Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Rusya'ya yönelik en çok yaptırım kararını 678 yaptırımla AB aldı

 

BERLİN (AA) - Ukrayna'ya saldırısı sonucu açıklanan yatırımlarla dünyanın en çok yaptırım uygulanan ülkesi haline gelen Rusya'ya uygulanan yaptırım sayısı bugüne kadar 6 bin 400'e ulaştı.

Rusya'nın Ukrayna'ya saldırısında 20. gün geride kalırken, Batılı ülkelerin Moskova'ya yönelik yatırım dalgası da devam ediyor. Her geçen gün genişletilerek artan yaptırımlar, finans, enerji, ulaşım ve ticaret alanlarını kapsıyor.

Küresel yaptırım izleme veri tabanı Castellum.ai'nin verilerine göre, Rusya 22 Şubat'tan itibaren 3 bin 646 yeni yaptırıma maruz kaldı. Böylece Rusya'ya uygulanan yaptırımların sayısı 6 bin 400'e ulaştı. Rusya, 3 bin 616 yaptırımın uygulandığı İran'ı, 2 bin 608 yaptırıma maruz kalan Suriye'yi ve 2 bin 77 yaptırımın uygulandığı Kuzey Kore'yi geride bırakmıştı.

Dünyada en çok yaptırımın uygulandığı 7 ülkeden oluşan listede 651 yaptırımla Venezuela, 510 yaptırımla Myanmar ve 208 yaptırımla Küba da yer alıyor.

 

- ABD, Rusya'ya yönelik 278 yaptırım kararı aldı

22 Şubat'tan itibaren Rusya'ya yönelik en çok yaptırım kararı alan ülke, 678 yaptırımla Avrupa Birliği (AB) oldu. AB'yi, 572 yaptırımla Fransa, 568 yaptırımla İsviçre, 511 yaptırımla Kanada ve 464 yaptırımla Avustralya takip etti.

 

ABD ise 22 Şubat'tan itibaren Rusya'ya yönelik 278 yaptırım kararı aldı.

Söz konusu tarihten itibaren Rusya'ya yönelik yaptırımların 3 bin 257'si bireylere uygulanırken, 379'u kuruluşları, 7'si gemileri ve 3'ü uçakları hedef aldı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, 21 Şubat'ta Ukrayna'nın doğusundaki Rusya yanlısı ayrılıkçıların sözde yönetimlerinin tanınmasına dair kararnameyi imzalamıştı. Putin'in kararına tepki olarak, Batılı ülkeler, 22 Şubat itibarıyla Rusya'ya yönelik ilk yaptırım kararını açıkladı.

 

Putin, 24 Şubat'ta ise Ukrayna'nın doğusundaki Donbas'a özel askeri operasyon başlattıklarını duyurmuştu.

Ukrayna'ya yönelik saldırının resmen başlamasıyla Batılı ülkeleri, Rusya'ya ağır ekonomik bedel ödetmek için özellikle finans, enerji ve ulaşımla birlikte ticaret ve bireysel kısıtlamaları da içeren çok sayıda yaptırımı yürürlüğe koymuştu

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) Balkanlar’da yaşayan ve fotoğrafçılığa meraklı gençlere yönelik  “Balkanlar Fotoğrafçılık Okulu Fotoğraf Yarışması” düzenliyor.
 
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) Balkanlar’da yaşayan ve fotoğrafçılığa meraklı gençlere yönelik “Balkanlar Fotoğrafçılık Okulu Fotoğraf Yarışması” adıyla yarışma düzenliyor. Balkanlarda yaşayan 18-23 yaş arası gençlerin başvurabildiği yarışmaya 8 Nisan 2022 tarihine kadar başvuruda bulunulabiliyor. Yarışmaya katılım sağlayan adayların içinde en başarılı 10 aday, 10–13 Mayıs 2022 tarihlerinde Bosna Hersek’in Saraybosna şehrinde düzenlenecek “Balkanlar Fotoğrafçılık Okulu Eğitim Programı”na katılmaya hak kazanıyor.
 
“Balkanlar Fotoğrafçılık Okulu Fotoğraf Yarışması” Balkanlar’daki Osmanlı kültürel mirası ve Balkan ülkelerindeki insan, mekân, mimari eser ile doğaya yönelik fotoğraf kategorileri olmak üzere iki bölümden oluşuyor. Katılımcılar her bölümden en az 3’er fotoğraf olmak üzere toplamda en az 6 en fazla 20 fotoğraf ile yarışmaya katılabiliyor.
 
