Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Insgesamt 233 Jungmeisterinnen und Jungmeister ehrte die Handwerkskammer für Unterfranken am vergangenen Freitag, 8. Juli 2022. Bei der Meisterfeier in den Mainfrankensälen Veitshöchheim erhielten sie ihre Meisterbriefe auf großer Bühne vor zahlreichen Gästen. Es war die erste Meisterfeier in Präsenz nach über zwei Jahren Pause aufgrund der Corona-Pandemie.

Es müssen hunderte Erinnerungsfotos gewesen sein, die die Jungmeisterinnen und Jungmeister knipsten: Den Meisterbrief stolz in der Hand, Partner und Familie mit noch stolzeren Gesichtern an ihrer Seite. Nach über zwei Jahren Pause feierte die Handwerkskammer für Unterfranken am vergangenen Freitag, 8. Juli 2022, wieder eine Meisterfeier in Präsenz. Insgesamt 233 Jungmeisterinnen und Jungmeister aus 18 verschiedenen Handwerksberufen erhielten in den Mainfrankensälen Veitshöchheim ihre Meisterbriefe auf großer Bühne und feierten ihre erfolgreiche Weiterbildung anschließend gemeinsam mit Familie, Dozenten und zahlreichen Ehrengästen. Die Freude über das Zusammenkommen nach der Corona-Pause thematisierte auch Handwerkskammer-Präsident Michael Bissert in seiner Begrüßungsrede: „In den vergangenen zwei Jahren haben wir auf ein digitales Format im Livestream gesetzt. Das waren sehr gelungene Feiern, aber es waren eben keine Meisterfeiern mit vielen Menschen wie diese heute.“ Die Meisterfeier sei ein Ausdruck der Wertschätzung gegenüber den Meisterinnen und Meistern, die ihre Weiterbildung in einer Zeit voller Herausforderungen abgeschlossen haben. Neben den wirtschaftlichen und gesellschaftlichen Folgen der Pandemie sowie des Krieges in der Ukraine, hob Michael Bissert besonders den Fachkräftemangel hervor, der immer sichtbarer werde. „Haben wir künftig nicht genügend qualifizierte Handwerkerinnen

und Handwerker, drohen wichtige, von der Politik verfolgte, Zukunftsprojekte zu scheitern“, warnte er und forderte eine ehrliche Wertschätzung und Anerkennung für die berufliche Bildung, eine vollumfängliche Gleichstellung von akademischer und beruflicher Bildung. „Das beinhaltet nicht nur die ideelle Gleichstellung, sondern auch die finanzielle Gleichstellung der Bildungseinrichtungen. Wir brauchen eine Bildungswende auf allen Ebenen“, führte er aus.

Ehrung auf der Bühne

Emotionaler Höhepunkt der Meisterfeier war der Aufruf der Meisterinnen und Meister auf die Bühne, wo ihnen Handwerkskammer-Präsident Michael Bissert und Hauptgeschäftsführer Ludwig Paul ihre Meisterbriefe überreichten. 48 von ihnen erhielten darüber hinaus den Meisterpreis der Bayerischen Staatsregierung. Diese Auszeichnung wird den besten 20 Prozent eines Prüfungstermins zuteil. Voraussetzung ist, dass in der Prüfung mindestens die Note „gut“ erreicht wurde. „Der Meistertitel im Handwerk steht für Qualität, Kompetenz und Vertrauen. Ich bin überzeugt, dass die Meisterinnen und Meister ihn nutzen und ihren Weg im Beruf, ihren Weg im Handwerk erfolgreich gehen“, würdigte Handwerkskammer-Hauptgeschäftsführer Ludwig Paul die Meister 2022 in seinem Schlusswort. Emotionales Finale der Meisterfeier war eine Überraschung der Prüfungsvorsitzenden und Dozenten, die die Meisterinnen und Meister bis zum erfolgreichen Abschluss begleitet haben. Sie ließen die Absolventen mit einem bunten Konfettiregen von der Bühne noch einmal richtig hochleben.

