Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
Çukurova Üniversiteli Bilim İnsanları, 2020-2021 yılında 21 adet buluşla patent sahibi oldu. Rektör Prof. Dr. Meryem Tuncel, Çukurova Üniversitesinin uluslararası arenada bilinirliğini ve marka değerini yükselten başarılı bilim insanlarını her daim destekleme sözünü yineleyerek “Üniversitemizin patent sayılarının artması şehrimiz ve ülkemiz adına mutluluk verici bir gelişme. Akademisyenlerimizi kutluyor ve Üniversitemiz adına teşekkürlerimi sunuyorum” dedi.
Rektör Prof. Dr. Meryem Tuncel, 2017 yılında Patent Kanunu’nun çıkmasıyla farkındalığın ve bilinirliğin istenilen düzeyde olmasa da arttığının gözlendiğini belirterek, patent ve sınai haklar konusunda farkındalığı yükseltmeyi hedeflediklerini söyledi.
Çukurova Üniversitesinde üretilen buluş sayısının her geçen gün artmasını sağlayacak bir dizi çalışma yaptıklarını da ifade eden ve üniversite- sanayi işbirliğine büyük önem verdiklerinin altını çizen Prof. Dr. Meryem Tuncel, “Üniversite-sanayi işbirliğinin patent sayılarını artıracağını söylemek mümkün. Üniversitemizin patent sayılarının artması şehrimiz ve ülkemiz adına mutluluk verici bir gelişme. Akademisyenlerimizi kutluyorum. Desteğimiz sürecek.” dedi.
Ticarileşen patentlerin üniversitelere diğer araştırmaları için kaynak olmasının da önemli bir avantaj olduğunu bildiren Rektör Prof. Dr. Tuncel, Çukurova Üniversiteli bilim insanlarının 2020-2021 yılında buluş veya başvuru sahibi olduğu sınai mülkiyet tescillerini açıkladı…
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Ukrayna'nın doğusundaki gelişmelere ilişkin Rusya'ya gerilimi azaltması çağrısında bulundu.
Bakan Baerbock, Berlin'de ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile yaptığı görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi.
Baerbock, "Rusya'yı gerilimi azaltmak için adımlar atmaya çağırıyoruz" dedi.
ABD'li mevkidaşıyla siyasi diyaloğun krizden çıkmanın tek yolu olduğu konusunda hemfikir olduklarını belirten Baerbock, "Bunu yapma isteği son birkaç haftada çok net şekilde ortaya çıktı. Ne yazık ki Rusya farklı bir dil konuşuyor." dedi.
Baerbock, Rusya'nın Ukrayna sınırına askeri birlik yığmasına ve Belarus'taki askeri manevralarına ilişkin, "Rusya saldırgan bir tutum takınması durumunda bunun sonuçları olacaktır. Asıl konu Avrupa'daki barış düzeninin korumasıdır. Bu yüzden onu koruyucu kalkanla korumaktan başka seçenek yok. Tedbirler Almanya ve ABD için ekonomik sonuçlar anlamına gelse bile. Her bir adım buna değer." ifadelerini kullandı.
Ukrayna'nın güvenliği ve Rusya'ya yaptırımlar konusunda da hemfikir olduklarına işaret eden Baerbock, "Bu yaptırımların gerçekten etkili olması da gerekir. En etkili yaptırım ile gerilimin azaltılması gerekiyor." diye konuştu.
Alman Bakan ayrıca gerilimin daha fazla artması durumunda enerji dahil olmak üzere her türlü yaptırım şeklinin masada olacağını anımsattı.
NATO ile Rusya arasında 2 yıldır görüşmelerin olmadığına değinen Baerbock, şimdi tekrar diyalog ve görüşmelerin olmasının iyi bir adım olduğunu kaydetti.
Baerbock, Ukrayna konusunda Normandiya formatının önemine dikkati çekerek, "Fransa ve ben şahsen bu formatın yaşaması için elimizden geleni yapacağız. Fransız mevkidaşımla Ukrayna'ya beraber ziyaret gerçekleştireceğiz." diye konuştu.
