Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
Ende Februar fand im alten Lager des Fachbereichs Jugend und Familie der Stadt Würzburg in der Wredestraße Zellerau ein gut besuchtes Familienfest mit Flohmarkt und Seifenkistenversteigerung statt.
Hintergrund für die Aktion war, dass nach vielen Jahren der traditionsreichen Seifenkistenrennen im Frauenland das Projekt unter anderem aufgrund mittlerweile mangelnder Relevanz für Kinder und Jugendliche eingestellt werden musste.
Bei der Versteigerung der alten Kisten, die von Thomas Menzel des Vereins „Kiwanis Club Würzburg“ moderiert wurde, kamen insgesamt ca. 500 Euro zusammen – zusätzlich dazu noch ein paar Euro über den Verkauf der Flohmarktartikel des alten Jugendamtslagers.
Kiwanis stockte diesen Betrag nun großzügig auf insgesamt 2250 Euro auf. Dieses Geld kommt der Zellerauer Kinder- und Jugendarbeit zu Gute – das Jugendzentrum Zellerau und das Spieli in der Zellerau können sich jetzt über jeweils mehr als 1000 Euro für eigene Projekte oder Investitionen in ihrer Einrichtung freuen!
Dün 90,84 dolara kadar yükselen Brent petrolün varil fiyatı, günü 90,02 dolar seviyesinde tamamladı. Brent petrolün varil fiyatı, bugün saat 10.20 itibarıyla kapanışa göre yüzde 0,25 düşüşle 89,79 dolar oldu. Aynı saatte Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün varili 85,08 dolardan alıcı buldu.
Petrol fiyatlarının düşüşünde dünyanın en büyük petrol tüketicisi ABD'nin ticari ham petrol stoklarındaki artış öngörüsünün ülkede talebin zayıf seyrettiği algısını güçlendirmesi etkili oldu.
Amerikan Petrol Enstitüsü (API), ABD'nin ticari ham petrol stoklarının geçen hafta 4 milyon 90 bin varil artacağını öngördü. Bu rakam bir önceki hafta 3 milyon 34 bin varil seviyesindeydi.
Ayrıca ABD dolarının diğer para birimleri karşısında güçlenmesi de piyasa oyuncuları için petrolü daha pahalı hale getirerek fiyatlardaki düşüşü destekledi. ABD dolar endeksi şu sıralarda 106,35 seviyesinde bulunuyor.
Bunun yanı sıra, küresel piyasalarda ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz kararına ilişkin belirsizlikler petrol fiyatlarının düşmesine sebep oluyor.
Analistler, Fed'in mayısta politika faizini sabit bırakacağına kesin gözüyle bakarken, bankanın faiz indirimine haziranda başlama ihtimali yüzde 15'e, temmuzda ise yüzde 42'ye geriledi. Fed'in eylülde ilk faiz indirimine gitme olasılığı da yüzde 67 seviyesinde değerlendiriliyor.
Bu durum, ABD dolarının diğer para birimleri karşısında değer kazanmasını sağlarken, petrolü alıcılar için daha pahalı hale getirerek petrol fiyatları üzerinde olumsuz etki yaratıyor.
Öte yandan, Orta Doğu'da durulmayan suların tedarik kesintilerine sebep olacağı düşüncesi arz endişelerini artırarak fiyatların düşüşünü sınırlamaya devam ediyor.
Brent petrolde teknik olarak 90,77 ile 91,52 dolar aralığının direnç, 89,34 ile 88,66 dolar aralığının ise destek bölgesi olarak izlenebileceği belirtiliyor.
ANKARA (AA) - ABD, İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan'ın Birleşmiş Milletlerdeki (BM) toplantılara katılmak üzere ülkeye gelmesi durumunda hareketlerinin kısıtlanabileceği sinyalini verdi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, düzenlediği basın toplantısında, ABD'nin İran Dışişleri Bakanı'nın vizesini kısıtlayıp kısıtlamayacağı sorusuna, "İran Dışişleri Bakanı'nın Birleşmiş Milletlerdeki toplantıya katılması durumunda, kendisini BM dışında çok fazla yerde görmeyi beklemiyorum." yanıtını verdi.
