Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

BERLİN (AA) - Alman Hükümet Sözcü Yardımcısı Wolfgang Büchner, iklim değişikliğine dikkati çekmek için ülkede çeşitli eylemlerde bulunan aktivistlere yasalara uyma çağrısında bulundu.

Büchner, Berlin’de düzenlediği basın toplantısında, iklimin korunmasının Alman hükümeti için de önemli bir konu olduğunu ve etkili iklimi koruma politikası uygulamak istediklerini belirterek, koalisyon protokolünde bu bağlamda hedeflerin yer aldığını söyledi.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un her türlü demokratik faaliyeti desteklediğini, bunu iklim protestoları bağlamında da vurguladığını ifade eden Büchner, “Şimdi, özellikle bu hafta gördüğümüz protesto biçimi etkili ve yapıcı değil." dedi.

Büchner, Scholz’un eylemlerin başkalarını tehlikeye atmaması gerektiğini de söylediğini hatırlatarak, “Hepimiz için çok önemli olan iklimi korumaya ilişkin talep ve faaliyetler bizi toplum olarak birleştirmeli ve yasalarımızın çerçevesinin dışına çıkmamalıdır.” ifadesini kullandı.

Almaya İçişleri Bakanı Nancy Faeser de eylemleri eleştirerek, “Bu aktivistler kendilerini yasaların üzerinde konumlandırıyor ve iklim korumasının önemli amacına fayda sağlamayan ancak önemli ölçüde zarar veren yöntemlere başvuruyor." açıklamasında bulunmuştu.

Almanya'da "Son kuşak" (Letzte Generation) adlı çevreci grup iklim değişikliğine dikkati çekmek amacıyla ülkenin çeşitli kentlerinde ellerini caddelere yapıştırarak trafikte araç kuyruklarının oluşmasına neden oluyor. Aktivistler son dönemde de müzelerde sergilenen eserlere ellerini yapıştırmış, tablolara domates çorbası ve patates püresi fırlatmıştı.

Am Volkstrauertag wird der Kriegstoten und Opfer der Gewaltherrschaft aller Nationen gedacht. Auch dieses Jahr werden Vertreter der Stadt Würzburg bei verschiedenen Veranstaltungen in der Innenstadt wie auch den Stadtteilen Ansprachen halten und Kränze niederlegen.


Die zentrale Gedenkveranstaltung mit Bürgermeister Martin Heilig findet am Sonntag, 13. November, um 12 Uhr am Kriegerdenkmal im Husarenwäldchen statt. Zuvor ist um 11 Uhr Ansprache und Kranzniederlegung am Mahnmal im Israelitischen Friedhof durch Bürgermeisterin Judith Jörg. Parallel finden um 11 Uhr Kranzniederlegungen an der Gedenkstätte 16. März 1945 und im Ehrenfriedhof im Hauptfriedhof durch Bürgermeister Martin Heilig statt.

Auch in den Stadtteilen wird der Volkstrauertag begangen, zahlreiche Abordnungen des Stadtrates legen Kränze nieder und halten Ansprachen. Bereits um 10 Uhr findet die Gedenkfeier am Mahnmal Unterdürrbach statt, wo für die musikalische Umrahmung die Blaskapelle Oberdürrbach vorgesehen ist, während um 10.45 Uhr die Gedenkfeier am Kriegerdenkmal im Friedhof in Rottenbauer stattfindet – hier sorgt der Gesangsverein Concordia für die musikalische Umrahmung. In Lengfeld ist die Gedenkfeier am Kriegerehrenmal um 11 Uhr mit der Jugendblaskapelle Lengfeld und dem Männergesangverein Lengfeld. Oberdürrbach und Versbach gedenken jeweils um 11.30 Uhr der Opfer der Gewaltherrschaft und Kriegstoten. Oberdürrbach am Kriegerdenkmal mit musikalischer Umrahmung der Blaskapelle Oberdürrbach. Versbach an der Gedenkstätte im Friedhof, musikalisch umrahmt von Sängerverein Versbach und der Rochuskapelle Versbach.


