Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

 

KÖLN (AA) - Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi (ZMD) Başkanı Aiman Mazyek, "antisemitizmle mücadele" kapsamında Müslümanların ötekileştirilmemesi gerektiğini belirterek, "Ülkemizdeki pek çok Müslüman huzursuz, açıkça konuşmaktan korkuyor, tartışmaktan korkuyorlar." dedi.

 

Mazyek, "RBB24 info" radyosuna yaptığı açıklamada, İçişleri Bakanlığı tarafından bugün Berlin'de düzenlenen "İslam Konferansı" toplantısına davet edilmediklerini söyledi.

Davet edilmemelerinin nedenini bilmediğini ifade eden Mazyek, konseylerinin antisemitizmle mücadele ettiğini vurgulayarak, "Sosyal bütünleşmeye ihtiyacımız var. Çok net bir dayanışmaya ihtiyacımız var." ifadelerini kullandı.

Mayzek, antisemitizmle mücadele kapsamında Müslümanların ötekileştirilmemesi gerektiğini belirterek, "Ülkemizdeki pek çok Müslüman huzursuz, açıkça konuşmaktan korkuyor, tartışmaktan korkuyorlar." değerlendirmesinde bulundu.

Konferansın gündeminde antisemitizm ve "Müslüman düşmanlığı" ile mücadele yer alıyor.

Alman şirket, 2026'da 13 milyar ila 14 milyar avro satış geliri ve yüzde 15'in üzerinde faaliyet karı öngörüyor.
 

BERLİN (AA) - Alman silah üreticisi Rheinmetall, Avrupa'daki savaş ve Batı ülkelerinde artan savunma bütçeleri nedeniyle gelecek yıllarda daha da güçlü büyüme hedefliyor.

Şirketin yatırımcı sunumuna göre, satışların 2026'ya kadar yıllık ortalama beşte bir oranında artması bekleniyor.

2026'da 13 milyar ila 14 milyar avro satış geliri ve yüzde 15'in üzerinde faaliyet karı hedeflenirken Rheinmetall bu yıl için 7,4 ila 7,6 milyar avro gelir tahmin ediyor.

Şirket, satışlardan 2023 için yaklaşık yüzde 12'in üzerinde faaliyet karı öngörüyor.

 

Alman silah üreticisinin sipariş defterlerinin dolu olması da büyüme hedeflerini destekliyor.

Öte yandan, Ukrayna-Rusya arasındaki savaş, Avrupa’daki hükümetleri savunma harcamalarını artırmaya teşvik ederken, bu da Alman silah üreticisi Rheinmetall’in satışlarının artmasında etkili oluyor.

Şirket Ukrayna'ya silah ve mühimmat da sağlıyor. Sunuma göre, Ukrayna'daki savaş sonucunda NATO ülkelerinin savunma bütçeleri arttı.

 

Sunumun ardından, Rheinmetall hisseleri bugün yüzde 4 artışla 190 avroya yükseldi.

OpenAI kurucu ortağı ve eski üst yöneticisi (CEO) Sam Altman, görevden alınmasının ardından yapay zeka araştırmalarının başı olarak Microsoft'a katılmıştı.
 

BERLİN (AA) – Beş gün önce görevden alınan OpenAI kurucu ortağı Sam Altman'ın, üst yönetici (CEO) olarak şirkete geri döneceği bildirildi.

OpenAI’dan yapılan açıklamada, Altman'ın geri dönüşü için prensipte anlaşmaya varıldığı belirtildi.

Altman, eski Salesforce Üst Yöneticisi Bret Taylor, eski ABD Hazine Bakanı ekonomist Larry Summers ve Quora'nın kurucusu Adam D'Angelo'dan oluşacak yeni yönetim kurulu üyeleriyle OpenAI’a dönecek.

Taylor’un, OpenAI Yönetim Kurulu Başkanı olması planlanıyor.

 

Altman, X'ten yaptığı açıklamada, "Yeni yönetim kurulu ve Satya'nın (Microsoft CEO'su Satya Nadella) desteğiyle OpenAI’a dönmeyi ve Microsoft ile güçlü ortaklığımızı geliştirmeyi sabırsızlıkla bekliyorum." ifadesini kullandı.

