Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

ANKARA (AA) - Brent petrolün varili uluslararası piyasalarda 122,73 dolardan işlem görüyor.

Dün 124,34 dolara kadar yükselen Brent petrolün varil fiyatı, günü 123,07 dolar seviyesinde tamamladı. Brent petrolün varil fiyatı bugün saat 09.15 itibarıyla kapanışa göre yüzde 0,28 azalışla 122,73 dolar oldu. Aynı dakikalarda Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili 121,34 dolardan alıcı buldu.

Fiyatlardaki düşüşte, Çin'in Şanghay kentinin bazı bölgelerinde yeni kısıtlama tedbirlerinin petrol talebini düşüreceği beklentisi etkili oldu. Dün, Şanghay ve Pekin'in bazı bölgelerinde tekrar sokağa çıkma kısıtlaması getirildi ve milyonlarca vatandaş için toplu test talep edildi. Şanghay'daki Kovid-19 salgını kapsamında uygulanan yeni kısıtlamalar Çin'deki taleple ilgili endişeleri artırdı.

Uzmanlar, Kovid-19 vakalarında artışın durdurulamaması ve kısıtlamaların devam etmesi halinde Çin'de ekonomik faaliyetlerin olumsuz etkileneceğini öngörüyor.

Öte yandan, ABD'de yaz döneminde artan yakıt talebi ve Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun ham petrol üretimini istenilen seviyeye taşıyamaması, fiyatların düşüşünü sınırlıyor.

Grup, geçen hafta üretimlerini temmuz ve ağustosta 648 bin varil artıracaklarını açıklamıştı. Uzmanlar, üretimdeki bu artışın küresel talebi karşılamakta yetersiz olduğunu kaydediyor.

Brent petrolde teknik olarak 122,85 ile 123,34 dolar aralığının direnç, 122,36 ile 121,87 dolar aralığının ise destek bölgesi olarak izlenebileceği ifade ediliyor.

 

ROMA (AA) - İtalya'da dün kaybolan helikopterde, Türkiye'de özel bir firma için çalışan 4 Türk'ün bulunduğu belirtildi.

AA muhabirinin, diplomatik kaynaklardan edindiği bilgiye göre, Lucca kentine bağlı Capannori Tassignano havaalanından dün havalandıktan bir süre sonra radarda kaybolan Augusta Koala AW119 tipi helikopterdeki 7 kişiden 4'ünün Türkiye'den özel bir firmaya çalışan Türk vatandaşları olduğu kaydedildi.

Helikopterdeki Türklerin durumuyla alakalı Türkiye'nin Roma Büyükelçiliğinin, hem İtalyan makamları hem de Türk firmasının yetkilileriyle yakın temas halinde olduğu öğrenildi.

Toskana ve Emilia-Romagna bölgelerinin sınır kesiminde kaybolduğu belirtilen helikopteri arama çalışmalarına gece saatlerinde ara verilirken çalışmaların sabah saatlerinde yeniden başlaması bekleniyor.

Helikopterde biri İtalyan pilot, 4'ü Türk ve ikisi Lübnanlı olmak üzere toplam 7 kişi bulunuyordu.

Helikopterin, hijyen ve ev temizlik ürünlerini satan "Roto Cart" isimli bir firmanın müşterilerini fabrikaya taşıma hizmeti verdiği basına yansımıştı.

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) ve MoscheeForum işbirliğinde bu yıl ilki düzenlenen “Lale Festivali”, fotoğraf sergisinin açılışıyla başladı.

Köln DİTİB Merkez Camii’nin 9 Haziran 2017 tarihinde ibadete açılışı üzerinden 5 yıl geçmesi vesilesiyle düzenlenen festival, cami avlusundaki saksılarda dikilen lalelerle renklendi.

Festivalin ilk günü “Yukarıya Bakış” konulu fotoğraf sergisinin açılışıyla gerçekleşti. Serginin açılışına DİTİB Genel Başkanı Kazım Türkmen, Köln-Ehrenfeld İlçe Belediye Başkanı Volker Spelthann, Köln Başkonsolosu Turhan Kaya, Köln Anakent Belediyesi Uyum ve Çeşitlilik Daire Başkanı Bettina Baum, Köln Anakent eski belediye başkanı Fritz Schramma, DİTİB yönetim kurulu üyeleri, birim personeli ile çok sayıda fotoğrafseven katıldı.

