Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

BERLİN (AA) - Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Ukrayna'nın hava savunmasını güçlendirmek için her şeyi yaptıklarını bildirdi.

Baerbock, Twitter'dan yaptığı açıklamada, bu sabah Ukrayna'nın başkenti Kiev'e yönelik füze saldırılarına işaret ederek, kent sakinlerinin sabah trafiğinde ölüm korkusu yaşadığını ve bir çocuk oyun parkının yanında çukur oluştuğunu belirtti.

 

Rusya Devlet Başkanı Vladirmir Putin'in, büyük şehirlere ve sivillere füze atmasının "alçakça" ve "hiçbir şekilde kabul edilemez" olduğunu kaydeden Baerbock, "Ukrayna'nın hava savunmasını güçlendirmek için her şeyi yapıyoruz." ifadesini kullandı.

Almanya Savunma Bakanı Christine Lambrecht de yaptığı yazılı açıklamada, Kiev ve diğer birçok şehirde yapılan son füze saldırılarının Ukrayna'ya hızlı şekilde hava savunma sistemi sağlamanın ne kadar önemli olduğunu gösterdiğini belirtti.

 

Rusya'nın füzelerle ve dronlarla yaptığı saldırıların her şeyden önce sivilleri "terörize ettiğini" belirten Lambrecht, bundan dolayı Ukrayna'ya özellikle uçaksavarlarla destek verdiklerini aktardı.

Lambrecht, gelecek günlerde de en son teknolojiyle üretilmiş Iris-T SLM tipi hava savunma sisteminin ilkinin Ukrayna'daki insanları etkili korumak için hazır olacağını kaydetti.

Savunma Bakanlığından yapılan açıklamada da Iris-T SLM sisteminin, yeni geliştirilmiş son teknolojiye sahip bir hava savunma sistemi olduğu belirtilerek Almanya'nın Ukrayna'ya 4 Iris-T SLM sistemi sağlayacağı aktarıldı.

 BERLİN (AA) - Almanya’da Kovid-19 vakalarının daha fazla armasını önlemek için eyalet yönetimlerinden maske takma zorunluluğu getirilmesi istendi.

Alman Tabipler Birliği Başkanı Susanne Johna, eyalet yönetimlerden artan Kovid-19 vaka sayılarına karşı harekete geçmesini talep ederek, vaka sayılarının çok yüksek olduğu bölgelerde toplu taşıma ve halka açık kapalı alanlarda FFP2 maske takma zorunluluğu getirilmesi gerektiğini söyledi.

 

Johna, eyaletlerin hastanelere aşırı yüklenme olmaması için salgının durumunu yakından takip ederek kararlar almasını istedi.

Hastanelerdeki durumuna dikkati çeken Johna, hastanelerde Kovid-19 testi pozitif çıkan hastaların sayısının bir önceki haftaya göre iki kat arttığını, yoğun bakım servislerinde de Kovid-19 hastalarının sayısının arttığının görüldüğünü anlattı.

Johna, "Acil servislere şimdiden aşırı yüklenme var, bazı eyaletlerde acil durum yönlendirme merkezleri hastalar için ambulanslarda boş yer bulmada zorluk yaşıyor." ifadelerini kullandı.

 

Almanya Sağlık Bakanı Karl Lauterbach da eyaletlere, büyüyen Kovid-19 dalgısına karşı mücadelede kapalı alanlarda maske zorunluğu getirilmesi çağrısında bulunarak, eyaletlerden Enfeksiyonu Koruma Yasası’nda yer alan bu imkanı kullanmasını talep etti.

Lauterbach, federal hükümetin eyaletleri bu konuda zorlayamayacağını belirterek, Kovid-19 dalgasının kendiliğinden de azalmayacağına dikkati çekti.

Yüksek vakalardan dolayı bazı hastanelerin şimdiden taşıyabilecekleri yükün sınırına geldiğini, ölümlerin de arttığını aktaran Lauterbach, aşılara, daha iyi verilere ve ölüm oranlarını düşüren ilaçlara sahip oldukları için Kovid-19 dalgasına hazırlıklı olduklarını da kaydetti.

 

Federal Meclis’in eylülde kabul ettiği ve Nisan 2023’e kadar yürürlükte olacak Enfeksiyon Koruma Yasası’nda eyaletlere halka açık kapalı mekanlarda maske takma zorunluluğu getirme imkanı tanınıyor.

