Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Bakan Pekcan, "Kolay İhracat Platformu 2.0" tanıtım toplantısında konuştu:
 
- "Bugünden itibaren Kolay İhracat Platformu ile firmalarımızı potansiyel müşterilerine ücretsiz ve aracısız olarak ulaştırıyoruz"
- "Kolay İhracat Platformu; ülkemizin yatırım, istihdam, üretim ve ihracat temelindeki büyümesine ivme kazandıracak"
- "Platformu çok daha öteye taşıyan yeni modüller oluşturduk. Yeni eklediğimiz modüllerle danışmanlık hizmetinin kapsamını ve değerini en üst düzeye çıkarmış bulunuyoruz"
- "Platformla ihracatçılarımıza yalnızca alıcı firma bilgilerini sunmakla kalmıyor; aynı zamanda, yurt dışındaki potansiyel alıcıların da firmalarımıza kolayca ulaşmasını sağlıyoruz"
- "Platformun ekonomik hedeflerimize olumlu katkıda bulunacağından en ufak bir kuşkumuz yok"
- "Kullanıma açtığımız yeni modüllerimizle ihracatı herkes için çok daha kolay kılıyor ve mevcut ihracatçılarımızı profesyonel ihracatçılar haline getiriyoruz"

İSTANBUL (AA) - Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, "Bugünden itibaren Kolay İhracat Platformu ile firmalarımızı potansiyel müşterilerine ücretsiz ve aracısız olarak ulaştırıyoruz." dedi.

Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde düzenlenen Kolay İhracat Platformu 2.0 Lansman Toplantısı'nda konuşan Pekcan, ekonomilerin rekabetçi kalabilmeleri için inovasyon temelli büyümeye yatırım yapmaları gerektiğini söyledi.

İhracatın artırılmasına yönelik teknolojinin ve dijital dünyanın tüm imkanlarını kullandıklarını, ihracat altyapısının dijitalleşme ekseninde gelişmesine büyük bir hassasiyet gösterdiklerini anlatan Pekcan, bu gelişme alanlarından birisinin de "veriyi doğru biçimde kullanmak" olduğunu bildirdi.

Pekcan, "Veriyi kullanırken hem en güncel analiz yöntemlerinden yararlanarak doğru kararları alabilmek hem de verinin ortaya koyduğu bilgiyi kullanıcı dostu bir şekilde tüm girişimcilerimizin hizmetine sunabilmek oldukça önem arz ediyor." diye konuştu.

Bakanlık olarak bu doğrultuda çalışmalara devam ettiklerini aktaran Pekcan, "Kolay İhracat Platformu, ihracat hedefi olan KOBİ'lerimizin, kooperatiflerimizin ve girişimcilerimizin ihtiyaç duydukları her bilgiye tek bir platformdan, en güncel haliyle ulaşmalarını sağlıyor; ve dijital çağın bize sağladığı büyük çaplı verileri makine öğrenmesi algoritmalarıyla işleyerek ülkemizin ihracat vizyonuna önemli bir katkı sunuyor." açıklamasında bulundu.

Pekcan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan ekonomi reformlarına paralel olarak ihracatçı ve ihracat hedefi olan girişimcilerin hizmetine sundukları Kolay İhracat Platformu'nun ülke ihracatının tabana yayılmasını tesis edeceğini ve ülkenin yatırımlar, istihdam, üretim ve ihracat temelindeki büyümesine ivme kazandıracağını vurguladı.

Kolay İhracat Platformu'nun 28 Ağustos 2020'de hizmet vermeye başladığını anımsatan Pekcan, platformun bugüne kadar 107 binin üzerinde anonim ve 14 bin kayıtlı kullanıcıya ulaşarak ihracatçının bir numaralı bilgi kaynağı haline geldiğini, Akıllı İhracat Robotu'nun 22 binden fazla sorguyla ihracatçılara büyük veriye dayanan kullanıcıya özgü pazar önerileri sunduğunu anlattı.

- "Danışmanlık hizmetinin kapsamını en üst düzeye çıkardık"

Ruhsar Pekcan, platformun Dünya Ekonomik Forumu tarafından yapay zeka alanında en iyi uygulamalardan biri olarak gösterildiğini, küresel manada kamu kaynaklı en gelişmiş ihracat destek platformu olma özelliğini taşıdığını belirterek, bu başarılarla yetinmediklerini ve kendileriyle yarışa devam ettiklerini söyledi.

Sunabilecekleri en güçlü desteği sağlayarak girişimcilerin önünü açmak için çalışmalarını kesintisiz sürdürdüklerini dile getiren Pekcan, "Bu doğrultuda, gerek teknolojik altyapısı gerekse kullanıcı dostu içerikleriyle Kolay İhracat Platformunu çok daha öteye taşıyan yeni modüller oluşturduk. Yeni eklediğimiz modüllerle Kolay İhracat Platformunun sunduğu danışmanlık hizmetinin kapsamını ve değerini en üst düzeye çıkarmış bulunuyoruz." diye konuştu.

Pekcan, ağustosta devreye alınan Kolay İhracat Platformu'nun sahip olduğu; Akıllı İhracat Robotu, Pazara Giriş Haritası, detaylı ve güncel bilgilerin yer aldığı ülke ve sektör sayfaları gibi özellikleri anlattı.

Kolay İhracat Platformu 2.0 ile içerik bakımından adeta yeni bir platform daha ortaya koyduklarını aktaran Pekcan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"(Platforma yeni eklenen) Modüllerimizin başında makine öğrenmesi algoritmalarını kullanarak hedef pazar tavsiyesi sunmanın yanı sıra, ürün çeşitlendirmesi için de öneriler sunan alternatif ürün robotu geliyor. İhracatçılarımıza sadece pazar tavsiyesi vermekle kalmıyor; doğrudan iletişim kurabilecekleri 18 milyon alıcı bilgisini kendilerine sunuyoruz. Ayrıca, çok geniş bir eğitim modülü hazırladık. Burada farklı ihracat olgunluğuna sahip firmalarımız için 100'ün üzerinde eğitim videosu bulunuyor."

Pekcan, ihracata dair hiçbir bilgisi olmayan bireylerin dahi ihracat yapmasını sağlayacak olan adım adım ihracat rehberi sayesinde firmaların yabancı dil engelini aşmalarına yardımcı olmak ve yazışma usullerinde profesyonellik kazanmalarını sağlamak üzere hazırlanan İngilizce yazışma şablonlarının yeni modülde yer aldığını söyledi.

- "16 farklı veri tabanını kullanarak her zaman güncel kalıyor"

Ticaret Bakanı Pekcan, platformun her zaman güncel kalmasının önemine değinerek, mevcut entegrasyonlara yenilerini ekleyerek 16 farklı veri tabanından beslenen bir altyapı ortaya koyduklarını bildirdi.

Platformda bir araya getirdikleri farklı içerik ve yapıdaki birçok verinin, ihracatçılara bütüncül bir danışmanlık hizmeti verdiğini dile getiren Pekcan, "Platforma eklediğimiz en kapsamlı modüllerimizden bir diğeri ise, makine öğrenmesi algoritmalarını kullanarak ihracatçılarımızın mevcut ürünlerine özel alternatif ürün önerileri yapan Alternatif Ürün Öneri Robotumuz." açıklamasında bulundu.

