Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

ANKARA (AA) - Küresel çaptaki gıda krizinin çözümüne ilişkin önemli bir adım olan tahıl sevkiyatına yönelik mutabakat kapsamında tahıl ve gıda maddeleri, Ukrayna’ya ait 3 liman üzerinden emniyetli bir şekilde denizden nakledilecek. Çalışmaların takibi İstanbul’da kurulacak Müşterek Koordinasyon Merkezi’nden yapılırken Türkiye, Türk boğazlarına giriş-çıkış öncesi tüm ticari gemilerin kontrolünü gerçekleştirecek.

Büyük ölçüde Rusya ile Ukrayna tarafından karşılanan dünyadaki tahıl arzı, iki ülke arasında şubat ayında başlayan savaş nedeniyle sıkıntıya girdi.

Ukrayna limanlarında kalan gemiler nedeniyle tahıl ve diğer gıda ihracatındaki duraksama, küresel gıda krizi riskini artırdı. Açlık ve güvenlik sorunu anlamına gelen krizin çözümü için Ukrayna’da bekleyen 25 milyon tondan fazla tahılın sevkiyatının önemi bir kez daha ortaya çıktı.

Bu sorunun çözümü için de limanlarda bekleyen tahıl ve diğer gıda maddelerinin denizden emniyetli şekilde sevkine yönelik "koridor" fikri oluştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski ile görüşmelerinin ardından Türkiye, sorunun çözümü için inisiyatif aldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın diplomatik girişimleri doğrultusunda Milli Savunma Bakanlığının yanı sıra diğer bakanlık, kurum ve kuruluşlar, iş birliği içinde hareket ederek çalışmalara başladı.

Çalışmalar dahilinde Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu ve Ukrayna Savunma Bakanı Oleksii Reznikov ile çok sayıda görüşme gerçekleştirdi. Bunun ardından kamuoyunda "kırmızı hat" olarak nitelendirilen Türkiye ile Ukrayna ve Rusya arasında doğrudan temas hattı hayata geçirildi.

"Kırmızı hat" diplomasisi çerçevesinde ülkeler birer general belirledi. BM'nin de bir görevlendirme yapmasının ardından görüşmeler, ikili olarak başladı. Bu kapsamda ilk adım 21 Haziran'da Moskova'da atıldı. Moskova’da yapılan askeri heyetler toplantısı sonrası "Azov Concord" gemisi, Mariupol’dan ayrıldı. Böylece Ukrayna limanlarından ilk gemi ayrılmış oldu.

Sonrasında Türkiye, Rusya ve Ukrayna savunma bakanlıklarına bağlı askeri heyetlerle BM heyetleri, ilk dörtlü toplantılarını 13 Temmuz’da İstanbul Kalender Kasrı'nda gerçekleştirdi.

Temel prensipler kapsamında anlaşmaya varılan görüşmenin ardından bugün de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın himayesinde Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres'ın katılımıyla "Tahıl ve Yiyecek Maddelerinin Ukrayna Limanlarından Emniyetli Sevki Girişimi Belgesi" taraflar tarafından imzalandı.

Türkiye'nin diplomasi başarısı olarak ortaya çıkan ve dünya kamuoyu tarafından memnuniyetle karşılanan mutabakat ile ihraç edilecek tahıl ve benzeri gıda ürünlerinin Ukrayna’ya ait 3 liman üzerinden emniyetli bir şekilde denizden nakliyatının yapılması amaçlanıyor. Odessa, Çernomorsk ve Yujniy limanlarından yapılacak sevkiyatı içeren mutabakatla ilk olarak BM ve taraflarca belirlenen sayıda temsilci ile İstanbul’da Müşterek Koordinasyon Merkezi'nin tesis edilmesi planlanıyor.

Onaylanan program ve denetim dahilinde söz konusu limanlara intikal eden, giren ve çıkan gemilerin kontrolü sağlanacak. Gemilerin koridordan intikali taraflarca da uzaktan takip edilebilecek.

