Lozan Barış Antlaşması’nın 100. Yılı münasebetiyle, 17-18 Temmuz 2023 tarihlerinde Türk Tarih Kurumu; Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu; Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı iş birliğiyle “100. Yılında Lozan Barış Antlaşması Uluslararası Sempozyumu” başlıklı bir sempozyum düzenlendi. Sempozyum’un açış programı 1. Türkiye Büyük Millet Meclisi Kurtuluş Savaşı Müzesinde gerçekleştirildi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan açış programında Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir ALPASLAN, Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Ahmet YILDIZ, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Büyükelçi Prof. Dr. Derya ÖRS, Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Yüksel ÖZGEN konuşmacı olarak yer aldı.

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Nadir ALPASLAN, yaptığı konuşmada, “Her yıl Lozan üzerinde ciddi tartışmalar yaşanmakta. Bunun doğru yolu değerli, çok kıymetli hocalarımızın konuyu enine boyuna değerlendirerek, bilimsel çerçevede tartışarak, edilen sonuçları kamuoyunun bilgilerine sunması.” olduğunu belirtti. ALPASLAN, ayrıca, 1. Meclis binasının ülkenin kuruluşu, kurtuluşu için kutsal bir mekân olduğunu ifade etti.

Dışişleri Bakan Yardımcısı Büyükelçi Ahmet YILDIZ, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ifadesiyle Lozan Barış Antlaşması, Türk ulusuna karşı yüzyıllarca planlanan ve Sevr Antlaşması ile başarıya ulaştığı tasavvur edilen büyük bir yok etme girişiminin yıkılışını, yani, Sevr’in yıkılışını simgelemektedir.” dedi.

Açılış programının, Millî Mücadeleyi yürüten ve Lozan Barış Antlaşması’nı onaylayan Gazi Meclisi’nin ilk binasında yapılmasının önemine dikkati çeken Yıldız, “Türk milleti, kendisine Sevr ile biçilen kadere boyun eğmeyerek, vatan toprağını korumak için yürüttüğü cansiperane savunmanın sonucunda masaya galip bir ülke olarak oturmayı başarmıştır.” ifadesini kullandı.

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Başkanı Derya ÖRS, Kurtuluş Savaşı Müzesi olan 1. Meclis binasında düzenlenen açış töreninde yaptığı konuşmada, Lozan Barış Antlaşması’nın, “Milletin istiklalini yine milletin azmi ve kararı kurtaracaktır” ilkesinden hareketle Millî Mücadele’yi başlatan; vatanına, devletine ve bayrağına kastedilmiş bir milleti yeniden ayağa kaldırarak, Türkiye Cumhuriyeti devletini kuran kahraman asker, büyük devlet adamı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün eşsiz vizyonu ve büyük mücadelesinin sonunda imzalandığını söyledi.

 Atatürk Araştırma Merkezi Başkanı Yüksel ÖZGEN ise Lozan Barış Antlaşması’nın imzalanmış olduğu masanın 1. Meclis binasında sergilendiğini hatırlatarak açış programının bu binada yapılmasının tarihsel hafıza bakımından önemli olduğunu belirtti.  Lozan Barış Antlaşması’nın Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu antlaşması olduğunu dile getiren Özgen, Sempozyum’un devamı olarak 24 Temmuz 2023’te, antlaşmanın imzalandığı İsviçre’nin Lozan şehrinde bir panel düzenleyeceklerini de bildirdi.

Açış programının ardından Türk Tarih Kurumu Konferans ve toplantı salonlarında paralel oturumlar gerçekleştirildi. Toplam 8 oturumlu sempozyumda alanında uzman 31 araştırmacı bildirilerini sundu. Söz konusu bildirilerde Lozan Barış Konferansı’nda Türk Delegasyonu’nun kimlerden oluştuğu, hangi koşullarda ve nasıl seçildiği, diplomasi hamleleri, Lozan Barış Antlaşması’nın yurt dışında nasıl değerlendirildiği ve basına nasıl yansıdığı; okul kitaplarında nasıl yer aldığı, Antlaşma kapsamında azınlık meselesinin boyutları ve Türk hukuk sistemine etkisi gibi konular işlendi. Dinleyicilerin de soru ve yorumlarıyla katkı sunduğu Sempozyum’un sonunda, Prof. Dr. Yüksel ÖZGEN’in Prof. Dr. Dilşen İNCE ERDOĞAN, Büyükelçi Armağan İnci ERSOY ve Büyükelçi Burcu ÇEVİK’in katılımıyla bir değerlendirme oturumu gerçekleştirildi.

