Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

 

BRÜKSEL (AA) - Belçika'da Avrupa Parlamentosu (AP) bağlantılı yürütülen yolsuzluk soruşturmasında dokunulmazlıklarının kaldırılması istenen iki milletvekili Andrea Cozzolino ile Marc Tarabella hakkındaki suçlamalar parlamentonun raporuna yansıdı.

 

İtalyan Cozzolino ve Belçika Tarabella'nın dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda hazırlanan ve yarın AP Genel Kurulu'nda oylanacak rapor yayımlandı.

Rapora göre Belçikalı savcılar, Cozzolino'yu, AB üyesi olmayan ülkelerin çıkarları doğrultusunda AP kararlarının engellenmesi karşılığında para almakla suçluyor.

 

Savcılar, Cozzolino'nun 2019'dan sonra yabancı devletlerin çıkarlarını korumak için parlamentoda başka kişilerle işbirliğini içeren anlaşmanın parçası olduğunu iddia ediyor.

Tarabella hakkında ise nakit para karşılığında üçüncü bir ülkenin yararına AP'de belli pozisyonları alma suçlaması bulunuyor.

Raporda şüphelilerin ifadelerine atfen Tarabella'nın bu çerçevede birkaç seferde toplam 120 bin ila 140 bin avro nakit para aldığı suçlamasına yer veriliyor.

Her iki milletvekili de suçlamaları reddediyor.

 

Belçika yargısının talebi üzerine Cozzolino ve Tarabella'nın dokunulmazlıklarının kaldırılması süreci geçen ay başlatılmıştı. AP Yasal İşler Komitesi, dün oy birliğiyle dokunulmazlıklarının kaldırılması yönünde karar almıştı. Yarın AP Genel Kurulu'nda da aynı kararın alınması bekleniyor.

Dokunulmazlıkların kaldırılması kararı alınırsa AP Başkanı Roberta Metsola'nın, kararı, her iki milletvekiline ve talepte bulunan yargı makamlarına iletmesi gerekiyor. Sonraki süreci ise Belçikalı savcıların yürütmesi bekleniyor.

 

- Yolsuzluk soruşturması

Belçikalı makamların yürüttüğü yolsuzluk, rüşvet ve kara para aklama soruşturması kapsamında, geçen yıl aralık ayında çok sayıda noktada aramalar yapılmış, 1,5 milyon avro nakit para ele geçirilmiş ve 4 kişi gözaltına alınmıştı.

Gözaltına alınan kişilerin AP Başkan Yardımcılığı görevi sona erdirilen Yunan milletvekili Eva Kaili, eski İtalyan AP Milletvekili Pier Antonio Panzeri, AP'de asistan olarak çalışan Kaili'nin erkek arkadaşı Francesco Giorgi ve hukukun üstünlüğü konularında çalışan sivil toplum kuruluşunun yöneticisi Niccolo Figa-Talamanca olduğu açıklanmıştı.

Giorgi'nin, ifadesinde iki AP milletvekili Andrea Cozzolino ile Marc Tarabella'nın Panzeri'den para aldığını söylediği ileri sürülmüştü. AP Başkanı Roberta Metsola, Cozzolino ile Tarabella'nın dokunulmazlıklarının kaldırılması için süreç başlatmıştı.

 

Bu kişilerin, AP'nin ekonomik ve siyasi kararlarını etkilemek üzere bir Körfez ülkesinden rüşvet aldıkları iddia edilmişti. Konuyla ilgili haberlerde adı geçen Katar, iddiaları reddetmişti.

Daha sonraki haberlerde Fas'ın da bu kişilere rüşvet verdiği iddia edilmiş, Fas istihbaratı ile Fas'ın Varşova Büyükelçisi Abderrahim Atmoun'un şüphelilerle görüştüğü ileri sürülmüştü.

- AB Konseyi Başkanı Charles Michel, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile AB Komisyonu üyelerinin çoğu, Kiev'de Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ve hükümet üyeleriyle bir araya gelecek
- Güvenlik gerekçesiyle detayları gizli tutulan zirvede, Ukrayna'nın AB süreci, Rusya'ya yaptırımlar, Ukrayna'ya yardımlar, muhtemel barış süreci gibi konular görüşülecek
 
 

BRÜKSEL (AA) - Avrupa Birliği (AB) ile Ukrayna yönetimi, 3 Şubat'ta düzenlenecek zirve toplantısında, Ukrayna'nın AB üyelik süreci, Rusya'ya karşı savaşında AB'nin Ukrayna'ya desteği ve olası barış süreci gibi başlıklarda birçok konu görüşülecek.