- Sağlık Bakanlığınca son yaptırdığı aşının üzerinden 6 ay geçenler için yeni hatırlatma dozu randevularının tanımlanmasının ardından Ankara Şehir Hastanesine gelen vatandaşlar uzun kuyruk oluşturdu
- Yaşar Sezgin:
- "Bu benim 4. doz aşım. Koruyucu ve önleyici bir tedbir olarak bu aşıyı yaptırıyorum, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk olarak görüyorum"
 

ANKARA (AA) - Sağlık Bakanlığınca Kovid-19'a karşı yeni hatırlatma dozu randevularının tanımlanmasının ardından Ankara Şehir Hastanesine aşılarını olmak için gelen vatandaşlar uzun kuyruk oluşturdu.

Bakanlık, Kovid-19'la mücadele kapsamında, son yaptırdığı aşının üzerinden 6 ay geçen kişilere yeni hatırlatma dozu randevularını dün itibarıyla e-Nabız sistemine tanımladı.

Bu kapsamdaki kişiler, Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden randevularını alarak hatırlatma dozlarını yaptırabiliyor. Hatırlatma dozu için TURKOVAC, Sinovac veya BioNTech aşılarından biri tercih edilebiliyor.

Uygulamanın başladığı ilk gün randevularını alarak Ankara Şehir Hastanesine gelenler de aşı polikliniğinde uzun kuyruk oluşturdu.

- "Hatırlatma dozunu toplumsal bir sorumluluk olarak görüyorum"

Hatırlatma dozunu yaptıran 61 yaşındaki Yaşar Sezgin, "Bu benim 4. doz aşım. Koruyucu ve önleyici bir tedbir olarak bu aşıyı yaptırıyorum. Bunu aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk olarak da görüyorum. Buradaki yoğun ilgiden anladığım kadarıyla birçok kişi de böyle düşünüyor. Tüm vatandaşlarımızı bu duyarlılığı göstermeye davet ediyorum." dedi.

- "e-Nabız'da görür görmez randevumu aldım"

Sağlık çalışanı 24 yaşındaki Kübra Demir de randevu alarak hatırlatma dozunu olmaya geldiğini anlattı. Sağlık çalışanı olması nedeniyle de hemen aşısını olmak istediğini söyleyen Demir, Kovid-19'un hafif geçirilebilmesi, toplumda yayılımının engellenmesi açısından hatırlatma dozunun önem taşıdığını ifade etti.

28 yaşındaki Abdülhamit Demir, "e-Nabız'da görür görmez hemen randevumu aldım. 4. dozumu oldum şu an. Tüm insanlara da tavsiye ediyorum. Her gün bir sürü insan bu hastalık yüzünden sevdiklerini kaybediyor. Hastalığın daha rahat atlatılabilmesi, hastalığın yayılımının engellenmesi için hatırlatma dozu olunmalı." diye konuştu.

İSTANBUL (AA) - Opel Üst Yöneticisi (CEO) Florian Huettl, "Türkiye'yi Almanya ve Birleşik Krallık ile birlikte bizim ana pazarlarımızdan biri olarak görüyorum. Global çapta yakaladığımız büyüme trendi ve başarılı grafikte kuşkusuz ki Türkiye'nin payı çok büyük." ifadelerini kullandı.

Opel açıklamasına göre, dünyanın önde gelen otomobil üreticilerinden Opel, mobilite alanındaki başarısını hedef yükselterek sürdürüyor. Global çapta yakalanan başarı içerisinde Türkiye'nin payı ise oldukça büyük. Opel Türkiye, Opel pazarları içerisinde 5. sıraya yükseldi ve "Her alanda ilk 5’" mottosu doğrultusunda önemli bir adım attı.

Geçen ay görevine başlayan Opel CEO’su Florian Huettl, ilk pazar ziyaretini Türkiye’ye gerçekleştirdi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Opel CEO'su Huettl, başarının yalnızca rakamlarla kısıtlı olmadığını, global Opel dünyası içerisinde Türkiye'nin çok daha önemli bir rolü bulunduğunu belirtti.

