Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
Almanya İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Mehmet Ata, Berlin’de yaptığı açıklamada, İçişleri Bakanı Nancy Faeser’in dün Polonyalı mevkidaşı Mariusz Kaminski ile telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini, ayrıca Polonya’nın Berlin Büyükelçisi'nin de dün Bakanlığa çağrıldığını söyledi.
Ata, “Bu görüşmelerde Alman hükümetinin Polonya'daki olası vize usulsüzlüğü iddialarının Polonya hükümetince hızla ve tamamen açıklığa kavuşturulmasını beklediği açıkça ifade edildi.” dedi.
Görüşmede, verilen vizelerin sayısı, ne zaman verildiği, vize alanların uyrukları ve Polonya hükümetince alınan karşı tedbirler hakkında bilgi talep edildiğini aktaran Ata, bu konudaki görüşmelerin devam ettiği bilgisini paylaştı.
Sözcü Ata, Kaminski’nin konuyla ilgili devam eden soruşturmaya ilişkin bilgi verdiğini ifade ederek, Alman polisinin Polonya sınırında son dönemde tedbirleri artırdığını kaydetti.
Polonya'da geçen hafta ülkeye giriş vizesi verilmesinde usulsüzlük yapıldığı iddiaları gündeme gelmiş, bu kapsamda Dışişleri Bakan Yardımcısı Piotr Wawrzyk görevden alınmıştı.
Polonya Dışişleri Bakanlığı, ülkenin tüm konsolosluk temsilciliklerinde özel bir teftiş ve denetim yapılacağını bildirmişti.
KÖLN (AA) - Alman teknik direktör Stefan Kuntz, Türkiye A Milli Futbol Takımı teknik direktörlük görevinden alınmasının ardından yaptığı açıklamada, "En büyük hayallerimden biri, Almanya'da ev sahibi olduğum Avrupa Şampiyonası'nda Türk milli takımının teknik direktörü olarak kenarda yer almaktı, ne yazık ki bu artık gerçekleşmemiş bir hayal olarak kaldı." dedi.
Türkiye Futbol Federasyonunun yollarını ayırma kararı aldığı Kuntz, süreçle ilgili kendisine ait internet sitesinden yaptığı açıklamada, "Şu anda D Grubu'nda lider Hırvatistan'la beraber 10 puanla ikinci sıradayız ve bu nedenle Almanya'da 2024 Avrupa Şampiyonası'nın son turuna çıkma şansımız çok yüksek. Teknik ekibimle birlikte çıktığım 20 karşılaşmanın Türk milli takımının sorumluluğunu üstlendim, 12 karşılaşmayı kazandık, 3 beraberlik elde ettik. Güçlü rakipler Portekiz, İtalya, Hırvatistan, Japonya'ya karşı 4, Faroe Adaları'na ise 1 maç kaybettik." ifadelerini kullandı.
"2021'de göreve geldiğimde belirlediğim hedeflerin gerçekleşmesinden gurur duyuyorum." diyen Kuntz, şunları kaydetti:
"Katar'daki Dünya Kupası elemelerine ulaşmak ve Milletler Ligi C Grubu'ndan B Grubu'na yükselmek. 20 maçta 21 farklı oyuncudan 46 gol attık ve 26 golü kabul etmek zorunda kaldık. Salih Özcan ve Ferdi Kadıoğlu'nu takıma katılma konusunda ikna edebildiğimiz için özellikle çok mutluyum. Ben ve ekibimin belirlediği hedeflerden biri de genç Türk yeteneklerini keşfetmek ve desteklemekti. Görev yaptığımız iki yıl boyunca 22 oyuncu Türk milli takımında forma giydi. İlk kez sahneye çıkanların ortalama yaşı 23,27 idi. Bu oyunculardan aralarında Arda Güler'in de bulunduğu 10'u ilk çıkışlarından sonra tanınmış kulüplere transfer oldu. Bunlar bir koç olarak beni ve tüm koçluk ekibini gururlandırıyor."
Teknik ekibinde yer alan herkese teşekkür eden, Türk milli takımına ile özellikle Türk halkına başarılı çalışmalarının devam etmesini ve milli takımın Almanya'da yapılacak Avrupa Şampiyonası'na katılma hakkı kazanmasını dileyen Kuntz, "En büyük hayallerimden biri, Almanya'da ev sahibi olduğum Avrupa Şampiyonası'nda Türk milli takımının teknik direktörü olarak kenarda yer almaktı, ne yazık ki bu artık gerçekleşmemiş bir hayal olarak kaldı." değerlendirmesinde bulundu.
