Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

 

Bayerns Innenminister Joachim Herrmann übergibt 64 Fahrzeuge des Katastrophenschutzes an Einsatzorganisationen - Freistaat finanziert mit 6,4 Millionen den Löwenanteil - Sehr gute Ausstattung für bestmögliche Sicherheit.

Bayerns Innenminister Joachim Herrmann hat heute gemeinsam mit dem Präsidenten des Bundesamtes für Bevölkerungsschutz und Katastrophenhilfe (BBK), Ralph Tiesler, 64 Fahrzeuge des Katastrophenschutzes an Einsatzkräfte der freiwilligen Hilfsorganisationen, der Feuerwehren und des Technischen Hilfswerks (THW) übergeben. "Allein 53 Fahrzeuge mit einem Volumen von mehr als 6,4 Millionen Euro und somit den Löwenanteil finanziert der Freistaat Bayern", erklärte Herrmann in Erlangen. "Unsere Einsatzkräfte müssen für ihre aufopferungsvolle Tätigkeit auch mit dem nötigen Rüstzeug ausgestattet sein. Nur so können sie sich auch bestmöglich um unser aller Sicherheit kümmern." Der Minister versicherte: "Wir werden auch weiterhin kräftig investieren, allein im laufenden Jahr stehen 21 Millionen Euro für den Katastrophenschutz zur Verfügung."  +++

Herrmann dankte ausdrücklich dem Bund, der im Rahmen seiner Zuständigkeit und Mitverantwortung für den Bevölkerungsschutz auch Fahrzeuge für die bayerischen Einsatzorganisationen finanziert und bereitstellt. "Es ist gut und richtig, dass sich der Bund zu der gemeinsamen Verantwortung für den Bevölkerungsschutz bekennt."

Künftig müsse dies jedoch noch intensiver erfolgen, appellierte Herrmann: "Ich erwarte, dass den politischen Ankündigungen auch Taten folgen." Völlig unverständlich sei, dass der Bund in Anbetracht der Herausforderungen und Erfahrungen aus den Katastrophen der letzten beiden Jahre, den Rotstift beim Bevölkerungsschutz ansetzen wolle. Die im Haushaltsentwurf des Bundes 2023 vorgesehenen Kürzungen beim BBK und THW seien absolut indiskutabel. "Ich setze mich daher nachdrücklich dafür ein, dass diese Pläne in den laufenden Haushaltsberatungen noch geändert werden", betonte Herrmann.

Almanya Türkleri için sosyo kültürel alanlarda yaptığı çalışmalar ile bilinen KONAD Sosyal ve Siyasal Araştırmalar Merkezi Başkanı Sait Özcan, “Atatürk ve yakın silah arkadaşları bir imparatorluğun küllerinden modern bir devletin doğmasını sağlamışlardır. Tarihi birlikte yazanlar, ülkeyi birlikte yüceltme mirasını bize bırakmışlardır. Bu bağlamda Türkiye’de yaşayan herkes, kalkınma hamlelerine samimi olarak destek verip ve uluslararası gelişmeleri yakından takip etmelidir” dedi.

 

 

KÖLN (AA) - Almanya'nın Solingen kentinde 29 Mayıs 1993'te ırkçılar tarafından kundaklanan evlerinde çıkan yangında ailesinin 5 ferdini yitiren Mevlüde Genç, 80 yaşında vefat etti.

Kamil Genç, sabaha karşı yaptığı açıklamada, annesinin fenalaşarak acil servise kaldırıldığını belirtti, ardından da vefat haberini duyurdu.

Salı günü Solingen'de düzenlenecek cenaze töreninin ardından Mevlüde Genç'in naaşının defnedilmek üzere memleketi Amasya'ya gönderileceği öğrenildi.

 

Cumhuriyetin 99. yılı Avrupalı Türkler arasında coşku ile kutlanırken IKG- Kültür, Tarih ve Entegrasyon Araştırmaları Enstitüsü Başkanı Dr. Latif Çelik yaptığı açıklamada, “Cumhuriyet, Türklerin öz vatanına göz dikenlerin ülkeden kovulup, modern Türkiye Cumhuriyeti‘nin dünyaya kabul ettirildiği gündür” dedi.

 

Dr. Çelik açıklamasında, “Atatürk’ün yaşadığı dönem  dikatörlükler dönemidir. Hitler, Mussolini, Franko ve Stalin başta olmak üzere irili ufaklı çok sayıda diktatör bozuntusunun onca ısrar ve imalı tehditlerine aldırmadan Türk Devleti’ni cumhuriyet rejimi ile taçlandırıp, en modern yönetim şekli olan cumhuriyet idaresini hediye etmiştir.” şeklinde konuştu.