Huettl, "Türkiye'yi Almanya ve Birleşik Krallık ile birlikte bizim ana pazarlarımızdan biri olarak görüyorum. Global çapta yakaladığımız büyüme trendi ve başarılı grafikte kuşkusuz ki Türkiye'nin payı çok büyük. Türkiye, yılın ilk yarısında satış hacmini artırarak Opel ülkeleri arasında 5. sırada yer alma hedefini gerçekleştirdi. Ancak söz konusu ‘ana pazar’ söylemini, yalnızca satış rakamları için değil, kararlarımızı alırken danıştığımız ve dinamiklerini göz önünde bulundurduğumuz bir ülke olarak açmak doğru olur. Türkiye, bizim 3. ana pazarımız." ifadelerini kullandı.

- "2024 yılında tüm Opel modellerinin bir elektrikli versiyonu olacak"

Opel Türkiye'nin satış rakamları ve büyüme trendinin giderek hızlandığını belirten Huettl, şunları kaydetti:

"Türkiye pazarında satış hacmimiz pandemi ve çip krizine rağmen yüzde 15 artarak 17 bin adet seviyelerine geldi. Bu yılın ocak-haziran dönemine baktığımızda, bu süreçte binek pazar payımızı yüzde 5,2'ye, toplam pazar payımızı ise yüzde 4,7'ye yükselttik. Açıkçası, bu büyümenin sürdürülebilir olmasını diliyorum ve bunu sağlamak için heyecan verici ürünler kadar müşteri memnuniyetinin de önemli olduğunu düşünüyorum. Bu alanda da yüzde 98,5 müşteri memnuniyeti ile iyi bir ivme yakaladığımızı söyleyebilirim."

Huettl, elektrikli dönüşümde Opel markasının bu dönüşümün öncülerinden biri olarak çok önemli bir rol üstleneceğini vurgulayarak, "Halihazırda elektrifikasyon konusunda çok ciddi adımlar atmış durumdayız. Şu anda 12 farklı elektrikli modelimizin yanı sıra yüzde 100 elektrikli ticari araç modellerimizle de öncü rol üstleniyoruz. 2024 yılında tüm Opel modellerinin bir elektrikli versiyonu olacak ve 2028 için hedefimiz, Avrupa'da Opel'in tamamen elektrikli modellerle satışa sunulacak bir konumda olması. Türkiye de bizim bu gelişimde ön planda tuttuğumuz ülkelerden biri. Elektrikli modellerimiz de bu hedefler çerçevesinde Türkiye pazarındaki yerini alacak." ifadelerini kullandı.

ROMA (AA) - İtalyan enerji firması ENI, Rus enerji şirketi Gazprom'un yeni bir kesintiye giderek bugün için yaklaşık 21 milyon metreküp gaz tedarik edeceğine ilişkin bildirim aldıklarını duyurdu.

ENI'den yapılan açıklamada, "Gazprom, ENI'ye önceki günlerde yaptığı ortalama 32 milyon metreküp yerine bugün için yaklaşık 21 milyon metreküp/gün gaz tedariki edeceğini duyurdu. ENI, gaz akışına ilişkin yeni ve önemli değişiklik olması halinde daha fazla bilgi sağlayacaktır." denildi.

Gazprom, 15 Haziran'da ENI'ye gaz tedarikini yüzde 15 azalttığını açıklamıştı. Rus enerji firması, 17 Haziran'da da ENI'nin talep ettiği günlük yaklaşık 63 milyon metreküplük gaz miktarının sadece yüzde 50'sini karşılayacağını İtalyan firmasına iletmişti.

Rusya'nın 24 Şubat'ta Ukrayna'ya başlattığı savaş dolayısıyla Rus gazının önemli ölçüde alıcısı olan Avrupa Birliği (AB) ülkeleri ile Rusya'nın arası açılmıştı.

Enerjide Rus gazına olan bağımlığını azaltma hedefindeki İtalya da enerji kaynaklarını çeşitlendirmek üzere Cezayir'den temin ettiği gaz miktarını arttırmış, ayrıca bu konuda Kongo ve Angola gibi ülkelerle de görüşmelerde bulunmuştu.

