Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Merkezi Antalya'da bulunan ve Yönetim Kurulu üyeleri arasında Emniyet Eski Genel Müdürü Feyzullah Asralan'ında yer aldığı Avrupa El Ele Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Hocazade, yönetim kurulunun Almanya'daki üyelerinden oluşan bir grup Nürnberg Başkonsolosu Serdar Deniz'i ziyaret etti.
 

Nürnberg'de yaşayan Ele Ele Vakıf Başkanı Cenigiz Hocazade, ''Nürnberg El Ele Federasyonu e.V, Münih El Ele Konfederasyonu e.V, El Ele Gazetesi, El Ele Dergisi ve Vakfın Burdurda kurduğu huzur bahçesi konularında Başkonsolos Deniz'e bilgi verdi. Hocazede ''El Ele Vakfının amaçlarından biride, Türkiye'deki engellilerin,yaşlıların ve yardıma muhtaç çocukların ihtiyaçlarının karşılaşmasına ve sorunlarının çzümüne yönelik çalışmalar yapmaktır''dedi. Türkiye'deki engelli vatandaşlarımıza yönelik yapılan çalışmalar arasında, Burdur'un Bucak ilçesinde 8000 metre alan üzerine kurulan tesislerde 4 engelli çocuğun ismide yaşatılacağını belirtti. El Ele Vakfının çalışmalarını takip ettiğini belirten Deniz ''vatandaşlarımıza hizmet için varız. Bir insanın ne zaman, nerde, nasıl ve ne şekilde engelli olacağını önceden bilemeyiz. Bu nedenle engellilerimizin, yardıma muhtaç çocuklarımızın ve yaşlılarımızın sorunlarının çözümüne yönelik çalışmalarda biraz daha fazla duyarlı olmalıyız dedi.


Başkonsolos Deniz onuruna akşam yemeği verdi
Nürnberg Başkonsolosu Serdar Deniz'i makamında ziyaret eden Avrupa El Ele Vakfı Yönetim Kurulu Başkan Cengiz Hocazede ve Vakfın Almanya'da bulunan üyeleri aynı gün akşamında Başkonsolos Serdar Deniz onuruna akşam yemeği verdi. Nürnberg Grand Cafe Loung'de verilen yemeğe,Başkonsolos Serdar Deniz ile birlikte El Ele Vakfı Berlin Şubesi Başkanı Tülay Demircan Koyuncu, Şube Başkan Yardımcısı Metin Yılmaz, UID Bölge Başkanı Yılmaz Deliduman, Grand Cafe Lounge Sahibi Orhan Orhan, Ele Ele Vakfı Yönetim Kurulu üyelerinden bazıları katıldı. Yemekte kısa bir konuşma yapan Hocazade, engelllerimizin, yardıma muhtaç çocularımızın ve yaşılarımıızın sorunlarının çözümü konusunda desteklerini esirgemeyen Başkonsolosumuz Serdar Deniz beyefendiye Vakıf adına teşekkür ediyorum dedi. Başkonsolos Deniz'de ''Biz vatandaşlarımıza hizmet için burdayız ve vatandaşlarımızın her zaman sorunlarının çöüzümü için yanındayız. Vatandaşlarımız birlik, beraberlik ve dayanışma içinde hareket ederlerse var olan sorunların çözümleri daha kolaylaşır'' dedi.

ilhan Baba-Nürnberg

 

Almanya ile Türkiye arasındaki İş Gücü Anlaşması’nın 60’ıncı yılında Baden-Württemberg Eyaleti’ne bağlı Sachsenheim şehrinde, belediye ve cami işbirliğinde sergi açıldı.
 
Sachsenheim Müze ve Kültür Sarayı’nda göç tarihini anlatan serginin açılışına; Belediye Başkanı Holger Albrich, DİTİB Mimar Sinan Camii Dernek Başkanı İsmet Harbi, Müze ve Kültür Sarayı Müdüresi Dr. Claudia Papp katıldı. Sergi ziyaretin ilk gününde yoğun ilgi gördü.
 