DİTİB için özel hazırlanan sergide hobi fotoğraf sanatçısı Karl-J. Gramann‘ın, Köln ve çevresindeki mabetlerin, otopark, eski belediye binası, tiyatro gibi ilgili alanlarda ince ve estetik mimari fotoğrafların “Yukarıya Bakış“ şeklinde dikkat çeken 50 eseri sergilendi.

Serginin açılışında MoscheeForum Direktörü Murat Şahinarslan “İslam Sanat ve Mimarisinde Lâle” konulu sunum yaptı. İnsan kültürünün bir parçası olarak lalenin keşfi, anlamı, sembolü, rengi, sanata ve edebiyata katkısı hakkında bilgi veren Şahinarslan, lalenin doğa güzelliği, kokusu ve renkleriyle insana dinamizm aşıladığını, Köln şehrinin kültürü ve buraya dair olan her şey laleyle harmanlandı bu sergide Köln Merkez Camii’nin de önemli bir sembol olduğunu söyledi.

Fotoğraf çekmeye karşı merakı olan 70 yaşındaki sanatçı Karl-J. Gramann’da, “Fotoğraf çekmek benim için çok değerli bir uğraş. Köln Merkez Camii’ne de fotoğraf çekmek için geldim, sonra da içlerinden seçtiklerimizle bu sergiyi açtık. Sergimizde farklı alanlarda ince ve estetik mimari fotoğraflara dikkat çekmek istedik“ dedi.

Merkez Cami Ehrenfeld semtinin sembolüdür

Merkez Camii’nin gerek mimarisi gerek güzelliğiyle semte açılan bir kapı ve sembolü haline geldiğini söyleyen Belediye Başkanı Volker Spelthann, “Bugün camide ilk cuma namazının kılınışının beşinci senesini kutluyoruz. Sizlerin neşesini ve gururunu çok iyi hissedebiliyorum. Bu cami Ehrenfeld’in bir parçası olduğu gibi artık Ehrenfeld semti de bu caminin bir parçasıdır. Ehrenfeld gibi mahalleler uyumun lokomotifidir. Lale Festivali kendinizi topluma açmaya yönelik bir proje olduğu için DİTİB’i bu adımından dolayı takdir ve tebrik ediyorum“ dedi.

Camiler hayatla dolu mekanlardır

Camilerin hayatla dolu mekanlar olduğunu ifade eden DİTİB Genel Başkanı Kazım Türkmen, camilerin birer sosyal ve kültürel merkez aynı zamanda şehirlerin kültürel ve sosyal mirasının bir parçası olduğunu söyledi.

Camiler ortak bir geleceğe yapılan yatırımdır

Camiler dün ile yarın arasında bir köprü, başarılı işbirliğine ve ortak bir geleceğe yapılan bir yatırım olduğunun altını çizen Türkmen, şöyle devam etti: “5 yıl önce bugün büyük bir sevinç günüydü. Bir hayata geçirme ve tamamlama günüydü. Özlem dolu bir gündü. Bir yere ulaşma günüydü. 9 Haziran 2017 tarihinde bu mabette ilk defa cemaatle Cuma namazımızı eda edebilmiştik. Yaklaşık 10 yıllık bir aradan sonra burası yeniden cami olarak kullanılabilir hale gelmişti. Köln‘lü Müslümanlar burada nihayet tekrar ibadet etme imkanı bulmuştu. Bu camiden nasıl bu kadar kısa bir sürede bu şehrin, bu mahallenin ve Köln halkının bir parçası olduğunu çok etkileyici bir şekilde görebiliyorum. Köln’deki ve Köln için yaptığımız hizmetlerimizden ve sunduğumuz çalışmalardan da görünebilmektedir. Bu cami etrafına ışık ve aydınlık saçtığı görebiliyoruz.”

