuma namazı" yoğunluğu yaşandı.

Yetişkin ve çocuk her yaştan kadın ve erkek, Mekke'deki Mescid-i Haram ve Medine'deki Mescid-i Nebevi’den sonra en kutsal üçüncü cami Mescid-i Aksa’nın bahçe ve avlularını da doldurarak saf tuttu.

Kudüs İslami Vakıflar İdaresinden yapılan yazılı açıklamaya göre, Aksa'da ramazan ayının dördüncü cumasına 250 bin kişi katıldı.

Vakıflar İdaresine bağlı onlarca gönüllü de tıklım tıklım dolan Harem-i Şerif’te ibadet düzeninin sağlanması için görev aldı.

Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa’nın girişi, çevresi ve Eski Şehir sokaklarında İsrail polisinin yoğunluğu dikkati çekti.

- "Mübarek Aksa yalnızca Müslümanlara aittir"

Mescid-i Aksa İmam ve Hatibi Şeyh İkrime Sabri, verdiği cuma hutbesinde, ramazanın son on günündeki Kadir Gecesi'nin faziletine işaret etti.

Şeyh Sabri, İsrail güçlerinin ramazan günlerinde Mescid-i Aksa’ya baskınlar düzenleyerek, onlarca Filistinliyi yaraladığı saldırılarına değinerek, işgale karşı Aksa’yı doldurmanın önemini vurguladı.

Aksa’nın İsrail askerleri tarafından “defalarca vahşice saldırıya uğradığına” dikkati çeken Şeyh Sabri, bu saldırılara karşı Aksa’da "ibadet ederek ve itikafa girerek gönüllü nöbet tutanlar ve sebat edenlerden" övgüyle söz etti.

 

Filistinli alim, şöyle devam etti:

“Mescid-i Aksa onlar (İsrail askerleri) için kutsal olamaz, olsaydı askerlerle bu şekilde buraya saygısızca girmezlerdi. Dünyada Aksa dışında böyle saldırılara maruz kalan başka bir ibadethane daha yoktur.

Mübarek Aksa yalnızca Müslümanlara aittir. Zamansal ve mekansal olarak bölünemez; müzakere ve tavize açık değildir. Herkes bilmelidir ki Müslümanların imani ve stratejik duruşu budur."

- İsrail güçleri Batı Şeria'daki Filistinlilerin Kudüs'e girişini kısıtladı

İsrail güçleri, ramazanın dördüncü cuma namazını Mescid-i Aksa'da kılmak isteyen çok sayıda Filistinlinin Kudüs'e geçişini engelledi.

İşgal altındaki Batı Şeria'dan Kudüs'e geçmek isteyen Filistinliler, Kudüs'ün kuzeyindeki Kalendiya kontrol noktası ile şehrin güneyindeki "300" isimli kontrol noktasında uzun kuyruklar oluşturdu.

İsrail güçleri, yaş sınırına uymasına rağmen "güvenlik" gerekçesiyle bazı erkeklerin girişine izin vermedi. Çok sayıda kişi, çeşitli nedenlerle kontrol noktalarından geri dönmek zorunda kaldı.

İsrail, Batı Şeria'da yaşayan Filistinli kadınlar, 12 yaş altı çocuklar ve 56 yaş üstü Filistinli erkeklerin, Mescid-i Aksa'da cuma günleri ibadet etmek için işgal altındaki Doğu Kudüs'e izin olmaksızın gelebileceğini açıklamıştı.

 

 

45 ile 55 yaş arası Filistinli erkeklerin ise Mescid-i Aksa'ya ibadet etmeye gelebilmek için özel izin alması şartı koşulmuştu.

Harem-i Şerif'te her yıl ramazan boyunca günlük ortalama 10 bin Müslüman ibadet ediyor, bu sayı cuma günleri 250 bine kadar çıkıyor.

- İsrail’in Mescid-i Aksa’daki saldırıları

İsrail güçlerinin, geçen hafta Mescid-i Aksa'da ibadet edenlere karşı şiddet kullanarak müdahale etmesi, işgal altındaki Doğu Kudüs ve Batı Şeria ile abluka altındaki Gazze’nin yanı sıra Lübnan’a da sıçrayarak bölgede tansiyonu yükseltmişti.

Fanatik yerleşimcilerin Yahudilerce kutsal "Pesah Bayramı" nedeniyle Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleme ve burada kurban kesme çağrıları üzerine teravih namazının ardından Filistinliler, Aksa'daki Kıble Mescidi'ne sığınmıştı.

İsrail güçlerinin Mescid-i Aksa'ya düzenlediği baskın sırasında Kıble Mescidi'ndeki Filistinlilere şiddet kullanarak müdahale ettiği ve buradakileri darbettiği görüntüler uluslararası tepkiye yol açmıştı.

İsrail polisi, Kıble Mescidi'nde ibadet edenlere göz yaşartıcı gaz, kauçuk kaplı mermi ve cop kullanarak müdahale etmiş, kutsal mabedi adeta savaş alanına çevirmişti.

