Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

BRÜKSEL (AA) - NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, İsveç'in üyelik başvurusu hakkında "TBMM bu sonbaharda yeniden açıldığında İsveç'in üyeliğinin en kısa sürede onaylanmasını bekliyorum." dedi.

Stoltenberg, Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesinin toplantısına katılarak milletvekillerine konuşma yaptı ve soruları yanıtladı.

İsveç'in NATO üyeliği başvurusuna değinen Stoltenberg, bunun arka planına bakmak gerektiğini belirtti.

Stoltenberg, şunları ifade etti:

"Rusya Devlet Başkanı (Vladimir) Putin, 2021 sonbaharında NATO'nun imzalaması ve daha fazla NATO genişlemesi olmayacağını taahhüt etmemiz için bir taslak anlaşma gönderdi. Bu Ukrayna'yı işgal etmemesi için bir ön şarttı. Biz tabii ki bunu imzalamadık. Tam tersi oldu. Bizden NATO'nun asla genişlememesini istedi, 1997'den beri NATO'ya girmiş tüm üyelerden ki bu Orta ve Doğu Avrupa ile neredeyse NATO'nun yarısı ediyor, altyapılarımızı çekmemizi istedi, A veya B sınıfı gibi üyelikler oluşturmamızı istedi ama bunları reddettik. Sonuçta sınırlarında daha fazla NATO olmasını engellemek için savaşa girdi ama tersini elde etti. İttifakın doğusunda daha fazla NATO varlığı bulunuyor. Finlandiya, İttifaka üye oldu. İsveç de yakında tam üye olacak."

Stoltenberg, temmuzda Litvanya'nın başkenti Vilnius'ta yapılan NATO Zirvesi'nde İsveç'in terörle mücadelede daha fazlasını nasıl yapacağına ilişkin anlaşmaya vardıklarını hatırlatarak şöyle devam etti:

"TBMM'nin bu sonbaharda yeniden açıldığında İsveç'in üyeliğinin en kısa sürede onaylanmasını bekliyorum. Bu daha önce defalarca ifade edildi. Böylece Finlandiya'dan sonra İsveç ile 32 üyemiz olacak. Bu kuzey ülkeleri için, İsveç ve Finlandiya için ayrıca NATO için iyi. Bu, aynı zamanda Başkan Putin'in NATO'nun büyümesini engellemek için bir Avrupa ülkesini işgal ettiğinde tersini elde ettiğinin göstermektedir."

- "Tarihte hiç bu kadar çok mayın görmedik"

Ukrayna'nın Rusya'ya yönelik karşı taarruzuyla ilgili soruyu yanıtlayan Stoltenberg, bunun kanlı ve zor bir süreç olmasını beklediklerini söyledi.

Stoltenberg, Rusya'nın katmanlar halinde savunma hatları oluşturduğunu aktararak şunları dile getirdi:

"Rusya'nın savunma hatlarında hendekler, muharebe tankları, ejderha dişi gibi engeller ve muazzam sayıda mayın bulunuyor. Tarihte hiçbir zaman bir muharebe alanında bugün Ukrayna'da olduğu kadar mayın görmedik. O nedenle Ukrayna'nın karşı taarruzunun çok zor olacağı belliydi. Ancak Ukraynalılar yine de taarruz yapmaya karar verdiler ve ilerleme kaydediyorlar. Belki umduğumuz kadar değil ama kademeli olarak zemin kazanıyorlar. Günde belki birkaç metre. Ukraynalıların zemin kazanması demek, Rusların kaybetmesi demek. Başlangıcı hatırlayalım. Rus ordusu, dünyanın en güçlü ikinci ordusuydu. Şimdi Rus ordusu, Ukrayna'daki ikinci en güçlü ordu."

Stoltenberg, Ukrayna'ya desteğin önemine işaret ederek "Sadece iyi günlerinde değil, kötü günlerinde de yanlarında olmalıyız. Kazandıklarında da kaybetseler de desteklemeye devam edeceğiz. Çünkü Ukrayna'yı desteklemek kendi ülkelerimiz için barışın sürmesini sağlamak bakımından ve otoriter rejimlerin istediklerini güç kullanarak elde edemeyeceklerini göstermek açısından bir seçenek değil gerekliliktir." diye konuştu.