Kültür ve spor etkinlikleri ile restoranlarda, iyileşmiş, Kovid-19 testi negatif olanlar veya aşıları tam olup da son aşısı 3 aydan eski olmayanlar, bu zorunluluğun dışında tutulabiliyor.

 

Hükümet, ülkede enflasyonun bu yıl yüzde 8, 2023'te ise yüzde 7 olarak gerçekleşmesini bekliyor
 

BERLİN (AA) - Alman hükümeti, 2022 için daha önce yüzde 2,2 olarak açıklanan resmi büyüme beklentisini enerji krizinin, artan fiyatların ve arz darboğazlarının etkilerinden dolayı bu yıl ikinci üçüncü aşağı yönlü revize ederek yüzde 1,4’e çekerken, gelecek yıl için resesyon öngördü.

 

Almanya Ekonomi ve İklim Koruma Bakanı Robert Habeck, Berlin'de düzenlediği basın toplantısında, Alman hükümetinin ekonomik büyümeye ilişkin sonbahar dönemi tahminlerini açıkladı.

Buna göre, bu yıl için nisanda Alman hükümetinin yüzde 2,2 olarak açıkladığı resmi büyüme beklentisi yüzde 1,4'e düşürüldü.

Alman hükümeti, enerji krizinin, artan fiyatların ve arz darboğazlarının etkilerinden dolayı 2023'te ise ekonominin yüzde 0,4 küçülmesini bekliyor. Hükümet, nisanda gelecek yıl ekonominin yüzde 2,5 büyümesini bekliyordu.

 

Alman hükümeti, ekonominin 2024'te yüzde 2,3 ile büyümeye geri dönmesini öngörüyor.

Ekonomi Bakanlığı, Rusya'dan doğal gaz kesintisi ve bunun sonucunda yüksek enerji fiyatlarını büyüme tahminlerindeki keksin revizeye sebep gösterdi.

Nisan’dan beri Rusya-Ukrayna savaşının etkisinin enerji fiyatlarının yüksek seyretmesi ve ülkenin yıllık enflasyon oranının eylülde yüzde 10'a ulaşmasıyla derinleşmesi dikkati çekti.

Alman hükümeti, ülkede enflasyonun bu yıl yüzde 8, 2023'te yüzde 7 olarak gerçekleşmesini öngörüyor. Nisanda sırasıyla yüzde 6,1 ve yüzde 2,8 şeklinde tahmin ediliyor.

BERLİN (AA) - İngiltere ekonomisi, ağustosta aylık bazda yüzde 0,3 daraldı.

İngiliz Ulusal İstatistik Ofisi (ONS) verilerine göre, İngiliz ekonomisi, ağustosta aylık bazda yüzde 0,3 küçüldü. Beklenti büyüme olmaması yönündeydi.

Ağustosta sanayi üretiminin özellikle zayıf olması dikkati çekerken, sanayi üretiminde aylık bazda yüzde 1,8 düşüş yaşandı.

 

ONS, temmuz ayı büyüme tahminini yüzde 0,2 artıştan yüzde 0,1 artışa revize etti. 

Ağustos ayına kadar 3 aylık dönemde İngiliz ekonomisi yüzde 3 daralırken, bu 2021'in başından bu yana ilk düşüş olarak kayıtlara geçti. Söz konusu düşüşle İngiliz ekonomisinin Kovid-19 salgını öncesi seviyesine geri döndüğünü belirten ONS, daha önce ekonominin salgın öncesinin yüzde 1,1 üzerine ulaştığı öngörüsünde bulunmuştu.

Son zamanlarda enerji fiyatlarındaki keskin artış, İngiltere'de enflasyonu yüzde 10 seviyesine çıkararak 1980'lerin başından itibaren en yüksek seviyeye taşımıştı.

Bu arada, İngiltere Merkez Bankası (BoE), bir süredir İngiliz ekonomisinin yıl sonunda resesyona gireceği ve resesyonun tüm yıl boyunca sürebileceği tahmininde bulunuyordu. Bunun gerçekleşmesi halinde 2008 küresel finansal krizinden bu yana ülkedeki en uzun ekonomik gerileme yaşanmış olacak.