İnsani maksatlı olması esas alınacak faaliyet kapsamında Türkiye, Türk boğazlarına giriş-çıkış öncesi tüm ticari gemilerin kontrolünü yapacak.

 

 

 

Avrupa Parlamentosu İstihdam ve Sosyal İşler Komitesi'nde Avrupa Halk Partisi (EPP) Grup Sözcüsü Dennis Radtke, Getir firmasının Dortmund şubesini ziyaret etti.

Getir'in faaliyetleri hakkında bilgi alan Avrupa Parlamentosu Üyesi Radtke, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Radtke, yaptığı görüşmelerde, kendisine "çalışanlar için işletme sendikası kurulacağı" bilgisi verildiğini aktararak, "Şu anda yaklaşan iş konseyi seçimlerini hazırlayan seçim kuruluyla da konuştum. Genel olarak şirket hakkında iyi bir izlenim edindim. Çalışanlar kalıcı olarak istihdam ediliyorlar. Maaş asgari ücretin çok üstünde. Almanya'daki yüksek işçi standartlarının Almanya'da henüz yeni olan şirketlerde de tutarlı bir şekilde uygulanmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Mevcut gelişmeler ışığında görüş alışverişinde bulunmaya devam etmeye karar verdik." ifadelerini kullandı.

Getir'in Siyasi İlişkiler Sorumlusu Sven-Joachim Irmer de Dennis Radtke'yi ağırlamaktan mutluluk duyduklarını ifade etti. Irmer, insanların satın alma davranışlarının önümüzdeki birkaç yıl içinde değişmeye devam edeceğini, giderek daha fazla insanın bir akıllı telefon uygulaması kullanarak yiyecek sipariş edeceğini bildirdi. Çalışanların refahına çok önem verdiklerini belirten Irmer, "Hem kendi mağazalarımızda hem de bayi mağazalarında çalışma koşulları konusunda elimizden gelenin en iyisini yapmaya devam edeceğiz." dedi.

BERLİN (AA) - Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Rusya'nın Ukrayna'da olası daha fazla toprak kazanım gerekçesini propaganda olarak nitelendirdi.

Baerbock Deutsche Welle'ye verdiği röportajda, Rusya Dışişleri Bakan Sergey Lavrov'un ülkesinin coğrafi hedeflerinin genişleyeceği yönündeki sözlerini değerlendirdi.

Annalena Baerbock, Rusya'nın her seferinde farklı bir argüman kullandığına dikkati çekerek, "Bunun bu sefer de askeri destek (Batı'nın Ukrayna'ya) yüzünden olduğunu söylüyorlar. Ancak geçmişte Kiev'e ve Ukrayna'nın diğer bölgelerine saldırdılar. Yani bu sadece Rus tarafından yeni bir propaganda." dedi.

Alman Dışişleri Bakanı, Ukrayna'ya daha fazla yardımda bulunacaklarına işaret ederek, "Farklı türde desteklere bakıyoruz. Çeşitli şehirlerin mayın temizlemesi ve tıbbi yardımı destekliyoruz. Şu anda tartıştığımız doğrudan mali hibeler de dahil olmak üzere daha fazlasını yapabileceğimiz şeyler varsa, o zaman buna da bakacağız." ifadesini kullandı.

KÖLN (AA) - Efsanevi Formula 1 pilotu Michael Schumacher'e Kuzey Ren Vestfalya'nın en yüksek devlet ödülü verildi. 

Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Başbakanı Hendrik Wüst, Köln'de düzenlenen törende ödülü hastalığı nedeniyle şahsen katılamayan Schumacher'in eşi Corinna ve kızı Gina'ya takdim etti.

 

Başbakan Wüst, yaptığı konuşmada, "Umarım, hepimiz büyük savaşçı Michael Schumacher'in mücadeleye devam etmesini, asla pes etmemesini, çıktığı zorlu yolda ilerleme kaydetmesini umuyoruz" dedi.