AB Konseyi Başkanı Charles Michel, AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile AB Komisyonu üyelerinin çoğu, cuma günü Ukrayna'ya giderek Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ve hükümet üyeleriyle bir araya gelecek.

Toplantının yeri ve zamanı hakkında detaylı bilgiler güvenlik gerekçesiyle paylaşılmıyor.

 

Zirvenin sonunda Michel, von der Leyen ve Zelenskiy'in katılması beklenen basın toplantısı da yine aynı gerekçeyle canlı yayımlanmayacak.

24 Şubat 2022'de Rusya'nın saldırısıyla savaşın başlamasından sonra ilk kez düzenlenecek AB-Ukrayna Zirvesi'nin bitiminde sonuç bildirisi yayımlanacak.

 

- Ukrayna'nın AB süreci

Zirve iki oturumdan oluşacak. Oturumların ilkinde Ukrayna'nın AB adaylığı, üyelik ve entegrasyon süreçleri ele alınacak.

Savaşın başlamasından 4 ay sonra 23 Haziran 2022'de "AB adayı" statüsü verilen Ukrayna'nın kısa sürede üye olması beklenmiyor.

 

AB yetkilileri, bir ülkenin AB üyesi olabilmesi için Kopenhag kriterlerini yerine getirmesi gerektiğini hatırlatıyor.

Üst düzey bir AB yetkilisi, gazetecilere zirveyle ilgili yaptığı açıklamada, "Kopenhag kriterleri, bir ülkenin üyeliğe kabul edilmesi için hukukun üstünlüğüne saygı gösterilmesi, işleyen demokratik kurumların bulunması, iç pazarda rekabet baskısına dayanabilmesi ve AB müktesebatına uyması gerekliliğini ortaya koyuyor. Üyelik için gerekli şartlara uyulduğunu görmemiz önemli." dedi.

 

- Yaptırımlar, yardımlar, dondurulan Rus varlıkları

Diğer oturumda ise Rusya ile savaşan Ukrayna'ya AB'nin desteği ele alınacak. Bu kapsamda AB'nin 9 yaptırım paketinden sonra muhtemel yeni yaptırım paketi, bu çerçevede Kiev'in talepleri görüşülecek.

Ayrıca AB'nin askeri, mali, insani ve ekonomik yardımları da gündeme gelecek. AB'nin şu ana kadar doğrudan ve dolaylı yardımlarının 60 milyar avroyu bulduğu belirtiliyor.

 

Bunun dışında AB ve G7 ülkelerinin dondurduğu Rusya Merkez Bankasına ait 300 milyar avroluk varlıkların Ukrayna'nın yeniden inşasında kullanılması meselesi de değerlendirilecek.

AB'nin eğitmeyi planladığı Ukrayna askeri sayısı da 15 binden 30 bine çıkarılacak. Zirve sonunda bunun ayrıntıları da paylaşılacak. 30 bin askerin eğitiminin bu yıl içinde tamamlanması planlanıyor.

 

- Zelenskiy'in barış planı gündeme geliyor

AB-Ukrayna Zirvesi'nde masadaki konulardan biri de olası barış süreci olacak.

AB yönetimi, Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy'in Kasım 2022'de açıkladığı 10 maddelik barış planını destekliyor.

AB yetkilileri, Ukrayna ile bu barış planı üzerinde aktif olarak çalışacaklarını, uluslararası camianın desteğini almak için uğraşacaklarını ifade ediyor.

 

Üst düzey AB yetkilisi, bununla ilgili, "Kısa vadede bir barış formülü zirvesi düzenlenmesi fikrini destekliyoruz. Bu konuda ortak hedef bu girişime mümkün olan en geniş küresel desteği sağlamak amacıyla diplomatik erişimimizi kullanmak için birlikte çalışmak olacak." dedi.

Zelenskiy'in planı Ukrayna'ya güvenlik garantileri verilmesini, toprak bütünlüğünün yeniden tesisini, Rus askerlerinin tamamının Ukrayna'dan çekilmesini içeriyor.