 
Sachsenheim şehrinde belediyenin ev sahipliği ve Diyanet işleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Mimar Sinan Camii’nin desteğiyle düzenlenen sergide, maziyi anlatan fotoğraflar, tahta bavul, kıyafet ve ev eşyaları ile Anadolu insanının hayat öyküsünün anlatıldığı röportajlar ve görüntüler ziyaretçilerin beğenisine sunuldu.
 
 
Sachsenheim barışcıl ve karşılıklı saygı içinde birlikte yaşamı destekleyen şehirdir
Sachsenheim’ın barışcıl ve karşılıklı saygı içinde birlikte yaşamı destekleyen bir şehir olduğunu söyleyen Belediye Başkanı Holger Albrich, “Şehrin müze ve kültür merkezinde Türkiye’den Almanya’ya 60 yıl önce gelen insanların hayat serüveni sergileniyor. 20’li 21’li yaşlarda farklı ülkelerden gelerek Almanya’nın kalkınması için değişik iş sektörlerine çalışan insanların hayat hikayeleri anlatılıyor. Yıllar geçtikçe artık burada kalıcı vatandaş oldular. Kendi geleneklerini, kültürlerini ve dinlerini buraya taşıdılar. Döneri ve baklavayı cadde festivallerimizde, yılbaşı pazarlarımızda tanıdık ve tatdık. Başarılı bir işbirliği için DİTİB Mimar Sinan Camii’ne teşekkür ediyor, tüm hemşehrilerimi sergiye davet ediyorum” ifadelerini kullandı.
 
 
 
Sergi yaşanan tarihi anlatılıyor
Sachsenheim DİTİB Mimar Sinan Camii işbirliğiyle güzel bir sergi açılarak ziyaretçilere sunulduğunu belirten Müze ve Kültür Sarayı Müdüresi Dr. Claudia Papp, “Sergi vesileyisle bir çok aileye konuk olduk ve başarılı hikayelere tanıklık ettik. Türk mutfağını, kültürünü ve misafirperverliğini yakından tanıdık. Sergimiz yaşanan tarihi anlatılıyor. Herkesi sergimize bekliyoruz” dedi.
 
 
 
Bavullarla geldik, Sachsenheimli olduk
Belediye Başkanı Albrich ile Kültür Sarayı Müdüresi Dr. Papp’a teşekkür ederek konuşmasına başlayan DİTİB Mimar Sinan Camii dernek başkanı İsmet Harbi’de 1960’lı yıllarda İstanbul’un Sirkeci Garı'ndan Münih’e trenle gelen insanların dünden bugüne gelinceye kadar yaşanan bir hayat hikayesini sergi ile canlı tutmaya çalıştıklarını söyledi. Harbi, “Sergimize ilgi ve alakalarından ötürü belediye başkanımıza ve yerel yetkililere teşekkür ediyorum. Tahta bavulla üç beş yıllığına başlayan yolculuk bugün 60 yıla ulaştı. Yeni nesiller burada doğup, burada büyüdüler, burada eğitim hayatını sürdürdüler, meslek sahibi oldular. Almanya artık nesillerin yaşadığı ülkesi oldu. Bizler de Sachsenheimli olduk” dedi.
 
 
Başkan Albrich ve Harbi, göç serüveninin sembolü tarihi tahta bavul ile fotoğraf çektirdi.
14 Ocak 2022'ye kadar açık olacak sergide, ziyaret edenlere müze ve cami logolu madalyon hediye edildi, şeref defteri açıldı.
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Batı Trakya Türk toplumu, eğitim alanında yaşadığı sorunlara dikkat çekmek ve eğitim özerkliğinin Yunanistan tarafından tek taraflı olarak ihlal edilmesine tepki göstermek amacıyla eylem düzenledi.

Batı Trakya Azınlık Okulları Encümenler Birliği’nin kararıyla Batı Trakya genelindeki Türk okullarında düzenlenen eylemde veliler, 17 Aralık 2021 tarihinde çocuklarını okula göndermedi. Öğrencilerin dersleri boykot ettiği eylem çok yüksek bir katılımla geçekleşti. 

 

 

ABTTF Başkanı: “Ülkemiz Yunanistan, çocuklarımızın daha iyi bir öğrenim görebilmesi için yıllardır dile getirdiğimiz haklı taleplerimize artık kulak vermeli, sorunların çözümü için toplumumuzla iyi niyete dayalı kalıcı bir diyalog kurmalıdır.”