 

İngiltere'de toplam 45 milyar sterlini bulacak vergi indirimlerine yönelik plan, son zamanlarda finans piyasalarında şok dalgalara neden olmuştu. Bu durum, ülkenin dış borçlanmasının yükseleceği yönündeki beklentileri artırarak sterlinin sert değer kayıpları yaşamasını ve tahvil piyasasında satışları beraberinde getirmişti.

BoE, yatırım ve emeklilik fonlarını ciddi şekilde baskı altına alan piyasa faiz oranlarındaki artışı yavaşlatmaya çalışırken, 11 Ekim'de enflasyona karşı korumalı TÜFE endeksli tahvil alımı yapacağını açıklamıştı.

Öte yandan, Uluslararası Para Fonu (IMF), İngiliz ekonomisinin gelecek yıl sadece yüzde 0,3 büyüyeceğini tahmin ediyor.

Ağustosta ekonomi yüzde 0,3 daraldı, ülkenin sanayi üretiminde aylık bazda yüzde 1,8 düşüş yaşandı

BERLİN (AA) - İngiltere ekonomisi, ağustosta aylık bazda yüzde 0,3 daraldı.

 

İngiliz Ulusal İstatistik Ofisi (ONS) verilerine göre, İngiliz ekonomisi, ağustosta aylık bazda yüzde 0,3 küçüldü. Beklenti büyüme olmaması yönündeydi.

Ağustosta sanayi üretiminin özellikle zayıf olması dikkati çekerken, sanayi üretiminde aylık bazda yüzde 1,8 düşüş yaşandı.

ONS, temmuz ayı büyüme tahminini yüzde 0,2 artıştan yüzde 0,1 artışa revize etti.

 

Ağustos ayına kadar 3 aylık dönemde İngiliz ekonomisi yüzde 3 daralırken, bu 2021'in başından bu yana ilk düşüş olarak kayıtlara geçti. Söz konusu düşüşle İngiliz ekonomisinin Kovid-19 salgını öncesi seviyesine geri döndüğünü belirten ONS, daha önce ekonominin salgın öncesinin yüzde 1,1 üzerine ulaştığı öngörüsünde bulunmuştu.

Son zamanlarda enerji fiyatlarındaki keskin artış, İngiltere'de enflasyonu yüzde 10 seviyesine çıkararak 1980'lerin başından itibaren en yüksek seviyeye taşımıştı.

Bu arada, İngiltere Merkez Bankası (BoE), bir süredir İngiliz ekonomisinin yıl sonunda resesyona gireceği ve resesyonun tüm yıl boyunca sürebileceği tahmininde bulunuyordu. Bunun gerçekleşmesi halinde 2008 küresel finansal krizinden bu yana ülkedeki en uzun ekonomik gerileme yaşanmış olacak.

 

İngiltere'de toplam 45 milyar sterlini bulacak vergi indirimlerine yönelik plan, son zamanlarda finans piyasalarında şok dalgalara neden olmuştu. Bu durum, ülkenin dış borçlanmasının yükseleceği yönündeki beklentileri artırarak sterlinin sert değer kayıpları yaşamasını ve tahvil piyasasında satışları beraberinde getirmişti.

BoE, yatırım ve emeklilik fonlarını ciddi şekilde baskı altına alan piyasa faiz oranlarındaki artışı yavaşlatmaya çalışırken, 11 Ekim'de enflasyona karşı korumalı TÜFE endeksli tahvil alımı yapacağını açıklamıştı.

Öte yandan, Uluslararası Para Fonu (IMF), İngiliz ekonomisinin gelecek yıl sadece yüzde 0,3 büyüyeceğini tahmin ediyor.

BERLİN (AA) - Polonya petrol boru hattı operatörü PERN, Rusya'dan Avrupa'ya ham petrol taşıyan Drujba boru hattında dün gece sızıntı tespit edildiğini bildirdi.

PERN'den yapılan açıklamada, Plock şehrine yaklaşık 70 kilometre uzaklıktaki boru hattının birinci hattında tespit edilen sızıntının nedeninin bilinmediği ifade edildi.

 

Olay yerinin güvenlik altına alındığına işaret edilen açıklamada, boru hattının ikinci hattında ve PERN'in boru hattı altyapısının diğer unsurlarında sıkıntı olmadığı belirtildi.