 

Planda ayrıca nükleer güvenlik ve gıda güvenliğinin sağlanması, Rus enerji kaynaklarına fiyat kısıtlaması da dahil olmak üzere enerji güvenliğinin temini, savaş esirlerinin bırakılması, Rusya'nın savaş suçlarının soruşturulması, mayın temizleme dahil çevrenin korunması çalışmaları gibi maddeler de bulunuyor.

 

BRÜKSEL (AA) - Avrupa Birliği (AB), 18 aydır boş olan Müslüman karşıtı nefret ve ayrımcılıkla mücadele koordinatörlüğüne Marion Lalisse'nin atanmasına karar verdi.

 

Lalisse, Twitter hesabından yaptığı açıklamada, göreve atanmasından gurur duyduğunu belirterek, "Ortak çaba ve kararlılığımızı gerektiren önemli bir konu." ifadesini kullandı.

AB Komisyonundan atamaya ilişkin yapılan yazılı açıklamada da Lalisse'nin AB'ye üye ülkeler, Avrupa kurumları, sivil toplum ve akademi ile birlikte çalışacağı, koordinatörün AB'de bu alanda çalışan kuruluşlar için ana irtibat noktası olacağı aktarıldı.

 

Açıklamada ifadelerine yer verilen AB Komisyonunun eşitlikten sorumlu üyesi Helena Dalli de eğitim, istihdam ve sosyal politika dahil hayatın her alanında Müslüman karşıtlığıyla mücadele edilmesi, bu alandaki tüm vakalar hakkında veri toplanması gerektiğini kaydetti.

Daha önce AB'nin Yemen, Fas, Gana, Moritanya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ndeki diplomatik misyonlarında görev alan Fransız Koordinatör Lalisse, Arapça biliyor.

 

AB, Avrupa'da Müslüman karşıtlığının arttığı bir dönemde bu pozisyonu boş bıraktığı için eleştiriliyordu.

 

T.C.Düsseldorf Başkonsolosluğu "Dünya dili Türkçe" için Almanya’da yaşayan Türk vatandaşları, çocuk babaları ve annelerine çağrıda bulunarak çocuklarının Türk kültür ve eğitim dersleri almaları için okullara mutlaka gönderilmesini istedi.

 

"Türk dilini seviniz! Çünkü Türklerin en az geçmişleri kadar büyük geleceği olacak ve bu gelecek o geçmişe dayanacaktır." Nihad Sâmi Banarlı

"Türk milletinin dili Türkçedir. Türk Dili dünyada en güzel, en zengin ve kolay olabilecek bir dildir. Onun için her Türk, dilini çok sevip onu yükseltmek için çalışır. Bir de Türk Dili, Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği sonsuz felaketler içinde ahlakını, göreneklerini, anılarını, çıkarlarını kısacası; bugün kendisini millet yapan her niteliğinin, dili sayesinde korunduğunu görüyor. Türk Dili, Türk ulusunun yüreğidir, beynidir"Mustafa Kemal Atatürk

Türk demek, dil demektir. Millet olmanın en belirgin niteliklerinden biri dildir. “Türk milletindenim.” diyen kişi, her şeyden önce kesinlikle Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir kişi, Türk kültürüne ve milletine bağlılığını öne sürerse buna inanmak doğru olmaz.

 

Türkçe konuşup Türkçe yazmalıyız.

"Dili korumak ve sevmek, vatanı korumak ve sevmekle birdir" dersek asla mübalağa etmiş olmayız, dilini kaybeden dinini de kaybeder. Toplum, bunun örnekleri ile doludur. 

Bu arada, tanınmış ilim ve fikir adamlarımızın dilin önemi konusundaki düşüncelerinden de örnekler vermek isterim. Bunlar sadece dille ilgili düşünceler değil, en güzel kullanılan Türkçenin de çarpıcı örnekleridir. Merhum Prof. Dr. Muharrem Ergin şöyle der:

"Dil bir milletin diğer millerden farklı olan terennümü ve konuşmasıdır. Dil bir milletin ses dünyasıdır." 

"Dil düşüncenin aynasidir. Onun için dil bir milletin düşünce sistemini gösterir. Bir dil, onu kullanan milletin kafa yapısını, nasıl düşündüğünü, o milletin zihnen nasıl çalıştığını ortaya koyar, milli düşünce tarzını aksettirir." 

