Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

 

KÖLN (AA) - Almanya'nın Hanau kentinde 19 Şubat 2020'de iki kafeye düzenlediği saldırıda aralarında Türklerin de bulunduğu 9 kişiyi öldüren ırkçı terörist Tobias Rathjen'in babası Hans-Gerd Rathjen'in, kurbanların ailelerine yönelik uzaklaştırma kararını defalarca ihlal ettiği gerekçesiyle gözaltına alındığı bildirildi.

 

Hanau Savcılığınca yapılan açıklamada, hakkında kurbanların ailelerine yönelik tehdit, takip ve hakaret gibi suçlamalarla çok sayıda dava açılan 75 yaşındaki Rathjen'in gözaltına alındığı belirtildi.

Rathjen'in, oğlunun Hanau'daki terör saldırısında katlettiği 9 göçmen kökenli gençten biri olan Ferhat Ünvar'ın ailesinin oturduğu binanın önünde yasaklı olmasına rağmen dolaşması nedeniyle karakola götürüldüğü ve bir geceyi nezarette geçirdiği, ertesi gün polis tarafından serbest bırakılan Rathjen'in, yeniden mağdur ailenin evinin önüne gittiği belirtildi.

 

Uzaklaştırma kararını defalarca ihlal eden Rathjen'in gözaltına alındığı kaydedildi.

Rathjen'in daha önce de Hanau'da düzenlenen ırkçı terör saldırısında yaşamını yitirenlerin ailelerine "vahşi yabancılar" diyerek hakaret ettiği için Hanau bölge mahkemesi tarafından para cezasına çarptırıldığı bilgisi paylaşıldı.

Hanau'da yaşamını yitirenlerin aileleri daha önce AA muhabirine yaptıkları açıklamada, ırkçı teröristin babası Rathjen tarafından tehdit edildiklerini belirterek bir katliamın daha yaşanmaması için yetkililerden önlem almalarını talep etmişlerdi.

 

- Irkçı terör saldırısı

Almanya'nın Hanau kentinde 19 Şubat 2020 gecesi iki kafeye düzenlenen ırkçı terör saldırısında, aralarında 4 Türk'ün de bulunduğu 9 kişi hayatını kaybetmişti.

Özel harekat timinin düzenlediği operasyonda, saldırıyı gerçekleştiren 43 yaşındaki ırkçı terörist Tobias Rathjen ve 72 yaşındaki annesi evlerinde ölü bulunmuştu.

Saldırgan Rathjen'in avcılık belgesi olduğu ve ardında bir mektupla video bıraktığı kaydedilmişti.

 

Dönemin Başbakanı Angela Merkel, saldırıyla ilgili "Irkçılık zehirdir, nefret de zehirdir ve bu zehir toplumumuzda vardır." açıklamasında bulunmuştu.

Federal Savcılık tarafından Aralık 2021'de yapılan açıklamada, saldırıyla ilgili soruşturma kapsamında başka kişilerin suç ortağı, azmettirici veya yardımcı olduğuna ya da failin bir sırdaşı bulunduğuna dair yeterli delil olmadığı gerekçesiyle takipsizlik kararı verildiği bildirilmişti.

Almanya'da trafiğe kaydedilen otomobil sayısı 2022'de arttı
 
 

BERLİN (AA) - Almanya'da trafiğe kaydedilen yeni otomobil sayısı, 2022'de bir önceki yıla göre yüzde 1,1 arttı.

Federal Motorlu Taşıtlar Dairesi'nden (KBA) yapılan açıklamaya göre, geçen yıl ülkede trafiğe çıkan yeni otomobil sayısı, 2021'e kıyasla yüzde 1,1 artarak 2,65 milyon oldu.

 

Trafiğe kaydedilen otomobil sayısındaki artışa karşın satılan araç sayısının Kovid-19 salgını öncesi, 2019'un epey altında kalması dikkati çekti. 2019'da trafiğe kaydedilen yeni otomobil sayısı 3,61 milyon olarak kayıtlara geçmişti.