Konuyla ilgili olarak Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habip Oğlu, “Batı Trakya Türk toplumu, bir kez daha eğitim alanında yaşadığı haksızlıklara ve hak gaspına topyekûn tepkisini koyarak çocuklarının geleceğine sahip çıkmıştır. Ülkemiz Yunanistan, çocuklarımızın daha iyi bir öğrenim görebilmesi için yıllardır dile getirdiğimiz haklı taleplerimize artık kulak vermeli, sorunların çözümü için toplumumuzla iyi niyete dayalı kalıcı bir diyalog kurmalıdır. Demokratik hakkını kullanarak tepkisini ortaya koyan ve özerk okullarına sahip çıkan velilerimizi ve öğrencilerimizi bir kez daha kutluyorum.” dedi.

DOĞAN TUFAN 

 

Almanya'nın Saksonya Eyaleti Başbakanı Michael Kretschmer, Pazartesi akşamı radikal grubun saldırısına uğrayan Leipzig DİTİB Eyüp Sultan Camii’ni ziyaret etti.

Saksonya Eyaleti Başbakanı Michael Kretschmer, Türkiye’nin Berlin Başkonsolosu Rıfkı Olgun Yücekök ve Din Hizmetleri Ataşesi Dr. Emre Şimşek, cami yönetimini ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerini iletti.

Leipzig DİTİB Eyüp Sultan Camii Başkanı Ömer Mumcu ve yönetim tarafından cami kapısında karşılanan Başbakan Kretschmer, yapılan saldırıdan dolayı üzgün olduğunu söyledi. Caminin toplantı salonunda yönetimle bir araya gelen Başbakan Kretschmer, “Olayı duyduğumda çok üzüldüm. Hemen gerekli yerlere talimatlar vererek olayın aydınlatılmasını istedim. Camiye yapılan saldırıyı kınıyorum. Bu tür üzücü olayların bir daha yaşanmaması için elimizden geleni yapacağız” dedi.

Başbakan Kretschmer’e hassasiyeti için Türk ve Müslüman toplumu olarak teşekkür eden başkan Mumcu yapılan ziyaretin kendilerini mutlu ettiğini ve güçlendirdiğini söyledi. Mumcu, “Her yıl bu tür saldırıları yaşıyoruz. Camimiz maddi anlamda hasara uğradı, cana zarar gelmemesi de en büyük tesellimiz. Bundan sonra gerek polisle gerek Alman dostlarımızla da daha sıkı olup ırkçılığa karşı el ele vereceğiz. Irkçılarla ancak el ele vererek mücadele edebiliriz” dedi.

Saksonya Eyaleti Başbakanı Kretschmer, toplantı sonrası camiyi gezdi.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Baden-Württemberg eyaleti Ostfildern beldesinde Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı Nuri Osmaniye Camii’nde “Kur’an ve Sünnet Perspektifinde Ailede Dini Değerler” konulu konferans düzenlendi.
Konferansa, Diyanet İşleri Başkanlığı Yurtdışı Türkler Daire Başkanı Suat Okuyan, DİTİB Genel Başkanı Kazım Türkmen, Dini Danışma Kurulu Başkanları Musa Uzun (Baden-Württemberg) ve Adem Dursun (Baden), DİTİB yönetim kurulu üyeleri Erdinç Altıntaş ve İrfan Saral’ın yanı sıra cami cemaati, çevre cami derneklerinin başkan ve yöneticileri ile din görevlileri katıldı.
Ostfildern DİTİB Nuri Osmaniye Camii din görevlisi Seyfettin Erkan’ın sunumu ile gerçekleşen program Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından dernek başkanı Yaşar Genç’in selamlama konuşmasıyla başladı.
 
