Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Hessen Yabancı Dil İnisiyatifi’nin çabalarına destek vereceğini belirten KONAD Başkanı Sait Özcan, Hessen Eyalet Hükümeti’nden Türkçe’nin de aralarında olduğu göçmenlerin anadillerinin okullarda not verilen, seçmeli, yabancı dil olarak okutulması taleplerinin sonuna kadar destekçisi olacaklarını belirtti.

Hessen Eyaleti’nin CDU - Yeşiller koalisyon Hükümeti, Portekizce, Lehçe, Arapça ve Çince’yi de okullarda yabancı dil seçeneği olarak eklemeye çalışırken Türkçe’yi görmezden gelmesi eyaletteki yüzbinlerce Türkçe konuşan insanı ayağa kaldırdı. 
KONAD Sosyal ve Siyasal Araştırmalar Merkezi adına açıklamalarda bulunan Başkan Sait Özcan, “Üç yıl önce konu ile ilgili imza kampanyası başlatan arkadaşlarımıza destek verdik. Eyalette Almanca’dan sonra en çok konuşulan dil olan Türkçe’nin seçenekler arasında olmaması adeta insanların zekası ile dalga geçmektir. Türkçe’nin ikinci veya üçüncü yabancı dil olarak okutulması için imza kampanyası düzenleyerek toplanan 20 bin imzayı eyalet hükümetine teslim eden insiyatife ilk andan itibaren tam destek verdik. Türkçe’nin okullarda seçmeli ders olarak okutulmasının uyum için de hayati önem taşıdığı çok iyi bilinmektedir. Bu alanda yapılmaya alışılan degişiklikte Türkçe’nin adının geçmemesi hem Almanya, hem de dünya gerçeklerinden habersiz olmak demektir. Dünyada Almanca’yı 105 milyon, Türkçe’yi ise 320 milyon insan konuşuyor. Bu gerçeği bilmemeniz ise sizin ayıbınız” şeklinde konuşarak her platformda Türkçe karşıtı menfi düzenlemeye eleştirilerini dile getireceklerini belirtti.
 
KONAD Başkanı Özcan devamla, “Bu alandaki çalışmalarımızı bir çok arkadaş, inisiyatif, dernek ve sivil toplum kuruluşu ile birlikte ortak çalışma yürüterek insanımızın dil bayrağı etrafında biraraya gelmesine çalışıyoruz.  Bulunduğumuz her platformda dikkatleri Türkçe’nin önemine çekeceğimize yürekten inanarak bütün vatandaşlarımızın dilimiz etrafında kenetlenmelerini rica ediyorum” şeklinde konuştu.
BERLİN (AA) - Almanya'da Sol Parti ile Yeşiller Partisinin, Alman parlamentosuna verdiği "Türkiye'ye silah ambargosu" önergesi reddedildi.Alman Federal Meclisi'nde, gece geç saatlerde gündeme alınan önerge, Hristiyan Birlik Partileri (CDU/CSU) Sosyal Demokrat Partinin (SPD) ve Hür Demokrat Partinin (FDP) oylarıyla reddedildi.
 
Hristiyan Demokrat Parti (CDU) milletvekili Klaus-Peter Willsch, önerge hakkında yaptığı konuşmada, Sol Parti ile Yeşiller'in önergesini "göstermelik" olarak niteledi.
 
Willisch, Yeşiller Partisi Eş Başkanı Robert Habeck'in NATO üyesi olmayan Ukrayna'ya silah ve mühimmat verilmesini beyan ettiğini hatırlatarak Yeşiller'in NATO üyesi Türkiye hakkında verdiği önergeyle samimiyetten uzak bir tutum izlediğini savundu.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Arnavutluk Kültür Bakanı Elva Margariti ve Çevre ve Turizm Bakanı Blendi Klosi ile Bakanlık makamında bir araya geldi.
 