"Birliktelik kuralları analizi" yönteminin firmaların cirolarına önemli miktarda artırmalarını sağladığına değinen Pekcan, "Biz de, söz konusu birliktelik kuralları analizini, ihracatçılarımıza ürün çeşitlendirmesi yaparken destek olmak amacıyla kullanıyoruz. Sahip olduğumuz firma bazlı milyonlarca satır veriyi işleyerek, firmalarımızın birlikte ihraç ettiği veya edebileceği ve karşı taraftaki firmaların da birlikte ithal ettiği ürünleri çözümlüyoruz." diye konuştu.

Pekcan, birliktelik kuralları analizi için dünyada en çok kullanılan algoritmalardan yararlanarak istatistiksel olarak anlamlı ilişkileri yakaladıklarını, bu sayede, bir anlamda ticaretin şifrelerini çözdüklerini belirterek, "Kapsamlı analizler neticesinde hangi ürünlerin ticarette birlikte hareket ettiğini belirliyor, 6'lı Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonuna (GTİP) göre firmalarımıza ürün özelinde 'birlikte ihraç edilebilecek ürünleri' öneriyoruz." ifadelerini kullandı.

-  "Firmalarımızı potansiyel müşterilerine ücretsiz ve aracısız ulaştırıyoruz"

Ruhsar Pekcan, platformu zenginleştirirken firmalarca en çok talep edilen bilgilerden birisinin de alıcı bilgileri olduğunu belirterek, "Bugünden itibaren Kolay İhracat Platformu ile firmalarımızı potansiyel müşterilerine ücretsiz ve aracısız olarak ulaştırıyoruz. Bu değerli bilgiyi ihracatçılarımızın hizmetine sunuyor olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyoruz." diye konuştu.

İhracatçılara kendileri için en uygun alıcıları gösterdiklerini dile getiren Pekcan, ihracatçıların beyannamelerden gelen verilerini değerlendirerek, seçtikleri ürün ve ülkedeki alıcı bilgilerini onlara sunduklarını anlattı.

Pekcan, "Böylece, ihracat yapma potansiyellerinin en yüksek olduğu firmalarla eşleşme ve iletişime geçme imkanı sunuyoruz firmalarımızın emeklerinin karşılığını alma şansları artıyor." açıklamasında bulundu.

Platformda, kurumsal kullanıcıların erişebileceği toplam 18 milyon alıcı bilgisinin bulunduğunu aktaran Pekcan, "Söz konusu 18 milyon firma bilgisi, 190'ın üzerinde ülke ve 5 bin üzerinde 6'lı GTİP bazında ürünü kapsıyor. Platformda yer alan verilerin geçerliliğini belirli aralıklarla teyit eden bir mekanizma kurduk. Bu sayede, faaliyetini durdurmuş firmaları düzenli bir şekilde temizleyeceğiz." şeklinde konuştu.

Pekcan, platformdaki "Sana En Uygun" başlıklı kartların belirlenen en iyi alternatifleri kapsadığını, firmaların kendilerine en uygun alternatiflerden başlayarak tüm firma havuzuna ulaşabileceğini söyledi.

- "Geniş bir içerik barındıran eğitim videoları yer alıyor"

Ticaret Bakanı Pekcan, platforma, hem nicelik hem nitelik açısından dolu dolu bir "sertifikalı eğitim modülü" de eklediklerini belirterek, geniş bir içerik barındıran platformda, küçük İşletmeler için sosyal medya yönetiminden kişisel marka yaratmaya, dijital pazarlama stratejisinden gümrüklerdeki dijital uygulamalara kadar 100'ün üzerinde eğitim videosunun yer aldığını anlattı.

Rehberin, içerdiği bilgi yoğunluğuna karşın oldukça kullanıcı dostu bir ara yüze sahip olduğunu kaydeden Pekcan, bu ara yüz sayesinde girişimcilerin, tüm ihracat sürecini tek bir sayfada izleme ve öğrenme imkanına kavuştuğunu, her adımın içeriğine göre, platform içinde ya da dışında ilgili yerlere yönlendiren linklerle daha detaylı bilgi de alabildiğini bildirdi.

Pekcan, "ihracatta yabancı dil engeli kolaylıkla aşılabilsin" düşüncesiyle konu özelinde mail şablonlarının Türkçe ve İngilizce olarak platforma eklendiğinin altını çizdi.

- "Yurt dışındaki potansiyel alıcıların firmalarımıza kolayca ulaşmasını sağlıyoruz"

Ruhsar Pekcan,  yenilenen platformda ayrıca ilk fazda da yer alan ihracat kokpiti modülünün, yeni özellikleriyle birlikte tamamen firmaların ileriye yönelik yol haritası çizmelerine olanak sağlayan bir yapıya büründüğünü söyledi.

Platformun firmaya özel danışmanlık ilkesi doğrultusunda firmaların ihracat ve devlet desteği bilgileri dikkate alarak bir profilleme gerçekleştirildiğini dile getiren Pekcan, bu profillemeye göre firmaları kendileri için en uygun devlet desteklerine yönlendirdiklerini aktardı ve "Platformla ihracatçılarımıza yalnızca alıcı firma bilgilerini sunmakla kalmıyor; aynı zamanda, yurt dışındaki potansiyel alıcıların da firmalarımıza kolayca ulaşmasını sağlıyoruz. Bu amaçla, AskTurkiye web sitesi platforma entegre edilerek 8 farklı dilde hizmet veren bir yapıya kavuştu. Sağlanan entegrasyonla firmalarımız, platformumuzun İhracat Kokpiti Modülünden profil oluşturduklarında, AskTürkiye üzerinde kendileri için hazırlanan modern sayfalarda firma ve ürünlerine yönelik tanıtım yapma imkanına kavuşuyor." yorumunu yaptı.

- "Platforma, yurt dışındaki 70 binden fazla ihale bilgisi eklendi"

Bakan Pekcan, platforma son olarak yapay zeka temelli, yeni bir dijital bir danışman eklendiğini belirterek, bu asistanın kullanıcıların platformu çok daha kolay ve etkin kullanabilmeleri için 7 gün 24 saat soruları yanıtlayacağını söyledi.

Platforma yurt dışındaki 70 binden fazla ihaleye ilişkin bilgi eklediklerini, artık uluslararası ihalelere platform üzerinden ulaşılabileceğini kaydeden Pekcan, gümrük vergileri alanına ürün kotalarını da ekleyerek bu alanı zenginleştirdiklerini, başta çeşitli hizmet sektörleri için olmak üzere 6 yeni sektör sayfası ekleyerek platformun danışmanlık sunduğu firma sayısını artırdıklarını bildirdi.

