Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

BERLİN (AA) - Almanya'da muhalefetin meclise sunduğu Ukrayna'ya Taurus füzeleri gönderilmesini içeren önerge hükümeti oluşturan Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Parti (FDP) oylarıyla reddedildi.

Hristiyan Birlik Partilerinin (CDU/CSU) verdiği önerge 485 hayır oyu ile reddedildi. Önergeye 178 kabul oyu verildi.

Yeşiller ve FDP'li milletvekilleri, CDU/CSU önergesini reddetme nedeni olarak Alman ordusu hakkında hazırlanan yıllık rutin raporuna ilişkin genel kurul tartışmasıyla bağlantılı yapılmak istenmesini gerekçe olarak gösterdi.

Alman medyasındaki haberlerde de Başbakan Olaf Scholz'un 500 kilometre menzilli Taurus seyir füzelerinin Ukrayna'ya şu an için verilmesinden yana olmadığı ifade edildi.

 SPD milletvekili Helge Lindh:  "(Tasarı) Bu kırmızı bir karttır, ırkçılığın reddedilmesidir ve Almanya için büyük başarıların tanınmasıdır. İşte bu nedenle, elbette daha iyi olabilecek ayrıntılar olsa da, bu an tarihi bir andır"
 Türk kökenli Alman milletvekili Hakan Demir: "Türkiye'den gelen insanlarımız için önemli ama diğer ülkelerden tabii ki Avrupa Birliği dışında kalan ülkelerden gelen insanlar için önemli bir kanun"

BERLİN (AA) - ERBİL BAŞAY/CÜNEYT KARADAĞ - Almanya’da göçmenlerin uzun yıllardır beklediği çifte vatandaşlığı kolaylaştıran yasa tasarısı konusunda sona gelindi.
Mecliste cuma günü oylamaya sunulacak yasa tasarısının kabul edilmesi halinde Alman vatandaşlığına geçişler kolaylaşacak ve çifte vatandaşlığın önündeki engel kaldırılacak.
Sosyal Demokrat Parti (SPD), Yeşiller ve Hür Demokrat Partinin (FDP) oluşturduğu koalisyon hükümeti "Vatandaşlık yasasının modernizasyonu" başlığını taşıyan tasarının yasalaşması halinde Alman vatandaşlığını alan herkes daha önce sahip olduğu vatandaşlığı bırakmak zorunda kalmayacak ve böylelikle çoklu vatandaşlık sahibi olma imkanı sağlanacak.
Buna göre Alman vatandaşlığına geçmek için istenen "yasal ikamet süresi" 8 yıldan 5 yıla indiriliyor.

Alman vatandaşlığına geçmek isteyen kişinin ülkedeki yaşam şartlarına uyum sağlama konusunda okul veya mesleki başarısının bulunması, gönüllü çalışmalar yapması veya dil öğrenmek için özel çaba sarf etmesi gibi durumlarda bu süre 3 yıla düşürülebilecek.
Çifte vatandaşlık imkanı tanındığı için daha önce yürürlükte olan ve gençlerin 23 yaşına kadar ebeveynlerinin vatandaşlığı veya Alman vatandaşlığı arasında seçim yapmaya zorlayan "opsiyon modeli" ise tamamen kaldırılacak.
Almanya'da doğan çocuklar, Alman vatandaşı olmasalar da ebeveynlerinden birinin en az beş yıl yasal olarak ülkede ikamet etmesi halinde Alman vatandaşlığı alabilecek.
Alman vatandaşlığına geçiş koşulları arasında ayrıca kişinin kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin geçimini sosyal yardım almadan sağlaması gerekiyor. Misafir işçi jenerasyonu yani 1960'larda Almanya'ya gelen Türk işçiler ve son 2 yılda 20 ay tam gün çalışan yabancılar ve tam gün çalışan kişilerin yabancı eşleri bundan muaf tutulacak.
Misafir işçi jenerasyonu için Alman vatandaşlığına geçişteki yazılı sınav zorunluluğu kaldırılacak.

- Vatandaşlık alamayacaklar da belirlendi
Antisemitizm, ırkçılık ve yabancı düşmanlığı kapsamında ceza alanlar, Alman vatandaşlığına alınmayacak. Bu konuda vatandaşlık daireleri savcılıklarla daha yakından çalışacak.
Ayrıca çok eşli olanlar veya anayasada yer alan kadın-erkek eşitliğine aykırı davrananlar da vatandaşlığa alınmayacak.
- Alman milletvekili Helge Lindh yasa tasarısını tarihi olarak niteledi
SPD'nin Wuppertal bölgesinden milletvekili Helge Lindh siyasi olarak aktif olduğundan bu yana çifte vatandaşlık için mücadele ettiğini söyledi.
Almanya'nın kalkınmasına katkıda bulunan Türklere hayran olduğunu ifade eden Lindh, şunları kaydetti:
"On yıllardır vatandaşlığa kabul edilmemeye ve NSU gibi suçların çözülmemesine katlanan insanlara, birçok Türk kökenli insana hayranım. Yine de bu ülkede kaldılar ve bu ülkenin bir parçası oldular. Ve şimdi nihayet sizlerin de bize ait olduğunuzu, bu ülkenin inşasına katkıda bulunduğunuzu ve ebeveynleri ya da büyükanne ve büyükbabaları her zaman Alman olan ya da sonsuza kadar burada yaşamış olanlar kadar Alman olduğunuzu gösteriyorsunuz. Asıl önemli olan da budur. Bu kırmızı bir karttır, ırkçılığın reddedilmesidir ve Almanya için büyük başarıların tanınmasıdır. İşte bu nedenle, elbette daha iyi olabilecek ayrıntılar olsa da, bu an tarihi bir andır."

Lindh, yasa tasarısının bu kadar zaman çıkartılamamış olmasının bile aslında skandal olduğunu belirterek "Misafir işçi olarak adlandırılan kuşaktan pek çok insan için birden fazla vatandaşlığa sahip olma fırsatlarının olmaması bir tokat gibiydi." dedi.
Vatandaşlık yasasının modernize edilecek olmasının önemini vurgulayan Lindh, "Özellikle de büyük çaba sarf eden ve hiçbir şansı olmayan insanlar için bunun artık değişiyor olması gerçekten tarihi ve gecikmiş bir andır." diye konuştu.
Yasa tasarısıyla Almanya'ya gelerek çalışan ve kalkınmasına yardımcı olan misafir işçi olarak adlandırılanlara ilişkin Lindh, "Bu nesil sadece çoklu vatandaşlık elde etmekle kalmıyor, aynı zamanda daha kolay bir şekilde vatandaşlığa da kabul edilebiliyor. Geçimlerini sağlamak vesaire gibi konularda bile karmaşık testlerden geçmeleri gerekmiyor. Hayatları boyunca verdikleri emeğin karşılığı olması gereken basitleştirilmiş koşullara, mümkün olan en iyi koşullara sahipler. Özellikle de Türk aile geçmişi olan insanlar için artık bir karar vermek zorunda değiller." ifadelerini kullandı.
Tasarıdaki koşullardan birisi olan sosyal yardım almadan geçim temini konusundaki eleştirilere de değinen Lindh, bunun aslında zor ve tartışmalı bir nokta olduğunu ve koalisyon ortağı FDP'nin özel bir talebi olduğuna dikkati çekti.
Lindh ancak yasada istisnai durumların da olduğuna işaret ederek çok sayıda çocuk yetiştiren ve yaşamlarını tam olarak finanse etme imkanına sahip olmayanlar, kadınlar ya da engelli ve hasta insanlar, daha sonra takdire bağlı vatandaşlığa kabul yoluyla geçmelerine olanak sağlandığını, bunun uygulanmaması durumunda yasada iyileştirme yapılacağını aktardı.