Bakan Baerbock, İran'ın nükleer çalışmalarına ilişkin de "İran maalesef nükleer tırmanış sarmalını müzakerelere paralel olarak döndürmeye devam ettiği için zaman azalıyor." dedi.
İran, nükleer silahları olmayan bir ülke için eşi görülmemiş şekilde yüzde 60 uranyum zenginleştirme kapasitesine ulaştığına dikkati çeken Baerbock "Bunun için makul bir açıklama yok ve İran da buna makul bir açıklama getirmiyor. Hedef hala nükleer anlaşmaya varmak ve uranyum zenginleştirmesini durdurmak. " ifadesini kullandı.
ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken
ABD Dışişleri Bakanı Blinken, Almanya, ABD ve batılı müttefiklerin Ukrayna ihtilafında birlikte durduklarını belirterek, gerilimin mi yoksa diplomasi yolunun mu seçileceğinin Rusya'ya bağlı olduğunu söyledi.
Blinken, ortak hedefin diplomatik çözüm bulunması yönünde olduğunu ifade ederek, "Rusya ile görüşmelerimiz doğrudan ve açıktı. ABD ve Avrupa arasındaki birlik bize Rusya'nın sahip olmadığı gücü veriyor. Rus askeri birliklerinin Ukrayna sınırını geçmesi ve Ukrayna'ya yönelik yeni saldırgan eylemler gerçekleştirmesi halinde bunun hızlı ve sert sonuçları olacağını açıkça belirttik." dedi.
Rusya'nın hibrit saldırılar ve istikrarsızlaştırma faaliyetleri gibi çeşitli araçlar kullanabileceğini belirten Blinken, bu konuda eş güdümlü cevap verilmesi için her türlü senaryoya hazırlandıklarını kaydetti.
Blinken, "Yaptırımların gerekli olduğu ortaya çıkarsa, bunlar birbirini tamamlayıcı, birbirini güçlendiren ve yakından koordineli olacaktır." diye konuştu.
Kuzey Akım 2 boru hattının Moskoya'ya karşı bir baskı aracı olduğunu ifade eden Blinken, "Henüz Kuzey Akım'dan gaz geçmiyor. Bu da boru hattının Rusya için değil Almanya, ABD ve müttefiklerimiz için bir baskı aracı olduğu anlamına geliyor." dedi.
Blinken, Ukrayna'ya askeri yardım yapılmasının Rusya'ya karşı bir provokasyon olmadığını vurgulayarak, askeri desteğin Ukrayna'yı kendisini savunacak duruma getirmesi yönünde olduğunu kaydetti.
ABD Dışişleri Bakanı, yarın Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ile yapacağı görüşmede bu ihtilafı azaltmak için diplomatik bir yol bulma konusunda ABD ve Avrupalı müttefiklerin ortak görüşünü temsil edeceğini aktardı.
İran nükleer görüşmelerine ilişkin de değerlendirmede bulunan Blinken, bu konuda bazı mütevazi ilerlemeler sağlandığını, ancak istenilen yerde olmadıkları belirtti.
Baerbock ve Blinken, ikili görüşme öncesinde Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian ve İngiltere Dışişleri Bakan Yardımcısı James Cleverly ile bir araya gelmişti.
Blinken yarın da Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile bir araya gelecek.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), Türkiye Bursları kapsamında ülkemizde eğitim alan Kazakistanlı öğrencileri Kazakistan Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekuly ile buluşturarak moral kahvaltısı düzenledi. Programda konuşan YTB Başkanı Abdullah Eren ve Büyükelçi Saparbekuly, Kazakistan’ın geleceğini gençlerin belirleyeceğine dikkat çekerek Türkiye’de eğitim alan gençlerin iki ülke arasındaki dostluğa ve Türk dünyasına hizmet edeceğinin altını çizdi.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın (YTB) düzenlediği program ile Ankara’daki çeşitli üniversitelerde eğitim alan Kazakistanlı uluslararası öğrenciler, Kazakistan Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekuly ile moral ve dayanışma kahvaltısında buluştu.