Yapay zeka uygulaması ChatGPT'yi geliştiren OpenAI'dan cuma günü yapılan açıklamada, "Yönetim kurulunun artık Altman'ın OpenAI'a liderlik etmeyi sürdürme becerisine inancı yok." ifadesi kullanılmış, CEO'nun görevden ayrıldığı bildirilmişti.

OpenAI'ın yaklaşık yüzde 49'una sahip olan Microsoft’un CEO'su Satya Nadella da 19 Kasım’da yaptığı duyuruda, Altman'ın yeni bir gelişmiş yapay zeka araştırma ekibine liderlik etmek üzere Microsoft'a katılacağını duyurmuştu.

Nadella ayrıca, CNBC'ye verdiği röportajında, OpenAI yönetim yapısının değişmesi gerektiğini savunmuş, Microsoft'un bu konuda yönetim kurulu ile diyalog içinde olacağını ifade etmişti.

 

OpenAI çalışanları da mevcut yönetim kurulunun istifa etmesini istemiş, kurulu görevlerinden ayrılmak ve şirketin en büyük yatırımcısı Microsoft'ta çalışmak üzere Altman'ın yolundan gitmekle tehdit etmişti.

Şirketin çoğu çalışanı, OpenAI'ın yönetim kuruluna hitaben, "şirketin misyonu ve çalışanları için yeterlilik, muhakeme ve özen eksikliği olan kişilerle çalışamayacaklarını" belirten bir mektup imzalamıştı.

Bulut tabanlı yazılım şirketi Salesforce'un CEO'su Marc Benioff da OpenAI'daki görevlerinden istifa eden çalışanları işe almayı teklif etmişti.

BERLİN (AA) - Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Yahudi yerleşim yerlerinde meydana gelen şiddeti kınamasını istedi.

Baerbock, Deutsche Welle'ye yaptığı açıklamada, "İsrail Başbakanı bu yerleşimci şiddetini kınamalı ve bu şiddet kovuşturulmalı. Bu aynı zamanda İsrail'in güvenliği için de gereklidir. Batı Şeria'daki güvenlikle ilgili olarak da İsrail oradaki durumun daha da tırmanmamasını sağlamakla sorumludur." dedi.

 

Gazze'deki insanların içme suyu ve ilaç temin edebilecekleri güvenli yerlere sahip olmalarının sağlanması için çaba sarf edilmesi gerektiğini belirten Baerbock, "Gazze'deki insanlar korunmalı, mücadele Hamas'a karşı yürütülüyor, Gazze'deki sivil halka, masum insanlara, kadınlara ve çocuklara, masum Filistinlilere karşı değil." ifadelerini kullandı.

Alman Bakan, ülkesinin bir ateşkese karşı çıkan duruşunu da savunarak bunun Hamas'a yeniden güçlenmesi için süre kazandıracağını iddia etti ve önceliğin Gazze halkına insani yardım ulaştırılması olması gerektiğini kaydetti.

BERLİN (AA) - Almanya İçişleri Bakanı Nancy Faeser, ülkede Müslüman düşmanlığı sorunun olduğunu söyledi.

Faeser, bugün düzenlenen Almanya İslam Konferansı'nda, haziranda "Müslüman Düşmanlığı Bağımsız Uzman Grubu" tarafından yayınlanan raporun ülkedeki iki kişiden birinin "Müslüman düşmanlığı" içeren ifadeleri onayladığını ortaya koyduğunu belirtti.

"Almanya'da Müslüman düşmanlığı sorunumuz da var." diyen Faeser, Müslümanlara yönelik saldırıların raporda resmi rakamların gösterdiğinden çok daha fazla olduğunu varsaydıklarını belirtti.

Faeser, bu bağlamda Müslüman karşıtlığının belgelenmesine ilişkin olanakların ve danışma merkezlerin artırılacağını kaydetti.

 

- "İnsan düşmanlığının diğer biçimlerine sıfır tolerans gösterilmeli"

Müslüman düşmanlığından etkilenenleri daha fazla koruma ve destekleme imkanlarını da artıracaklarını aktaran Faeser, "Almanya'daki pek çok Müslümanın günlük hayatta Müslüman karşıtı saldırılarının kurbanı olma tehdidi gerçektir. Bunun güvenlik duygusu açısından korkunç sonuçları var. Bunu kabul edemeyiz." ifadesini kullandı.