Bereits am Samstag, 12. November, um 17 Uhr findet die Ansprache und Kranzniederlegung am Ehrenmal in Heidingsfeld statt. Hier sorgt die Stadtkapelle Heidingsfeld für die musikalische Umrahmung.

 

Würzburg’un tanınmış küçük delikanlılarından Batuhan Mete Çelik Osmanlı dönemindeki Midilli Kethüdası saray kıyafeti ile yapılan sünnet düğününde keyiften adeta dört köşe oldu. 

 

Schweinfurt Aspendos Restaurantta yapılan sünnet şöleninde çok sayıda misafirin katılmasi ile yapılan sünnnet şöleni akşam saatlerine kadar devam ederken Çelik Ailesi’nin en küçük aile ferdi Batuhan Mete’nin sevinci görmeye değerdi.

 

Ege ve Akdeniz başta olmak üzere Tükiye nin her yöresinin müzikleri eşliğinde yapılan düğünde herkes kendi kültür dünyasından birşeyler bulararak gönlünce eğlenme imkanı buldu.

 

Düğüne gelenlere teşekkür eden Anne Funda ile Baba Fatih, “Sevincimiz sonsuzdur. Davetimize katılan herkese teşekkür ediyoruz” dediler.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Wie kann sichergestellt werden, dass in Zeiten von Klimawandel, Rohstoffknappheit und kaputten Lieferketten Produkte aller Art auch weiterhin ausreichend zur Verfügung stehen? Eine Antwort auf diese umfassende Frage, welche in letzter Zeit immer häufiger fällt, ist die, dass zukünftig alle möglichen Dinge und Gebrauchsgegenstände ausgeliehen oder gemietet werden können.

 

Das Prinzip der Ausleihe wird primär mit Autos, Büchern oder E-Scootern in Verbindung gesetzt. Aber warum einen Dörrautomaten, eine Stichsäge, einen 3D-Drucker, die Töpferscheibe oder den Akku-Fensterreiniger, alles Dinge, die nur selten benötigt werden, besitzen, wenn die Ausleihe oder das Mieten ganz leicht und kostengünstig möglich sind? Ein überzeugendes Argument ist dem nicht entgegen zu setzen, zumal die gemeinsame Nutzung von Dingen die Umwelt erheblich entlastet und alle in ihren Häusern und Wohnungen „weniger rumstehen haben“.

Wie diese Zukunft der Ausleihe und des Mietens statt Kaufens aussehen kann, zeigen in Würzburg die Stadtbücherei und das Zukunftshaus. Bei beiden können zukünftig viele Dinge geliehen werden, die nur sporadisch gebraucht oder auch einfach mal ausprobiert werden wollen. Am Donnerstag, 10.11.2022 und 08.12.2022. jeweils von 10.00 bis 18.00 Uhr laden beide Partner die Menschen aus Würzburg und Umgebung im Rahmen eines gemeinsamen Aktionsstandes in das Falkenhaus ein, um sich über das innovative und nachhaltige Angebot zu informieren.

 

Weitere Informationen finden sich auf den Websites von Zukunftshaus (www.zukunftshaus-wuerzburg.de) und Stadtbücherei (www.stadtbuecherei-wuerzburg.de), für telefonische Auskünfte ist das Zukunftshaus unter Tel. 0931 - 66 08 04 80, die Stadtbücherei unter Tel. 0931 - 37 24 44 zu erreichen.

 

 

BERLİN (AA) - Küresel enerji krizi sürecinde mali yapısı bozulan Alman enerji firması Uniper, ocak-eylül döneminde yaklaşık 40 milyar avro zarar açıkladı.

Uniper, ocak-eylül dönemine ilişkin finansal sonuçlarını duyurdu.