İki ülke arasındaki ortak mirasın korunmasına yönelik görüş alışverişinde bulunan bakanlar görüşmenin ardından “Ortak Tarihi ve Kültürel Mirasın Korunmasına İlişkin İş Birliği Protokolü”nü imzaladı.
 
Bakan Ersoy ve konuk ülke Kültür Bakanı Elva Margariti’nin birlikte imza attıkları protokol ile iki ülke Arnavutluk’ta bulunan ortak kültürel miras alanlarının restore edilerek korunması ve canlandırılmasına yönelik iş birliği yapacak.
 
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) aracılığıyla gerçekleştirilecek görüşmeler neticesinde hayata geçirilecek olan proje ve faaliyetlere her iki ülke de imkânları dâhilinde finansal destek sağlayacak. 
 
 
 
 
 
 
 

 

Derginin Avrupa Genel Sorumlusu Do©an Tufan yaptigi açiklamada, “Okuyucularımızdan aldığımız pozitif destek ve fikirler bizi memmun etti. Basın yayın cemiyetlerin, büyümeyi hedefleyen toplumlarınsesidir,nefesidir“ dedi.
 
Tufan devamla, derdi, sevgisi ve düşüncesi olan cemiyetler basın ve yayına sahiptirler. Eğer bir yayın organına sahip değilseniz, yok hükmündesiniz. Sizin fikirlerinizi, düşüncelerinizi, çalışmalarınızı kitlelere, kahvelere, dükkân ve evlere götüremezsiniz. Ve büyüyemez yerinizde sayar hatta küçülürsünüz.
Bunu bilen genel başkan Ahmet Yılmaz, gece gündüz Asya'dan, Avrupaya, Afrikaya, Amarika, Avusturalya'ya kadar yelken açtı, Buralardaki devletlere temsilciler atayarak çıtayı yükselmeyi hedefleyen çalışmaları sürdürürdü. İşi ehline verdi. Benide bu halkaya eklenmesine vesile olan Ahmet Yılmaz başkanla dakikalarca süren istişareler yaptık. DUYKON Avrupa basın temsilciliği görevini bize deruhde etti, bende bir gazeteci olarak sevdiğim insanlarla birlikde olmayı kabul ettim. Görevi aldığım günden beri teşkilatımızın hizmetlerini, faaliyetlerini yazmaya, yayınlamaya devam ediyorum.
 
DUYKON AKTÜEL
DUYKON eski genelbaşkanı olan,İstanbul Yozgatlı dernekler federasyonu genel başkanı Ahmet Yılmaz başkanın destek ve gayretleriyle dergimizin birinci sayısını, Almanya Yozgatlı Dernekler Federasyonu (AYDEF) Genel başkanı Salih Çelik başkanın, isteği ve desteği ile dergimizin ikinci sayısını da yayınladık. Destek olan okuyucularımıza ve sponsor olan iş insanı hemşehrilerimize teşekkür ediyoruz.
 
"BASIN YAYIN ÇOK ÖNEMLİ"
Ülkemizde bir deyim vardır, "her doğru her yerde söylemmez" diye. *Basının her doğruyu her yerde yazmayacağını ve seslendirmeyeceğini , doğruyu doğru olan yerde söyleyeceğiz ve yazacağız. Basın, yasama, yürütme, yargının yanında dördüncü güç olarak kabuledilir. Gazeteciler bu yaklaşım gereği toplum adına toplumu denetleyen bir kamu denetçisi konumundadır. Gerçekten de karmaşık toplum yapısı içinde birbiriyle ilişki kurmakta güçlük çeken kesimler arasındaki bağlantıyı gazeteciler sağlar. Günlük çalışma hayatında basın, sık,sık karşılaştığı ahlaki sorunlara, çelişkilere çözüm bulmak zorundadır. Bu durumun nedeni ise basının kamusal çıkarlara hizmet etme görevini üstlenmiş olmasından kaynaklanmaktadır. Basının çözüm arayışlarında ise, genelde kendi kendini denetleme diye anılan mekanizma ortaya çıkmaktadır. *Basının asıl görevi kamu adına denetleme görevi yapmak, eksik ve hatalı ne varsa tespit etmek, bunu haber yoluyla kamuya bildirmek ve kamuda kendine düşen görevini yerine getirmektir. Basın ile alakalı halkın sesi, gözü, kulağı diye evrensel bir tabiri vardır. *Bu Türkiye’de ve demokrasi ile yönetilen ülkelerde de böyledir. Basın mevcudu ile güçlü durumdadır. *Her doğruyu her yerde yazmaz ve seslendirmez. Doğruyu doğru olan yerde söyler ve yazar.*
 