Tasarıda artık ırkçı, antisemitik veya başka türlü insanlık dışı ifadelerde bulunmaya izin verilmediğini belirten bir formülasyon olduğunu ifade eden Lindh "Ayrıca, insanların Holokost'u kabul etmeleri ve bu nedenle de bundan sonuç çıkarmaları, yani Yahudi yaşamını korumaları gerektiğine atıfta bulunan bir başka bölüm daha var. İsrail'in var olma hakkının tanınması gibi bir madde yer almıyor." diye konuştu.
Alman vatandaşlığına geçmek isteyenlerin yanlış bilgi verme ihtimaline de değinen Lindh şunları söyledi:
"Bir kişinin yalan söylediğine ya da kandırıldığına dair ellerinde gerçek bir kanıt olması gerekir. Sonra, şüphe durumunda mahkemeye de gidilebilir. Mesele bu ama sonuçta başka bir yolu yok çünkü insanlar göçmenlik bürolarında vicdan testi yapamazlar ve yapmamalılar, insanları herhangi bir şekilde sorgulayamazlar ya da onları dedektifler gibi araştıramazlar."

- Yasa tasarısında emeği olan Hakan Demir, yasanın herkes için önemli olduğunu düşünüyor
"Vatandaşlık yasasının modernizasyonu" konusunda partisi adına görev alan SPD milletvekili Hakan Demir de tasarının yasalaşması durumunda Almanya'nın dünyadaki en modern vatandaşlık yasalarından birine sahip olacağını belirterek "Almanya bu konuda adeta şampiyonlar ligine girecek örneğin ABD ve Kanada gibi." dedi.

20 yıldan bu yana vatandaşlık yasasında değişiklikler yapıldığını ifade eden Demir, "Türkiye'den gelen insanlarımız için önemli ama diğer ülkelerden tabii ki Avrupa Birliği dışında kalan ülkelerden gelen insanlar için önemli bir kanun. Bir de örneğin Amerika'da ya da Kanada'da yaşayan Almanlar için de önemli. Yani burada yaşayanlar için önemli, bir de ülke dışında yaşayan Almanlar için de önemli bir kanun." diye konuştu.
Demir, çok sayıda kişinin aynı zaman aralığında başvuru yapması durumunda bürokratik zorluk olabileceğini ancak hükümetin önlemlerini aldığını kaydetti.
Başkent Berlin'de vatandaşlık ile ilgilenecek 200 çalışanın bulunduğu bir merkez kurulduğunu belirten Demir, bu şekilde prosedürün kolaylaşacağını beklediklerini ifade etti.
Demir, Alman vatandaşlığı şartları arasında ırkçı tutumlarda bulunmamak gibi konuların somut olarak yazıldığını vurgulayarak "Aslında öyle internete bakarak araştırma yapmanın buna dahil olacağını düşünmüyorum. Genel olarak kanunda ceza yazıyor yani mahkemeden geçmesi gerekiyor. Ancak örneğin siz çıkarsınız dışarıya bir devletin bayrağını yakarsınız ve ceza alırsanız o zaman tabii ki Almanya'nın bir vatandaşı olamazsınız." değerlendirmesinde bulundu.
Çıkacak kanunun ilk nesil Türklere teşekkür mahiyeti de taşıdığını belirten Demir, "Dedelerimiz için amcalarımız için büyük annelerimiz için de bu kanun önemli. Onlara olan şükranlarımızı bir ifadesi." dedi.

- TBB yasaya hem olumlu hem olumsuz bakıyor
Almanya’da yabancılar ve vatandaşlık konularında çalışmalar yapan Berlin-Brandenburg Türkiye Toplumu (TBB) Sözcüsü Safter Çınar, tasarının iyi yanları olduğu kadar kötü yanları da olduğunu söyledi.
Özgün vatandaşlıktan ayrılmak zorunda kalınmamasının tasarının iyi yanı olduğunu belirten Çınar, "Yani bizim arkadaşlarımız da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını bırakmak zorunda kalmış olanlar tekrar Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına da dönebilecekler. Bu çok olumlu bir şey. İkincisi bundan sonra Alman vatandaşlığına geçecek olanlar çifte vatandaş olacak. Eskiden olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığından ayrılmak zorunda kalmayacaklar. Bunlar olumlu yanları." dedi.

Ancak bu bağlamda Türkiye'nin de bu durumdan etkileneceğini ifade eden Çınar, "Çünkü bu zamanında Türk vatandaşlığını bırakmış olanlar için de 10 bin, 20 bin, 30 bin kişi Türk vatandaşlığını almak isteyecektir. Şu andaki durumda 1 yıl içinde geri dönme dilekçesi verilirse hemen alınıyorsun Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığına. Şimdi Türk vatandaşlığından 10 yıl, 20 yıl önce çıkmış olanlar var. Yasal durum nedir? 50 bin kişi aynı anda başvursa bürokratik işler belki yılları bulabilir. Onun için bir kolaylık düşünülmesi iyi olur." diye konuştu.

Tasarının, kişinin geçimini sağlama yani sosyal yardım almama gibi zorluklar getirdiğini savunan Çınar, şunları kaydetti:
"Geçmişten bu yana vatandaşlığa geçmeyi zaten her yıl zorlaştırdılar. Daha da zorlaştıracaklar. Dil testini ve vatandaşlık testini örneğin. Müracaat edenin kafa yapısı anayasaya uygun mu onu araştıracaklar. Şimdi orada şöyle bir sorun var. Bana sorsa tabii ki anayasaya uyuyorum diyeceğim. Aksini diyecek halim yok. Peki ne yapacaklar? Sosyal medyaya bakacaklar. Sosyal medyaya girmek yasaya uygun mu ayrı mesele. Ama bu zaten insanları ürküten bir sorun. Bu bakımdan işsizlere hiçbir kolaylık yok. Onun için çifte vatandaşlığın olağan hale gelmesinden dolayı vatandaşlığa geçenlerin sayısının çok artacağını düşünmüyorum."

Almanya'ya 60-70'li yıllarda gelenler için test yapılmayacağını ancak bu insanların büyük bir kısmının zaten Almanya’da yaşamadığını dile getiren TBB sözcüsü, "Bir kısmı zaten dünyada değil. Şimdi 75 yaşındaki insanın başka işi gücü yok Alman vatandaşlığına mi geçecek. Yani bu belli yaş grubuna kolaylık da pratikte bir şey getirmeyecek." dedi.

Bu testlerin 2000 yılından beri olduğuna işaret eden Çınar, şu ifadeleri kullandı:
"Eskiden ikametinin olduğu belediyenin ilgili şubesine gidiyordun konuşuyordun Almanca biliyorsan mesele bitmişti. Almanya'nın ilk başbakanı kim, yok bayrağının rengi neydi gibi saçma sapan şeyler söz konusu değildi, bunları getirdiler. Daha da zorlaştıracaklar. Hiçbir faydası da yok bence. Çünkü kişi burada yaşıyorsa, belli bir süre Alman vatandaşı olabilmeli. Gelir konusunda bırakın işsizliği, işi olup da bu yasaya göre yeterli geliri olmayan insanlar var. Bu insanların bir suçu yok ki. Kendisine göre iş bulamamış. Niye bundan dolayı Alman vatandaşı olamasın."

- "SPD, Yeşiller ve FDP ile bu kanunu çıkaracağız"
SPD'nin Türk kökenli Alman milletvekili Macit Karaahmetoğlu da 30 senedir çifte vatandaşlık meselesinin özellikle Türk kökenli insanların çok önem verdiği bir konu olduğunu söyledi.
Bununla ilgili hemen hemen her gün kendisine mesajlar geldiğine işaret eden Karaahmetoğlu, artık bunun gerçekleşeceğini belirtti.
Hristiyan Demokrat Partinin (CDU) bu yasayı senelerce engellediğine dikkati çeken Karaahmetoğlu, "SPD, Yeşiller ve FDP ile bu kanunu çıkaracağız. Özellikle buraya işçi olarak gelenlerin ilk jenerasyonu için yani şimdi artık emeklilik durumunda olan insanlar için ve onların eşleri için de Almanca şartı test olarak yapılmayacak, onlara kolaylık getiriliyor. Türk ya da diğer başka vatandaşlıklarından çıkma zorunluluğu olmayacak en önemli konu bu." ifadelerini kullandı.
Karaahmetoğlu, SPD'nin bu konuda 30 sene mücadele verdiğini savunarak "Asgari ücretle de öyleydi, yani SPD'nin önemli konularda pes etmediğini gerekirse onlarca yıl siyasi savaş verdiğini görebilir vatandaşlar." dedi.
 