 

Buna göre, şirket yılın 9 ayında yaklaşık 40 milyar avro zarar etti. Bu tutar, şirketin spot piyasada çok daha yüksek fiyatlarla gaz almasıyla oluşan 10 milyar avroluk ek maliyetin yanı sıra Rusya'nın artık Almanya'ya gaz tedarik etmemesi nedeniyle gelecekte beklenen 31 milyar avroluk zarar olarak hesaplandı.

Söz konusu zarar Uniper'in sermayesinin yarısından fazlasını oluştururken, Alman şirket tarihinin en büyük zararları arasında yer aldı.

Uniper Finans Direktörü Tiina Tuomela, yaptığı açıklamada, müşterilerin arz güvenliğini sağlamak için Uniper'in bir süredir önemli ölçüde spot piyasadan daha yüksek fiyatlarla gaz tedarik ettiğini ve maliyetler tüketicilere yansıtılmadığı için önemli kayıplar yaşadığını ifade etti.

 

Alman hükümetinin Uniper'i kamulaştırmasını sağlayacak istikrar paketinin tamamlanmak üzere olduğunu belirten Tuomela, "Riskleri en aza indirmek ve Rusya'nın askıya alınan gaz tedarikinden kaynaklanan kayıpları 2024 yılına kadar sona erdirmek için gaz portföyümüzü yeniden yapılandırmak için yoğun bir şekilde çalışıyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Alman hükümeti, eylülde küresel enerji krizi sürecinde arzı güvence altına almak için Finlandiya kamu şirketi Fortum'un çoğunluk hissesine sahip olduğu Uniper'in yüzde 99'ını alıp kamulaştırmaya karar vermişti.

BERLİN (AA) - Almanya Birinci Futbol Ligi (Bundesliga) takımlarından Leipzig'de forma giyen Alman milli futbolcu Timo Werner'in sakatlığı sebebiyle yıl sonuna kadar sahalardan uzak kalacağı bildirildi.
 

Leipzig Kulübünden yapılan açıklamada, Werner'in UEFA Şampiyonlar Ligi'nde dün Ukrayna temsilcisi Shakhtar Donetsk'e karşı oynanan karşılaşmanın 19. dakikada ayak bileğinden sakatlanarak oyundan çıktığı hatırlatıldı.

Bugün yapılan muayenede tecrübeli forvetin sol ayak bileğindeki bağlarda yırtılma tespit edildiği, Werner'in yıl sonuna kadar forma giyemeyeceği bilgisi paylaşıldı.

 

Timo Werner, Katar'ın ev sahipliğinde düzenlenecek ve 20 Kasım'da başlayacak Dünya Kupası'nda Almanya Milli Takımı'nın kadrosunda da yer alamayacak.

 

BERLİN (AA) - Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, G7 ülkelerinin Ukrayna'ya kış yardımı sağlamak üzere koordineli bir şekilde harekete geçtiğini açıkladı.

G7 Dışişleri Bakanlarının Münster'de yapacağı toplantı öncesi açıklamada bulunan Baerbock, "G7 ortaklarımızla Ukrayna'ya kış yardımı sağlayacağız" dedi.

 

Diğer pek çok ülkenin de bu yardıma destek vereceğini aktaran Baerbock, "Bu kış yardımı aynı zamanda uluslararası hukukun çiğnenmesini kabul etmeyeceğimiz anlamına geliyor. Rusya Devlet Başkanı'nın Ukrayna'yı parçalama stratejisini kabul etmeyeceğiz. Uluslararası bütünlüğü bozmayı ummasını kabul etmeyeceğiz." ifadelerini kullandı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i Ukrayna'nın enerji altyapısına yönelik saldırılar nedeniyle daha da insanlık dışı bir duruma düşmekle suçlayan Baerbock, G7 ülkelerinin yaşlı, çocuk ve genç kitlelerin açlık veya soğuktan ölmesine izin vermeyeceğini belirtti.