Belirli diplomatların hareketlerine ciddi kısıtlamalar getirebileceklerine işaret eden Miller, "Hareketlerinde ciddi kısıtlamalar görmeyi bekleyebilirsiniz." dedi.
Miller, ABD'nin İran'ın nükleer silahlar ve balistik füzeler için Kuzey Kore ile işbirliği konusundaki endişelerinin sorulması üzerine "Kesinlikle bu bizim son derece endişe duyduğumuz bir konu." ifadesini kullandı.
- Abdullahiyan, yarın New York'ta olacak
İran'ın BM Misyonu, Dışişleri Bakanı Abdullahiyan'ın BM Güvenlik Konseyinde İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına ilişkin yapılacak toplantıya katılmak üzere yarın New York'ta olacağını teyit etmişti.
İsrail, İran'ın Şam'daki konsolosluk binasına 1 Nisan'da hava saldırısı düzenlemişti. Saldırıda, İran Devrim Muhafızları Ordusundan 2'si general 7 İranlı yetkili ölmüştü.
İran, İsrail'in konsolosluk saldırısının ülkesinin topraklarına saldırı anlamına geldiğini ve misillemede bulunacaklarını duyurmuştu. İsrail ise İran'ın saldırısına karşılık vereceğini bildirmişti.
İran, 13 Nisan'da İsrail'e yüzlerce kamikaze insansız hava aracı, balistik ve seyir füzesiyle saldırı başlatmıştı.
İran bazı hedeflerin vurulduğunu, İsrail ise saldırıların çoğunun hava savunma sistemlerince önlendiğini ancak güneydeki bir askeri üsse füze isabet ettiğini açıklamıştı.
İsrail basını, Tel Aviv yönetiminin İran’ın hava saldırısına karşı “açık ve etkili” şekilde karşılık verme kararı aldığını iddia etmişti.
BERLİN (AA) - Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, İran'ın İsrail'e saldırısının ardından herkesin tüm bölge için gerilimin azaltılması yönünde katkıda bulunması çağrısı yaptı.
Baerbock, başkent Berlin'de Ürdün Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi ile yaptığı görüşmesinin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.
Orta Doğu'da aylardan beri kalıcı barış için çalıştıklarını dile getiren Baerbock, "Bölgedeki tüm devletlerin sakin ve kararlı tepkisi Tahran'daki rejimin daha fazla şiddet görme hesabının işe yaramadığını gösteriyor. Kimse yangına körükle gitmemeli. Bu özellikle İran ve onun, Hizbullah ve Husiler gibi yardımcıları ve vekilleri için de geçerlidir." ifadelerini kullandı.
Baerbock, İsrail'in savunmasının güçlü ve başarılı olduğunu belirterek, "İsrail'in müttefikleri, kesin bir şekilde onun yanındadır." dedi.
Söz konusu müttefiklerin önemli olduğunda eyleme geçmeye de hazır olduğunu ifade eden Baerbock, bu yüzden sağduyulu ve sorumlu hareket edilmesi gerektiğini kaydetti.
- İsrail'e gidecek
Baerbock, özellikle üçüncü ülkelerin bu şiddet sarmalına dahil edilmemesi gerektiğini kaydederek, "Alman hükümeti olarak bizim için de bu kırılgan dönemde tüm bölge için gerilimin azaltılmasına hep birlikte katkıda bulunulması son derece önemlidir. Bu yüzden tekrar bugün İsrail'e gideceğim." diye konuştu.
İsrailli ortaklara Almanya'nın dayanışma içinde olduğu güvencesini vereceğini aktaran Baerbock, şiddetin daha da artmasının nasıl önlenebileceğini konuşacaklarını ifade etti.