"...Dil, milli hafızanın, milli hatıraların, duyguların ve düşüncelerin, bütün maddi ve manevi değerlerin, bütün buluş, ibda ve icadların müşterek hazinesidir." 

Ergin Hoca'ya göre dil, millet denilen cemiyetin en önemli sosyal varlığıdır. Kültürün ilk ve temel unsurudur. Kemal Tahir bir adım daha ileri giderek, dili kültürle bir tutar. 

 

Mehmet Kaplan Hoca da, Türkiye'nin en mühim kültür davası olarak dil davasını görür. Onu halletmeden hiçbir davayı halletmek mümkün değildir. Türkiye meselelerinin altında dil davası vardır. Ona göre de: 

"Düşünce ve duyguları nesilden nesile, insandan insana nakletme vasıtası olan dil, her türlü kültür faaliyetinin temelini teşkil eder... Milli ve ictimai tesanüt dille olur." 

Dünya üzerinde konuşulan "Adriyatik den Çin setine, kadar  Türkçe konuşulmaktadır. Güzel dilimiz, dünya üzerinde Türk devletlerinin ortak dili Türkçemiz Türk milletinin hislerini dile getiren İsmail Gaspıralı büyüğümüz

"Dilde, işte, fikirde birlik" sözleriyle Türk topluluklarının birleşebileceği fikrini savunan, basın ve eğitim çalışmalarıyla iz bırakan Gaspıralı'nın düşünceleri bugün de örnek oluyor.

 

T.C.Başkonsolosluğumuz'dan  velilere cağrı

T.C.DüsseldorfBaşkonsolosluğu "Dünya dili Türkçe" için Almanya’da yaşayan Türk vatandaşları, çocuk babaları ve annelerine çağrıda bulunarak çocuklarının Türk kültür ve eğitim dersleri almaları için okullara mutlaka gönderilmesini istedi.

Gönderilen mektupta,

“Sayın veli

"Çocuğunuza bir iyilik yapın ve Türkçe anadil derslerine yazdırın."

Anadil ilk olarak ailede öğrenilir, ancak bu yeterli değildir. Türkçeyi doğru olarak ve tüm zenginliğiyle konuşabilmek ve yazabilmek için mutlaka okulda Türkçe dersleri alınmalıdır. Türkçe dersine katılan ve çift dilli yetişen çocuklar, hem eğitim ve iş hayatlarında daha başarılı olabilmekte, hem de özgüveni yüksek bireyler olarak kimlik sorunları yaşamamaktadır. Ayrıca, anadilimiz Türkçe, milli değerlerimizi, kültürümüzü yaşatmak için olmazsa olmaz bir şarttır. Bu nedenlerle, geleceğimize sahip çıkalım ve çocuklarımızı Türkçe anadil derslerine yazdıralım.

Kuzey Ren-Vestfalya Eyalet okullarında anadil Türkçe dersleri açılabilmesi için ilkokullarda en az 15 velinin, ortaöğretim okullarında ise en az 18 velinin okul yönetimine yazılı olarak başvuruda bulunması gerekmektedir.

Tüm anne-babaları kayıtların başladığı bu dönemde (Şubat-Mart) çocuklarını Türkçe derslerine kaydettirmeye davet ediyoruz. Başvuru formu okul idarelerinde ve Eğitim Ataşeliklerimizin internet sayfalarında bulunmaktadır. 

Okulda Türkçe dersi mevcutsa çocuğunuzun bu derse katılması için, mevcut değilse okulda Türkçe dersi açılması için, kayıt formunu doldurup okul yönetimine teslim edebilirsiniz. 

Forma https://dusseldorf.meb.gov.tr adresinden, Türkçe dersleri seçmesinden ulaşabilirsiniz.”

Türkçe derslerine kayıtla ilgili herhangi bir sorun yaşamanız halinde, aşağıdaki temas bilgilerinden Eğitim Ataşeliğine başvurulabileceği vurgulandı.Tel: +492114547842

Web: http://dusseldorf.meb.gov.trE Posta: Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!https://twitter.com/mebdusseldor

fhttps://www.instagram.com/mebdusseldorf/

https://www.facebook.com/egitimdus/

Düsseldorf Başkonsolosluğu

 

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı camiler kuruluş yıl dönümü münasebetiyle “Ahde Vefa” programı düzenledi.