Balkanlar Fotoğrafçılık Okulu Fotoğraf Yarışması” Balkanlar’daki Osmanlı kültürel mirası ve Balkan ülkelerindeki insan, mekân, mimari eser ile doğaya yönelik fotoğraf kategorileri olmak üzere iki kategoriden oluşuyor. Katılımcılar her bölümden en az 3’er fotoğraf olmak üzere toplamda en az 6 en fazla 20 fotoğraf ile yarışmaya katılabiliyor.
 
Fotoğraflar, yarışma başvuru formuyla birlikte e-posta ile “zip” dosyası olarak Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein! adresine gönderilecek. Gönderilen fotoğraflar e-posta boyutunu aştığı takdirde özel veri transferi uygulamaları da kullanılabilecek. Teslim sürecine dair bütün sorular Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!adresi yoluyla cevaplandırılacak.
 
Adaylar yarışmaya dair detaylı bilgileri ise https://www.ytb.gov.tr/duyurular/ytb-fotografcilik-okulu-fotograf-yarismasi adresinden ulaşacak.
 
 
 
BERLİN (AA) - Almanya Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanı Robert Habeck, Almanya'nın Rus doğal gazına bağımlı olduğunu belirterek, Rusya'dan petrol, gaz ve taş kömürü ithalatının yasaklanması düşüncesine karşı olduğunu söyledi.
 
Alman Yeşiller Partisi'nin eski Eş Genel Başkanı olan Habeck, ekonomi birliklerinin temsilcileriyle yaptığı görüşmenin ardından Berlin'de düzenlediği basın toplantısında, ülkesinin kısa vadede Rusya'dan başta doğal gaz olmak üzere enerji ithal etmek zorunda olduğunu söyledi.
 
Almanya'nın enerji ithalatında çeşitliliği artırmayı hedeflediğini aktaran Habeck, Alman vatandaşlarının daha uzun süre yüksek enerji fiyatlarına hazırlıklı olması gerektiğini kaydetti.
Habeck, Almanya'nın Rus doğal gazına bağımlı olduğunu belirterek, Rusya'dan petrol, gaz ve taş kömürü ithalatının yasaklanması düşüncesine karşı olduğunu dile getirdi.
 
Habeck, "Rusya'dan fosil yakıt ithalatına bir ambargoyu desteklemem. Buna karşı bile konuşurum. Çünkü bununla Almanya'daki toplumsal barışı tehdit etmiş oluruz." değerlendirmesinde bulundu.
Alman şirketlerinin Rusya'ya yönelik Batılı ülkelerin yaptırımlarından etkilendiğini ifade eden Habeck, yine de Alman şirketlerin bu yaptırımlara uyduklarını belirtti.
Habeck, Alman hükümetinin Rusya'ya karşı yaptırımlardan etkilenen şirketlere kamu bankalarıyla kredi vereceğini bildirdi.
 
Almanya, geçen yıl Rusya'dan 19,4 milyar avroluk petrol ve doğal gaz ithal etti. Bu da Rusya'dan yapılan tüm ithalatın yüzde 58,7'sine denk geldi.
Bu arada, ihtiyacı olan doğal gazın yarısından fazlasını, ham petrolün yüzde 34'ünü ve taş kömürün yüzde 50'sinden fazlasını da Rusya'dan ithal eden Almanya, "enerji tedariki ve diğer ekonomik sonuçları" nedeniyle Rus bankalarına SWIFT'te kısıtlama getirilmesi konusunda isteksiz davranmıştı.
 
Resim: Pixabay
- Almanya’nın Türkiye’ye ihracatı şubatta yüzde 10,8 artarak 1 milyar 891 milyon avro olurken, Türkiye’den ithalatı yüzde 36,6 artarak 1 milyar 879 milyon avro oldu
 

BERLİN (AA) - Almanya'nın ihracatı şubatta Rusya ile ticaretindeki düşüşe karşın 124,7 milyar avro ile rekor kırarken, Türkiye'den ithalatı yüzde 36,6 artarak yaklaşık 1,9 milyar avroya ulaştı.