Açıklamada, "Bu noktada tüm PERN hizmetleri (teknik, operasyonel, şirket içi itfaiye ve çevre koruma) bu tür durumlar için sağlanan algoritmalara göre hareket ediyor." ifadesine yer verildi.

 

Yaklaşık 5 bin 500 kilometre uzunluğuyla dünyanın en büyük ham petrol hatlarından olan Drujba boru hattı, Ukrayna ve Belarus üzerinden geçerek Polonya ve Almanya'ya ulaşırken, hattın güney kısmı Çek Cumhuriyeti ve Macaristan'a uzanıyor.

Ülkede doğal gaz fiyatlarının yıllık bazda yüzde 85,9 artması dikkati çekerken, yıllık artış elektrik fiyatlarında yüzde 37,8, un fiyatlarında 52,3 oldu

BERLİN (AA) - Çekya'da yıllık enflasyon, enerji ve gıda fiyatlarındaki artışın etkisiyle eylülde yüzde 18’e çıkarak Aralık 1993'ten bu yana en yüksek seviyeye ulaştı.

Çekya İstatistik Ofisi (CSU), eylül ayı enflasyonuna ilişkin nihai verileri açıkladı.

 

Buna göre, Çekya'da yıllık bazda ağustosta yüzde 17,2 olan TÜFE, eylülde yüzde 18’e çıkarak Aralık 1993'ten bu yana en yüksek seviyeyi gördü.

Ülkede TÜFE, aylık bazda ise yüzde 0,8 yükseldi.

Doğal gaz fiyatlarının yıllık bazda yüzde 85,9 artması dikkati çekerken, yıllık artış elektrik fiyatlarında yüzde 37,8, un fiyatlarında 52,3, et fiyatlarında 23,6, akaryakıt fiyatlarında 22,7 ve araç fiyatları yüzde 15 oldu. Süt, peynir, yumurta gibi gıda fiyatları da ortalama yüzde 25,8 arttı.

 

CZSO Tüketici Fiyat İstatistikleri Bölümü Başkanı Pavla Sediva, konuya ilişkin değerlendirmesinde, ülkede yıllık fiyat artışlarının eylülde yeniden ivme kazandığını belirterek, ”Bu ivmeye en çok konut bölümündeki kalemler, özellikle de geçen yıla göre neredeyse yüzde 50 daha yüksek olan enerji ve akaryakıt fiyatları katkıda bulundu.” ifadesini kullandı.

Rusya-Ukrayna savaşı sonrası yüksek enerji fiyatları nedeniyle baskı altında kalan Çekya hükümeti, elektrik ve gaz fiyat fiyatlarında tavan fiyat ve teşvikleri içeren kapsamlı bir yardım paketi açıklamak zorunda kalmıştı.

 

KÖLN (AA) - Almanya'da Tübingen Üniversitesi çatısı altında faaliyet gösteren İslam İlahiyat Merkezi (ZITH), 10. kuruluş yıl dönümünü kutladı.

Tübingen Üniversitesinin tarihi binasında düzenlenen etkinlikte konuşan Baden-Württemberg Eyaleti Bilim, Araştırma ve Sanat Bakanlığı ve Devlet Sekreteri Petra Olschowski, İslam İlahiyat Merkezinin Alman akademik sisteminde İslam ilahiyatının kurulması için öncü çalışmalar yaptığını söyledi.

 

Olschowski, bu merkezde genç akademisyenlere eğitim verildiğini ve din dersleri için geleceğin öğretmenlerinin yetiştiğini ifade ederek, merkezin toplumun acilen ihtiyaç duyduğu dinler arası ilişkileri okullara ve topluma taşıdığını belirtti.

Tübingen Üniversitesi İslam İlahiyat Kürsüsünün kurucusu olan emekli Rektör Danışmanı Prof. Dr. Stefan Schreiner, İslam İlahiyat Merkezinin, 10 yıl içinde uluslararası üne sahip bir eğitim ve araştırma kurumu haline geldiğini ifade etti.