Bu ibadet yeri herkese açık ve herkesi misafir eder

Merkez Camii’nde karşılıklı kabul, empati ve toplumsal barış için değerli ve vazgeçilmez hizmetler sunulduğunu belirten Türkmen, “Bu sorumluluğun bilincindeyiz ve çalışmalarımızda da her gün bu sorumluluğu yerine getirmeye çalışmaktayız. Bu sadece dini değil, her şeyden önce sosyal, toplumsal ve kültürel alanlar için de geçerlidir. Gerek ilham kaynağı, gerek kalbin iç huzura ve barışa ihtiyacı olduğunda, gerek gözünüzün estetik aradığında, gerekse de yakınlık ve şenlik ihtiyacı olduğunda Köln’lü hemşehrilerimizi ve ziyaretçilerimizi burayı keşfetmeye davet ediyorum. Cinsiyet, yaş, köken, dil, dünya görüşü ve dini ne olursa olsun. Burası herkese açık bir yerdir. Bu ibadet yeri herkese açıktır ve herkesi misafir eder” diye konuştu.

Daima bir DİTİB dostu kalacağım

Merkez Camii ile bağının çok güçlü olduğuna vurgu yapan Köln Anakent eski Belediye Başkanı Fritz Schramma da şöyle konuştu: “Cami karşıtlarına karşı birlikte omuz omuza vererek uzun mücadeleler ettik. Geçmişte nasıl ki sizlerin dostu olduysam gelecekte de daima bir DİTİB dostu kalacağım. Bunu bilmenizi isterim. Baraka mescitlerden çıkarak, sizlere yakışır bir cami inşa etmeniz tabi ki sizlerin hakkıydı. Artık bu cami herkes tarafından saygı görmekle birlikte, kabul de ediliyor. Zaman zaman yapıcı eleştirilerde bulunuyorum. Bu caminin kubbe mimarisini bir çiçeğin tomurcuğunun açması gibi görünüyor.”

Festivalin ilk günü, İlahiyatçı Merve Mert’in “Dinlerde İbadet ve İbadethaneler” konulu sunumu, ney ve kanun solo konseriyle devam etti. Ayrıca Köln Sirki’nin dört saatlik sahne gösterilerini özellikle çocukların ilgi ve beğeniyle izledikleri gözlendi.

Bu yıl ilki düzenlenen ve 9-12 Haziran tarihleri arasında 4 gün sürecek “Lale Festivali“nde tasavvuf musikisi konserleri, cam sanatı gösterileri, ebru yapımının yanı sıra çocuk oyun alanları, tanıtım ve Türk mutfağı stantları ile çocuklara özel sürprizler yer alacak.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

136.736 Anliegen von Bürgerinnen und Bürgern wurden im Jahr 2021 im Bürgerbüro der Stadt Würzburg bearbeitet. Das sind im Schnitt 594 Anliegen pro Arbeitstag. „Seitdem wir im Bürgerbüro vollständig auf Terminvergabe und ein flexibles Aufrufsystem umgestellt haben“, berichtet Wolfgang Kleiner, Leiter des Kommunalreferats, „können wir die Besucherzeiten optimal steuern. Im Alltag hat sich unser neues System bewährt.“

Zum Vergleich: Im Jahr 2019 vor der Coronapandemie wurden 128.118 Anliegen im Bürgerbüro bearbeitet und die Wartezeiten waren wesentlich länger als heute. Durch das flexible Aufrufsystem der Firma SmartCJM, das seit 1. Januar 2021 im Einsatz ist, wird das Besucheraufkommen kontrolliert und Stoßzeiten lassen sich durch die Terminsteuerung vermeiden. „Die Zeiten hohen Besucheraufkommens zu bestimmten Zeiten, überfüllter Wartebereiche im Bürgerbüro selbst und im Foyer und langer Wartezeiten sind Geschichte“, bekräftigt Markus Brennfleck, stellvertretender Leiter des Bürgerbüros.