Almanya Federal İstatistik Ofisinin (Destatis) yayınladığı geçici verilere göre, ülkede mevsimsellik ve takvim etkilerinden arındırılmış ihracat şubatta 124,7 milyar avro, ithalat ise 113,1 milyar avro oldu. Ülkenin dış ticaret fazlası ise 11,5 milyar avro seviyesinde gerçekleşti.

İhracatın şubatta 124,7 milyar avro ile tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşması dikkati çekti.

Ülkenin, şubatta bir önceki yılın aynı ayına göre, mevsimsellikten ve takvim etkilerinden arındırılmış ihracatı yüzde 14,3, ithalatı ise yüzde 24,6 arttı.

Destatis, ihracattaki büyümenin Avrupa Birliği (AB) ülkeleriyle ivme kazandığını vurguladı.

Almanya'nın şubatta yaptığı ihracatın 67,8 milyar avrosu Avrupa Birliği (AB) ülkelerine olurken, ithalatın da 57,7 milyar avroluk kısmı AB’den gerçekleştirildi. Ocak ayına göre AB ülkelerine yapılan ihracatta yüzde 10,4 ve ithalatta yüzde 5,2 artış oldu.

AB dışında kalan ülkelere 56,9 milyar avroluk ihracat, 55,5 milyar avroluk ithalat gerçekleştirildi. Ülkenin bu kategorideki ihracatı ocak ayına kıyasla yüzde 2,1, ithalatı yüzde 3,8 arttı.

Özellikle ABD'den "Alman Malı" ürünlere olan talep şubatta yükseldi. Dünyanın en büyük ekonomisine yapılan ihracat yüzde 2,7 artarak 11,2 milyar avroya ulaştı.

Dünyanın ikinci büyük ekonomisi Çin’e yapılan ihracat yüzde 6,4 artarak 9,5 milyar avroya yükselirken, Rusya’ya yapılan ihracat ise yüzde 6,3 düşerek 2,4 milyar avro olarak gerçekleşti.

Şubatta en çok ithalat Çin’den yapıldı. Çin’den bir önceki aya göre yüzde 4,8 artışla 13,8 milyar avro değerinde mal ithal edildi.

Almanya’nın Türkiye’ye ihracatı şubatta yüzde 10,8 artarak 1 milyar 891 milyon avro oldu. Aynı dönemde Almanya’nın Türkiye’den ithalatı yüzde 36,6 artarak 1 milyar 879 milyon avro oldu.

- Alman iş dünyası Rusya'nın Ukrayna'daki savaşı nedeniyle zor günlere hazırlanıyor.

Öte yandan, Alman Toptancılık ve Dış Ticaret Derneği Başkanı (BGA) Dirk Jandura, Ukrayna savaşının Alman dış ticareti üzerinde "büyük bir yük" olduğunu belirterek, "Savaşın orta ve uzun vadeli etkileri, şu ana kadar pek öngörülebilir değil.” ifadesini kullandı.

Alman ekonomisi için en büyük zorluklardan biri Rus gazına ve petrolüne bağımlılık olurken, Jandura, "Henüz tedarik darboğazımız yok, ancak durum tahmin edilemez durumda.” değerlendirmesinde bulundu.

Alman Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği (DIHK) Dış Ticaret Direktörü Volker Treier, Ukrayna'daki savaşın ekonomik sonuçları ve Çin'deki yeni tip koronavirüs salgını ile üretim ve lojistik aksamaların yeniden artmasının küresel ticareti sıkıntıya soktuğunu belirterek, bu gelişmelerin teslimat sorunlarına ve muazzam fiyat artışlarına sebep olduğunu vurguladı.

Ekonomi Araştırma Enstitüsü (Ifo) Başkanı Clemens Fuest da, “Önümüzdeki altı ayı değerlendirirken, özelliklede Rusya ile ekonomik bağları olan şirketler önemli ölçüde daha karamsardı. İhracattaki büyüme belirgin şekilde yavaşlayacak.” ifadesini kullandı.

Türkiye’nin Berlin Başkonsolosu Rıfkı Olgun Yücekök (soldan 5.), Berlin’de düzenlenen Uluslararası Almanya Şampiyonası’na (IDM) katılan Para Milli Yüzme Milli Takımını ziyaret etti. Yücekök, şampiyonanın devam ettiği Europa Sport Park’ta Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu (TBESF) Asbaşkanı Aydın Yıldırım (sol 2), Milli Takım Antrenörü Duran Arslan (solda) ve milli sporcularla sohbet etti. Almanya Engelli Sporcular ve Rehabiliatasyon Birliği Başkanı eski Yeşiller Milletvekili Özcan Mutlu (sol 3) Yücekök’e eşlik etti.