Eski Uluslararası Otomobil Sporları Federasyonu (FIA) Başkanı Jean Todt ise "Elbette hepimiz ödülünü şahsen kabul etmesini isterdik. Onu özlüyoruz" dedi.

Törende Corinna Schumacher'in duygulandığı ve gözyaşlarına hakim olamadığı görüldü.

 

Formula 1'de 7 kez şampiyon olan Schumacher, 29 Aralık 2013'te Fransa Alpleri'nde kayak yaparken geçirdiği kaza nedeniyle ölümden dönmüştü.

Vücudunun büyük bölümü felç kalan Schumacher'in rehabilitasyon süreci, 2014'ün Eylül ayından itibaren İsviçre'deki evinde devam ediyor.

 

BERLİN (AA) - Almanya hükümetinin, ülkede en büyük Rus gazı ithalatçısı olan Uniper şirketini kurtarma planının bir parçası olarak, şirketin yüzde 30 hissesini alacağı bildirildi.

Şirketten yapılan açıklamada, Alman hükümetinin, doğal gaz fiyatlarındaki artış ve Rus teslimatlarındaki düşüşün ardından şirketin yüzde 30 hissesini almayı kapsayan kurtarma planını kabul ettiği belirtildi.

 

Uniper, iki hafta önce kurtarma talebinde bulunmuştu.

Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı savaşın ardından Almanya Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanlığı, nisanda enerjide Rusya'ya bağımlılıktan kurtulmaya yönelik yenilenebilir enerji üretiminin artırılmasını hızlandırmak için yasa paketi açıklamıştı.

Almanya Federal Meclisi (Bundestag), Bakanlar Kurulu'nda kabul edilen ve ülkenin yenilenebilir enerji üretimini artırmayı amaçlayan "Paskalya Yasası'nı" 7 Temmuz'da onaylamıştı.

 

Söz konusu yasada, yenilenebilir enerji kullanımının kamu güvenliği yararına olduğuna vurgu yapılarak, güneş enerjisi, karasal rüzgar ve açık deniz rüzgar gücünden elektrik üretiminin artırılması için iddialı hedefler bulunuyor.

Avrupa'nın en yüksek enerji tüketimine sahip ülkesi Almanya'da şu anda elektrik üretiminin yüzde 42’den fazlası yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanıyor. Alman hükümeti daha önce elektrik tüketimindeki yenilenebilir enerji payını 2030'a kadar yüzde 65'e çıkarmayı hedefliyordu.

Almanya, Rusya-Ukrayna savaşından önce, ihtiyacı olan doğal gazın yüzde 55'ini, ham petrolün yüzde 35'ini ve kömürün yüzde 45'ini Rusya'dan alıyordu.​​​​​​​

Türk eğitim camiasının iz bırakan isimlerinden olan Mehmet Çetin Büyükvanlı dün akşam hayatını kaybetti. İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi mezunu olan Büyükvanlı Eskisehir ve  Isparta’da görev yaptığı dönemde defalarca yılıin öğretmeni seçilerek bir ömür boyu öğrencileri ile olan diyaloğunu hiç kaybetmedi. Son görevi ola yeri olan Isparta Meslek Yüksek Okulu Müdürlüğü‘nden emekli olmasına rağmen üniversite ve mezun öğrencileri arasında bir gönül köprü kuran ünlü eğitimci son ana kadar öğrencisi gençler ile birlikte olmaya çalıştı.

 

İlerleyen yaşına rağmen eğitime olan ilgisi hiç eksilmeyen Büyükvanlı‘nın yetiştirdiği binlerce öğrenci öretmenlerini kaybetmenin üzüntüsü ile bu gün yapılacak cenaze törenine katılmaya çalışacaklar. Uzaklardaki çok sayıda öğrencisi de efsane müdürün ailesine telefon ile ulaşmaya çalıştı.

 

Okulun ilk mezunlarının geleneksel olarak devam ettirdikleri “İlk Nesil Buluşmaları” inisiyatifi adına açıklamalardabulunan çok sayıda öğrencisi de Çetin Hoca’nın ölümünden üzüntü duyduklarını belirttiler.

