Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Almanya'nın Bavyera eyaleti Hof şehrinde Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Osmanlı Camii, ilki düzenlenen “Şehir Festivali”ne davet edildi.

Hof belediyesi tarafından ilki organize edilen ‘Şehir Festivali’ kapsamındaki etkinliğe; DİTİB Osmanlı Camii’nin yanı sıra yerel idareler, okullar, spor kulüpleri, eğitim ve kültür dernekleri, sivil toplum kuruluşları ile şehir sakinleri katıldı.

Hof Belediye Başkanı Eva Döhla daveti üzerine etkinliğe; Hof DİTİB Osmanlı Camii’nden dernek başkanı Kadir Konak, yönetim kurulu üyeleri Ahmet Çak, Şadiye Ekici, Dr. Fazlı Küçüköztürk, din görevlisi Fahrettin Zeki Kanık, kadın ve gençlik kolları ile cami cemaati iştirak etti.

 

16 gün süren ve her gün farklı aktivitelerin yer aldığı festivalde, katılımcı 25 sivil toplum kuruluşu kurduğu stantlarda farklı etkinlikler düzenledi.

Çocuklar ve yetişkinler için oyunlar, kültürel ve sanatsal etkinlikler ile çeşitli aktivitelerin yapıldığı festivale, Hof DİTİB Osmanlı Camii kadın kollarının kurduğu stant da renk kattı. DİTİB standında cami tanıtıldı, İslam ve tasavvuf musikisi hakkında bilgi verildi.

Şehir meydanında spor ve müzikal gösterileri, sahne sanatları, tanıtımlar gibi birçok etkinliklerin yer aldığı festivalde, Hof DİTİB Osmanlı Camii’nin Türk mutfağının eşsiz lezzetlerinin sunulduğu stant yoğun ilgi gördü.

Hof DİTİB Osmanlı Camii din görevlisi Fahrettin Zeki Kanık’ın yönetiminde ve yönetim kurulu üyesi Dr. Fazlı Küçüköztürk’ün ney ile eşlik ettiği konserde minikler ilahi korosu tasavvuf musikisinden örnekler sunuldu. Küçüköztürk tarafından Hz. Mevlana‘nın hayatından dikkat çekici kesitlerin sunulduğu festivalde, 6-10 yaş arası miniklerin sema gösterisi de büyük beğeni ile takip edildi. Ayrıca, 5-7 yaş arası Kindermoschee öğrencileri de güne özel hazırladıkları koreografiyi sundu. 

 

Festivalde konuşan yönetim kurulu üyesi Ahmet Çak, caminin Hof şehrinin parçası olduğuna vurgu yaptı. Caminin kuruluşundan bugüne gerçekleştirilen etkinliklerle ilgili bilgi veren Çak, gösterilen ilgi alakadan ziyadesiyle mutlu olduklarını ifade ederek, Hof Belediye Başkanı Eva Döhla’ya teşekkür etti.

Hof Belediye Başkanı Eva Döhla’da, elektronik posta yoluyla festivale katılımlarından dolayı DİTİB Osmanlı Camii’ne teşekkür ve başarı dileklerini sundu.

Dört saat süren etkinlikte DİTİB Osmanlı Camii standı çok sayıda misafiri ağırladı.

 

 

 

 

 

 

 

 

Milli hava yolumuzun artan kalitesine hizmet ve koordinasyon da eklenince dün yanın her yerinden aranan havayolu şirketi heline geldi.

 

THY’nin artan değeri ve ortaya çıkan pozitif gelişmeleri yakından takip eden seyahat acentaları ile yaptığımız görüşmelerde, olumlu değerlendirmelerin ilginç detayları Almanya Türk toplumunu sevindirirken, uçuş noktaları değerlendirmesinde Nünberg uçuşlarının memnuniyet oranı THY yükselişinin arkasındaki pozitif gerçeklere dikkat çekiyor. 