SNB'den yapılan açıklamada, politika faizinin yüzde 1,75’te sabit bırakıldığı belirtildi. 25 baz puanlık artış bekleyen analist görüşüyle uyumlu hareket etmeyen SNB, politika faizini art arda 5. kez artırdıktan sonra sabit bırakmış oldu.
Enflasyonist baskıya karşı koymak için ek parasal sıkılaştırmanın devreye alındığı aktarılan SBN açıklamasında, “Son birkaç çeyrekte önemli ölçüde sıkılaştırılan para politikası, hala mevcut enflasyonist baskıya karşı koyuyor.” ifadesine yer verildi.
Açıklamada, gerekmesi halinde fiyat istikrarını korumak için SNB'nin döviz piyasasına müdahale etmeye devam etme niyetinde olduğu da tekrarlandı.
Bu arada, ABD Merkez Bankası (Fed) dün faiz oranlarını daha fazla artırmaktan kaçınarak, temel faiz oranını değiştirmedi. Ancak fed, faiz oranlarının yüksek kalacağının sinyalini verdi.
Avrupa Merkez Bankası ise (ECB) geçen hafta faiz oranlarını art arda onuncu kez artırarak, enflasyona karşı faiz oranlarını gerektiği kadar yüksek tutacağına işaret etmişti.
Bu yıl ve gelecek yıl için enflasyon tahminini yeniden yüzde 2,2 olarak duyuran SBN, enflasyonun 2025'te yüzde 1,9 gerileyeceği öngörüsünde bulundu. SBS, haziranda 2025 için yüzde 2,1 enflasyon öngörüsünde bulunmuştu.
İsviçre’de yıllık enflasyon ağustosta yüzde 1,6 olurken, bunun da SNB'nin yüzde 0-2 hedef aralığında olması dikkati çekiyor. SNB yönetim kurulu üzerindeki enflasyonla mücadele baskısı ise son dönemde azaldı.
New York'ta düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) 78'inci Genel Kurulu görüşmeleri bu yıl geçmişlerden farklı ve yeni bir dönemin başlayacağının habercisi konumunda zira 2023 yılında dünya siyasetini ve güç dengesini derinden etkileyecek çok önemli gelişmeler oldu.
Mesela; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Avrupa Parlamentosu'nun 2022 Türkiye raporu ile ilgili, "Avrupa Birliği Türkiye'den kopmanın gayreti içerisinde. Avrupa Birliği'yle gerekirse yolları ayırabiliriz." açıklaması,
Rusya Federasyonu’nun Yunanistan ve Kıbrıs Rum Yönetimi ile eskiden gelen din birliğine dayalı dostluğunun son bulması ve Rusya Federasyonu’nun KKTC’de Konsolosluk açmak kararı,
KKTC’nin ve Türkiye’nin, BM gözetiminde 1968 yılından beri Rumların her fırsatta açgözlülükle masadan kalkması nedeniyle kopa kopa süregelen Kıbrıs müzakerelerinde artık “Federasyon temelli çözümü” görüşmeyi reddetmesi ve “egemen eşitliğe dayalı, uluslararası tanınmış iki devletli çözüm” önerisinde ısrarlı olması,
Güney Afrika'nın Johannesburg şehrinde düzenlenen 15. BRICS Zirvesi'nde Suudi Arabistan, Arjantin, Birleşik Arap Emirlikleri, İran, Mısır ve Etiyopya'nın BRICS üyeliğine davet edilmesi kararının alınması,
BRICKS’in genişlemeden sonra dünya nüfusunun yüzde 46’sını oluşturacağı ve Küresel Ticaretteki payının yüzde 30 olacağı ve ABD’nin küresel siyasi ve finansal hegemonyasına darbe vuracağı tespiti,
ABD, AB ve Çin’de büyüme yerine ekonomik küçülme olacağı beklentisi,
Ermenistan’ın Rusya Federasyonu ile bağını koparıp, ABD’ye yakınlaşarak ortak tatbikat yapması,
ABD’nin Suriye’de gücünü kaybetmeye başlaması, desteklediği terör örgütlerinin sürekli başarısız olması nedeni ile Türkiye’nin güney hudutları boyunca kurmak istediği kendi ve İsrail güdümündeki yapay devletin artık kurulamayacak olması,
Türkiye’nin, ABD ve AB’nin baskı ve ambargolarını saf dışı ederek bölgesel güç haline gelmesi, dünya silah üretiminde ilk beş içine girmeyi başarması ve Türk silahlı Kuvvetlerinin dünyanın sayılı askeri güçlerinden birisi haline gelmesi,
Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar’ın, ABD’nin güdümünden çıkıp Türkiye ile iyi ilişkiler içine girmek ve ekonomik işbirliği yapmak kararı alması gibi…
Artık Orta Doğu’daki ve Doğu Akdeniz’deki gelişmelerin Türkiye’nin tutumuna bağlı olacağını, Türkiye’nin istemediği bir kararın alınmayacağını ve yürürlüğe konamayacağını öngörmek yanlış olmayacak.
