Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

 

 

Kazakistan Budapeşte Büyükelçiliği tarafından 09 Ağustos 2024 tarihinde Kazak şair Abay Kunanbayoğlu’nu anma töreni Budapeşte'de düzenlendi.

 

Etkinliğe Kazakistan Cumhuriyeti Budapeşte Büyükelçisi Sayın Abzal Saparbekuly, Türk Devletleri Teşkilatı Genel Sekreteri Büyükelçi Sayın Kubanıçbek Ömüraliyev, Uluslararası Türk Kültürü Teşkilatı (TÜRKSOY) Genel Sekreteri Sayın Sultan Raev, Macar Yazarlar Birliği Başkanı Sayın Kinga Erős katılarak bir konuşma yaptı. 

 

Genel Sekreter, Abay Kunanbayoğlu’nun edebi yaratımı, zamanın ötesine geçerek gelecek nesil için ebedi kalacak bilgeliği taşıdığı söyledi. Abay'ın insanlığa dair derin anlayışının, etik dürüstlük çağrılarının ve eğitim-aydınlanma propagandasının bugünlerde savunduğumuz değerlerle etkinleştiğini vurguladı. 

 

TDT Genel Sekreteri, Abay şiiri ve felsefesi, Türk halklarının ortak tarih ve geleceğe yönelik özlemlerini yansıtan zengin entelektüel ve kültürel geleneklerin kanıtı olduğunun altını çizdi.

 

Etkinliğe akademisyenler, medya mensupları ve diplomatik misyon temsilcileri katıldı.

 

Tören, Abay Kunanbayoğlu büstünün yer aldığı parkta yapıldı.

 
 

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER (AA) - Birleşmiş Milletler (BM) Orta Doğu Barış Süreci Özel Koordinatörü Tor Wennesland'in, İsrail'in saldırıları nedeniyle Gazze'de Filistinlilerin yaşadığı "kabusun bitmesinin" uzun zamandır beklendiğini söylediği bildirildi.

BM Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Farhan Haq, günlük basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

 

Wennesland'ın Kudüs'te olduğunu belirten Haq, İsrail'in Gazze'de devam eden saldırılarıyla ilgili BM Koordinatörü'nün, "Bu kabusun sona ermesi uzun zamandır bekleniyor." dediğini aktardı.

Haq, "Tor Wennesland, tüm tarafları sivillerin korunmasına öncelik vermeye, Gazze'de ateşkes ve esirlerin serbest bırakılması için bir anlaşma yapmaya ve BM Güvenlik Konseyi'nin 2735 sayılı kararına uygun olarak hükümlerini gecikmeden veya koşulsuz olarak uygulamaya çağırdı." diye konuştu.

 

Sözcü Yardımcısı, Wennesland'ın, ABD, Mısır ve Katar liderlerinin "arabulucu olarak gösterdiği ısrardan" ve her iki tarafa yaptıkları ateşkes ve esirlerin serbest bırakılması çağrılarından "cesaret aldığını" ifade etti.

Haq, ayrıca, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres'in, Gazze'deki çocuk felci virüsünü önlemek için acil aşı kampanyası çağrısını hatırlatarak, Dünya Sağlık Örgütünün muhtemelen ağustos sonu veya eylül başında başlayacak şekilde "iki aşamalı bir kampanya" yürütmeyi planladığını kaydetti.

 

- İsrail'in yeni "tahliye emri", Gazze'deki "insani bölge" alanını yüzde 11 daha daralttı

Genel Sekreter Sözcü Yardımcısı Haq, BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisinin (OCHA) verilerine dayanarak, İsrail ordusunun bu sabah verdiği yeni "tahliye emriyle", Gazze'de belirlenen "insani bölge" alanının yüzde 11 daha daraldığı bilgisini paylaştı.

Haq, İsrail'in son "tahliye emrinden", Deyr el-Belah, Han Yunus ve El-Mevasi'nin bazı kısımlarında yaşayan tahmini 170 bin kişinin etkilendiğini belirtti.