 

Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Leverkusen şehrinde DİTİB Mimar Sinan, Bavyera Eyaleti Nürnberg DİTİB Eyüp Sultan ve Röthenbach DİTİB İmam-ı Azam, Rheinland-Pfalz Eyaleti Germersheim DİTİB Mareşal Fevzi Çakmak ve Neustadt An Der Weinstrasse DİTİB Fatih ile Aşağı Saksonya Eyaleti Garbsen şehrinde DİTİB Kocatepe camilerinde "Ahde Vefa" adı altında düzenlenen programlar, cami cemaati, çevre camilerin dernek yöneticileri ile din görevlilerinin yoğun katılımıyla gerçekleşti.

 

Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan “Ahde Vefa” programlarında kuruluş yıldönümünde camilerin imar ve inşasında emeği geçen birinci nesil büyüklere teşekkür edildi. Vefat eden büyükler de rahmetle anıldı ve hatim duası okundu.

Nürnberg DİTİB Eyüp Sultan Camii’de "Ahde Vefa" programına katılan Nürnberg DİTİB Dini Danışma Kurulu Başkanı Fuat Gökçebay, Avrupa’daki camilerin önemine vurgu yaptı. Gökçebay, “Avrupa’daki camilerin Müslümanlara, Peygamber Efendimiz zamanında yapılan Mescid-i Nebevi gibi hizmet ediyor” dedi.

 

İslam Dini’nin ahde vefaya çok büyük önem verdiğini söyleyen Gökçebay, “Camilerin kurulmasına vesile olan ilk nesilin çektiği sıkıntılar bir kitap haline getirilerek genç nesle aktarılmalıdır. Ayrıca ahde vefa programlarının gelenek haline gelmesini de önemsiyorum. Bu vesile ile camilerimizin yapımında emeği geçen ebediyete göç etmiş büyüklerimizi rahmetle anıyorum, hayatta olanlara sağlıklı ve bereketli ömürler diliyorum” diye konuştu.

Nürnberg DİTİB Eyüp Sultan Camii dernek başkanı Hasan Aslan da, “Camimizi imar ve inşa eden geçmişlerimizi unutmamalıyız. Onların gayretlerini genç nesle anlatmak için çaba sarf ediyoruz. Bu manada ahde vefa programlarını gelecekte de devam ettireceğiz” diye konuştu.

 

Leverkusen DİTİB Mimar Sinan Camii dernek başkanı Abdullah Ateş’te, camilerin hayat bulmasında emeği geçen büyüklere ‘Emanetiniz Emanetimizdir’ sloganıyla kuşaktan kuşağa bu değerli hayır yarışını sürdüreceklerini ve her daim onların tecrübelerinden faydalanacaklarını dile getirdi.

Programda bölge din görevlileri Kuran ziyafeti verdi. Cami öğrencilerinin hoş sadâlarıyla seslendirdiği ilahiler, kasideler ve şiir dinletisi de programa renk kattı. Camilerin yapımında emeği geçen birinci nesil büyüklerin fotoğraflarıyla derlenen “Geçmişten Bugüne“ sinevizyon gösterimi ve camileriyle ilgili anıları hem kendilerini hem de programa katılanları duygulandırdı.

 

"Ahde Vefa" programları plaket takdiminin ardından yapılan dua ve aile fotoğrafının alınmasıyla sona erdi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Son yıllarda ciddi anlamda yükselişe geçen Türk Mutfağı özellikle Nürnberg merkezli yükselişini sürdürüyor.

 

Uzun yıllardan bu yana Nürnberg’in merkezi Plarrer’de  Anadolu’nun nefis yemeklerini sunan Mevlana Restaurant müşterilerine lezzet çeşidini genişleterek, yeni açılan nefis Türk kahveli ve bol çeşitli tatlı merkezine Franken ve Konya’yı birleştiren FRANKonya adını verdi.