Efsane müdür Mehmet Çetin Büyükvanlı Hoca ile 50 yıla yakın bir ögrencilik hukuku olan ilk mezun öğrencilerinden Ayşe Özkan ise, “Arkadaşlarım ile beraber derin üzüntü içerisindeyiz. Yıllardır Türkiye’nin değişik şehirlerindeki mezun arkadaslarımız ile hocamız himayesinde düzenlediğimiz ilk nesil buluşmaları için bize verdiği şevk hiç aklımızdan çıkmayacak. Bütün gece boyunca arkadaşlarımız ile birlikte online ortamda hocamıza son görevimiz için konuştuk. Ama anladıkki bizim ona bir son görevi değil, bir yaşam boyu sürecek görevlerimiz var. Bu ise insanlık, dostluk ve öğretmen sayısıdır. Buradan bütün arkadaşlarımın benimle aynı duygular ile müdürümüzün hatırasına saygı ve üzüntüyü birlikte duymalarından memnunum” dedi.

 

Isparta Meslek Yüksek Okulu’nun ilk mezunlarından olan Bahattin Özay, Ahmet Çınar, Musa Erol, Abdullah Okur, Dr. Latif Çelik, Ali Bolat, Mevlüt Doğan, Tarık Söyleyici, Sema İşler, Selçuk Tık, Süleyman Benli, Nilüfer Erdem, Hüsniye Gökce, Mustafa Dağdelen, Sayeste Kökmen, Mehmet Sevki Kılıç, Salih Küçüktürkmen, Mustafa Taze, Metin Türker, Mustafa Sipahi, Ali Ihsan Karatay ve Tayyar Kahveci de Müdür Mehmet Çetin Büyükvanlı için üzüntülerini belirttiler.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Auch in diesem Jahr gibt die Stadt Würzburg einen Immobilienmarktbericht heraus. Der Immobilienmarktbericht wie auch der Immo-Kompass 2021 sind nun erschienen und geben einen detaillierten Überblick darüber, wie hoch Immobilien im letzten Jahr in Würzburg gehandelt wurden. Wer sich als Eigentümer oder Kaufinteressent über den Würzburger Immobilienmarkt informieren möchte, kann zwar Preisvergleiche auf gängigen Internetportalen ziehen. Aber sind die dortigen Kaufpreise realistisch? Realistisch sind die Werte im jährlich erscheinenden „Immo-Kompass“ wie auch dem „Immobilienmarktbericht" auf alle Fälle. Basis dieser umfangreichen Daten- und Verkaufszahlensammlung sind nämlich über 1.100 abgeschlossene Kaufverträge, die von der Geschäftsstelle des Gutachterausschusses fachkundig und anonymisiert mit Hilfe von Fragebögen ausgewertet wurden. Herausgeber der beiden Druckwerke ist die Geschäftsstelle des Gutachterausschusses für Grundstückswerte der Stadt Würzburg.

Der im Juli erschienene „Immo-Kompass 2021“ stellt die im Durchschnitt gezahlten Kaufpreise von Häusern, Wohnungen und Grundstücken transparent dar, um die eigenen Wertvorstellungen zu plausibilisieren. Er dient damit, leicht lesbar und erklärend, als wertvolle Orientierungshilfe.

Der „Immo-Kompass 2021“ kann ebenso wie der jährlich erscheinende „Immobilienmarktbericht 2021“ über das Portal www.boris-bayern.de gegen eine Gebühr als PDF-Datei erworben werden. Wer ein gedrucktes Exemplar erwerben möchten, kann dies über die Geschäftsstelle des Gutachterausschusses tun (Veitshöchheimer Str. 1, 97070 Würzburg): Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!, Tel.: 0931/37-3309.