Pekcan, Türkiye'nin büyük hedeflerine ulaşması için çağa ayak uydurması ve çağın getirilerini geri kalmadan benimsemesi gerektiğini kaydederek, "Ekonomi Reform paketinde de vurgulandığı üzere; yerli ve ulusal bir ekonomi için yatırımlar, üretim ve istihdam ile birlikte ihracat hedeflerimizde başarıyı yakalamaktan başka seçeneğimiz yok. Bu noktada, adeta özel sektör dinamizmi ile verdiğimiz emeklerin bir ürünü olan platformun ekonomik hedeflerimize olumlu katkıda bulunacağından en ufak bir kuşkumuz yok." diye konuştu.

Diğer ülkelerdeki benzer platformlara kıyasla çok daha teknolojik ve gelişmiş Kolay İhracat Platformunu Türk ihracatçısının hizmetine sunmuş olmanın ve geliştirmeye devam etmenin kendilerini onurlandırdığını dile getiren Pekcan sözlerini şöyle tamamladı:

"Platformla ihracatı kolaylaştırmıştık. Bugün kullanıma açtığımız yeni modüllerimizle ihracatı herkes için çok daha kolay kılıyor ve mevcut ihracatçılarımızı profesyonel ihracatçılar haline getiriyoruz. İlk fazda her bir ihracatçımıza yapay zeka temelli dijital bir danışman temin ediyorduk. Şimdi ise eğitimler, saha bilgileri gibi modüllerle genişlettiğimiz platformumuzu kullanan her potansiyel ihracatçımızı sanal personellerle donatıyor ve küçük işletmelere dönüştürüyoruz. Adeta ticaretin şifrelerini çözdüğümüz bugün ihracatı tabana yayma hedefimize bir adım daha yaklaşıyor ve hep birlikte, 'ihracat, herkes için, şimdi' diyoruz."

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez, Türkiye'nin çalışan en eski hidroelektrik santralini inceledi: "Geçen yıl ürettiğimiz elektriğin yaklaşık yüzde 43'ünü yenilenebilir kaynaklardan, yüzde 20 civarında da yerli diğer kaynaklardan elde ettik"

ADANA (AA) - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, geçen yıl üretilen elektriğin yaklaşık yüzde 60'ını yerli ve yenilenebilir kaynaklardan elde ettiklerini, bu sene de yine aynı seviyelerde üretim beklediklerini söyledi.

Bakan Dönmez, beraberinde Vali Süleyman Elban ile Seyhan ilçesinde bulunan ve Türkiye'nin çalışan en eski hidroelektrik santrali özelliğine sahip Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ) Seyhan-1 Hidroelektrik Santralini ziyaret etti.

Tarihi bir hidroelektrik santraline ziyarette bulunduklarını belirten Dönmez, "Türkiye'nin çalışmakta olan en eski santrali Seyhan'daki hidroelektrik santralimizin çalışanlarını ziyaret ettik. 1952 yılında yapımına başlanan ve 1956 yılında işletmeye alınan bu santral, hala saat gibi tıkır tıkır çalışıyor maşallah, 65 yaşında. Bu santralin şöyle bir özelliği daha var, rahmetli Cumhurbaşkanlarımızdan Sayın Süleyman Demirel'in de ilk mühendislik hayatına başladığında çalıştığı bir tesismiş. O günden bugüne hizmet vermeye devam ediyor." diye konuştu.

Dönmez, santralin, sulama açısından da önemli hizmetler sunduğuna işaret ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu tesis, sadece elektrik üretim amaçlı değil aynı zamanda sulama ihtiyacını da karşılayan bir tesis. Çok amaçlı bir hidroelektrik tesisinden bahsediyoruz. Zaten Seyhan Barajı, tesisi ve ek tesisleriyle şehrimizin içerisinde kalmış, gayet nadide ve güzel tesislerimizden biri. O günden bugüne sadece Seyhan'da değil özellikle Fırat havzasında, takiben de Dicle havzası, İç Anadolu ve Karadeniz'de yüzlerce hidroelektrik santrali yaptık ve devreye aldık. Bugün itibarıyla baktığımızda neredeyse 32 bin megavata yaklaşan bir hidroelektrik kapasiteden bahsediyoruz. Bu, Avrupa'daki ve dünyadaki birçok ülkenin toplam kurulu gücünden daha fazla bir büyüklüğü ifade ediyor. Bundan sonra da hidroelektrik yatırımlarımız başta olmak rüzgar, güneş, jeotermal ve biyogaz gibi yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik üretim tesislerinin yapımına devam edeceğiz."

- "Hedefimiz her yıl 1000'er megavat rüzgar ve güneş yarışmalarını yapmak"

Bakan Dönmez, Yenilenebilir Enerji Kaynak Bölgesi (YEKA) ihaleleri başlattıklarını anımsatarak, şöyle konuştu:
"İhalelere ilk güneşle başlamıştık, 1000 megavattı. Onun şimdi Karapınar'da inşaatı devam ediyor. Panellerin üretimi de Ankara'da yapılıyor.
Rüzgar santrali ihalemiz vardı, onların da projelendirme ve diğer çalışmaları, hazırlıkları devam ediyor. Her iki teknolojide de yüzde 60'ın üzerinde bir yerliliği hedeflemiştik. Onlar, 1000 ve 500 megavatlık yarışmalardı. Şimdi geçtiğimiz hafta 'Mini YEKA' diye adlandırdığımız güneş santrallerimizin yarışması için teklifleri aldık. 30'a yakın ilimizde yaklaşık 73 yarışma yapılacak. Toplamda 1000 megavat olacak. Neredeyse 10 katı kadar teklif geldi. Bu son derece sevindirici. Hedefimiz her yıl 1000 megavat rüzgar, 1000 megavat güneş yarışmalarını yapmak. Dolayısıyla bunların 3-5 sene içerisinde hayata geçeceğini öngördüğümüzde demek ki her yıl biz sisteme en az 1000'er megavat güneş ve rüzgar santralini eklemiş, ilave etmiş olacağız."

Türkiye'nin, elektrik üretimindeki yenilenebilir kaynaklara değinen Dönmez, şunları kaydetti:
"Geçen yıl ürettiğimiz elektriğin yaklaşık yüzde 43'ünü yenilebilir kaynaklardan, yüzde 20 civarında da yerli diğer kaynaklardan elde ettik. Kabaca yüzde 60'lar seviyesinde yerli ve yenilenebilir kaynak üretimi söz konusuydu. İnşallah bu sene de yine o seviyelerde kaynak üretimi bekliyoruz.

Tabi yenilenebilir kaynak üretiminde en önemli faktörlerden birisi meteorolojik şartlar. Eğer o yıl yağışlı geçerse hidroelektrik üretim kapasiteniz artıyor. Kurak geçtiğinde de aynı tesislerle daha az miktarda elektrik üretmiş oluyorsunuz. Bu da görece bizi yenilenebilir enerji kaynaklarından toplam üretimimizin yüzde 40'ı ile yüzde 50'si arasında bir üretim yapma imkanı sağlıyor. Bu sene bakacağız, inşallah yine yüzde 40'ların üzerinde bir yenilenebilir enerji kaynağı potansiyelinde elektrik üretimini sağlamış olacağız."