Güçlü toplum, güçlü aile bağları ile kurulur
Hz. Peygamberin aile hayatının en güzel örnek olduğunu söyleyen DİTİB Genel Başkanı Kazım Türkmen, “Peygamber Efendimiz tüm aile fertlerine daima merhametle, adaletle, iyilikle, güzellikle davranmış, bütün ilişkilerinde insan onuruna saygıyı esas almıştır. 'Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en hayırlı olanınızdır. Ben de aileme karşı en hayırlı olanınızım' hadis-i şerifi bu hakikatin ifadesidir. Güçlü toplum, güçlü aile bağları ile kurulur. Huzurlu toplum ancak aile huzuruyla kurulur.” ifadelerini kullandı.
“Kur’an ve Sünnet Perspektifinde Ailede Dini Değerler” konulu konferansa konuşmacı olarak Diyanet İşleri Başkanlığı Yurtdışı Türkler Daire Başkanı Suat Okuyan katıldı.
Yeryüzünde ilk aile yuvasını kuran Hz. Adem ile Havva’dan kesitler anlatan Okuyan, ailede anne-baba duasının ve rızasının önemine dikkat çekti. 
 
 
Aile, sevgi, saygı ve şefkat kurumudur
Aile, Rabbimizin yeryüzündeki ayetlerinden biri olup onun rahmeti ile sevgi, saygı, şefkat ve muhabbete erişen bir kurum olduğuna vurgu yapan Okuyan, “Aile, toplumun en küçük fakat en önemli yapıtaşı, hayatın bütün aşamalarına etki eden başlangıç noktasıdır” dedi.
 
Aileyi maneviyat ve ahlak ayakta tutar
Ailede anne ve babanın çocuklarına örnek olması gerektiğini belirten Okuyan, Yüce Rabbimiz kendisine kulluktan sonra anaya-babaya iyiliği ve itaat edilmesini emrediyor. Aileyi ayakta tutacak, güçlendirecek her adımda önce maneviyat ve ahlak yer almalıdır. Evlat anne ve babanın ayak izidir. Çocuk gördüğü gibi anne ve babasına yaklaşır. Çocuk ne duyarsa onu söyler, ne görürse onu yapar. Kendisine öğretilen, tavsiye edilen davranışların örneğini özellikle ailesinde görmek ister. Anne-baba, çocuğunun nasıl olmasını istiyorsa ve ondan neler bekliyorsa, öyle yaşamak ve davranmak zorundadır. Çocuğa söylenen hususların anne ve baba tarafından da yerine getirilmesi son derece önemlidir. Aile sorunları karşısında Kur’an ve Sünnet ile bugünün şartları ile birlikte değerlendirilmeli, modern zamanların değer ölçülerine sünnet perspektifiyle bakılabilmeli ve bir eksen kayması yaşamamak adına sabiteler doğru tespit edilmelidir. Hz. Peygamber (s.a.v) “Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı göstermeyen bizden değildir.” buyruğuyla, aileden başlayıp topluma yayılan bir merhamet ve hürmet medeniyeti inşa etmeyi hedeflemiştir. Bu anlamda hepimize görev düşüyor. Aslında hepimiz bu noktada toplumun gözü önünde olduğumuz için rol model oluşturuyoruz. Aile yapımızın daha güçlü olması için, maneviyatın yaşanması, evlatlarımıza ve aile bireylerimize anlatılması, yaşatılması ve sürdürülmesi gerekiyor.” diye konuştu.
 
Ordu’lu Türkçe ve Türk Kültürü öğretmeni öğrencileri ile birlikte 40 yıldır bu geleneği Wetzlar çevresinde devam ettiriyor. Ay Haber’eaçıklamalardabulunan öğretmen Mehmet Saşmaz, Yerli Malı haftası’nın tarihi geçmişini anlatırken ilginç bilgiler aktardı.
 
ARTIRMA VE YERLİ MALLARI HAFTASI (12 - 18 Aralık)
 
Ekonomik sebeplerden dolayı, Birinci Dünya Savaşı sonrası ülkemiz çok zor durumda kalmış, 1923 yılında Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde İzmir’de İktisat Kongresi düzenlenmiştir. 
 
