Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Saadet Partisi Avrupa Teşkilatı'nın Duisburg kentinde düzenlediği programda partililerle bir araya geldi. Karamollaoğlu toplantıya katılan çok sayıda taraftar ve konuklara önemli mesajlar verdi.

 

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Saadet Partisi Avrupa Teşkilatı'nın Duisburg kentinde düzenlediği programda partililerle bir araya geldi.

 

MÜDAHALEYİ TASVİP ETMİYORUZ

Karamollaoğlu, Rudolf-Schock Salonu'ndaki "Avrupa Buluşması"nda, Rusya'nın Ukrayna'ya girmesini tasvip etmediklerini söyledi. Ukrayna meselesinin birçok yönüyle ciddi problemler barındırdığını dile getiren Karamollaoğlu, şöyle devam etti: "Bir tarafta Rusların aniden Ukrayna'ya girmesi elbette tasvip etmediğimiz, bağımsız bir ülkenin başka bir ülke tarafından işgal edildiğinin işareti de olduğu için hiçbir zaman böyle bir yaklaşımı tasvip etmeyiz. Ancak bu yaklaşımla mücadele edilirken hatalara düşülmemesi gerektiğini de vurgulamadan edemeyeceğiz.

 

BİR AN ÖNCE BARIŞ TESİS EDİLMELİ

Elbette ki, bütün dünya böyle bir davranışın yanlışlığını ortaya koymak için gayret edecektir. Barışın bir an önce tesisi için de hepimiz üzerimize düşeni yerine getirme gayretinde olacağız. Ama nasıl çalışacağımız, nasıl mücadele vereceğimiz çok çok önemli.

 

BİZİ YANLIŞ BİLENLERE DOĞRUYU ANLATACAĞIZ

"Temel Karamollaoğlu, "Zaman hızla geçiyor, seçime en fazla 15 ay kaldı. 15 ay sonra bu sistem değişecek, bu sistemin yerine adil bir sistem gelecek. O zaman herhangi bir parti tek başına iktidara gelemezse bir araya geleceğiz, problemleri birlikte çözmenin yollarını arayacağız. İnşallah ülkemiz değişecek, dünya değişecek." ifadelerini kullandı. Seçimlere kadar tüm teşkilatların çok çalışmasının ve herkesle temasa geçilmesinin önemli olduğunu söyleyen Karamollaoğlu, şunları kaydetti: "Biz bu fikir ve düşünceleri topluma anlatmaya, onların desteğini almaya mecburuz. Ülkemizde de bunu söylüyoruz, burada da bunu söylüyoruz. Herkesle temas kuracağız, herkesle tokalaşacağız, herkesin halini hatırını soracağız, bizi yanlış bilenlere doğruyu anlatacağız, aslında beraber olacağımızı onlara hissettireceğiz, bu çok ciddi bir çalışma gerektiriyor. Hem hanım kardeşlerimiz hem gençlerimiz hem de ana teşkilatımız bu sorumluluğu yüklenmiş durumda."

Duisburg – Birlik

 

 

Bereits seit dem Mittelalter bewirtschaften Landwirte im Nürnberger Stadtgebiet Wiesen in einer traditionellen Bewässerungsweise.

Durch die Bewässerung haben diese Wiesen einen positiven Einfluss auf die Umwelt und auf das Klima. Tatsächlich kühlen die Wiesen die im Sommer zunehmend überhitzte Stadt. Die fränkischen Wässerwiesen gehören zu den besterhaltenen in ganz Europa und wurden daher 2021 in das Bundesweite Verzeichnis des Immateriellen Kulturerbes der UNESCO aufgenommen. Jetzt schlägt die Bundesrepublik zusammen mit sechs weiteren Nationen unter anderem die Wässerwiesen in Franken der UNESCO für die Aufnahme in die Repräsentative Liste des immateriellen Kulturerbes der Menschheit vor.

Nürnbergs Oberbürgermeister Marcus König erläutert: „Die Wässerwiesen in Nürnberg sind Bestandteil einer Landschaft mit insgesamt etwa 2 000 Hektar aktiv bewässerten Gebieten. Diese erstrecken sich weit über die Fläche von Nürnberg hinaus zwischen Schwabach im Süden und Forchheim im Norden und folgen den Flusssystemen von Rednitz und Regnitz.“ Ein großer Teil der Grünlandflächen im Rednitztal wird mit Hilfe der historischen Form der Wiesenbewässerung bewirtschaftet. Über ein weit verzweigtes Netz werden die Wiesen in der Zeit von Mai bis September je nach Trockenheit etwa zwei- bis viermal durch Überstauung überschwemmt. Die jeweiligen Wässergebiete, die zum Teil auch ins Stadtgebiet von Schwabach reichen, umfassen insgesamt rund 200 Hektar.