 

BERLİN (AA) - Almanya'da 8'i Türk 10 kişiyi katleden Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) terör örgütüne ilişkin "gizli" ibaresi bulunan ve 30 yıl açıklanmaması öngörülen, "NSU dosyaları" olarak adlandırılan raporun internet sitesinde yayımlandığı iddia edildi.
 

"Bilgi özgürlüğü portalı FragDenStaat" ile Alman İkinci Televizyon Kanalı ZDF’de yayımlanan "ZDF Magazine Royale" programı tarafından kamuoyuyla paylaşılan söz konusu rapora, internet üzerinden "nsuakten.gratis" sayfasından ulaşılıyor.

Ekleriyle 173 sayfadan oluşan rapor, "Hessen Eyaleti Anayasayı Koruma Teşkilatı'nda (LfV) 2012'deki dosyaların incelenmesine ilişkin sonuç raporu" başlığını ve 20 Kasım 2014 tarihini taşıyor.

Söz konusu internet sayfasında "Halkın, bir asırdan fazla bir süre gizli kalması gereken belgelerde tam olarak ne yazdığını bilmeye hakkı olduğuna inanıyoruz." ifadesi kullanılarak, kendilerine bilgi veren kaynakları korumak için raporun yeniden yazıldığı, böylelikle "dijital ve analog iz taşımayan yeni bir belgenin oluşturulduğu" kaydedildi.

 

Oluşturulan belgenin orijinal belgenin içeriğiyle aynı olduğu aktarılan sayfada, hukuki sebeplerden dolayı da bazı kişilere ilişkin bilgilerin karartıldığı ifade edildi.

LfV tarafından hazırlanan ve aşırı sağla ilgili dosya ve belgelerde NSU bağlantısının bulunup bulunmadığının incelendiği rapor, kamuoyunda tartışmalara sebep olmuştu.

"NSU dosyaları" olarak adlandırılan rapor için güvenlik kurumlarının çalışma yönetimlerinin korunması gerekçe gösterilerek 120 yıl gizlilik kararı alınmış, daha sonra bu süre 30 yıla düşürülmüştü.

 

- NSU'nun geçmişi

Almanya'da 2000-2007'de 8'i Türk 10 kişiyi öldüren, en az iki bombalı saldırı düzenleyen ve 15 banka soygunu gerçekleştiren NSU terör örgütü üyelerinin varlığı ve cinayetlerdeki rolü, 4 Kasım 2011'de tesadüf sonucu ortaya çıkmıştı.

Neonazi terör örgütünün, uzun yıllar boyunca Alman güvenlik birimlerince tespit edilememiş olması, NSU üyelerinin geçmişte bazı istihbarat muhbirleriyle ilişki kurduklarının ortaya çıkması, Almanya’da büyük tartışmalara yol açmıştı.

Almanya iç istihbarat servisi Anayasayı Koruma Teşkilatında aşırı sağcı gruplara ve kullanılan muhbirlere ilişkin bazı belgelerin 4 Kasım 2011'den birkaç gün sonra imha edilmesi de büyük kuşku yaratmıştı.

NSU üyelerinden Uwe Böhnhard ve Uwe Mundlos, 4 Kasım 2011'de bir banka soygununun ardından saklandıkları karavanda ölü bulunmuş, intihar ettikleri öne sürülmüştü.

 

- Yargı süreci

Münih Yüksek Eyalet Mahkemesinde 2013’te başlayan NSU terör örgütü davasında karar 11 Temmuz 2018’de açıklanmış, baş sanık Beate Zschaepe ömür boyu hapse çarptırılmış, örgüte yardım ve yataklık yapan 4 sanık da 2,5 ile 10 yıl arasında hapis cezası almıştı.

NSU terör örgütünü ve karanlık bağlantılarını aydınlatmak için Federal Meclis'te ve birçok eyalet meclisinde araştırma komisyonları kurulmuş ancak var olan kuşkular burada yapılan araştırmalarla da giderilmemişti.

BERLİN (AA) - Eski Almanya Dışişleri Sigmar Gabriel ülkesinden Katar’a yönelik yapılan eleştirilere tepki gösterdi.