Ülkenin bağımsızlığını korumak ve yerli malı üretilmesine yönelik kararlar alınması hususunda, dönemin Başbakanı İsmet İnönü 12 Aralık 1929’da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde yerli malı, ulusal ekonomi, tutumlu olmak ve milletçe birbirimize güvenmek konusunda uzun bir konuşma yaparak; “Yabancı ülkelerden, sattığımızdan fazla mal almayacağız.” Bu konuşmanın yapıldığı 12 Aralık 1929 günü “Yerli Malı ve Artırma Haftası” olarak ilan edilmiştir. 
 
1946 yılı itibarıyla okullarda etkinlikler düzenlenerek, “Yerli Malı Haftası” 1983 yılından itibaren de “ Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası” veya “ Artırma ve Yerli Malları Haftası” adı altında kutlanmaya başlanmıştır. 
 
İnsanların; parasını, malını, eşyalarını, zamanını, sağlığını ……. tutumlu kullanmaları hususunda sadece belirtilen haftalarda değil, yaşamı boyunca dikkat edilmesi gereken önemli bir alışkanlık haline getirmeleri gerekmektedir. 
 
Yüce Dinimiz bu hususta, (A’raf Suresi 7/31. Ayet) Yiyin, için fakat israf etmeyin. Çünkü, O israf edenleri sevmez. Atalarımız da bu konuda;  Damlaya damlaya göl olur. Güvenme varlığa, düşersin darlığa gibi nice sözlerde bulunmuştur. Bizim de bu hususta düşündüğümüz “Evimizde yüzümüzü yıkayacağımız su ile camiide abdestimizi tamamlamamız gerektiği!” 
 
Özellikle topluma ait malların kullanımında çok dikkatli olmamız gerekiyor. Okulda akıttığımız su, gereksiz harcadığımız tebeşir… Camiilerde, suyu sonuna kadar açarak abdest almaya başlamamız; ayaklarımızı yıkama esnasında çoraplarımızı çıkarıp giyerken dahi suyu açık bırakmamız… Müslüman olarak, yaptığımızın doğru olup olmadığını sorgulamamız gerektiğini hiç düşünüyor muyuz? 
 
Müslüman ülkelerde ve Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde mevcut camiilerde satılan içeceklere baktığımızda, insan vücuduna zararlı içeceklerin en üstte olduğunu ve ne içebilirim diye sorulduğunda da, görevlinin sayacağı ilk beş içeceğin Türk malı olmadığına, hepimiz şahidiz. 
 
Nerede olursa olsun, tüketilecek ürünlerin, ülkemizde üretilen ürünlerden seçilmesi ve bu ürünlerin Türkçe isimlerden oluşturulması gerektiğinin anlatılması, tüketiciliğin bilinçli yapılmasını öğrenmemiz gerekmektedir. 
 
Her vatandaşımızın, yerli malların kullanımını sevdirmek, tanıtmak ve teşvik etmek görevi olması gerekir. İnsanları, israfla mücadele etmeye, tutumlu yaşamaya ve tasarruf etmeye teşvik etmek, bilen insanın önce örnek olarak yaşaması, sonra da öğretmesi insanlık görevi olduğunu düşünüyor, her türlü israfın önlenmesinde mücadele eden bütün okurlara ve insanlığa sağlıklı, huzurlu, israftan uzak bol güneşli günler diliyorum. 
 
 
Mehmet ŞAŞMAZ
Öğretmen
 

Nach einem breit angelegten und umfangreichen Veranstaltungsprogramm, sowohl vor Ort als auch online, rund um den internationalen Tag gegen Gewalt an Frauen am 25. November, sind auch in diesem Winter wieder zehn Müllwägen in Würzburg unterwegs und machen mit großen Plakaten auf das bundesweite Hilfetelefon „Gewalt gegen Frauen“ aufmerksam. „Aus Mitteilungen des bundesweiten Hilfetelefons wissen wir, dass nur ca. 20 % der betroffenen Frauen die vorhandenen Angebote nutzen. Wir machen daher ganzjährig Öffentlichkeitsarbeit zu den Unterstützungsangeboten für von Gewalt betroffene Würzburgerinnen und Würzburger und deren Familien- und Freundeskreise“, so Dr. Hülya Düber, Sozialreferentin der Stadt Würzburg und Petra Müller-März, Gleichstellungsbeauftragte für Frauen und Männer der Stadt Würzburg.