- Baerbock, İran'a karşı yaptırımları genişletmek istiyor
Almanya Dışişleri Bakanı Baerbock, gerilimi tırmandırmadan İran'ın durdurulmasının önemli olduğunu söyledi.
Daha önce insansız hava araçlarına ilişkin İran'a yaptırım kararı alındığına işaret eden Baerbock, sonbaharda Fransa ve diğer partnerle bu yaptırımların daha da genişletilmesini istediklerini, bu adımın şimdi Avrupa Birliği'nde atılmasını umut ettiklerini belirtti.
- "Gazze'nin kuzeyine çok az yardım gidiyor"
Gazze'deki duruma da değinen Baerbock, burada insanların hayatta kalmaları için her şeye ihtiyaç duyduklarını vurguladı.
Gazze'ye daha fazla insani yardım girmesi için çaba harcadıklarını ifade eden Barbock, "Özellikle Gazze'nin kuzeyine çok az yardım gidiyor." dedi.
Gazze'ye kara yoluyla çok az yardım gittiğine dikkati çeken Baerbock, havadan yapılan yardımların oradaki büyük acil durumu hafifletmediğini kaydetti.
Baerobck, "Gazze'ye hala çok az insani yardım ulaştırılmasının önündeki engelleri, bahaneleri ya da adına ne derseniz deyin, pragmatik bir şekilde aşmak hepimizin ortak uluslararası sorumluluğudur." ifadesini kullandı.
Bu konuda somut tedbirler üzerinde çalıştıklarını anlatan Baerbock, Ürdün koridoruyla İsrail’in güvenliğini etkilemeden yardımın Gazze’ye ulaşmasını ümit ettiğini belirtti.
Baerbock bu yolla günde 100 tırın doğrudan Gazze’ye ulaşmasını hedeflediklerini, bunun ön şartının İsrail’in Birleşmiş Milletler (BM) ile yardımların dağıtılması konusunu uygulamaya koyması olduğunu kaydetti.
Bu konuda BM ile somut öneriler sunacaklarını belirten Baerbock, yarın İsrail'de yapacağı görüşmelerde buna da değineceğini ifade etti.
Baerbock Gazze'nin kuzeyinde daha fazla sınır kapısının açılmasına ihtiyaç duyulduğunu dile getirerek her tırın insanların hayatını kurtarabileceğini söyledi.
Bu yüzden normalde dışişleri bakanlarının çalıştığı alan olmayan teknik, ulaşım ve yerinde dağıtıma ilişkin somut tedbirler konusuyla ilgilendiklerini belirten Baerbock, şöyle konuştu:
"Geçmişte benim ülkem Birleşmiş Milletlere sadece çek yazardı ancak para sağlamak yeterli olmuyor. Şimdi yapmamız gereken, meslektaşımın az önce açıkça ifade ettiği hususlarda Birleşmiş Milletler ile birlikte çalışmaktır. Yerinde ihtilafı önlemeye, tırların Gazze'ye gitmesi için güvenli yollara ihtiyaç var. World Kitchen'na ya da yakın zamanda UNICEF'te yaşandığı gibi, yardım nakillerinin saldırıya uğramaması ve insanlara güvenli bir şekilde ulaşabilmesi için güvenlik garantilerine ihtiyaç var. Tırlar için şoförlere ihtiyaç var ve daha sonra bunların İsrail makamları tarafından hızlı bir şekilde yetkilendirilmeleri gerekiyor. Bu önümüzdeki birkaç gün boyunca her ikimiz için de ana görevlerden biri olacak.”
KÖLN (AA) - Almanya'daki ana muhalefetteki Hristiyan Demokrat Birlik (CDU) Partisinin geçen yıl Aralık ayında açıklanan temel program taslağında yer alan ve Müslümanların tepkisini çeken bir maddede değişikliğe gidildiği bildirildi.
Kamu televizyonu ARD'de yer alan haberde, taslakta yer alan "Değerlerimizi paylaşan Müslümanlar Almanya'ya aittir." ifadesinin ülkede tartışmalara neden olduğu hatırlatıldı.