- "Şubat sonu itibarıyla güneşte kurulu gücümüz 6 bin 869 megavat oldu. Toplam kurulu gücümüzün yüzde 7,1’ini güneş oluşturuyor"
- "(Mini YEKA) 36 şehrimizdeki toplam bin megavatlık 74 yarışma için 709 başvuru aldık. 132 şirket bu yarışmalara katılacak"
- "Şu anda kesin bir takvim verme imkanı yok, çalışmalar devam ediyor ama nisan ayı içerisinde bu yarışmaları tamamlayacağımızı söyleyebilirim"

ANKARA (AA) - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye'nin elektrik üretiminde güneş enerjisinin payının 2002'deki sıfır düzeyinden bugün yüzde 3,7'ye ulaştığını belirterek, "Şubat 2020’den bugüne son 1 yıllık rakamlara baktığımızda ise güneşten elektrik üretimimiz yüzde 50 arttı." dedi.

Yenilenebilir Enerji Yatırımcıları Derneğinin (GÜYAD) genel kurul toplantısına video konferans yöntemiyle katılan Dönmez, Kovid-19 salgınının olumsuz etkilerine rağmen, güneş enerjisinin geleceğinden beklentilerin büyük olduğunu söyledi.

Dönmez, Uluslararası Enerji Ajansının yayımladığı 2020 Enerji Görünümü Raporu'nda, güneş enerjisinin tarihteki en ucuz enerji kaynağı ilan edildiğini anımsatarak, 10 yıl öncesine kıyasla bugün güneş enerjisi maliyetlerinin en az 5 katı oranda gerilediğini kaydetti.

Verimliliğin artması ve teknolojinin gelişmesiyle bu maliyetlerin daha da düşeceğinin öngörüldüğünü belirten Dönmez, gelecek 10 yılda artan küresel elektrik talebinin karşılanmasında yenilenebilir enerjinin payının daha da artacağını vurguladı.

Dönmez, bu talep artışının karşılanmasında en fazla büyüyen kaynağın güneş olacağını belirterek, şöyle devam etti:

"Öyle ki 2030'a kadar güneş enerjisi sektörünün yıllık yüzde 10’un üzerinde büyüyeceği tahmin ediliyor. Artık büyümenin merkezinde güneşin olduğu bir döneme girdik. Güneş enerjisinde maliyetlerin önemli oranda düşmesi bu alana yönelik yatırım kararlarını da olumlu etkiliyor. Türkiye’nin de güneş başta olmak üzere yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımı son yıllarda büyük bir artış gösterdi."

- Kurulu gücün yüzde 7'si güneş

Dönmez, 2021'in ilk 2 ayında devreye alınan 831 megavat kurulu gücün ise yüzde 24,3'ünün güneş enerjisi kaynaklı olduğuna değinerek, şunları kaydetti:

"2014’ten bu yana GES kurulu gücünü en fazla artıran dünyada dokuzuncu, Avrupa’da ise üçüncü ülke olduk. Güneşin elektrik üretimimizdeki payı 2002'de sıfır iken bugün yüzde 3,7’ye ulaştı. Şubat 2020’den bugüne son 1 yıllık rakamlara baktığımızda ise güneşten elektrik üretimimiz yüzde 50 arttı. 2020’nin Mayıs ayında ise güneşten ürettiğimiz elektrik, toplam üretimimizin yüzde 5,5’ine ulaşarak aylık bazda rekor kırdı. Günlük bazda ise 12 Nisan günü ürettiğimiz elektriğin yüzde 8’ini güneşten karşılayarak yeni bir rekora daha imza attık. Şubat sonu itibarıyla güneşte kurulu gücümüz 6 bin 869 megavat oldu. Toplam kurulu gücümüzün yüzde 7,1’ini güneş oluşturuyor"

Her yıl asgari bin megavat güneş YEKA'sı (yenilenebilir enerji kaynak alanı) düzenleyerek 10 yılda kurulu güce 10 bin megavat daha eklemeyi hedeflediklerini vurgulayan Dönmez, yerli teknoloji üretiminin de çok önemli olduğunu söyledi.

Dönmez, Mini YEKA yarışmalarına ilişkin bu ay 36 şehir için düzenlenen mini YEKA'da 74 yarışma için 709 başvuru aldıklarını ve bu başvuruların 132 şirket tarafından yapıldığını vurgulayarak, "Güneş enerjisinde mini YEKA yarışmaları için başvuruları aldık. Başvuruların evrak kontrolleri yapılıyor. Evrakları tam olanlar, ilan edilen takvime uygun olarak açık eksiltmeye çağırılacak. Şu anda kesin bir takvim verme imkanı yok, çalışmalar devam ediyor ama nisan ayı içinde bu yarışmaları tamamlayacağımızı söyleyebilirim." diye konuştu. 

Artık enerjinin gerek haneler, gerekse de ticari işletmeler, sanayiciler, belediyeler, kamu kurumları ve tarımsal sulama aboneleri için bir gider kalemi değil, bir gelir kalemi olmasını istediklerini belirten Dönmez, bireysel ya da kamusal tüm yatırımcıları Türkiye'nin enerjisine ortak olmaya davet etti.

- Yenilenebilir, en çok yatırım yapılan alan olacak 

Adı Yenilenebilir Enerji Yatırımcıları Derneği (GÜYAD) olarak değiştirilen derneğin genel kurulu “Büyük Dönüşüm” temasıyla yapıldı. 

Yeniden GÜYAD Başkanı seçilen Cem Özkök, yenilenebilir enerji finansmanı, yeni kapasite tahsisi ve hibrit santrallerin önünün açılmasının en önemli gündem maddeleri arasında yer aldığını dile belirterek, “Önümüzdeki on yıllarda en çok yatırım yapılacak enerji alanının yenilenebilir enerji kaynakları olduğunu artık net olarak biliyoruz.” dedi. 

Bakan Karaismailoğlu, Mersin Uluslararası Limanı Genişleme Projesi temel atma töreninde konuştu:
- "Yük ve yolcu taşımacılığında deniz yollarının ağırlığını artırırken, Mavi Vatan'ımızın her karışında söz sahibi olmak için kamu ve özel sektör iş birliği imkanlarını sonuna kadar seferber ediyoruz. Elbette yürüdüğümüz uzun bir yol ancak ülkemiz son dönemde, Doğu Akdeniz'e ve tüm Akdeniz havzasına ilişkin hedeflerini iddialı bir şekilde ortaya koymuştur"
- "Akdeniz'de hakimiyetimizi artırmak üzere ekonomik, siyasi ve askeri boyutlarda gösterdiğimiz kararlılık tüm dünyanın malumudur. Doğu Akdeniz'deki doğal kaynak sondajlarının, bölge ülkeleriyle yapılan deniz yetki anlaşmalarımızla edineceğimiz kazanımlar ve savunduğumuz ticari haklar, ülkemizin ali menfaatleri gereğidir ve anamızın ak sütü gibi helaldir. Hakkımızı alacağımızdan hiçbir vatandaşımızın şüphesi olmasın"

MERSİN (AA) - Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Türkiye'nin, Doğu Akdeniz'deki hakkını alacağından hiçbir vatandaşın şüphe duymaması gerektiğini söyledi.