Bei einem Fototermin wies Oberbürgermeister Christian Schuchardt auf das notwendige Sichtbarmachen von Gewalt gegen Frauen hin: „Jede dritte Frau in Deutschland ist mindestens einmal in ihrem Leben von physischer und/oder sexualisierter Gewalt betroffen. Etwa jede vierte Frau wird mindestens einmal Opfer körperlicher oder sexueller Gewalt durch ihren aktuellen oder früheren Partner. Betroffen sind Frauen aller sozialen Schichten. Um häusliche Gewalt wirksam zu bekämpfen, ist die Zusammenarbeit aller Verantwortlichen in staatlichen und nicht-staatlichen Institutionen erforderlich – und die betroffenen Frauen müssen den Mut haben, sich an die zahlreichen Unterstützungsangebote zu wenden, wie das bundesweite Hilfetelefon.“

Unterstützungsangebote:
Bundesweites Hilfetelefon 08000-116 016

Information und Unterstützung durch die Polizei
•Beauftragte der Polizei für Kriminalitätsopfer, Polizeipräsidium Unterfranken, Telefon 0931 - 4571074
•in akuter Notsituation: Polizeinotruf 110

Beratungsangebote für Frauen
•Frauennotruf bei Wildwasser Würzburg e.V., Tel. 0931 - 13287
•Frauenhaus der Arbeiterwohlfahrt, Bezirksverband Unterfranken e.V., Tel. 0931 - 619810
•Frauenhaus im SkF – Sozialdienst katholischer Frauen e.V. Würzburg, Tel. 0931 - 4500777

Beratungsangebote für Männer
•Beratungsstelle Häusliche Gewalt gegen Männer, ISKA Nürnberg, Telefon 0911 – 27299820, mit Beratungsangebot in Würzburg nach Terminvereinbarung
•Wohnung für von häuslicher und sexualisierter Gewalt betroffene Männer, Caritas Nürnberg
Telefon: 0911 - 2354235


BU: v.li. Philipp Kuhn, Leiter der Stadtreiniger, Mark Endres (Stadtreiniger), Petra Müller-März (Gleichstellungsbeauftragte Stadt Würzburg), Sozialreferentin Dr. Hülya Düber, Daniela Autering (Gleichstellungsstelle Stadt Würzburg), Oberbürgermeister Christian Schuchardt. Foto: Claudia Lother

İYİ Parti’nin Nürnberg Başkanlığı’na İş insanı Onur Sadıç bir anda Nürnberg’de gündem oldu. Partinin Nürnberg’de yaptığı değişim heyecan yaratırken toplumun bir çok kesiminden başarılı insanların yönetimde yer alması ise parti adına önemli gelişme olarak kabul edildi.
 
İYİ Parti Ankara Genel Merkez ve Almanya Temsilciliğinin onayı ile Nürnberg Başkanlığına atanan Onur Sadıç, kısa zaman içinde birlikte çalışacağı ekibini kurarak çalışmalarına başladı.

Uzun yıllar havacılık sektörünün Nürnberg, Münih ve Frankfurt bölgelerinde farklı uçak şirketlerinde Şeflik, Müdürlük görevlerinde bulunan ve şu an  Pandora Rentecar’ın Almanya Genel Müdürlüğünü yapan iş insanı Sadıç’ın Başkanlığını yaptığı Nürnberg İYİ Parti yönetimi, alanında son derece isim yapmış başarılı ve öncü isimlerden oluşuyor: Yeni yönetimde Başkan Onur Sadıç, Sekreter Ümmet Avcı, Teşkilatlanmadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Atilla Menekşe, Mali İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Dr. Müjdat Duran Seçim ve Hukuk İşlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Aykut Kurat, Medya ve Halkla İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ersin Uğurlu, Kadın, Aile ve Sosyal Politikalardan Sorumlu Başkan Yardımcısı Özlem Akpınar, Eğitim, Kültür ve Sanat Faaliyetlerinden Sorumlu Başkan yardımcısı Dr. Murat Keleş, Gençlik ve Spor Faaliyetlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Serdar Uygun olarak belirlendi.
 
