Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

İstanbul Yozgatlılar Federasyonu kadın kolları genel başkanlığına Canan Kılıcarslan getirildi. Geçtiğimiz hafta  Istanbul Yozgatlı Dernekler Federasyonu genel başkan Ahmet Yilmaz'ın başkanlığında genel yönetim kurulu toplantısı yapıldı.
 
Toplantı sonucu Yozgat Şefaatli doğumlu olan, Istanbul'da Bir belediyede sosyal hizmet uzmanı olarak  görev yapan, Canan Kılıçarslan görevlendirildi. Yeni kadın kolları genel başkani Ilk kutlayan İstanbul Yozgatlılar Federasyonu genel başkanı Ahmet Yılmaz oldu. Yılmaz,  "Canan hanım çok çalışkan görevinin şuurunda olan bir akademisyendir. En Iyi hizmeti yapacağına yürekden inanıyor başarılar diliyorum. Görevi hayırlı olsun" dedi.
 
 
 
Istanbul gibi mega bir şehirde Yozgatlı Dernekler Federasyonu kadın kolları genel başkanlığına getirilen Canan Kılıçarslan gazeteci Doğan Tufan'a şu açıklamayı yaptı; " Bana verilen bu  görevi rabbim layıkıyla ifa edebilmeyi nasib etsin. Başta genel başkan Ahmet Yılmaz başkanım ve tüm yönetim kurulu ekibine çok teşekkür ediyorum. Başkanlık görevi ekibin koordineli halinde çalışmasıyla  yürür, inanıyorum ki güzel çiçekli yollarda yürüyeceğiz. Başta Yozgatımız adına refah seviyesi yüksek insanlığa faydalı projelerde bulunacağız. İnsanlığın iyi ve refah hale gelebilmesi için çok çalışacağız. Müteşekkirim yeni görevlerimiz hepimiz için kucaklayıcı sevgi dolu olsun. Yozgatımız için Hayırlı, uğurlu olsun" dedi.
“Türkiye’ye gösterilen ilgiden ittifakın güneydoğu kanadına olan ilginin devam ettiği şeklinde yorumlamak gerekir”
 
Geçtiğimiz hafta yapılan NATO olağan toplantısını  değerlendiren Nejla Kara, “Iş dünyası olarak elbette batı ittifakı içinde yer alan ülkenin insanları olarak para, sermaye ve emeğin serbest dolaşımından yanayız. Bu bağlamda güçlü bir NATO ittifakı içerisindeki Türkiye ve Almanya biz Türkiye kökenli işinsanları için çok önemlidir. Özellikle hafta başındaki NATO toplantısından da anlaşıldığı üzere NATO, 70 yıldır olduğu gibi bundan sonra da Türkiye ile olan müttefiklik ilişkisini en güçlü şekilde devam ettirecektir. Güçlü ve Türkiye ile barışık bir NATO ise Almanya için de son derece önemlidir.” dedi.
 
Batıdakı Erdoğan karşıtlığını da değerlendiren insanı Nejla Kara, “NATO öncelikle secilmislerin yanında olduğunu belirten ve demokrasiyi özümsemiş bir hür dünya kurumudur. Dolayısı ile Sayın Recep Tayyip Erdoğan Türkiye’nin seçilmiş lideri olarak ülkesi adına görüşlerini dile getirmeye devam edecektir. İttifak, Erdoğanlı bir Türkiye’yi istemiyor diyenleri öncelikle kınıyorum. Bir defa bunu Türkiye ve 84 milyonluk topluma saygısızlık olarak değerlendiririm. Türkiye’nin içinde bu tip tartışmalalara meydan verenler ise öncelikle kendi ülkesine saygıya devam ederim“ şeklinde konuştu.
 