- "Türkiye'nin çabalarını memnuniyetle karşılıyoruz"

Bir AP milletvekilinin, Karadeniz Tahıl Girişimi'yle ilgili sorusunu cevaplayan Stoltenberg, Rusya'nın anlaşmadan çekilmesini kınadıklarını ifade etti.

"Türkiye'nin anlaşmanın yeniden hayata geçirilmesine yönelik çabalarını memnuniyetle karşılıyoruz." diyen Stoltenberg, Ukrayna tahılının dünyaya gönderilmesinin en iyi yolunun savaşın bitirilmesi olduğunu, tahıl anlaşmasının savaşın sonuçlarını azaltmaya yönelik olduğunu dile getirdi.

- Romanya'daki İHA olayı kasti bir Rus saldırısı değil

Stoltenberg, Romanya'da Rusya'nın Ukrayna'ya saldırmak için kullandığı insansız hava aracına (İHA) ait olduğundan şüphelenilen parçaların bulunmasıyla ilgili soruya karşılık verdi.

Romanya ile yakın temasta olduklarını, bunun ortaya çıkabilecek kazalara ve olaylara örnek teşkil ettiğini belirten Stoltenberg, "Rusya tarafından kasti olarak düzenlenmiş saldırı olduğuna dair bir bilgimiz yok. Soruşturmanın sonuçlarını bekliyoruz." dedi.

 

ROMA (AA) - Türkiye Gençlik Filarmoni Orkestrası (TUGFO), İtalya turnesi kapsamında başkent Roma'da konser verdi.

Sabancı Vakfının ana destekçisi olduğu ve orkestra şefi Cem Mansur'un yönetimindeki TUGFO, İtalya turnesinin son durağında Roma'daki Santa Cecilia Salonu'nda, Romalılara klasik müzik dolu keyifli bir akşam yaşattı.

Türkiye'de konservatuvarlarda okuyan, 16 ile 22 yaşları arasında, sınavla seçilen genç müzisyenlerden kurulu orkestra, Türk besteci Ulvi Cemal Erkin'in "Sinfonietta", Alman besteci Felix Mendelssohn'un "Bir Yaz Gecesi Rüyası", Finlandiyalı müzisyen Jan Sibelius'un "Finlandia" eserini seslendirdi.

Orkestra ayrıca genç solist Ukraynalı piyanist Anna Fedorova ile beraber Rus besteci Sergey Rahmaninov'un 2. Piyano Konçertosu'nu da çaldı.

TUGFO'nun konseri, Romalı sanatseverlerin beğenisini toplarken, izleyenler konser bitiminde Şef Cem Mansur'un yönetimindeki orkestrayı uzun süre ayakta alkışladı. Orkestra, alkışlar üzerine bis yaparak İtalyan besteci Giuseppe Verdi'nin Nabucco Operası Üvertürü'nü çalarak konserini sonlandırdı.

- "Güzel bir akustikte çalmak zaten her zaman çok keyifli bir şey"

Şef Cem Mansur konserin ardından AA'ya yaptığı açıklamada, Türkiye'de 3 konser verdikten sonra İtalya turnelerinin başladığını, Sicilya'da 5 kez sahne aldıktan sonra bugün Avrupa'nın en modern senfonik salonlarından Roma'daki Santa Cecilia'da çaldıklarını belirtti.

Mansur, bu salonda konsere çıkmaktan keyif aldığını ifade ederek, "Güzel bir akustikte çalmak zaten her zaman çok keyifli bir şey. Çünkü bir salon aslında orkestranın içinde tınladığı bir enstrüman." dedi.

İyi bir akustik olduğunda orkestra, solist herkesin birbirini çok iyi duyduğunu anlatan Mansur, "Birbirlerini daha iyi takip ediyorlar. Daha oda müziği gibi çalabiliyorlar. O zaman bana da daha az iş düşüyor aslında. Ben de konsantrasyonumu onlara ilham vermekle daha ince şeyler göstermeye harcıyorum. Beraberliği sağlamak çünkü daha kolay, orkestra birbirini duyduğu zaman." değerlendirmesinde bulundu.

