Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Start in die handwerkliche Ausbildung | Potentielle Bewerber können noch einsteigen

 

Zum Ausbildungsbeginn 2024 registriert die Handwerks-kammer für Unterfranken insgesamt 2.310 neue Lehrverträge, was einem leichten Plus von 1,9 % gegenüber dem Vorjahr entspricht.

Interessierte Bewerber können jetzt noch immer unter rund 1.650 freien Ausbildungsstellen im unterfränkischen Handwerk wählen. Handwerkskammer-Präsident Michael Bissert: „Der Einstieg ins Handwerk ist noch immer möglich, die Handwerkskammer hilft gerne weiter!“

 

„Nachdem wir im vergangenen Jahr den Rückgang an neuen Lehrverträgen stoppen konnten, freuen wir uns, auch in diesem Jahr mit einer leichten Steigerung ein Plus erreicht zu haben. Das ist gut, aber ein immer noch zu niedriges Niveau, um die wirtschaftlichen und gesellschaftlichen Herausforderungen der Zukunft, die nur mit dem Handwerk gemeistert werden können, in Angriff zu nehmen“, so das Resümee von Handwerkskammer-Präsident Michael Bissert zu den aktuellen Ausbildungszahlen. Die Handwerkskammer für Unterfranken registrierte zum Ausbildungsbeginn 2024 insgesamt 2.310 neue Lehrverträge, ein Plus von 1,9 %. Der beliebteste handwerkliche Ausbildungsberuf in Unterfranken ist nach wie vor der Kfz-Mechatroniker, gefolgt vom Elektroniker mit seinen verschiedenen Fachrichtungen und dem Anlagenmechaniker für Sanitär-, Heizungs- und Klimatechnik.

 

Stabiler Baubereich

 

Im Bauhaupt- und Ausbaugewerbe, in denen zusammen rund die Hälfte aller unterfränkischer Handwerksbetriebe engagiert sind, konnten die Zahlen der Neuverträge in den vergangenen zehn Jahren konstant gehalten werden, auch wenn es bei den einzelnen Berufen immer wieder zu Verschiebungen kommt. „Die Bauwirtschaft ist derzeit deutschlandweit in unruhigem Fahrwasser – dass in diesem Jahr die Anzahl der neuen Auszubildenden gehalten werden konnte, ist ein guter Erfolg“, sagt Barbara Hoffstadt, Leiterin der Abteilung Ausbildung der Handwerkskammer für Unterfranken.
Interessant ist der Blick auf zwei traditionell sehr starke Ausbildungsberufe. So hat sich die Anzahl der jungen Menschen, die eine Ausbildung zum Kraftfahrzeugmechatroniker machen, von 437 auf 485 gesteigert, was einem Zuwachs von 11 % entspricht. „Das zeigt eindeutig, dass die Zukunftsmobilität ein starkes Thema für diese Generation ist“, weiß Barbara Hoffstadt.
Anders sieht es bei einem anderen Zukunftsberuf aus, dem Anlagenmechaniker für Sanitär-, Heizung- und Klimatechnik. Hier verzeichnet die Handwerkskammer einen Rückgang von 213 auf 187 neuen Lehrverträgen im Jahresvergleich, ein prozentualer Rückgang von 12,2 %. Barbara Hoffstadt: „Das ist wirklich extrem, zumal die Branche boomt, Auszubildende beste Karrierechancen haben und zudem sinnvoll die Zukunft mitgestalten können.“ 

 

Nepal-Projekt

 

Zufrieden zeigt sich die Abteilungsleiterin mit dem vor zwei Jahren initiierten Ausbildungsprojekt mit dem asiatischen Land Nepal. Die Handwerkskammer für Unterfranken ist hier Kooperationspartner des Nepal Secretariat of Skills and Training (NSST), das junge Nepalesinnen und Nepalesen auf eine duale Ausbildung in Deutschland vorbreitet. Im Rahmen des Projektes erhalten die Teilnehmenden in ihrem Heimatland Sprachunterricht und absolvieren eine Berufsorientierung, so dass sie optimal auf ihren Ausbildungsstart in Deutschland vorbereitet werden. Zum 1. September heißen unterfränkische Handwerksbetriebe insgesamt 15 neue Projektteilnehmer als Auszubildende willkommen.