Tätigkeit des Gutachterausschusses

Gutachterausschüsse wurden mit Einführung des Bundesbaugesetzes 1960 verankert. Eine der Hauptaufgaben besteht darin, die Transparenz am Grundstücksmarkt zu gewährleisten und damit Spekulationsblasen entgegenzuwirken. Sie sind neutrale, selbstständige und nicht an Weisungen gebundene Gremien und ihre Mitglieder sind ausgewiesene Experten. Damit wird die hohe Fachkompetenz der Ausschüsse geprägt. Zu den weiteren Aufgaben der Gutachterausschüsse gehören die Erstellung von „gerichtsfesten“ Gutachten z.B. in Erbschafts- oder Scheidungsangelegenheiten, die Festlegung der Bodenrichtwerte sowie das Erteilen von Auskünften aus der umfangreichen Kaufpreissammlung.

BU: Baureferent Benjamin Schneider (li.) und Frank Heppner (städtische Geschäftsstelle des Gutachterausschusses, Fachbereich Bauen, re.) präsentieren den aktuellen Immo-Kompass und den Immobilienmarktbericht der Stadt Würzburg. Der Immo-Kompass richtet sich an Interessierte und Bauherren, der Marktbericht an Sachverständige.

 

„Es freut mich außerordentlich, dass ich Ihnen heute auf Beschluss des Stadtrates als Zeichen des Dankes und der Anerkennung für die großen und verbleibenden Verdienste, die Sie sich um Ihre Heimatstadt erworben haben, die Silberne Stadtplakette verleihen kann. Persönlich erinnere ich mich gerne an die vielen guten Begegnungen, die ich mit Ihnen in Ihren verschiedenen Funktionen wahrnehmen durfte und die ich immer als menschlich, konstruktiv und am Wohl Würzburgs, Mainfrankens und der hier lebenden Menschen orientiert empfunden habe“, würdigte Oberbürgermeister Christian Schuchardt im Rahmen einer großen Feierstunde für Claus Bolza-Schünemann dessen außergewöhnliches berufliches und ehrenamtliches Engagement. Das Unternehmen Koenig & Bauer hatte rund 140 Gäste, Kunden, Weggefährten und die Familie eingeladen, um den CEO in den Ruhestand zu verabschieden.

Der Urururenkel des Firmengründers von Koenig & Bauer habe laut Schuchardt das Unternehmen in schwierigen Umbruchzeiten weitsichtig am Markt behauptet. Sein Name sei nicht nur mit 250 Patenten und 27 Erfindungen verbunden, sondern mit den grundsätzlichen Weichenstellungen bei einem der größten Würzburger Industrieunternehmen, dem er neun Jahre als Vorstandsvorsitzender diente. Der studierte Elektrotechniker überzeugte laut Schuchardt zudem als Netzwerker im Ehrenamt: in der Drucker- und Maschinenbaubranche gilt er bundesweit als Vordenker, für die IHK Würzburg-Schweinfurt, deren Präsident er war und weitere Spitzenämter begleitete sowie als Hochschulrat war er ein Mittler zwischen Wirtschaft und Wissenschaft.

Die lange Aufzählung wäre nicht vollständig ohne den Stifter Bolza-Schünemann herauszustellen. Engagiert als Vorstand der Dr. Hans und Benno Bolza-Stiftung und - für die Stadt Würzburg ein besonderer Segen - als Vorsitzender an der Spitze des Kuratoriums des Stifterkreises Rosenkavaliere“. Diese Erfolgsgeschichte übernahm der nun Ausgezeichnete von seinem Vater Hans-Bernhard und begleitete das Dreispartenhaus, das als solches nicht immer unumstritten war, durch die nun bald abgeschlossene Generalsanierung und hin zum Staatstheater-Status. Ohne das Engagement der Rosenkavaliere wären diese ambitionierten Ziele laut Schuchardt nicht erreicht worden.