Karaismailoğlu, Mersin Uluslararası Limanı Doğu Akdeniz Terminali 2. Fazı Genişleme Projesi temel atma töreninde, Türkiye'nin çok önemli bir dönüm noktasında olduğunu ifade etti.

Türkiye'nin, dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olma hedefine her zamankinden daha da yaklaştığını anlatan Karaismailoğlu, şöyle konuştu:
"Ülkemizin, yükselişte olan Avrasya Bölgesi'nde lojistik bir süper güç olduğunu göğsümüzü gere gere ifade edebilir duruma geldik. Ulaşımın her alanında olduğu gibi denizlerimizde de güçlü Türkiye'ye yakışır projeleri hayata geçiriyoruz. Limanlarımızın sayısı bir bir artarken, çağa uygun niteliklere sahip tersanelerimizde gemi inşa sanayimizin kapasitesini genişletiyoruz. Devlet aklı ve iradesi ile özel sektörün gücünü bir araya getirerek dünya ticaretine ağırlığımızı koyuyoruz."

Karaismailoğlu, rakamların deniz ticaretindeki güçlerini bütün açıklığıyla gözler önüne serdiğini belirterek, şu bilgileri verdi:

"2003 yılında Türk sahipli deniz ticaret filomuz 8,9 detveyt ton ile Dünya'da 17'nci sıradayken, 2020'de bu miktar 29,3 milyon detveyt tona ulaşmış, sıralamamız da iki kademe artarak 15'e yükselmiştir. Limanlarımızda elleçlenen yük miktarı 2003'te 190 milyon tonken 2020'de yüzde 261 artışla 496 milyon 642 bin tona ulaşmıştır. Deniz yolu ile gerçekleşen dış ticaret taşımalarımız da yine aynı dönemde 149 milyon tondan yüzde 245 artışla 365,4 milyon tona çıkmıştır."

Karaismailoğlu, Mersin'in hem Türkiye ekonomisi hem de Doğu Akdeniz'e hakimiyetimiz açısından son derece stratejik bir noktada olduğunu aktararak, kentte yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi.

- "500 kişi doğrudan 5 bin kişi dolaylı olarak istihdam sağlayacak"

Mersin Uluslararası Limanı'nın, Türkiye'nin ve Doğu Akdeniz'in önde gelen limanlarından olduğunu vurgulayan Karaismailoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Limanımız, coğrafi konumu, kapasitesi, serbest bölge ile komşu olması, ulusal ve uluslararası kara, hava, demir ve deniz yolu modlarına entegre olmasından dolayı ülkemiz için büyük bir önem arz etmekte. 2007-2020 yılları arasında Mersin Uluslararası Limanı'na 1,2 milyar doların üzerinde yatırım yapıldı. Sadece ülkemiz için değil, Irak, Suriye ve diğer komşu ülkelerle olan ticarette kritik işlevi olan limanımız, sektörün ihtiyaç ve taleplerine cevap vermek üzere sürekli olarak genişletilmekte ve kapasite artırımına gidilmektedir. Zira, uluslararası deniz taşımacılığında Akdeniz limanları, Asya-Avrupa hattında aktarma limanları olarak önem kazanmaktadır. Bu minvalde, temelini atacağımız Doğu Akdeniz Terminali 2. Fazı da son derece gerekli bir projedir. Yatırım bütçesi 375 milyon dolar olan projemizi, 1,5 yılda tamamlamayı hedefliyoruz. Projemizin 2022 sonunda işletmeye açılmasıyla birlikte 500 kişi doğrudan 5 bin kişi dolaylı olarak istihdam imkanı sağladığını da müjdelemek isterim."

Karaismailoğlu, Mersin Uluslararası Limanı'nın avantajlarından bahsederek, "81 ilimizi, Türkiye'mizi kalkındırma çabalarımız, kimi kendini bilmezler tarafından kamuoyu kasıtlı bir biçimde yanlış yönlendirilmektedir. Asıl ve ulvi mücadelemiz, ülkemizin dört bir yanına hizmet götürmek, bütünsel kalkınmamızı güçlendirmek, Türkiye'nin daha aydınlık bir geleceğe ulaşması için canımızı dişimize takarak çalışmaktır. Ancak bir yandan bu karanlık yüzlerin bize attıkları iftiralara karşı da mücadelemize devam edeceğiz. Onlar yalan söyledikçe, biz bu yalanları çürüteceğiz ve milletimize hizmet etmeye, iş ve aş götürmeye devam edeceğiz." diye konuştu.

- "Doğu Akdeniz'de hakkımızı alacağımızdan hiçbir vatandaşımızın şüphesi olmasın"

Bakan Karaismailoğlu, Doğu Akdeniz'deki haklarını alacaklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Yük ve yolcu taşımacılığında deniz yollarının ağırlığını artırırken, Mavi Vatan'ımızın her karışında söz sahibi olmak için kamu ve özel sektör iş birliği imkanlarını sonuna kadar seferber ediyoruz. Elbette yürüdüğümüz uzun bir yol ancak ülkemiz son dönemde, Doğu Akdeniz'e ve tüm Akdeniz havzasına ilişkin hedeflerini iddialı bir şekilde ortaya koymuştur. Akdeniz'de hakimiyetimizi artırmak üzere ekonomik, siyasi ve askeri boyutlarda gösterdiğimiz kararlılık tüm dünyanın malumudur. Doğu Akdeniz'deki doğal kaynak sondajlarının, bölge ülkeleriyle yapılan deniz yetki anlaşmalarımızla edineceğimiz kazanımlar ve savunduğumuz ticari haklar, ülkemizin ali menfaatleri gereğidir ve anamızın ak sütü gibi helaldir.

Hakkımızı alacağımızdan hiçbir vatandaşımızın şüphesi olmasın.

Konuşmaların ardından projenin temel atma töreni gerçekleştirildi.

- "Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde 19 yıldır attığımız stratejik adımlar ve özellikle havacılık sektöründe kazandığımız güç, Türkiye'yi de rekabetçi bir ülke haline getirdi"
- "Gelişmiş pazarlarla gelişmekte olan pazarlar arasındaki uçuş rotaları üzerinde yer alan coğrafyası ile Türkiye, bugün dünya havacılığının en önemli oyuncularından biridir. Bu noktaya gelebilmek için çok çalıştık. 2003 yılında 2 merkezle 26 noktaya yapılan iç hat uçuşlarımız, bugün 7 merkezden 56 noktaya gerçekleştiriliyor"
- "Çukurova, Tokat, Rize-Artvin, Bayburt-Gümüşhane ve Yozgat havalimanlarımız tamamlandığında aktif havalimanı sayımız 60'a çıkacaktır. 2003 yılında 50 ülke ile 60 noktaya uçuş gerçekleştiriliyorken bugün 127 ülkede 329 noktaya uçuş gerçekleştiriyoruz"
 
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Türkiye'nin dünya havacılığının en önemli oyuncularından biri olduğunu belirterek, "Bu noktaya gelebilmek için çok çalıştık. 2003 yılında 2 merkezle 26 noktaya yapılan iç hat uçuşlarımız, bugün 7 merkezden 56 noktaya gerçekleştiriliyor." dedi.