 

Freie Stellen für alle noch Unentschlossenen

 

„Die duale Ausbildung bietet jungen Menschen gerade in den jetzigen ungewissen und bewegten Zeiten zukunftssichere und anspruchsvolle Berufe mit hervorragenden Fortbildungs- und Karrieremöglichkeiten“, so Michael Bissert. Derzeit noch unentschlossene junge Frauen und Männer können in der Lehrstellenbörse unter 1.650 offenen Lehrstellen aus allen Branchen und Bereichen wählen. Für Beratung und Hilfe, den passenden Ausbildungsplatz zu finden, engagiert sich die Handwerkskammer für Unterfranken mit ihren Ausbildungs-Profis, die schnell und unkompliziert weiterhelfen.  
„Aber“, so Michael Bissert, „wir benötigen auch politische und gesellschaftliche Unterstützung, um die duale Ausbildung zu stärken.“ Immer mehr junge Menschen kämpfen mit teils gravierenden, auch pandemiebedingten Lerndefiziten in den Bereichen Lesen, Rechnen und Schreiben. Das Handwerk darf mit der Aufgabe, diese Lernlücken zu schließen, nicht alleingelassen werden. Neben den bestehenden Instrumenten müssen zusätzliche Angebote geschaffen werden, Schulabgänger auf ihrem Weg in die Ausbildung zu begleiten. Handwerkskammer-Präsident Michael Bissert: „Wir appellieren eindringlich an die politisch Verantwortlichen, diese Unterstützung sicherzustellen und so die Zukunft unserer Jugend und unseres Handwerks zu sichern.“

 

Informationen:

Das Beratungs- und Vermittlungsangebot der Handwerkskammer für Unterfranken kann persönlich vor Ort sowie per Hotline und WhatsApp über folgende Nummern genutzt werden:

WhatsApp: 0151 721 844 56 oder
Telefonhotline: 0931 30908-33 33      

Freie Lehrstellen finden interessierte Jugendliche in der Lehrstellenbörse der Handwerkskammer für Unterfranken (www.hwk-ufr.de/Lehrstellenboerse) oder über die kostenlose App Lehrstellenradar.

 

Top 5 Ausbildungsberufe im unterfränkischen Handwerk 

1. Kraftfahrzeugmechatroniker/in 

2. Elektroniker/in 

3. Anlagenmechaniker für Sanitär-, Heizungs- und Klimatechnik 

4. Schreiner/in 

5. Friseur/in 

 

 

ANKARA (AA) - Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Ofisi, uluslararası hukukun ihlal edildiğini belirterek İsrail ordusunun işgal altındaki Batı Şeria'da artan saldırılarını kınadı.

BM İnsan Hakları Ofisi, İsrail ordusu ve Filistinlileri gasbeden İsraillilerin Batı Şeria'da artan saldırılarına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Açıklamada, Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te 7 Ekim-27 Ağustos tarihlerinde İsrail ordusu ile Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında 628 Filistinlinin öldüğü belirtildi.

İsrail ordusunun Batı Şeria'da düzenlediği hava saldırılarında 159 kişinin öldüğüne, bunlardan 29'unun çocuk, 3'ünün kadın olduğuna dikkati çekildi.

Batı Şeria'nın kuzeyinde yer alan Tulkerim kentindeki Nur Şems Mülteci Kampı'na 26 Ağustos akşamı insansız hava aracıyla düzenlenen saldırıda biri 13, diğeri 15 yaşında 2 çocuğun öldüğü ifade edildi.

Saldırı sırasında bölgede İsrail güçleri ile Filistinli gruplar arasında herhangi bir çatışma yaşanmadığı ifade edilirken, ölen 2 çocuğun hava saldırıları sırasında vurulan evin yakınındaki bir sokaktan geçtiğine işaret edildi.

Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsraillilerin Batı Şeria'da artan saldırılarına da dikkati çekilen açıklamada, 26 Ağustos'ta Beytüllahim'in Vadi Rahhal beldesine düzenlenen baskında 37 yaşındaki Halil Salim Halvi'nin öldüğü anımsatıldı.

Halvi'nin Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsrailliler veya İsrailli yedek askerlerce öldürüldüğünün düşünüldüğü aktarılırken, 3 Filistinlinin yaralandığı saldırıya rağmen İsrail güçlerinin kimseyi gözaltına almadığına dikkati çekildi.

Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsraillilerin bazı üst düzey İsrailli siyasetçilerce desteklendiğinin altı çizilen açıklamada, "Halvi'nin öldürülmesi münferit bir olay değil, İsrail’in işgal altındaki Batı Şeria’da uluslararası hukukun ihlali olan yerleşim politikasının doğrudan bir sonucudur. Buna İsrail güçlerinin suç ortaklığı ve halihazırdaki cezasızlık ortamı da dahildir." ifadelerine yer verildi.