Almanya'da her insanın güven içinde yaşama hakkı bulunduğunu vurgulayan Faeser, "Müslüman karşıtlığına, aşırı sağcılığa, Yahudi karşıtlığına, ırkçılığa ve insan düşmanlığının diğer biçimlerine sıfır tolerans gösterilmeli." değerlendirmesinde bulundu.

 

- "Aşırı sağcılık hepimiz için büyük tehditlerinden biri"

Toplumun bölünmemesi gerektiğini vurgulayan Faeser, "Aşırı sağcılık hepimiz ve demokrasimiz için en büyük tehditlerden biri olmaya devam ediyor. Bunun tehdit potansiyellerini çok ciddiye almalıyız." diye konuştu.

Bakan Faeser, Orta Doğu'daki ihtilafın Alman sokaklarına yansımaması gerektiğini ifade ederek, ihtilafın ülkelerinde şiddete dönüşmesini önlemek için her şeyi yapacaklarını belirtti.

Müslüman düşmanlığı ve göç toplumundaki antisemitizm ile nasıl mücadele edilmesi gerektiğinin önemli konular olduğunu aktaran Faeser, İsrail'in güvenliğini korumak, antisemitizmle mücadele etmek ve ülkede Yahudileri korumak Almanya'nın devlet meselesi olduğunu söyledi.

Antisemitizme karşı birlikte mücadele verilmesini isteyen Faeser, bu bahane ile Müslümanlara karşı bir hava oluşturulmaması gerektiğini ifade etti.

 

Bakan Faeser, Müslüman derneklere de antisemitizmle mücadeleyi görünür şekilde sürdürme çağrısında bulundu.

Bu yılki Almanya İslam Konferansı "Toplumsal barış ve demokratik uyum: Toplumsal bölünme zamanlarında Yahudi karşıtlığı ve Müslüman karşıtlığıyla mücadele" başlığı altında düzenlendi.

İki gün sürecek konferans kapsamında çeşitli paneller düzenlenecek.

 

Almanya İslam Konferansı 2006'da hayata geçirilerek Alman hükümeti ile Müslümanlar arasında işbirliği ve diyaloğun artırılması hedeflenmişti.

Vor knapp 9 Jahren ist Ara Avetisyan aus Armenien nach Würzburg geflüchtet. Hier lebt der 54-Jährige mit seiner Frau und den drei Kindern, hier hat die Familie ein neues Zuhause gefunden. Bereits mit 10 Jahren besuchte Avetisyan in seiner Heimat die Kunstschule in Jermuk und anschließend die Kunstakademie in Irkutsk. Er nahm erfolgreich an zahlreichen Ausstellungen und Wettbewerben teil.

„Schon als Kind besuchte ich eine Kunstschule. An dieser Schule erhielt ich den Grand Prix und erreichte den ersten Platz bei der ersten internationalen Kinderkunstausstellung der Welt in Paris. Aber unter Umständen, auf die ich keinen Einfluss hatte, erfuhr ich nichts davon, bis ich 24 Jahre alt war.

Ich glaube, am Anfang haben es die Lehrer vor mir geheimgehalten, damit ich nicht arrogant werde. Und dann haben sie es einfach ganz vergessen, dass ich die Nummer Eins in diesem Wettbewerb war. Aber sie konnten sich nicht einmal vorstellen, was dieser Umstand mit meinem Leben machte. Als ich von diesem scheinbar wichtigen Ereignis erfuhr, spielte es schon keine Rolle mehr für mich. Ich hatte bereits einen anderen Beruf und einen anderen Job.

Aber ich konnte den Gedanken nicht vergessen, dass ich ein professioneller Maler sein könnte. Ich habe immer von dem Tag geträumt, an dem ich endlich Kunst professionell betreiben kann. Ich habe nie aufgehört zu malen und manchmal ein Bild verkauft. Ich wollte immer diese Art von Kunst machen. Nachdem ich nach Deutschland gekommen bin, bekam ich diese Chance! Nun male ich jeden Tag Bilder, das ist meine Hauptbeschäftigung. Meine Träume wurden wahr!“, schildert Ara Avetisyan seine Biografie.

