Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
Die symbolische Spendenübergabe fand im Beisein der Bürgermeisterin mit Geschäftsbereich Kultur, Prof. Dr. Julia Lehner, der Geschäftsleiterin der Meistersingerhalle, Katharina Puff-Schwartz, und des Stiftungsratsvorsitzenden der Hans und Dorothea Doleschal Stiftung, des Nürnberger Bundestagsabgeordneten Michael Frieser, am Donnerstag, 20. Januar 2022, statt.
Mit Sitzung vom 26. November 2021 hatte sich der Kulturausschuss des Nürnberger Stadtrats für die Aufnahme von Planungen zu einer Teilsanierung der Nürnberger Meistersingerhalle ausgesprochen. Mit über 300 000 Besucherinnen und Besuchern und jährlich mehr als
900 Veranstaltungen ist die Meistersingerhalle nicht nur Stadthalle, sondern vor allem zentraler Veranstaltungsort für Showproduktionen, Orchesterkonzerte sowie Tagungen und Kongresse in Nürnberg. alf
Avrupa ve Türkiye siyasetindeki değerlendirmeler ile tanınan KONAD Başkanı Sait Özcan üç haftalık Türkiye gezisinde, “en çok gördüğüm ekonomik anlamda halkın büyük sıkıntı içinde olduğunu farkettim” dedi.
Geçtiğimiz yılın son aylarında döviz yükselmesi ile başlayan ekonomik çalkantının etkilerini ölçmek ve saha araştırması yaparak aktüel durum tesbitini ortaya çıkarmak için uzun bir geziye çıkan KONAD Başkanı Özcan, “Her siyasetçi dar gelirlinin yaşadığı durumunu yerinde görmelidir. Basit mesaj ve açıklamalar karın doyurmuyor. Akşam sofradaki ekmek ve çorba azalırsa bütün aile bunun sebebi olarak öncelikle siyasi iktidarı görürler” dedi.
Konya, Uşak, Afyon, Karaman ve Ankara’da alt gelir düzeydeki insanlarımıza misafir olarak sayfalarca şikayet ve istek topladığını belirten KONAD Başkanı Sait Özcan, “Siyaset toplum için yapılmadığı sürece kim olursa olsun haramdır. Çünkü bu meslek bir toplum mühendisliğidir. Para kazanmak için bu işi yapanlar gidip başka meslekler yapsınlar belki daha çok kazanırlar. Siyasetin liyakat ve kültür ile desteklenmesi ise öncelikle bir ahlaki görevdir. Ben siyasetçilere öncelikle ahlaki kurallar içinde işinizi liyakat temelinde yapın ve eleştirdiklerinin aynısını tekrarlamayın diye öğüt veriyorum. Çünkü Türkiye olarak bu frekansı yakalayıp 80 milyonluk toplumsal barışı gönüllerimizde içselleştirmeliyiz” şeklinde konuştu.
Sait Özcan geleneksel olarak toplumda belirleyici ismi ve ağırlığı olan şahsiyetleri de sürekli ziyaret ederek onların da görüşlerini dinlediğini belirtti.
KONAD Başkanı Özcan önümüzdeki günlerde Türkiye izlenimlerini Türk medyası ile de paylaşacağını sözlerine ekledi.
Bild: Pixabay.com
Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanı (YTB) Abdullah Eren, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Arnavutluk’a yapacağı ziyarete ve YTB’nin ülkeye yönelik faaliyetlerine ilişkin Arnavutluk’un ulusal gazetelerinden Gazeta Shqiptare için “Ortak Bir Tarih, Ortak Bir Gelecek” başlıklı makale kaleme aldı.
YTB Başkanı Eren makalesinde Türkiye ve Arnavutluk arasındaki ilişkilerin yüzlerce yıla yayılmış bir dostluğa dayandığına dikkat çekti. Türkiye ve Arnavutluk’un ortak tarihi bir geçmiş, kadim ve derin bağlar ve kardeşlik temeline dayalı münasebetlerle aynı ufka baktığının altını çizen Eren, Arnavutların Osmanlı idaresinde çok üst makamlara kadar yükseldiğini hatırlattı. Hatta o dönemlerde Arnavutların sadrazamlık makamına getirilerek devletin iki numaralı yöneticisi olarak hizmet ettiğini bildiren Eren, Osmanlıdan bugüne kopmayan, sarsılmayan dayanışmanın bugün daha ileri noktalara gittiğine vurgu yaptı.