Batı Şeria'daki durumun 7 Ekim'den sonra hızla kötüleştiği ve bundan endişe duyulduğu belirtilen açıklamada, İsrail güçlerinin bölgedeki saldırılarına ve Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsraillilerin şiddetine göz yummaya devam etmesi halinde durumun daha da kötüye gidebileceği uyarısında bulunuldu.

Açıklamada ayrıca İsrail güçlerinin Batı Şeria'daki artan saldırılarında uluslararası hukukun ihlal edildiğine ve bölgede "patlama seviyesinde" olan durumu daha da alevlendirme riski taşıdığına vurgu yapılarak bu saldırılar kınandı.

BRÜKSEL (AA) - NATO, dün Polonya'nın hava sahasına Rusya'ya ait insansız hava aracının girmesiyle ilgili yaptığı bildirime, "Kasıtlı olduğuna dair bilgi yok, ancak sorumsuz ve potansiyel olarak tehlikeli" yanıtını verdi.

NATO'dan AA muhabirine yapılan yazılı açıklamada, Sözcü Farah Dakhlallah'ın "Polonya, dün Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik saldırıları sırasında muhtemelen bir İHA'nın hava sahasına girdiğini bildirdi. Ukraynalı sivillere ve sivil altyapıya yönelik devam eden bu saldırıları şiddetle kınıyoruz." sözlerine yer verildi.

Ukrayna'da savaşın başladığı 2022'den bu yana NATO ülkelerinin topraklarında birkaç kez Rus İHA'larının parçaları ve füzelerinin bulunduğunu belirten Dakhlallah, "Rusya'nın müttefiklere karşı kasıtlı bir saldırı düzenlediğini gösteren hiçbir bilgimiz olmasa da, bu eylemler sorumsuzca ve potansiyel olarak tehlikeli." ifadesini kullandı.

Dakhlallah, Ukrayna'daki savaşa yanıt olarak NATO'nun Polonya da dahil olmak üzere doğu kanadındaki varlığını önemli ölçüde artırdığını anımsattı.

Polonya dün hava sahasına, Ukrayna yönünden "tanımlanamayan ve uçan bir nesne"nin girdiğini, cismin sinyalinin daha sonra radarda kaybolduğunu duyurmuştu.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy de Rus ordusunun dün ülkesine yoğun hava saldırısı düzenlediğini belirterek, saldırıda 100'ü aşkın füze ve 100'e yakın İHA kullanıldığını bildirmişti. Zelenskiy, dünkü saldırıyı ülkesine yönelik en yoğun saldırılardan biri olarak değerlendirmişti.

KÖLN (AA) - Almanya Başbakanı Olaf Scholz, bıçaklı saldırı sonucu 3 kişinin hayatını kaybettiği Solingen şehrini ziyaret etti.

Saldırının gerçekleştiği Solingen kentinde şehrin 650. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen "Çeşitlilik Festivali" alanını Kuzey Ren-Vestfalya (KRV) Başbakanı Hendrik Wüst, KRV İçişleri Bakanı Herbert Reul, Solingen Belediye Başkanı Tim Kurzbach ve Başbakan Yardımcısı Mona Neubaur ile ziyaret eden Başbakan Scholz, olay yerine beyaz bir gül bıraktı.

Başbakan Scholz, burada yaptığı açıklamada, saldırıyı "hepimize yönelik terör" olarak tanımlayarak, saldırgan ya da saldırganların hızlı ve sert bir şekilde cezalandırılması gerektiğini kaydetti.

İhtiyaç halinde yasal düzenlemeler yapılarak sınır dışı etme işlemlerinin hızlandırılması gerektiğini belirten Scholz, silah yasalarını da güçlendirme sözü verdi.

Scholz, saldırıya ilişkin, "Bunun ne kadar korkunç bir suç olduğunu derinden hissediyoruz. Bu hepimizi etkiliyor ve hiçbirimiz bunu unutmayacağız." dedi.

- Bıçaklı saldırıda 3 kişi hayatını kaybetmişti

Solingen kentinde, şehrin 650. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla 23 Ağustos Cuma günü gerçekleştirilen "Çeşitlilik Festivali'nde" düzenlenen bıçaklı saldırıda 67 ve 56 yaşlarında 2 erkek ile 56 yaşında bir kadın hayatını kaybetmiş, 4'ü ağır 8 kişi yaralanmıştı.