 

Vor allem mit Öl-, aber auch Aquarellfarben fertigt der Künstler seine Würzburger Landschaftsdarstellungen meist direkt vor Ort an. 20 seiner Bilder werden ab Dezember in den Gängen des Rathauses im 1. und 2. Stock sowie im Treppenhaus gezeigt. Die Ausstellung kann vom 28.11.2023 bis 8.1.2024 während der Öffnungszeiten des Rathauses besucht werden, also Mo-Do 8-18 Uhr und Fr 8-13.30 Uhr.

Ein Kauf der Bilder im Rahmen der Ausstellung ist leider nicht möglich. Bei Interesse bitte direkten Kontakt mit dem Künstler aufnehmen. Ara Avetisyan wird die Einnahmen aus dem Verkauf der Kunstwerke Kindern in Bergkarabach zugutekommen lassen, die ihr Zuhause verlassen mussten und dringend Lebensmittel, Kleidung und eine Unterkunft benötigen.

 

„Heute ist 10 die magische Zahl in Rimpar. Im 10. Monat im Jahr, im Oktober wurde der Familienstützpunkt in Rimpar eröffnet. Mit dem Standort in Rimpar öffnet der 10. Familienstützpunkt im Landkreis Würzburg und er öffnet 10 Jahre nach der Gründung des ersten Stützpunktes im Landkreis. Hinter der 10 steht ein Erfolgsmodell mit einem niederschwelligen und wohnortnahen Angebot für Familien und Eltern.“ Mit diesen Worten leitete Landrat Thomas Eberth seine Rede bei der feierlichen Eröffnung des Rimparer Familienstützpunktes ein. Rimpars Bürgermeister Bernhard Weidner konnte auch den Bezirksgeschäftsführer des AWO Bezirksverbandes Unterfranken e.V. Martin Ulses, den Leiter des Amtes für Jugend und Familie des Landratsamtes Würzburg Michael Schumacher, Claudia Ruhe als Koordinatorin der Familienstützpunkte im Landkreis sowie Paula Geßner vom Rimparer Familienstützpunkt zur feierlichen Unterzeichnung der Vereinbarung begrüßen.

„Familien bilden das Grundgerüst unserer Gesellschaft, daher ist es mir ein Anliegen, ihnen Ressourcen, Bildungschancen und die notwendige Infrastruktur zur Verfügung zu stellen, um eine gesunde Umgebung für das Aufwachsen der nächsten Generation zu gewährleisten“, hob Bürgermeister Bernhard Weidner die Bedeutung des neu eingerichteten Familienstützpunktes hervor. Dieser hat laut Martin Ulses zwei Hauptaufgaben: die Bindung zwischen Eltern und Kind zu unterstützen und das Wissen der Eltern „Ich bin nicht allein, es gibt eine Anlaufstelle.“

 

Eltern-Kind-Café und Wunschboxen

Die Anlaufstelle in der Niederhoferstraße 61 in Rimpar wendet sich mit ihrem Angebot an alle Familien mit Kindern aus Rimpar, Maidbronn und Gramschatz. Ansprechpartnerin ist die Pädagogin, Kunstpädagogin und Mutter von zwei Kindern Paula Geßner. Der Familienstützpunkt bietet zu Themen rund um die Erziehung und das Zusammenleben als Familie Informationen und Beratung sowie eigene Veranstaltungen. Geßner kennt die geeigneten Angebote vor Ort und kann bei Bedarf an geeignete Stellen weitervermitteln. Zudem können sich Eltern im Familienstützpunkt untereinander austauschen. Dazu dient das offene Eltern-Kind-Café, welches Anfang 2024 starten wird. Paula Geßner möchte ihr Angebot mit weiteren Veranstaltungen ergänzen, u.a. mit einem Walderlebnisabenteuer für Familien und auch speziell für Väter mit Kindern. Sie betonte, dass ihr Ideen, Wünsche und Hinweise der Familien wichtig sind, um die Angebote weiterentwickeln zu können. Dazu wird sie „Wunschboxen“ in der Grundschule und in den Kindergärten aufstellen. In diese können Eltern und Kinder Wunschzettel einwerfen, auf dem sie Themen, die sie interessieren würden, notieren.  