İslam Toplumu Millî Görüş (IGMG) Genel Sekreteri Ali Mete aşırı sağcı AfD’nin Thüringen eyaletine bağlı Sonneberg kaymakamlığını kazanması üzerine bir açıklama yaptı. Ali Mete açıklamasında “Sonneberg bir uyarı değildir, aksine, hiç olmaması gerekirdi. Bu sonuç hep sağa oynayan siyasetçilerin hâlâ meseleyi anlamadığını gösteriyor.” dedi. Ali Mete açıklamasında şunları söyledi:

Auch in diesem Jahr gibt die Stadt Würzburg einen Immobilienmarktbericht heraus. Der Immobilienmarktbericht wie auch der Immo-Kompass 2022 sind nun erschienen und geben einen detaillierten Überblick darüber, wie hoch Immobilien im letzten Jahr in Würzburg gehandelt wurden.

„Wer sich als Eigentümer oder Kaufinteressent über den Würzburger Immobilienmarkt informieren möchte, kann zwar Preisvergleiche auf gängigen Internetportalen ziehen. Aber sind die dortigen Angebotspreise realistisch?“, sagt Frank Heppner, Leiter des Gutachterausschusses im städtischen Fachbereich Bauen. Realistisch sind die Werte im jährlich erscheinenden „Immo-Kompass“ wie auch dem „Immobilienmarktbericht". Denn Basis dieser umfangreichen Daten- und Verkaufszahlensammlung sind über 1.100 abgeschlossene Kaufverträge, die von der Geschäftsstelle Gutachterausschuss fachkundig und anonymisiert mit Hilfe von Fragebögen ausgewertet wurden. Herausgeber der beiden Druckwerke ist die Geschäftsstelle Gutachterausschuss für Grundstückswerte der Stadt Würzburg.

Der im Juli erschienene „Immo-Kompass 2022“ stellt die im Durchschnitt gezahlten Kaufpreise von Häusern, Wohnungen und Grundstücken transparent dar, um die eigenen Wertvorstellungen zu plausibilisieren. Er dient damit, leicht lesbar und erklärend, als wertvolle Orientierungshilfe.

Der „Immo-Kompass 2022“ kann ebenso wie der jährlich erscheinende „Immobilienmarktbericht 2022“ über das Portal www.boris-bayern.de gegen eine Gebühr als PDF-Datei erworben werden. Wer ein gedrucktes Exemplar erwerben möchten, kann dies über die Geschäftsstelle des Gutachterausschusses tun (Veitshöchheimer Str. 1, 97070 Würzburg): Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!, Tel.: 0931/37-3309.

Tätigkeit des Gutachterausschusses

Gutachterausschüsse wurden mit Einführung des Bundesbaugesetzes 1960 verankert. Eine der Hauptaufgaben besteht darin, die Transparenz am Grundstücksmarkt zu gewährleisten und damit Spekulationsblasen entgegenzuwirken. Sie sind neutrale, selbstständige und nicht an Weisungen gebundene Gremien und ihre Mitglieder sind ausgewiesene Experten. Damit wird die hohe Fachkompetenz der Ausschüsse geprägt. Zu den weiteren Aufgaben der Gutachterausschüsse gehören die Erstellung von „gerichtsfesten“ Gutachten z.B. in Erbschafts- oder Scheidungsangelegenheiten, die Festlegung der Bodenrichtwerte sowie das Erteilen von Auskünften aus der umfangreichen Kaufpreissammlung.

Bayerns Innenminister Joachim Herrmann zum Abstimmungsverhalten der Bundesregierung bei der EU-Asylreform: Ampelkoalition verweigert weiter hartnäckig jegliche Maßnahme zur Begrenzung der Migration

Bayerns Innen- und Integrationsminister Joachim Herrmann hat der Bundesregierung vorgeworfen, weiterhin jegliche Maßnahmen zu blockieren, die zu einer Begrenzung der Migration führen. Jüngstes Beispiel sei das Abstimmungsverhalten der Bundesregierung in Brüssel: „Auf der Tagesordnung stand die sogenannte Asyl-Krisenverordnung. Sie soll es den Mitgliedstaaten in eng begrenzten Krisensituationen ermöglichen, vorübergehend die Standards im Asylverfahren und bei Unterbringung und Versorgung von Asylbewerbern zu senken. Das soll nötige Flexibilität in Ausnahmesituationen schaffen, beispielsweise bei der Instrumentalisierung von Migration durch Drittstaaten. Aber die Bundesregierung hat sich quergestellt!“ Für Herrmann passt dieses Abstimmungsverhalten zu einer ganzen Reihe von Entscheidungen und „Nicht-Entscheidungen“ der Bundesregierung, die das Ziel torpedieren, illegale Migration nach Europa und Deutschland zu verringern.