Sözcü Yardımcısı Haq, İsrail'in, Han Yunus ve Gazze'nin kuzeyinde sadece ağustos ayı içinde 10 binlerce insanı etkileyen "8 tahliye emri" verdiğinin altını çizdi.

İsrail ordusu, zorla yerinden edilmiş 1 milyondan fazla Filistinliyi sıkıştırdığı ve "insani bölge" olduğunu iddia ettiği El-Mevasi'nin bazı kısımlarına saldırı başlatacağını duyurarak buraların boşaltılmasını istemişti.

 

- İsrail, Gazze'de zorunlu göçü sistematik bir silah olarak kullanıyor

İsrail, 7 Ekim 2023'te başlattığı saldırılardan bu yana yayınladığı "tahliye" kararlarıyla Gazze'de yaşayan Filistinlileri sürekli olarak göçe zorluyor.

BM verilerine göre, Gazze'de yaşayan her 10 kişiden 9'u İsrail saldırıları nedeniyle göç etmek zorunda kaldı.

 

Gazze'de oradan oraya savurulan Filistinliler, saldırılar ve gıda sıkıntısının yanı sıra zorunlu göç nedeniyle zor günler geçiriyor.

BM'ye göre, Gazze'deki Filistinlilerin büyük çoğunluğu ayda bir göç etmek zorunda kalıyor.

 

 

NEW YORK (AA) - ABD merkezli finansal hizmetler şirketi Mastercard, yeniden yapılanma planı kapsamında küresel personel sayısını yüzde 3 oranında azaltıyor.

Mastercard sözcüsünün açıklamasında, yakın zamanda organizasyonel değişiklik planının duyurulduğu anımsatılarak, büyümeyi hızlandırmak ve uzun vadeli fırsatlara yatırımı mümkün kılacak kapasiteyi açığa çıkarmak için bölge ve işletmelerin yeniden düzenlendiği ifade edildi.

Bu değişiklikler yapılırken kaynakların büyüme alanlarına yeniden dağıtılmasının planlandığı bilgisi verilen açıklamada, söz konusu eylemlerin şirketin personelinin yüzde 3'ünü etkileyeceği belirtildi.

Açıklamada, etkilenen çalışanlara bildirimlerin çoğunun üçüncü çeyrekte tamamlanmasının beklendiği ve söz konusu çalışanlara destek sağlanacağı kaydedildi.

ABD basınında yer alan haberlerde, işten çıkarmalardan yaklaşık 1000 personelin etkileneceği ifade edildi.

 

BERLİN (AA) - Almanya'nın başkenti Berlin'de Filistin'e destek için gösteri yapıldı.

Filistin ile dayanışma göstermek ve İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını protesto etmek için Kreuzberg ilçesindeki Moritzplatz metro istasyonunun yakınında yüzlerce kişi toplandı.

 

Buradan yürüyüşe geçen göstericiler, Filistin bayrakları ile "Bir soykırım diğerini haklı çıkarmaz", "Almanya'nın sessizliği suç ortaklığıdır", "15 bin çocuk öldürüldü" ve "Bütün ebeveynler aynı dilde ağlar" yazılı pankart ve dövizler taşıdı.

Eylemde, "Cinayeti ve savaşı durdurun", "Göreceksiniz Filistin özgür olacak", "Hepimiz Filistinliyiz", "Çocuk katili İsrail", "Soykırımı durdurun" ve "İsrail terör devletidir" sloganları atıldı.

 

- Birçok gösterici gözaltına alındı

Yürüyüş güzergahı üzerinde bulunan Axel Springer Medya Grubu binası önünde toplanan bir grup, İsrail bayrakları açarak gösteriyi provoke etmeye çalıştı.

Filistin'e destek eylemine katılanlar ile provokasyon yapmaya çalışanların arasına giren polis ekipleri gerilimin artmasını önledi.