Bürgerinnen und Bürger vereinbaren nun ihren Termin auf www.wuerzburg.de/terminvergabe. Das System gibt immer einen Grundstock an Terminen frei. Die Anzahl der möglichen Termine kann taggenau an das tatsächlich an diesem Tag zur Verfügung stehende Personal angepasst werden. Durch Vorabfragen bei der Terminvereinbarung (konkretes Anliegen, Anzahl der Personen) kann der tatsächliche Zeitaufwand für die Vorsprachen bessern abgeschätzt werden. Damit reduzieren sich Wartezeiten erheblich. Bereits bei der Terminvereinbarung erhalten die Bürgerinnen und Bürger per email Informationen, welche Unterlagen sie mitbringen müssen, dadurch reduzieren sich wiederholte Vorsprachen. Die Termine können maximal drei Wochen im Voraus gebucht werden. Sollte kein Termin für die nächsten drei Wochen zu finden sein, ist das Bürgerbüro ausgebucht. Aber sobald Kapazitäten frei werden, werden sie kurzfristig und tagesaktuell online gestellt. Das gesamte Verfahren wird fortlaufend evaluiert und bei Bedarf angepasst.

Möglich sind Terminbuchungen in den Bereichen Meldewesen, Ausweise und Dokumente, Kfz-Zulassung, Führerschein oder Gewerbewesen. Für dringende Fälle oder bei freien Kapazitäten gibt es immer noch Lösungen wie Soforttermine, erklärt Thomas Kühner, stellvertretender Fachbereichsleiter Allgemeine Bürgerdienste. Dafür wurden auch die Besucherzeiten erweitert, sie beginnen werktags bereits um 7:15 bzw. 7:30 Uhr. In Zukunft soll noch ein Dokumentenausgabeautomat im Rathaus am Eingang Vierröhrenbrunnen aufgestellt werden, an dem insbesondere Ausweisdokumente auch außerhalb der regulären Öffnungszeiten abgeholt werden können.

 

Kfz-Zulassung geht auch online ohne Termin

Rund um die Uhr stehen den Bürgerinnen und Bürgern darüber hinaus über 50 Dienstleistungen online (https://www.buergerserviceportal.de/bayern/wuerzburg) zur Verfügung, die von zu Hause aus erledigt werden können, ohne überhaupt einen Termin im Rathaus vereinbaren zu müssen. Dazu gehört auch, ein Kfz zuzulassen oder abzumelden, die Beantragung von Bewohnerparkausweisen, Briefwahlunterlagen, Führerschein, Meldebescheinigungen, Wunschkennzeichen und weiteres.

 

Wie teilen sich die 136.736 Bürgerkontakte im Bürgerbüro auf?

Passwesen: 45.182 (davon Passabholungen 22.421)

KFZ-Wesen: 42.514

Meldewesen: 33.521

Gewerbewesen: 2.923

Fahrerlaubnisse 11.081 (davon Abholungen 5.046)

Fundsachen 1.515

Nicht mitgezählt sind die erteilten 53.756 Wahlscheine zur Bundestagswahl 2021, die neben vielfältigen anderen Wahlaufgaben ebenfalls vom Bürgerbüro bearbeitet wurden.

 

Zur Jobmesse, die vom „Verein zur Unterstützung der Ukraine Mrija“ und dem Sozialreferat der Stadt Würzburg organisiert wurde, kamen am vergangenen Samstag über 200 Arbeitssuchende ins Jugendzentrum Zellerau. Der Zustrom, das Interesse und die Motivation der ukrainischen Gäste, Beschäftigung zu finden, begeisterten die Würzburger Firmen ebenso wie die Mitarbeiter des Jobcenters, der Bundesagentur für Arbeit und die Organisatoren. In zahlreichen Gesprächen konnten Kontakte geknüpft, realistische berufliche Perspektiven aufgezeigt und Vorstellungsgespräche abgestimmt werden.