Rasgele insanlara bıçaklayan saldırgan ise olay yerinden kaçmış, ülkenin emniyet birimleri saldırganı yoğun bir şekilde aramıştı.

Karlsruhe kentinde bulunan Federal Başsavcılıktan yapılan açıklamada, Suriye vatandaşı Issa Al H'nin çıkarıldığı mahkemece olayın şüphelisi olarak tutuklandığı açıklanmıştı.

Açıklamada, zanlının "ülke dışında bir terör örgütüne üye olmanın" yanı sıra 3 kişiyi öldürmek ve 8 kişiyi öldürmeye teşebbüs etmekle suçlandığı ifade edilmişti.

BERLİN (AA) - Turizm şirketi TUI, Almanya'dan Türkiye'ye yönelik yoğun turizm talebinin devam ettiğini ve Antalya'nın sonbahar tatili için bu ülkeden en fazla rezervasyon yapılan destinasyon olduğunu bildirdi.

TUI Almanya tarafından yapılan açıklamada, Türkiye'nin turizmde rakipsiz fiyat-performans oranıyla dikkati çektiği belirtildi.

Açıklamada, Antalya'nın sonbahar tatili için İspanyol adası Mallorca'yı geçerek Alman turistlerin rezervasyonlarında birinci sıraya yükseldiği aktarıldı.

Sonbahar tatili için en çok tercih edilen destinasyonlar arasında İspanyol adası Mallorca ikinci sırada yer alırken, bu adayı Yunan adaları Girit ve İstanköy'ün izlediği ifade edildi.

TUI Almanya Müdürü Stefan Baumert, konuya ilişkin değerlendirmesinde, Türkiye'ye yönelik yoğun turizm talebinin devam ettiğini belirterek, "TUI misafirlerinin sonbahar tatillerinde en çok sevdiği yer Türkiye'de Ege ve Akdeniz sahil şeridi. Sıcak hava ve mükemmel fiyat-performans oranı Türkiye'yi aileler için özellikle çekici kılıyor." değerlendirmesini yaptı.

ANKARA (AA) - YEŞİM SERT KARAASLAN - Bilim insanları, elektronik sigaraların astım, kan damarların da daralma, kan basıncında artış, yanıklar, kanserin yanı sıra akciğer ve beyinde hasara yol açtığından, kesinlikle kullanılmaması gerektiği uyarısında bulundu.

Türk Toraks Derneği Tütün Kontrol Çalışma Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Remziye Can, AA muhabirine yaptığı açıklamada, elektronik sigara (vaping) adı verilen elektronik nikotin sağlayıcı sistemlerin bir çeşit tütün ürünü olduğunu söyledi.

Yanma olmaksızın, pilden aldığı enerji ile ısınan atomizerin kartuş içindeki likiti buharlaştırması esasına bağlı çalışan bu tütün ürünü çeşidinin, pil, atomizer ve doldurulabilir kartuş olmak üzere üç parçadan oluştuğunu anlatan Can, bu ürünlerin endüstri tarafından "Zararı azaltılmış ürünler" olarak piyasaya sürüldüğünü aktardı.

Can, bu ürünlerin yerini 2003'den bu yana bağımlılığın devamlılığını hedef alan mevcut elektronik sigaralara bıraktığını belirterek, şu bilgileri verdi:

"Zamanla ürün çeşitliliği artan elektronik sigaralar, başlangıçta geleneksel sigara, puro veya pipo gibi tütün ürünlerine benzetilerek üretilirken, yeni nesil e-sigaralar ise kalem, USB bellek veya diğer günlük eşyaya benzer biçimde üretilmiştir. Elektronik​​​​​​​ sigaralar endüstri tarafından 'zararı azaltılmış ürün' adı altında piyasaya sürülmüş ve kimyasal içermediklerini iddia etseler de içerisinde propilen glikol, gliserol, etilen alkol, polietilen glikol (PEG400), diasetil dietilen glikol, amino-tadalafil, rimonabant, cannabibinoid, nitrozaminler, formaldehit, asetaldehit keton, civa, tetrametilpirazi, kurşun, nikel, krom olmak üzere insan sağlığına zararlı 7000'den fazla madde ve özellikle aroma verici katkı maddeleri de ihtiva etmektedir.

Elektronik sigaraların içeriğinde normal sigaradaki gibi aeropartiküller, for­maldehit, nitrozamin, metaller, karboniller, uçucu organik bileşikler ile polisiklik hidrokarbondan oluş­tuğu belirlenmiştir. Bu kimyasallar ise hücreye karşı toksik etkisi olan kansere neden olan maddelerdir. Elektronik sigaraların çalışmasını sağlayan bataryaların ısı üretmesi nedeniyle bu sıvı kimyasallar aerosol duru­muna geçmekte ve akciğer alveollerine geçişi hızlan­maktadır."