 
 
İYİ Parti Nürnberg Başkanı Onur Sadıç ”İYİ parti olarak bu millete iyilikler vadederek geliyoruz. Bizler Türkiye’yi çok seviyor ve buradan ülkemize katkılar saglamaya çalışanlarız. Siyaseti kendimiz için degil milletimiz için yapıyoruz.  Genel Başkanımız Meral Akşener’in kişiliğinde İYİ Parti’nin temsil ettiği değerler ve duruşu, demokrasiye olan inancı, ülkemizin bölünmez bütünlüğü, şanlı bayrağımız ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e olan bağlılığı bizleri parti saflarında aktif olarak siyaset yaapmaya teşvik etti. Türk Milleti her zaman, bu milletin bağrından bir kurtarıcı çıkarmıştır. Bu dönemde genel başkanımız Meral Hanım problemleri çözen ve milleti aydınlığa çıkaran lider olarak ortaya çıkacaktır”dedi.

Almanya Başkanı Harun Cici tarafından İYİ Parti’nin Nürnberg Başkanlığı teklif edildiğinde,  bunu milletimize bir hizmet için kabul ettiğimi bütün Nürnberg bilir. Ekbimizdeki arkadaşlarımız ile kısa zamanda toplanarak, milletimiz bizden hizmet bekliyorsa neden olmasın dedik. Aralarında akademisyen, doktor ve son derece değerli diğer mesleklerden dost ve arkadaşlarım ile birlikte,  madem millete hizmez için davet ediliyoruz, biz bu işe varız dedik. Birlikte kurduğumuz ekibimizle, partimizin gücüne güç katmak için çalışmalara başlamış durumdayız. Genel Başkanımız Meral Akşener’in onayı ve Harun Cici başkanımızın teklifi ile İYİ Partinin değişik  platformlarındaki büyüklerimize yönetim ve ekibim adına teşekkür ediyorum”dedi. 
 
Baskan Onur Sadıç “Almanya Türkleri’nin içinden özel olarak seçilen ekipteki arkadaşların bir tek siyaseti var ve ülkeye hizmet için verilen şansı iyi kullanmaktır. Partide dağıtan değil birleştiren, emir veren değil gönül alan, kısacası biz herkesi severek ve kucaklayarak Türk Milleti’ne iyilik yapmak isteyenler ile aydınlık geleceğe yürüyeceğiz” dedi. 
 
Başkan Sadıç son olarak, “Bizler senelerce iyilerin ve doğruların yanında olduk. Partimizi güçlendirmenin en temel görevimiz olduğuna inanan insanlarız” dedi. 
 

YTB YURT DIŞINDAKİ HUKUKÇULARI BİR ARAYA GETİRDİ

 

Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), 19-21 Kasım 2021

tarihleri arasında Fransa'nın Strazburg şehrinde yurt dışındaki avukat ve

hukukçuları bir araya getirdi.

 

Yurt dışında yaşayan vatandaşlar için çeşitli alanlarda birçok çalışmalara

imza atan Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), 19-21

Kasım tarihleri arasında yurt dışındaki Türk hukukçuları buluşturdu.

Strazburg'ta düzenlenen programa 13 Avrupa ülkesinden 65 avukat ve

profesyonel hukukçu katıldı.

 

Buluşma kapsamında; nüfus ve vatandaşlık işlemleri, uluslararası tebligat,

emeklilik ve çifte vergilendirme konuları başta olmak üzere yurt dışındaki

vatandaşlar için önem arz eden Türk kamu hizmetlerine dair seminerler

yapıldı. Seminerler, ulusal ve uluslararası alanda deneyimli uzmanlar,

akademisyenler ve kamu kurum temsilcileri tarafından verildi.

 

YTB'nin 2012 yılından beri düzenlediği ve gelenekselleşen "Yurtdışı

Hukukçular Buluşması" Avrupa'nın farklı bölge ve alanlarda görev yapan Türk

kökenli hukukçuların kendi aralarında iletişim ağı kurmalarına da imkân

sağlanıyor.

Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB)'e bağlı Köln Merkez Camii'ne kundaklama girişiminde bulunuldu. Olay yerine gelen polis ekipleri geniş kapsamlı araştırmalarda bulunarak soruşturma başlattı.
 