 

Göstericiler eylemi uzun süre bu bölgede sürdürdü. Polis eylemin sonlandırıldığı anonsu yaparak göstericilerin ayrılmalarını istedi. Bu çağrıya uymayan göstericiler ile polis arasında zaman zaman arbede yaşandı ve birçok gösterici gözaltına alındı.

 

MOSKOVA (AA) - Rusya Devlet Nükleer Enerji Kuruluşu Rosatom, Ukrayna’nın saldırıları nedeniyle Zaporijya ve Kursk’ta nükleer güç santralleri etrafındaki durumun kötüleştiğini bildirdi.

Rosatom’dan yapılan yazılı açıklamada, Rosatom Genel Müdürü Aleksey Likhachev ile Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Mariano Grossi’nin telefonda görüştüğü belirtildi.

Görüşmede, Zaporijya ve Kursk’taki nükleer güç santrallerindeki son durumun ele alındığı bilgisine yer verilen açıklamada, "Likhachev, iki nükleer santralin etrafındaki durumun kötüleşmeye devam ettiğinin altını çizdi." ifadesi kullanıldı.

Açıklamada, Ukrayna’nın iki nükleer santralin yakınlarına yönelik çok sayıda saldırı gerçekleştirdiğine işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Bu tür eylemler yalnızca iki nükleer santral için doğrudan bir tehdit oluşturmakla kalmıyor, aynı zamanda UAEA’nın nükleer güvenlik konusundaki yaklaşımlarına da zarar veriyor."

Rusya Savunma Bakanlığı da Ukrayna’nın Kursk Nükleer Güç Santrali’ne saldırı hazırlığında bulunduğuna yönelik raporlar bulunduğunu ve böyle bir saldırının gerçekleşmesi halinde "sert yanıt" verileceğini aktardı.

Mart 2022'de Rusya'nın kontrolüne geçen Zaporijya Nükleer Güç Santrali çevresine topçu ve insansız hava araçlarıyla saldırılar düzenlenirken, Ukrayna ve Rusya saldırılar konusunda birbirini suçluyor.

Rus toprağı Kursk bölgesinde ise Ukrayna ordusunun 6 Ağustos'ta başlattığı saldırılar sonrası iki ordu arasında şiddetli çatışmalar başlamıştı.

Almanya'nın bazı eyaletlerinde başlayan, bazılarında ise başlamak üzere olan yeni eğitim yılı öncesi, IMG - Uluslararası İnsani Yardım Organizasyonu, yaptığı açıklama ile fakir ailelerin çocuklarına eğitim desteğinin önemine dikkat çekti.

Genel Başkan Özdoğru, yaptığı açıklamada, "Öncelikle ilkokuldan üniversiteye kadar yaşı kaç olursa olsun eğitime yeni başlayan tüm çocuklarımıza ve gençlerimize Cenab-ı Allah’tan zihin açıklığı diliyorum. Onların hayata sağlam başlayıp dereceler ile sınıf geçmeleri, milletimizin geleceğine döşenmiş başarı hikayesinin kilometre taşı konumundaki ümit dolu hikayelerdir. Çocuklarımızın iyi eğitim alarak geleceğe başı dik, karnı tok ve zihni açık başlaması, yazılacak başarı hikayelerinin önemli bir ümit belgesidir. Çocuklarımızın eğitimini iyi takip ederek, onların eğitim ve derslerine önem vererek durumlarını ilk andan itibaren iyi izlemeliyiz." dedi.