Elektronik sigaralardan çıkan buharın da pasif içiciliğe neden olduğunu, hücre canlılığının azalmasına ve DNA hasarının artmasına neden olduğunun tespit edildiğinin altını çizen Can, "Elektronik sigaraların beyin gelişimi üzerine de nörotoksik etkisi olduğu bilinmektedir. Annenin elektronik sigara içmesinin çocukta davranışsal ve kognitif değişikliklere yol açabileceği gösterilmiştir." diye konuştu.

Can, elektronik sigaranın, başta solunum ve kardiyovasküler sistemler olmak üzere karaciğer, böbrekler ve sinir sistemine zararları olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

"Elektronik sigara kullanımının kalp atım hızı ve kan basıncında artışlara neden olduğu bildirilmiştir. Elektronik sigara bağışıklık sistemini olumsuz etkileyerek, zatürre gibi alt solunum yolu enfeksiyonları riskini de arttırmaktadır. Ayrıca EVALI (e-cigarette and Vaping use Associated Lung Injury) olarak adlandırılan akut akciğer hasarı ile solunum yetmezliği ve ölüme yol açabilmektedir."

ABD'de yapılan bir araştırmada elektronik sigara kullananların anksiyete ve depresyona yaka­lanma oranlarının daha yüksek olduğunun gösterildiğini aktaran Can, "Elektronik sigaraların sağlık üzerine olan olumsuz etkilerinden biri de doz aşımıdır. Elektronik sigara içen 24 yaşında bir kadının doz aşımı nedeniyle yaşamının sonlandığı bildirilmiştir. Elektronik sigaraların tercih edilme nedenlerinin başında aromaları gelmektedir. Ancak yapılan çalışmalar bu aromaların hücre genetiğini bozduğunu göstermiştir. Elektronik sigaraların olumsuz etkilerinden biri de beyin gelişimi üzerinedir ve hafıza, dikkat ve öğrenme kapasitesini azaltabilir." dedi.

Can, nikotin ve elektronik sigaradaki yabancı ajanların, astım ve KOAH başta olmak üzere pek çok solunum sistemi rahatsızlığına neden olabildiğini söyledi.

Ayrıca elektronik sigara cihazlarının yanıklara, patlayıcı ve kimyasal yaralanmalara neden olduğunu ifade eden Can, elektronik sigara kullanımına bağlı gelişen yanıkların sıklıkla uyluk, kasık, yüz veya elde geliştiğinin rapor edildiğini bildirdi.

Can, "Yutma yoluyla veya cilt teması yoluyla elektronik sigara sıvısına maruz kalmanın da genellikle mide bulantısı, kusma, uyuşukluk ve taşikardiye neden olabildiği, hatta nöbetlere, anoksik beyin hasarına, laktik asidoza ve ölüme yol açabildiği bildirilmiştir." dedi.

- "Yağlı kimyasallar akciğer dokusunda iltihabi süreci uyarıyor"

Sağlığa Evet Derneği Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, bazı basın yayın organlarında yer alan, elektronik sigara kullanımına bağlı göğüs boşluğuna havanın girerek akciğere baskı oluşturmasıyla akciğerin kısmen çökmesi olarak tanımlanan "pnömotoraks" nedeniyle açıklamalarda bulundu.

ABD'de salgın haline gelmiş yeni nesil tütün, nikotin, kenevir kullanımına bağlı görülen yeni hastalıkların görüldüğü bilgisini veren Dağlı, "Bu hastalıklar, ülkemizde de görülmeye başladı ve bilim insanları olarak bunların artmasından endişe duyuyoruz." dedi.

Dağlı, elektronik sigaraların içinde yağlı kimyasallar, aromalar, toksinler ve esrar bulunabildiğine işaret ederek, "Bu kimyasallar, asıl görevi vücuda oksijen sağlamak olan akciğere zarar vermekte ve daha önce tıp ilteratüründe olmayan yeni hastalıklar yaratmaktadır." diye konuştu.

Bunlardan birinin tıpta "EVALI" olarak isimlendirilen bir hastalık olduğunu belirten Dağlı, sözlerine şöyle devam etti:

"EVALI, 2019'da elektronik sigara ile oluşan akciğer hasarına verilen uluslararası terimdir. Amerika Birleşik Devletleri'nde elektronik sigara kullanımına bağlı 68 ölüm, 2807 hastane yatışı olmuştur.