Rainer Radler, Leiter des Jobcenters Stadt Würzburg, äußert sich sehr zufrieden: „Diese Jobmesse war eine wirklich gelungene Veranstaltung, mit einem Spektrum an Informationsmöglichkeiten zu vielfältigen Arbeitsfeldern, in Teilzeit und Vollzeit, etwa in der Gastronomie, der Produktion, der Lagerlogistik oder auch der Pflege.“

Anastasia Schmid, Vorsitzende des Vereins Mrija e.V. zieht ihr persönliches Fazit: „Es war so gut zu erleben, wie unsere Landsleute beginnen, ihr Leben zu ordnen, Arbeit und einen Platz in Würzburg zu finden. Dass wir den vielen Kindern, die mit ihren Eltern da waren, vor allem mit der ukrainischen Clowngruppe „Party Kids“, Freude bereiten konnten, war einfach nur schön.“

 

Text und Foto: Siegfried Scheidereiter

Am Donnerstag, 2. Juni 2022, haben Christian Vogel, Bürgermeister und Erster Werkleiter des Servicebetriebs Öffentlicher Raum Nürnberg (Sör), und Siegfried Kett, ehemaliger Leiter des Bildungszentrums Nürnberg, eine Gedenktafel an den Fundamentresten eines Märzfeldturms enthüllt.

Das Märzfeld – benannt nach dem antiken Kriegsgott Mars – gehörte zum ehemaligen Reichsparteitagsgelände und war eine Manöverarena der Wehrmacht. Zum unvollendet gebliebenen Bauwerk gehörten auch
24 Türme, von denen bis 1939 elf fertiggestellt wurden. Ab 1957 entstand auf dem Märzfeld-Gelände der neue Nürnberger Stadtteil Langwasser.

Im Jahr 1984 hatten Schülerinnen und Schüler der damaligen „Gesamtschule Nürnberg Langwasser“ – der heutigen Bertolt-Brecht- Schule – mit ihren Lehrkräften schon einmal eine Tafel auf den Trümmerresten eines Turms angebracht, der sich unweit des U-Bahnhofs Scharfreiterring an einem Geh- und Radweg entlang der Otto- Bärnreuther-Straße befindet. Die Tafel ist mit einem Text von Bertolt Brecht bedruckt und erinnert an die nationalsozialistische Gewaltherrschaft von 1933 bis 1945. In den 1990er-Jahren wurde die Tafel jedoch erst beschädigt und dann entwendet.

Bürgermeister Christian Vogel freut sich, dass die neue Tafel nun wieder an ihrem angestammten Platz hängt: „Die prophetischen Worte Bertolt Brechts ‚Der Schoß ist fruchtbar noch, aus dem das kroch‘, sind vielleicht heute aktueller denn je. Die sogenannten NSU-Morde haben gezeigt, dass faschistisches und menschenverachtendes Gedankengut leider immer noch in unserem Land virulent sind. Da heißt es wachsam bleiben und die Werte unserer Demokratie leben und verteidigen. Um die 

Geschichte und wichtige Intention dahinter in den Fokus zu stellen, haben wir uns für das Anbringen einer zusätzlichen Informationstafel entschieden. Ich danke Siegfried Kett für den Anstoß, dieses Vorhaben umzusetzen, an dem ich mich sehr gerne beteiligt habe“, sagt Christian Vogel.

Siegfried Kett, Pädagoge und Kulturpolitiker, erklärt, wie es zu der ursprünglichen Tafel kam: „Im Unterschied zur Nürnberger Altstadt, die sich dem Besucher wie ein links und rechts der Pegnitz aufgeschlagenes Bilderbuch öffnet, kommt der Stadtteil Langwasser – zumindest auf den ersten Blick – recht geschichtslos daher. Doch dieser Anschein trügt, denn gerade hier spiegelt sich die deutsche Vergangenheit der letzten hundert Jahre wider wie an kaum einem anderen Ort. Unsere Aufgabe ist es, sie sichtbar zu machen.“

Die Metalltafel erinnert an die dunkelste Epoche der deutschen Geschichte und mahnt angesichts zunehmender neonazistischer Umtriebe vor einem Wiedererstarken des Faschismus. Auf der Tafel zu lesen ist folgendes Zitat von Bertolt Brecht: „Das da hätt einmal fast die Welt regiert. Die Völker wurden seiner Herr. Jedoch ich wollte, dass ihr nicht schon triumphiert: Der Schoss ist fruchtbar noch, aus dem das kroch.“ Bei dem Zitat handelt es sich um den für Brechts „Kriegsfibel“ leicht veränderten Schluss-Satz aus seinem 1941 entstandenem Theaterstück „Der aufhaltsame Aufstieg des Arturo Ui“. tom

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), hac ibadetini yapmak üzere 2022’de kutsal topraklara gitmek isteyen hacı adayları için kesin kayıt süresinin 10 Haziran’da sona ereceğini bildirdi.