İtalya Başbakanı Mario Draghi de 24 Haziran'da AB Liderler Zirvesi sonrasında yaptığı açıklamada, "Rus gazına olan bağımlılık, geçen yıl yüzde 40 civarındaydı. Bugün bu oran yüzde 25." ifadelerini kullanmıştı.

BERLİN (AA ) - Almanya'da ırkçı bir kişinin başörtülü bir kadına fiziksel saldırıda bulunduğu ve başörtüsünü yırttığı bildirildi.

Tagesspiegel gazetesinde yer alan haberde başkent Berlin'in Weissensee semtinde ırkçı bir kişinin başörtülü bir kadına ırkçı hakaretlerde bulunup saldırdığı ifade edildi.

37 yaşındaki ırkçının restoranda yemek yiyen 39 yaşındaki kadının başörtüsünü yırtarak başına ve vücudunun üst kısmına vurduğu belirtildi.

Saldırıyla ilgili emniyetin geniş çaplı soruşturma başlattığı öğrenildi.

Yine Berlin'in Prenzlauer Berg semtinde 52 yaşındaki bir adamın evinin penceresinden iki kadına ırkçı hakarette bulunduğu ve komşuların haber vermesiyle polisin olay yerine geldiği kaydedildi.

Polise de hakaret eden şahsın gözaltına alınıp kimlik tespiti yapıldıktan sonra serbest bırakıldığı belirtildi.

Türkiye Bursları ile eğitimini tamamlayan 75 farklı ülkeden en başarılı 300 öğrencinin bir araya geldiği 11. Uluslararası Öğrenciler Mezuniyet Töreni Ankara’da gerçekleştirildi. Mezuniyet töreninde, Kültür ve Turizm Bakanı dereceye giren öğrencilere ödüllerini verdi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığının 2012'den beri uluslararası öğrencilere yönelik yürüttüğü "Türkiye Bursları" çalışmaları kapsamında ülkemizde eğitim alan öğrenciler için Ankara’da mezuniyet töreni düzenlendi. Törene Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Serdar Çam, YTB Başkanı Abdullah Eren, akademisyenler, yabancı misyon temsilcileri ve uluslararası öğrenciler katıldı. Bu yıl 107 ülkeden 2 bin 325 burslu öğrenci mezuniyet heyecanı yaşarken, 75 farklı ülkeden en başarılı 300 öğrenci Ankara’daki mezuniyet programına katıldı. Programa katılamayan öğrenciler ve yurt dışında bulunan aileleri ise çevrim içi canlı yayın ile heyecana ortak oldu.

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesinden fakülte birinciliğiyle mezun olan Moldova’dan Gagavuz Türkü Irina Perçemli, törende konuşma gerçekleştirdi. Türkiye’deki hayatını özleyeceğini dile getiren Perçemli, Türkiye’de aldığı eğitim sayesinde dünyanın her kıtasından arkadaş edinme fırsatı yakaladığını söyleyerek, YTB’ye ve Türkiye Burslarına teşekkür etti. Konuşmasında duygusal anlar yaşayan Perçemli, “Türkiye'den ayrılırken yine çok ağlayacağım ama korkudan değil, dostlarımı ve buradaki hayatımı özleyeceğim için." dedi.

153 milyon dolarlık ticaret hacmi

Törende konuşmasını gerçekleştiren YTB Başkanı Abdullah Eren, Türkiye'den mezun olan uluslararası öğrencilere, "Belki Türkiye sizden maddi karşılık beklemiyor. Ancak eminim ki sizler siyasetçi, akademisyen, bürokrat ve iş insanı olduğunuzda Türkiye'ye somut katkılar sağlayacaksınız. Türkiye'nin yükselen gücüne katkı sağlamaya devam edeceksiniz." dedi. Türkiye'den burs programıyla mezun olanların gittikleri ülkelerde de Türkiye'ye ciddi katkı sağladıklarına değinen Eren, bu mezunlar arasındaki iş insanlarının dış ticaretlerinin yüzde 50'sini Türkiye'ye gerçekleştirdiklerini tespit ettiklerini belirtti. Eren, mezunlar arasından araştırma yaptıkları 38 iş insanın son bir yılda 350 milyon dolarlık bir ticaret hacmine sahip olduğunu ve bu miktarın 153 milyon dolarlık kısmının Türkiye'den ithal edilen ürünler olduğunu aktardı.