Birçok organda zarar yaratabilen elektronik sigaranın solunum sistemine etkisi oldukça iyi belirlenmiştir. Elektronik sigaranın solunum sisteminde neden olduğu bir hastalık, basında da sözü geçen 'pnömotoraks' diğer deyişle 'Vasp' olarak isimlendirilen akciğer zarı yırtılmasıdır.

Vasp, elektronik sigara kullanımına bağlı akciğer zarının kendiliğinden patlamasını tanımlayan İngilizce bir deyimdir. Elektronik sigaraların içerdiği toksinler akciğerin hava keseciklerinin zedeler ve balonlar oluşturur. Çevre destek dokusu bozulur ve delikli elastik iltihap tabakası oluşur. Zorlu nefes alma hava basıncını arttır ve ciğerde oluşmuş balonlar patlayarak akciğer zarı yırtılır, cerrahi tedavi gerektirir."

Elektronik sigaranın neden olduğu hastalıklardan birinin de yağ zatürresi (Vaping-Related Lipoid Pneumonia) olduğunu anlatan Dağlı, "Enfeksiyon ile oluşan zatürreden farklı olarak etkeni mikrop değil akciğere e-sigara içinde giren yağ asitleridir. Elektronik sigaraların içinde bulunan yağlı kimyasallar akciğer dokusunda iltihabi süreci uyarmaktadır."

Dağlı, elektronik sigara ve benzeri ürünlerin daha fazla zarara neden olmadan satışlarının durdurulmasını ve denetlenmesini talep ettiklerini, herkesin bu ürünlerin de kullanımından kaçınmasını istediklerini söyledi.

ADANA (AA) - EREN BOZKURT - Trendyol 1. Lig ekiplerinden Adanaspor'un teknik direktörü Sol Bamba, taktik anlayışlarından oyuncularının memnun kaldığını belirterek, "Bireysel hataları ortadan kaldırabilirsek inanıyorum ki taraftar daha iyi bir Adanaspor izleyecek." dedi.

Sol Bamba, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sezon öncesi dönemi karışık geçirdikleri için antrenmanlarla daha iyiye gitmeye çalıştıklarını söyledi.

Göreve geldikten sonra oyun sistemini değiştirdiğini dile getiren Bamba, "Kulübe gelmeden önce oynamak istediğim sistemin 3-4-3 ve 3-5-2 olduğunu söylemiştim. Türkiye'de bu taktiğe çok alışık değiliz. Son maçta gerçekten iyi mücadele ettik. Oyuncularım gelip bu taktikten memnun olduklarını ifade etti. Bundan dolayı Adanaspor 3-4-3 şeklinde devam edecek." diye konuştu.

Sol Bamba, kadroda 2 savunma ve bir hücum oyuncusuna ihtiyaçları olduğunu, kulüp yönetiminin bu konuda elinden geleni yapmaya çalıştığını anlattı.

Transfer döneminin 13 Eylül'de sona ereceğini anımsatan Fildişi Sahili asıllı Fransız teknik direktör, "Takıma katkı sağlayabilecek oyuncuları bulup buraya getirmek istiyoruz. Yeni oyuncularımı görmek ve takıma monte etmek istiyorum." dedi.

Bamba, ligdeki 3 maçta 11 gol yemelerinin kabul edilemez olduğunu belirterek, "Ben defans oyuncusuydum. Gol yediğimizde gerçekten deliye dönüyorum ama genç bir takımımız var. Bireysel hataları ortadan kaldırabilirsek inanıyorum ki taraftar daha iyi bir Adanaspor izleyecek." diye konuştu.

 

- "Taraftarlarımız arkamızda olmaya devam etsin"

 

Sol Bamba, taraftarların sabırlı olmasını isteyerek, "Her zaman taraftar gol ve galibiyet ister, bunu anlıyorum. Taraftarlarımız arkamızda olmaya devam etsin. Yeni gelecek oyuncularımızla oyun değişecek. Daha iyiye gideceğiz ve taraftarı mutlu edeceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

Trendyol 1. Lig'de çıktığı 3 karşılaşmada 1 galibiyet ve 2 mağlubiyet yaşayan Adanaspor, 13. sırada bulunuyor.

 

BRÜKSEL (AA) - NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in, Ukrayna'nın talebi üzerine NATO-Ukrayna Konseyi'ni bugün büyükelçiler seviyesinde toplayacağı duyuruldu.