 

 

 

 

Mit dieser Fragestellung beschäftigten sich pädagogische Fachkräfte während des gemeinsamen Fachtages der KoKi – Netzwerk frühe Kindheit von Stadt und Landkreis Würzburg, am 13.07.2022 im Landratsamt Würzburg.
„Wie gelingt es Eltern ihre Kinder dabei zu unterstützen, in einen eigenen Schlaf-Wach-Rhythmus und gesunden Schlaf zu finden?“ Dieses Thema treibt nicht nur verzweifelte und müde Eltern, sondern auch Fachkräfte der Frühen Hilfen, die eng mit den jungen Familien zusammenarbeiten, um. 
Frau Barbara Schneider, Fachärztin für Kinder- und Jugendmedizin, Schlafmedizinerin und Leiterin des Zentrums für Neuropädiatrie und Schlafmedizin (ZNS) Landshut konnte von den KoKi-Mitarbeiterinnen als Expertin gewonnen werden und referierte kurzweilig und sehr praxisnah über das Thema des Tages. Sie gab zunächst einen fundierten Überblick über den Schlaf und seine Entwicklung im ersten Lebensjahr und über mögliche Ursachen von Schlafproblemen. 
„Säuglinge und Kindern müssen erst einen Schlafzyklus entwickeln und das Durchschlafen erlernen. Einige schaffen das innerhalb von wenigen Monaten, andere brauchen dafür Jahre,“ so Barbara Schneiders Ausführungen. Dabei „sammeln“ die Kinder ihre nötige Schlafmenge über den Tag und die Nacht zusammen. Heißt auch, wer viel am Tag schläft braucht in der Nacht weniger Schlaf oder umgekehrt. Und nicht alle Babys brauchen gleich viel Schlaf. So kann die benötigte Schlafdauer eines ein Monate alten Säuglings zwischen 9 bis 19 Stunden liegen. 
Der zweite Teil des Fachtages beschäftigte sich mit der Frage „Was hilft beim Schlafenlernen?“ 
Schneider ging ganz konkret darauf ein, wie Fachkräfte Familien dabei unterstützen können. Sie gab hilfreiche Anregungen und Ideen für Umsetzungsmöglichkeiten im Familienleben. Beispielsweise werden Kinder schon gut aufs Schlafen eingestimmt, wenn der Ablauf vor dem Schlafengehen festen, immer wiederkehrenden Einschlafritualen folgt: „Abendessen – Ausziehen – Zähne putzen - Gute-Nacht-Geschichte.“ Dabei sollte das Abendritual keineswegs besonders attraktiv und aufwendig gestaltet sein. Für das Baby ist es hilfreich, wenn es durch eher langweilige und ruhevolle Gewohnheiten beim Einschlafen unterstützt wird. Wichtig ist, Schlaf hat mit Sicherheit und Wohlfühlen zu tun.
Das Wissen um die Besonderheiten der Schlaf-Wach-Regulation im ersten Lebensjahr, das Erkennen von zusätzlichen belastenden Faktoren und das Bewusstsein um die Wichtigkeit eines guten und erholsamen Schlafes im Kindesalter, rüstet Eltern und Fachkräfte für eine manchmal nicht einfache Zeit.
Zu der sehr gewinnbringenden und in keinerlei Hinsicht einschläfernden Veranstaltung kamen nach 2 Jahren Pause über 40 interessierte Fachkräfte der Frühen Hilfen, Beratungsstellen, Familienstützpunkte und auch Vertreterinnen aus dem Gesundheitswesen aus Stadt und Landkreis. Jeder konnte konkrete Hilfs- und Unterstützungsmöglichkeiten für Familien in die eigene Praxis mitnehmen und auch in den Pausen war Zeit zum langersehnten Austausch innerhalb des Netzwerks.
 

 

Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesindeki Türk Tarih Kurumu (TTK) tarafından, Würzburg’da bulunan IKG-Kültür, Tarih ve Entegrasyon Araştırmaları Enstitüsünün katkılarıyla, “Türkiye’de Alman Bilim İnsanları Çalıştayı” düzenlendi.