Arnavutluk Cumhuriyeti ile Türkiye Cumhuriyeti’nin, eşit ve dost iki ülke olduğunu dile getiren Eren, makalesinde şu ifadelere yer verdi: “Bununla birlikte Türkiye ve Arnavutluk sosyal, siyasi, iktisadi ve askeri birçok alanda ortak bir hedefe, müşterek bir fikre sahiptir. Her alanda olduğu gibi ekonomide de Türkiye Arnavutluk’un en büyük ticarî ortaklarından biri olduğu gibi aynı zamanda Arnavutluk’taki en büyük dış yatırımcılardan da biridir”
ORTAK TARİHİ KONU ALAN PROJELER ARNAVUT GENÇLERİNDEN İLGİ GÖRÜYOR
Son 30 yılda gelişen, son zamanlarda ise iyiden iyiye pekişen ülkeler arasındaki ilişkilerin, kültürel sahada da kendini gösterdiğini belirten Eren, makalesinde YTB’nin Arnavutluk’a yaptığı faaliyetlere de yer verdi. YTB’nin kurulduğu günden bugüne, Arnavutluk ile bağları güçlendirmek amacıyla birçok proje geliştirdiğini anlatan Eren, ortak tarihi konu alan kitap tercümeleri, sempozyumlar, eğitim destekleri, akademiler, gençlik okulları, iftar programları ve Türkçe dil eğitimlerini kapsayan bu projelerin, özellikle Arnavut gençlerinden ilgi gördüğünü bildirdi.
TÜRKİYE BURSLARI TÜM DÜNYADA OLDUĞU GİBİ ARNAVUT GENÇLER ARASINDA DA POPÜLER
Eğitim hareketliliğinin, iki ülke ilişkilerinin genç nesiller arasında da devam etmesi için büyük önem verdikleri bir alan olduğuna değinen Eren, özellikle YTB tarafından yürütülen "Türkiye Bursları" programının Balkanlar'da ve tüm dünyada olduğu gibi Arnavut gençleri arasında da popüler olduğuna vurgu yaptı.
Ülkemiz üniversitelerinde Türkiye Burslusu olarak 230 Arnavutluk uyruklu öğrencinin lisans ve lisansüstü düzeylerde eğitim görmeye devam ettiğini belirten Eren şu bilgileri paylaştı: “1994 yılından günümüze dek Arnavutluk'tan 1000'i aşkın öğrenci çeşitli alanlarda Türkiye’de okumak üzere burslandırılmıştır. En son 2021 yılında Arnavutluk’tan Türkiye Bursları'na 527 başvuru alınmış ve 69 öğrenci burs almaya hak kazanmıştır. Türkiye Bursları'na Arnavutluk'tan daha fazla sayıda gencin başvurması, bize göre, ülkelerimiz arasındaki siyasî, kültürel ve ekonomik bağların çoğalması için son derece önemlidir.”
MEZUN DERNEĞİ EĞİTİM, TİCARET VE TURİZM OFİSİ GÖREVİ GÖRÜYOR
Arnavutluk'taki Türkiye mezunları arasında, ülkede önemli görevler üstlenmiş kişilerin bulunduğunu aktaran Eren, toplamda 400'den fazla Türkiye mezununun bulunduğu Arnavutluk'ta, 2018 yılında bir Türkiye Mezunları Derneği'nin kurulmuş olmasının, iki ülke arasındaki ilişkilere kurumsal bir katkı sunacağını belirtti.
Arnavutça ve Türkçe dillerine hâkim, diplomalı gençlerin bir araya gelebilecekleri bu derneğin, iki ülke arasında iletişim sağlayan bir eğitim ofisi, ticaret ofisi, turizm ofisi, vb. bir işlev göreceğine dikkat çekti.
Türkiye Mezun Derneklerinin Arnavutluk’ta 2019 yılında çok önemli bir insanı işlevi yerine getirdiğini hatırlanan Eren, “2019 yılında Arnavutluk’ta yaşanan acı deprem hadisesinde Türkiye’nin çeşitli kurum ve kuruluşları kardeş Arnavutluk’a yardım göndermişlerdir. YTB de Arnavutluk’a yardım gönderen kurumlardan biri olup ülkedeki Türkiye mezunu Arnavutlara ilettiği yardımlarda Türkiye Mezunları Derneği’nden yararlanmıştır. Derneğin aynı yardımsever tavrı, YTB’nin Arnavutluk’a Covid-19 salgını vesilesiyle sunduğu yardımlara aracı olmasında da kendini göstermiştir” bilgilerini paylaştı.