Ülkede trafiğe kaydedilen yeni araç sayısı, 2020'de bir önceki yıla göre yüzde 19'dan fazla düşerek 2,92 milyona gerilemişti.

Öte yandan, 2022'de özel otomobil kayıtları yaklaşık yüzde 4,9 artarken, ticari kayıtlar yüzde 0,9 azaldı.

 

Hükümet tarafından sağlanan teşvikler ve şarj istasyonları sayısının artmasının etkisiyle geçen yıl trafiğe çıkan elektrikli otomobil sayısı yüzde 32,2 yükselişle 470 bin 559'a çıktı.

Marka bazında, Volkswagen yüzde 18,1 ile ilk sıradaki pazar payını korurken, Volkswagen'i, yüzde 9,2 ile Mercedes, yüzde 8 ile Audi ve yüzde 7,9 ile BMW izledi.

Geçen yıl çip kıtlığı ve üretim için ham madde sıkıntısıyla mücadele eden otomotiv sektöründe, üretim sorunları nedeniyle arz talebin gerisinde kalırken, üreticiler birikmiş siparişleri yetiştirmeye çalıştı.

 

Uzmanlar, uzun vadede yüksek enflasyonun tüketicilerin satın alma gücünü ve şirketlerin yeni araç satın alma isteğini azalttığı için otomobile talebin düşmesini bekliyor.

 

BERLİN (AA) - Alman Posta İdaresi (Deutsche Post), Almanya'da bir zamanlar popüler olan telgraf hizmetlerinin yeni yılda sona erdiğini duyurdu.

 

Deutsche Post'tan yapılan açıklamada, 2018 yılından itibaren yurt dışı noktalara telgraf hizmeti verilmediği hatırlatılarak, yeni yılda yurt içi telgraf hizmetlerinin de sonlandırıldığı belirtildi.

Son yıllarda aylık ortalama 200-300 telgraf gönderildiği bildirilen açıklamada, geçen yılın son gününde ise 3 bin 228 telgrafın hatıra için son kez gönderildiği kaydedildi.

 

Almanya'da 160 karaktere kadar bir telgraf göndermek, en az 12,57 avroya mal oluyordu.

- Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Burger:
- "Dünkü ziyaret bir provokasyondur, dolayısıyla bu tutumu açık bir şekilde reddediyoruz"
 
 

BERLİN (AA) - Almanya, İsrail’in aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in Mescid-i Aksa'ya baskınına tepki gösterdi.

Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Christofer Burger, Berlin’de yaptığı açıklamada, Alman hükümetinin Harem-i Şerif’in tarihsel statükosunu tehlikeye atacak tek taraflı adımları reddettiğini belirtti.

 

Bunu her zaman ifade ettiklerini aktaran Burger, "Dünkü ziyaret bir provokasyondur, dolayısıyla bu tutumu açık bir şekilde reddediyoruz." dedi.

Burger, Alman hükümetinin yeni İsrail hükümetinden kutsal mekanlarda tatbik edilen uygulamalara bağlı kalmayı ve başka bilinçli provokasyonların önüne geçmeyi beklediğini kaydetti.

 

- Aşırı sağcı İsrailli bakan Mescid-i Aksa'ya girmişti

İsrail'in aşırı sağcı yeni bakanı Ben-Gvir, dün sabahın erken saatlerinde İsrail polisinin yoğun koruması altında Harem-i Şerif'e girmişti. Provokatif eylemleriyle tanınan Ben-Gvir, 5 yıl sonra Mescid-i Aksa'ya giren görevdeki ilk İsrailli bakan olmuştu.

İsrailli politikacı, Mescid-i Aksa'daki statükoyu ihlal eden ve Filistinlilerce baskın olarak değerlendirilen bu eylemini, İbrani takvimine göre "Tevet" ayının 10'uncu gününde (Asara BeTevet) gerçekleştirmişti. Ben-Gvir'in daha önce Mescid-i Aksa'yı "ziyaret" edeceğini duyurması, işgal altındaki Filistin topraklarında tepkiyle karşılanmış ve gerilimi tırmandırmıştı.