- "(Gençlerle çalışmak) Yetişkin profesyonel orkestralarla çalışmaktan çok farklı bir şey"

Gençlerle çalışmanın keyifli olduğunu anlatan Mansur, şöyle devam etti:

"Gençler harika. Türkiye'de bu işin ne seviyede yapılabileceğini gösteriyor, doğru motivasyon, doğru proje, doğru eğitimle. Fakat bunu maalesef, kendi müzik hayatımızda her zaman göremiyoruz. Fakat bunun birçok nedeni var. Aslında biraz devletin orkestralarının biraz daha eskimiş metotları var. Aslında müzisyeni de Türkiye'de yaşam seviyesi, sanatsal içerik olarak çok fazla besleyen ve seviyesini her zaman en yüksek seviyede tutan şeyler eksik maalesef. Fakat gençlerde, bizim devlet konservatuvarlarımızdan eğitilmiş müzisyenlerin, doğru yaklaşımla nasıl harikalar yaratabileceklerini görüyorsunuz. Çok keyifli, onlarla çalışmak bambaşka bir şey. Yetişkin profesyonel orkestralarla çalışmaktan çok farklı bir şey. Başka bir enerji."

Roma'daki konserlerinde yer alan Ukraynalı Anna Fedorova'nın önemli bir piyanist olduğunu belirten Mansur, Roma konserlerine özel birini davet etmek istediklerini, Fedorova'nın birlikte çalması keyifli, Ukraynalı müzisyen ve mülteciler için çok şey yapan duyarlı bir müzisyen olduğunu aktardı.

THY, "AJet" ismiyle yeni bir şirket kurulduğunu ve AnadoluJet'in faaliyetlerinin bu şirkete devredildiğini açıkladı.

Türk Hava Yolları (THY), AnadoluJet'in yerine "AJet" ismiyle yeni şirket kurdu.

THY'den Kamuyu Aydınlatma Platformu'na gönderilen "Yeni Şirket Kuruluş Kararı" bildiriminde şu ifadelere yer verildi: 

"Yönetim Kurulumuzca Ortaklığımızın AnadoluJet markasının global standartlarda düşük maliyetli hava yolu olarak faaliyetlerine devam edebilmesi ve pazardaki rekabetçi konumunu güçlendirebilmesi amacıyla faaliyetlerinin %100 Türk Hava Yolları iştiraki olarak kurulacak olan 'AJet Hava Taşımacılığı Anonim Şirketi' altında devam ettirilmesine karar verilmiştir." 

Bildirimde şirketin sermayesinin 450 milyon lira olduğu kaydedildi.

BRÜKSEL (AA) - Avrupa Birliği (AB), piyasadaki güçlerini sınırlandıracağı ve katı kurallar uygulayacağı 6 büyük teknoloji şirketini belirledi.

AB Komisyonu, Dijital Piyasalar Yasası kapsamında işletmelere ve kullanıcılara adil olmayan koşullar dayatılmasını önlemeyi, önemli dijital hizmetlerin kullanıma açık kalmasını sağlamayı amaçlayan "bekçi -geçit denetçisi" kriterlerini karşılayan şirketler listesinin tespit edildiğini bildirdi.

Komisyon'un açıklamasında Alphabet, Amazon, Apple, ByteDance, Meta ve Microsoft olmak üzere 6 şirketin ilk defa geçit denetçisi olarak sınıflandırıldığı, listelenen şirketlerin sunduğu 22 temel hizmetin yeni yasa kapsamındaki ilave sorumluluklara uymak için 6 ay süreleri olduğu belirtildi.

Microsoft ve Apple'ın bazı temel platform hizmetlerde ağ geçidi olarak nitelendirilmeyeceği iddialarının değerlendireceğine vurgu yapılan açıklamada, Komisyon'un özellikle Bing, Edge, Microsoft Reklamcılık ve Apple iMessage'a ilişkin araştırma başlattığı kaydedildi.

Açıklamada, Komisyon'un bazı kriterleri karşılamalarına rağmen Gmail, Outlook.com ve Samsung internet tarayıcısının "temel platform hizmetleri olarak listelememe "kararı aldığına işaret edildi.