Yerli ve milli kalkınma stratejileri kapsamında başarılı projeler yürüten Türkiye'nin ilk uzay yolculuğunu gerçekleştirmesine saatler kaldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan liderliğinde yürütülen Milli Uzay Programı kapsamında gerçekleştirilen uçuş için hazırlanan Türkiye, 19.01.2024 saat 00.49'e kilitlendi.

 

Türkiye, ilk Türk astronotu Alper Gezeravcı'yı 18 Ocak’ı 19 Ocak’a bağlayan gece TSİ 00.49’de Dragon uzay aracıyla Uluslararası Uzay İstasyonu'na yolcu edecek.

Türkiye'nin bilim ve teknoloji alanında geliştirmeyi hedeflediği teknolojilerden biri olan uzay yolculuğunda, 13 Aralık 2018'de Türkiye Uzay Ajansının (TUA) kurulmasıyla birlikte önemli bir atılım gerçekleştirildi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 9 Şubat 2021'de “Ay'ı Görmek İstiyorsan Gökyüzüne Bak" sloganıyla Milli Uzay Programı’nı açıklamıştı.

 

Ülkemizin uzay politikaları alanındaki stratejisine yönelik olarak hazırlanan program kapsamında Türk astronot ve bilim misyonunun yanında, Ay yüzeyine milli teknolojilerle geliştirilmiş gezen araç gönderilmesi, yerli uydu geliştirme programı, bölgesel konumlama ve zamanlama kapasitesinin geliştirilmesi, uzaya erişim ve uzay limanı projesi benzeri ana hedefler ve misyonlar bulunuyor.

Milli Uzay Programı dâhilindeki 10 hedef içerisinde yer alan Türk astronot ve bilim misyonu kapsamında bir Türk vatandaşının uzaya gönderilmesi için başlatılan projede sona yaklaşıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 29 Nisan 2023 tarihinde düzenlenen TEKNOFEST kapsamında Türkiye’nin ilk uzay yolcuları olarak Alper Gezeravcı ve Tuva Cihangir Atasever’in isimlerini duyurmuştu. Türkiye Uzay Ajansı ve Axiom Space iş birliğiyle gerçekleştirilen Ax-3 misyonu kapsamında görev alan Gezeravcı ve beraberindekiler, TÜBİTAK Uzay, Axiom Space ve NASA ile koordineli şekilde yürütülmek üzere Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) 13 adet bilimsel deney gerçekleştirecek.

 

Türkiye'nin ilk uzay yolcusu Alper Gezeravcı, sosyal medyadan paylaştığı misyon mesajında "İsmim önemli değil. İnsanlar için önemli olan ülkesinin geleceğe adım atabilecek kadar kararlı olduğunu hatırlamak ve gökyüzünün sınırlarına kadar değil, uzayın derinliklerine kadar hayal kurabilmektir." ifadelerini kullandı.

Türkiye, Milli Uzay Programı kapsamındaki hedeflerini önümüzdeki süreçte de hayata geçirmeye devam edecek.  

 

 

 

Rüsselsheim am Main, 03.01.2024 — Inoglu Holding şirketlerinden Rhein-Main-Projektentwicklungsgesellschaft mbH olarak yöneticimiz Hakan Inoglu'nun, IHK (Industrie- und Handelskammer) Darmstadt Rhein Main Neckar seçimlerine katılımını gururla duyuruyoruz. Hakan Inoglu, birinci gruptan endüstri kategorisinde ve - doğduğu yerde - Groß-Gerau seçim bölgesinde aday olarak seçimlere katılmaktadır. 


2024'ün başlarında, IHK Darmstadt Rhein Main Neckar'ın parlamentosu olan genel kurul meclisi yeniden seçilecek. Bu meclis, önümüzdeki beş yıllık görev süresi için strateji ve hedeflerin önceliklerine karar verecek. Meclis, yaklaşık 80 iş kadını, iş adamı ve şirket yöneticilerinden oluşmaktadır. Bu üyeler arasından, bir başkan ve bir yönetim kurulu seçilecektir. Tüm üyeler gönüllü olarak bu görevleri üstlenmektedirler. 

Hakan Inoglu, adaylık nedenlerini şu ifadelerle açıklıyor: "IHK Darmstadt'ın çalışmalarına aktif olarak katkıda bulunmak istiyorum çünkü Almanya'nın şirketlerine inanıyorum. Bizleri büyük zorluklar bekliyor: İyi eğitimli uzmanlara, geleceğe yönelik çalışma alanlarına ve metropol bölgemizin daha iyi bir networkinge sahip olmasına ihtiyacımız var. İşte bu yüzden, enerjimi bu amaçlar doğrultusunda kullanmak ve IHK'nın çalışmalarına etkin bir şekilde katkı sağlamak ve katma değer yaratmak istiyorum."

Seçim formları veya online oylama yoluyla verilen oyların, IHK Darmstadt Rhein Main Neckar'a 20 Şubat 2024 tarihinde saat 17:00'a kadar ulaşmış olması gerekmektedir. 

Hakan Inoglu'nun liderliği ve sektördeki deneyimi, endüstri kategorisindeki temsilciliği için ideal niteliklere sahiptir. Inoglu Holding ve Rhein-Main-Projektentwicklungsgesellschaft mbH olarak, Hakan Inoglu'nun bu önemli rolde etkili olacağına inanıyoruz ve onun seçim kampanyasına tam destek veriyoruz.

İletişim:

Inoglu Holding GmbH
Eisenstraße 48a
D-65428 Rüsselsheim

Tel: +49 06142 497 92 00
Fax: +49 06142 490 62 99
E-Mail: Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!

 

 

 

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) 2023 yılında dünyanın dört bir yanında yaşayan vatandaşlarımıza yönelik kesintisiz hizmetler sunarken, soydaş ve akraba topluluklarla ekonomik, sosyal ve kültürel bağlar geliştirmek için yüzlerce projeyi de hayata geçirdi. YTB ayraca ülkemizde eğitim alan burslu uluslararası öğrencilerin akademik gelişimini sağlamak için de yıl boyunca faaliyetlerde bulundu.

 

Her yıl yurt dışında yaşayan vatandaşlar, soydaş ve akraba topluluklar ile ülkemizde öğrenim gören uluslararası burslu öğrencilere yönelik çalışmalar yürüten YTB hizmetlerine 2023 yılında da aralıksız devam etti. YTB 2023 yılında dünyanın dört bir tarafında binlerce projeye imza attı.

YTB bu yıl da yurt dışında yaşayan vatandaşların; sosyal, kültürel, hukuki, ekonomik ve siyasi yönden bütün ihtiyaçlarını tespit ederek bu ihtiyaçlara yönelik politikalar geliştirdi. YTB tarafından 2023 yılında vatandaşlara yönelik toplam 116 projeye destek sağlandı, 14 ülkede 122 saha ziyaretinde bulunuldu.
YTB’nin çalışma alanına giren konularda kültürel ve tarihî mirası muhafaza etmeye yönelik, tarihe not düşülmesini sağlayan ve alan yazımına katkı sunan 16 kitap yayımlandı. Dijital Kültür Platformu aracılığıyla e-yayınlar akademisyen ve araştırmacıların da istifadesine sunularak erişime açıldı.

Deprem Yardım Çalışmaları

6 Şubat’ta yaşanan deprem faciası sonrası 9 ülkedeki 170’i aşkın STK ve vatandaşlarımızın topladığı 56 milyon Avro’ya varan nakdi yardım YTB koordinasyonunda bölgeye ulaştırıldı. Bunun yanında ayrıca 524 tır, 3922 konteyner ve 3 sahra hastanesi ile destek sağlandı.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bursiyerlerine Eğitim

2023 yılı içerisinde YTB’nin Aile ve Sosyal Hizmetler Bursiyerlerine yönelik; “Terapist-Danışan İlişkileri”, “Kültürel Farklılıklar”, “Çocuk Gelişiminde Oyunun Önemi”, “Çocuk ve Gençlerde Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu” konularında çeşitli eğitimler verildi. Vatandaşların ailevi ve psikolojik sorunlarının çözümü için de Aile Danışmanlık Merkezi projesi başlatıldı.