 

Ben-Gvir, yeni kurulan hükümette bakan olmadan önce milletvekilliği döneminde de Mescid-i Aksa baskınları, Filistinlilere yönelik şiddet eylemlerini teşvik etmesi ve ırkçı söylemleri nedeniyle sıkça adından söz ettiriyordu.

İsrailli Bakan'ın bu baskını başta Türkiye olmak üzere birçok ülke tarafından kınanmıştı.

 

Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor. Ancak Yahudiler, İsrail'in tek taraflı kararı ve bazı fanatik Yahudi örgütlerinin girişimleriyle 2003'ten bu yana İslami Vakıflar İdaresinin izni olmadan polis eşliğinde kutsal mabede girerken, bu baskınlar özellikle 2022 yılında giderek artan bir hal aldı.

 

Geçen yılın Mescid-i Aksa'ya yönelik ihlaller açısından en belirgin sene olduğunu duyuran İslami Vakıflar İdaresinin verilerine göre, 2022 yılı boyunca 48 binden fazla Yahudi yerleşimci Mescid-i Aksa'ya baskın düzenledi.

 

BERLİN (AA) - Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırılarının "insanlığa yapılan saldırılar" olduğunu söyledi.

 

Baerbock, Portekiz'in başkenti Lizbon'da yaptığı açıklamada, Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik son saldırılarını şiddetle kınadı ve Avrupalı ortaklarına Ukrayna'ya desteklerini kesmemeleri çağrısında bulundu.

Rusya'nın Ukrayna'nın altyapısına yönelik hava saldırılarının Ukraynalıları geçim kaynaklarından mahrum etmekten başka bir amacı olmadığını vurgulayan Baerbock, "Rusya'nın saldırıları insanlığa yapılan saldırılardır." dedi.

 

Baerbock, "Geçen yıl bizi çok güçlü kılan Avrupa'nın birlikteliği yeni yılda korunmalı ve daha da geliştirilmelidir." diye konuştu.

Avrupa'nın Ukrayna'ya desteği konusunda en ufak bir şüpheye yer bırakılmaması gerektiğini dile getiren Baerbock, "Çünkü desteğin azaldığına dair her işaret Putin'i cesaretlendiriyor." ifadesini kullandı.

 

 

BERLİN (AA) - Alman lüks otomobil üreticisi BMW Group, 2022'de önceki yıla göre 100 bin daha az araç satarken, tamamen elektrikli araç satışlarını 2 katından fazla artırdı.

 

BMW, geçen yıla ilişkin satış rakamlarını açıkladı.

Buna göre, şirketin araç satışları, 2022'de bir önceki yıla 100 bin düşerek 2,44 milyona geriledi.

 

Alman üreticinin 2022'de tamamen elektrikli araç satışları 2 kattan fazla arttı ve satışlardaki payı yüzde 10'a yaklaştı. 2023'te bu payın yüzde 15'e çıkarılması hedefleniyor.

 

Yarı iletken kıtlığı, Çin'deki Kovid-19 kısıtlamaları ve Avrupa'daki enflasyon, geçen yıl BMW'de üretimi ve talebi yavaşlatmıştı.

 

BERLİN (AA) - Almanya'da trafiğe kaydedilen yeni otomobil sayısı, 2022'de bir önceki yıla göre yüzde 1,1 arttı.

 

Federal Motorlu Taşıtlar Dairesi'nden (KBA) yapılan açıklamaya göre, geçen yıl ülkede trafiğe çıkan yeni otomobil sayısı, 2021'e kıyasla yüzde 1,1 artarak 2,65 milyon oldu.

Trafiğe kaydedilen otomobil sayısındaki artışa karşın satılan araç sayısının Kovid-19 salgını öncesi, 2019'un epey altında kalması dikkati çekti. 2019'da trafiğe kaydedilen yeni otomobil sayısı 3,61 milyon olarak kayıtlara geçmişti.