Karaismailoğlu, Kapadokya Üniversitesi (KÜN) tarafından video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen "Havacılıkta Gelecek ve Gelişen Teknolojiler, Önümüzdeki On Yılı Öngörmek" çalıştayında konuştu.

Türkiye'de, havacılıkla ilgili hayata geçirilen ve planlanan yatırımlara ilişkin bilgiler aktaran Karaismailoğlu, Türkiye'nin 2003-2020 yılları arasında 88,5 milyar liradan fazla havacılık yatırımı gerçekleştirdiğini dile getirdi.

Karaismailoğlu, Türkiye'nin, havalimanları toplam yolcu sayısı sıralamasında 2018 ve 2019 yıllarında dünyada 10'uncu, Avrupa ülkeleri arasında ise 2019 yılında 5'inci sıraya yerleştiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde 19 yıldır attığımız stratejik adımlar ve özellikle havacılık sektöründe kazandığımız güç, Türkiye'yi de rekabetçi bir ülke haline getirdi. Gelişmiş pazarlarla gelişmekte olan pazarlar arasındaki uçuş rotaları üzerinde yer alan coğrafyası ile Türkiye, bugün dünya havacılığının en önemli oyuncularından biridir. Bu noktaya gelebilmek için çok çalıştık. 2003 yılında 2 merkezle 26 noktaya yapılan iç hat uçuşlarımız, bugün 7 merkezden 56 noktaya gerçekleştiriliyor. Çukurova, Tokat, Rize-Artvin, Bayburt-Gümüşhane ve Yozgat havalimanlarımız tamamlandığında aktif havalimanı sayımız 60'a çıkacaktır. 2003 yılında 50 ülke ile 60 noktaya uçuş gerçekleştiriliyorken bugün 127 ülkede 329 noktaya uçuş gerçekleştiriyoruz. 2003 yılında 81 olan Hava Ulaştırma Anlaşması yaptığımız ülkelerin sayısını 173'e çıkardık. Yola çıkarken, 'Dünyada ulaşamayacağımız yer kalmayacak' demiştik. Bu hedefimizi büyük oranda gerçekleştirdiğimizi bugün artık gururla söyleyebiliyoruz. Bugün ülkemiz, özellikle de İstanbul, dünyanın en büyük küresel transit merkezlerinden biri haline gelmiş durumdadır. Göklerdeki küresel markamız Türk Hava Yolları'nın daha da güçlenebilmesi için İstanbul Havalimanı çok yerinde bir adım olmuştur."

- Kargo uçağı sayısı 25'e çıktı

2010 yılında 511 bin ton olan hava yolu yük taşıma kapasitesinin 2019 yılı sonu itibarıyla 2 milyon 500 bin tona çıkarıldığı bilgisini veren Karaismailoğlu, kargo uçağı sayısının da 25'e ulaştığını söyledi.

Karaismailoğlu, dünya hava kargo firmaları arasında Türkiye'nin 2019 yılı sonu verilerine göre 6'ncı sıraya yerleştiğini anlatarak, "2015 yılı itibarıyla toplam 47 kargo destinasyonuna uçan kargomuz, bu sayıyı 2019 yılı itibarıyla 88'e ve 2020 yılı ekim ayı itibarıyla da 95’e çıkarmıştır." dedi.

- "Bilim üreten üniversitelerimizi ve gençlerimizi işin içine daha fazla katmak zorundayız"

Ülkenin uzayda da söz sahibi olabilmesi adına çalışmalara hız verildiğini, ilk yerli ve milli haberleşme uydusu Türksat 6A'nın entegrasyon çalışmalarının devam ettiğini ve bu uydunun da 2022 yılında uzaydaki yerini alacağını dile getiren Karaismailoğlu, havacılığın gelecek on yılda çok daha gelişeceğini, yatırımların bu kapsamda süreceğini vurguladı.

Bakan Karaismailoğlu, Türkiye'nin dünyadaki gelişmeleri de yakından takip ettiğini, üniversitelere de hava araçlarının tasarlanması konusunda görevler düştüğünü belirterek, şöyle devam etti:

"Akıllı ve otonom ulaşım sistemlerinin yaygınlaşmasıyla önümüzdeki on yılda, insansız hava araçlarının çok daha gelişeceğini göreceğiz. Hava yolu ulaşımında çevre hassasiyetinin gereği olarak elektrikli ve hatta güneş enerjili uçaklar gündemimizde olacak. Bunun yanında modüler uçaklarla birlikte çok katlı uçaklar yaygınlaşacak. Sesle yarışacak hipersonik uçakların dönemi başlarken, uçan taksileri de artık göklerde görmeye alışacağız. Tüm bu gelişmeleri yakından takip ediyor, açığa çıkmamış her türlü ihtiyacı yapabilecek şekilde çalışıyoruz. Tam da bu noktada, yerli ve milli imkanlarla ülkemizde de geleceğin hava araçlarının tasarlanmasında üniversitelerimize büyük görevler düşmektedir. Devlet, sanayi ve üniversite iş birliğini artırmak, bilim üreten üniversitelerimizi ve gençlerimizi işin içine daha fazla katmak zorundayız."

Bakanlığın vizyonunu belirleyen adımlarda üniversitelerle iş birliği yapılarak, akademik görüş ve bilgilere başvurulduğunu anlatan Karaismailoğlu, "Yarın değil bugün, pek çok işi tamamlamak durumundayız. Böylelikle, önümüzdeki on yıllarda, her anlamda büyüme fırsatlarına açık, tüm ulaşım ve haberleşme modlarında dünya ile entegre olmuş, kendi teknolojilerini üreten, insanına ekonomik ve sosyal açıdan gelişmiş dünyadaki tüm imkanları sağlamış, doğu ve batı arasında kalkınmayı eşit dağıtmış bir Türkiye olacağız." diye konuştu.

18 Mart Perşembe günü sona erecek çevrim içi etkinlik, çeşitli ülkelerden katılımcıların konuşmalarıyla devam etti.

(AA)

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba: "(Ekonomi Reform Paketi) Bir ekonomi paketi açıklandı. Pakette bir şey yok. Baktığımız zaman sanki geçen hafta pazar günü seçim olmuş yeni bir iktidar gelmiş ve o iktidarın paketiymiş gibi açıklıyorlar"
 
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba başkanlığında, milletvekilleri ve Parti Meclis üyelerinden oluşan CHP Ekonomi Masası Heyeti, Van'da esnaflarla görüştü ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya geldi. 

Beraberindeki heyet üyeleriyle partisinin il başkanlığını ziyaret eden Ağbaba, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Van'ın, Türkiye'nin dışa açılan kapılarından biri olduğunu söyledi.

Bölgede kapalı olan 3 sınır kapısının en kısa zamanda açılması gerektiğini belirten Ağbaba, bunun hem ticaret odasının hem diğer meslek kuruluşlarının hem de Van'da yaşayanların ortak talebi olduğunu aktardı. 