Kıbrıs konusunda ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın havaalanında ve BM Genel Kurulunda yaptığı açıklamadan sonra konunun tamamen, Rumların ve Yunanların üyesi olduğu AB’nin müdahale ve söz sahibi olmak olasılığından çıktığını, Türk tezlerinin daha da güçlendiğini ve AB’nin Kıbrıs Rum Yönetimini 1 Mayıs 2004 tarihinde AB’ye üye kabul ederken karşılıklı imzaladıkları “10. Protokol”ün artık çöp olduğu da şimdiden söylenebilir.
1945 yılından sonra emperyalist ülkelerin dünya üzerinde kurmayı başardıkları siyasi, askeri, ekonomik ve finansal gücün, 2024 yılı itibarı ile büyük bir kayba uğrayacağını, emperyalist ülkelerin uydusu olmayan ülkelerin birleşerek, siyasi, askeri, ekonomik ve finansal güç ortaklığı kuracaklarını söylemek niyet okuma veya tahmin değil, görünen köyün resmedilmesi.
Jugendlichen die beruflichen Perspektiven des Handwerks näherzubringen – das ist das Ziel des Ferienprogramms Handwerk. In den Herbstferien präsentieren sich insgesamt vier regionale Unternehmen. Schülerinnen und Schüler im Alter von 14 bis 17 Jahren erhalten die Möglichkeit, Betriebe zu erkunden und Ausbildungsberufe kennenzulernen. Das Angebot ist kostenlos.
„Während des Ferienprogramms können die Teenager ganz entspannt Fragen stellen und sich informieren. Die Unternehmen bieten Betriebsführungen und spannende Workshops an. Sie lassen die Fachkräfte von morgen selbst ausprobieren – zum Beispiel beim Baggerfahren, Räderwechseln oder Bodenverlegen. Die Schülerinnen und Schüler erhalten einen Einblick in einen normalen Arbeitstag des jeweiligen Unternehmens.“
Antonia Kohlbecher, Regionalmanagerin
Von 30. Oktober bis 3. November, jeweils von 9 bis 12 Uhr, öffnet jeden Tag ein anderer Betrieb seine Pforten für eine Gruppe von maximal 15 Jugendlichen:
Die Betriebe und das Landratsamt Kelheim spendieren den Teilnehmern täglich eine Brotzeit. Eine verbindliche Anmeldung ist erforderlich, mehr Informationen unter www.unser-ferienprogramm.de/landkreis-kelheim/index.php.
Das Ferienprogramm Handwerk wird im Rahmen der Förderung zur Landesentwicklung des Landes durch das Regionalmanagement des Landkreises Kelheim realisiert.
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Ermenistan'ın Karabağ konusunda Rusya'ya yönelik suçlamalarına tepki göstererek, "Bize yöneltilen bu tür suçlamalar kesinlikle asılsız ve dayanaksızdır. Hukuki açıdan Azerbaycan'ın kendi topraklarındaki eylemleri söz konusudur." dedi.
Peskov, başkent Moskova'da gazetecilere Azerbaycan ordusunun Karabağ'daki yerel antiterör faaliyetlerini değerlendirdi.