 

Ülkede trafiğe kaydedilen yeni araç sayısı, 2020'de bir önceki yıla göre yüzde 19'dan fazla düşerek 2,92 milyona gerilemişti.

Öte yandan, 2022'de özel otomobil kayıtları yaklaşık yüzde 4,9 artarken, ticari kayıtlar yüzde 0,9 azaldı.

 

Hükümet tarafından sağlanan teşvikler ve şarj istasyonları sayısının artmasının etkisiyle geçen yıl trafiğe çıkan elektrikli otomobil sayısı yüzde 32,2 yükselişle 470 bin 559'a çıktı.

Marka bazında, Volkswagen yüzde 18,1 ile ilk sıradaki pazar payını korurken, Volkswagen'i, yüzde 9,2 ile Mercedes, yüzde 8 ile Audi ve yüzde 7,9 ile BMW izledi.

 

Geçen yıl çip kıtlığı ve üretim için ham madde sıkıntısıyla mücadele eden otomotiv sektöründe, üretim sorunları nedeniyle arz talebin gerisinde kalırken, üreticiler birikmiş siparişleri yetiştirmeye çalıştı.

 

Uzmanlar, uzun vadede yüksek enflasyonun tüketicilerin satın alma gücünü ve şirketlerin yeni araç satın alma isteğini azalttığı için otomobile talebin düşmesini bekliyor.

 

Avrupa Türk Gazeteciler Birliği(ATGB), 8 Ocak’ta, Brüksel’de Avrupa Birliği Komisyon binasının arkasındaki ve AB binalarının ortasındaki Schuman Meydanı’nda “Türkiye’deki basın özgürlüğü ihlalleri ve yeni sansür yasasına” tepki göstermek amacıyla “Gazetecilik Suç Değildir” adı altında bir etkinlik düzenliyor. 2002 yılından beri Avrupa çapında faaliyet gösteren ATGB, tüm dünyaya “Gazetecilik suç değildir” diye haykıracak, Türkiye’deki gazetecilerin yalnız olmadıklarını görmesini sağlayacak. “Türkiye’de medyanın hükümet kontrolüne girdiği, bağımsız ve özgür gazetecilerin yeni sansür yasasıyla susturulduğu bir ortamda bizler sessiz kalamaz, susamazdık.

8 Ocak Pazar günü
Saat 14.00’de Schuman Meydanı’ndayız.” diyen ATGB yöneticileri Avrupa’daki tüm demokratları Brüksel’deki etkinliğe katılmaya çağırdı. Etkinlikte birlik başkanı Recai Aksu Türkiye’deki basın özgürlüğü ihlallerine ve yeni sansür yasasına dikkat çeken 5 dilde bir kamuoyu açıklaması yapacak.
Sanatçılar Kenan Erer ve Tanar Çatalpınar’ın müzikleriyle renklendirdiği etkinlikte basın özgürlüğüne dikkat çeken çeşitli pankartlar ve birlik üyesi karikatüristler Erdoğan Karayel, Hayati Boyacıoğlu ve İsmail Doğan’ın karikatürleri ellerde taşınırken, gazeteciler de sansüre karşı mücadeleyi gösteren minik bir tiyatral performans canlandıracaklar.
Etkinliğin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü vesilesiyle düzenlendiği, +49 172 2356260 (Başkan Recai Aksu) ve +32 477 780 919 (İkinci Başkan Erdinç Utku) nolu telefonlardan ayrıntılı bilgi alınabileceği bildirildi.
 

 

Müllsammeln kann auch Spaß machen. Das zeigten die Würzburger Sportvereine bei der Aufräum-Aktion anlässlich des World-Clean-Up-Days. Drei Wochen hatten die Vereine Zeit, Müll zu sammeln und dem Fachbereich Sport bei der Stadt Würzburg die „Beweisfotos“ für ihre Aktion zukommen zu lassen. Eine Jury, die aus Mitarbeiterinnen und Mitarbeitern der Umweltstation und dem Fachbereich bestand, hat nun das „schönste“ wie auch das „beeindruckendste“ Foto der Sammelaktion gekürt.
 