Otomobil sektörünün önemli isimlerinden olan Nejla Kara zaman zaman isinsanı gözlüğünü takarak uluslararası eko-siyaset degerlendirmelerinde bulunmaktadır.
Almanya, Litvanya’da bulunan ve aşırı sağcılık, Yahudi düşmanlığı ve ordu içinde cinsel saldırı gibi suçlamalar yöneltilen 4 askerini ülkeden çekme kararı aldı.
 
Alman Haber Ajansının, Savunma Bakanlığı tarafından Federal Meclis Savunma komisyonuna gönderdiği savunmaya dayandırdığı haberde, Alman Silahlı Kuvvetlerinin NATO görevi kapsamında Litvanya’da bulunan 10 askerinden 4'nün çeşitli suçlamalar nedeniyle geri çekildiği bilgisi paylaşıldı.
 
Litvanya'da Nisan ayında bir otelde düzenlenen partiye katılan bazı Alman askerlerin, aşırı sağcı ve Yahudi düşmanı içerikli şarkılar söyledikleri ve aynı akşam gerçekleşen bir cinsel saldırıya karıştıkları öne sürüldü.
Olayın 8 Haziran'da bir asker tarafından rapor edildiği ve askerler hakkında disiplin soruşturması başlatıldığı kaydedildi.
Almanya Federal Savunma Bakanı Annegret Kramp-Karrenbauer, askerlerin görevi kötüye kullandıkları iddialarına karşı sert önlemler aldıklarını duyurdu.
Söz konusu iddiaların her yönüyle araştırılarak ortaya çıkarılacağını belirten Karrenbauer, bu tür olayların asla kabul edilemeyeceğini ve sorumlularının en ağır şekilde cezalandırılacağını ifade etti.
(AA)

 

Hessen Yabancı Dil İnisiyatifi’nin çabalarına destek vereceğini belirten KONAD Başkanı Sait Özcan, Hessen Eyalet Hükümeti’nden Türkçe’nin de aralarında olduğu göçmenlerin anadillerinin okullarda not verilen, seçmeli, yabancı dil olarak okutulması taleplerinin sonuna kadar destekçisi olacaklarını belirtti.

Hessen Eyaleti’nin CDU - Yeşiller koalisyon Hükümeti, Portekizce, Lehçe, Arapça ve Çince’yi de okullarda yabancı dil seçeneği olarak eklemeye çalışırken Türkçe’yi görmezden gelmesi eyaletteki yüzbinlerce Türkçe konuşan insanı ayağa kaldırdı. 
KONAD Sosyal ve Siyasal Araştırmalar Merkezi adına açıklamalarda bulunan Başkan Sait Özcan, “Üç yıl önce konu ile ilgili imza kampanyası başlatan arkadaşlarımıza destek verdik. Eyalette Almanca’dan sonra en çok konuşulan dil olan Türkçe’nin seçenekler arasında olmaması adeta insanların zekası ile dalga geçmektir. Türkçe’nin ikinci veya üçüncü yabancı dil olarak okutulması için imza kampanyası düzenleyerek toplanan 20 bin imzayı eyalet hükümetine teslim eden insiyatife ilk andan itibaren tam destek verdik. Türkçe’nin okullarda seçmeli ders olarak okutulmasının uyum için de hayati önem taşıdığı çok iyi bilinmektedir. Bu alanda yapılmaya alışılan degişiklikte Türkçe’nin adının geçmemesi hem Almanya, hem de dünya gerçeklerinden habersiz olmak demektir. Dünyada Almanca’yı 105 milyon, Türkçe’yi ise 320 milyon insan konuşuyor. Bu gerçeği bilmemeniz ise sizin ayıbınız” şeklinde konuşarak her platformda Türkçe karşıtı menfi düzenlemeye eleştirilerini dile getireceklerini belirtti.
 