Türkiye Mezunları Forumu düzenlenecek

Öğrencilere hitabında YTB’nin yeni bir program hazırlığında olduğunun haberini de paylaşan Eren, “2022’nin sonlarına doğru Türkiye Mezunları Forumu düzenlemeyi planlıyoruz. Türkiye'de okumuş siyasetçi, bürokrat ve diplomatlar bir araya gelerek bir oturumda dünyanın geleceğini konuşacak. Türkiye mezunu iletişimciler uluslararası medyayla ilgili bir oturumda yer alacak. Türkiye mezunu girişimciler ile iş insanları da uluslararası ticaret ve bu kapsamdaki çalışmaları ele alacak." dedi.

171 ülkeden 165 bin 691 başvuru

Törende Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da konuşma yaptı. Atılan vizyoner adımlar sayesinde Türkiye Burslarına olan ilginin her geçen yıl arttığına dikkati çeken Ersoy,  ilk yıllarda Türkiye Burslarına 42 bin civarında başvuru alınırken, bu yıl 171 ülkeden 165 bin 691 başvuru yapıldığını duyurdu. Türkiye Burslarının eğitim, emek ve azim ile ayrı düşmüş coğrafyalarla kucaklaşma hikayesiyle başladığını söyleyen Ersoy, Türkiye’de 145 ülkeden öğrencinin eğitim almasının Türkiye’nin geniş bir coğrafyaya ulaştığının başlıca göstergelerinden olduğunu vurguladı.   

Emekle örülmüş birer zincir

Büyük dedesi Osmanlı tarafından verilen bursla eğitim alan bir öğrencinin, bu yıl Türkiye Cumhuriyeti'nin bursuyla mezun olduğu bilgisini paylaşan Ersoy, "Ülkemizde, kendi ülkesinin bir nevi elçisi olan bu kardeşlerimiz doğdukları topraklarda da eğitiminden istifade ettiği Türkiye'nin bir elçisi gibi olacaklar. Türkiye mezunları bizim için sevgiyle emekle örülmüş birer zincir olacak." ifadelerini kullandı.

YTB’den büyük sürpriz

Protokol konuşmalarından ardından dereceye giren mezunlara hediyeleri, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Serdar Çam ve YTB Başkanı Abdullah Eren tarafından verildi. Programda ayrıca sürpriz bir buluşma da yaşandı. 5 yıldır ailesiyle görüşemeyen Moğolistanlı mezun Khaliun Ulzii’nin ailesi YTB tarafından Türkiye’ye getirildi. YTB’nin girişiminden haberdar olmayan Ulzii, tören alanında ailesini görünce duygu dolu anlar yaşandı. Alanda bulunanlar şahitlik ettikleri bu buluşma karşısında göz yaşlarına hakim olamadılar.

Kep atma ve fotoğraf çekiminin ardından tören son buldu.

 

 

 

 

 

 

Avrupa Türk-İslam Kültür Dernekleri Birliği (ATİB) Genel Başkanı İmam Cengiz, Kurban Bayramı kutlama mesajı yayınladı.

Cengiz, “Dinimiz İslam’ın iki önemli bayramından biri olan Kurban Bayramı; yoksul, mağdur ve mazlumlarla paylaşma ve dayanışmanın, insanlar arasında sevgi ve muhabbetin doruk noktasına ulaştığı günlerdir” sözleriyle başladığı mesajında, “gerek kendi kestiğimiz gerekse, bağışladığımız kurbanlarla hem kendi çevremiz hem de dünyanın farklı bölgelerindeki ihtiyaç sahipleriyle bir gönül köprüsü kuruyor ve dayanışma içine giriyoruz. Yeni vatanlarda bilhassa genç kuşaklarımıza Kurban Bayramı’nın felsefesi olan; sevmek, sevindirmek, paylaşmak ve yardımlaşmak, barış, huzur ve kardeşliği anlatmak ve yaşamak hayati öneme haiz” derken, Bayramın aynı zamanda da, yardım eli uzatılan, gönlü hoş tutulan insanı ırkına, rengine, kültürüne göre ayırmadan kucaklamak olduğunu belirterek, “ATİB camiası adına bütün Müslümanların mübarek Kurban Bayramını tebrik eder, insanlığa barış, huzur ve kardeşliklere vesile olmasını Allah’tan niyaz ediyorum” dedi.  