So habe der Bundeskanzler auf der Ministerpräsidentenkonferenz am 10. Mai einen 'zeitnahen Gesetzentwurf versprochen', mit dem wenigstens Georgien und Moldau als sichere Herkunftsländer eingestuft würden. Herrmann: „Das wäre wichtig, um Verfahren zu beschleunigen und klare Signale an die Menschen aus den beiden Länder zu setzen, nicht nach Deutschland zu kommen. Passiert ist bis heute nichts.“

Auf der gleichen Konferenz habe der Kanzler versprochen, Gesetze, die 'Abschiebungen verhindern oder erschweren', an bestimmten Stellen zu ändern. Herrmann: „Das wäre wichtig, um Rückführungen zu beschleunigen und die Arbeit von Ausländerbehörden und Polizei zu vereinfachen. Auch hier Stillstand, von der versprochenen Rückführungsoffensive keine Spur.“ Was die Bundesregierung stattdessen in einem gesetzlichen Hau-Ruck-Verfahren problemlos geschafft habe, ist das seit Jahrzehnten im Aufenthaltsrecht verankerte Ziel zu streichen, Zuwanderung zu steuern und zu begrenzen. „Jetzt ist nur noch von "Steuerung" die Rede.“

Herrmann kreidet der Bundesinnenministerin außerdem an, dass sie zwar im EU-Rat der Justiz- und Innenminister weitreichenden Reformen im EU-Aslyrecht zugestimmt und damit vermeintlich ein starkes Bekenntnis der EU-Staaten zum Prinzip „Humanität und eben auch Ordnung“ abgegeben hat. „Aber unmittelbar nach der Zustimmung kam insbesondere von den Grünen und Teilen der SPD die klare Aussage, dass sie diese Beschlüsse im weiteren Gesetzgebungsverfahren schleifen wollen. Und das jetzige Abstimmungsverhalten zur EU-Krisen-Verordnung bestätigt genau diese Linie: Es bleibt bei Lippenbekenntnissen und Ankündigungen der Bundesinnenministerin. Sie gefährdet dadurch den Abschluss der Reform des Gemeinsamen Europäischen Asylsystems noch in dieser europäischen Legislaturperiode.“

Herrmann kritisiert schließlich auch den Stillstand bei Rückführungsabkommen mit den Herkunftsländern. „Solche Abkommen sind wirksame Instrumente, um illegale Migration nach Europa zu begrenzen und legale Migration, vor allem von Fachkräften, zu verbessern. Die Bundesregierung hat einen eigenen Beauftragten ernannt, der solche Abkommen für Deutschland verhandeln soll. Mir sind auch hier keinerlei Fortschritte bekannt. Es geht nichts weiter.“ Zum Vergleich: Die EU-Kommission habe in kürzester Zeit vor wenigen Tagen ein Migrationsabkommen mit Tunesien abgeschlossen.

Rheinland-Pfalz eyaleti Worms şehrinde Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Veysel Karanî Camii, 2022-2023 Eğitim-Öğretim yılının sona ermesiyle birlikte öğrenciler için birbirinden renkli program ve eğlenceli etkinliklerin yer aldığı muhteşem bir festival düzenledi.

“Eğitim-Öğretim Tatili ve Kültür Festivali” adı altında bu yıl 7’incisi düzenlenen festival birbirinden renkli görüntülere sahne oldu. Cami avlusuna kurulan festival alanında çocuklar için oyun parkları ve renkli dekorasyonlarla süslenmiş yemek stantları da büyük ilgi çekti.

Yoğun ilginin yaşandığı festival Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

Amaç; kaynaşmayı sağlamak

Festivalin açılış konuşmasını yapan Worms DİTİB Veysel Karanî Camii dernek başkanı Suat Çekiç, öğrenciler ve veliler arasında kaynaşmayı sağlamak amacıyla bu etkinliği düzenlediklerini söyledi ve katılımdan duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Camiler hayatın merkezidir

Ahlak ve maneviyatın önemine vurgu yapan din görevlisi Enver Erdal ise, “Günümüzde sanal alemin ahlak ve maneviyat ilkelerimizi etkilediğini, neslimizi bu bilinmezlik içinde kaybolmalarını önlemek için çalışmalar yapmalıyız. Bu manada camiler insanın inanç dünyasından toplumsal ilişkilere, kulluk ve sorumluluk bilincinin oluşmasından hukukun inşasına, eğitimden sanata, aileden çevreyle ilişkilere, hayatın bütün alanlarına yönelik değerlerin ruh köklerinin birleştiği mekânlardır” dedi.