Alle Familien sind herzlich eingeladen, beim offenen Treff, bei den Veranstaltungen oder für einen persönlichen Termin vorbeizuschauen. Auch und gerade, wenn es mal nicht so harmonisch läuft, kann ein vertrauensvolles Gespräch helfen und entlasten. Durch die Kooperation der verschiedenen Bereiche könne man Familien bestmöglich bei allen Fragen des Lebens unterstützen, bestätigte auch Claudia Ruhe vom Kreisjugendamt und  Koordinatorin der Familienstützpunkte im Landkreis Würzburg.

Träger des Rimparer Familienstützpunktes ist der AWO Bezirksverband Unterfranken e.V. Die Personalkosten werden vom Freistaat Bayern und vom Landkreis Würzburg übernommen. Als Sachaufwandsträger stellt der Markt Rimpar Räumlichkeiten, Ausstattung und Bürobedarf zur Verfügung.

Information und Beratung sind kostenfrei und können persönlich oder per Telefon erfolgen. Bürozeit: Montag von 9:30 Uhr – 11:30 Uhr sowie nach Vereinbarung. Der Familienstützpunkt Rimpar befindet sich in der Niederhoferstraße 61 in Rimpar, Tel. 0173 -7101437, E-Mail: Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!

Aktuelle Infos über die Angebote des Rimparer Familienstützpunktes gibt es unter www.rimpar.de und in der „Markt Rimpar“- App. 

 

Genellikle buradaki ve yurtdışında ki sağlık taraması karşılaştırılıyor. Bu karşılaştırmanın doğru olmadığını çok defa sözlü ve diğer iletişim platformlarında belirttiğim halde, bu konu hakkında sıkça sorular geldiği için siz değerli okuyucularımızı bu yazımla tekrar bilgilendirmek istiyorum:

Almanya'da yasal sağlık sigortalılar, önleyici bakım ve tarama muayenesi hakkına sahiptir. Sağlık kontrolü de, 18 yaşından itibaren bir kez ve 35 yaşından itibaren 3 yılda bir kullanılabilir. Sağlık kontrolünün tam olarak neler içerdiğini sizin için özetledim.

Fizik muayene, Tansiyon Ölçümü, Labartuar testi kan ve idrar, Aşı durumunun kontrollerı Cekup hizmetinin içeriğini oluşturur.

 

Hizmet alımı ile ilgi teknik bilgiler:

  • Sağlık kontrolü, yasal sağlık sigortası olan tüm yetişkinlere açıktır.
  • Bunun masraflarını sağlık sigortası karşılamaktadır.
  • 18-34 yaş arası sigortalılar bir kez, 35 yaşından itibaren ise 3 yılda bir sağlık kontrolü yaptırabilir.
  • Özellikle kalp-damar hastalıkları ve tip 2 diyabet risklerinin erken dönemde belirlenmesinde kullanılmaktadır.
  • Son bir görüşmede, doktor mevcut sağlık durumu, bireysel riskler ve korunma seçenekleri hakkında bilgi verir.
  • Randevuya gelirken aç gelmeli ve mümkünse aşı belgenizi yanınızda getirmelisiniz.

Not: Bu yazıdaki bilgiler bir doktor muayenesinin yerini tutamaz ve kişinin kendi kendine teşhis yapabilmesi veya tedavi etmesi için kullanılmamalıdır.

 

Sağlık kontrolü: Neler sorgulanır?

İlk olarak, doktor size yaşam tarzınızı, tıbbi geçmişinizi ve ailenizdeki olası hastalıkları soracaktır. 