 

 

Der Haushaltsausschuss des Bundestages hat diese Woche das Denkmalschutz-Sonderprogramm XI mit 66 Millionen Euro für den Denkmalschutz in den Kommunen aufgelegt.

„Ich weiß, wie schwer es für Kommunen ist, die wunderschönen Denkmäler in unserer Region aus eigener Kraft zu erhalten. Dieses Programm ist daher eine tolle Chance“, freut sich der Schweinfurter Bundestagsabgeordnete Markus Hümpfer (SPD). Im Rahmen des Sonderprogramms beteiligt sich der Bund an der Sanierung bedeutsamer Kulturdenkmäler mit bis zu 50 Prozent der Kosten. Die Sanierung muss der Substanzerhaltung oder Restaurierung im Sinne der Denkmalpflege dienen.

Länder und Kommunen, Kirchen, Stiftungen, Vereine oder auch Privatpersonen können ab sofort Anträge über das Bayerische Landesamt für Denkmalpflege stellen, welches diese bis zum 9. September prüfen und weiterleiten muss. Eine frühe Einreichung der Unterlagen ist daher ratsam.

Weitere Informationen hat der Abgeordnete auf www.markus- huempfer.de/foerderprogramme/ zusammengestellt.

Ministerpräsident Söder lobt die Zusammenarbeit

 

Auf den Tag genau 50 Jahre nach Inkrafttreten der großen Gebietsreform, die aus 143 bayerischen Landkreisen schlanke 71 machte, läutete der Landkreis Würzburg mit einem Festakt sein dreitägiges Jubiläumswochenende ein. Der 1. Juli 1972 war die Geburtsstunde des Landkreises Würzburg in seiner heutigen Form.

„Unter dem Motto ‚Jeder Moment wertvoll‘ feiern wir all die bunten Mosaikstücke und Augenblicke, die sich bei uns im Landkreis Würzburg zu einem vielfältigen, aber in sich harmonischen Gesamtbild fügen“, eröffnete Landrat Thomas Eberth den Festakt. Er freute sich über zahlreiche Festgäste, darunter ehemalige sowie amtierende Mitglieder des Kreistags, Bürgermeisterinnen und Bürgermeister der Landkreisgemeinden, Führungskräfte aus Landratsamt und Kommunalunternehmen sowie Vertreterinnen und Vertreter anderer Behörden.

Als Ehrengast gratulierte Ministerpräsident Markus Söder zum Jubiläum. Er lobte die Region als eine der schönsten in ganz Bayern. Der Erfolg des Landkreises sei den Menschen vor Ort zu verdanken, „a bisserle“ habe der Freistaat auch mitgeholfen. In seiner Festansprache erinnerte er auch daran, dass die Gebietsreform 1972 zunächst wenige Anhänger hatte. Von „Zwangsehen statt Liebesheiraten“ sei damals bayernweit die Rede gewesen. Letztlich aber habe die Neugliederung zu einer gestärkten kommunalen Selbstverwaltung geführt. Sicherlich einmalig war auch, dass die 65. Fränkische Weinkönigin Eva Brockmann gemeinsam mit Landrat Thomas Eberth dem Ministerpräsidenten, das von den beiden Ochsenfurter Brauereien gebraute Landkreisbier, ein besondere Jubiläumsflasche überreichte.