Almanya’da Türk Girişim Diasporası Projesi 

YTB tarafından 2023 yılında Almanya’da “Türk Girişim Diasporası” projesi hayata geçirildi. Proje kapsamında Almanya’daki Türk girişimcilerin sektörler bazında tespit edilmesi ve bu tespitlerin ışığında bir yol haritasının hazırlanması amaçlandı.

Avrupa’da Yaşayan Türkler Araştırması 

Avrupa’da yaşayan Türk diasporasının Türkiye’ye olan ekonomik katkılarının ölçülmesi amacıyla Kapıkule Sınır Kapısı, İstanbul Havalimanı ve Sabiha Gökçen Havalimanı’nda bir saha araştırması yapıldı.

İnsan Hazineleri Serisi – Birinci Nesil Hikâyeleri 

YTB tarafından bu yıl hataya geçirilen “İnsan Hazineleri Serisi - Birinci Nesil Hikâyeleri” projesiyle, 1961-1985 yılları arasında işçi göçü kapsamında yurt dışına göç eden ile göç edilen ülkelerde doğup büyüyen insanların, birbirinden değerli hatıraları ve hikâyeleri kayıt altına alındı.

Solingen Faciası 30.Yılı Anma Programı 

29 Mayıs 2023 tarihinde Solingen Belediyesi ve DİTİB Solingen iş birliğinde düzenlenen "Solingen Faciası'nın 30.Yılı" anma programına YTB’den bir heyet katılım sağladı.

Cumhuriyetin 100.Yılı Eğitim Gezisi Programı 

Cumhuriyetimizin 100. yıl etkinlikleri kapsamında milli kimliklerin pekiştirilmesi ve ana vatanla olan bağların tahkim edilmesi maksadıyla, yurt dışında yaşayan gençlere yönelik “Cumhuriyetin 100. Yılı Eğitim Gezisi Programı” tertip edildi.

Diaspora Bizim Podcasti ve Endülüs Akademisi 

Spotify, Instagram, Youtube gibi sosyal medya mecralarından erişilen Diaspora Bizim Podcast çalışmasına 4 farklı ülkeden 18 içerik üreticisiyle devam ediliyor. 2023 yılı içerisinde Diaspora Bizim’in sosyal medya ağlarında 190 adet içerik üretildi. 
YTB uhdesinde 4 farklı Avrupa ülkesinden toplam 22 katılımcının iştirakiyle 12 hafta boyunca Endülüs üzerine tarih okumaları gerçekleştirildi. Programın tamamına dâhil olan katılımcılar tarihi Endülüs şehirlerini ziyaret etti.

Sarıkamış Şehitlerini Anma Programı 

Yurt dışında yaşayan gençlerin Türkiye ile olan bağlarının güçlendirilmesi ve milli tarih bilinçlerinin geliştirilmesi maksadıyla 6-8 Ocak 2023 tarihlerinde YTB tarafından “Sarıkamış Şehitlerini Anma Programı’’ düzenlendi.

Sky Global Türk Staj ve Teknofest Programı 

YTB tarafından 2023 yılında yurt dışında yaşayan Türk gençleri için Türk Havacılık ve Uzay Sanayii'nde (TUSAŞ) çalışma fırsatı sunan "SKY Global Türk Staj Programı" hazırlandı. Programa dünyanın dört bir yanından yüze yakın genç katıldı.
YTB desteğiyle İstanbul ve İzmir’de gerçekleştirilen TEKNOFEST Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali’ne yurt dışında yaşayan onlarca genç vatandaş katılım sağladı. Gençler festivalde teknoloji firmalarını yakından tanıma imkânı bulurken; hava gösterileri, teknoloji yarışmaları ve teknoloji gündemine ilişkin seminerlere katıldı.

Genç Liderler Programında Diasporanın Geleceği Tartışıldı

Ana teması “Diasporanın Gençleri Geleceği Tartışıyor: 2050 Vizyonu ve Türk Diasporası” olarak belirlenen ve 21-27 Ağustos tarihlerinde gerçekleştirilen 2023 Genç Liderler Programı’na 9 ülkeden 28 genç katılım sağladı.  

Yurt Dışındaki Vatandaşlara Burs ve İnsan Hakları Raporu

YTB tarafından yurt dışındaki vatandaşların eğitim, kültür ve akademik başarılarını desteklemek için ilan edilen “Prof. Dr. Fuat Sezgin Üstün Başarı Bursu”, “Lise Bitirme Sınavı Başarı Bursu”, “Tez ve Araştırma Bursu ve Aile ve Sosyal Hizmetler Alanlarında Uzmanlık Bursu” programları 2023-2024 akademik yılı için de hayata geçirildi.
Yurt Dışı Vatandaşlar Hak ve Özgürlükler Güncesi 2022 ve Yurt Dışındaki Türk Varlığını Hedef Alan Saldırılar Raporu, Mayıs 2023’te yayınlandı.  

Kamu Hizmetleri Bilgilendirme Toplantıları 

Vatandaşların yoğun olarak yaşadıkları ülkelerde askerlik, vatandaşlık ve mavi kart, gümrük ve trafik işlemleri, nüfus kayıt işlemleri, sağlık ve sosyal güvenlik işlemleri gibi başlıklarda bilgilendirici toplantılar yapıldı.  Toplantılarda yurt dışında yaşayan vatandaşlara sunulan kamu hizmetleri değerlendirildi.

Karşılama Uğurlama Faaliyetleri

YTB tarafından her yıl olduğu gibi bu yıl da yurt dışındaki ve yurt içindeki sınır kapılarında karşılama ve uğurlama faaliyetleri gerçekleştirildi. Ayrıca Kapıkule Sınır Kapısında her sene olduğu gibi 2023’te de vatandaşlarımız için dinlenme alanı kuruldu. Hizmetin verildiği Haziran – Eylül 2023 döneminde Kapıkule Sınır Kapısından 2 milyon 628 bin 291 yolcu girişi oldu ve son 5 senenin araç trafiği rekoru kırıldı. 

Yurtdışı Vatandaşların Siyasal Katılımlarını Teşvik ve Bilgilendirme Kampanyası

YTB tarafından Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi için toplam 7 ülkede 21 eyalet/kanton ve toplam 161 şehirde vatandaşların seçim süreçleriyle ilgili bilgilendirilmesi ve oy kullanmaya yönelik farkındalığının artması için çalışmalar yapıldı.  

Dünyanın Dört Bir Yanına Türkçe Eğitim Desteği

2023 yılında Batı Avrupa ve ABD olmak üzere 6 ülkede bulunan 96 eğitimci, 94 sınıf ve bin 380 öğrenciye Tohum modülü eğitim setinin baskıları gönderildi. Millî Eğitim Bakanlığı’nın talebi üzerine 2023 Eylül ayında; Azerbaycan, Gürcistan, İran, Katar, Kırgızistan, Kuveyt, Özbekistan, Romanya, Suudi Arabistan, Türkmenistan ve Moldova’daki okullara YTB’nin Tohum Modülü Eğitim Seti’nin (3.689 materyal) gönderimi sağlandı.

30. Yılında Solingen Faciası 

Yurt dışında yaşayan vatandaşların maruz kaldığı ırkçı ve ayrımcı saldırılar çerçevesinde Türkiye ve Almanya'da kamuoyu oluşturmayı hedefleyen “30. Yılında Solingen Faciası” adlı kitap çalışması Türkçe ve Almanca dilinde Eylül ayında yayımlandı. 

Almanya Türk Diasporası Atlası 

Toplumsal hayattan ekonomiye, spordan edebiyata, eğitimden çalışma hayatına kadar diasporadaki Türklerin genel bir resmini çizmeyi hedefleyen Almanya Türk Diasporası Atlası kitabı; ilk baskı için 500 adet hazırlanarak dağıtımı sağlandı.

Ankara Mevlüde Genç Anma Etkinlikleri ve Kitap Lansmanı

Almanya’nın Solingen kentinde 29 Mayıs 1993 tarihinde evi ırkçı saldırganlar tarafından kundaklanan Mevlüde Genç için “Bilge Ana Mevlüde Genç” isimli kitap hazırlandı. Ayrıca geçtiğimiz yıl vefat eden Mevlüde Genç için Amasya'nın Taşova ilçesindeki kabri başında YTB tarafından anma töreni düzenlendi.