 

Baerbock, Çin konusuna da değinerek Çin'in uluslararası meselelerde sadece bir ortak değil, aynı zamanda bir rakip olduğunu vurguladı.

İran hükümetini protestoları şiddetle bastırmakla eleştiren Alman Dışişleri Bakanı, "Haftalardır İran rejimi kendi vatandaşlarına karşı acımasız bir şiddet uyguluyor. Bu süreçte insanlar öldürülüyor." dedi.

BERLİN (AA) - Almanya’nın başkenti Berlin'de Arnavutluk, Bosna Hersek, Kuzey Makedonya, Kosova, Karadağ ve Sırbistan'dan oluşan 6 Batı Balkan ülkesinin liderleri, ülkeler arasında işbirliğini artırmak amacıyla 3 anlaşmaya imza attı.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz’un ev sahipliğinde düzenlenen Batı Balkan Ülkeleri Konferansı'na 6 Batı Balkan ülkesinin başbakanının yanı sıra Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve bazı AB liderleri katıldı.

 

Avrupa’da yaşanan enerji krizi ve diğer birçok konunun ele alındığı konferans kapsamında 6 Batı Balkan ülkelerinin başbakanları gelecekte vatandaşlarının karşılıklı olarak ülkeler arasında kimlikle seyahat edebilmesine olanak sağlayan anlaşma imzaladı.

Diğer 2 anlaşma üniversite ve meslek eğitim diplomalarının karşılıklı tanınmasını kapsıyor.

Almanya Başbakanı Scholz, konferansın ardından von der Leyen ve Arnavutluk Başbakanı Edi Rama ile düzenlediği basın toplantısında, Batı Balkan ülkelerinin AB’ye ait olduklarını yineleyerek, "Onlar Avrupa’nın ve Avrupa ailesinin bir parçasıdır." dedi.

Scholz, bundan dolayı AB’nin Batı Balkan ülkelerinin katılımıyla genişlemesi için çaba sarf ettiğini belirtti.

 

Bu konuda AB’de ve özellikle bölge ülkelerde reformların yapılmasını isteyen Scholz, bu bağlamda bölgesel işbirliklerinin ilerletilmesinin ve 6 ülke arasındaki ihtilafların çözülmesinin önemli olduğunu anlattı.

Scholz, "Batı Balkan ülkelerinin AB'ye katılım sürecini hızlandırmanın anahtarı bölgesel işbirliğinin iyileştirmesidir." dedi.

Bugün imzalanan 3 anlaşmadan dolayı 6 Balkan ülkesinin başbakanını kutladığını ifade eden Scholz, "Bu, bölgedeki vatandaşlar için büyük bir başarıdır. Bu 6 Balkan ülkesinin bölgesel işbirlikleriyle AB'ye doğru ilerlemede ciddi olduklarını gösteriyor." ifadesini kullandı.

 

Scholz, Batı Balkan ülkeleri arasında enerji güvenliği ve 2030 yılına kadar iklimi koruma hedeflerini yakalanmasına ilişkin yakın işbirliği içinde olacakları konusunda da mutabakat sağlandığını belirtti.

Sırbistan ile Kosova arasındaki ihtilafta çözüm bulunması çağrısında bulunan Scholz, Almanya, Fransa ve AB’nin bunun mümkün olması için aktif bir şekilde çalıştığını kaydetti.

AB Komisyonu Başkanı von der Leyen de Batı Balkan ülkelerini mümkün olan en hızlı bir şekilde AB’ye yakınlaştırmak istediklerini belirterek, bu ülkelere enerji krizinde destek olmak için bir kısmı kısa vadeli olmak üzere 1 milyar avro yardımda bulunacakları bilgisini paylaştı.