-Yeni kurallar hakkında

ŞAB'nin geçen yıl onaylanan ve dijital platformların faaliyetlerinde değişikliklere neden olacak yasası kapsamında özellikle büyük dijital platformların pazar gücünü sınırlamak için yeni kurallar uygulamaya konulacak.

Bu çerçevede Avrupa'da faaliyet gösteren, piyasa değeri en az 75 milyar avro olan ve 45 milyondan fazla kullanıcıya ulaşan büyük platformlar "geçit denetçisi" olarak adlandırılacak.

Bu teknoloji şirketleri ve dijital platformlar, diğerlerinden daha katı kurallara tabi tutulacak. Firmalara, sektörlerinde haksız rekabet etmelerini önleyecek önlemler uygulamaya girecek.

Yasa kapsamında, bu şirketlerdeki farklı mesajlaşma hizmetlerinin birlikte çalışabilir olması gerekecek ve büyük platformların çeşitli hizmetlerini rakip firmalarının benzer hizmetlerinin önünde tutması önlenecek.

Kullanıcıların önceden yüklenmiş yazılımları veya uygulamaları kaldırması engellenmeyecek.

Büyük şirketlerin, belirlenen piyasa kurallarına uymamaları halinde bazı faaliyetleri durdurulabilecek. Bu şirketlerin yükümlülüklere uyumları yakından takip edilirken platformlar her 6 ayda bir uyum raporu sunacak.

Geçit denetçisi konumundaki firmaların kuralları ihlal etmeleri halinde küresel cirolarının yüzde 10'una varan seviyede para cezası kesilebilecek.

Tekrarlanan kural ihlallerinde para cezası yüzde 20'ye yükseltilebilecek. Devamlı ve sistemik kural ihlali durumunda ise AB Komisyonu bu firmaların belirli faaliyetleri ellerinden çıkarmalarını sağlayabilecek.

Yeni kuralların, 2024'ün mart ayında uygulanması planlanıyor.

BERLİN (AA) - Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Almanya’da kamuya açık elektrikli otomobil şarj istasyonu sayısını yeni bir düzenleme ile hızlıca artıracaklarını bildirdi.

Scholz, Almanya’nın Münih kentindeki Münih Uluslararası Otomobil Fuarı (IAA Mobility 2023) fuarının resmi açılışını yaptı.

Şansölye Scholz, Almanya’da elektrikli araçlar için şarj istasyonlarının sayısının artırılması için destek sözü vererek, "Önümüzdeki haftalarda, tüm petrol istasyonlarının yüzde 80'inin işletmecilerini elektrikli otomobiller için en az 150 kilowatt'lık hızlı şarj seçenekleri sunmasını gerektirecek bir yasayı çıkaran Avrupa'daki ilk ülke olacağız." dedi.

Bunun da elektrikli araçlar için menzil endişesini geçmişte bırakacağına işaret eden Scholz, Alman Kalkınma Bankası'nın da (KfW) sonbaharda güneş enerjisi sistemleri ve enerji depolama sistemleriyle birlikte özel şarj istasyonlarının kurulumunu teşvik edecek bir program başlatacağını bildirdi.

Scholz, 2030 yılına kadar 15 milyon elektrikli otomobilin Almanya yollarına sunulması hedefini hatırlatarak, otomobil üreticilerine daha ucuz elektrikli otomobilleri piyasaya sürme çağrısı yaptı.

Almanya Başbakanı Scholz, Avrupa'da pazar payını artırmayı hedefleyen Çinli elektrikli otomobil üreticilerden gelen rekabet baskısı konusunda, “Rekabet bizi korkutmamalı, teşvik etmeli." değerlendirmesinde bulundu.

Öte yandan, Almanya’da kamuya açık elektrikli otomobil şarj istasyonu sayısı 90 bin olurken, ülkede 700 binden fazla özel şarj istasyonu bulunuyor.

Almanya'nın emisyon salımı hedeflerine ulaşması için 2030’a kadar trafikte 15 milyon elektrikli otomobilin olmasını hedefleniyor. Alman hükümeti, 2030’a kadar 1 milyon şarj istasyonu kurarak ülkenin elektrikli otomobil altyapısını sağlamlaştırmayı hedefliyor.

Bu arada, Almanya'da 1 milyondan fazla istihdam, otomobil sektörüyle ilgili işlerden sağlanıyor.