30 Haziran 2022’de Münih’te tarihî Belediye Binası (Altes Rathaus) Konferans Salonunda gerçekleştirilen etkinlik TTK Bilimsel Çalışmalar Müdürü Uğur Cenk Deniz İmamoğlu, IKG Başkanı Dr. Latif Çelik ve Münih Başkonsolosu Mehmet Günay’ın açış konuşmalarıyla başladı.

İki oturum hâlinde düzenlenen çalıştayın ilk bölümünde 1930’lu yıllarda Almanya’daki Nazi Dönemi’nde üniversitedeki görevlerine son verildikten sonra Türkiye’ye davet edilerek ülkemizde görev yapmış olan Alman bilim insanlarından Prof. Dr. Ernst Eduard Hirsch’in oğlu Enver Tandoğan Hirsch, Prof. Dr. Rudolf Belling’in kızı Elizabeth Weber-Belling ve Clemens Holzmeister’in torunu Roman Mohapp-Holzmeister konuştu.

Baba ve dedelerinin Türkiye günlerini ve Türkiye sevgilerini anlatan konuşmacılar Türk halkına zor zamanlarda ailelerine kucak açmış olmasından ötürü bir kez daha teşekkür ettiler ve kendilerini Türk kabul ettiklerini dile getirdiler.

Çalıştayın ikinci oturumunda Türk bilim insanları Türkiye-Almanya ilişkilerinin çeşitli boyutlarını ele alan sunumlar gerçekleştirdi. Türk-Alman Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemal Yıldız, “Türk-Alman İlmî Münasebetlerinin Günümüzdeki Durumu”; İstanbul Üniversitesi Eskiçağ Tarihi Profesörü Prof. Dr. Mustafa Hamdi Sayar, “Alman Bilim İnsanlarının Eski Çağ Bilimleri Alanında Türk Üniversitelerindeki Faaliyetleri”; Samsun Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Çolak, “Türk – Alman Dostluk İlişkileri”; ve Köln Eğitim Ataşesi Dr. Muhterem Dilbirliği, “Alman Bilim Adamlarının Türk Hukukuna Katkıları” isimli bildirilerini sundu.

Çalıştay kapsamında, iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesine önemli katkıda bulunan bir dönem hem şahitler hem de akademik çalışmalarla ele alındı. Türk – Alman ilişkilerinin gerek tarihsel derinliği gerekse de güncel durumu tüm katılımcılar tarafından sıkça dile getirildi. Ayrıca Türk Tarih Kurumunun iki ülke ilişkilerine uzun vadeli olumlu katkısı bulunan bir dönemi ele alan bir çalışma yapmasının önemi vurgulandı

1 Temmuz 2022’de ise Karlsruhe Başkonsolosluğunda Başkonsolos Banu Terzioğlu’nun ev sahipliğinde, Almanya’da yaşayan vatandaşlarımız, STK temsilcileri, basın mensupları ve iş insanlarına hitaben “Türk-Alman Tarihî İlişkileri ve Akademisyenlerle Söyleşi” programı düzenlendi.

 Söz konusu programda Türk-Alman ilişkileri çeşitli boyutlarıyla ele alındı. Programda Prof. Dr. Cemal Yıldız, Prof. Dr. Mustafa Hamdi Sayar, Prof. Dr. Mustafa Çolak ve Dr. Latif Çelik konuşmacı olarak yer aldı. Konuşmalarında güncel eğitim, eski çağ çalışmaları, yakın çağ tarihindeki dostluklar ve dil ile kültür alanındaki etkileşimi ele alan katılımcılar, Türkiye ve Almanya’nın uzun bir dönem boyunca müttefik ve dost olduğunu, birbirlerine karşılıklı katkı sağladıklarını vurgulayarak hâlen Almanya’da bulunan Türk vatandaşlarımızın bu olumlu ilişkilerin en somut göstergesi olduğunu ifade ettiler.

 Çalıştay, soru-cevap faslının ardından TTK temsilcilerinin Kurum yayınlarından oluşan bir seçkiyi Başkonsolos Banu Terzioğlu’na armağanıyla sona erdi.