Bu ifadenin, "Değerlerimizi paylaşmayan ve liberal toplumumuzu reddeden bir İslam Almanya'ya ait değildir." olarak değiştirildiği belirtildi.
CDU'nun 6-8 Mayıs tarihlerinde Berlin'de düzenlenecek konferansında, temel parti programının oylanacağı kaydedildi.
Temel program taslağında, birçok Müslümanın, onlarca yıldır Almanya'da yeni bir yuva bulduğuna dikkat çekilerek, bunların çok azının büyük İslami derneklerde örgütlendiği belirtildi.
Taslakta, ülkedeki Müslümanların kendilerini organize etmelerinin desteklendiği ifade edildi.
CDU'nun Aralık 2023'te açıkladığı taslaktaki Müslümanlarla ilgili kısım, özellikle ülkede yaşayan Müslümanlar tarafından tepki çekmiş ve "CDU'nun Almanya'da Müslümanlar için artık bir merkez partisi olmadığı" yorumlarına neden olmuştu.
Im Rahmen eines durch die gesetzlichen Krankenkassen und deren Verbände in Bayern geförderten Projektes, möchte das Aktivbüro der Stadt Würzburg die Selbsthilfe wieder sichtbarer machen. Die Fotomodels sollten aus der hiesigen Selbsthilfelandschaft stammen, so dass Ende letzten Jahres die rund 250 Würzburger Selbsthilfegruppen angeschrieben und ein entsprechender Aufruf gestartet wurde. Ergänzend konnte für das Projekt der Würzburger Fotograf Benjamin Brückner gewonnen werden, welcher vier Personen aus der Selbsthilfe ehrenamtlich ablichtete. Die Plakate wurden von der städtischen Grafikabteilung entwickelt und für den Druck an den Straßenbahn- und Bushaltestellen vorbereitet. „Ein solch großes, öffentlichkeitswirksames Projekt benötigt viel Planungs- und Vorlaufszeit“, erläutert die Sozialreferentin, Dr. Hülya Düber. Zeitgleich ist es ihr sehr wichtig, die Selbsthilfe in die Erinnerungen der Würzburger Bürger und Bürgerinnen zurück zu holen. Denn dass Selbsthilfe wirkt, hat die Sozialreferentin auch schon selber erfahren dürfen. „Der Austausch mit Gleichgesinnten, Menschen die ähnliches erlebt und erfahren haben, ist eine ungemeine Bereicherung in unserer Stadtgesellschaft. Ich möchte mich an dieser Stelle noch sehr herzlich bei unseren Modellen und deren Mut sich veröffentlichen zu lassen, bedanken. Ebenso bei Herrn Brückner, der die Fotoshootings mit viel Einfühlungsvermögen begleitet hat. Dass wir auf echte und hiesige Personen zurückgreifen konnten, macht unser Projekt lebensnah, was mir besonders wichtig ist.“
Selbsthilfe wird von den Krankenkassen als eine Säule der Gesundheitsförderung angesehen. Somit können sich krankheitsbezogene Selbsthilfegruppen über den Runden Tisch der Krankenkassen finanzieren lassen. Die Wirksamkeit wird beispielsweise durch die SHILD-Studie untermauert. Besonders positiven Einfluss hat die Selbsthilfe auf das eigene emotionale Erleben, den Wissenserwerb zur Erkrankung sowie zu sozial-, pflege- und arbeitsrechtlichen Regelungen. Die einzelnen Gruppen haben für sich verschiedene Rituale festgelegt, die meisten beginnen jedoch mit einer kurzen Einstiegsrunde, in der das tagesaktuelle Gesprächsthema festgelegt wird. Darüber hinaus können auch Referenten und Referentinnen für einzelne Gruppentreffen angefragt werden, welche zu den entsprechenden Themen informieren. Gegen Ende des Treffens findet oftmals