 

Türkiye güzergahını anlaşılır bir dil ve ile Alman yolculara anlatması ile çevresinde “Turizm Elçisi” olarak tanınan Cemsultan Seyahat Acentası sahibi Cem Açıkgöz, “Alman tatilcilerin benim ülkemde yapacağı tatilin sorunsuz geçmesi öncelikle bir Türk olarak benim için önemlidir. İyi ve doğru bilgilendirmek ise bir defa mesleğimizin namusudur. Ülkemizde tatil yaparak geri dönenler hem benim, hem de ülkemin sürekli müşterisi haline geliyor. Yaptığımız işin ne kadar önemli olduğu buradan çok iyi anlaşılıyor.” dedi.

 

 

Türkiye’nin turizm potansiyelinin bu kadar tercih edilir hale gelmesinde THY’nin önemli katkısı olduğunu belirten Açıkgöz, “Öncelikle turizmden gelir bekleyen ülke tabiki kendi haya yoluna sahip olacak. Ancak bir hava yolunun önemli özelliklerinden biri de zamanı ve hizmeti iyi sunabilmesidir. Nürnberg destisyonu üzerinden ülkemize gönderdiğim Alman tatilcilerin dönüşte beni arayıp artık hep senden bilet alacağım ve bizi sadece THY ile uçur lütfen demeleri beni o kadar mutlu ediyorki anlatamam. Yer hizmetlerinden uçaktaki servise kadar Alman yolcuların memnuniyeti çok önemli. Bir ülkede turizm potansiyeli böyle artıyor. Bu geri dönüşleri elbette bölgemizdeki THY yetkilileri ile de sürekli paylaşıyoruz” şeklinde konuştu.

 

Bilindiği gibi çok çeşitli kaynaklar THY uçuşlarının kalitesini överek birçok alanda rakiplerinden önde olduğunu belirtiyorlar.

 

 

Cem Sultan Seyahat Acentası geçmiş yıllarda THY Nürnberg Müdürü Abdullah Ömer Çelik tarafından da ziyaret edimişti.

 

 

İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT), İsveç’in başkenti Stokholm’de 28 Haziran 2023 tarihinde Kur’an-ı Kerim’in yakılması olayını ele almak üzere 2 Temmuz tarihinde Cidde’de olağanüstü bir toplantı gerçekleştirecek.

Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, İİT, İsveç’in başkenti Stokholm’de 28 Haziran 2023 tarihinde Kur’an-ı Kerim’in yakılması olayını ele almak üzere 2 Temmuz tarihinde Cidde’de olağanüstü bir toplantı gerçekleştirecek.

 

Türkiye’nin yanı sıra Suudi Arabistan, Gambiya, Pakistan, Moritanya ve Kamerun’un yer aldığı İİT İcra Komitesi üyesi ülkelerin yanı sıra tüm İİT üyesi ülkelerin Daimi Temsilcilerinin katılabileceği Olağanüstü Açık Katılımlı İcra Komitesi toplantısı İİT Zirve Dönem Başkanı Suudi Arabistan’ın talebi üzerine gerçekleştirilecek. Toplantıda bu eylemlere karşı alınacak tedbirlerin görüşülmesi ve Kur'an-ı Kerim'e yönelik saygısızlığa karşı ortak tavrın ortaya konması amaçlanıyor.

 

KÖLN (AA) - Almanya'da İç İstihbarattan Sorumlu, Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı (BfV) Thomas Haldenwang, aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi (AfD) içinde ılımlı siyasetçilerin etkisinin azaldığı ve anayasa karşıtı akımların ise etkisinin arttığı konusunda uyarıda bulundu.

 

Alman Haber Ajansına (DPA) açıklamada bulunan Haldenwang, AfD'nin son parti toplantısında delegelerin gelecek yıl yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri için tartışmalı adaylar seçmesinin "endişe verici bir gelişme olduğunu" söyledi.

Haldenwang, ılımlı siyasetçilerin parti içinde etkisini kaybettiğini savunarak "Bu, parti içinde etkisi artmaya devam eden güçlü anayasa karşıtı akımlar olduğu yönündeki değerlendirmemizi bir kez daha kanıtlıyor." dedi.