ZİYARET PEK ÇOK ORTAK PROJE İLE TAÇLANDIRILACAK
Eren, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 2022 yılındaki ilk yurtdışı ziyaretini Arnavutluk'a yapmış olmalarının iki ülke arasında var olan bu kardeşliği daha ileri bir seviyeye taşıyacağına inandıklarını kaydetti. Bu ziyaretin pek çok alanda bugünden işaretleri görülen büyük işbirliklerine kapı aralayacağına dikkat çeken Eren, Arnavutluk Başbakanı Edi Rama’nın yaklaşık bir yıl önceki Türkiye ziyareti sırasındaki “ziyaret iki ülke arasında yeni bir sayfa açtı” sözlerini hatırlattı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyaretinin ise bu yeni sayfayı karşılıklı faydaya dayalı pek çok ortak proje ile taçlandıracağını dile getiren, “Biz Türkiye ve YTB olarak, tarih boyunca Arnavutluk’la birbirimize sunmuş olduğumuz katkıları, çağın gereklerine uygun olarak daha da güçlendirmeyi bununla yetinmeyip çoğaltıp, çeşitlendirmeyi, dostluğumuzun bir gereği olarak görmeye devam edeceğiz” ifadelerini paylaştı.
"Şimdiye kadar alınan tedbirlerin yolunu izlersek 2030'da hedeflerin kaçırıldığını daha net göreceğiz"
BERLİN (AA) - Almanya Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanı Robert Habeck, daha fazla önlem alınmaması halinde Almanya'nın 2030 iklimi koruma hedeflerinin arkasında kalacağı uyarısında bulundu.
Habeck, Berlin'de düzenlediği basın toplantısında, Almanya'nın iklim değişikliğiyle mücadele programına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Ülkesinin iklimi koruma konusunda çok kapsamlı bir görevle karşı karşıya olduğunu belirten Habeck, iklimi korumaya yönelik ciddi değişiklikler olmadan Almanya'nın sera gazı salımını 2030'a kadar 1990'a kıyasla yüzde 65 azaltma hedefine ulaşamayacağını vurguladı.
Habeck, "Şimdiye kadar alınan tedbirlerin yolunu izlersek 2030'da hedeflerin kaçırıldığını daha net göreceğiz." dedi.
Almanya'nın iklimi koruma konusunda geride kaldığını ve büyük ihtimalle 2022 iklim hedeflerine de ulaşamayacağını belirten Habeck, 2023 hedeflerine ulaşmanın da "zor" olacağını kaydetti.
- "Hız ve kararlılık artırılmalı"
Robert Habeck, Almanya'da son 30 yılda güneş ve rüzgar enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının payının yüzde 42'ye yükseltildiğini, bu payın 2030'a kadar yüzde 80'e çıkarılmasının hedeflediğini kaydetti.
İklimi koruma hedeflerine ulaşmak için tüm alanlardaki çabaların 3 kat artırılması ve yenilenebilir enerjinin yaygınlaştırılmasının önemli ölçüde teşvik edilmesi gerektiğini vurgulayan Habeck, "Önümüzdeki yıllarda daha verimli ve daha hızlı olmamız gerekiyor. Hız ve kararlılık artırılmalı." dedi.
Habeck, iklimi koruma hedeflerine ulaşılması için bu yıl iki önlem paketi açıklayacaklarını da duyurdu.
Ifo Anketler Merkezi Müdürü Klaus Wohlrabe: "Özellikle seyahat acenteleri ve tur operatörleri yüzde 73,2 ve etkinlik şirketleri yüzde 67,4 ile geleceklerinden endişe ediyor"
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında 4. ve 5. dalgaya yönelik endişeler artarken, her 7 Alman şirketinden 1'i ekonomik varlığının tehdit altında olduğunu hissediyor.
Almanya'nın önemli ekonomi ve düşünce kuruluşlarından Ekonomi Araştırma Enstitüsü'nün (Ifo) Alman iş dünyası Aralık 2021 anketine göre, ülkede şirketlerin yüzde 14'ü, Kovid-19 salgınının neden olduğu kriz dolayısıyla ekonomik varlıklarını tehdit altında görüyor.
Ifo'nun Haziran 2021'deki anketinde de Kovid-19'un neden olduğu sağlık ve ekonomik kriz nedeniyle mevcudiyetlerini tehdit altında gören şirketlerin oranı yüzde 14 olmuştu. Şubat 2021'de ise bu oran yüzde 18,7 olarak açıklanmıştı.
Söz konusu oran, imalat sektöründe yüzde 6,6'dan 5,7'ye düşerken, hizmet sektöründe yüzde 20,3'ten yüzde 20,4'e yükseldi.
Varlıklarını tehdit altında gören şirketlerin oranı konaklama sektöründe yüzde 52,1'den yüzde 58,8'e, perakende sektöründe yüzde 14,4'ten yüzde 17,1'e, inşaat sektöründe de yüzde 4,7’den yüzde 5,1'e çıktı.
Ifo Anketler Merkezi Müdürü Klaus Wohlrabe, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "Özellikle seyahat acenteleri ve tur operatörleri yüzde 73,2 ve etkinlik şirketleri yüzde 67,4 ile geleceklerinden endişe ediyor." ifadesini kullandı.
BERLİN (AA)