eine kurze Abschlussrunde statt, die individuell gestaltet wird. Selbsthilfe ist grundsätzlich kostenfrei, je nach dem wo sich Gruppen treffen, können Kosten für Räumlichkeiten anfallen. Der Turnus der Gruppentreffen ist von Gruppe zu Gruppe unterschiedlich. Wichtig ist ebenfalls, dass die Teilnahme anonym stattfinden kann. „Viele Menschen haben den Eindruck, dass Selbsthilfegruppen lediglich Kreisgespräche bedeuten und sich ältere Menschen zusammentun. Dies ist jedoch nicht der Fall“, betont Kristin Funk, Leiterin des Aktivbüros. „Insbesondere die Junge Selbsthilfe nimmt an Fahrt auf. Nach der Corona Pandemie ist hier ein Anstieg an Gruppen und Teilnehmenden zu erkennen. Selbsthilfe kann vieles, beispielsweise auch hybride Treffen ermöglichen, so dass mobil eingeschränkte Personen oder chronisch erkrankte Menschen zueinander finden können.“
Das Würzburger Universitätsklinikum sowie das Klinikum Würzburg Mitte haben die Wirksamkeit von Selbsthilfe anerkannt und sind bereits seit einigen Jahren bzw. derzeit auf dem Weg zum Selbsthilfefreundlichen Krankenhaus. Die Selbsthilfebeauftragten vor Ort stellen eine Schneise zwischen medizinischen Fachkräften und Patienten sowie der entsprechenden Selbsthilfekontaktstelle dar. Ziel ist es, dass Patienten und Patientinnen neben der medizinischen Behandlung möglichst schnell von der Option der Selbsthilfe erfahren. Denn auch während eines aktuellen Behandlungsprozesses kann die Stärkung der eigenen Wirksamkeit dazu beitragen, sich umfassender mit der eigenen Situation auseinanderzusetzen und hilfreiche Informationen zu erhalten.
Um die Selbsthilfe wieder in die Köpfe der Würzburger und Würzburgerinnen zurück zu holen, plant das Aktivbüro, welche als Selbsthilfekontaktstelle gilt, mehrere Plakataktionen in diesem Jahr. Den Auftakt machen die großen Poster an den Bus- und Straßenbahnhaltestellen, welche in den Kalenderwochen 15 und 16 aushängen. Anschließend sollen sie noch in der Stadt und in den öffentlichen Verkehrsmitteln anzutreffen sein. Wer sich über die Selbsthilfe und entsprechende Gruppen informieren möchte, kann dies unter www.wuerzburg.de/aktivbuero oder während der Sprechzeiten des Aktivbüros telefonisch unter 0931-37 3468 tun.
BU: Hingucker an Haltestellen – Plakataktion macht Selbsthilfe in der Stadt sichtbar! V.l.n.r: Kristin Funk (Leiterin Aktivbüro), Benjamin Brückner (Benjamin Brückner Photography), Sozialreferentin Dr. Hülya Düber
Foto: Kerstin Dittmann
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Köln Bölge Veliler Birliği tarafından Ramazan ayı münasebetiyle düzenlenen yarışmada dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi.
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Köln Bölge Veliler Birliği tarafından Kur’an kurslarına devam eden öğrenciler arasında ‘On Bir Ayın Sultanı Ramazan’ konulu şiir, resim ve maket dallarında yarışma düzenledi.
Bölgede 50 cami derneğinin temel dini bilgiler kursunda eğitim gören öğrenciler, düzenlenen bu yarışmada birbirinden güzel eserler ortaya koydular. Kendi el emeklerini ve hayal güçlerini ortaya koydukları bu güzel etkinlikte, öğrenciler hem eğlendi, hem de öğrendi.