Der Verein Capoeira Kampfkunst Würzburg zeigt, wie man Training, Akrobatik, Spaß und Müll sammeln vereint und hat sich somit den Titel für das schönste Foto verdient.
Als das beeindruckendste Foto wurde die Collage von Powerlifting gewählt. Der Verein ist nicht nur in Würzburg selbst ausgerückt, sondern hat Vereinsmitglieder die gerade unterwegs waren, auch zu einem Clean-Up verpflichtet. Beide Vereine erhalten nun das von der VR-Bank Würzburg ausgesetzte Preisgeld von jeweils 200 Euro.
 
 

Zeichen der Solidarität für die Ukraine: Innenminister Joachim Herrmann gibt grünes Licht für Hilfskonvoi in die Ukraine - Polizeifahrzeuge und weitere Ausrüstungsgegenstände als erste Winterhilfe

 

Innenminister Joachim Herrmann hat heute im Beisein des ukrainischen Generalkonsuls Yuriy Yarmilko grünes Licht für einen weiteren bayerischen Hilfskonvoi gegeben: "Zur ad hoc Winterunterstützung für die Ukraine haben wir in einem ersten Schritt dringend benötigte Gegenstände aus bayerischen Beständen organisiert. Hierzu zählen sieben Fahrzeuge der Bayerischen Polizei für die Stadt Kiew sowie weitere Ausrüstungsgenstände wie Winterstiefel von der Polizei oder Stromerzeuger von den Feuerwehrschulen Geretsried, Regenburg und aus dem Pandemiezentrallager. "Auch mit Blick auf die engen Beziehungen zwischen Bayern und der Ukraine ist uns wichtig, ein eigenes bayerisches Zeichen der Solidarität, Freundschaft und der engen Zusammenarbeit zu setzen", betonte Herrmann und kündigte zeitnah weitere Hilfe an. Es werde aktuell mit Hochdruck daran gearbeitet, weitere dringend benötigte Materialen zu beschaffen. Der Ministerrat hatte am 20. Dezember beschlossen, fünf Millionen Euro zur Linderung der durch die Angriffe auf die Energieinfrastruktur entstandenen Versorgungsengpässe zur Verfügung zu stellen.

Die Ukraine erlebt aktuell die schwersten Angriffe auf die Energieinfrastruktur seit Beginn des russischen Angriffskrieges. Hierdurch kommt es zu großflächigen und andauernden Ausfällen in der Energie-, Wärme- und Wasserversorgung, während die Temperaturen unter den Gefrierpunkt sinken. "Wir wollen den Menschen in der Ukraine die größtmögliche Solidarität und Unterstützung zukommen zu lassen, damit sie die schweren Wintermonate überstehen können", bekräftigte der Minister. "Bereits seit Beginn des schrecklichen Angriffskrieges haben wir unsere Solidarität mit dem ukrainischen Volk nicht nur durch Worte bekundet. Wir leisten im Rahmen unserer Möglichkeiten Hilfe, die tatsächlich vor Ort ankommt." Bereits im März 2022 gab es in Form von Schutzwesten der Bayerischen Polizei und medizinischer Schutzausrüstung Unterstützung aus dem Freistaat für die Ukraine." Darüber hinaus sind im Rahmen des deutschen Engagements im EU-Katastrophenschutzmechanismus auch bislang knapp 100 Patientinnen und Patienten aus der Ukraine in bayerischen Kliniken behandelt worden, darunter viele schwerstverletzte ukrainische Soldaten. Ebenso seien die Bayerischen Feuerwehren bereits mit Hilfstransporten gestartet, die der Freistaat finanziell unterstützt hat.

Abschließend dankte Herrmann allen Beteiligten für ihr großartiges Engagement und kündigte an: "Wir werden auch weiterhin fest an der Seite der Ukraine stehen."