 

Arnavutluk Başbakanı Edi Rama ise 3 anlaşmanın imzalanmasını büyük bir başarı olarak nitelendirerek, enerji güvenliği konusunda yapılacak yardımdan dolayı da memnuniyet duyduğunu kaydetti.

Batı Balkanlar Konferansının liderler düzeyindeki bir sonraki toplantısının gelecek yıl Arnavutluk'ta düzenleneceği bilgisi verildi.

Yaptığı açıklamalar ile milli kültüre dayalı mesajlar veren İzmir Feinkost Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kış, ticarette güven duygusu üzerine önemli açıklamalarda bulundu.  Güven konulu sorular üzerinden yaptığımız röportajda samimi söylemleri ile dikkat çeken ve Türk Toplumu için oldukça önemli ahlaki değerlere vurgu yapan Mehmet Kış ile yaptığımız söyleşiyi siz okuyucularımız ile paylaşmak istedik.

 

Aytürk:

Mehmet Bey sizce iyi bir ekip oluşturabilmek için hangi yolu takip etmek gereklidir?

Mehmet Kış:

İyi bir ekis için öncelikle iyi insanlar gereklidir. Birisine inanmanın ne anlama geldiği ise zamanla belli olur. Güvenilen birinin ihanetinin nasıl bir hayal kırıklığı yaratacağını hepimiz biliriz. Ancak “güven”in tanımını yapmak çok kolay değildir.

 

Aytürk:

Sizce güven ya da güvenmek ne anlam ifade eder?

Mehmet Kış:

Güven kavramını tanımlarken ne kadar karmaşık olduğunu farkederiz. Güven duygusu kelimelere dökülmesi zor, elle tutulmaz, gözle görülmez soyut bir kavramdır. Ancak bu duygunun yokluğu ve varlığı kendisini hayatın her anında hissettirir.

 

Aytürk:

Sizce insanlar neden bazısına güvenirken bazılarına da güvenmezler?

Mehmet Kış:

Karşıdakinin de davranışı ile ilgilidir bu. Güvendiğimiz bir insana karşı davranışımızla, güvenmediğimiz bir insana olan davranışımız farklılık gösterir. Çünkü birisi güven endeksini devam ettirirken diğeri bunu zedelemiş olabilir.

 

Aytürk:

Güven duygusunun bir tarifi varmı sizce?

Mehmet Kış:

Tabiki vardır, kolaydır da bence. Öncelikle güven, insan motivasyonunun en yüksek biçimidir. İnsanların doğasında var olan “iyi” ve “güzel”i ortaya koymalarına imkan verir.

 

Aytürk:

Sizce güven duygusu motivasyonu ve çalışma hayatında başarıyı etkiler mi?

Mehmet Kış:

Güven duygusunun iş motivasyonu üzerinde etkisi oldukça fazladır. Özellikle iş ortamında bu duygunun yaşanması kesinlikle kişinin başarısının artmasına olumlu etki yapar. Mesela güven için insanları bir “tohum” gibi, ortamı ise bir “toprak” gibi düşünmek gerekir.

  

Aytürk:

Güvenmek için eğitim önemli mi sizce?

Mehmet Kış:

Eğitim her duygunun dışarıya iyi yansıtılmasında önemli olduğu gibi, güven endeksinin farkındalığı için de etkilidr. Ancak eğitimli ve inançlı olanlarda bu duygunun daha iyi farkedildiğini söyleyebilirim.

 

Aytürk:

İnanan bir insan güvenilir mi sizce?

Mehmet Kış:

İnanan bir insan zaten kendine güvenen insandır. Hata da yapabilir ama inanan bir insana daha kolay güvenilebilir. Güvenmek ile inanç aynı değildir diye düşünenler olsa da, bence inanan bir insana ilk anda daha çabuk güvenebilirsiniz.

 

Aytürk:

Güven örneği verebilirmisiniz hayattan?