Ailelerin çocukları ile birlikte olmalarına ve birbirlerine vakit ayırmalarına vesile olmak amacıyla her yıl farklı alanlarda ve farklı konularda yarışmalar düzenlediklerini söyleyen DİTİB Köln Bölge Veliler Birliği Başkanı Kader Durmuş, “Veliler Birliği olarak ‘Medeniyetlerin Yaşadığı Anadolu Resim Yarışması’, ‘İslami Semboller Maket Yarışması’, Hayalimdeki Camii Resim Yarışması’ ve ‘Çevrimiçi Bilgi Yarışması’, ‘Valizler Dolusu Umut Röportaj Yarışması’nın ardından bu yıl da ‘On Bir Ayın Sultanı Ramazan’ konulu şiir, resim ve maket dallarında yarışma düzenledik” dedi.
450'den fazla eser yarışmaya katıldı
Çocuklar, Ramazan'ın manevi atmosferini ve dini açıdan önemini resim, maket ve şiir gibi alanlarla ifade etme fırsatı bulduklarını dile getiren Durmuş, “Ramazan ayı, dini ve manevi değeri yüksek olan önemli bir zaman dilimidir. Aileler, arkadaşlar ve komşular arasındaki muhabbet, birlik ve beraberliğin hat safhaya çıktığı dönemdir. Çocuklar dört gözle oruç tutmak için Ramazan’ın gelmesini beklerler. Biz de bu yıl çocuklarımız için ‘On Bir Ayın Sultanı Ramazan’ konulu 6-9 yaş arası resim, 10-12 yaş arası maket ve 13-15 yaş arası şiir yarışmaları düzenledik. Toplam 450'den fazla eser yarışmaya katıldı. En zor kısım ise Köln Dini Danışma Kurulu Başkanı Ahmet Sinan Kara ve Veliler Birliği yönetimi ile birlikte bu eserleri seçmek oldu. Bir sıralama yaptık, çocuklarımız güzel eserleriyle başarı sağlamışlardır. Bu vesileyle yarışmaya katkı sonun derneklerimizin başkan ve yöneticilerine, hocalarımıza, velilerimize ve yarışmaya katılan öğrencilerimize teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Hürth DİTİB Camii’nde düzenlenen ödül törenine; Köln Veliler Birliği yönetim kurulunun yanı sıra yarışmada dereceye giren öğrenciler ve velileri katıldı.
Konuşmaların ardından ‘On Bir Ayın Sultanı Ramazan’ konulu 6-9 yaş arası resim, 10-12 yaş arası maket ve 13-15 yaş arası şiir yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi.
Ödül töreni sonrası yarışmaya dair duygularını ifade eden öğrenci velileri, etkinlik vesilesiyle evlerinde büyük bir heyecan yaşandıklarını dile getirdiler, bu anlamlı yarışmayı düzenleyen veliler birliğine ve hocalarına teşekkür ettiler.
MÜSİAD Nürnberg/Kuzey Bavyera Başkanı Haluk Dokur, Nürnberg Başkonsolosu Fatma Taşan Cebeci, Din Hizmetler Ataşesi Necmettin Saydan, DİTİb Kuzey Bavyera Eyalet Birliği Başkanı Uğur Cankurt ve STK temsilcilerinin katıldığı bir kahvaltı programı düzenlendi. Nürnberg Catering firmasının yemek salonunda düzenlenen Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan toplantıda konuşan MÜSİAD Nürnberg/Kuzey Bavyera Başkanı Haluk Dokur şunları söyledi: “Topluma faydalı projelerin hazırlanıp uygulamaya konulması konusunda birlik, beraberlik ve dayanışma içinde olmalıyız. ‘Ben’ kelimesinden uzak durup ‘Biz’ kelimesine ağırlık veren kişi ve kuruluşlarla bir araya gelerek, güçlerimizi birleştirip lobi oluşturmalıyız. Böylece Alman makamları tarafından daha dikkate alınırız”dedi.
Gazze’de yaşanan insanlık dramına da değinen Dokur, “İslam alemi kırımızı bir ateş çizgisin içinde olmasına rağmen, bizler bir olamadığımızdan maalesef ateş çizgisine seyirci kalıyoruz ”diye konuştu.