Konuşmaların ardından Kur’an kursu öğrencileri, okudukları ilahi, şiir, hadis ve naatlarla katılımcılara unutulmaz dakikalar yaşattı. Festivalde yöresel halk oyunları ekiplerinin gösterileri de büyük beğeni ile izlendi.

Festival boyunca çocuklara yönelik yüz boyama, oyun parkurlarının yanı sıra Türk mutfağının zengin yemek çeşitleri de cami yararına satışa sunuldu.

Ayrıca hafta sonu Worms DİTİB Veysel Karanî Camii Kur’an kursuna devam eden öğrenciler için karne merasimi düzenlendi. Festivalde öğrencilere karneleri dağıtılırken, sevinçlerine ortak olundu. Öğrencilerin hazırlamış olduğu birbirinden güzel gösteriler, büyük beğeni toplarken, veliler de coşku dolu anlar yaşadı. Festival, hediye ve belge takdiminin ardından yapılan dua ile sona erdi.

Baden-Württemberg eyaleti Spaichingen kentinde düzenlenen ‘Şehir Festivali’ renkli, bilgilendirici ve interaktif görüntülere sahne oldu.

Spaichingen belediyesi tarafından organize edilen geleneksel ‘Şehir Festivali’ kapsamındaki etkinliğe; Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Fatih Camii’nin yanı sıra yerel idareler, okullar, spor kulüpleri, eğitim ve kültür dernekleri, sivil toplum kuruluşları ile şehir sakinleri katıldı.

“Tanımlamanın en iyi yolu bu!” sloganıyla düzenlenen festivalde, katılımcı 40 sivil toplum kuruluşu kurduğu stantlarda farklı etkinlikler düzenledi.

Çocuklar ve yetişkinler için oyunlar, kültürel ve sanatsal etkinlikler ile çeşitli aktivitelerin yapıldığı festivale, Spaichingen DİTİB Fatih Camii gençlik ve kadın kollarının kurduğu stant da renk kattı.

Şehir meydanında spor ve müzikal gösteriler, sahne sanatları, tanıtımlar gibi birçok etkinliklerin yer aldığı festivalde, Spaichingen DİTİB Fatih Camii tarafından şark köşesi ve Türk mutfağının eşsiz lezzetlerinin sunulduğu stantlar yoğun ilgi gördü.

Engelli projesine destekten ötürü DİTİB Fatih Camii’ne teşekkür

Spaichingen Belediye Başkan Yardımcısı Werner Reisbeck, DİTİB Fatih Camii’nin standını ziyaret ederek dernek başkanı Zekeriya Şahin’e teşekkür etti. Geçen ay trafik kazası geçiren Belediye başkanı Markus Hugger’in selamlarını ileten Reisbeck, engellilerin yaşamlarını kolaylaştırmak, onların toplumsal hayatta daha etkin ve verimli şekilde yer almalarını sağlamak amacıyla başlatılan lego taşlarından bir “Rampa” projesine Fatih Camii’nin yaptığı katkıdan ötürü teşekkür etti.

“365 günde Spaichingen’e 10 Rampa” projesinin sorumlusu Cettina Bett ise DİTİB Camii’nin çalışmalarından övgüyle bahsederek, projeye verdiği destekten ötürü dernek yönetimine ile kadın kollarına ayrı ayrı teşekkür etti.

“Sosyal sorumluluk anlamında güzel projede yer aldık”

Spaichingen DİTİB Fatih Camii dernek başkanı Zekeriya Şahin de, Belediye Başkanı Markus Hugger’in derneğe gösterdiği teveccühlerinden ve başkan yardımcısı Werner Reisbeck’in ziyaretlerinden ötürü kendilerine teşekkür etti. Şahin, “Belediye Başkanı Hugger’e acil şifalar diliyor, sağlığına bir an önce kavuşmasını ümit ediyoruz“ dedi.