"GÜÇLÜ ÜLKE SAYESİNDE BASIN GÜÇLÜ VE ÖZGÜRDÜR" 
Basın, Gücü arkasına alan basın, hep doğruları ve gerçekleri yazarak gündeme taşır. Devletine, milletine zarar verecek bir haber niteliği varsa bunu es geçer çünkü faydasından çok zararı olacaktır.* Ama insanlarda, ‘Nasıl olsa basının sesi çıkmıyor, ben ne yaparsam keseme kalır’ düşüncesi vardır ve bu da bana göre yersizdir. *Bazı önemli şeyleri görmez ve yazmazsak bir gün gelir yazmadığımız büyük zararlara veya felaketlere yol açar bundan da hepimiz ve ülkemiz zarar görür.*
 
Basın deyip geçmeyin
Güçlü yerel basın, aynen ulusal basının en önde tirajı olan gazeteler kadar ses getirir. *Nasıl getirecekmiş diye soruyorsunuz gibi geliyor kulağıma? Size anlatayım. Sosyal medya diye teknoloji harikası var. Gazetelerin de internet siteleri var. Bu sitelere atılacak her haber dünyanın bir ucundan öbür ucuna saniyesinde gidiyor, okunuyor ve izleniyor. Şimdi sitelerde canlı yayınlarda mevcut, internet sitelerine konan bir haber, Türkiye’nin ve dünyanın her köşesinde okunuyor ve izleniyor.  Dünyada üç milyon Yozgatlı hemşerimizin yaşadığı bu zamanda, Dünya Yozgatlılar Konfederasyonumuzun iletişimi, sesi olacak bir dergi yayınlamanın sevinci ve heyacanı içindeyim. Bu DUYKON Aktuel dergi yayınımız bizim dışarıya bakan yüzümüz, sesimiz olacak. Ben şimdiden bu heyecanı duyuyor ve yaşıyorum. Siz kiymetli hemşehrilerimi'de, bu sevinç ve heyecana ortak olmaya davet ediyorum” dedi.
Sırbistan devletinin Sancak bölgesinde, genel merkezi olan Milli, islâmî, insanı ve sosyal, kültürel hizmetler veren. Sirbistan Türk Derneği hizmetlerine aralıksız devam ediyor.
 
Geçtiğimiz hafta içi  Sırbistan Türk Derneği başkanı Aliya Şahovic ve yönetim kurulu üyeleriyle birlikde,  Mekadonya ve Kosova devletine bir dizi ziyaretlerde bulundular. Mekadonya devletinde Türklerin ve Boşnak  Müslüman nüfusunun yoğun olarak yaşadığı ve Mamuşa Kosova da Türk nüfusunun bulunduğu Prizren şehrinde bir dizi ziyaretler ettiler. Mamuşa "Gönül Eli" Yardımlaşma Derneği başkanı  Burhan  Krüezi  ile  sosyal yardımlar konusunda bilgi alış verişinde bulundular. Bundan böyle yardımları ihtiyaç sahiblerine birlikde daha kolay ulaştırılacağı, acil yardım edilecek Müslümanların tesbitini yaptıklarını söylediler. Daha sonra  Burhan Krüezi ile birlikde Aliya Şahovic Nato temsilciliğinde bulunan Türk askeri birliği ve komutanını ziyaret ettiler. Ziyaret süresince çok duygulu anlar yaşandı.
 