Van'da ekonomik sıkıntılar yaşandığını, 2018 yılının Ağustos ayında başlayan ekonomik krizin Van'ı da etkilediğini savunan Ağbaba, şöyle konuştu:

"Türkiye'de iki şekilde bir yönetim var, birincisi seçilmiş belediye başkanlarıyla yönetilen bir Türkiye, bir de seçilmiş belediye başkanlarının yerine kayyumların atandığı bir Türkiye. Aslında yerel yönetimlerde bir paralel yapı var. Van halkı hangi siyasi partiye oy verirse versin o iradeye saygılı olduğumuzu açıkça belirtmek istiyoruz. Van'ın iradesine saygılıyız."

- "Ekonomi paketinde bir şey yok"

Demokrasinin doğuda yaşayan için de batıda yaşayan için de hava ve su kadar önemli olduğunu ifade eden Ağbaba, ekonominin, yoksulluğun çözümünün kaynağının da demokrasi olduğuna dikkati çekti.

Türkiye'de yaşanan sorunların temel kaynağının yeni sistem olduğunu ileri süren Ağbaba, şunları kaydetti:

"11 milyon 200 bin işsizimiz var. 17 milyon insanımız resmi sosyal yardımlarla yaşamını sürdürmekte. 132 milyar hacizli borcu olan çiftçimiz var. Asgari ücretlinin altında emeklimiz var. 2 milyon 600 bin dul ve yetimimiz aylık 763 lira ve altında parayla geçimini sağlamaya çalışıyor. Günlük 47 liraya mahkum edilmiş 2,5 milyon çalışanımız var, ücretsiz izne çıkarılarak. Maaşının 122 gününü vergiye ödeyen asgari ücretlimiz var. Geçtiğimiz yıldan bu güne kadar 122 bin esnafımız kepenk kapatmış. Van, bu sorunları sınır kapısının kapatılmasıyla, turistlerin gelmemesiyle daha fazla hissediyor. Bir ekonomi paketi açıklandı. Pakette bir şey yok. Baktığımız zaman sanki geçen hafta pazar günü seçim olmuş, yeni bir iktidar gelmiş ve o iktidarın paketiymiş gibi açıklıyorlar. Sanki bunlar 19 yıldan beridir ülkeyi yönetmemişler. Sanki 19 yıldan beri Cumhuriyet Halk Partisi ya da başka parti yönetmiş gibi yeni paket açıklıyorlar. Bu paketin güvenirliği yok. Bu pakete kimse inanmıyor." 

Daha sonra esnafı dolaşarak iş yeri sahipleriyle görüşen Ağbaba ve beraberindeki CHP'liler, ardından kentteki sivil toplum kuruluşları ve meslek odalarını ziyaret etti. 

(AA)

 

Türkiye, dün yapılan günlük uçuş sayısıyla Avrupa'da ilk sıradaki yerini korudu.

Avrupa Hava Seyrüsefer Emniyeti Teşkilatının (EUROCONTROL) dünkü uçuş trafiği raporuna göre, ortalama 1340 uçuşla listenin ilk sırasındaki Türkiye'yi, 1211 uçuşla Fransa takip etti.

Listede üçüncü sırada 1165 uçuşla Almanya, dördüncü sırada 1073 uçuşla İspanya, beşinci sırada 895 uçuşla İngiltere, altıncı sırada 696 uçuşla İtalya yer aldı.

Rapora göre, Türkiye'nin çoğunluğu yurt içi olmak üzere günlük uçuş sayılarında genel olarak net bir artış gözlemlenirken Fransa, Almanya ve İsviçre'de ise bir önceki değerlendirmeye göre düşüş görüldü.

(AA)

Antalya Limanı işleticisi Ortadoğu Antalya Liman İşletmeleri AŞ'nin hisselerini devralan Katarlı QTerminals Yönetim Kurulu Başkanı Neville Robert Stansfield Bissett (sağda), şirketin üst yöneticileri ile Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Davut Çetin'i (ortada) ziyaret etti. Çetin, ziyarette yaptığı konuşmada, Antalya Limanı'nda yüksek fiyattan yakınan ihracatçı firmaların, yakın illerdeki limanlara yönelmek zorunda kaldığını bildirdi.
 
(AA)
Bakan Pakdemirli, Tarım ve Orman Bakanlığının kadın personeliyle bir araya geldi:
- "Benim sizlerden ricam, desteklerimizin ve projelerimizin daha çok kadına ulaşmasını sağlamanız ve böylece daha çok kadınımızın üretime ve istihdama katılmasını teşvik etmenizdir"
- "Bakanlığımızın yatırımcı rehberlerini, çalıştığınız il ve ilçelerdeki tarım-orman sektörüne yatırım yapmak isteyen ve bu potansiyelde olan kadınlarla paylaşmanızı istiyorum. Böylece girişimci kadınlarımızın, yapmak istedikleri yatırımlar için en azından bir yol haritasına ulaşmasını sağlayabiliriz"
 

ANKARA (AA) - Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Bakanlığının kadın personeline seslenerek, "Benim sizlerden ricam, desteklerimizin ve projelerimizin daha çok kadına ulaşmasını sağlamanız ve böylece daha çok kadınımızın üretime ve istihdama katılmasını teşvik etmenizdir." dedi. 

Pakdemirli, Orman Genel Müdürlüğü'nde düzenlenen "Tarım Ormanı Büyüten Kadınlar" programında, Bakanlığının kadın personeliyle bir araya geldi. Bakanlığın taşrada görev yapan kadın personeli de etkinliği çevrim içi olarak takip etti. 

Pakdemirli, kadınların, tarım gibi stratejik bir sektörün ana aktörü ve temel taşı olduğunu, tarımsal üretimin ve gıda güvencesinin de adeta teminatı niteliği taşıdığını söyledi. Tarladan sofraya kadar üretimin bütün süreçlerinde kadınların hakkı ve emeği olduğunu vurgulayan Pakdemirli, "Tarımın 'gizli mimarları' olan kadınlarımızı gündemin ilk sıralarına almalı, onları tarım ve hayatın birçok alanında daha belirgin kılmalıyız." diye konuştu.

Pakdemirli, kadınların, tarımsal üretim yanında, tarımın yönetiminde ve politikaların belirlenmesinde de ön planda olduğuna işaret ederek, şu değerlendirmede bulundu:

"Tarım ve orman sektörünün, kadınların enerjisine ve bakış açısına ihtiyacı var. Kadınların fikri ve duygusal katkısı, tarım ve orman sektörünün karar mekanizmalarında ne kadar çok olursa Bakanlığımız daha üretken, daha etkili ve daha başarılı bir konuma ulaşacaktır. O nedenle, Bakanlığımızın tarımsal üretimi doğrudan ilgilendiren en önemli birimlerini kadınlarımıza emanet ediyoruz." 