Adayların tam listesi ve partinin Avrupa Parlamentosu seçimleri programının henüz kesinleşmediğini hatırlatan Haldenwang, "Ama geçmişte özgür, demokratik anayasal düzenimizle bağdaşmayan pozisyonlarla dikkatleri üzerine çeken kişilerin, önümüzdeki Avrupa Parlamentosunda AfD grubunda yer alacakları şimdiden belli oldu." ifadesini kullandı.

 

Göçmen ve Müslüman karşıtı olarak bilinen AfD, ülkede yapılan son anketlere göre, Başbakan Olaf Scholz'un Sosyal Demokrat Partisi (SPD) ve hükümetin diğer koalisyon ortakları Yeşiller ve Hür Demokrat Partinin (FDP) önünde yüzde 20 civarında oyu bulunuyor.

Schon in der Schule lernt man, wie wichtig doch die politische Partizipation, die Teilhabe von Bürgerinnen und Bürgern an politischen Entscheidungen und Entwicklungen ist. Alle ein bis zwei Jahre stehen dann meistens auch schon wieder die nächsten Kommunal-, Landtags- oder Bundestagswahlen an. Da ist die Teilhabe einfach: Wenn ich volljährig bin, gehe ich wählen. Setze ein Kreuz. Doch wie kann ich mich eigentlich noch anderweitig politisch einbringen? Oder noch viel wichtiger: Lohnt sich der Aufwand überhaupt?

Eine einfache Möglichkeit ist es, in eine Partei einzutreten. In die meisten Parteien kann man bereits mit 14 oder 15 Jahren eintreten. Oft geht dies schon mit Hilfe eines Online-Formulars. Ich gebe meine Daten an, zahle abhängig von meinem Einkommen einen bestimmten Mitgliedsbeitrag, der im Durchschnitt 5-10 Euro pro Monat beträgt und schon bin ich dabei und unterstütze die von mir ausgewählte Partei zumindest finanziell.

Doch es geht noch mehr. Es gibt verschiedene Gremien in Parteien, in denen ich mich von Anfang an einbringen kann.
Ganz unten stehen in der SPD die Ortsvereine. Das sind kleine Gruppen, die sich meist regelmäßig in einem bestimmten Ortsteil einer Stadt oder in einer Gemeinde treffen. Bei diesen Stammtischen geht es sehr locker zu, man redet über aktuelle Geschehnisse, lernt schnell neue Leute kennen und kann auch einmal Dampf ablassen.

In vielen Parteien gibt es zusätzlich Arbeitskreise zu bestimmten Themen, wie Jugend, Senioren, Arbeitnehmer oder Frauen. In der SPD heißen diese z.B. AG 60+ für Menschen ab 60 Jahre, Jusos(Abkürzung für Jungsozialistinnen und Jungsozialisten) für junge Menschen oder AsF (Abkürzung für Arbeitsgemeinschaft sozialdemokratischer Frauen). In diesen schließen sich Menschen mit den gleichen Interessen und Hintergründen zusammen, um gemeinsame Aktionen zu planen, verschiedene Themen zu bearbeiten oder Anträge zu speziellen Forderungen zu formulieren.

Als Mitglied einer Partei hat man viele Vorteile. Der größte Vorteil ist wohl, auf politischer Ebene etwas zu bewegen, Einfluss auf die Politik einer Partei nehmen zu können und mit Hilfe von selbst geschriebenen Anträgen etwas an dieser zu verändern. Anträge, die beispielsweise auf Ebene einer Stadt von Parteimitgliedern als gut befunden wurden, werden an höhere Gremien, wie z.B. den SPD-Bezirk, zur weiteren Abstimmung gegeben.

Zieht man in eine neue Stadt, hat man sofort die Möglichkeit. innerhalb von Parteiveranstaltungen Menschen mit ähnlichen Interessen kennen zu lernen, von denen man meist herzlich empfangen wird.

Es bildet sich ein gutes soziales Netz aus Menschen aus verschiedenen Arbeitsbereichen, wie Bau, Rechtswissenschaften oder Lehramt, die einem in verschiedenen Lebenslagen zur Seite stehen, wodurch es für jedes Gebiet einen Spezialisten gibt.