„Durch die Bewässerung“, so Nürnbergs Umweltreferentin Britta Walthelm, „haben diese Wiesen einen positiven Einfluss auf die Umwelt und auf das Klima. Tatsächlich kühlen die Wiesen die im Sommer zunehmend überhitzte Stadt.“ Gerhard Zimmermann vom Wässerverband „Hopfengarten“ ergänzt: „Für uns Landwirte ist die Wässerwiesennutzung gerade in Zeiten des Klimawandels von sehr großer Bedeutung“.

Die Wässerung und die Unterhaltung der Wehre und Hauptgräben unterlagen beziehungsweise unterliegen heute noch genossenschaftlich organisierten Wässerverbänden. Im Nürnberger Rednitztal sind es heute noch sechs aktive Wässergenossenschaften, die zwischen fünf bis
18 Mitglieder haben. Vor Ort leisten die Verbandsmitglieder, in der Regel Landwirte, die Arbeit und erhalten damit diese alte Kulturtechnik. Noch immer wird hier altes Wasserrecht angewendet. So ist in den alten Wässerordnungen genau geregelt wer, wann, wie lange seine Wiesen wässern darf und wer für den Unterhalt von Gräben und Wehren zuständig ist.

Die Bewirtschaftung von Wässerwiesen dient der natürlichen Düngung und besseren Wasserversorgung der Wiesen. Die Wässerung erfolgt energieunabhängig nach dem Prinzip der Staubewässerung. In den meisten Fällen wird das Wasser in die Gräben mit Hilfe entsprechender Wehrsysteme ausgeleitet. Da die Flüsse Regnitz, Rednitz und Pegnitz in flachen Tälern liegen, wurde früher auch mit Wasserschöpfrädern bewässert. Erhalten blieben diese technischen Zeitzeugen unter anderem in Möhrendorf und an der Satzinger Mühle. Eine mehr als 100 Jahre alte Pumptechnik steht bei Reichelsdorf. Die Wasserschöpfräder in Möhrendorf werden von der dortigen Wasserradgemeinschaft unterhalten und gepflegt, die Anlage an der Satzinger Mühle vom Wasserwirtschaftsamt und die Pumptechnik in Reichelsdorf vom dortigen Wässerverband.

Um die traditionelle Bewirtschaftung auch weiterhin zu erhalten und die positiven Auswirkungen auf Natur und Klima weiterhin zu gewährleisten, förderte das Umweltamt der Stadt Nürnberg im Rahmen eines Ausgleichsprojekts die Wässerverbände finanziell bei der Instandhaltung der technischen Anlagen. Der Landschaftspflegeverband der Stadt Nürnberg e.V. unterstützt die Landwirte bei der Pflege der Gräben. let

BERLİN (AA) - Almanya'nın önde gelen ekonomi enstitülerinden Kiel Dünya Ekonomisi Enstitüsü (IfW), 2022 Almanya ekonomisi büyüme tahminini Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşı nedeniyle yüzde 4’den yüzde 2,1’e indirdi.
 

IfW'den yapılan açıklamada, Alman ekonomisine ilişkin kış döneminde paylaşılan ve 2022, ve 2023'ü kapsayan büyüme tahminlerinde ilkbahar döneminde güncelleme yapıldığı belirtildi.

Enstitü, 2022 için Almanya ekonomisi büyüme tahminini Rusya'nın Ukrayna'yı işgali nedeniyle yüzde 4’den yüzde 2,1’e indirirken, gelecek yıl için ise yüzde 3,3'ten yüzde 3,5’e yükseltti.

Ukrayna'daki savaşın Alman ekonomisi üzerinde gözle görülür bir baskı oluşturduğu ve zaten güçlü olan enflasyonist baskıyı artırdığı vurgulanan açıklamada, “Ancak, Alman ekonomisinde toparlanma devam ediyor.” denildi.

 

Açıklamada, Ukrayna savaşının yılın ikinci yarısında Alman ekonomisinin Kovid-19 salgını öncesi seviyelere dönüşünü geciktirdiğine işaret edilerek, “Üretim kapasitesi yıl sonuna kadar yetersiz kalacak ve bu nedenle ekonomik üretim potansiyelin altında kalacaktır.” değerlendirmesinde bulunuldu.