DİTİB Hac ve Umre Hizmetleri Müdürü Selçuk Doğruer, hac organizasyonuna gösterilen teveccüh sebebiyle Türk vatandaşlarına yönelik kesin kayıtların 10 Haziran Cuma günü saat 18.00’e kadar uzatıldığını söyledi.

Doğruer açıklamasında şu ifadelere yer verdi: „Suudi Arabistan yönetimi hac organizasyonuyla ilgili pek çok dijital yeniliği hayata geçirmektedir. Bundan dolayı Alman vatandaşlarına yönelik belirsizlikler devam etmektedir. Türk vatandaşı hacı adaylarının kesin kayıtlarıyla ilgili gerekli belgelerin DİTİB cami derneklerine eksiksiz teslim edilmesi ve ücretlerin ilgili hesaba son kayıt tarihine kadar havale edilmesi gerekmektedir.“ 

Hac ile ilgili gerekli tüm işlemlerin yapılabilmesi için, adayların hac kesin kaydı yaptırmalarının zorunlu olduğunu belirten Doğruer, bahsi geçen hususlarda gereken işlemlerin ivedilikle yapılması gerektiğini, aksi takdirde hacı adaylarına vize alınmasının mümkün olamayacağını kaydetti.

Doğruer, gerekli belgeleri şöyle sıraladı:

  • Pasaport ve oturum izinlerinin en az 6 ay geçerli ve Türk vatandaşı olunması,
  • Covid-19 ikinci doz aşısının üzerinden 8 ay geçmiş ise 3. doz aşı olunmuş olması, 3 yılı geçmemiş menenjit aşısının ve aşı defterinin bulunması, Covid-19 aşısının son iki sertifikası mobil App uygulaması yoluyla indirilmesi ve kayıt yapan din görevlisi tarafından sisteme yüklenmesi,
  • Uçuştan 72 saat önce yapılmış negatif PCR test belgesi bulunması,
  • 65 Yaşın altında olmak (01.07.1957'den sonra doğanlar).

Hac Çağrı Merkezi’nden hizmet alınabileceğini söyleyen Doğruer, „Çağrı Merkezi aracılığıyla, hacı adaylarına organizasyonla ilgili bilgilendirme yapılıyor. Hac organizasyonu hakkında bilgi almak isteyenler,  +49 221 508 006 00  numaralı telefonu arayarak veya Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein! elektronik posta adresine yazılı olarak müracaat edebilirler.“ diye konuştu.

„Bewegung und Sport, aber sicher!“, so lautet das Motto des nationalen Kindersicherheitstages, den die Bundesarbeitsgemeinschaft für Kindersicherheit (BAG) erneut am 10. Juni veranstaltet. Mit dem diesjährigen Kindersicherheitstag sollen zwei Ziele erreicht werden. Zum einen sollen Kinder wieder mehr Spaß an Bewegung und Sport entwickeln. Gute Beweglichkeit kann Kinder vor manchen Unfällen schützen. „Je sicherer Kinder sich bewegen, desto weniger Unfälle erleiden sie“, erklärt Daniela Keller, Bewegungsexpertin von der AOK in Würzburg.