Karabağ konusunda Rusya, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki 2021-2022 tarihli üçlü anlaşmaları dikkate aldıklarına işaret eden Peskov, "Şu anda arşivler açısından önemli bir başka husus da Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ın Azerbaycan'ın 1991 itibarıyla olan topraklarını tanımasıdır. Bu, Ermeni tarafının Karabağ'ı Azerbaycan topraklarının ayrılmaz bir parçası olarak tanıdığı anlamına geliyor." diye konuştu.
Peskov, bunun anlaşmalardaki bazı hükümleri önemli ölçüde değiştirdiğini vurgulayarak, "Özellikle Ermeni tarafının Karabağ'ı Azerbaycan'ın bir parçası olarak tanıma yönündeki resmi kararından sonra, bize yönelik bu tür serzenişleri kabul etmiyoruz. Bize yöneltilen bu tür suçlamalar kesinlikle asılsız ve dayanaksızdır. Hukuki açıdan Azerbaycan'ın kendi topraklarındaki eylemleri söz konusudur." ifadelerini kullandı.
44 günlük 2. Karabağ Savaşı sonrası, Azerbaycan'ın Karabağ bölgesindeki sözde rejimin attığı adımlar tansiyonun yükselmesine neden oldu.
Sözde rejim son günlerde kontrolündeki topraklarda Azerbaycan ordusunun mevzilerine yakınlaşmak, kendi mevzilerini pekiştirmek için siper kazma ve farklı istihkam faaliyetleri, sabotaj girişimleri gibi bir dizi provokasyonlarda bulundu.
Ermeni silahlı gruplar, son birkaç ayda Azerbaycan ordusunun mevzilerine sistematik şekilde ateş açmaya, arazilere mayın döşemeye devam etti.
Azerbaycan'dan gelen sözde rejimin feshedilmesi taleplerine rağmen Ermeni güçlerinin kontrolündeki topraklarda 9 Eylül'de sözde "cumhurbaşkanlığı seçimi" yapılması tansiyonu daha da yükseltti.
Son olarak Hocavent ili Ahmetbeyli-Fuzuli-Şuşa kara yolunda Azerbaycan devlet kurumuna ait kamyonun geçişi sırasında mayının patlaması sonucu 2 kişi hayatını kaybetti. Olay yerine giden polis aracının da mayından geçmesi sonucu 4 polis şehit oldu.
Bunun üzerine Azerbaycan Savunma Bakanlığı, dün Karabağ'da anayasal yapıyı yeniden tesis etmek amacıyla yerel antiterör önlemleri başlatıldığını bildirmişti.
Azerbaycan'ın talepleri doğrultusunda Karabağ'daki Ermeni silahlı güçler bugün silah bırakmayı ve bölgenin silahsızlandırılmasını kabul etti.
Azerbaycan Savunma Bakanlığı da bunun üzerine antiterör operasyonu durdurulduğunu açıkladı.
BAKÜ (AA) - Karabağ'da yaşayan Ermenilerin temsilcileri devlet yetkilileri ile görüşmek üzere Azerbaycan'ın Yevlah şehrine geldi.
Hankendi-Ağdam güzergahını kullanan Ermeni temsilciler, Rus Barış Gücü yetkilileri ve Azerbaycan polisinin eşliğinde Yevlah'a ulaştı. Yevlah Valiliği binasında yapılacak görüşmede Karabağ Ermenilerinin Azerbaycan'a entegrasyonu konuları müzakere edilecek.
Azerbaycan ordusu, 19 Eylül'de Karabağ'da anayasal düzeni tesis etmek amacıyla antiterör operasyonu başlatmıştı. Karabağ'daki yasa dışı Ermeni silahlı güçler 24 saat süren operasyon sonrasında silah bırakmıştı.
Azerbaycan, Karabağ Ermenilerinin temsilcilerini entegrasyon konularını görüşmek üzere Yevlah şehrine davet etmişti.
İranlı İşçiler Haber Ajansına (ILNA) konuşan Sivil Havacılık Kurumu Başkanı Muhammed Muhammedi Bahş, konuya ilişkin bilgi verdi.
Bahş, "İran Sivil Havacılık Kurumu tarafından alınan karara göre, Azerbaycan ve Ermenistan'a uçuş seferleri kısa bir süreliğine askıya alınmıştır." dedi.
İranlı yetkili, koşulların normale dönmesi durumunda uçuşların yeniden başlayacağını belirtti.