KONAD Başkanı Özcan devamla, “Bu alandaki çalışmalarımızı bir çok arkadaş, inisiyatif, dernek ve sivil toplum kuruluşu ile birlikte ortak çalışma yürüterek insanımızın dil bayrağı etrafında biraraya gelmesine çalışıyoruz.  Bulunduğumuz her platformda dikkatleri Türkçe’nin önemine çekeceğimize yürekten inanarak bütün vatandaşlarımızın dilimiz etrafında kenetlenmelerini rica ediyorum” şeklinde konuştu.
BERLİN (AA) - Almanya'da Sol Parti ile Yeşiller Partisinin, Alman parlamentosuna verdiği "Türkiye'ye silah ambargosu" önergesi reddedildi.Alman Federal Meclisi'nde, gece geç saatlerde gündeme alınan önerge, Hristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) Sosyal Demokrat Partinin (SPD) ve Hür Demokrat Partinin (FDP) oylarıyla reddedildi.
 
Hristiyan Demokrat Parti (CDU) milletvekili Klaus-Peter Willsch, önerge hakkında yaptığı konuşmada, Sol Parti ile Yeşiller'in önergesini "göstermelik" olarak niteledi.
 
Willisch, Yeşiller Partisi Eş Başkanı Robert Habeck'in NATO üyesi olmayan Ukrayna'ya silah ve mühimmat verilmesini beyan ettiğini hatırlatarak Yeşiller'in NATO üyesi Türkiye hakkında verdiği önergeyle samimiyetten uzak bir tutum izlediğini savundu.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Arnavutluk Kültür Bakanı Elva Margariti ve Çevre ve Turizm Bakanı Blendi Klosi ile Bakanlık makamında bir araya geldi.
 
İki ülke arasındaki ortak mirasın korunmasına yönelik görüş alışverişinde bulunan bakanlar görüşmenin ardından “Ortak Tarihi ve Kültürel Mirasın Korunmasına İlişkin İş Birliği Protokolü”nü imzaladı.
 
Bakan Ersoy ve konuk ülke Kültür Bakanı Elva Margariti’nin birlikte imza attıkları protokol ile iki ülke Arnavutluk’ta bulunan ortak kültürel miras alanlarının restore edilerek korunması ve canlandırılmasına yönelik iş birliği yapacak.
 
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) aracılığıyla gerçekleştirilecek görüşmeler neticesinde hayata geçirilecek olan proje ve faaliyetlere her iki ülke de imkânları dâhilinde finansal destek sağlayacak. 
 
 
 
 
 
 
 

 

Derginin Avrupa Genel Sorumlusu Do©an Tufan yaptigi açiklamada, “Okuyucularımızdan aldığımız pozitif destek ve fikirler bizi memmun etti. Basın yayın cemiyetlerin, büyümeyi hedefleyen toplumlarınsesidir,nefesidir“ dedi.
 
Tufan devamla, derdi, sevgisi ve düşüncesi olan cemiyetler basın ve yayına sahiptirler. Eğer bir yayın organına sahip değilseniz, yok hükmündesiniz. Sizin fikirlerinizi, düşüncelerinizi, çalışmalarınızı kitlelere, kahvelere, dükkân ve evlere götüremezsiniz. Ve büyüyemez yerinizde sayar hatta küçülürsünüz.
Bunu bilen genel başkan Ahmet Yılmaz, gece gündüz Asya'dan, Avrupaya, Afrikaya, Amarika, Avusturalya'ya kadar yelken açtı, Buralardaki devletlere temsilciler atayarak çıtayı yükselmeyi hedefleyen çalışmaları sürdürürdü. İşi ehline verdi. Benide bu halkaya eklenmesine vesile olan Ahmet Yılmaz başkanla dakikalarca süren istişareler yaptık. DUYKON Avrupa basın temsilciliği görevini bize deruhde etti, bende bir gazeteci olarak sevdiğim insanlarla birlikde olmayı kabul ettim. Görevi aldığım günden beri teşkilatımızın hizmetlerini, faaliyetlerini yazmaya, yayınlamaya devam ediyorum.
 