NATO'dan AA muhabirine yapılan yazılı açıklamada, Sözcü Farah Dakhlallah'ın "NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, çarşamba günü (28 Ağustos) NATO-Ukrayna Konseyi'ni toplayacak. Toplantı büyükelçilik düzeyinde yapılacak ve Ukrayna'nın talebi üzerine olacak." ifadelerine yer verildi.

Ukrayna Savunma Bakanı Rüstem Umerov'un da video bağlantısıyla savaş alanındaki durum ve öncelikli ihtiyaçlar hakkında bilgi vermesinin beklendiğini kaydeden Dakhlallah, "Toplantı, Ukraynalı sivillere ve altyapıya yönelik son zamanlardaki yoğun Rus saldırıları nedeniyle yapılıyor." ifadesini kullandı.

NATO-Ukrayna Konseyi, İttifak ile Kiev arasında daha yakın koordinasyon sağlamak için geçen yıl kurulmuştu.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Rusya'nın 26 Ağustos'taki saldırılarını ülkesine yönelik "en yoğun saldırılardan biri" olarak değerlendirmişti.

Bewegung hat einen hohen Stellenwert für die körperliche Entwicklung des Kindes. Darüber hinaus beeinflusst Bewegung ebenso die seelische und kognitive Entwicklung. Aber in der Praxis sieht es leider anders aus: Immer mehr Kinder haben zu wenig Bewegung. Ursache hierfür sind grundlegende Veränderungen in den Lebensbedingungen von Kindern. Die kindliche Umwelt bietet immer weniger Spiel- und Bewegungsräume.

 

Auch in den Kindertageseinrichtungen ist es herausfordernd, fortlaufend räumliche und organisatorische Bedingungen zu schaffen, um dem Bedürfnis der Kinder nach Bewegung gerecht zu werden. Doch wie kann das einfacher klappen? 

 

Damit die Kinder im Landkreis Würzburg „in Bewegung bleiben“, veranstalteten die Servicestelle Sport und die Kita-Fachaufsicht des Landkreises Würzburg kürzlich eine Fortbildung für Pädagoginnen und Pädagogen aus Kindertageseinrichtungen in der Kita Bachzwerge in Rimpar. Dabei erfuhren 18 Interessierte, wie auch ohne große Planung schöne Bewegungseinheiten mit den Kindern im Kita-Alltag gelingen. Die Referentin der Fortbildung und Leiterin des Kinderhauses Blumenwiese Annette Beck zeigte den Teilnehmerinnen und Teilnehmern, dass es keine große Sporthalle und auch keine besonderen Turnmaterialien benötigt, um eine Bewegungsstunde zu gestalten.

 

Damit die Kinder im Landkreis Würzburg „in Bewegung bleiben“, veranstalteten die Servicestelle Sport und die Kita-Fachaufsicht des Landkreises Würzburg kürzlich eine Fortbildung für Pädagoginnen und Pädagogen aus Kindertageseinrichtungen. Foto: Sandra Handke

 

Sie betont: „Bewegung ist Ausdruck von Lebensfreude und gehört zu den Grundbedürfnissen aller Menschen. Um die Freude an Bewegung zu erhalten, können wir im Elementarbereich spielerisch, kreativ und ohne Leistungsdruck vielfältige Angebote gestalten.“ Außerdem bringe pädagogisches Personal bereits alle Voraussetzungen hierfür mit. 

 

Bereits im Herbst 2018 starteten Sportreferentin Sandra Handke und Ursula Bördlein von der Kita-Fachaufsicht mit dem Projekt „Bewegt und genussvoll durchs Kita-Jahr“. Die Corona-Pandemie verhinderte dann allerdings weitere geplante Veranstaltungen in den darauffolgenden Jahren. Jetzt freuen sich die beiden Veranstalterinnen, ihr gemeinsames Ziel endlich weiterzuführen und den Kindertageseinrichtungen Inspirationen für Bewegungseinheiten mit ihren Kindern zu geben.

Zum 1. September 2024 wechselt das dreiköpfige Vorstandsteam an der Spitze der Arbeitsgemeinschaft der Zweckverbände für Rettungsdienst und Feuerwehralarmierung in Bayern. Paul Justice, Geschäftsleiter des Zweckverbandes für Rettungsdienst und Feuerwehralarmierung (ZRF) Würzburg, wurde zum stellvertretenden Vorsitzenden des ehrenamtlichen Landesvorstands gewählt. Jan Terboven (ZRF Donau-Iller) wurde zum 1. Vorsitzenden, Daniel Weitzer (ZRF Regensburg) zum stellvertretenden Vorsitzenden gewählt.