Öte yandan uzak coğrafyalarda fakir milletlerin eğitim konularını da hayallerinde canlandırarak Afrika’da bizzat gözlemlediklerini belirten IMG - Uluslararası İnsani Yardım Organizasyonu Genel Başkanı Yakup Özdoğru, "Yüzyıllardır Allah’ın verdiği temel insani ve yaşamsal hakları bir kenara bırakalım, çocuklarını eğitime bile üç kuruş ayırarak destek olamayan aileler, kara Afrika'nın kara talihi içerisinde ellerinden bir şey gelmediği için sadece kara kara düşünmektedirler. Eğitimden mahrum kalmış, çeşitli sebeplerden okuyamayan her çocuk, insanlığın geleceği adına bir kayıptır diyerek çıktığımız yardım yolculuğunda, fakir ailelerin çocuklarının eğitimini üstleniyoruz. Sizlerin desteği ile mazlum coğrafyalarda çocuklarımıza eğitim ve araç gereç desteği veriyoruz. Bir harf öğretene 40 yıl köle olmayı kabul eden bir inancin mensuplarının eğitime vereceği önem, kurtuluşa giden yolun bir daha kapanmamak üzere açılması demektir. Bu bağlamda kadirşinas milletimizi yardıma çağırıyoruz." şeklinde mesaj verdi.

 

Türkiye siyasetinde uzun yılların tecrübesine sahip olan Saadet Partisi’nin Avrupa yönetimi, sürekli olarak yeni siyaset ve çözüm önerileri ile dikkat çekiyor.

Ayheber’e açıklamalarda bulunan Avrupa Saadet Partisi Başkanı Samet Sami Temel, “Her tatil sonunda gurbete geri döndüğümüzde, ülkemizdeki gelişmeleri değerlendirir, ölçer, biçer ve tartarız. Siyaset üretirken elimizdeki bilimsel verilerin oldukça faydalı olmasına dikkat ederiz. Siyasetçi, hayallerine ve ümitlerine sürekli yeni fikirler eklemezse kaybeder. Saadet Avrupa olarak, öncelikle insanımızın asimilasyona uğramadan kimlik, kültür ve inancını muhafaza etmesine çalışıyoruz. Diğer yandan, Avrupa’da başarılı uyum hikayeleri ortaya koyarken, Türkiye sevgisine yeni halkalar eklemek bizim için bir yaşam felsefesi haline gelmiştir. Bu bağlamda, yakında tatilden dönecek tüm arkadaşlarımızla bir araya gelerek ülkemizdeki gelişmeleri ve yapılması gerekenleri herkesin ağzından canlı olarak dinleyip çözüm önerileri ortaya koymak istiyoruz.” şeklinde konuştu.

Bilindiği gibi, Saadet Avrupa camiası sürekli olarak Türkiye’nin anavatanı ile yeni vatanı arasındaki düşünce projelerini ortaya koyarak insanımıza kültürel anlamda moral ve düşünce kılavuzluğu yapmaktadır.

 

Uzun yıllardan bu yana Nürnberg’de Türk mutfağını her milletten insana tanıtan Mevlana Restaurant sahibi Konya’lı Ahmet Can, “Bizim yemeklerimizin lezzeti, Başbakan’ın bile gönlünü çelerek mutfağımızın samimi bir müşterisi yaptı. Lokantacılık on yıllar boyunca Almanya’da var. Ancak bu mesleğin olmazsa olmazı öncelikle güler yüzdür ve samimiyettir. Bavyera Başbakanı ile yıllardır devam eden bir samimiyetimiz ve dostluk ilişkimiz var. Kendisinin bizi tanıyarak Türk mutfağının aşığı olduğunu söylersem yanlış anlaşılmasın. Benim ülkemin yemek kültürü Başbakan’ın takdirini kazanıyorsa, ben bundan bir Türk olarak mutluluk duyar ve memnun oldum. İşimi en güzel şekilde yaptığım için müşterilerim daha da artıyorsa, bir Türk olarak mutluluğun zirvesine varmışım demektir. Sevilen Türk mutfağı ve saygı duyulan Can ailesi olarak vatandaşlık görevimi de ülkeme ve milletime karşı en güzel şekilde yerine getirdim demektir. Anadolu'nun lezzeti Mevlana'da sizi bekliyor.” şeklinde konuştu.

Geçtiğimiz hafta Bavyera Başbakanı Mevlana Restaurant’a gelerek döner kesmiş ve şanslı döner müşterilerini Mevlana Restaurant’a davet etmişti.