Şahin, “Festival arıcılığıyla hem camimizi hem de kültürümüzü ve mutfağımızı tanıtarak Spaichingen şehrimizin bir parçası olduğumuzu gösterdik. Fatih Camii olarak sosyal sorumluluk anlamında bu güzel ve anlamlı projede yer aldık. Şehrimizde engellilerle ilgili 10 rampa hedefine de ulaştık. Festivalde bu başarıyı hep birlikte kutladık. Etkinlikte derneğimizi temsil eden gönüllü gençlik ve kadın kollarına, eğitimcilerimize  emeklerinden dolayı şükranlarımı sunuyorum” ifadelerini kullandı.

Üç hafta sonu süren etkinlikte DİTİB Fatih Camii standı çok sayıda misafiri ağırladı.

Almanya’nın Aşağı Saksonya eyaleti Wolfenbüttel şehrinde 17-21 Temmuz 2023 tarihleri arasında düzenlenen 28. Uluslararası (FIRA Robotworld) Robot Sporları Olimpiyatı'nda, Türkiye’den Gaziosmanpaşa Bilim ve Sanat Merkezi (BİLSEM) öğrencileri inovasyon ve teknoloji dalında dünya şampiyonu oldu.

Wolfenbüttel-Lindenhalle'de düzenlenen FIRA RobotWorld Cup'ta U14, U19 ve profesyoneller kategorilerinde toplam 600 katılımcıyla 23 ülkeden gelen uluslararası takımlar yeteneklerini sergiledi ve kendi geliştirdikleri robotları çeşitli disiplinlerde test etti. Şampiyonada robotlar yapay zeka, makine öğrenimi, sensör teknolojisi ve gelişmiş mekanik tasarımlar da dahil olmak üzere çeşitli teknolojiler sunuldu.

Dünya Robotik Yarışması'nda Gaziosmanpaşa BİLSEM dünya birincisi

Gaziosmanpaşa BİLSEM öğrencileri Almanya’da katıldığı robot yarışmasında kazanmış olduğu dünya birincilikleriyle Türkiye’ye döndü.

Wolfenbüttel şehrinde Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Yeşil Camii derneği, Dünya Robotik Yarışması'na Türkiye’den 28 kişilik heyete ev sahipliği yaptı.

Aşağı Saksonya ve Bremen DİTİB Dini Danışma Kurulu Başkan Vekili Kadir Kızıltepe ile Wolfenbüttel DİTİB Yeşil Camii dernek başkanı Abdulvahap User ve başkan yardımcısı Mustafa User yarışma sürecinde Türkiye’den gelen yarışmacı öğrencileri yalnız bırakmadı.

Türkiye’den gelen yarışmacı öğrencilere, antrenörlere ve velilere bir yabancı ülkede değil de kendilerini evlerinde gibi hissettirdiklerini söyleyen Kızıltepe ve User, “Wolfenbüttel DİTİB Yeşil Camii yönetimi olarak, Türkiye’den gelen yarışmacı öğrencilerimizin havalimanında karşılamasından uğurlamasına kadar en güzel şekilde misafirperverliğimizi gösterdik ve desteğimizi sunduk. Aynı zamanda öğrencilerimize yarışma sürecinde moral ve motivasyonlarına katkı sağlamak maksadıyla gezi programları düzenledik. Bu vesileyle emeği geçen kardeşlerimize, katkı sunan sponsorlarımıza ve Braunschweig bölge derneklerimize şükranlarımızı sunuyoruz” dedi.

Bizi gururlandırdınız

28. Uluslararası FIRA Robotworld Robot Sporları Olimpiyatı ile bilim ve teknoloji alanında yeteneklerini uluslararası platformda sergileme fırsatı bulan gençlerin, gelecekleri için büyük bir adım attıklarını söyleyen Kızıltepe ve User, “Wolfenbüttel DİTİB Yeşil Camii olarak sizleri ağırlamaktan mutluluk duyduk. İnovasyon ve teknoloji dalında dünya birincisi olarak zaferle Türkiye’ye dönüyorsunuz, büyük bir başarıya imza attınız ve bizi gururlandırdınız. Sizlere teşekkür ediyoruz. Gelecekte de sizlerin bilim ve teknoloji alanındaki başarılarınızın artarak devam etmesini diliyoruz” dedi.

Son veda akşamı şampiyonlara kadın kollarının desteğiyle ikramda bulunan Wolfenbüttel DİTİB Yeşil Camii yönetimi tarafından, şampiyon takımın öğrencilerine sırt çantası ve elektronik ekipmanlardan oluşan hediyeler ile çiçekler takdim edildi.