Professor Harald Bolsinger, Wirtschaftsethiker an der Hochschule für angewandte Wissenschaften Würzburg-Schweinfurt, griff in seinem Festvortrag das Jubiläumsmotto auf. Werte seien kein Marketinggag, sondern übernähmen wichtige Funktionen, die das tägliche Miteinander vereinfachten. Allerdings müssten Werte erst gepflanzt werden, um gedeihen zu können. Damit bezog er sich auf die symbolische Pflanzaktion im neuen WERTEGarten des Landratsamtes, bei der Mitarbeiterinnen und Mitarbeiter Kartoffeln gepflanzt hatten. Bolsinger wünschte dem Landkreis weiterhin viele „Werte-Gärtnerinnen und Gärtner“, damit jeder Moment nicht nur werte-, sondern auch würdevoll bleibe.

Mit Blick auf die Zukunft des Landkreises kamen auch die fünf jüngsten Mitglieder des Kreistags zu Wort. Marion Schmieg (CSU), Tobi Grimm (SPD), Florian Kuhl (FDP), Sebastian Hansen (Bündnis 90/ Die Grünen) und Felix von Zobel (UWG-FW) waren sich einig, dass jede Generation in der Politik vertreten sein sollte. Ob denn allgemein bekannt sei, was der Kreistag mache und entscheide, wollte Moderator Eberhard Schellenberger von den Jungen wissen. Tatsächlich blicke er regelmäßig in überraschte Gesichter, wenn er erkläre, welche für den Alltag wichtige Entscheidungen im Kreistag getroffen werden, berichtete Florian Kuhl von seinen Erfahrungen.

Musikalisch umrahmten Ensembles der Musikschulen Würzburg, Rottendorf und Veitshöchheim den Festakt, zu dessen Abschluss der Mundartdichter Hermann Hehn aus Bütthard seine Glückwünsche an den Landkreis vortrug: „Jeder Moment wertvoll – dei Motto dazu passt echt, in und mit dir zu leben, is werkli gar net schlecht.“

Landrat Thomas Eberth dankte allen Gästen und betonte, dass dieser Festakt für alle Beteiligten etwas Besonderes darstellte und der Landkreis ob der wunderbaren Menschen optimistisch in die Zukunft blicken kann.

 

 „Ich bin ein Fan der Region Würzburg.“ Mit diesen Worten trug sich Ministerpräsident Markus Söder in das Goldene Buch des Landkreises Würzburg ein. Über die Schulter blickten ihm dabei Oberbürgermeister Christian Schuchardt, Bezirksrätin Rosa Behon, Bundestagsabgeordneter Paul Lehrieder, Landrat Thomas Eberth, stellvertretende Landrätin Christine Haupt-Kreutzer und Altlandrat Eberhard Nuß. Foto: Stefan Bausewein

 

Ein Festzelt voller Gratulanten. Landrat Thomas Eberth begrüßte zum Festakt „50 Jahre Landkreis Würzburg“ zahlreiche ehemalige wie amtierende Mitglieder des Kreistags, Bürgermeisterinnen und Bürgermeister der Landkreisgemeinden, Führungskräfte aus Landratsamt und Kommunalunternehmen sowie Vertreterinnen und Vertreter anderer Behörden. Foto: Stefan Bausewein

STUTTGART. DTI Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Baklan (SUNTAT), Türk-Alman İş ve Eğitim Enstitüsü’nde (DTI) uzun yıllardır üstlendiği sosyal sorumluluk için LEA Ödül Kurulu tarafından takdire layık görüldü. 5 Temmuz Salı günü “Başarı, Bağlılık ve Takdir” sloganıyla Stuttgart’taki Yeni Saray’ın Beyaz Salon’unda gerçekleşen törende, takdir belgesiyle onurlandırılan Baklan “uzun vadede eğitimden daha pahalı olan tek bir şey varsa o da eğitim eksikliğidir” derken sözkonusu ödülün DTI’nin 10. yıl kutlamalarına denk gelmesinden ayrıca mutluluk duyduğunu belirtti. SUNTAT Europe GmbH, Almanya'daki Akdeniz menşeli gıda ürünlerinin en büyük tedarikçisi olmasının yanı sıra Mannheim’da bulunan Hochschule der Wirtschaft für Management / Uygulamalı Yönetim Bilimleri Yüksekokulu’na destek veren ilk şirket. Bu sene 16. kez düzenlenen LEA Ödülleri, her sene ticari faaliyetlerinin dışında olağanüstü sosyal sorumluluk gösteren, Almanya’da ekonominin bel kemiğini oluşturan küçük ve orta ölçekli işletmelere veriliyor.