Mehmet Kış:

Her ne kadar resmi nikah olsa da evlilik akdi, aile birliği aslında güven ilişkisinin, söz vermenin hatta bir ömür boyu hayat yolculuğunun en güzel örneğidir.

 

Aytürk:

Sizce bir insan kendine nasıl güvenebilir?

Mehmet Kış:

Öncelikle insanın kendini ve sınırlarını kabul etmesi ile başlar güven duygusu. Kendi iç sesine ve mana alemine kulak vermesiyle şekillenir. İnsanın temel ahlaki değerlerini ve bu konudaki kararlılığı ile müthiş bir performansa dönüşür. Kendine güven, güvenilir olmak ve başkalarına güvenmenin temelini oluşturur. Türk kültüründeki “Kişiyi nasıl bilirsin? Kendim gibi” sözü bunun en güzel örneğidir.

 

Aytürk:

Güvenilir sanıp ta güvenilmez imiş dediğiniz oldumu hayatta?

Mehmet Kış:

Hatırlamak kolay değil ama, elbette hayatta sizi yanıltanlar da olabilir. Ama bu demek değildir ki, güvenilir sandığın kişi seni bir gün yanıltacak. O zaman şüpheye girer ve dünyada kimseye güvenin kalmaz. İnsanların seni aldattığını farkettiğin sürece kimse için zan, şüphe ya da olmumsuz düsünmeye gerek yok.

 

Güven sohbetimiz için akıcı cevaplar verdiniz. Size çok teşekkür ediyorum.

Mehmet Kış:

Esas biz size teşekkür ederiz. Ahlaki değerlere uygun, gönül dünyamızı okşayan bir sohbet oldu.

 

 

 

 

 

 

Bayerns Innen- und Sportminister Joachim Herrmann begrüßt Beschlüsse der Ministerpräsidentenkonferenz für den Bereich des Sports - Unterstützung der Vereine wichtig - Nachbesserung bei der Strompreisbremse notwendig

 

Bayerns Innen- und Sportminister Joachim Herrmann hat den Beschluss der Ministerpräsidentenkonferenz für den Bereich des Sports begrüßt: "Unsere Vereine können vorerst aufatmen. Der Bund hat sich nun richtigerweise dafür entschieden, dass die Gaspreisbremse auch für Vereine gelten soll." Viele Sportvereine seien massiv von den steigenden Energiekosten betroffen. "Die Entscheidung wird daher bei den bayerischen Sportvereinen deutlich für Entlastung sorgen", so der bayerische Sportminister. "Wir dürfen jedoch nicht aus den Augen verlieren, dass die Vereine auch unter den stark gestiegenen Strompreisen leiden. Ich gehe davon aus, dass die beschlossene Strompreisbremse hier ebenso gilt. Andernfalls muss für diesen Bereich nochmal nachgebessert werden", mahnte Herrmann. 

Der Sport benötige laut Herrmann jetzt eine breite gesellschaftliche und finanzielle Unterstützung, denn die teils existenzbedrohenden Kosten werden sich nicht allein über die Erhöhung von Mitgliedsbeiträgen decken lassen. "Die Bayerische Staatsregierung wird auch während der Energiekrise als starker Partner an der Seite der Sport- und Schützenvereine stehen. Sie sind nach wie vor von unschätzbarem Wert für die Gesunderhaltung der Bevölkerung und das gesamtgesellschaftliche Zusammenleben." Bereits während der Corona-Pandemie hatte der Freistaat den Sportvereinen unter die Arme gegriffen. Zur Bewältigung der Pandemie-Folgen hat die Bayerische Staatsregierung in den Jahren 2020 und 2021 zudem die sogenannte Vereinspauschale von 20 Millionen Euro auf jeweils 40 Millionen Euro verdoppelt und unter anderem für das Schuljahr 2021/2022 ein Gutscheinprogramm zum Eintritt in bayerische Sport- und Schützenvereine aufgelegt, um die Vereine nachhaltig zu unterstützen.