DUYKON AKTÜEL
DUYKON eski genelbaşkanı olan,İstanbul Yozgatlı dernekler federasyonu genel başkanı Ahmet Yılmaz başkanın destek ve gayretleriyle dergimizin birinci sayısını, Almanya Yozgatlı Dernekler Federasyonu (AYDEF) Genel başkanı Salih Çelik başkanın, isteği ve desteği ile dergimizin ikinci sayısını da yayınladık. Destek olan okuyucularımıza ve sponsor olan iş insanı hemşehrilerimize teşekkür ediyoruz.
 
"BASIN YAYIN ÇOK ÖNEMLİ"
Ülkemizde bir deyim vardır, "her doğru her yerde söylemmez" diye. *Basının her doğruyu her yerde yazmayacağını ve seslendirmeyeceğini , doğruyu doğru olan yerde söyleyeceğiz ve yazacağız. Basın, yasama, yürütme, yargının yanında dördüncü güç olarak kabuledilir. Gazeteciler bu yaklaşım gereği toplum adına toplumu denetleyen bir kamu denetçisi konumundadır. Gerçekten de karmaşık toplum yapısı içinde birbiriyle ilişki kurmakta güçlük çeken kesimler arasındaki bağlantıyı gazeteciler sağlar. Günlük çalışma hayatında basın, sık,sık karşılaştığı ahlaki sorunlara, çelişkilere çözüm bulmak zorundadır. Bu durumun nedeni ise basının kamusal çıkarlara hizmet etme görevini üstlenmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Basının çözüm arayışlarında ise, genelde kendi kendini denetleme diye anılan mekanizma ortaya çıkmaktadır. *Basının asıl görevi kamu adına denetleme görevi yapmak, eksik ve hatalı ne varsa tespit etmek, bunu haber yoluyla kamuya bildirmek ve kamuda kendine düşen görevini yerine getirmektir. Basın ile alakalı halkın sesi, gözü, kulağı diye evrensel bir tabiri vardır. *Bu Türkiye’de ve demokrasi ile yönetilen ülkelerde de böyledir. Basın mevcudu ile güçlü durumdadır. *Her doğruyu her yerde yazmaz ve seslendirmez. Doğruyu doğru olan yerde söyler ve yazar.*
 
"GÜÇLÜ ÜLKE SAYESİNDE BASIN GÜÇLÜ VE ÖZGÜRDÜR" 
Basın, Gücü arkasına alan basın, hep doğruları ve gerçekleri yazarak gündeme taşır. Devletine, milletine zarar verecek bir haber niteliği varsa bunu es geçer çünkü faydasından çok zararı olacaktır.* Ama insanlarda, ‘Nasıl olsa basının sesi çıkmıyor, ben ne yaparsam keseme kalır’ düşüncesi vardır ve bu da bana göre yersizdir. *Bazı önemli şeyleri görmez ve yazmazsak bir gün gelir yazmadığımız büyük zararlara veya felaketlere yol açar bundan da hepimiz ve ülkemiz zarar görür.*
 
Basın deyip geçmeyin
Güçlü yerel basın, aynen ulusal basının en önde tirajı olan gazeteler kadar ses getirir. *Nasıl getirecekmiş diye soruyorsunuz gibi geliyor kulağıma? Size anlatayım. Sosyal medya diye teknoloji harikası var. Gazetelerin de internet siteleri var. Bu sitelere atılacak her haber dünyanın bir ucundan öbür ucuna saniyesinde gidiyor, okunuyor ve izleniyor. Şimdi sitelerde canlı yayınlarda mevcut, internet sitelerine konan bir haber, Türkiye’nin ve dünyanın her köşesinde okunuyor ve izleniyor.  Dünyada üç milyon Yozgatlı hemşerimizin yaşadığı bu zamanda, Dünya Yozgatlılar Konfederasyonumuzun iletişimi, sesi olacak bir dergi yayınlamanın sevinci ve heyacanı içindeyim. Bu DUYKON Aktuel dergi yayınımız bizim dışarıya bakan yüzümüz, sesimiz olacak. Ben şimdiden bu heyecanı duyuyor ve yaşıyorum. Siz kiymetli hemşehrilerimi'de, bu sevinç ve heyecana ortak olmaya davet ediyorum” dedi.
Sırbistan devletinin Sancak bölgesinde, genel merkezi olan Milli, islâmî, insanı ve sosyal, kültürel hizmetler veren. Sirbistan Türk Derneği hizmetlerine aralıksız devam ediyor.
 