YTB New York Programı Kapsamında Cumhurbaşkanı – Vatandaş Buluşması

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, YTB tarafından Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) New York şehrinde düzenlenen programa katılarak bir konuşma yaptı. Programda ABD’deki Türk ve yabancı STK temsilcileri, akademisyenler ve kanaat önderleri yer aldı.
Ülkemiz ile köklü ilişkilere ve derin bağlara sahip olan soydaş ve akraba topluluklarla ilişkilerin daha da gelişmesi için her yıl çeşitli faaliyetlere imza atan YTB 2023 yılında da tarihi ve kültürel bağlarımızı kuvvetlendirecek; eğitimden kültüre, akademiden sanata, medyadan sivil topluma kadar yapılan projelerle izlerimizin bulunduğu bölgelere ayak bastı.

Türkiye Mezunları İstanbul’da Buluştu

YTB bu yıl yükseköğrenimini ülkemizde tamamlamış Türkiye Mezunlarına yönelik 16 program gerçekleştirdi. Ayrıca İstanbul’da 60 ülkeden yaklaşık 200 mezunun katılımıyla Türkiye Mezunları Forumu organize edildi. Forum kapsamında; Türkiye Mezunları, akademisyenler, siyasetçiler, özel sektör temsilcileri ve STK yöneticilerinin katıldığı paneller organize edildi. Bunun yanında başarılı mezunlara yönelik Mezun Ödülleri programı da forumun ikinci gününde gerçekleştirildi.

Mezun Ödülleri Azerbaycan Özel Programı

2023 yılı ikinci yarısında Mezun Ödülleri Azerbaycan Özel Programı ve Azerbaycan Mezun Buluşması gerçekleştirildi. Bu çerçevede programa 21 farklı ülkeden Türkiye Mezunları katılmıştır.

Soydaş ve Akraba Topluluklara Yönelik Akademik Araştırmalara Destek

Beşeri ve Sosyal Kalkınma Araştırmaları Destek Programı (BESKAP) ile kardeş toplulukların insani gelişim ve toplumsal kalkınmalarına yönelik yapılan kapsamlı bilimsel araştırmalar desteklendi. Programla birlikte aynı zamanda Türkiye ve yurtdışındaki araştırmacıların yapacağı ortak başvurularla ikili ve çoklu akademik ağların geliştirilmesi de hedefleniyor. 2023 yılında BESKAP kapsamında 4 farklı araştırmaya destek verildi.
 
 
 
 

Türk Kültürü ve Edebiyatına Küresel Boyutta Destek

Soydaş Edebiyatı Destek Programı (SEDEP) ile Türk kültürü ve edebiyatının küresel boyutta tanıtılması için yazılmış olan eserlerin çeşitli dillere çevrilmesi ve söz konusu eserlerin basımına yönelik çalışmalara destek verildi. 2023 yılında bu kapsamda 3 farklı eser basıldı.

Türkiye Afrika İlişkileri Paneli

25 Mayıs Afrika günü münasebetiyle YTB tarafından “Cumhuriyetin 100. Yılında Türkiye – Afrika İlişkileri” temasıyla bir panel gerçekleştirildi. Etkinliğe başta 20 Afrika ülkesinden 22 diplomat olmak üzere toplam 150’den fazla kamu kurum ve kuruluş temsilcisi ile ilgililer katıldı.
 
 
Mümin Gençoğlu Anma Programı

7 Mayıs 2023 tarihinde, Bursa’da, Uludağ Üniversitesi’nde “Vefatının 30. Yılında Mümin Gençoğlu Anma Programı” tertip edildi. Programa bir önceki Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Gençoğlu ailesi, il protokolü ve Bulgaristan Türkü soydaşlar katılım gösterdi.

Latin Amerika’ya Los Turcos Göçü Araştırma Destek Programı

Osmanlı coğrafyasından göç alan Latin Amerika ülkelerinde 2 dönemde toplam 17 proje yürütülmesi için akademisyen ve uzman araştırmacılara saha araştırma desteği verildi.
YTB tarafından 2021 yılında yayımlanan Afrika Yıllığı kitabının devamı niteliğinde olan Afrika Yıllığı 2022, “Siyaset, Ekonomi, Güvenlik ve Çevre”, “Küresel Aktörler ve Afrika”, “Türkiye – Afrika İlişkileri”, “Kültür, Sanat ve Spor” ana bölümleriyle okuyucuyla buluştu. 35 yazarın katkılarıyla hazırlanan Afrika Yıllığı 2022, Türkiye’de Afrika literatürüne katkı sağlama geleneğini sürdürmekte.
Akademik ve Saha Araştırmaları kapsamında Soydaş ve akraba topluluklara yönelik, 2023 yılında; Irak’ta Türk Varlığı Raporu, Türk Dünyasında Repressiya, Osmanlı ve Güneydoğu Asya İlişkileri Projesi, Uygur Türkçesi Müfredat Hazırlama Projesi, Müslüman Dünyada Çağdaş Düşünce - 3. Set basım çalışması ve Suphi Bey Belgeseli başta olmak üzere birçok proje hayata geçirildi.

Gagauz Atasözleri Derleme Projesi

YTB desteği ile Moldova Gagauz Yeri ve Ukrayna’nın Odesa bölgesinde yaşayan Gagauz Türklerinin sözlü kültürünün önemli taşıyıcılarından olan atasözleri ve deyimler derlenerek gelecek nesillere aktarılması amacıyla bir yayın haline getirildi.

Kıbrıs İlahileri Kitap Projesi

Yine YTB desteğiyle 2023 yılında Osmanlı döneminde Kıbrıs’ta yaşayan mutasavvıfların eserleri kayda alınarak mutasavvıfların özgeçmişleriyle birlikte bir kitap projesi ortaya çıkarıldı. Bunun yanında 4 Satır Belgeseli (Myanmar), Cilovluk Belgeseli, Acara Bölgesinde İslam eserlerinin Envanterinin Tespit Edilmesi ve Bulgaristan 1969 Yılı Göç’üne İlişkin Sergi ve Anma Programı projelerine imza atıldı.

Dünyanın Dört Bir Yanından Kamu Görevlilerine Türkçe Eğitimi

YTB tarafından her yıl dünyanın dört bir yanından kamu görevlileri, araştırmacılar ve akademisyenlerin Türkçe öğrenmeleri için hazırlanan "Kamu Görevlisi ve Akademisyenlere Yönelik Türkçe İletişim Programı" 2023’te de katılımcılarını kabul etti.

Türkiye Burslarına 162 Ülkeden 120 Bin 636 Başvuru

YTB tarafından koordinasyonu sağlanan ve ülkemizin uluslararası öğrencilere sunduğu burs programı olan Türkiye Bursları Programına 2023 yılında 162 ülkeden 117 bin 367 başvuru gerçekleştirildi. Yapılan değerlendirmeler neticesinde ise yaklaşık 4 bin öğrenci burs almaya hak kazandı. Türkiye Bursları 2023 Başvuru Dönemi tanıtım çalışmaları kapsamında 18 ülkede yerinde tanıtım çalışmaları yapıldı.
Türkoloji Yaz Okulu Programı kapsamında Polonya, Çekya, Litvanya, Sırbistan ve Hırvatistan’da 7 farklı üniversitesinden 135 öğrencinin Türkçe ve Türkoloji dersleri almalarına yönelik burslandırma yapıldı.
12. Uluslararası Öğrenciler Mezuniyet Töreni ise 2023 yılında 800 mezun öğrencinin katılımıyla gerçekleştirildi. Türkiye Burslusu olarak eğitim alan 350 mezunun anılarından derlenen 2023 Mezuniyet Yıllığı hazırlandı.
Ülkemizde burslu olarak eğitim gören uluslararası öğrencilerin sorunlarına çözüm üretmek için kurulan Çağrı Merkezi sayesinde aday ve mevcut öğrencilere 5 dilde hizmet verildi. Uluslararası Öğrenci Akademisi kapsamında da 1671 öğrencinin katılımıyla 12 şehirde 210 program yapıldı. 2023 yılında ayrıca Uluslararası Öğrenci Ödülleri programı da düzenlendi.
Tüm bunların yanında YTB’nin İstanbul, Ankara ve Edirne ofislerinde uluslararası öğrenciler için atölye çalışmaları, akademik programlar, eğitim faaliyetleri, tematik etkinlikler ve gezi programları tertip edildi. 
Ulusal ve uluslararası kuruluşlar bünyesindeki 16 farklı partnerle, 11 farklı ortak burs programı hazırlandı.