Parteien bieten außerdem einen guten Zugang zur Bildung. Man tauscht Meinungen zu verschiedenen aktuellen Themen aus und diskutiert. Die Arbeitskreise bieten auch regelmäßig verschiedene Workshops an. Die Jusos zum Beispiel bieten das immer wieder für ihre Mitglieder an.

In der SPD machen wir keinen Unterschied, ob jemand nun ein Parteibuch hat oder nicht. Jeder ist herzlich willkommen, sich einzubringen und mit uns zu diskutieren.

Almanya'nın Aşağı Saksonya eyaleti Nienburg beldesinde Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Ulu Camii 4-6 yaş arası Kindermoschee grubu minikleri için “Kapanış Töreni” düzenlendi.

Tatile girecek olan Kindermoschee grubu minik öğrenciler için düzenlenen törene; Hannover DİTİB Dini Danışma Kurulu Başkanı Kadir Kızıltepe, veliler ve çocuklar katıldı.

Yoğun katılımla gerçekleşen törende çocuklar salavatlar eşliğinde salona girdi.  

 

Din görevlisi Muammer Ağyar’ın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, Hannover DİTİB Dini Danışma Kurulu Başkanı Kadir Kızıltepe, camilerde eğitim-öğretim faaliyetlerinin önemine vurgu yaptı.

Din görevlisi, öğrenci ve veli iş birliğine dikkat çeken Kızıltepe, “Dinimizin güzelliklerini bu yaşta öğrenmeye başlayan yavrularımızın hayatları boyunca dinine, topluma ve insanlığa faydalı hizmetler etmeyi Yüce Mevla’dan temenni ediyorum. Öğrencilerimizin yetişmesinde emek sarf eden din görevlisi Muammer Ağyar ile eşi Leyla Ağyar’a ve fahri öğreticilere ayrı ayrı teşekkür ediyor, öğrencilerimize başarılar diliyorum” dedi.

Kindermoschee öğrencileri tarafından namaz sureleri, Kur’an-ı Kerim, ilahi ve duaların okunduğu törende miniklerin sema gösterisi de büyük beğeni ile takip edildi.

 

Tören, Kur’an-ı Kerim okumaya başlayan 4 minik öğrenciye ve tüm öğrencilere karne ile birlikte çeşitli hediyeler takdimi ile sona erdi.

Für einen Tag tauschte Laurenz Finkenberg das Klassenzimmer gegen einen Arbeitsplatz am Landratsamt Würzburg. Der elfjährige Schüler nahm in diesem Jahr am Sozialen Tag teil, initiiert von der Organisation „Schüler helfen Leben“. Das Prinzip: Schülerinnen und Schüler arbeiten einen Tag lang an einem Arbeitsplatz ihrer Wahl und spenden im Anschluss ihren Lohn. Mit den Einnahmen des Sozialen Tages fördert die Organisation Jugend-, Bildungs- und Demokratieprojekte für Kinder und Jugendliche – in Südosteuropa, der Ukraine und den Nachbarländern sowie im Kontext des Syrien-Konflikts in Jordanien. Dieses Jahr war auch erstmals das Landratsamt Würzburg als Arbeitgeber bei der Aktion vertreten und ermöglichte Laurenz Finkenberg, die spannenden Aufgaben der Baukontrolleure kennenzulernen.

 

So war der Tag bei den Baukontrolleuren

 

„Ich war Feuer und Flamme und total gespannt, was an dem Tag passieren wird“, sagt Laurenz Finkenberg im Nachgang des Aktionstages. Nach der Ankunft im Bauamt lernte er „seine“ Kollegen kennen – darunter Fachbereichsleiter Christoph Schmelz. Der engagierte Schüler bekam Einblicke in das Archiv, lernte es, Baupläne zu lesen und sie auch in der Praxis anzuwenden. Denn das neue Wissen konnte er bei einem anschließenden Außentermin an einer Mehrzweckhalle im Landkreis gleich austesten. „Wir haben geprüft, ob die Halle mit den Vorgaben im Bauplan übereinstimmt“, sagt der junge Würzburger. Nicht fehlen durfte der anschließende Bericht inklusive genauester Nachbearbeitung im Bauamt. „Danach war mein Tag leider schon vorbei, meine Erwartungen wurden haushoch übertroffen“, freut sich Laurenz.