Geçtiğimiz hafta içi  Sırbistan Türk Derneği başkanı Aliya Şahovic ve yönetim kurulu üyeleriyle birlikde,  Mekadonya ve Kosova devletine bir dizi ziyaretlerde bulundular. Mekadonya devletinde Türklerin ve Boşnak  Müslüman nüfusunun yoğun olarak yaşadığı ve Mamuşa Kosova da Türk nüfusunun bulunduğu Prizren şehrinde bir dizi ziyaretler ettiler. Mamuşa "Gönül Eli" Yardımlaşma Derneği başkanı  Burhan  Krüezi  ile  sosyal yardımlar konusunda bilgi alış verişinde bulundular. Bundan böyle yardımları ihtiyaç sahiblerine birlikde daha kolay ulaştırılacağı, acil yardım edilecek Müslümanların tesbitini yaptıklarını söylediler. Daha sonra  Burhan Krüezi ile birlikde Aliya Şahovic Nato temsilciliğinde bulunan Türk askeri birliği ve komutanını ziyaret ettiler. Ziyaret süresince çok duygulu anlar yaşandı.
 
 
Sırbistan Türk dernegi başkanı evlâdı Fatihanların torunu olan Aliya Şahovic,  Mamuşa komutanı'na  Sırbistan devletinin Sancak bölgesi Novi Pazar şehrinde'deki eski Osmanlı kışlasının bir tablosunu komutana hediye etti. Bu taployla ilgili bilgi veren Alija Sahovic başkan; "Canakkaledeki savaş sırasında bu kışlada yaklaşık 15 bin evlâdı Fatihanların torunları olan. müslümanlar toplanmış ve buradan Çanakkale'ye, "Çanakkale gecilmez" destanını yazmaya gitmişlerdir,daha sonra coğu burda şehit olmuş az bir kısmı  evlerine dönmüştür. *Allah şehitlerimize RAHMET eylesin" dedi Tarihi yaşar gibi olduk diyen Nato Mamuşa komutanı,Aliya Sahovice ve Gönül Eli Yardımlaşma Derneği başkanı Burhan Krüezi 'ye teşekkür etti Ziyaretlerinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Bu gün burada tarihi günü yaşadık diyerek ayrıldılar.
 
 
 
 
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), Anadolu Ajansı (AA)ve TRT iş birliğinde düzenlenen "Asya Pasifik Online Medya Akademisi" I veII kapsamında çeşitli ülkelerden katılımcılar 10 farklı konuda 32 saat eğitim aldı.
 
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), Anadolu Ajansı (AA) ve TRT iş birliğinde düzenlenen "Asya Pasifik Online Medya Akademisi" programları kapsamında Asya Pasifik bölgesinde yer alan kardeş topluluklardan medya çalışanlarına TRT ile Anadolu Ajansı'nın (AA) uzman kadrosu tarafından 10 farklı konuda 32 saat eğitim verildi. 
 
"Asya Pasifik Online Medya Akademisi I" programında katılımcılara AA'nın deneyimli kadrosunca "Haber Yazım Teknikleri", "Yeni Medya ve Sosyal Medya Uygulamaları" ve "Özel Haber" gibi başlıklarda 9 saat eğitimler verildi. 
 
Ardından ise "Akademi II" programında TRT'nin alanında uzman isimleri tarafından, "Sosyal Medya İçin Video Yapımı, Akıllı Cihazlar ile Fotoğraf ve Video Çekim Teknikleri, Fotoğraf Uygulaması, Ekranda Haberin Belirleyici Unsurlarını Oluşturma, Yapımcılık, Dekor/Sahne Tasarımı ile Temel Metin ve Senaryo Yazarlığı" konuları hakkında tecrübe paylaşımı gerçekleştirildi. 
 