 
Sırbistan Türk dernegi başkanı evlâdı Fatihanların torunu olan Aliya Şahovic,  Mamuşa komutanı'na  Sırbistan devletinin Sancak bölgesi Novi Pazar şehrinde'deki eski Osmanlı kışlasının bir tablosunu komutana hediye etti. Bu taployla ilgili bilgi veren Alija Sahovic başkan; "Canakkaledeki savaş sırasında bu kışlada yaklaşık 15 bin evlâdı Fatihanların torunları olan. müslümanlar toplanmış ve buradan Çanakkale'ye, "Çanakkale gecilmez" destanını yazmaya gitmişlerdir,daha sonra coğu burda şehit olmuş az bir kısmı  evlerine dönmüştür. *Allah şehitlerimize RAHMET eylesin" dedi Tarihi yaşar gibi olduk diyen Nato Mamuşa komutanı,Aliya Sahovice ve Gönül Eli Yardımlaşma Derneği başkanı Burhan Krüezi 'ye teşekkür etti Ziyaretlerinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Bu gün burada tarihi günü yaşadık diyerek ayrıldılar.
 
 
 
 
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), Anadolu Ajansı (AA)ve TRT iş birliğinde düzenlenen "Asya Pasifik Online Medya Akademisi" I veII kapsamında çeşitli ülkelerden katılımcılar 10 farklı konuda 32 saat eğitim aldı.
 
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), Anadolu Ajansı (AA) ve TRT iş birliğinde düzenlenen "Asya Pasifik Online Medya Akademisi" programları kapsamında Asya Pasifik bölgesinde yer alan kardeş topluluklardan medya çalışanlarına TRT ile Anadolu Ajansı'nın (AA) uzman kadrosu tarafından 10 farklı konuda 32 saat eğitim verildi. 
 
"Asya Pasifik Online Medya Akademisi I" programında katılımcılara AA'nın deneyimli kadrosunca "Haber Yazım Teknikleri", "Yeni Medya ve Sosyal Medya Uygulamaları" ve "Özel Haber" gibi başlıklarda 9 saat eğitimler verildi. 
 
Ardından ise "Akademi II" programında TRT'nin alanında uzman isimleri tarafından, "Sosyal Medya İçin Video Yapımı, Akıllı Cihazlar ile Fotoğraf ve Video Çekim Teknikleri, Fotoğraf Uygulaması, Ekranda Haberin Belirleyici Unsurlarını Oluşturma, Yapımcılık, Dekor/Sahne Tasarımı ile Temel Metin ve Senaryo Yazarlığı" konuları hakkında tecrübe paylaşımı gerçekleştirildi. 
 
Eğitimlerde farklı ülkelerde faaliyet gösteren medya mensupları ileilişkiler geliştirilerek tecrübe paylaşımında bulunuldu. 
 
Asya Pasifik Çevrim İçi Medya Akademisi II, TRT yapımcıları Adnan Yıldırım ve Uğur Saatçi tarafından verilen Temel Metin ve Senaryo Yazarlığı dersininardından gerçekleştirilen kapanış programı ile sona erdi.
 
İki haftalık eğitimin ardından gerçekleştirilen kapanış programında ise YTB Başkan Yardımcısı Abdulhadi Turus bir konuşma yaptı. Medya alanındaki iş birliğinin önemine dikkat çeken Turus, YTB'nin Asya Pasifik bölgesine yaptığı faaliyetleri anlattı.
 