MADRİD (AA) - Suudi Arabistan'ın telekomünikasyon şirketi STC Group, Madrid merkezli çok uluslu İspanyol telekomünikasyon firması Telefonica'nın yüzde 9,9'unu 2 milyar 100 milyon avroya satın alarak en büyük hissedar haline geldi.

Telefonica'dan yapılan yazılı açıklamada, şirketin sermayesinin yüzde 4,9'unu temsil eden hisselerin ve diğer yüzde 5'ini temsil eden mali araçların STC Group tarafından 2,1 milyar avroya satın alındığı bildirildi.

STC Group Üst Yöneticisi Olayan Alwetaid, Telefonica'nın kontrolünü veya çoğunluk hissesini satın alma niyetinde olmadıklarını açıklayarak, "Bu operasyon, sağlam bilançomuzu kullanmamıza ve varlıklarımızı korumamıza olanak tanıyan harika bir yatırım ve temettü politikamızı sürdürme fırsatıdır." dedi.

Suudi telekomünikasyon şirketinin operasyonundan önce Telefonica'nın ilk hissedarı yüzde 4,87'lik payla ile BBVA bankası olurken, onu ABD fonu BlackRock (yüzde 4,48) ve Caixabank (yüzde 3,5) izliyordu.

STC, gerekli izinlerin alınmasının ardından finansal araçların fiziki tasfiyesi yoluyla Telefonica'da yüzde 5'e karşılık gelen oy hakkını elde edecek.

Suudi Arabistan Menkul Kıymetler Borsası'nda 49,2 milyar avroluk piyasa değeriyle işlem gören STC Group, Orta Doğu'nun telekomünikasyon sektöründeki lideri olarak bilinirken, aynı zamanda Bulgaristan, Hırvatistan ve Slovenya'da yatırımları bulunuyor.

VARŞOVA (AA) - Polonya Savunma Bakanı Mariusz Blaszczak, ABD ile 96 Apache helikopteri alımına ilişkin fiyat görüşmelerine başladıklarını duyurdu.

Blaszczak, X hesabından yaptığı paylaşımda, ABD Kongresinin söz konusu askeri teçhizatın Polonya'ya satışını onayladığını bildirdi.

ABD Kongresinin onayına değinen Blaszczak, "Polonya'ya radar ve silahlarla birlikte 96 Apache helikopteri satmak için ABD Kongresinin onayını aldık. Fiyat görüşmelerine başlıyoruz." ifadesini kullandı.

Blaszczak, prosedürler tamamlanıncaya ve tedarik edilen helikopterler Polonya'ya teslim edilinceye kadar ABD ordusunun Polonya'ya kendi rezervlerinden Apache helikopterler sağlayacağını kaydetti.

Polonya hükümeti, Rusya-Ukrayna Savaşı sonrasında ülke ordusunu güçlendirme adımlarının bir parçası olarak geçen yıl söz konusu Apache helikopterleri satın almaya karar vermişti.

LONDRA (AA) - İngiltere İçişleri Bakanı Suella Braverman, "Açık ve basit, bunlar terörist." dediği Rus paralı askerlerinden oluşan Wagner grubunun İngiltere'nin terör örgütleri listesine alınacağını açıkladı.

Yerel medyada yayımlanan habere göre Braverman, Wagner grubunu "Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Rusya dışındaki askeri aracı" olarak nitelendirdi.

"Putin rejimi kendi yarattığı canavarla ne yapacağını düşünürken Wagner, Kremlin'in politik hedeflerine hizmet eden yıkıcı eylemlerini sürdürüyor." diyen Braverman, şunları söyledi:

"Açık ve basit, bunlar (Wagner) terörist ve yayımlayacağımız talimatla İngiltere, hukukunda bunu açıkça ortaya koyacak. Wagner, yağma, işkence, barbarca cinayetlere karıştı. Ukrayna'daki, Orta Doğu'daki ve Afrika'daki eylemleri küresel güvenlik için bir tehdittir."

Braverman, Wagner'i yasa dışı ilan ederek Ukrayna'ya Rusya'yla mücadelesinde destek vermeyi sürdürdüklerini de sözlerine ekledi.