Almanya'da Federal Havacılık Güvenliği Şirketleri Birliği (BDLS) ile Birleşmiş Hizmet Sektörü Sendikası (Ver.di) arasında havalimanlarındaki güvenlik görevlilerinin saatlik ücret artışı görüşmelerinde anlaşma sağlandı.
 
Ver.di'den yapılan açıklamada, bir ay içinde ikinci kez greve gidilmesinin ardından güvenlik görevlilerinin ücretlerinin artırılmasına yönelik altıncı tur görüşmelerde BDLS ile bir anlaşmaya varıldığı belirtildi.
Sendika ile BDLS arasındaki anlaşma, güvenlik görevlilerinin ücretlerine 24 ay içerisinde üç aşamada zam sağlarken, saatlik ücretlere 2022’de yüzde 4,4 ila yüzde 7,8 arasında zam yapılacak.
 
Ücretlerde mutabık kalınan artışlar, işverenlerden gelecek 12 ay boyunca havalimanı güvenlik görevlisinin ücretine saat başına en az 1 avro artırmasını isteyen Ver.di sendikasının taleplerine yakın oldu.
Doğu Almanya'da çalışan havalimanı güvenlik görevlilerin saatlik ücretleri de Ocak 2024'e kadar Batı Almanya seviyelerine yükseltilecek.
 
Söz konusu ücret anlaşmazlığının Paskalya tatilinden iki hafta önce anlaşmayla sonuçlanması dikkati çekti.
Almanya'da büyük havalimanlarındaki güvenlik görevlilerinin 22 Mart'ta ikinci kez uyarı grevine gitmesi, uçak seferlerinin büyük bölümünü durma noktasına getirmişti.
 
Bu yıl Kovid-19 kısıtlamalarının çoğunluğunun kaldırılmasıyla Paskalya tatilinde Almanya'da havalimanlarında yolcu sayısının keskin şekilde artması bekleniyor.

KÖLN (AA) - Almanya'da Müslümanların yoğun yaşadığı Köln kentinde, ramazan ayının ilk teravih namazı kılındı.

Köln'de genel merkezi bulunan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) bünyesindeki Köln Merkez Camisi'nde ilk teravih namazı öncesinde Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) Başkanlık Müşaviri Nurettin Muhtar Acar vaaz verdi.

Acar vaazında, ibadet ve tefekkür ayı olan ramazanın anlam ve önemi, güzelliği, fazileti ve bereketini anlattı.

Yatsı ve teravih namazını kılan Müslümanlar, ramazan ayının İslam alemine ve dünyaya barış getirmesi için dua etti.

- DİTİB Genel Başkanı Türkmen'in ramazan mesajı

DİTİB Genel Başkanı Kazım Türkmen, yayımladığı ramazan mesajında, dünyanın, oruç ayının huzur ve barış iklimine ihtiyacı olduğunu söyledi.

Türkmen mesajında, "Kur'an-ı Kerim muttakiler için bir hidayet kaynağıdır. O bir taraftan dünya hayatında ihtiyaç duyulan esasları, huzurlu ve mutlu bir hayat yaşamanın yollarını açıklarken diğer taraftan da bu geçici hayatın mutlak gaye olmadığını ifade edip ebedi hayatın önemine dikkati çeker ve onun kazanılmasının yollarını öğretir." ifadesine yer verdi.

Kazım Türkmen şunları kaydetti:

"Ramazan, en başta Kur'an'la bütünleşme ayı olmalıdır. Kur'an sadece elimizde ve dilimizde değil, yüreğimizde, aklımızda, hepsinden öte hayatımızda olmalıdır. Kur'an'ın hayatımızda olması için düşüncelerimizi, aklımızı ve kişiliğimizi Kur'an'a göre inşa etmeli, ruhumuzun en güzel gıdası olan Kur'an-ı Kerim'i yeni nazil oluyormuş gibi okumalı, anlamı üzerinde tefekkür etmeliyiz. Ayrıca ramazan ayına mahsus olan teravih namazlarına ailelerimizle katılmalı, namazlarımızı cemaatle kılmaya özen göstermeliyiz. İftar sofralarımızı misafir ve ihtiyaç sahipleriyle süslemeye gayret etmeli, ramazan ayının güzelliklerini içinde yaşadığımız toplumdaki çeşitli inanç ve kültürlerle paylaşma yoluna gitmeliyiz.