 

Ayhaber’e açıklamalarda bulunan Mevlana Restaurant işletmecisi Ahmet Can, “Burası artık bizim için yeni vatan. Ancak bizim kadim köklerimiz ve kültürel değerlerimiz Anadolu’dan geliyor. Hiçbirinden vazgeçemeyen samimi insanlar olarak geldiğimiz yer Konya ile kaldığımız yer Franken arasında gönül köprüleri kurulmasına gayret ediyoruz. Kalbimize, kafamıza ve tanıtım levhamıza onun için FRANKonya yazdık. Şunu da eklemek isterimki, Anadolu’nun dört bir yanından binbir lezzeti müşterilerimize sunuyoruz. Mevlana gel dediği için biye çok uzaklardan gelen müşterilerimiz var” şeklinde konuştu.

 

 

 

 

 

Genç işsizlik oranı, AB’de yüzde 15, Avro Bölgesi'nde ise yüzde 14,8 olarak ölçüldü
 

BRÜKSEL (AA) - Avro Bölgesi'nde işsizlik oranı, aralık ayında yüzde 6,6 olarak ölçüldü.

Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat), Avrupa Birliği (AB) ve Avro Bölgesi'nin 2022 aralık ayı işsizlik verilerini yayımladı.

 

Buna göre, AB'de kasım ayında yüzde 6,1 seviyesinde olan mevsim etkisinden arındırılmış işsizlik oranı, aralıkta aynı seviyeyi korudu.

Avro Bölgesi'nde de kasımda yüzde 6,6 olan işsizlik oranı, aralıkta sabit kaldı.

İşsizlik oranı, önceki yılın aralık ayında Avro Bölgesi'nde yüzde 7, AB'de ise 6,4 seviyesinde idi.

 

Ülke bazında bakıldığında işsizlik oranı, aralıkta İspanya'da yüzde 13,1, Yunanistan'da yüzde 11,6, İtalya'da yüzde 7,8, Fransa'da yüzde 7,1 ve Almanya'da yüzde 2,9 oldu.

AB'de işsiz sayısı aralıkta 13 milyon 148 bin olurken, bunun 11 milyon 48 bini Avro Bölgesi'nde yer aldı.

 

Aralıkta 25 yaş altı genç işsiz sayısı AB'de 2 milyon 862 bin, Avro Bölgesi'nde 2 milyon 311 bin olarak belirlendi.

 

Genç işsizlik oranı, AB’de yüzde 15, Avro Bölgesi'nde yüzde 14,8 olarak ölçüldü.

 
 

BRÜKSEL (AA) - Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, AB'nin Rusya'nın Avrupa'nın güvenliğine yönelttiği tehdit karşısında Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) dönem başkanlığı süresince Kuzey Makedonya'yı destekleyeceğini söyledi.

 

Borrell, Kuzey Makedonya Dışişleri Bakanı Bujar Osmani ile görüşmesi öncesinde basına açıklama yaptı.

Borrell, Kuzey Makedonya'nın AGİT dönem başkanlığını sene başı itibarıyla devralmasına değinerek, toplantıda AB-AGİT işbirliğinin ele alınacağını söyledi.

 

Rusya'nın AGİT'in üyelerinden biri olmasına rağmen, örgütün kurucu anlaşması Helsinki Nihai Senedi'ne ve Paris Şartı'nda tümüyle aykırı davrandığını, AGİT'teki tartışmalara ve alınacak kararlara engel olduğunu belirten Borrell, bu nedenle Kuzey Makedonya'nın zor bir iş yükünün altına girdiğini dile getirdi.

Borrell, AB'nin AGİT ve dönem başkanı Kuzey Makedonya'ya tam destek vereceğini vurguladı.

 

AB Yüksek Temsilcisi, toplantıda Osmani ile aday ülke konumundaki Kuzey Makedonya ve AB arasındaki ilişkileri de görüşeceklerini, bu ülkenin AB'nin dış siyaset ve güvenlik politikasıyla yüzde yüz uyum içinde davrandığını dile getirdi.

Son dönemde Bulgaristan ile Kuzey Makedonya arasında artan gerginliğe değinen Borrell, "Bazı milliyetçi siyasetçilerden kabul edilemez, nefreti kışkırtan ve şiddeti ima eden açıklamalar duyuyoruz. Bu sadece gerilimleri daha da tırmandırabilir ve iyi komşuluk ilişkilerini kolaylaştıran bir atmosfere elverişli değildir. Şiddete teşvik eden her türlü eylemi şiddetle kınıyorum." diye konuştu.