Eğitimlerde farklı ülkelerde faaliyet gösteren medya mensupları ileilişkiler geliştirilerek tecrübe paylaşımında bulunuldu. 
 
Asya Pasifik Çevrim İçi Medya Akademisi II, TRT yapımcıları Adnan Yıldırım ve Uğur Saatçi tarafından verilen Temel Metin ve Senaryo Yazarlığı dersininardından gerçekleştirilen kapanış programı ile sona erdi.
 
İki haftalık eğitimin ardından gerçekleştirilen kapanış programında ise YTB Başkan Yardımcısı Abdulhadi Turus bir konuşma yaptı. Medya alanındaki iş birliğinin önemine dikkat çeken Turus, YTB'nin Asya Pasifik bölgesine yaptığı faaliyetleri anlattı.
 
Abdulhadi Turus, Türk-İslam tarihinde önemli bir yeri olan Kutadgu Bilig'in gelecek kuşaklara aktarılması adına YTB tarafından Kutadgu Bilig Araştırmaları Tarihi projesi hazırlandığını söyledi. Bunun yanında ise üniversite düzeyinde eğitime yardımcı kaynak olarak oluşturulan Çağdaş UygurEdebiyatı eserleri çalışmasını hataya geçirdiklerini ifade etti. YTB Başkan Yardımcısı Turus, Farabi Online Eğitim programı ile de bölge ülkelerinin diasporalarda yaşayan ortaokul ve lise çağındaki gençlerine yönelik fen ve matematik alanlarında kurslar düzenlendiğini sözlerine ekledi.
 
Alman Hükümeti’nin Türkiye’yi “çok yüksek riskli” ülke statüsünden çıkarıp “riskli ülkeler” listesine dahil etmesiyle ile birlikte bugünden itibaren Türkiye ile Almanya arasında seyahat edecek SunExpress misafirleri, Almanya’ya döndüklerinde zorunlu karantina uygulamasından muaf tutulacak.
 
Almanya’da 14 kentten Türkiye’de 17 noktaya direkt tarifeli sefer sunarak Almanya ile Türkiye arasında bir hava köprüsü kuran SunExpress, bugün (6 Haziran) itibarıyla karantinasız Almanya -Türkiye seferlerinin başladığını duyurdu. SunExpress yolcuları, artık zorunlu izolasyon olmaksızın Türkiye’ye seyahat edebilecek.
 
Türkiye ile Almanya arasında seyahat edecek SunExpress misafirleri, her iki ülkeye girişte, PCR veya hızlı antijen testi sonuçlarından birini veya aşı sertifikası ya da son 6 ay içinde Covid-19 hastalığının geçirildiğine dair resmi otoritelerce düzenlenen belgeyi ibraz ederek uçuşlara katılabilecekler.
 
SunExpress’in Berlin, Bremen, Dortmund, Düsseldorf, Frankfurt, Hamburg, Hannover, Köln, Leipzig, Münih, Münster, Nürnberg, Saarbrücken ve Stuttgart olmak üzere Almanya’da toplamda 14 şehirden direkt karşılıklı sefer sunduğu Türkiye destinasyonları şu şekilde:Antalya, İzmir, Ankara, Samsun, Adana, Gaziantep, Diyarbakir, Trabzon, Eskişehir, Kayseri, Elazığ, Konya, Hatay, Bodrum, Dalaman, Zonguldak ve Malatya.
 
SunExpress misafirleri, sunexpress.com web sitesini veya mobil uygulamasını ziyaret ederek, her iki ülkeye giriş için geçerli olan kuralları, Türkiye uçuşlarını inceleyebilir ve avantajlı fiyatlarla rezervasyon yapabilirler.