- "Bakanlığımız teşkilatında çok sayıda kadın yönetici var"

Pakdemirli, Bakanlığın ilk kadın Bakan Yardımcısının Ayşe Ayşin Işıkgece olduğunu anımsatarak, şu ifadeleri kullandı:

"Bakanlığımız merkez teşkilatında çok sayıda kadın yöneticimiz var. 1 genel müdür, 14 daire başkanı, 115 şube müdürü ve koordinatör kadınımız da görev yapmaktadır. Son 3 yılda merkez ve taşra teşkilatımızdaki kadın yönetici sayımızı yüzde 41 artırarak 321'e çıkardık. Bakanlığımız, bağlı ve ilgili kuruluşlarımızın taşra teşkilatlarında görev yapan personellerimizin 30 bine yakını kadınlardan oluşmaktadır. İnşallah daha çok kadınımızı bu makamlarda görmek, görevlendirmek, onların teknik bilgisinden, titiz yaklaşımından daha fazla faydalanmak istiyoruz."

Kırsaldaki kadınların kendini geliştirmesi, iş kurması ve istihdama katkı sağlaması için çok sayıda eğitim, destek ve hibe programları uyguladıklarını hatırlatan Pakdemirli, "Benim sizlerden ricam, bu desteklerimizin ve projelerimizin daha çok kadına ulaşmasını sağlamanız ve böylece daha çok kadınımızın üretime ve istihdama katılmasını teşvik etmenizdir. Kadın çiftçilerin eğitimi ve kendilerini geliştirmesi için çok sayıda projemiz ve faaliyetimiz devam ediyor. Bu eğitim çalışmalarında sizlere büyük görev düşüyor. Binlerce kadınımız kırsalda bizleri bekliyor." dedi. 

Geçen yıl faaliyete başlayan "Geleceğin Tarımı-Tarımın Geleceği Platformu" ile tarım-orman sektörüne yatırım yapmak isteyenlere davette bulunduklarını anımsatan Pakdemirli, şöyle devam etti:

"Bu kapsamda ürün bazında yatırımcı rehberleri hazırladık. Sizlerden bu rehberleri, çalıştığınız il ve ilçelerdeki tarım-orman sektörüne yatırım yapmak isteyen ve bu potansiyelde olan kadınlarla paylaşmanızı istiyorum. Böylece girişimci kadınlarımızın, yapmak istedikleri yatırımları için en azından bir yol haritasına ulaşmasını sağlayabiliriz." 

Pakdemirli, tarım sektöründeki büyümeye ve hasıla artışına işaret ederek, "İşte tüm bu güzel gelişmelerin arkasında üreticimizin alın teri ve sizlerin büyük gayreti var. İnşallah sizlerle beraber Türkiye, tarımda Avrupa'da lider, dünyada ilk 10 içindeki yerini sağlamlaştırarak yoluna devam edecektir." diye konuştu. 

Tarım sektöründe işin çok, yükün ağır ve sorumluluğun fazla olduğuna dikkati çeken Pakdemirli, şunları kaydetti:

"2020 yılında pandemi, bu görevimizin ne kadar ağır olduğunu çok iyi bir şekilde hatırlattı. Bu nedenle 2021'de, 2020'den daha çok çalışmamız gerekiyor. Tek gayemiz, gelecekteki muhtemel küresel imtihanlar karşısında, tarım-orman sektörümüzü, ülkemizin kalkınma hamlesinin lokomotifi yapmak. Bunun için de sizlere ihtiyacımız var. Ürünü, sermayeye dönüştürecek, kadını ve yöreyi kalkındıracak her türlü girişimi teşvik edin, sonra da muhakkak ama muhakkak takibini yapın. Bölgenizin bütün ürünlerinin yöre halkına gelir kapısı olmasını sağlamak için kafa kafaya verip çalışın, markalaşın, coğrafi işaret alın, aldırın. İşlerin doğru ve hızlı ilerlemesi için gerektiğinde inisiyatif alın."

- "Kadınlara fırsat eşitliği sağlanmalı"

Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ayşe Ayşin Işıkgece de kadınlara değer vermenin geleceğe yapılan en büyük yatırım olduğunu belirterek, "Kadınlarımıza fırsat eşitliği sağlamak durumundayız. Güçlü kadın, güçlü aile, güçlü toplum, güçlü ülke demek. Avrupa'nın en büyük tarımsal üretimini sağlamada kadınların payı yadsınamaz. Tarımdaki istihdamın yüzde 41'ini kadınlar oluşturuyor. Üst yönetici pozisyonlardaki temsil sayımız yeterli değil. Burada da güç bizim elimizde." ifadelerini kullandı.

Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürü Aylin Çağlayan Özcan da kadınların iş yaşamında adil koşullara tabi olduklarında, bunu sektörlere büyük kazanım olarak dönüştürdüklerini belirterek, kadınların karar alma mekanizmalarında daha fazla bulunmalarıyla çok daha başarılı bir dünyaya ulaşılacağını bildirdi.

AA

MediaMarkt Türkiye Operasyondan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Hulusi Acar: "Antalya'ya ilk mağazamızı 2011 yılında açtık. Şehrin potansiyeli üzerine yatırımlarımıza ara vermedik. Bugün Antalya'nın en işlek AVM'lerinden 5M Migros'ta 4'üncü mağazamızı açmanın mutluluğunu yaşıyoruz"
 
MediaMarkt, Antalya'daki 4'üncü mağazasını 5M Migros AVM içerisinde açtı.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, 50 bine yakın ürünün satışa çıktığı mağazayı ziyaret eden tüketiciler açılışa özel yüzde 50'ye varan indirimlerden de yararlandı.

Dijital satışlarını dört kat artıran, salgın süresince açtığı 3 yeni mağaza ile toplam mağaza sayısını da 80'e çıkaran MediaMarkt Türkiye, 2021 yılına da yeni mağaza yatırımlarıyla giriyor. Bu yıl 4 yeni ile girip 10 yeni mağaza açmaya hazırlanan markanın ilk yatırımı Antalya'ya oldu. 5M Migros AVM içerisinde açılan yeni mağazayla birlikte Antalya'da toplam 4 Türkiye'de ise 81 mağazaya ulaşan MediaMarkt Türkiye, bu mağaza açılışına özel Perşembe ve Cuma günleri seçilmiş ürünlerde yüzde 50'ye varan indirimler uyguladı.

Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen MediaMarkt Türkiye Operasyondan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Hulusi Acar, "Antalya'ya ilk mağazamızı 2011 yılında açtık. Şehrin potansiyeli üzerine yatırımlarımıza ara vermedik. Bugün Antalya'nın en işlek AVM'lerinden 5M Migros'ta 4'üncü mağazamızı açmanın mutluluğunu yaşıyoruz" dedi.

Türkiye'nin en çok tercih edilen çok kanallı elektronik perakendecisi olma vizyonu doğrultusunda tüm yatırım ve çalışmaları, müşteri beklentilerine ve ihtiyaçlarına göre planladıklarını dile getiren Acar, "Müşterilerimizi teknolojinin her çeşidi ile bir araya getirmek için fiziksel mağazalarımızda 50 bine varan ürünü tercihlerine sunuyoruz. Üstelik, bu çeşitliliği sadece fiziksel mağazalarımızda değil online satış kanalımız üzerinden de sağlamak için, 9 binden fazla ürün çeşidini barındıran mediamarkt.com.tr ile 7/24 hizmet veriyoruz." ifadelerini kullandı.

(AA)