‘TEŞKİLATLANMA ÖNEMLİ’
Nürnberg Başkonsolosu Fatma Taşan Cebeci, “Nürnberg’de göreve başladığım ilk günden itibaren birlik, beraberliğin ne kadar önemli olduğunu vurguluyorum. Düşünmeye, üretmeye ve hanımları faaliyetlerde ortak etmeye ve gençlerimize de el uzatmaya devam edelim. Gençlerimizi doğru yönlendirirsek başarıları artar. Gençlerimizin önemli kurumların çatısı altında yer alıp faaliyeet göstermeleri önemli. Dünya her yerde de herkese aynı güzellikleri sunmayabiliyor. Gözyaşı, acı, şiddet olabiliyor. Birlik beraberlik içinde olursa yapamayacağım şey yok. Teşkilatlanma konusunda sorun yaşadığımız doğru. Ekonomik yönden çok güzel yerlere gelmiş olan vatandaşlarımız bu ülkeye pek çok alanda katkıda bulundular.”
İlhan Baba-Nürnberg
Bayerns Innen- und Sportminister Joachim Herrmann hat bei der heutigen Feierstunde in Schönau am Königssee dem Polizeisportkuratorium zum 75jährigen Bestehen gratuliert: "Herzlichen Glückwunsch zu einem Dreivierteljahrhundert hoch engagierter und erfolgreicher Arbeit – sei es für den Leistungssport, den Dienstsport oder zur Erhaltung der Gesundheit unserer Polizistinnen und Polizisten". Das bayerische Kuratorium habe schon früh die Zeichen der Zeit erkannt und auch erheblichen Einfluss auf die Gestaltung des Dienstsportes in ganz Deutschland genommen: "Die ersten Ansätze zum Präventionsgedanken stammen von der Bayerischen Polizei", betonte Herrmann. "Unsere Polizei übernahm mit der Einführung neuer Sportangebote sowie Gesundheits- und Präventionsangeboten schon früh eine Vorreiterrolle." Der Polizeisport sei wichtige Grundlage für die hervorragende Leistungsfähigkeit der Polizeibeamten und damit auch ein unverzichtbarer Bestandteil des Polizeiberufs. "Sicherheit braucht Fitness! Ich danke allen Polizeikräften, die sich durch regelmäßiges Training fit halten, um im Ernstfall den längeren Atem zu haben", so Herrmann.
Das Bayerische Polizeisportkuratorium gehe mit der Zeit und reagiere auf geänderte Anforderungen im Polizeidienst. "Hier achten wir stets auch auf neueste sportwissenschaftliche und polizeiliche Erkenntnisse. Die entsprechenden Richtlinien werden regelmäßig angepasst."
Nach außen hin sichtbar wird der Polizeisport vor allem durch die vielen erfolgreichen sportlichen Repräsentantinnen und Repräsentanten. Herrmann: "Sie sind nicht nur Vorbilder, sondern auch Botschafter unserer Polizei. Die Liste der vielen sportlichen Erfolge ist ein eindrucksvoller Beleg, dass unsere Bayerischen Polizistinnen und Polizisten mit glänzenden Leistungen aufwarten." Zu den vielen Erfolgen zählt laut Herrmann vor allem die seit 2012 angebotene Spitzensportförderung bei der Bayerischen Polizei. "Hoffnungsvolle junge Sportlerinnen und Sportler können Sport und Beruf optimal miteinander verbinden. Sie genießen eine praxisnahe Polizeiausbildung mit modernsten Methoden und zugleich wird es ihnen ermöglicht, ihr Hochleistungstraining zu absolvieren", so der Minister.
Auch das Polizeisportkuratorium ist im Wettkampfbereich aktiv. In den letzten 75 Jahren hat es mehr als 260 Meisterschaften – national wie international – ausgerichtet. "Die hohe Qualität seiner Meisterschaften ist daher überall bekannt", so Herrmann.