2012 yılında girişimci Mustafa Baklan (SUNTAT) ve Uygulamalı Yönetim Bilimleri Yüksekokulu’nun kurucusu Prof. Dr. Franz Egle tarafından Mannheim’da kurulan DTI, göç geçmişine sahip gençlere pratiğe dayalı özel bir yükseköğrenim imkanı sunarken şirketlerle gelecekteki çalışanlarını daha öğrenim döneminde bir araya getirmeyi amaçlıyordu. Bugün mesleki yönelim programlarının yanı sıra kamu yararına çalışan derneğin temel faaliyetleri arasında demokrasi eğitimi ve dil öğrenimi de yer alıyor. Dernek, kültürlerarası diyaloğa yönelik buluşmalar gerçekleştirirken eğitim, çalışma, bilim ve araştırma alanlarında kurduğu ortaklıklarla kapsamlı projeler yürütüyor. Mustafa Baklan’ın eğitime katılım konusunda gösterdiği duyarlılık ve samimi sorumluluktan etkilenen jüri, kendisinin başarılı uyumun canlı bir örneği olduğunu belirtti.

DTI, halihazırda beş okulla (Johannes-Kepler-Gemeinschaftsschule, Marie-Curie-Realschule, Justus-von-Liebig-Schule, Friedrich-List-Schule, Integrierte Gesamtschule Mannheim- Herzogenried), Mannheim Ulusal Tiyatrosu, Şehir Arşivi ve Mannheim Kütüphanesi gibi kuruluşlarla özellikle Mannheim’a yeni göç etmiş öğrencileri kapsayan faaliyetler yürütüyor.

Baden-Württemberg Eyaleti’nde sosyal sorumluluk sahibi KOBİ’lere verilen, Caritas, Diakonie ve Baden Württemberg Eyaleti Ekonomi, Çalışma ve Turizm Bakanlığı’nın düzenlediği LEA ödüllerine bu sene toplam 210 şirket başvurdu. Çalışan sayısına bağlı olarak üç ayrı kategoride verilen ödüllerde, SUNTAT Europe GmbH 150 – 499 çalışan kategorisinde en iyi beş firma arasında yer alırken “2022’nin Örnek Şirketi” olarak onurlandırıldı.

“Şirket olarak uzun yıllardır sürdüğümüz çalışmaların takdir edilmesinden tabii ki büyük mutluluk duyuyoruz” diyen Mustafa Baklan, “LEA Ödülleri, Baden-Württemberg'deki şirketlere ve kuruluşlara sosyal sorumluluk üstlenmeleri için ilham verirken bu sorumluğun toplum için değerine de dikkat çekiyor. SUNTAT şirketler grubumuzda eğitimi özellikle önemsiyoruz. Bugüne kadar sadece Uygulamalı Yönetim Bilimleri Yüksekokulu’na ortak şirket olarak destek vermekle kalmadık, Türk-Alman İş ve Eğitim Enstitüsü’nün kuruluşunda da yer aldık. Kendi bünyemizde SUNTAT Eğitim Köprüsü’nü kurduk. Mannheim’da kültürel derneklerin yanı sıra Türkspor gibi kulüplere de çocuklara ve gençlere yönelik faaliyetlerini yürütebilmeleri için destek oluyoruz. Kendi kategorimizde en iyi beş şirket arasında yer almaktan büyük mutluluk duydum. Her şirket, ekonomik getirinin dışında yaşadığı toplumun başarısına sürdürülebilir biçimde katkıda bulunduğu sürece değerini arttırır. Eğitime katılım oranını arttırmak, dezavantajlı grupları eğitimle buluşturmak başarılı bir toplum için bizim şirket olarak sosyal sorumluluk temelli hedeflerimiz.” (GW)