Gabriel Almanya'daki siyasetçilerin açıklamalarına Twitter'den, "Meksika'daki Dünya Kupası hakkında ne söyleyeceğimizi merak ediyorum. Bu ülkede her yıl yaklaşık 1.000 kadın öldürülmektedir ve bildirilmeyen vakaların sayısı çok daha fazladır. Bakalım Hıristiyan bir ülkeye karşı Müslüman bir ülkeye karşı olduğumuz kadar sert olabilecek miyiz?" paylaşımında bulunarak tepki gösterdi.

 

Katar'a yönelik Alman kibrinin mide bulandırıcı olduğunu kaydeden Gabriel, "Ne kadar unutkanız? Almanya'da eşcinsellik 1994 yılına kadar cezalandırılmaktaydı. Annemin çalışmak için kocasının iznine ihtiyacı vardı. !Misafir işçilere' berbat davrandık ve onları sefil bir şekilde barındırdık." ifadelerini kullandı.

Gabriel ülkesinin liberal bir ülke olması için uzun yıllar aldığını hatırlatarak, "İlerleme bir gecede değil, adım adım gerçekleşir. Bu Almanya için de geçerliydi, şimdi Katar için de geçerli. BM ve ILO ülkeyi reformlarından dolayı övmektedir. Sadece biz Almanlar bunu her gün aşağılıyoruz." paylaşımına yer verdi.

 

- Ne olmuştu

Almanya İçişleri Bakanı Faeser, Alman ARD kanalına verdiği röportajda, Katar’ın insan hakları sicilini eleştirerek, "Alman hükümeti olarak bizim için bu ev sahipliği (Katar'ın) hakkı çok aldatıcı. Uyulması gereken standartlar var. Turnuvalara ev sahipliği yapma hakkını bu ülkelere vermemek daha iyi olur." demişti.

Katar da İçişleri Bakanı Faeser'in bu açıklamalarının ardından önceki gün Almanya'nın Doha Büyükelçisi Claudius Fischbach'ı Dışişleri Bakanlığına çağırarak, protesto notası vermişti.

20 Kasım-18 Aralık tarihlerinde 32 takımın katılımıyla düzenlenecek 2022 FIFA Dünya Kupası'na ev sahipliği yapmaya hazırlanan Katar, Orta Doğu'da dünya kupasının yapıldığı ilk Arap ülkesi olacak.

Rund 40 Teilnehmerinnen und Teilnehmer, die entweder selbst ehrenamtlich tätig sind oder im beruflichen Alltag eng mit ehrenamtliche Engagierten zusammenarbeiten tauschten sich auf der Messe „Smarte Region Würzburg trifft Ehrenamt“ aus. Viele spannende Erkenntnisse darüber, wie die Zukunft des Ehrenamtes durch smarte Lösungen unterstützt werden kann, konnten so gewonnen werden.

 

Nach den wertschätzenden Grußworten der stellvertretenden Landrätin Christine Haupt-Kreutzer folgte die Keynote Speech von Nikolas Sigrist von der Akademie für Ehrenamtlichkeit in Berlin. Im Fokus seines Vortrags stand die Frage, wie Vereine und Initiativen vorgehen sollten, um den für sie passenden Weg bei der Digitalisierung ihrer Abläufe zu finden. Seine Tipps waren unter anderem, sein persönliches „Warum“ für die Digitalisierung zu finden und mit „tiefhängenden Früchten“, also mit unkomplizierten Aufgaben, bei denen man schnell Erfolge erkennen kann, zu beginnen. Der gesamte Vortrag kann unter https://www.wuerzburg.de/smartcity-videos angesehen werden.

 

Darauf stellten die Servicestelle Ehrenamt und die Servicestelle Sport am Landratsamt Würzburg, der Kreisjugendring, die Freiwilligenagentur sowie die Umweltstation als Koordinierungsstelle der Agenda 21 ihre zahlreichen Themen und Angebote – von Vergünstigungen durch die Bayerische Ehrenamtskarte bis hin zu kostenlosen Fortbildungsreihen für Ehrenamtliche – vor. Auch die Smarte Region hat ihre Heldenhelfer präsentiert, nachzulesen unter https://wuerzburg-mitmachen.de/heldenhelfer.

 

Anschließend konnten sich die Teilnehmenden austauschen und vernetzen. Auf die Fragen, an welchen Stellen bürokratische Hürden in der Vereinsarbeit besonders hoch sind, und welche Lösungen es hierfür geben könnte, gab es viele spannende Antworten. So würden sich einige Teilnehmende über einen „redaktionellen Helfer“ freuen, der das Verfassen von Artikeln und Social-Media-Beträgen erleichtert.