Diğer şeylerin yanı sıra, aşağıdakiler de sorulur:

  • En son ne zaman sağlık kontrolü yaptırdınız
  • Kronik bir hastalığınız var mı
  • Ailede kanser vakaları var mı
  • Ailede görülen  yüksek tansiyon veya tip 2 diyabet gibi durumlar
  • Sigaraveya alkol kullanıyor musunuz ve ne kadar kullanıyorsunuz
  • Ne kadar spor yapıyorsunuz
  • Stresveya başka psikolojik baskılar var mı

Görüşmede ayrıca aşı durumu da belirlenir. Çünkü aşılar hastalıklardan korunmak için en önemli önlemlerden biridir. Bu nedenle sağlık kontrolü sırasında hastanın aşı belgesini yanında getirmesi önemlidir.

 

Sağlık kontrolünde neler incelenir?

Tıbbi görüşmeden sonra çeşitli fizik muayeneler yapılır. Burada tüm vücut kronik hastalık belirtileri açısından incelenir.

Muayeneler şunları içerir:

  • Boy ve kilo ölçümü
  • Göğüs muayenesi
  • Akciğerleri, kalbi ve atardamarları dinlemek
  • Karını elliyerek muayene
  • Kas-iskelet sistemi, cilt, sinir sistemi ve duyu organlarının incelenmesi
  • Ayak nabzının kontrolü
  • Psikolojik semptomların kaydedilmesi

Ek olarak, kan basıncı ölçülür. Kolesterol seviyesi ve kan şekeri ile birlikte koroner arter hastalığı (koroner arterlerin kireçlenmesi), kalp krizi veya felç gibi kardiyovasküler hastalık risklerini gösterebilir.

Eğer uzun süredir hizmet almış olduğunuz bir doktor ise, sizi ve rahatsızlıklılarınızı tanıyor ise yukarıda belirtilen hizmetleri birebir uygulamayabilir. Örnek Boy ve kilo ölçümü yapmayabilir….

 

Sağlık kontrolü için hangi laboratuvar testleri önemlidir?

Doktor laboratuvar testleri için kan örneği alacaktır. Bu, kan lipid değerlerini ve kan şekerini belirlemek için kullanılır. Bu değerler, örneğin tip 2 diyabet veya lipid metabolizması bozukluğundan şüphelenildiğinde durumu belirlemek için kullanılabilir. Ancak 18-34 yaş arasındaki yetişkinlerde bu testler, yalnızca obezite, yükselk tansiyon veya diğer önceki hastalıklar gibi risk faktörleri kendilerinde veya ailelerinde mevcutsa yapılır.

 

Önemli bilgi: Kan şekerinin belirlenmesi için hastanın muayeneye aç karnına gelmesi önemlidir.

Sadece 35 yaş üzeri sigortalılar kanlarını Hepatit B ve C virüslerine bağlı enfeksiyon bakımından bir kere test ettirebilir. Bu viral hastalıkların erken teşhisi ve tedavisi ile ağır karaciğer hasarları önlenebilir. Eğer Hepatit B’ye karşı aşı yapıldıysa Hepatit B testinin yapılmasına gerek yoktur. Hepatit B ve C virüslerine yönelik kan testi sağlık kontrolü kapsamında yapılır. Ancak bu 3 yılda bir değildir, sadece bir defaya mahsustur. Sonraki randevuya kadar beklemek istenmemesi halinde Hepatit testi sağlık kontrolünün dışında da yaptırılabilir. 

Kan testine ek olarak 35 yaş ve üzeri sigortalılardan sağlık kontrolü sırasında protein, glikoz ve kan hücrelerinin miktarını kontrol etmek için idrar örneği alınır. Bu test olası diyabet, mesane ve böbrek hastalıklarıyla ilgili bilgi sağlar.

Bu bilgiler dahilinde hepinize sağlıklı bir yaşam dilerim.

Avrupa Konseyi, Batı Trakya Türk toplumunun dernekleri ile ilgili aleyhindeki AİHM kararlarını uygulamayan Yunanistan’ı yakından izlemeyi sürdürüyor   

 

ABTTF Başkanı Halit Habip Oğlu;“Aralık ayındaki toplantıya kadar ülkemizin konuyla ilgili somut bir adım atmaması halinde Bakanlar Komitesi’nden ülkemize karşı antlaşmadan doğan yükümlüğünü yerine getirmemesi nedeniyle ihlal prosedürünü başlatmasını mutlaka göz önünde bulundurmasını istiyoruz.”