IfW’in açıklamasında, “Ukrayna'daki savaş, daha fazla belirsizlik oluşturuyor. Tedarik zincirlerinde yeni baskı uyguluyor, özellikle başta petrol ve doğal gaz olmak üzere ham madde fiyatlarındaki ek artışlar yoluyla ekonomiyi etkiliyor. Genel olarak, Almanya'nın 2022'deki enerji ithalatı faturasının, aralık tahminimizden yaklaşık 40 milyar avro daha yüksek olması muhtemel.” denildi.

Ham madde ve üretim maliyetlerindeki keskin artışın henüz tüketicilere tam olarak yansıtılmadığı vurgulanan açıklamada, ek maliyetlerin tüketici fiyatlarına tam olarak yansıtılmasıyla yıl boyunca yüksek enflasyon oranları görüleceğine işaret edildi.

IfW ekonomistleri, Almanya’da enflasyonun bu yıl ortalama yüzde 5,8’e yükselmesini bekleniyor. Bu da ülkede Doğu ve Batı Almanya’nın 1990'da birleşmesinin ardından en yüksek enflasyon oranı olacak.

 

- Deutsche Bank da büyüme tahmininde aşağı yönlü revizyon yapmıştı

Ukrayna savaşının Alman iş piyasasında olumsuz bir iz bırakmayacağını öngören IfW ekonomistleri, kamu harcamalarının savaşın etkileriyle artacağını bu nedenle Alman hükümetinin bütçe açıklarının da bir süre daha yüksek seviyelerde kalacağını tahmin ediyor.

Öte yandan, 9 Mart’ta da Almanya'nın en büyük bankalarından Deutsche Bank, 2022 için Almanya ekonomisine ilişkin büyüme tahminini Rusya'nın Ukrayna'yı işgali nedeniyle yüzde 4’den yüzde 2,5’e indirmiş, enerji fiyatlarındaki yüksek artışı göz önüne alarak enflasyon tahminini yeniden artırarak yüzde 5,5'e çıkarmıştı.

 

Bu arada, Almanya'da ocak ayında yüzde 4,9 olan yıllık enflasyon, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısıyla artan petrol ve gaz fiyatlarındaki son yükselişten önce şubatta yüzde 5,1'e ulaşmıştı.

Almanya'da, tüketiciler için alışılmadık derecede yüksek seyreden enflasyonun olumsuz etkileri iyice hissedilirken bu nedenle Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) gevşek para politikasına yönelik hoşnutsuzluk da artıyor.

Bir asır önce Weimar Cumhuriyeti'nde (1918-1933 dönemi) görülen ve tüketicilerin satın alma gücünü çökerten hiper enflasyondan dolayı "enflasyon" Almanya'da her zaman hassas bir konu olarak görülüyor.

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB)  ve Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı işbirliğinde yurt dışında yaşayan ailelere dair sorunların gündeme getirilerek çözüm önerilerinin sunulduğu “Yeni Yüzler Yeni Sözler” programı düzenleniyor.  

 

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) her yıl gerçekleştirdiği projelerle yurt dışında yaşayan aileler için çeşitli hizmetler yürüterek insan kaynağının yetiştirilmesine katkıda bulunuyor. Yurt dışında yaşayan ailelerin bulundukları ülkelerin koşullarında farklı sorunlarla karşılaştığını dikkate alarak politikalar üretmeye çalışan YTB, sorunları yerinde tecrübe eden kişilerle de zaman zaman istişarelerde bulunuyor. Bu minvalde, bir seri halinde devam eden  “Yeni Yüzler Yeni Sözler” programının ilkini “Gençlik” alanında gerçekleştirilirken ikincisi de Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı işbirliğinde “Aile” konusunda Ankara’da düzenliyor. 10 ülkeden 28 katılımcı ile yurt dışında yaşayan ailelere dair sorunların gündeme getirildiği toplantıda çözüm önerileri masaya yatırılıyor.  Toplantıya yurt dışında yaşayan Türk ailelerle doğrudan temas halinde bulunan; pedagoji, psikoloji, sosyoloji, sosyal hizmet, aile hukuku ve benzeri alanlarda uzman isimler katıldı. 

 

 

YURT DIŞINDAKİ VATANDAŞLARIN SORUNLARINA YÖNELİK ÇALIŞMALAR ZORUNLU HALE GELDİ 

 

Programda konuşan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı İsmail Ergüneş, sosyal hizmetler alanında yurt içinde elde ettikleri tecrübeleri, yurt dışında yaşayan ailelerin hizmetine sunduklarını ifade etti. Yurt dışında yaşayan ailelerin sorunlarına yönelik çalışmaların zorunlu hale geldiğini kaydeden Ergüneş,  vatandaşların Almanya ile başlayan göç serüveninin bugün sadece Avrupa Birliği ülkelerinde 5 milyon insana ulaştığını bildirdi.