 

Mindestens eine Stunde täglich ausgiebig bewegen

Kinder haben von Natur aus einen ausgeprägten Bewegungsdrang. Erst mit der Zeit überlagern sitzende Tätigkeiten wie Fernsehen oder Computerspiele diesen natürlichen Antrieb zum Laufen und Springen. „Eltern sollten ihren Kindern deshalb viele Bewegungsmöglichkeiten anbieten“, so Daniela Keller. Gerade während der Corona-Pandemie hatten Kinder weniger Möglichkeiten, sich sportlich zu betätigen, da viele Angebote etwa im Sport- oder Schwimmverein aufgrund des Lockdowns nicht zugänglich waren. Durch das Homeschooling entfiel sogar der tägliche Schulweg. Kinderärztinnen und -ärzte weisen darauf hin, dass so die Aktivitätsempfehlungen der Weltgesundheitsorganisation (WHO) bei weitem nicht erreicht werden konnten. Die WHO hält in ihren neuen Richtlinien aus dem Jahr 2020 bei Kindern und Jugendlichen im Alter von fünf bis 17 Jahren Bewegung und Sport mit „mindestens 60 Minuten pro Tag mit moderater bis hoher Intensität“ für angebracht. Das zweite Ziel des Kindersicherheitstages dreht sich darum, die Erwachsenen dafür zu sensibilisieren, dass Sport und Bewegung immer ein Unfallrisiko bergen und aufzuzeigen, wie man Gefahren vermeiden kann. So können Eltern viel zur Sicherheit ihrer Sprösslinge beitragen. Als Beispiel nennt Daniela Keller, die Kleidung der Kinder. Sie soll beim Spielen und Toben zwar bequem, aber nicht zu weit sein. „So können sie nirgendwo hängen bleiben oder sich sogar mit an der Kleidung befestigten Kordeln und Schnüren verletzen“, so Daniela Keller.

 

TRT Çocuk Kanalı’nın en sevilen çizgi film dizilerinden olan Rafadan Tayfa kahramanları, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın (YTB) destekleriyle Avrupa’da minik vatandaşlarla buluşuyor.

 

Türkçe çizgi filmler yurt dışındaki çocuk yaştaki vatandaşlar için dil ve kültür gelişiminde önemli bir işlev görüyor. Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) TRT Çocuk Kanalı’nın en sevilen çizgi filmlerinden Rafadan Tayfa’nın kahramanlarını bu kapsamda Avrupa’daki minik vatandaşlarla buluşturuyor. Bu sayede yurt dışında yaşayan çocuk yaştaki vatandaşların Türkçe gelişimlerine katkı sunan YTB aynı zamanda onların eğlenirken öğrenmelerini de sağlıyor. Avrupa’nın farklı şehirlerindeki salonlarda tiyatro gösterileri sunan Rafadan Tayfa kahramanları; Akın, Hayri, Mert, Kamil, Sevim ve Hale'nin seslendirdiği şarkılar ise kültürel öğeler barındırıyor.  Hayranı oldukları çizgi kahramanları ile buluşan minikler gösterilerle doyasıya eğlenerek unutulmaz anlar yaşıyor. Rafadan Tayfa ekibinin gelecek durağı Danimarka olacak. Başkent Kopenhag ve Fredericia'da  minik vatandaşlarla buluşacak. Gösterilerden bütün davetliler ücretsiz olarak yararlanabiliyor.

 

Otağ Türk Dünyası Müzik Topluluğu, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın (YTB) destekleriyle Başkent Kültür Yolu Festivali kapsamında Ankara’da sahne aldı.

 

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın (YTB) destekleriyle Başkent Kültür Yolu Festivali kapsamında Otağ Türk Dünyası Müzik Topluluğu Ankara’da sahne aldı. Düzenlenen konserde Türk dünyasına ait ezgiler ve danslar sahnelendi. Geleneksel kıyafetlerle sergilenen danslar ile Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan’a ait seslendirilen türküler izleyiciler tarafından büyük beğeni topladı. Gecede sahne alan orkestra geleneksel çalgılardan kopuz ve dombra da çaldı.

 

Ankara Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası CSO Ada Ankara Konser Salonu’nda yapılan etkinliğe Türk dünyası ülkelerinin misyon şefleri ve çok sayıda davetli katıldı. Konserde ayrıca Nogay Türk'ü dombra sanatçısı Arslanbek Sultanbekov da yer aldı. Ankara’daki üniversitelerde eğitim alan uluslararası öğrenciler de izleyiciler arasında yer aldı.