Geliniz, gönül dünyamızı hayırlı amellerle zenginleştirelim. En önemlisi de ramazan-ı şerif ayında, okuyarak ve dinleyerek feyz aldığımız mukaddes kitabımızla bağımızı kuvvetlendirelim. Yüce Rabb'imiz cümlemizi, çoluk çocuğumuzu Kur'an'dan ayırmasın, onun nuru ile aydınlanıp gösterdiği yoldan gitmeyi cümlemize nasip eylesin. Özellikle iftar ve sahur vakitlerinde, dünyamızın savaş mağduru, mazlum ve masum milletleri ve tüm İslam dünyası için dualar edelim. Yüce Rabb'im, ramazanı bizlerden memnun ve razı ve hakkımızda hayırlı eylesin."

Bernhard Wallrapp in den Ruhestand verabschiedet
 
Fast hätte es Bernhard Wallrapp, Leiter der Stabsstelle Landrat am Landratsamt Würzburg, geschafft, gleichzeitig mit dem Landkreis Würzburg sein 50-jähriges Jubiläum zu feiern. Nach mehr als 48 Jahren im Dienst des Landkreises verabschiedete Landrat Thomas Eberth den langjährigen Mitarbeiter und Leiter der Stabsstelle Landrat, Bernhard Wallrapp, in den Ruhestand.
 
Landrat Eberth dankte dem Urgewächs des Landkreises für sein vielfältiges Wirken zum Wohl des Landkreises sowie des Kommunalunternehmens und als wertvoller Berater mit den Worten: „Bei dir bewies sich das geflügelte Wort ‚Wer viel kann, muss viel tun‘.“ Seine große Erfahrung und Kompetenz brachte Bernhard Wallrapp gleichermaßen im Landratsamt und im Kommunalunternehmen des Landkreises ein.
 
Wallrapps beruflicher Werdegang im öffentlichen Dienst begann 1974 mit 16 Jahren beim Landratsamt Würzburg. Bis zum Ruhestand, der am 1. April 2022 beginnt, erlebte der Theilheimer fünf Landräte: Dr. Friedrich Wilhelm, Dr. Georg Schreier, Waldemar Zorn, Eberhard Nuß und seit Mai 2020 Thomas Eberth.
 
Nachdem Bernhard Wallrapp während der Ausbildung einige Aufgabenbereiche des Landratsamtes kennenlernte, wechselte er nach seinem Wehrdienst 1979 zum damaligen Sachgebiet „Kreisalters- und Pflegeheim Würzburg“, das in den 70er Jahren vom Landkreis am Würzburger Hubland eröffnet wurde und heute die Seniorenwohnanlage am Hubland unter der Trägerschaft der Senioreneinrichtungen des Landkreises Würzburg gGmbH ist. Dieser Schritt war die entscheidende Weichenstellung im Berufsleben von Bernhard Wallrapp: 1983 wurde er zum stellvertretenden Verwaltungsleiter ernannt und sein 25-jähriges Dienstjubiläum im Jahr 1999 konnte Wallrapp bereits als Verwaltungs- und Personalleiter des ein Jahr zuvor gegründeten Kommunalunternehmens des Landkreises Würzburg (KU) feiern. Denn 1998 wechselte Wallrapp zum KU, 2005 erhielt er die Gesamtprokura für das KU und 2011 die Bestellung zum Geschäftsführer der ProCura.
 
2012 berief der damalige Landrat Eberhard Nuß den in den Belangen des Landratsamtes wie des KU beschlagenen Mitarbeiters zum Leiter der neu gegründeten Stabsstelle Landrat am Landratsamt. Zur Stabsstelle gehören die Stabsstellenfachbereiche Personal und Organisation, Büro des Landrats, Presse- und Öffentlichkeitsarbeit, Kreisentwicklung einschließlich Beteiligungsmanagement sowie Innovation und Interne Kommunikation. Seit 2017 fungierte Wallrapp auch als stellvertretender Leiter des Zentralen Steuerungs- und Servicebereichs.
 