 

Avrupa Konseyi İnsan Hakları Direktörü Christophe Poirel ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Kararları İcra Dairesi yetkilileri, Yunanistan tarafından aleyhindeki AİHM kararlarının uygulanmaması ile ilgili görüşmelerde bulunmak üzere 8-9 Kasım 2023 tarihlerinde Atina’ya ziyarette bulundu. 

 

Heyet, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin yakından incelediği ve aralarında İskeçe Türk Birliği, Rodop İli Türk Kadınları Kültür Derneği ve Meriç İli Azınlık Gençleri Derneği’nin yer aldığı “Bekir Usta ve Diğerleri Dava Grubu”un da bulunduğu bir dizi davayla ilgili AİHM kararlarının uygulanmaması hakkında Yunan makamlarla görüşmeler yaptı.

 

Konuyla ilgili olarak Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu, “AİHM İcra Dairesi yetkililerinin de yer aldığı heyetin ülkemize yaptığı bu son ziyaret, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin derneklerimizle ilgili AİHM kararlarının uygulanmasını çok yakından takip ettiğini göstermektedir. Ziyaretin Bakanlar Komitesi’nin 5-7 Aralık 2023 tarihlerinde Strazburg’da yapacağı ve Bekir Usta ve Diğerleri Dava Grubu’nun da inceleneceği toplantı öncesinde yapılması, Avrupa Konseyi’nin konuya ne kadar ehemmiyet verdiğini göstermektedir. Ülkemiz, Bakanlar Komitesi’nin tüm karar ve uyarılarına rağmen ve taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni hiçe sayarak 15 yılı aşkın süredir derneklerimizle ilgili aleyhindeki AİHM kararlarını uygulamamakta ısrar ediyor. ABTTF olarak Avrupa Konseyi nezdinde ülkemizin uluslararası hukuka saygı göstererek derneklerimizle ilgili AİHM kararlarını ivedilikle uygulaması için girişimlerimizi sürdüreceğiz. Aralık ayındaki toplantıya kadar ülkemizin konuyla ilgili somut bir adım atmaması halinde Bakanlar Komitesi’nden ülkemize karşı antlaşmadan doğan yükümlüğünü yerine getirmemesi nedeniyle ihlal prosedürünü başlatmasını mutlaka göz önünde bulundurmasını istiyoruz.” dedi.

 

 

KİEV (AA) - Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, ülkesinin Ukrayna için yeni askeri yardım paketi hazırladığını bildirdi.

Pistorius, temaslarda bulunmak üzere geldiği Ukrayna'nın başkenti Kiev'de mevkidaşı Rüstem Umerov ile görüştü.

 

Daha sonra düzenlenen ortak basın toplantısında Pistorius, Almanya'nın Ukrayna'ya yeni askeri yardım paketi hazırladığını belirterek, paketin 4 IRIS-T hava savunma füze sistemi, 20 bin adet 155 milimetre kalibreli top mermisi, tanksavar mayınlar ve diğer silahlar içerdiğini aktardı.

Yardımın Almanya'nın geçen kıştan bu yana Ukrayna'ya sağladığı beşinci paket olduğuna işaret eden Pistorius, "Bunun, Rus saldırganlığına karşı mücadelenizde yardımcı olacağına inanıyorum." dedi.

Pistorius, Ukrayna'ya uzun menzilli "Taurus" füzelerini tedarik etme olasılığına ilişkin soruya, "Taurus hakkında yeni bir bilginin olmadığı" yanıtını verdi.

 

Bakan Pistorius ayrıca, Almanya'nın gelecek yıl Ukrayna'ya 140 bin adet 155 milimetre top mermisi tedarik etmeyi planladığını kaydetti.

Umerov da Rusya'nın ilhak ettiği Ukrayna topraklarının kurtarılmasına ilişkin, "Geçici olarak işgal edilen tüm bölgelerin kurtarılmasıyla ilgili bir planımız var ve bu plana göre hareket ediyoruz. Durmak yok, devam ediyoruz. Düşmana bir an bile nefes aldırmayacağız, yolumuza devam edeceğiz." ifadesini kullandı.