Kıble Mescidi'ne sığınan 400'den fazla Filistinli gözaltına alınmış, çoğu Filistinlinin Aksa’ya girişi engellenmişti.

 

 

 

 

KUDÜS (AA) - İsrail güçlerinin Filistinli grupların bayraklarını açmaları sebebiyle işgal altındaki Doğu Kudüs’te 17 Filistinliyi gözaltına aldığı duyuruldu.

İsrail polisi konuya ilişkin yazılı açıklama yaptı.

 

Açıklamada, "Polis, geçtiğimiz saatlerde Kudüs’ün Eski Şehir bölgesinde düşman Filistinli örgütleri destekleyen, onların bayraklarını açan ve kışkırtıcı sloganlar atan 17 Filistinliyi gözaltına aldı." ifadesi kullanıldı.

Gözaltına alınanlar hakkında yasal işlem başlatıldığı belirtildi.

İsrail güçlerinin, 5 Nisan'da Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleyip ibadet edenlere ses bombası ve kauçuk kaplı mermiyle saldırması nedeniyle işgal altındaki Doğu Kudüs’te İsrail güçleriyle Filistinliler arasında gerginlik yaşanıyor.

Ak Pari’nin 27. Dönem genç ve başarılı milletvekillerinden Zafer Sırakaya ciddi bir seçmen tabanı olan Almanya ve Batı Avrupa ülkelerinde seçim çalışmalarına devam ediyor.

 

Siyasi çalışmaları ve seçim stratejisi ile ilgili açıklamalarda bulunan Zafer Sırakaya, “Gücümüzü milletin verdiği vekaletten alarak ülkemizde demokrasinin yerleşmesi, milletimizin mutlu ve ülkemizin güçlü olaması için bitmez tükenmez bir enerji ile çalışıyoruz” dedi.

Sırakaya devamla, “Tabelasını milletimizin astığı AK Partimizin çatısı altında, Cumhurbaşkanımız, Genel Başkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Aziz İstanbul’umuz ve Yurtdışı Türkler için dava ve yol arkadaşlarımızla aşkla çalışmaya hazırız” şeklinde konuştu.

 

Türklerin hakkını savunan bir çok çalışmada Ak Parti ve Zafer Sırakaya ismini görürsünüz. Bütün bunları yaparken bu aziz milletin yükünü omuzlamakktan gayri hiç bir beklentimiz olmamıştır. Bu bağlamda bizleri yeniden İstanbul 2 Bölge 7. sıradan aday gösteren Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan`a teşekkür ediyor, önümüzdeki yasama döneminde de başta yurtdışı Türkler olmak üzere necip milletimiz için çalışmaya devam edeceğiz“ şeklinde sözlerini tamamladı.

 

 

 

60 yılı asşan Almanya'daki Türk varlığına ilk yıllardan itibaren sahip çıkmaya başlayan MHP, Avrupalı Türklerin yakından tanıdığı Cemal Çetin’i tekrar aday yaparak Avrupalı Türkler ile olan diyaloğun devam etmesine önem verdiğini ortaya koydu.

Vatandaşlar ile buluşmak ve sounlarını yerinde tesbit ederek Cumhur ittifakına  destek isteyen  MHP adayı Cemal Çetin, “Türkiye stratejik önemi büyük bir devlettir. Dolayısı ile bu coğrafyada rahat bırakılamayacak kadar düşmanlarımızın da ilgisini çeken bir devlettir. Bin yıldır bu topraklara mühür basan milletimizin birliğine dinamit koymak isteyenler 14 mayıs ta avuçlarını yalayacaklardır. Yurt dışında yaşayan vatanldaşlarımızdan parti olarak MHP ve Cumhur İttifakının adayı Recep Tayyip Erdoğan’a oy vermelerini bekliyoruz. Çünkü benim millletim için vatan ve bayrak çok önemlidir. Onların yokluğunu ne ben, ne de Avrupalı Türkler düşünebilir” şeklinde konuştu.

Cemal Çetin geçen dönem MHP milletvekili olarak görev yaptı ve halen Avrupa Türk Konfederasyonu Başkanı olarak görev yapmaktadır. 

 

Bayerns Innenminister Joachim Herrmann zur neuen Ausstattung der Polizei-Fahrradstaffel: Mit Blaulicht und Schlechtwetter-Bekleidung noch bessere Erkennbarkeit und mehr Sicherheit

 

Bayerns Innenminister Joachim Herrmann hat heute gemeinsam mit Polizeiradlern die verbesserte Ausrüstung der Fahrradstaffeln vorgestellt. "Unsere Polizei-Fahrradstaffeln in München und Nürnberg sind nunmehr zusätzlich mit Blaulicht ausgestattet. So sind unsere Polizei-Radler im Einsatz noch sichtbarer und können deutlich von anderen Radfahrern unterschieden werden", erklärte der Minister. "Insbesondere bei Dunkelheit sorgen die Front- und Heckleuchten für eine deutliche Erkennbarkeit, etwa beim Absichern einer Gefahrenstelle wie bei Verkehrsunfällen." Dies diene dem Schutz der Polizeikräfte und der anderen Verkehrsteilnehmer. Die bisherigen Erfahrungen des seit einem Jahr laufenden Pilotprojekts seien überaus positiv. "Mit der neuen Schlechtwetter-Bekleidung sind unsere Polizei-Radler auch bei kalten und widrigen Witterungsbedingungen einsatzbereit", ergänzte Herrmann. "Unsere Polizei-Radler sind ein echtes Erfolgsmodell, das wir weiter ausbauen und verbessern werden." 