Auf seine Zeit im KU blickte Vorständin Eva von Vietinghoff-Scheel zurück und dankte Wallrapp besonders für seine große Kompetenz als Personalchef. Rainer Künzig, Leiter des Zentralen Steuerungs- und Servicebereichs, verabschiedete den Kollegen aus dem Kreis der Geschäftsführer am Landratsamt und dankte für die kollegiale Zusammenarbeit. Lisa Haaf, stellvertretende Personalratsvorsitzende, betonte, dass auch bei unterschiedlichen Blickwinkeln doch stets fruchtbare Ergebnisse für die Mitarbeiterschaft des Landratsamtes erzielt werden konnten.
 
Mit einigen kleinen Anekdoten und Geschichten verabschiedete sich Wallrapp von seinem Amt. „Mir war immer wichtig, dass man Vertrauen in meine Arbeit hatte“, betonte Bernhard Wallrapp rückblickend.
 
 
BU:
Bei einem kleinen Empfang im Garten des Landratsamtes verabschiedeten Landrat Thomas Eberth (r.) und stellvertretende Landrätin Karen Heußner den scheidenden Leiter der Stabsstelle Landrat, Bernhard Wallrapp, in den wohlverdienten Ruhestand.
Foto: Eva Schorno
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), Ramazan ayı münasebetiyle “Sana İhtiyacı Olan Kardeşlerin Var” temasıyla yürüttüğü ‘Gıda Yardım Paketi’ Nijer’de gönüllüler tarafından dağıtılmaya başlandı.
 
Dünyanın en fakir üçüncü Batı Afrika ülkesi Nijer’in Zinder eyaleti Magarya şehri ve çevresinde dört gün sürecek gıda paketi dağıtımında bin ihtiyaç sahibi aileye ulaşılacak.
 
Türkiye Diyanet Vakfı (TDV) işbirliğiyle düzenlenen organizasyon kapsamında Essen Dini Danışma Kurulu Başkanı Hakkı Gür, DİTİB Yönetim Kurulu Üyesi ve Essen Eyalet Bölge Birliği Başkanı Fahrettin Alptekin, Essen NRW Eyalet Müdiresi Hülya Altun, Balve DİTİB Mimar Sinan Camii Dernek Başkanı Özkan Güler, Wickede DİTİB Anadolu Camii Dernek Başkanı Uğur Ayverdi, Witten DİTİB Sultan Ahmet Camii Dernek Başkanı Veysel Arslan, Hamm-Bockum Hövel DİTİB Selimiye Camii Dernek Başkanı Muammer Gökçe, Hemer DİTİB Merkez Camii Dernek Başkanı Tacettin Önal ve Lüdenscheid DİTİB Sultan Ahmet Camii Dernek Başkanı Göksal Üçüncü’den oluşan ekip Almanya’dan Nijer’in başkenti Niamey’e gitti.
 
DİTİB gönüllüleri organizasyonun ilk gününde Magarya ve çevresinde ihtiyaç sahibi 300 aileye Ramazan gıda paketi dağıttı ve 150 kişiyi de katarakt ameliyatı yaptırarak ışık oldu.
 
Bölgede hizmet veren yetimhane ve Kur’an kurslarını ziyaret eden ekip, Kur’an-ı Kerim, tişört, eşofman takımı, kırtasiye malzemesi, futbol topu, balon ve şeker dağıtarak çocukların yüzünde minik tebessümler oluşturdu. Ayrıca ihtiyaç sahibi ailelere de Ramazan gıda paketi yardımı yaptı.
DİTİB olarak Ramazan’ın bereketini dünyanın dört bir yanına taşıdıklarını söyleyen Balve DİTİB Mimar Sinan Camii Dernek Başkanı Özkan Güler, “ İyilik denizinde bir damla olabilmek için yola çıktık. Mazlum ve muhtaç insanlara Almanya’daki hayırseverlerin elinden yardımları ulaştırıyoruz. Gıda paketlerini alan ihtiyaç sahiplerinin gözlerindeki sevinci adeta okuyabiliyoruz. Bizlere dua ediyorlar, hayırseverler adına dualarını alıyoruz. Yokluk içerisinde insanlara umut olmak çok güzel bir duygu. Bu iyilik hareketini destekleyen hayırseverlere, DİTİB ailesine ve canla başla çalışan gönüllülere teşekkür ediyor, hayırlarının kabulünü Cenab-ı Hakk’tan niyaz ediyoruz” dedi.
 