Aşağı Saksonya ve Bremen DİTİB Dini Danışma Kurulu Başkan Vekili Kadir Kızıltepe, ödül töreni esnasında Uluslararası FIRA Federasyonu Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Soroush Sadıknecat'a organizasyona katkıları sebebiyle plaket takdim etti ve başarılarının devamı temennisinde bulundu.

Bavyera eyaleti Nürnberg kentinde Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Eyüp Sultan Camii’nde 2022-2023 eğitim yılının sona ermesi ve okulların yaz tatiline girmesi münasebetiyle turnuvalı karne merasimi düzenlendi.

Nürnberg DİTİB Eyüp Sultan Spor Kulübü organizesinde futbol turnuvalı düzenlenen merasimde çocuklara karneleri dağıtılarak öğrencilerin sevinçlerine ortak olundu.

Nürnberg DİTİB Eyüp Sultan Merkez Camii’nde hafta sonu eğitimi gören 7-18 yaş gurubu öğrenciler arasında düzenlenen futbol turnuvasına, çocuklarının heyecanına ortak olmak isteyen veliler de yoğun ilgi gösterdi.

Nürnberg DİTİB Eyüp Sultan Merkez Camii dernek başkanı Hasan Aslan, camimiz bünyesinde Kur'an kursları arası futbol turnuvasındaki amaçlarının öğrenciler arasında kardeşliği, birlik ve beraberliği, pekiştirmek, Kuran kurslarına devam eden öğrencilerin kaynaşmasını sağlamak olduğunu ifade etti. Aslan, futbol turnuvası ile birlikte karne sevincini öğrenciler velileriyle birlikte yaşamasını istediklerini sözlerine ekledi.

Aslan, “Yaz tatilinde ailenizle daha fazla vakit geçirmek için güzel bir imkân ve zaman dilimidir. Yaz tatilinizin gönlünüzce geçmesini diliyor, fırsat buldukça kitap okuyarak, doğayı keşfederek değerlendirmenizi de tavsiye ediyorum” dedi.

Kur’an kurslarında eğitim gören gençler arasında düzenlenen futbol turnuvasında, heyecanlı ve zevkli anlar yaşandı. Kardeşlik havasında geçen turnuva sonrasında dereceye giren takımlara kupaları verildi.

Ardından düzenlenen karne merasimi ile öğrencilere karneleri dağıtılarak sevinçlerine ortak olundu. Futbol turnuvalı karne merasimi ile keyifli bir gün geçirdiklerini belirten öğrenciler ve velileri, memnuniyetlerini ifade etti.

Hafızalarda unutulmaz yer alan karne merasimi, 2023-2024 eğitim öğretim yılının hayırlara vesile olması temenni ve duası ile sona erdi.

Almanya’nın Kuzey-Ren Vestfalya eyaleti Monheim beldesinde DİTİB Camii sosyal sorumluluk projesi üstlendi.

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Monheim Osman Gazi Camii, tekstil ve yağ atıklarını geri dönüşüme kazandırmak amacıyla sosyal sorumluluk projesi üslendi.

Mevlana-Rumi Caddesi üzerinde inşaatı büyük hızla devam eden Osman Gazi Camii’nin yerleşkesinde kurulan kıyafet ve yağ atık konteynerlerine cemaatte büyük ilgi gösteriyor.

Cami cemaatinden kullanmadıkları kıyafetleri, ayakkabıları ve atık yağları camiye getirmelerini söyleyen dernek başkanı Ramazan Akçora, projenin cemaatten destek gördüğünü belirtti.

Sosyal sorumluluk anlamında önemli bir hizmet

Sosyal sorumluluk anlamında önemli bir hizmet olduğuna vurgu yapan Akçora, İnsanlarımız evlerinde kullanmadıkları eski, yırtılmış, yıpranmış elbise, ayakkabı, kumaş ve çarşaf gibi atıkları tekstil ve yemeklerde kullandıkları atık yağları atık yağ konteynerlerine atarak hem çevreye hem de ülke ekonomisine katkı sağlanıyor. Geri dönüşüm firması ile anlaştık. Bu projeden camimize az da olsa bir katkı sağlıyoruz. Hem de çöpe atılacak atıkları tekrar ekonomiye geri kazandırıyor, hem çevre kirliliği ve israfı önlemiş oluyoruz“ diye konuştu.

Caminin kaba inşaatı ve dış cephe çalışmalarının devam ettiğini belirten Akçora, bir an önce tamamlanması için yardımseverlerden destek beklediklerini dile getirdi.