Yurt dışında yaşayan vatandaşların değerlerinden kopmadan, varlıklarını güçlü bir şekilde idame ettirdiğini söyleyen Ergüneş, “Bunun en önemli nedeni; vatandaşların yurt dışında Türk aile yapısını koruması, örf, adet, inanç ve kültürlerine sahip çıkmasıdır. Bunda elbette ülkemizde uygulanan güçlü dış politikanın ve ilgili bakanlıklarımızın payı vardır” dedi. 

 

Yurt dışında yaşayan Türk aileleri ile ilgili analizleri çok iyi yapmak durumunda olduklarını dile getiren Ergüneş “Temelde aile olmak üzere yurt dışında yaşayan vatandaşların karşılaştıkları sorunlarla yakından ilgilenmekte ve çözüm önerileri üzerine çalışmalar yürütmekteyiz. Türk toplumuna katkı sağlamak üzere Türk diasporasıyla bir araya gelerek yürütülen faaliyetler bizler için çok önemli. Bu hayırlı çalışmaların hayata geçirilmesinde yurt dışında faaliyet gösteren STK’ların da önemi büyüttür. Sizlerle birlikte geleceğin güçlü Türkiye’sini güçlü aile yapılarıyla inşa etmek hepimiz için gurur kaynağı olacaktır. Ailemize, inancımıza, gençlerimize, kültürümüze, dilimize ve içinde yaşadığımız topluma sahip çıkacağız” dedi.

 

 

TÜRK VARLIĞININ BAŞARISININ EN ÖNEMLİ UNSURU AİLE YAPISI 

 

Avrupa’daki 60 yıllık millet varlığının bugüne kadar başarılı bir şekilde gelmesinde en önemli unsurun aile kavramı olduğuna dikkat çeken YTB Başkanı Abdullah Eren ise, “Birçoğu belki de bulunduğu şehrin merkezini görmeyip Avrupa’ya giden ve başarılı olup Avrupa’da Türk varlığını meydana getiren insanımızın en önemli toplumsal mukavemet araçlarından biri şüphesiz aile bütünlüğüdür.” diye konuştu.

YTB olarak aile ve sosyal hizmetler alanına ayrı bir başlık açtıklarını kaydeden Eren, “Aile ve sosyal hizmetler burslarımız var. Avrupa’da; pedagoji, psikoloji, sosyoloji, sosyal hizmet, aile hukuku ve benzeri alanlarda gençleri yetiştirmek için bu bursları veriyoruz. Proje destekleri veriyoruz. Sadece 2011’den 2020’ye kadar çok sayıda projeye destek verdik. İstişare toplantılarına devam ediyoruz.” şeklinde konuştu. 

 

Yurt dışındaki millet varlığının önümüzdeki dönemde Avrupa’da tutunmasının devam etmesini sağlayacak en önemli unsurun da yine aile birliği ve bütünlüğü olduğunun altını çizen Eren, “Avrupa’da Türkler yaşadıkları ülkelere uyum sağladılar ve kendi öz kimliklerini, benliklerini kaybetmediler. Önümüzde çok çetin bir mücadele var. Nesiller geçtikçe Türkiye ile olan ilişkiyi nasıl sağlayacağız? Bunlar cevap bulunması gereken sorular. Bu toplantıda bu sorulara cevap arayacağız” dedi.

 

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Genel Başkanı Kazım Türkmen, Berât Kandili dolayısıyla mesaj yayımladı.

Türkmen Berât Kandili dolayısıyla yayımladığı mesajda, “Rabbimiz bu mübarek gece hürmetine bizlere, günah yüklerinden arınmış ve suçlarından berat etmiş kullar olarak Ramazan’a ulaşmayı nasip eylesin” dedi.

Türkmen, şöyle devam etti:

Mübarek üç ayların ortasına ulaştığımız şu günlerde, geçen her gün bizi Ramazan’a bir adım daha yaklaştırıyor. Ruha ağır gelen her türlü sıkıntıdan, insanı inciten her türlü hatadan, yaratılış amacımıza ve Rabbimizin rızasına yakışmayan her türlü kötülükten berat etmek için eşsiz bir fırsat daha yakalayacağız inşallah.