 

Landrat Thomas Eberth begrüßte Laurenz persönlich und zeigt sich ebenfalls von der Aktion begeistert: „Soziale Projekte unterstützen wir gerne. Deshalb war es für uns selbstverständlich, den Wunsch von Laurenz zu erfüllen, seinen sozialen Tag bei uns am Landratsamt zu verbringen. Dieses Projekt ist bei allen Beteiligten auf äußerst positive Resonanz gestoßen, sodass wir nun jährlich an dem Aktionstag teilnehmen wollen“, betont Eberth. 

 

„Es ist eine Win-Win-Situation. Der Landkreis fördert zum einen ein soziales Projekt, zum anderen können wir interessierten Schülerinnen und Schülern Einblicke in die spannende Arbeit unserer Behörde geben“, fügt Sarah Eitelwein, Leiterin Personalentwicklung und Organisation, hinzu.

 

Laurenz freut sich, dass er mit seiner Arbeitszeit und dem damit verbundenen Lohn etwas Gutes tun kann. „Mit meinem Einsatz am Sozialen Tag konnte ich mich für Gleichaltrige in Not stark machen und zudem spannende Einblicke in die Arbeitswelt bekommen“, resümiert er.

 

Die ersten zwei offiziellen Trinkbrunnen der Stadt Würzburg wurden pünktlich zum Beginn der Sommerferien in Betrieb genommen. Aus dem Marktbärbel-Brunnen unter dem Glasdach am Unteren Markt und aus dem Brunnen an der Ecke Juliuspromenade/Koellikerstraße läuft nun reines Trinkwasser, mit dem die Würzburgerinnen, Würzburger und Touristen ihre Flaschen und Becher jederzeit befüllen können.

 

Nicht jeder Brunnen ist zur Trinkwasserentnahme geeignet. Wie der Leiter des Fachbereichs Hochbau, Michael Altrock, erklärte, muss es sich grundsätzlich um einen „Laufbrunnen“ handeln, der mit Wasser über das öffentliche Trinkwassernetz gespeist wird und nicht entnommenes Wasser wieder in die Kanalisation abgibt. Im Gegensatz dazu wälzen Umlaufbrunnen das Wasser nur um. Ob ein Brunnen als „Trinkbrunnen“ deklariert werden darf, entscheidet sich nach Prüfungen der technischen Gegebenheiten, wie dem Material der verbauten Rohre oder ob der Wasserauslass mindestens 20 cm über der Wasseroberfläche ist. Vor der Erstinbetriebnahme der neuen Trinkbrunnen wurde zweimal wöchentlich über vier Wochen hinweg das Wasser auf seine Qualität geprüft; während des Betriebs ist mindestens einmal pro Woche die Wasserqualität im Labor nachzuweisen, Auslasshahn und Becken sind auf Verschmutzungen nach vorgegebenem Protokoll zu kontrollieren. Trinkbrunnen müssen beim Gesundheitsamt vor der Erstinbetriebnahme gemeldet werden, da die Trinkwasserverordnung zwingend eingehalten werden muss. Sobald ein Brunnen als Trinkbrunnen freigegeben ist, sind alle Betreiberpflichten wie das Führen eines Betriebsbuchs mit Wertung der Laborproben obligatorisch. Diese übernimmt an den Trinkbrunnen der Stadt Würzburg für die Brunnensaison 2023 im Auftrag die Firma Rehm GmbH mit der WVV.

 

Stadtbaurat Benjamin Schneider stellte weitere Trinkbrunnen in Aussicht wie die Ertüchtigung des Wasserspenders am Sternplatz und den Neubau jeweils eines Trinkwasserspenders beim Polizeipräsidium in der Augustinerstraße und am Grafeneckart zwischen dem Brückenkopf der Alten Mainbrücke und den Rathaus-Arkaden („Köhlerbaum“). Die Trinkbrunnen werden, wie alle Brunnen der Stadt, saisonal zwischen April und Oktober laufen. Der Betrieb jedes Trinkbrunnens kostet im Jahr etwa 7.500 Euro.