 

- Yolsuzluk konusuna odaklanacak

Osmani de AGİT'in kurucu anlaşmalarına bağlılığını teyit etmek için Brüksel'i ziyaret ettiğini, ülkesinin başkanlığı süresince yolsuzluk konusuna odaklanacağını, bu konuda yeni girişimler geliştirmeyi amaçladığını kaydetti.

Kuzey Makedonya Dışişleri Bakanı Osmani, Rusya'yı Ukrayna'dan çekilmeye, AGİT değerlerine bağlı kalmaya davet etti.

 

BRÜKSEL (AA) - Belçika'da bir öğretmenin ders verdiği okulda öğrencilerine uyuşturucu temin ettiği belirlendi.

 

Aalst kentindeki Dijital Sanat Akademisi yönetimi, İngilizce öğretmenliği yapan adı açıklanmayan kişinin öğrencilere uyuşturucu madde sattığını tespit etti.

Okul yönetimi, tamamı 18 yaşından küçük öğrencilere uyuşturucu sağlayan öğretmenin sözleşmesini feshetti. 50 yaşındaki öğretmenin geçici olarak okulda öğretmenlik yaptığı ifade edildi.

 

Öğretmenin uyuşturucu maddeyi okul dışında ve ders saatlerinden sonra verdiği öğrenildi. Şu ana kadar kaç öğrenciye uyuşturucu madde temin edildiği ise araştırılıyor.

 

Okul yönetiminin olayı öğrenince polise haber verdiği, polis ve savcılığın soruşturma başlattığı bildirildi.

 

Wechsel an der Spitze der Regierung von Schwaben: Bayerns Innenminister Joachim Herrmann verabschiedet Regierungspräsident Dr. Erwin Lohner und holt ihn als Amtschef ins Innenministerium - Barbara Schretter neue Regierungspräsidentin

 

Bayerns Innenminister Joachim Herrmann hat heute mit einem Festakt den Präsidenten der Regierung von Schwaben, Dr. Erwin Lohner, verabschiedet und dessen Nachfolgerin Barbara Schretter ins Amt eingeführt. Herrmann würdigte Lohner, der am 1. März als Amtschef in das Bayerische Staatsministerium des Innern, für Sport und Integration wechselt, als „bürgernahen Regierungspräsidenten“, der die Mammutaufgaben in Krisenzeiten wie Pandemie und Ukrainekonflikt hervorragend bewältigt habe. 

 

Der Innenminister dankte Dr. Lohner: „Dank Ihres persönlichen Einsatzes sowie der Leistung aller Mitarbeiterinnen und Mitarbeiter der Regierung von Schwaben, der Landkreise und kreisfreien Städte ist es in Schwaben vorbildlich gelungen, die Herausforderungen zu meistern.“ Lohners Führungsstil sei dabei stets von Menschlichkeit, Fürsorge und Wertschätzung gegenüber den Mitarbeitern geprägt gewesen. Durch seine bescheidene, offene und zugehende Art habe er sich sowohl innerhalb der Regierung als auch im gesamten Regierungsbezirk großes Vertrauen erarbeitet. „Diese Fertigkeiten werden Sie auch in Ihren künftigen Aufgaben als Amtschef des Innenministeriums bestens gebrauchen können. Sie werden einem Ministerium mit inzwischen weit mehr als 700 Mitarbeiterinnen und Mitarbeitern vorstehen, die eine enorme Themenvielfalt bearbeiten.“

 

Die Auswahl einer Nachfolge für den scheidenden Regierungspräsidenten sei eine schwierige Personalentscheidung gewesen, so Herrmann. Für eines der anspruchsvollsten Ämter der bayerischen Verwaltung komme nur eine Persönlichkeit in Frage, die neben der fachlichen Qualifikation auch noch große Führungskompetenz und Managementqualitäten mitbringe: „Und eine solche Person haben wir mit Ihnen, liebe Frau Schretter, gefunden.“ Herrmann selbst hat Schretters herausragende Arbeit im Innenministerium in bester Erinnerung, er würdigte ihre große berufliche Einsatzbereitschaft: „Und ich bin überzeugt: Sie werden Ihre neue Aufgabe als Regierungspräsidentin gleich Ihren bisherigen Aufgaben ganz hervorragend meistern. Ihr großes Engagement und Ihre menschliche Arbeitsweise werden Ihnen dabei sicher von großem Nutzen sein.“