Mübarek üç ayların ortasına ulaştığımız şu günlerde, geçen her gün bizi Ramazan’a bir adım daha yaklaştırıyor. Ruha ağır gelen her türlü sıkıntıdan, insanı inciten her türlü hatadan, yaratılış amacımıza ve Rabbimizin rızasına yakışmayan her türlü kötülükten berat etmek için eşsiz bir fırsat daha yakalayacağız inşallah.

Cenâb-ı Hakk’ın bize lütfettiği bu bereket ayları, geçmişin muhasebesini ve geleceğin planlamasını yapacağımız tefekkür vakitleridir. Nefsimizin arzularına göre değil, Rabbimizin rızası doğrultusunda yaşamaya azmedeceğimiz karar vakitleridir. Hata ve günahlarımızdan tevbe edip, Rabbimizin af ve mağfiretine sığınacağımız dua ve niyaz vakitleridir. Nitekim Allah Resûlü (s.a.s) bize şu tavsiyede bulunmaktadır: “Şâban ayının on beşinci gecesi olduğu zaman, gecesinde ibadete kalkın. Gündüzünde oruç tutun. Çünkü o gece güneş batınca Allah Teâlâ dünyaya rahmet nazarı ile bakar ve fecir oluncaya kadar şöyle buyurur: ‘Benden af dileyen yok mu, onu bağışlayayım! Benden rızık isteyen yok mu, onu rızıklandırayım! Sıkıntıya uğrayan yok mu, ona afiyet vereyim!”

Bu bağışlanma mevsiminde bize düşen derin tefekkürdür, gönülden niyazdır, dönüşü olmayan tevbedir. Öyleyse, geliniz, bu Kandil’de hep birlikte tevbe edelim:

Zaman zaman, hırs, tamah ve bencilliğe kapılarak dünyayı ahirete tercih eder hale geldiğimiz için;

En yakınlarımızdan bile sevgi ve merhameti esirgediğimiz, eşimizi ve çocuklarımızı ihmal ettiğimiz, akrabalarımızı, yetimleri, kimsesizleri, yardıma muhtaçları unuttuğumuz günler için;

Rabbimizin bize emanet ettiği dünya evini harap ettiğimiz için;

Kendimiz için, din kardeşlerimiz için;

İslam coğrafyasında ikilik ve kavgaların sona ermesi için;

Acılar içerisinde kıvranan âlem-i İslam‘ın sulh ve selameti için.

Einfach Steuern sparen mit der Lohi...
 
Auf Grundlage Ihrer persönlichen Lebensverhältnisse erstellt die Lohnsteuerhilfe in Schweinfurt Ihre Einkommensteuererklärung. Dabei betrachten wir jede Lebensfacette und prüfen systematisch alle Steuersparmöglichkeiten. So können Sie sicher sein, alle Steuervorteile optimal genutzt zu haben. Wir führen eine Steuerberechnung durch, so dass Sie bereits vor Erhalt des Steuerbescheids wissen, was auf Sie zukommt.
Das Handelsblatt verlieh der Lohi das Siegel "Beste Kundenberatung", weil sie auf Platz 1 aller getesteten Lohnsteuerhilfe Vereine in punkto Kundenberatung ist.
FOCUS-MONEY bescheinigt der Lohi sogar die "Fairste Beratung“ in seiner aktuellen Veröffentlichung im März 2022.
 
Erweitertes Beratungsangebot
Um Sie ab sofort auch kontaktlos individuell und kompetent beraten zu können, haben wir unser digitales Beratungsangebot ausgebaut.
Wir bieten Ihnen unseren Service rund um die Steuererklärung nun auch einfach, bequem und sicher von zu Hause aus.
Telefonische Beratung
csm_Telefonische-Beratung_7aa5e61965.png
Per Telefon berät Sie Ihr persönlicher Ansprechpartner zu allen Fragen rund um die Einkommensteuer und kümmert sich um Ihre Steuererklärung. Vertrauen Sie auf unseren freundlichen und kompetenten Service und nutzen Sie somit unser volles Dienstleistungsspektrum.
Online-Videoberatung
Online-Video-Beratung.png
Per Online-Videokonferenz sprechen Sie mit Ihrem vertrauten Berater über Ihre Steuererklärung. Genießen Sie alle Vorteile unserer persönlichen Beratung einfach und sicher von zu Hause aus und holen Sie sich unsere Steuerkompetenz und unsere Beratungsqualität in die eigenen vier Wände.
Persönliche Beratung vor Ort
Persoenliche-Beratung.png
Kommen Sie mit Ihren Steuerfragen zu uns. Ihr persönlicher Ansprechpartner kümmert sich in einem direkten Gespräch um Ihre Steuererklärung. Weil uns die Gesundheit unserer Mitglieder und Mitarbeiter wichtig ist, achten wir auf die Einhaltung der Schutz- und Hygienevorschriften.
 