 

Darüber hinaus wurde häufig der Wunsch nach verschiedenen Schnittstellen – zwischen den Verwaltungen von Stadt und Landkreis, zwischen Verwaltung und Vereinen sowie zwischen Vereinen untereinander – geäußert.

 

Das Smart City Team freut sich über die zahlreichen Ideen, die während der Messe geäußert wurden. Jetzt gilt es, diese detailliert auszuwerten und den Heldenhelfer Schritt für Schritt zu konkretisieren.

 

Auch die Vernetzung und der persönliche Austausch waren ein großer Baustein der Messe und wurde von den Anwesenden als sehr hilfreiches Instrument wahrgenommen. Foto Benedikt Knüttel

Milli konularda gösterdiği duyarlılık ile bilinen UID- Uluslararası Demokratlar Birliği cumhuriyete sahip çıkacak nesillerin Türk Milleti’nin kendi içinden çıkacağını belirterek, “UID olarak misyonumuz ülkemizi ve milletimizi muasır medeniyet yolculuğunda en içten duygular ile destekleyerek Türk Milleti’nin öz vatanı Türkiye Cumhuriyetinin kutlu yürüyüşüne destek olmaktır” şeklinde konuştu.

 

Milli ve manevi konularda UID olarak Avrupalı Türklere olan desteğinden hiç bir karşılık beklemeden yapılan yolculuğun önemini vurgulayan Genel Başkan Köksal Kuş, “Türkiye Cumhuriyeti'nin uluslararası arenada modern bir devlet ve saygın bir millet olarak kabul edilmesinin yanında belirleyeci barış politikaları ile emperyalist, sömürgeci ve bölücü zihniyetlere en önemli engel olarak ortaya çıkmıştır. 100. yılına girdiğimiz cumhuriyetimizin coşkusu daha yüzlerce yıl devam edecek ve onu bu dönemin cumhuriyetçi nesilleri olarak sürekli yükselteceğiz” dedi.

Milli yarış pilotu Berkay Besler, Toksport WRT ile 2022 Almanya Prototype Kupası’nda şampiyonluğa ulaştı. Milli sporcu, Alman sürücü Marvin Dienst ile birliklikte 4 ayak ve 8 yarıştan oluşan seride Ligier JS P320 direksiyonunda yarıştı.
 
 
BERLİN (AA) - Alman hava yolu şirketi Lufthansa Grubu, Almanya'da havalimanlarında yazın personel sıkıntısı ve grevlerle yaşanan kaosa karşın Kovid-19 salgını sonrası uçuş talebinin artmasıyla bu yılın 3. çeyreğinde 1,1 milyar avro kar açıkladı.
 

Lufthansa Grubu, 2022'nin 3. çeyreğine ilişkin finansal sonuçlarını açıkladı.

Geçen yılın 3. çeyreğinde ana kazanç göstergesi faiz ve vergi öncesi (FAVÖK) düzeltilmiş karı 250 milyon avro olan şirket, bu yılın aynı döneminde 1,1 milyar avro kar açıkladı.

Lufthansa'nın gelirleri, Temmuz-Eylül 2022'de bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 93 artarak 10,1 milyar avroya yükseldi.

 

Eurowings, Swiss, Brussels ve Austrian Airlines'ın da sahibi olan Lufthansa, söz konusu dönemde 33 milyon yolcu taşıdığını duyurdu. Geçen yılın aynı çeyreğinde 20 milyon yolcu taşınmıştı.

Lufthansa, yılın 4. çeyreğinin, yolcu talebinin olağan mevsimsel yavaşlamasına karşın pozitif FAVÖK ile sonuçlanmasını bekliyor.

 

- "Hava yolculuğu talebi azalmadan devam ediyor"

Lufthansa Üst Yöneticisi (CEO) Carsten Spohr, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "Ne de olsa seyahat etme arzusu ve dolayısıyla hava yolculuğu talebi azalmadan devam ediyor." ifadesini kullandı.

Salgın döneminde durma noktasına gelmesinin ardından keskin bir toparlanma yaşayan Alman hava yolu sektörünün, personel sıkıntısı ve grevlerle karşı karşıya bulunması dikkati çekiyor. Ülkede, özellikle yaz tatili döneminde birçok havalimanında personel eksikliği nedeniyle uzun kuyruklar oluşmuştu. Çok sayıda uçak seferi iptal edilmiş veya seferin gecikmesinden dolayı yolcular gidecekleri yerlere geç ulaşmıştı.