YTB Türkiye Yüzyılı’nda Da Nerede Bir Vatandaşımız, Kardeşimiz Varsa Orada Olacak

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı’nın 2023 yılında gerçekleştirdiği faaliyetleri değerlendiren YTB Başkanı Abdullah Eren, kurumun görev alanlarında eksiksiz hizmet üretmeye gayret ettiğini vurguladı. YTB’nin Türkiye Yüzyılı’nda da çalışmalarını aynı gayret ve motivasyonla sürdüreceğini ifade eden Eren, ‘‘Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ortaya konan Türkiye Yüzyılı vizyonuna yakışır şekilde inşallah nerede bir vatandaşımız, kardeşimiz varsa orada olmaya devam edeceğiz!’’ dedi.

YTB’nin 2023 yılında gerçekleştirmiş olduğu çalışmalara ilişkin açıklamalarda bulunan kurum Başkanı Abdullah Eren, YTB’nin esasında ülkemizin diaspora kurumu olduğunu hatırlatarak; kurulduğu 2010 yılından bugüne YTB’nin, görev alanları olan yurt dışındaki vatandaşlar, soydaş-akraba topluluklar ve ülkemizde yükseköğrenim gören uluslararası öğrencilere yönelik çalışmalar yaptığını söyledi. Bu kapsamda 2023 yılının da dolu dolu geçtiğini ifade eden Abdullah Eren, ‘‘2023 yılında da gençlik ve kültürel hareketlilik programlarından ırkçılık ve ayrımcılığa karşı faaliyetlere; yasal ve idari düzenlemelerin hayata geçirilme sürecinden eğitim, burs ve Türkçe hizmetleri ile diaspora araştırmalarına kadar birçok başlıkta yaptığımız faaliyet, çalışma ve desteklerle yurt dışındaki vatandaşlarımızın yanında olduk.’’ ifadelerini kullandı.
‘‘Kurum olarak ikinci ana faaliyet alanımızı oluşturan Gönül Coğrafyamızı da yalnız bırakmadık.’’ diyen Eren, ‘‘Türk dünyası başta olmak üzere eğitim ve kültür çalışmalarımızla müşterek tarih ve değerler paylaştığımız kardeşlerimizle beraberdik. Bu kapsamda Azerbaycan’dan Bosna’ya, KKTC’den Gagauzyeri’ne; Asya’dan Afrika ve hatta Latin Amerika’ya kadar geniş bir havzada anma programlarından kültürel hareketlilik çalışmalarına, eğitim ve kültür desteklerinden prestij eserlerin hazırlanmasına birçok faaliyet yürüttük.’’ ifadelerini kullandı.

YTB Başkanı Eren, kurumun üçüncü faaliyet alanı olan uluslararası öğrencilere yönelik de ‘‘Türkiye’nin dünyadaki Gönüllü Elçileri’ni yetiştirmeye devam ettik. Türkiye Bursları programımız her yıl artan bir ilgi görmesinin yanında hayata geçirdiği başarı odaklı sıkı eleme ve değerlendirme süreci ile ülkemizin dünyaya açılan bir markası olmayı sürdürdü. Özellikle Türk dünyasının dört bir yanından gelip Türkiye’de öğrenim gören genç kardeşlerimiz geleceğimizi hep birlikte kurguladığımız dost ve kardeş ülkelerle ilişkilerimize nitelikli ve son derece önemli katkılar sunuyor.’’ değerlendirmesinde bulundu.

Son olarak bu yılın başında gerçekleşen ve Asrın Felaketi olarak adlandırılan depreme de değinen Eren, ‘‘Maalesef bu yılın başında hepimizi derinden etkileyen bir deprem yaşadık. Binlerce insanımızı kaybettik. Rabbim hepsine rahmet eylesin. Birlik ve beraberlik zor zamanlarda daha da anlam buluyor. Hem yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız hem gönül coğrafyamızın dört bir yanında duası daima Türkiye ile olan dostlarımız, kardeşlerimiz hem de uluslararası öğrencilerimiz ellerinden gelen tüm maddi ve manevi destekle yanımızda oldu. YTB olarak bizler de hem bu yardımlar için gerekli koordinasyonu sağlamaya çalıştık hem de ekiplerimizle sahada yaralarımızın sarılmasına katkı sunmaya gayret ettik. Rabbim bir daha böyle acılar yaşatmasın.’’ dedi.

Azerbaycan'ın ikinci büyük şehri olan Gence'nin en büyük camisi Câmi-i Kebîr, bugünkü adıyla Şah Abbas Camii, 1804 yılında Rus işgaliyle kiliseye çevrilmiş ve yüz yılı aşkın bir süre kilise olarak kalmıştı. 3 Ocak 1804'te Rusların eline geçen Gence, büyük bir katliama maruz kaldı. 7000'den fazla kişi öldürüldü, camiye sığınan kadın ve çocukların hepsi katledildi.

 

 

Cuma Camii olarak da bilinen Câmi-i Kebîr, Azerbaycan'ın Gence kentinin merkezinde yer almaktadır. Dönemi içinde önemli ve büyük bir ibadethane olmasının yanı sıra Câmi-i Kebîr, aynı zamanda da bir medrese olarak da Gence'nin ilmî hayatı için önem arz etmektedeydi.

Vâzıh mahlasıyla da bilinen büyük Azerbaycanlı Türk şairi Mirza Şefi de camiye bağlı medresede eğitim görmüştü. Büyük Şah Abbas'ın emirleriyle yapılan camii  günümüzde genellikle “Şah Abbas Camii” olarak da anılmaktadır.

 

Azerbaycan’ın ikinci büyük şehri olan Gence, Osmanlı hâkimiyetinden sonra, 18. yüzyılın ortalarında yarı müstakil hanlıklardandı. 20 Kasım 1803'te Rus Generali Sisianov, Tiflis’ten Gence’ye gelip şehri kuşattı. Gence Hanı Cevad Han Rusların teslim teklifini reddederek uzun müddet mukâvemet gösterdi. 3 Ocak 1804'te Rusların eline geçen Gence, büyük bir katliama maruz kaldı. 7000'den fazla kişi öldürüldü, camiye sığınan kadın ve çocukların hepsi Sisianov'un emriyle katledildi. Şehir, tarihinin en karanlık günlerini yaşadı. Rus işgali sırasında Gence’nin en büyük camisi olan Câmi-i Kebîr, kiliseye çevrildi. 

 

 

1606 yılında Şah I. Abbas tarafından yaptırılan cami, iç kalenin doğusunda bulunmaktadır. Caminin yanında bir medrese ve bir hamam da inşa edilmişti. Şah Abbas, cami ve medresenin giderlerini karşılamak üzere 1612’de bir vakıf kurmuş; Tûn hamamı, 15 dükkân, 3 kervansaray, Derebeglü ve Dinaraş çiftliklerinin gelirlerini buraya vakfetmişti.  


Kaynak: Kiliseye Çevrilen Türk Eserleri

Saadet Avrupa, Avrupa'nın farklı bölgelerinde gerçekleştirdiği Eğitim Seminerleri ile büyük bir dönemeçte bulunuyor. 13 Ocak'ta Almanya'nın Duisburg şehrinde başlayan ve Düsseldorf, Essen, Dortmund, Münster, Köln ve Londra bölgelerini kapsayan ilk seminer, 14 Ocak'ta Belçika'nın Houthalen şehrinde düzenlenen ikinci seminer ile devam etti. Bu seminerler, Saadet Partisi'nin önde gelen isimlerini bir araya getirerek, Milli Görüş hareketinin Avrupa'daki gücünü ve etkisini artırmayı amaçlıyor.

Seminerlere katılan isimler arasında Saadet Avrupa Başkanı Samet Sami Temel, Saadet Partisi Genel Sekreteri ve Ankara Milletvekili Mesut Doğan, Saadet Partisi Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan, Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Muhittin Hamdi Yıldırım ve Saadet Partisi Eğitim Başkanı Ersan Bilgin gibi önemli isimler yer aldı.