 

Üniversitenin İslam İlahiyat Merkezi Direktörü Prof. Dr. Erdal Toprakyaran da İslam ve Hıristiyan teolojisinin ortak bir yönünün olduğuna dikkati çekerek, "Teoloji, mezhepsel bir bilimdir ve sağlam temelli, eleştirel ve farklılaştırılmış bir temel tutuma ihtiyaç duyar. Öğrencilerimiz, uluslararası ve disiplinler arası kabul görmüş yöntemleri öğreniyor." ifadelerini kullandı.

Tübingen Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bernd Engler'in de katıldığı etkinlikte yedi kürsüden oluşan İslam İlahiyat Merkezinde 10 yıldır Danışma Kurulu Başkanlığı görevini yürüten Gürcan Mert, merkeze destek veren devlet yetkililerine teşekkür etti.

 

 

 

BERLİN (AA) - Almanya'da Bavyera eyaletinin Landshut kentinde, sosyal medya üzerinden Rusya'nın Ukrayna'ya açtığı savaşı desteklemek ve övmekle suçlanan kadının evinin polis tarafından arandığı bildirildi.

 

Landshut Savcılığı ve Niederbayern Emniyet Müdürlüğünün ortak açıklamasında, 30 yaşındaki Rus kadının, mayıstan bu yana birçok kez sosyal medyanın çeşitli platformlarından yaptığı paylaşımlarla Rusya'nın Ukrayna'ya açtığı savaşı desteklemek ve övmekle suçlandığı belirtildi.

Almanya'da geçerli bir oturum izni olmayan Rus kadının ayrıca ağustosta sosyal medyadan diğer bir kullanıcıya hakaret ettiği aktarılan açıklamada, polisin bu sabah kadının oturduğu evde arama yaptığı ifade edildi.

 

Aramada 3 akıllı telefona ve bir dizüstü bilgisayara el konulduğu bildirilen açıklamada, Rus kadın hakkında "hakarette bulunmak" ve "suçlara onay vermekten" soruşturmanın devam ettiği kaydedildi.

BERLİN (AA) – Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Rusya ile Ukrayna arasında devam eden savaşın, mevcut krizleri şiddetlendirdiğini söyledi. 

Scholz, Moğolistan Başbakanı Luvsannamsrain Oyun-Erdene ile Berlin'de yaptığı görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.

 

Moğolistan ile hukuk devleti ve demokrasi gibi önemli değerli paylaştıklarını söyleyen Scholz, Ukrayna'daki savaşın sadece Avrupa'da değil tüm dünyada uluslararası düzeni tehdit ettiğini, bundan dolayı uluslararası hukukun ihlal edilmesine kararlılıkla karşı çıktıklarını ifade etti.

Başbakan Scholz, Birleşmiş Milletlerde (BM) kısa süre önce 143 ülkenin Rusya'yı kınadığına işaret ederek, "Putin'in, Ukrayna'nın bazı bölgelerini zorla ele geçirme girişimi kesinlikle kabul edilemez." dedi.

Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın dünya genelinde gıda ve enerjide fiyatların yükselmesine, enflasyona ve borçlanmaya sebep olduğunu aktaran Scholz, savaşın "mevcut krizleri şiddetlendirdiğini" kaydetti.

 

Scholz, Rusya ile Çin arasında bulunan Moğolistan'ın siyasi açıdan zor bir bölgede bulunduğunu ifade ederek "Almanya, Moğolistan'ı desteklemek istiyor." dedi.

Moğolistan ile iş birliğini derinleştireceklerini ve genişleteceklerini, bunun iki ülke için stratejik öneme sahip olduğunu belirten Scholz, gelecek yıl Moğolistan ile yüksek düzeyli istişare toplantısı düzenleyerek gelecekte iş birliği için ağırlık verecekleri konuları belirleyeceklerini ifade etti.

 

Almanya'nın belirli ülkelerle özellikle stratejik hammadde kaynakları söz konusu olduğunda bağımlılığını azaltmayı hedeflediğini söyleyen Scholz, "Çeşitlendirme stratejimizde, Moğolistan, birçok hammadde kaynakları konusunda önemli bir ortak olacak." değerlendirmesinde bulundu.

Moğolistan Başbakanı Oyun-Erdene de ülkesinin, Almanya ile sadece siyasi alanda değil, kültürel alanda da iş birliği yapmayı hedeflediğini söyledi.

Oyun-Erdene, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın uzun sürmemesi ve nükleer savaşa everilmemesi gerektiğini ifade etti.