Wagner'in terör örgütü ilan edilmesiyle ilgili nihai açıklamanın yarın yapılması bekleniyor.

Resmen terör örgütü ilan edilmesi halinde 2000 tarihli Terör Yasası kapsamında Wagner destekçilerine 14 yıla kadar hapis cezası, mal varlıklarını dondurma veya el koyma gibi tedbirler uygulanabilecek.

Kararla Wagner'e ve toplantılarına katılmak, desteklemek, kamuya açık alanlarda Wagner'i temsil eden armalar, logolar ve bayraklar taşımak da suç teşkil edecek.

 

BRÜKSEL (AA) - Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde gençler ortalama 26,4 yaşında ailelerinden ayrılarak kendi evlerini kuruyor.

Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat), AB ülkelerinde gençlerin ortalama kaç yaşında ailelerinin evlerinden ayrıldıklarına ilişkin 2022 yılı verilerini yayımladı.

Verilere göre, Avrupalı gençler ortalama 26,4 yaşında ailelerinden ayrı yaşamaya başlıyor.

Kadınlar, erkelerden daha erken yuvadan ayrıldı.

Avrupa'da erkekler ortalama 27,3, kadınlar ise ortalama 25,4 yaşında ailelerinden ayrı yaşamaya başladı. Böylece erkekler aileleri ile birlikte daha uzun süre yaşadı.

AB ülkeleri arasında gençlerin en erken yaşta evden ayrıldığı ülke Finlandiya oldu. Finlandiya'da gençler ortalama 21,3 yaşında ayrı eve çıktı.

Finlandiya'yı en yakın 21,4 yaşla İsveç, 21,7 yaşla Danimarka ve 22,7 yaşla Estonya izlerken, gençler Hollanda'da 23, Fransa'da 23,4, Almanya'da 23,8 yaşında kendi evlerini kurdu.

Hırvatistan'da yaşayanalar en ileri yaşta kendi evlerine çıktı. Kendi evini kurma yaşı Hırvatistan'da 33,4, Slovakya'da 30,8, Yunanistan'da 30,7, Bulgaristan ve İspanya'da 30,3, Malta'da 30,1, İtalya'da 30 oldu.

VİYANA (AA) - Avusturya’nın Graz kentinde Avusturya Türk İslam Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Birliği (ATİB) bünyesinde faaliyet gösteren caminin girişine dün geç saatlerde kimliği belirsiz kişilerce kesik domuz kafası bırakıldı.

ATİB’den yapılan yazılı açıklamada, "Bu saldırıyı en sert şekilde kınıyoruz. İbadethane, dini hassasiyet ve kurumlara saygı gösterilmesi, modern toplumların vazgeçilmezleri arasında yer alır." ifadesi kullanıldı.

Türkiye’nin Viyana Büyükelçisi Ozan Ceyhun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, son yıllarda bu tür üzücü olayların yaşanmadığını belirterek, provokasyon amaçlı saldırıyı kınadı.

Ceyhun, konuyu yakından takip ettiklerini dile getirerek, emniyet güçlerinin olaya ilişkin incelemesinin sonuçlarını beklediklerini söyledi.

- "Çok ciddiye alınması gereken bir mesele"

Avusturya’da yaşayan Müslümanları temsil eden Avusturya İslam Cemaati (İGGÖ) Başkanı Ümit Vural da ATİB’e bağlı faaliyet gösteren camiye yapılan saldırıyı yakından takip ettiklerini, yetkililerle temas halinde olduklarını söyledi.

Vural, "Graz'da maalesef birkaç yıldır camilerimize saldırılar düzenleniyor. ATİB’e ait bir caminin girişi, kesik domuz başıyla kirletildi. Çok ciddiye alınması gereken bir mesele. Menfur saldırıyı kınıyoruz. Zira, tüm dinlerin ibadethaneleri özel korumaya sahiptir." dedi.

Anayasayı Koruma Birimi’nin konuya ilişkin inceleme başlattığı bilgisini paylaşan Vural, olayın en kısa sürede açıklığa kavuşturulmasını ümit ettiklerini dile getirdi.

Graz’da 2016’da da bir caminin girişine kesilmiş domuz kafası bırakılmıştı.