Alle Leistungen zum festen Mitgliedsbeitrag
Wir machen mehr als nur Ihre Einkommensteuererklärung. Wir stellen zum Beispiel Kindergeldanträge oder beraten bei der Wahl der günstigsten Steuerklasse.
Alle unsere Leistungen können Sie das ganze Jahr über in Anspruch nehmen. Zum festen Mitgliedsbeitrag – egal wie oft Sie uns brauchen.
Unterm Strich bleibt mehr für Sie
Sie sparen sich beim Erstellen der Einkommensteuererklärung nicht nur Zeit, sondern auch bares Geld. 1.339 Euro haben wir 2017 im Durchschnitt aller Erstattungsfälle pro Mitglied zurückgeholt. Falls statt der erwünschten Steuerrückerstattung eine Steuernachzahlung droht, helfen wir Ihnen dabei, die Belastung so niedrig wie möglich zu halten. Das erreichen wir, weil die Lohi-Beraterinnen und Berater ihr Wissen in regelmäßigen Fachseminaren vertiefen und deshalb immer auf dem neuesten Stand des Gesetzes sind. Das wissen nahezu 700.000 Mitglieder der Lohi zu schätzen, denn über 98 Prozent von ihnen sind mit uns zufrieden.
Wir zeigen Arbeitnehmern, Rentnern und Pensionären – im Rahmen einer Mitgliedschaft begrenzt nach § 4 Nr. 11 StBerG – alle Möglichkeiten auf, Steuervorteile zu nutzen.
 
 
Lohnsteuerhilfeverein Bayern e.V.
Beratungsstellenleiterin 
Petra Blos
 
Neutorstraße 3
987421 Schweinfurt
 
Telefon 09721 - 24 771
E-Mail Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!
Würzburger sammelt Spenden für Kinder mit seltenen Krankheiten
 
2014 war das Jahr, in dem sich für Jörg Richter aus Würzburg alles veränderte. In diesem einen Jahr verlor er drei beste Freunde und beschloss, nichts mehr aufzuschieben, sondern sein „Leben mit Inhalt zu füllen“, wie er sagt. Mit 58 Jahren stieg er aus dem Berufsleben aus, machte sich auf die Suche nach einem guten Zweck, für den er sich engagieren wollte und fand „Care for rare“. „Care for rare“ - eine Stiftung, die über Ländergrenzen hinweghilft, Kindern mit seltenen Erkrankungen Hoffnung zu geben.
 
„Zehn Prozent aller Kinderkrankheiten sind seltene Erkrankungen“, erklärt Jörg Richter, „und viele von ihnen sind leider immer noch nicht heilbar.“ Seit 2015 sitzt Richter das halbe Jahr im Fahrradsattel und sammelt auf Rundreisen Spendengelder. Die Strecken führen ihn quer durch die USA, San Francisco und Las Vegas, oder auch von Würzburg nach Madrid. 2019 besuchte er sämtliche Würzburger Partnerstädte und 2020 die Hauptstädte aller deutschen Bundesländer. An all diesen Stationen be-sucht er die schwer kranken Kinder zuhause oder in den Krankenhäusern und wird von ihnen gerne als „bunter Clown“ bezeichnet. 2021 ging es von Marseille nach München und in diesem Jahr steht wieder eine USA-Rundreise auf dem Programm.
 
In den nächsten Tagen startet nun seine Reise mit dem Fahrrad einmal quer durch die Vereinigten Staaten, von San Francisco an der Westküste bis nach Boston und New York an der Ostküste. Für die gesamte Strecke rechnet Richter mit ca. 25 Wochen Fahrzeit und plant, im September in New York anzukommen.
 
Auf seiner Tour wird der Radler auch einen Stopp in Würzburgs Patenstadt Faribault in Minnesota einlegen, die in diesem Jahr ihr 150. Stadtjubiläum feiert. Dort wird er voraussichtlich im Juni ankommen. Kurz vor seiner Abreise verabschiedete ihn Oberbürgermeister Christian Schuchardt mit einem Gruß an seinen Amtskollegen in Faribault und bittet auch ihn um Unterstützung der Spendenaktion Richters.
 