Abdulhadi Turus, Türk-İslam tarihinde önemli bir yeri olan Kutadgu Bilig'in gelecek kuşaklara aktarılması adına YTB tarafından Kutadgu Bilig Araştırmaları Tarihi projesi hazırlandığını söyledi. Bunun yanında ise üniversite düzeyinde eğitime yardımcı kaynak olarak oluşturulan Çağdaş UygurEdebiyatı eserleri çalışmasını hataya geçirdiklerini ifade etti. YTB Başkan Yardımcısı Turus, Farabi Online Eğitim programı ile de bölge ülkelerinin diasporalarda yaşayan ortaokul ve lise çağındaki gençlerine yönelik fen ve matematik alanlarında kurslar düzenlendiğini sözlerine ekledi.
 
Alman Hükümeti’nin Türkiye’yi “çok yüksek riskli” ülke statüsünden çıkarıp “riskli ülkeler” listesine dahil etmesiyle ile birlikte bugünden itibaren Türkiye ile Almanya arasında seyahat edecek SunExpress misafirleri, Almanya’ya döndüklerinde zorunlu karantina uygulamasından muaf tutulacak.
 
Almanya’da 14 kentten Türkiye’de 17 noktaya direkt tarifeli sefer sunarak Almanya ile Türkiye arasında bir hava köprüsü kuran SunExpress, bugün (6 Haziran) itibarıyla karantinasız Almanya -Türkiye seferlerinin başladığını duyurdu. SunExpress yolcuları, artık zorunlu izolasyon olmaksızın Türkiye’ye seyahat edebilecek.
 
Türkiye ile Almanya arasında seyahat edecek SunExpress misafirleri, her iki ülkeye girişte, PCR veya hızlı antijen testi sonuçlarından birini veya aşı sertifikası ya da son 6 ay içinde Covid-19 hastalığının geçirildiğine dair resmi otoritelerce düzenlenen belgeyi ibraz ederek uçuşlara katılabilecekler.
 
SunExpress’in Berlin, Bremen, Dortmund, Düsseldorf, Frankfurt, Hamburg, Hannover, Köln, Leipzig, Münih, Münster, Nürnberg, Saarbrücken ve Stuttgart olmak üzere Almanya’da toplamda 14 şehirden direkt karşılıklı sefer sunduğu Türkiye destinasyonları şu şekilde:Antalya, İzmir, Ankara, Samsun, Adana, Gaziantep, Diyarbakir, Trabzon, Eskişehir, Kayseri, Elazığ, Konya, Hatay, Bodrum, Dalaman, Zonguldak ve Malatya.
 
SunExpress misafirleri, sunexpress.com web sitesini veya mobil uygulamasını ziyaret ederek, her iki ülkeye giriş için geçerli olan kuralları, Türkiye uçuşlarını inceleyebilir ve avantajlı fiyatlarla rezervasyon yapabilirler.
BERLİN (AA) - Almanya Başbakanı Angela Merkel, geçen hafta Avrupa Liderler Zirvesi’nde Belarus'a karşı alınan yaptırım kararlarının doğru ve gerekli olduğunu söyledi.
Merkel, Almanya ile Fransa arasında çevrim içi olarak yapılan ortak bakanlar kurulunun ardından düzenlenen basın toplantısında, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüştükleri ve Bakanlar Kurulunda gündeme gelen konulara ilişkin açıklamalarda bulundu.
 
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko'nun Soçi'de bir araya gelmelerine ilişkin bir soruyu cevap veren Merkel, burada çekilen fotoğraflardan Avrupa'nın hareket yeteneğinden oldukça etkilenildiği sonucunun çıkarılabileceğini belirterek, "AB Liderler Zirvesi'nde tedbirlerimizi çok hızlı ve kararlı bir şekilde açıklamamızın çok iyi olduğuna inanıyorum. Bunlar doğru, bunlar gerekli ve gelişmeler üzücü. Lukaşenko ve Putin'in Soçi'de buluşması buna engel değil." ifadelerini kullandı.
 
Merkel, Lukaşenko'nun sivil topluma ve muhalefete yaptıklarını sert bir şekilde kınadığını ifade ederek, "Bu bizim standartlarımıza ve anlayışımıza hiçbir şekilde uymuyor." değerlendirmesinde bulundu.
 