Organizasyon kapsamında başkent Niamey’a 950 km uzaklıkta Magarya şehrine geldiklerini belirten Özkan, Zinder ve çevre köylerinde dört gün boyunca 1000 ihtiyaç sahibi aileye Ramazan gıda paketi dağıtacaklarını, günlük 125 kişi olmak üzere toplamda 500’ün üzerinde insana da katarakt ameliyatı yaptırarak ışık olacaklarını söyledi.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Bayerns Innenminister Joachim Herrmann: Allein in Bayern bislang 82.000 Kriegsflüchtlinge angekommen - Mehr als 30.000 ukrainische Flüchtlinge davon in staatlichen Unterkünften untergebracht
 
 Bundesweit wurde mit Stand heute die Ankunft von insgesamt rund 250.000 Flüchtlingen aus der Ukraine gezählt, davon mehr als 30 Prozent in Bayern (82.000). "In Bayern sind aktuell mehr als 30.000 ukrainische Flüchtlinge in staatlichen und kommunalen Unterkünften untergebracht", teilte Bayerns Innen- und Integrationsminister JoachimHerrmann mit. "Mehr als ein Drittel der in Bayern angekommenen ukrainischen Flüchtlinge nimmt inzwischen staatliche Unterkünfte in Anspruch." Laut Herrmann liegen ab kommender Woche auch Statistiken vor, wie viele im Ausländerzentralregister erfasste Geflüchtete sich selbst eine private Unterkunft gesucht haben oder bei Verwandten und Bekannten untergekommen sind. Viele andere sind vermutlich in andere Bundesländer oder EU-Staaten weitergereist. 
 
Für Herrmann, der auch Vorsitzender der Innenministerkonferenz (IMK) ist, ist sehr wichtig, dass sich der Bund bei der Frage einer verbindlichen Verteilung endlich bewegt hat: "Jetzt muss der Bund die Verteilung von Flüchtlingen, die eine staatliche Unterkunft wollen, entsprechend dem Königsteiner Schlüssel konsequent umsetzen und vor allem auch die Kommunikation mit den Ländern bei der Zuweisung verbessern." Der Frust vieler Ehrenamtlicher, die in den letzten Tagen oft vergeblich auf angekündigte Flüchtlinge warteten, ist laut Herrmann gut nachvollziehbar: "Da muss der Bund schnellstens für Abhilfe sorgen".
 
Aber auch die gerechte Verteilung innerhalb Europas müsse mit Nachdruck vom Bund vorangetrieben werden. Hier hätten die Bemühungen der Bundesregierung bislang noch keine wirklichen Fortschritte erbracht. Herrmann: "Auch beim gestrigen EU-Rat ist sie in dieser wichtigen Frage unkonkret geblieben. Deshalb ist jetzt deutlich mehr Engagement der gesamten Bundesregierung – Bundeskanzleramt, Auswärtiges Amt und Bundesinnenministerium – dringend nötig." Herrmann begrüßte in diesem Zusammenhang das Vorhaben der EU-Kommission mehr Transparenz bei den Flüchtlingszahlen zu schaffen und künftig zu veröffentlichen, wie viele ukrainische Kriegsflüchtlinge von den einzelnen Mitgliedsstaaten aufgenommen wurden. "Das ist ein erster Schritt. Nur an die Solidarität und das Gewissen anderer zu appellieren, reicht aber langfristig nicht. Es wäre fatal, wenn wir den einmaligen europäischen Schulterschluss bei der Flüchtlingsverteilung gefährden und die an die Ukraine angrenzenden Staaten alleine lassen." Die Entlastung dieser Länder dürfe aber nicht allein durch Deutschland erfolgen.
Herrmann machte auch deutlich, dass die Freizügigkeit dann Grenzen erreiche, wenn man staatliche Leistungen in Anspruch nehme: "Viele der Ankommenden zieht es in die großen Städte. Wer eine staatliche Unterkunft benötigt, muss aber örtlich flexibel sein. Wir versuchen die persönlichen Bedürfnisse oder Bindungen zu berücksichtigen, können aber nicht jedem eine staatliche Unterkunft an seinem Wunschort zur Verfügung stellen." Eine solidarische Verteilung innerhalb Bayern sei im Übrigen auch für die langfristige Akzeptanz innerhalb der Bevölkerung wichtig, so der Innenminister.