Spendenkonto von Care for Rare:
Care-for-Rare Foundation
Sparkasse Ulm
IBAN: DE93 6305 0000 0000 0035 33
SWIFT-BIC: SOLADES1ULM

Das Stadtmuseum im Fembo-Haus präsentiert vom 18. März bis 15. Mai 2022 die Ausstellung „Facing Nürnberg“ der fotoszene nürnberg e.V. Die gezeigten Aufnahmen vermitteln im historischen Rahmen des Stadtmuseums in der Burgstraße 15 einen Blick auf Nürnberg, der nichts mit Postkartenklischees und Werbeillustrationen zu tun hat. Die Fotoausstellung ist geöffnet Dienstag bis Freitag von 10 bis 17 Uhr sowie Samstag und Sonntag von 10 bis 18 Uhr, montags ist geschlossen.

Die Künstlerinnen und Künstler nähern sich inhaltlich dem Facettenreichtum und der Ambivalenz einer Großstadt an: Sie lenken den Blick hinter die Kulissen, liefern überraschende Wegbeschreibungen und porträtieren Persönlichkeiten des öffentlichen Lebens oder auch Zeugnisse eines zum Alltag gewordenen Ausnahmezustands. Das Allgemeine im Spezifischen zu zeigen, ohne das Spezifische zu verallgemeinern, Klischees aufzubrechen und den Blick auf das ungewöhnlich Gewöhnliche zu lenken, haben sich die Fotografinnen und Fotografen zur Aufgabe gemacht und richten damit den Blick zurück nach vorn. Zu sehen sind Werke von James Edward Albright Jr., Mile Cindric, Günter Distler, Tim Händel, Nicolas Hansmann, Stefan Hippel, Christian Höhn, Steffen Kirschner, Lena Mayer, Jutta Missbach, Rudi Ott, Jens Wegener und Bruno Weiß.

In etwa 30-minütigen Kunstgesprächen stellen die Mitglieder der fotoszene nürnberg e.V. ihre mannigfaltige künstlerische Auseinandersetzung mit Nürnberg persönlich vor. Die Gespräche finden statt am Sonntag, 27. März 2022, um 15 Uhr und an den Sonntagen 3., 10. und 24. April sowie 1., 8. und 15. Mai 2022 um 16 Uhr.

Die Ausstellung sowie die Kunstgespräche sind im Museumseintritt von 6 Euro, ermäßigt 1,50 Euro, inbegriffen. Vor Ort gelten stets die aktuellen bayerischen Corona-Bestimmungen, verbindlich sind derzeit der 3G- Grundsatz und das Tragen einer FFP2-Maske. alf

Türk âşıklık geleneğinin Avrupa’daki son temsilcilerinden Ozan Yusuf Polatoğlu vefatının birinci yılında ATİB tarafından düzenlenen, “Ozan Yusuf Polatoğlu’nu Anma Programı”nda değişik yönleriyle anıldı.
 
Korona salgınından dolayı 13 Mart 2021 tarihinde hayatını kaybeden Ozan Yusuf Polatoğlu’nun anısına düzenlenen proğram 13 Mart 2022 günü ATİB Genel Merkez konferans salonunda gerçekleştirildi. Yoğun bir katılımın olduğu anma proğramı, Ozan Yusuf Polatoğlu hakkında hazırlanmış kısa bir video gösterisinden sonra ATİB Genel Başkanı Durmuş Yıldırım’ın açış konuşmasıyla başladı.
 
Yıldırım, “Kırk yılı aşkın bir zaman Avrupalı Türklerin hissiyatını, vatan hasretini, gurbet çilesini ve bir başka kültür coğrafyasında yaşanılan zorlukları saza ve söze döken, şiirleştiren, araştırmalar yapan Ozan Yusuf Polatoğlu’nu Hakk’a yürüyüşünün sene-i devriyesinde rahmet ve saygıyla anıyorum” dedikten sonra konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Şiirlerinde milli ve manevi duygulara ağırlık veren Ozan Polatoğlu’nda Yunus Emre’nin izlerini görüyoruz. Bizim kültür gecelerimiz, kurultay ve şölenlerimiz, Ozanımızın sahne almasıyla taçlanır, onun türküleri ve şiirleri her yaştan insanımızda karşılık bulurdu. Sevgili Ozanımızın (bize göre) beklenmedik vefatıyla sadece bir değerli dostu, gönüldaşı değil, ömrünü Avrupa’daki göç edebiyatımıza adamış bir kültür elçimizi, Türkçe’mizin ses bayrağını ve Türk âşıklık geleneğinin en güçlü çağdaş temsilcilerinden birini kaybettik. Tek tesellimiz, geride bıraktığı birbirinden değerli eserleridir.“
 