 

„Der Rettungsdienst steht in Deutschland mit der Reform der Notfallversorgung, dem Fachkräftemangel und den Klinikschließungen teilweise mit dem Rücken an der Wand. Wir wollen in unserem bayerischen Partnernetzwerk bei der Weiterentwicklung zur Sicherstellung eines flächendeckenden und modernen Rettungsdienstes weitere Impulse setzen sowie den konstruktiven Dialog fortsetzen“, so Paul Justice zu seiner Aufgabe im Vorstand der Arbeitsgemeinschaft. 

 

In Bayern tragen die Landkreise und kreisfreien Städte die Verantwortung, den öffentlichen Rettungsdienst sicherzustellen. Diese Aufgaben werden im Zusammenschluss zu 25 Zweckverbänden für Rettungsdienst und Feuerwehralarmierung (ZRF) wahrgenommen. 

 

Der neue Vorstand setzt auch für die nächsten sechs Jahre auf Weitblick und partnerschaftlichen Dialog: „In Bayern gehen aktuell mehrere innovative Projekte wie der Telenotarzt und der Verlegungsrettungswagen an den Start. Geschwindigkeit und Dynamik der notwendigen Strukturanpassungen werden künftig zunehmen. Das bayerische Innenministerium, die Vertreter von Landkreis- und Städtetag, die Rettungsdienstorganisationen, die Integrierten Leitstellen, die Kassenärztliche Vereinigung Bayern, die Ärztlichen Leiter Rettungsdienst und die Krankenkassen in Bayern leisten alle wichtige Beiträge, die dazu beitragen, die rettungsdienstliche Versorgung in Bayern auf dem überaus hohen Niveau sicherstellen können“, so die Standortbestimmung des neuen Vorstands. 

 

Christine Haupt-Kreutzer, Vorsitzende des Zweckverbandes für Rettungsdienst und Feuerwehralarmierung Würzburg, gratuliert und dankt Paul Justice für sein ehrenamtliches Engagement im Landesvorstand der Arbeitsgemeinschaft. „Der Rettungsdienst steht vor immensen Herausforderungen. Durch die weitreichende Fachkompetenz und das außergewöhnliche Engagement von Paul Justice bin ich davon überzeugt, diese Herausforderungen innovativ, lösungsorientiert und in die Zukunft gerichtet weiter anzugehen.“ 

 

Dem bisherigen Vorstand der Arbeitsgemeinschaft der Zweckverbände für Rettungsdienst und Feuerwehralarmierung mit Günter Griesche (Ingolstadt), Alfred Rast (Weiden) und Norbert Heumann (Weilheim) dankten unter anderem Vertreter des Bayerischen Innenministeriums, des Landkreistags sowie der Rettungsdienste für ihr überragendes Engagement zum Wohl der bayerischen Bürgerinnen und Bürger.

Son GELİŞMELER

FOTO GALERİ

IMG - Uluslararası Millî Görüş Yardım Organizasyonu, su kuyuları ile Afrika’ya hayat getiriyor

Eröffnung der Kreisstraße WÜ 31 bei Helmstadt für November 2024 geplant: Bauarbeiten im Zeit- und Kostenrahmen

„Der Bauer und der Bobo“ - Ein Kinofilm für Jung und Alt mit anschließender Diskussion

Scholz, Rusya ile Ukrayna arasında barışın sağlanması için katkıda bulunabileceklerini söyledi

Almanya'da iki Türk'ün hayatını kaybettiği yangınla ilgili kundaklama şüphesiyle soruşturma başlatıldı

Saadet Avrupa'dan Almanya'da çifte vatandaşlık için Türk büyükelçiye önemli çağrıda bulundu

Gerlach würdigt Verdienste der Kassenärztlichen Vereinigung Bayerns zum 75-jährigen Jubiläum mit Staatsempfang – Bayerns Gesundheits- und Pflegeministerin: Flächendeckende und wohnortnahe ambulante Versorgung ist Kernaufgabe

Gerlach: Ausbildungsprogramm für künftige Hausärzte in ländlichen Regionen Unterfrankens wird fortgesetzt und mit über 1,2 Mio. Euro unterstützt – Bayerns Gesundheitsministerin unterstützt Würzburger Julius-Maximilians-Universität

Bundeskonferenz in Würzburg: Wie können Kommunen „weiblichen Armutsrisiken“ begegnen?