- NSA'ın Danimarka'nın yardımıyla Avrupalı üst düzey politikacıyı dinlemesi
Merkel, ABD Ulusal Ulusal Güvenlik Ajansı’nın (NSA) Danimarka'nın yardımıyla kendisinin de dahil olduğu çok sayıda Avrupalı üst düzey politikacıyı dinlemesine ilişkin çıkan haberleri de değerlendirerek, yıllar önce NSA bağlamında bu konuların tartışıldığını anımsattı.
 
"O zamanki olayların açıklığa kavuşturulmasına yönelik tavrımız değişmedi." ifadesini kullanan Merkel, geçmişte doğru olan şeylerin bugün de doğru olduğunu kaydetti.
Merkel, Danimarka yönetiminin bu konuda "rahatlatıcı" açıklama yaptığını belirterek, "Bu açıdan olayı aydınlatmanın yanında gerçekten güvene dayalı ilişkiler kurulabileceğimiz iyi bir temel görüyorum." şeklinde konuştu.
 
- Mali'deki gelişmeler
Merkel Mali'deki siyasi krize ilişkin Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğunun (ECOWAS) açıklamasına katıldığını belirtti.
Uluslararası görevler kapsamında Mali’de bulunan Alman askerlerinin çekilmesine karşı çıkan Merkel, "Oradaki varlığımızın önemli olduğuna inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
 
Merkel, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadelede Almanya ve Fransa’nın gelişmekte olan ülkelere yıl sonuna kadar 30 milyon doz aşının verilmesini kararlaştırdığını, bu bağlamda Afrika ile iş birliğinin önemli rol oynadığını söyledi.
- Savunma iş birliği
Toplantıda Almanya ile Fransa arasındaki savunma iş birliğini de ele alındığını aktaran Merkel, iki ülkenin, Gelecek Hava Muharebe Sistemi ( FCAS) olarak da bilinen ortak savaş uçağının geliştirilmesi konusunda büyük ölçüde anlaşmaya varıldığını belirtti.
 
"Burada İspanya ile de geleceğin savaş uçağı için FCAS projesinde büyük ölçüde anlaşmaya varıldığı için memnunum." ifadesini kullanan Merkel, FCAS konusunda yapılan müzakerelerde çözüm bulunmasının hiç de kolay olmadığını, ancak bunun, Almanya ve Fransa’nın karmaşık durumlarda nasıl iyi bir çözüme ulaştığının bir örneği olduğunu aktardı.
Merkel ayrıca, Macron ile bu ay yapılacak G7 ve NATO toplantılarında koordinasyon sağlamaya hizmet edecek birçok konuyu ele aldıklarını aktardı.

Türk Tarih Kurumu, Ermeni meselesini tüm yönleriyle ele alan ve konu hakkında merak edilenlere ışık tutan, "Geçmişten Günümüze Türk - Ermeni İlişkileri" adıyla 10 bölümlük video dizisi hazırladı.

Türk Tarih Kurumu, Ermeni meselesini tüm yönleriyle ele alan ve konu hakkında merak edilenlere ışık tutan, "Geçmişten Günümüze Türk - Ermeni İlişkileri" adıyla 10 bölümlük video dizisi hazırladı.

Türk Tarih Kurumu Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Haluk Selvi'nin Ermeni meselesini tüm yönleriyle anlattığı 10 bölümlük video dizisi, kurumun Twitter ve YouTube hesabından yayınlanmaya başlandı.

 

"Geçmişten Günümüze Türk - Ermeni İlişkileri" başlığıyla yayımlanan videolar, "İlk Temaslar", "Milliyetçilik Çağında Ermeni Toplumu", "Anadolu'da İlk Ermeni Ayaklanmaları", "Anadolu'da Misyonerlik Faaliyetleri ve Ermeni Olayları", "Osmanlı Devleti'nde Ermeni Nüfusu", "II. Meşrutiyet Dönemi'nde Ermeniler", "Soykırım Anlatısı Nasıl İnşa Edildi?", "Tehcire Giden Yol", "24 Nisan 1915'te Ne Oldu?", "Ermeni Diasporası Ne İstiyor?" konularını içeriyor.