Köln DİTİB Merkez Camii'ne Cuma günü sabahın erken saatlerinde henüz kimliği belirlenmeyen bisikletli bir kişi tarafından bir bidon benzin ve çok sayıda çakmağın bırakıldığının caminin özel güvenlik görevlileri tarafından tespit edilmesiyle olası bir facia engellendi. Kundaklama girişiminde bulunan şahıs hakkında Köln siyasi suçlar polisi tarafından soruşturma başlatıldı.
 
 
“Polis birçok ilde cami ve cemevlerini arayarak uyarılarda bulunuyor.”
DİTİB Genel Başkanı Kazım Türkmen basın mensuplarına yaptığı açıklamada, kundaklama girişiminden dolayı çok üzgün olduklarını ifade etti. Failin, caminin arka tarafından bisikletiyle geçerken benzin dökerek kundaklama girişiminde bulunduğunu söyleyen Türkmen, olay sonrası polisin bilgilendirildiğini ve sonrasında ekiplerin olay yerine gelerek incelemelere başladığını ifade etti. Köln polisine özellikle teşekkür eden DİTİB Genel Başkanı Türkmen, failin bir an önce yakalanmasını arzu ettiğini söyledi. Türkmen; “Olayın önemini ve ciddiyetini şuradan daha iyi anlıyoruz. Şu anda sadece Köln’de değil, civar illerde de polisler, camileri ve hatta cemevlerini arayarak, böyle bir olayın gerçekleştiğini ve dikkatli olunması gerektiğini ifade ediyor.” dedi. Türkmen açıklamasında şunları söyledi: “Tabiki olayın şurası enteresan: Biz daha iki gün önce, Köln Belediyesi’ne Cuma günleri ezanın dışarıya okunabilmesi için müracaat etmiş ve bunu da Alman basınına gerek yazılı gerekse görsel olarak ifade etmiştik. Bu, Köln bölgesindeki yerel gazetelerde ve diğer ulusal gazetelerde de geniş bir yankı uyandırmıştı.” Türkmen, akıllara bu olayın buna bir tepki olup olmadığı ve belediyenin olası izninin engellenmek istenip istenmediği sorusunu getirdiğini söyledi. Türkmen, bu olayda, müslümanların kendilerini daha fazla Köln’lü ve daha fazla Almanya’lı hissedebileceği güzel bir gelişmeyi sabote etme amacının da bulunabileceğini sözlerine ekledi.
 
 “Bu tür sabotaj girişimleri müşterek güzel faaliyetlerimize engel olamayacaktır.”
DİTİB Genel Başkanı Türkmen; “Ancak ben burada, Köln Belediyemizin ve Alman siyasetinin sağduyulu yaklaşımıyla, bu tür eylem ve sabotaj girişimlerinin böylesi güzel faaliyetlere ve gelişmelere engel olamayacağını düşünüyorum.” dedi. Caminin veya binanın her hangi bir yerine gizlenmiş bir şeyin olabileceği ihtimaline karşı, polisin özel eğitilmiş köpeklerle de bir arama yaptığını belirten Türkmen, bu araştırmanın sonucunu merakla beklediklerini ifade etti. 
 
 
“Bu tür sabotajlar, Alman toplumuyla barış ve kardeşliğimizi engelleyemez.”
Bu eylem girişimi ile, müslümanlarla Alman toplumu arasındaki kardeşliğin baltalanmasının hedeflendiği söyleyen Türkmen; “Bu tür eylemleri planlayanların, aşı kampanyaları ve Almanya’daki sel felaketi sonrası organize edilen yardım kampanyaları ile ‘Biz de bu toplumun bir parçasıyız.’ mesajı veren müslümanların bu güzel gelişmelerini sabote etme ve sansasyonel bir eylem yaparak insanların kalplerine korku vermeyi amaçladıklarına inanıyorum. Zaten aşırı sağcıların ve terör eylemlerini gerçekleştirenlerin hedefi insanların içine korku salmaktır.” diye konuştu.
Türkmen açıklamasını; “Bu tür eylemlerle Alman toplumu ile aramızdaki barış ve kardeşlik bağının zedelenmesinin