TÜRKİYE İLE KAZAKİSTAN ARASINDAKİ İLİŞKİLERİ SİZLER GELİŞTİRECEKSİNİZ
Programda konuşan YTB Başkanı Abdullah Eren, Türkiye'de eğitim gören Kazakistanlı uluslararası öğrencilerin YTB'ye emanet olduklarını belirtti. 1992 yılından itibaren 5 bin 600 Kazakistanlı öğrencinin Türkiye’de burslu olarak eğitim aldığını aktaran Eren, bugüne kadar ise 2 binden fazla öğrencinin mezun olduğunu dile getirdi. Hali hazırda ise YTB tarafından organize edilen Türkiye Bursları çerçevesinde 505 Kazakistanlı öğrencinin eğitim gördüğünü söyleyen Eren, bunlardan 112 öğrencinin ise Ankara’da bulunduğunu ifade etti.
TEMEL AMACIMIZ TÜRKİYE İLE KAZAKİSTAN ARASINDAKİ BAĞI GÜÇLENDİRMEK
Ankara'da üniversite eğitimi alan öğrencilerle bir moral ve dayanışma programında buluşmak istediklerini anlatan Eren, “Ata yurdumuz olan, Türkistan coğrafyasının beşiği olan, Hoca Ahmet Yesevi’nin vatanı ve Türklük davasının menbaı olan Kazakistan bizler için çok önemli bir yere sahip. YTB olarak Kazakistan’a yönelik çok farklı projeler gerçekleştiriyoruz. Bundan sonra da gerçekleştirmeye devam edeceğiz. Bu kahvaltıyı yapmak istememizin sebebi hem sizleri bir görmek hem de son 15 gün içerisinde Kazakistan'da yaşanan süreçle alakalı size desteklerimizi ifade etmek. Kazak devletine, Kazak halkına sonsuz desteğimizi sunmak istiyoruz. Türkiye'de eğitim alan öğrenciler bizlere; ailelerinin, ülkelerinin dolayısıyla Kazakistan'ın ve Kazakistan’ın geleceğinin emanetidir. Emanetimize iyi bakmaya gayret ediyoruz. Türkiye ile Kazakistan arasındaki ilişkileri sizler geliştireceksiniz. Temel amacımız Türkiye ile Kazakistan arasındaki bağı güçlendirmek. Kazakistan’ın geleceği Kazak gençlere emanet" diye konuştu.
TÜRKİYE'DE EĞİTİM GÖREN ÖĞRENCİLER GÖNÜL ELÇİLERİMİZ
Programda konuşan Kazakistan’ın Ankara Büyükelçisi Abzal Saparbekuly ülkenin geleceğini eğitimli gençlerin belirleyeceğine dikkat çekti. Kazakistan'da yaşanan olaylarda Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev'in halkla diyalog halinde çözüme gittiğini belirten Saparbekuley, şunları kaydetti: “Protestolarda Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev demokratik bir şekilde halkla görüşerek çözüme kavuşmaya çalıştı. Cumhurbaşkanı olayların başında halkın gerçekçi taleplerini iletme hakkı olduğunu, barışçıl ve hukuki zeminde diyalog çerçevesinde olması gerektiğinin altını çizdi. Kazakistan'da daha kötü olaylar da olabilirdi fakat yaşanan bu olaylar bizim için büyük ders oldu. Başta Türk halkının ve Türk devletinin zor günlerde Kazakistan halkı ve devleti ile beraber olduğunu göstermesi bizim için önemliydi. Türkiye'de eğitim gören öğrencilerin Kazakistan'a dönmesi, bunların bir gönül elçisi olması Kazak ve Türk halkının geleceğinin, iş birliğinin, halkların, dostlukların daha güçlü olacağının göstergesidir”
BERLİN (AA) - Alman biyoteknoloji firması BioNTech’in, kanser ve diğer hastalarına yönelik immünoterapi tedavileri geliştirmek için İngiltere merkezli Crescendo Biologics iş birliği yapacağı bildirildi.
BioNTech ve Crescendo Biologics'den yapılan ortak açıklamada, söz konusu tedavileri bulma iş birliğinin ilk aşamasının 3 yıl süreceği belirtildi.