44 günlük 2. Karabağ Savaşı sonrası Azerbaycan'ın Karabağ bölgesindeki sözde rejimin attığı adımlar, tansiyonun yükselmesine neden oldu.
Sözde rejim, son günlerde kontrolündeki topraklarda, Azerbaycan ordusunun mevzilerine yakınlaşmak, kendi mevzilerini pekiştirmek için siper kazma ve farklı istihkam faaliyetleri ve sabotaj girişimleri gibi bir dizi provokasyonlarda bulundu.
Ermeni silahlı gruplar, son birkaç ayda Azerbaycan ordusunun mevzilerine sistematik şekilde ateş açmaya ve arazilere mayın döşemeye devam etti.
Azerbaycan'dan gelen, sözde rejimin feshedilmesi taleplerine rağmen Ermeni güçlerinin kontrolündeki topraklarda, 9 Eylül'de sözde "cumhurbaşkanlığı seçimi" yapılması tansiyonu daha da yükseltti.
Son olarak Hocavent ili Ahmetbeyli-Fuzuli-Şuşa kara yolunda Azerbaycan devlet kurumuna ait kamyon mayına çarptı ve 2 kişi hayatını kaybetti.
Olay yerine giden polis aracının başka bir mayına basması sonucu 4 polis şehit oldu. Bunun üzerine Azerbaycan Savunma Bakanlığı, Karabağ'da anayasal yapıyı yeniden tesis etmek amacıyla yerel antiterör önlemleri başlatıldığını bildirdi.
Paşinyan'ın, Ermenistan'daki televizyon kanallarında yayımlanan ulusa sesleniş konuşmasında, Karabağ'daki Ermeni grupların silah bırakmasıyla sonuçlanan Azerbaycan ordusunun bölgedeki yerel antiterör faaliyetlerini değerlendirdi.
Azerbaycan ile Rus Barış Gücü aracılığıyla Karabağ'ın Ermeni nüfusunun temsilcileri ile varılan anlaşmayı gördüklerini anlatan Paşinyan, Ermenistan'ın anlaşmanın oluşturulmasına yönelik süreçte hiçbir şekilde yer almadığını belirterek anlaşmada Ermenistan isminin yer almasına tepki gösterdi.
Paşinyan, "Yaşananları not ediyoruz, gelişmeleri takip etmeye devam edeceğiz. Bu konuda söyleyeceklerimiz varsa mutlaka paylaşacağız." diye konuştu.
Bölgedeki çatışmaların yoğunluğunda azalma olduğunu ifade eden Paşinyan, "Ancak tümüyle bitmedi. Askeri durumdaki tırmanmanın devam etmeyeceğini umuyoruz." dedi.
- Azerbaycan'ın Karabağ’da anayasal düzeni tesis etmek için yaptığı antiterör operasyonu
44 gün süren İkinci Karabağ Savaşı sonrası, Azerbaycan’ın Karabağ bölgesindeki Ermenilerin attığı adımlar tansiyonun yükselmesine neden oldu.
Bölgedeki silahlı gruplar son günlerde Azerbaycan ordusunun mevzilerine yakınlaşmak, kendi mevzilerini pekiştirmek için siper kazma ve sabotaj girişimleri, silahlı saldırılar gibi bir dizi provokasyonlarda bulundu.
Azerbaycan'ın bölgedeki sözde rejimin feshedilmesi taleplerine rağmen Ermeni güçlerinin kontrolündeki topraklarda 9 Eylül’de sözde “cumhurbaşkanlığı seçimi” yapılması tansiyonu daha da yükseltti.
Hocavent ili Ahmetbeyli-Fuzuli-Şuşa kara yolunda mayının üzerinden geçen Azerbaycan devlet kurumuna ait bir kamyondaki 2 kişinin hayatını kaybetmesi, olay yerine giden polis aracındaki 4 polisin de yine mayın nedeniyle şehit olması üzerine Azerbaycan Savunma Bakanlığı, Karabağ'da anayasal yapıyı yeniden tesis etmek amacıyla 19 Eylül'de lokal antiterör operasyonu başlatmıştı.
Operasyonda ağır kayıplar veren Ermeni silahlı gruplar, Azerbaycan'ın talepleri doğrultusunda silah bırakmayı ve bölgenin silahsızlandırılmasını kabul etti.
Azerbaycan Savunma Bakanlığı da antiterör operasyonunun durdurulduğunu açıkladı.