 

Uzun yıllardan bu yana Fürth ve çevresinde yaşayan Türklerin sıla ile vatan arasındaki yolculuklarında önemli bir tecrübeye sahip olan Dündar Reisen, bu sezon çok sayıda yolcuyu anavatan Türkiye nin değişik ulaştırmaya hazırlanıyor. Artan yolcu talebine yetişmek amacıyla Fürt merkezinde kolaylaştırıcı tedbirler aldıklarını belirten Dündar Reisen Genel Müdürü Muhammed Dündar, “40 yıla yaklaşan geçmişimiz ile insanımızı milli havayolumuz ile uçurmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Müşterilerimizin tamamına yakını ile o kadar iç içeyiz ki, kimin ne zaman nereye uçağını bile çok önceden biliyoruz” şeklinde konuştu.

 

Milli hava yolumuz ile yolcularımızı uçurmaktan başta anavatan olmak üzere dünyanın her yerine uçurmaktan büyük mutluluk duyuyoruz” şeklinde konuşmasına devam eden Muhammed Dündar, “THY’nin bir dünya markası olması elbette biz THY acentalarının da büyük mutluluk duymasına yol açıyor. Özellikle bu dönemde Nürnberg bağlantılı gidiş ve geliş seferlerini gerçekleştiren yolcuların teşekkürleri bize ulaştıkça biz de başta THY Nürnberg müdürümüz Abdullah Ömer Çelik Bey ve ekibine sevinçle bu haberleri ulaştırıyoruz. Memnun olan her yolcuyu ülkemiz için de çok önemli bir ekonomik katkı olarak düşünüyoruz. Bu yıl inşallah Türkiye destinasyonları altın yılını yaşayacak” dedi.

 

Bilindiği gibi Dündar Reisen Nürnberg merkezli uçuşlar için önemli bir seyahat acentalarından biri olarak biliniyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dortmund’da vefat eden Türkiye’nin ilk kadın doktoru Dr. Safiye Ali, kentin ortak değeri oldu.
 
BVT Dortmund Belediye Meclis Üyesi ve DİTİB NRW Eyalet Birliği Başkan Yardımcısı Emre Güleç konu ile ilgili açıklama yaptı. Güleç, “Dr. Safiye Ali 2. dünya savaşının tam ortasında çok zor şartlarda büyük bir mücadele vermiş. Bu mücadelesi onun ölümünden yıllar sonra Almanya’ya gelen Türklere ve burada doğan gençlerimize örnek olmuştur. Dr. Safiye Ali artık hem Türklerin ve göçmenlerin hem de Almanların Dortmund’da saygı duyduğu ortak bir değerdir” dedi.
 
 
Dr. Safiye Ali’ye vefa, caddeye ismi verilecek
 
Vefa duygusu olarak Dr. Safiye Ali’nin isminin bir caddeye verileceğini ifade eden Güleç, “Geçtiğimiz aylarda Dortmund Nordstadt Belediyesi aldığı bir kararla Hafen’in önemli caddelerinden bir tanesinin ismini Dr. Safiye Ali olarak değiştirdi. 16 Ağustos’da Essen Başkonsolosu Taylan Özgür Aydın, Dortmund Şehir Direktörü Jörg Stüdemann ve Nordstadt Belediye Başkanı Hanna Rosenbaum’un iştirakleriyle caddenin resmi açılış töreni gerçekleştirilecek.
 
 
Dr. Safiye Ali “Tıp Ödülü” ile yaşatılacak
 
Dortmund’da yaşayan Türk toplumu olarak onun aziz hatırasına sahip çıkılacağını belirten Güleç, “Artık Türkiye’nin ilk kadın doktorunun hakettiği şekilde mezarı yapılacak. Geçtiğimiz aylarda Dortmund Büyük Şehir Belediye Meclisi tarafından “Dr. Safiye Ali Tıp Ödülü” verilmesi kararlaştırılmıştı. Adı bu tıp ödülüyle layık olduğu gibi yaşatılacak. Dr. Safiye Ali Tıp Ödülü ilk olarak 2024 yılında sahibini bulacak” diye konuştu.