Açıklamada, BioNTech'in iş birliğiyle ortaya çıkartılacak tüm immünoterapileri tedavilerinin dünya çapında geliştirme ve pazarlama haklarını elinde tutacağının altı çizilerek, Crescendo Biologics'in de ürünlerin satışından lisans ücreti alacağı ifade edildi.
Açıklamaya göre, BioNTech, iş birliği döneminde 40 milyon doları ön ödeme olmak üzere Crescendo Biologics’e 750 milyon dolardan fazla ödeme yapacak.
Açıklamada görüşlerine yer verilen BioNTech Üst Yöneticisi (CEO) ve Kurucu Ortağı Prof. Dr. Uğur Şahin, Crescendo'nun platformunun mRNA temelli tedavilerin geliştirilmesi için mükemmel özellikler sunduğunu ve hastalar için çığır açan hassas ilaçlar sunmak için Crescendo ile çalışmaya başlamaktan heyecan duyduklarını belirtti.
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), kardeş, akraba ve soydaş toplulukların kalkınmalarına yönelik bilimsel araştırmaları desteklemek amacıyla “Beşerî ve Sosyal Kalkınma Araştırmaları Destek Programı”nı başlattı. Birinci başvuru dönemi 7 Mart'a kadar devam edecek program kapsamında ülkeler arası izlenecek politikalara yol gösterici nitelikteki araştırmalara nakdi destek sağlanacak.
Almanya'nın Aşağı Saksonya eyaletine bağlı Stade şehrinde Müslümanlara için 139 kapasiteli mezarlık tahsis edildi.
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Stade Mevlana Camii’nin birkaç yıl süren çalışmalarının ardından şehirdeki Müslümanların cenazelerini İslami usullere göre defnedebilecekleri 700 metrekarelik alan üzerine planlanan 139 kapasiteli mezarlığın açılışı için tören düzenlendi.
Stade Belediye Başkanı Sönke Hartlef ve DİTİB Mevlana Camii Dernek Başkanı Yakup Aydın ve din görevlisi Talha Üzüm’ün katılımıyla şehrin güneydoğusunda yer alan Campe mezarlığı içerisinde Müslüman için tahsis edilen mezarlığın açılışı gerçekleşti.
Campe mezarlığında Müslümanların defn edilebileceği alan oluşturduklarını belirten Stade Belediye Başkanı Sönke Hartlef, “Stade'de yaşasa da yaşamasa da Müslüman inancına sahip insanlar, dinlerine ve geleneklerine göre Campe mezarlığına defnedilebilecekler. Stade ve çevresinde Müslüman inancına sahip birçok insan yaşıyor. Uyum hakkında konuşuyor ve bunu teşvik etmek istiyorsak, o zaman benim için aynı zamanda Müslüman geleneklerine göre cenaze merasimi yapma imkanı da sunmamız gerekiyor. Campe mezarlığında bu hizmetler için şartları oluşturduk. Çok memnunum” dedi.
Hartlef, mezarlığın dolması durumunda da yeni alanların açılmasıyla ilgili yardımcı olacağını söyledi.
Stade DİTİB Mevlana Camii dernek başkanı Yakup Aydın, burada kalıcı ve Stade sakinleri olarak, Müslümanlara ait mezarlığın olmasından büyük mutluluk duyduklarını ifade etti.
Müslüman mezarlığının açılması yönünde konuyla yakinen ilgilenen başta Belediye Başkanı Hartlef’e, mezarlıklar müdürüne, çevre düzenleme sorumlusu ve ekibine teşekkür eden Aydın, “Sizlerin sayesinde şehrin bir parçası ve hemşehrisi olarak önemli bir eksikliği çözdük. Cemaatimiz ve Müslümanlar adına şükranlarımı sunuyorum” dedi.
Konuşmalar sonrası Stade DİTİB Mevlana Camii din görevlisi Talha Üzüm kısa bir açılış duası yaptı. Ardından abdest alma ve su ihtiyacı için çeşme ile musalla taşının yer aldığı mezarlık alanı gezildi.