Laut Herrmann sind aktuell bereits zehn Einsatzräder mit Blaulicht ausgestattet. "Geplant ist, im Rahmen des noch bis Frühjahr 2024 laufenden Pilotprojekts rund zwanzig Pedelecs mit Blaulichtern aufzurüsten und die­se intensiv im Einsatz zu erproben."  Die Blaulicht-Räder sollen in dieser Zeit insbesondere bei Fahndungen, Vermisstensuchen oder bei der Begleitung von Versammlungen getestet werden. "Zudem können unsere Fahrradstreifen künftig auch vermehrt bei Verkehrs­unfällen oder anderen Gefahrenstellen eingesetzt werden". Der Minister ist von den Vorteilen überzeugt: „In einigen Einsatzszenarien kann das Radl dem Streifenwagen überlegen sein, beispielweise in schwer zugänglichen Bereichen oder im zähfließenden Stadtverkehr." Dazu kommen die absolute Umweltfreundlichkeit und der direkte Bürgerkontakt.  "Unsere Polizei-Radler sind für Bürgerinnen und Bürger viel leichter ansprechbar", so Herrmann.

Wie Herrmann erläuterte, wurden die Fahrradstreifen in den vergangenen Jahren deutlich ausgebaut. "Unsere Polizeiradler haben im letzten Jahr bayernweit über 25.000 Einsatzstunden und somit rund 17.000 Stunden mehr als 2021 geleistet." Die Polizeipräsidien haben auch den Bestand an Polizei-Pedelecs erheblich erhöht. Aktuell verfügt die Bayerische Polizei über rund 600 Fahrräder und Pedelecs. Rund 800 Polizeibeschäftigte sind mit der Fahr­rad-Sonderbekleidung ausgestattet.

Fotos zum heutigen Pressetermin sind ab etwa 15 Uhr unter https://medien.innenministerium.bayern.de/ abrufbar.

Almanya’nın Hamburg kenti Barmbek semtindeki Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Ali Paşa Camii’nde 4-6 yaş Kindermoschee Kur’an kursunda eğitim gören minik öğrenciler, kumbaralarında biriktirdikleri harçlıklarını depremden etkilenen kardeşleri için bağışladı.

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB)  ve Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) işbirliğinde, Kahramanmaraş'ta meydana gelen ve 11 ili etkileyen depremlerden sonra bölgeye yardımlarını aralıksız devam ettiriyor.

DİTİB bu kapsamda “İftarımı ve Sahurumu Kardeşimle Paylaşıyorum”, “İyiliğiniz Sıcak Yuva Olsun– Konteyner İyilik Konutları” temalarıyla başlattığı yardım seferberliğine toplumun tüm kesimlerinden destek yağıyor.

Hamburg-Barmbek DİTİB Ali Paşa Camii 4-6 yaş Kindermoschee Kur’an kursunda eğitim gören minik öğrenciler de kumbaralarında biriktirdikleri harçlıklarıyla kampanyaya destek oldu.

 

Miniklerin yardım etme duygusu ve anlamlı davranışları duygulandırdı

Deprem bölgesine gönderilmek üzere toplanan yardımları 35 minik öğrenciden teslim alan Hamburg-Barmbek DİTİB Ali Paşa Camii dernek başkanı Mehmet Sert, din görevlileri Rukiye Örs ve Tuğba Altıparmak, “4-6 yaş Kindermoschee Kur’an kursunda eğitim gören miniklerimiz deprem bölgesindeki kardeşlerine destek olmak için iki haftada kendilerinin tasarladığı kumbaralarında biriktirmiş oldukları harçlıklarını bizlere göndermemiz üzere teslim ettiler. Miniklerin yardım etme duygusu ve anlamlı davranışları bizi çok duygulandırdı. Hassasiyetlerinden ötürü başta minik öğrencilerimize ve ailelerine teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.

DİTİB Federal Kadın Birliği Başkanı Safiye Kılıç’ın da katıldığı kendileri adına düzenlenen çocuk iftarında minikler kumbaralarında biriktirdiği 2044 Euro’luk yardımı depremzede kardeşlerine bağışladı.

Programın ardından Hamburg-Barmbek DİTİB Ali Paşa Camii yönetimi, minik öğrencilere çeşitli hediyeler verdi.