Samet Sami Temel, seminerlerin açılış konuşmasında tarihi bir dönemeçte bulunduklarını vurgulayarak, "Bugüne kadar yapmış olduğumuz çalışmaları daha güçlü bir şekilde, daha etkin bir şekilde, yeni kardeşlerimizi de bu çalışmalara dahil edecek şekilde alt yapı çalışmalarımızı hızlandırmalıyız" dedi. Ayrıca, mahalli seçimlerin ülkenin gidişatında büyük bir rol oynadığını belirterek, belediyelerin başarılı bir şekilde yönetilmesinin sonraki seçimler için belirleyici olduğunu vurguladı.

Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Muhittin Hamdi Yıldırım ise, "Biz insanlar, Allah'ın yaratıkları olarak insana hizmet etmek için varız. İyiyi kötüden ayırt edebilme yetisi sadece insanda bulunur. Biz Müslümanlar olarak en üst kimliğimizin müslümanlık olduğunu kabul ediyoruz ve herkesi bu temelde bir araya getiriyoruz" şeklinde konuştu. Ayrıca, dünya sorunlarının çözümünün insanların kendini düzeltmesiyle başlayacağını ve ardından ülke ve dünya sorunlarının düzeltilmesinin mümkün olduğunu vurguladı.

Saadet Partisi Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan, teşkilatın güçlendirilmesinin Gazze gibi önemli konulara destek sağlamada kritik olduğunu belirtti. Teşkilat çalışmalarının hızlandırılması gerektiğini ve herkesin bu sürece katkı sağlaması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, Milli Görüş'ün herkesi kucaklayan bir hareket olduğunu ve bu birlikteliğin önemini vurguladı.

Saadet Partisi Eğitim Başkanı Ersan Bilgin, eğitimin dinamik ve aksiyon gerektiren bir süreç olduğunu söyledi. Teşkilatın güçlendirilmesi ve insan kazanmanın önemine dikkat çekti. Ayrıca, Saadet Partisi'nin her kesimden insanı kucaklayan bir hareket olduğunu ve hedeflerine ulaşmak için çalışmaların sürdüğünü belirtti.

Saadet Partisi Genel Sekreteri ve Ankara Milletvekili Mesut Doğan, dünya sorunlarının kaynağını bilmek, çözümünü bilmek ve sorumluluk bilinciyle hareket etmek gerektiğini vurguladı. Milli Görüş hareketinin bu sorunları çözebilecek tek hareket olduğunu belirtti ve Saadet Partisi'nin bu sorumluluğunun farkında olduklarını ifade etti. Ayrıca, dünya genelindeki zorlu koşulların ancak Saadet Partisi gibi bir hareketin bu sorunları çözebileceğine inandığını söyledi ve tüm insanlığın bu harekete ihtiyacı olduğunu vurguladı.

Bu seminerler, Saadet Avrupa'nın kendini güçlendirmeye ve daha etkili bir şekilde çalışmalarını sürdürmeye yönelik kararlılığını gösteriyor. Milli Görüş hareketi, önümüzdeki dönemde Avrupa'da ve dünyada daha fazla etki yaratarak insanlığın sorunlarına çözüm sunmaya devam edecek.

 

 

 

 

 

 

 

Islamic Relief, Kış Yardımıyla Dünya Genelinde İhtiyaç Sahiplerine Ulaşıyor...

 

Mevsimlerin değişmesi, birçok insan için zorlu bir süreç olabilir, ancak özellikle en savunmasız durumda olanlar için bu zorluk daha da artar.

 

Enerji ve gıda fiyatlarının hızla yükselmesiyle birlikte, giderek daha fazla insan yoksulluğa sürükleniyor. Birleşmiş Milletler'in tahminlerine göre, pandeminin başlangıcından itibaren yıl sonuna kadar yaklaşık 75 milyon kişi aşırı yoksulluğa itilmiş olabilir. Ancak yardımseverler vijdanlarının sesini dinledigi sürece muhtaçlara uzanan yardım elleri ise hiç bir zaman yok olmayacak.

 

Islamic Relief  Başkan yardımcısı Nuri Köseli, “Kış Yardımı Yaparak Mazlumların Hayatta Kalmalarına Yardım Edebilirsiniz” şeklinde konuşarak konu ile ilgili olarak Ayhaber'e açıklamalarda bulundu.

Köseli açıklamalarında, “Aşırı yoksulluk içinde yaşayan toplam insan sayısının bu yıl 800 milyona ulaşabileceği anlamına geliyor. Düşen sıcaklıklar ve sert hava koşulları, bu insanlar için her zamankinden daha büyük bir hayatta kalma mücadelesini beraberinde getiriyor. Yiyecek, sıcaklık ve güvenlik için verilen mücadele, kış mevsiminde artan zorluklarla daha da yoğunlaşıyor.

 

Bu çerçevede, toplumlar arasındaki dayanışmanın ve yardımlaşmanın önemi bir kez daha ortaya çıkıyor. Sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler ve bireyler, kışın gelmesiyle birlikte bu zorlu şartlarda hayatta kalmak için çaba sarf edenlere destek olmak adına bir araya gelmelidir.

Özellikle aşırı yoksullukla mücadelede acil tedbirler alınmalı ve sürdürülebilir çözümler bulunmalıdır. İnsanların temel ihtiyaçlarına erişimlerini sağlamak, barınma koşullarını iyileştirmek ve gıda güvenliği önlemlerini artırmak, kışın karşılaşılan zorlukların üstesinden gelmede kritik öneme sahiptir.

 

Kışın hayatta kalmak, sadece bir hava durumu meselesi değil, aynı zamanda küresel bir sorumluluktur. İnsanlık, zorlu kış koşullarında dayanışma ve yardımlaşma ruhunu canlı tutarak, aşırı yoksullukla mücadelede önemli adımlar atabilir.

 

Islamic Relief, Kış Yardımıyla Dünya Genelinde İhtiyaç Sahiplerine Ulaşıyor

 

Islamic Relief, dünya genelindeki sadık ve merhametli hayırseverlerin katkılarıyla, 25 yılı aşkın bir süredir binlerce ihtiyaç sahibine kış aylarını atlatmaları için yardım eli uzatıyor.

 

Geçtiğimiz yıl, 17 ülkede toplam 435.000'den fazla kişiye ulaşarak kış yardımı paketleri dağıtan Islamic Relief, bu yıl daha da büyüyerek 17 ülkede 72.000'den fazla kış yardımı paketi sağlamayı hedefliyor.

Bu kış yardımı paketleri, içerisinde sıcak tutan giyecekler, battaniye ve ısıtıcı gibi temel malzemeler barındırıyor. Özellikle bu yıl, pandemi ve diğer zorluklara rağmen daha fazla insanın yardıma ihtiyaç duyduğu bir dönemde, Islamic Relief daha çok kişiye ulaşma ve destek sağlama konusunda kararlılığını sürdürüyor.

Bu soğuk kış günlerinde savunmasız ailelere yardım eli uzatmak istiyorsanız, Kış Yardımı kampanyasına bağış yaparak hayat kurtarabilir ve onların hayatta kalmasına destek olabilirsiniz. Hemen şimdi bağış yaparak, Islamic Relief'in bu anlamlı kampanyasına katkıda bulunabilirsiniz.

 

 

 

 

 

 

 

Die erfolgreiche Kooperation des Landes Nordrhein-Westfalen mit dem Westdeutschen Handwerkskammertag im Rahmen des Wiederaufbaus nach der Starkregen- und Hochwasserkatastrophe im Juli 2021 wird bis 2026 fortgesetzt: Eine entsprechende Kooperationsvereinbarung haben Ina Scharrenbach, Ministerin für Heimat, Kommunales, Bau und Digitalisierung des Landes Nordrhein-Westfalen, Berthold Schröder, Präsident des Westdeutschen Handwerkskammertages, und Dr. Florian Hartmann, Hauptgeschäftsführer des Westdeutschen Handwerkskammertages, heute unterschrieben.