Daha sonra T.C. Köln Başkonsololuğu’nu temsilen, Konsolos Özkan Özcan ve Avrupa Nizam-ı Alem Federasyonu (ANF) Genel Başkanı Erol Yazıcıoğlu’nun konuşması, Ozan Yusuf Polatoğlu’nun kültürel hayatımıza yaptığı katkılar üzerine oldu.
Yazar Mahmut Aşkar ve eğitimci Ali Yağız, Ozan Yusuf Polatoğlu’nun sanatı, edebi kişiliği ve şiirlerinde işlediği konuları içeren birer konuşma yaptılar. Proğramın akışı içinde gençler, Ozan Polatoğlu’nun şiirlerinden örnekler sundular.

 

 

 

 

 

 

 

Fast zwei Drittel der erwachsenen Bundesbürger klagen über Rückenschmerzen. Das ergab zuletzt eine repräsentative Umfrage des Robert-Koch-Instituts. „Schmerzen des unteren Rückens sind laut der Erhebung etwa doppelt so häufig wie Schmerzen des oberen Rückens“, erläutert Daniela Keller, Gesundheitsexpertin von der AOK in Würzburg. Unter chronischen Rückenschmerzen leidet sogar etwa jeder siebte Befragte.
 
Vielfältige Ursachen
Einseitige oder schwere körperliche Belastungen sind mögliche Gründe für Rückenbeschwerden. „Neben der falschen Sitzhaltung und mangelnder Bewegung können auch Stress oder Überforderung Rückenschmerzen begünstigen“, so Daniela Keller. Aus diesem Grund sollte auf eine ausgewogene Work-Life-Balance geachtet werden. Neben ausreichend Bewegung und gezielten Übungen für den Rücken, kann daher eine Meditation oder Atemübung hilfreich sein. Daniela Keller rät dazu, sich auch einfach mal Zeit zum Faulenzen zu nehmen und bewusst nichts zu tun, um so abschalten zu können.
 
Im Alltag viel bewegen
Um die Rückengesundheit zu erhalten, ist es wichtig, viel Bewegung in den Alltag einzubauen, beispielsweise die Treppe statt den Aufzug zu nehmen, mit dem Rad zur Arbeit oder zum Einkaufen zu fahren. „Rückenbeschwerden kann man gut vorbeugen, wenn man dran bleibt“, so Daniela Keller. Wer im Büro beziehungsweise – noch ganz oder teilweise – im Homeoffice tätig ist, sollte daher immer mal wieder zwischendurch aufstehen. Rückenfreundlich ist außerdem ein häufiger Wechsel zwischen Sitzen, Stehen und Bewegen. Telefonate lassen sich auch im Stehen führen, Texte im Stehen lesen. Ideal sind verstellbare Stühle und ein höhenverstellbarer Arbeitsplatz.
 
Kleine Bewegungspausen einbauen
Zusätzlich zum Positionswechsel wirken am Arbeitsplatz kleine Übungen zwischendurch positiv auf den Rücken. „Kleine Ursache – große Wirkung: Es bringt schon ganz viel, bewusst mehrfach die Schultern zu kreisen, den Kopf ein paar Mal vorsichtig nach rechts und links zu drehen, den Rücken langsam ab- und wieder aufzurollen“, sagt Daniela Keller. Solche einfachen Bewegungseinheiten sollten im Berufsalltag unbedingt zur Gewohnheit werden: anfangs – wenn nötig – mit Erinnerungen, die man sich selbst, am besten digital, regelmäßig setzt.
 
Dauerhaft aktiv werden
„Sportarten wie etwa Joggen oder Walken und gezielte Gymnastik- oder Yogaübungen helfen dabei, Schmerzen im Rücken gar nicht erst entstehen zu lassen“, sagt Daniela Keller. Auch ein ausgedehnter Spaziergang in der Mittagspause oder am Feierabend trägt zur Gesundheit des Rückens bei. Die AOK unterstützt Rückengesundheit mit dem interaktiven Online-Programm „Rückenaktiv im Job“. Experten helfen den Teilnehmern, Belastungsfaktoren zu erkennen und geben individuelle Tipps. Wer sich für das Online-Angebot interessiert, kann sich kostenfrei anmelden unter www.aok.de/bayern/rueckenaktiv-im-job .
 
 

Bild:

Yogaübungen fördern Beweglichkeit und Entspannung und unterstützen so die Rückengesundheit gleich doppelt