 

 

 

 

 

BERLİN (AA) - Eski Alman Dış İstihbarat Teşkilatı (BND) Başkanı August Hanning, Rus gazını Avrupa'ya taşıyan Kuzey-Akım Boru Hatlarına yönelik 2022'deki saldırılarda Polonya ve Ukrayna'nın işbirliği yaptığını düşündüğünü söyledi.

BND'nin 1998-2005'te başkanlığını yapan Hanning, Welt televizyon kanalına yaptığı açıklamada, bu tür saldırıların yoğun devlet desteği olmadan gerçekleştirilemeyeceğini belirtti.

Hanning, bunun şu anda göründüğü gibi bir dalış eğitmeninin yaptığı özel bir eylem olmadığına dikkati çekerek "Hayır, bu büyük ölçüde askerler tarafından desteklenmiş olmalı. Polonya ve Ukrayna askeriyesinin de büyük bir rol oynadığını düşünüyorum, İstihbarat servislerinin de." dedi.

 

Soruşturmanın sonuçlarına göre bu saldırılarda Ukraynalı bir ekibin yer aldığının görüldüğüne işaret eden Hanning, "Bu ancak Polonya'nın güçlü lojistik desteğiyle mümkün oldu ve bu tür kararlar alt düzeyde değil, en yüksek siyasi düzeyde alınır. Ve burada (Ukrayna) Başkan (Volodomir) Zelenskiy ile (Polonya) Cumhurbaşkanı (Andrzej) Duda arasında bu saldırının tatbik edilmesi için bir anlaşmanın olduğunu düşünüyorum." ifadelerini kullandı.

Hanning, saldırı hazırlığında yoğun bir şekilde yer almış olmasından dolayı Polonya'nın, saldırıya ilişkin yapılan soruşturmanın başarılı olmasına ilgi duymadığını savundu.

Almanya'nın eski istihbarat şefi, boru hatlarında yoğun bir hasar oluştuğunu ve Alman hükümetinin tazminat talep etmesini beklediğini kaydetti.

 

- Almanya bir Ukraynalı hakkında tutuklama emri çıkardı

Alman basınında, Federal Başsavcılığın, Baltık Denizi'nde yaklaşık 2 yıl önce Kuzey-Akım Boru Hatlarına yönelik saldırılarla ilgili Ukrayna vatandaşı Volodimir Z. hakkında Avrupa çapında tutuklama emri çıkardığı belirtilmişti.

Dalgıç olan şüphelinin son olarak Polonya'da yaşadığını düşünen Alman makamlarının, haziranda Volodimir Z. hakkında çıkarılan tutuklama emrini Polonya'ya ilettiği ancak Polonya tarafının Almanya'nın adli yardım talebine yanıt vermediği aktarılmıştı.

Polonyalı Savcılığı ise Alman basınına, şüphelinin ikamet ettiği yerde bulunmadığını ve Polonya-Ukrayna sınırını geçtiğini açıklamıştı.

 

- Danimarka ve İsveç, soruşturmaları sonlandırmıştı

Kuzey Akım boru hatlarına Eylül 2022'de düzenlenen saldırılar, Rusya ile Almanya'yı Baltık Denizi üzerinden birbirine bağlayan boru hatlarında büyük hasara yol açmıştı.

Boru hatlarında meydan gelen patlamalar Danimarka'nın Baltık Denizi'ndeki Bornholm Adası yakınlarında kaydedilmişti.

 

Alman basınında sabotaj olarak nitelenen saldırılarla ilgili Almanya'nın yanı sıra Danimarka ve İsveç'teki kurumlarca soruşturma başlatılmış ancak Danimarka ve İsveç soruşturmaları sonlandırmıştı.

Alman basınında yer alan önceki haberlerde, 5 erkek ve bir kadından oluşan grubun, Eylül 2022'de Almanya'nın kuzeyindeki Rostock kentinde sahte pasaportlarla bir yat kiraladığı ve Kuzey Akım boru hatlarına sabotaj düzenlediği ileri sürülmüştü.