Ziel der Initiative bleibt es unverändert, ortsnahes und -fremdes Handwerk für Wiederaufbauprojekte zu gewinnen und alle maßgeblich beteiligten Akteure über den Handwerks-Marktplatz »www.handwerk-baut-auf.de« zusammenzubringen. Seit April 2022 ist die gemeinsame Landesinitiative ein wichtiges Instrument im Wiederaufbau.

»Handwerk baut Zukunft: Mit Mut, Machertum und Kreativität hilft unser Handwerk tagtäglich beim Wiederaufbau im Land Nordrhein-Westfalen. Aufgrund der nach wie vor großen Resonanz auf das Angebot wird die gemeinsame Initiative bis 2026 fortgeführt. „HANDWERKimWiederaufbau“ gibt uns die Möglichkeit, weitere Handwerksbetriebe zielgerichtet zu gewinnen, um beim Wiederaufbau weiter voranzukommen. Gemeinsam sind wir soweit gekommen und auch die nächsten Schritte gehen wir gemeinsam. Der Wiederaufbau im Land Nordrhein-Westfalen ist sichtbar«, sagt Ina Scharrenbach, Ministerin für Heimat, Kommunales, Bau und Digitalisierung des Landes Nordrhein-Westfalen.

Berthold Schröder, Präsident des Westdeutschen Handwerkskammertages: »Die Initiative hat sich in den letzten zwei Jahren zu einem zentralen Baustein im Wiederaufbau entwickelt. Mittlerweile fungiert die Initiative mit Marius Siebenhaar als Koordinator „Handwerk für den Wiederaufbau“ bei der Handwerkskammer zu Köln als zentraler Ansprechpartner für alle Akteure, die für den Wiederaufbau relevant sind: Ob für Private, für Kommunen, Hilfsorganisationen, allen voran für Flutbetroffene. Umso mehr freue ich mich, dass wir mit der Verlängerung der Initiative „HANDWERKimWIEDERAUFBAU“ die gemeinsame Unterstützung des Wiederaufbaus in dem von der Flutkatstrophe 2021 betroffenen Gebiet fortschreiben können.«

WHKT-Hauptgeschäftsführer Dr. Florian Hartmann: »Das aus der Initiative gewonnene Wissen kann eine Blaupause für künftige Katastrophenfälle sein. Nicht zuletzt die starken Regenfälle in den vergangenen Wochen haben gezeigt, dass die Gefahr von Hochwasser und der Umgang mit Naturkatastrophen uns alle langfristig begleiten. Die Unterstützung des Landes und des Handwerks sind hier besonders gefragt.«
 
»Auch zweieinhalb Jahre nach der Flutkatastrophe gibt es in vielen betroffenen Regionen noch eine Menge Arbeit. Hier spielt das Handwerk die zentrale Rolle: Nur mit engagierten Handwerkerinnen und Handwerkern ist der Wiederaufbau zu stemmen. Die Verlängerung der Initiative „HANDWERKimWIEDERAUFBAU“ ist daher eine sehr gute Nachricht – das Handwerk bleibt an der Seite der Betroffenen. Der bei der Handwerkskammer zu Köln ansässige Flutkoordinator Marius Siebenhaar agiert als entscheidendes Scharnier, das Akteure wie Politik, Kommunen und Hilfsorganisationen sowie Betroffene in ganz Nordrhein-Westfalen mit dem Handwerk zusammenbringt. Diese Koordination hat sich absolut bewährt. Gleiches gilt auch für die Handwerker-Plattform www.handwerk-baut-auf.de, auf der fast 2.000 Betriebe weiterhin ihre Dienstleistungen explizit für den Wiederaufbau anbieten«, sagt Stephanie Bargfrede, zuständige Geschäftsführerin für den Bereich Fluthilfe bei der Handwerkskammer zu Köln.

Auf der für den Wiederaufbau ins Leben gerufenen Handwerks-Plattform www.handwerk-baut-auf.de sind mittlerweile über 1.945 engagierte Handwerksbetriebe aus ganz Deutschland registriert. Insgesamt wurde die Plattform im letzten Jahr rund 20.000-mal besucht. Rund 49 Aufrufe am Tag verzeichnet das Portal aktuell. Die gelisteten Handwerksbetriebe und Gutachter werden durch die Handwerkskammer überprüft. So wird sichergestellt, dass der Wiederaufbau ausschließlich vom professionellen Handwerk umgesetzt wird. Zudem werden die registrierten Betriebe regelmäßig um Aktualisierung ihrer Anmeldung gebeten, um sicherzustellen, dass bei einer Anfrage durch interessierte Antragstellende auch personelle Kapazitäten beim Unternehmen bestehen. Neben der Informationsplattform unterstützt die Landesinitiative den Wiederaufbau auch durch weitere Maßnahmen, wie etwa Informationskampagnen, Wiederaufbaukonferenzen, der Bereitstellung von Informationsmaterialien in Form von Flyern und Broschüren oder Schulungen der Bezirksregierungen zu Fragen der Handwerksordnung und der Verhinderung von Schwarzarbeit. Das Land stellt Finanzmittel für die im Rahmen der Landesinitiative entstehenden Kosten für zusätzliches Personal und Sachmittel sowie Reise-, Veranstaltungskosten zur Verfügung.

Von der Starkregen- und Hochwasserkatastrophe am 14./15. Juli 2021 waren rund 180 Kommunen betroffen, also nahezu die Hälfte aller Kommunen in Nordrhein-Westfalen. Rund 3,8 Milliarden Euro für den Wiederaufbau für kommunale Infrastruktur, Unternehmen, Landwirtschaft und Bürger sind bewilligt worden. Davon entfallen rund 781 Millionen Euro auf geschädigte Bürgerinnen und Bürger. Und die Bürger sind richtig weit mit dem Wiederaufbau: rund 80 Prozent dieser Mittel sind bereits ausgezahlt. (Stand 31. Dezember 2023). Der Wiederaufbau orientiert sich am aktuellen Stand der Technik und umfasst auch Maßnahmen für einen besseren Hochwasserschutz. Damit wird die zerstörte Infrastruktur nicht nur instandgesetzt, sondern auch für die Zukunft fit gemacht.

Weitere Informationen zur Wiederaufbauhilfe der kommunalen Infrastruktur finden Sie unter: www.mhkbd.nrw

 

Der Generalkonsul von Japan in München Kenichi Bessho traf nun zusammen
mit seinem Vizekonsul für Kultur, Städtepartnerschaften und
Öffentlichkeitsarbeit Yusaku Ishizaki Oberbürgermeister Christian
Schuchardt bei seinem Antrittsbesuch in Würzburg. Der Diplomat ist seit
Oktober 2023 in Bayern und hat über die Hochschulen bereits erste
Kontakte nach Würzburg geknüpft. Im Gespräch mit Schuchardt informierte
er sich nun über die Aktivitäten gerade im Austausch mit der
Partnerstadt Otsu und der Freundschaftsstadt Nagasaki. Schuchardt, der
im Bündnis Mayors For Peace aktiv ist, stellte in Aussicht, dass es 2025
eine weitere Reise nach Japan geben könnte, wenn sich der
Atombomben-Abwurf über Hiroshimas jährt.

Bessho betonte, dass er sich insbesondere einen Austausch junger
Menschen wünsche. Die Welt, aber auch Japan im Besonderen, seien aktuell
durch eine fürchterliche Sicherheitslage herausgefordert. Beide Länder
könnten aufgrund ihrer Geschichte vor Kriegen und Gewalt gegen die
Zivilbevölkerung warnen. Nach Corona seien nun Reisen wieder leichter
möglich, dies gelte es zu nutzen.

Zahlreiche Jubiläen bieten gute Anlässe, die sehr lebendigen
Beziehungen Würzburgs zu Japan in der nächsten Zeit weiter zu pflegen.
Die Städtepartnerschaft zu Otsu feiert 2024 das 45jährige Bestehen. In
Nagasaki erinnert man an die Ankunft des Universalgelehrten Philipp
Franz von Siebold vor genau 200 Jahren. Schuchardt würde sich wünschen -
gerade auch in der Tradition des Forschers, der in Japan noch bekannter
ist als in seiner Heimatstadt - auf dem Feld der Medizin gemeinsame
Projekte zu initiieren.