Ortalama 15 dakikalık bölümlerde, Türk Tarih Kurumu Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Haluk Selvi, konuları bilimsel bilgiler ışığında dile getiriyor.

Türk-Ermeni ilişkilerini masaya yatıran bu videoların, İngilizce alt yazılı versiyonu da sosyal medyadan paylaşılacak.

Kaynak: Anadolu Ajansı / Yasemin Kalyoncuoğlu

 

KONAD Başkanı Sait Özcan yaptığı basın açıklamasında, “Solingen Faciası son dönem Almanya tarihimizde acı bir travmadır” dedi.
 
Başkan Özcan basın açıklamasının devamında,
“28 Mayıs 1993 tarihinde Almanya’nın Solingen şehrindeki yangının acı hatırasını Türkler bir türlü unutamıyor. Son dönem işçi Türklerin 60 yıllık göç tarihinin en kara günlerinden biri olan 29 Mayıs 1993 tarihinde Genç ailesinin evinin aşırı sağcı kişiler tarafından kundaklanması sonucu yaşanan katliamın yıl dönümünde bu acıyı bir defa daha yadederek, bir defa daha yaşanmaması için dua ediyoruz. Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti'nin Solingen kentinde 29 Mayıs 1993 tarihinde Genç ailesinin ''Untere Werner'' adlı sokaktaki evinin aşırı sağcı kişilerce kundaklanmasının ardından yaşanan facianın yıl dönümünde bir dizi etkinlik ve programlar ile yadedilip, bir daha yaşanmaması için toplumsal belleğe yerleşmesi çok önemlidir. Aynı aileye mensup ve dördü çocuk beş Türk kökenli vatandaşın hayatını kaybettiği facia Almanya’nın savaş sonrası dönemde yaşadığı en korkunç  travmalardan biridir. Siyaset, toplum ve medya bu acı hatırayı tekrar yorumlayarak bir daha yaşanmaması için bu ülkede nelerin yapılmasıgerektiğini tekrar düşünmek zorundadır. Totaliter ideolojilerin gençlere ulaşmadan engellenmesinin ne kadar önemli olduğunu yaşanan bu facia hepimize göstermektedir. Türklerin ve Almanların Genç Ailesi’nin senbol ismi Mevlüde Ana’nın barış ve kardeşlik dolu sözlerine kulak vermesini diliyorum” dedi.

Son GELİŞMELER

FOTO GALERİ

Bakımevinde Yapılan Çalıştay da Müslümanların Dini ve Kültürel Hassasiyetlerini Dikkate Alan Yaşlı Bakım Hizmetlerinin Geleceği Ele Alındı

AJet Avrupa’da hedef büyütüyor - Almanya’da 100 Türk acente ile stratejik toplantı

YTB Başkanı Eren Manastır’daki Yeni Cami’nin müze olarak hizmete açılmasına tepki gösterdi

YTB Başkanı Abdullah Eren: “Kerkük Türklerinin uyarıları dikkate alınmalı”

Murat ve Jonas, Würzburg Belediye Sarayını Türk müziğiyle coşturdu

Avrupa Nizam-ı Alem Federasyonu 30. Yılında

Avrupa Saadet ‘yabancı plakalı araçların için Türkiye'de TÜV muayenesi olabilmesini’ istedi

Almanya Türkleri'nin duayen gazetecisi Ahmet Külahçı Mocca dergisine konuştu; İslam düşmanlığı zehirdir

Gedenkveranstaltung 35 Jahre Mauerfall: Journalist Eberhard Schellenberger über seine Jahre im Visier der Stasi