Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
Frankfurt Türk Cami Dernekleri Çalışma Birliğinin inisiyatifi ve Frankfurt Yabanclar Birliği‘nin (KAV – Frankfurt) organizesinde düzenlenen geniş katılımlı toplantıda Frankfurt Havaalanı Federal Polis Teşkilatı „Bundespolizei“ ilk defa görev ve yetkileri hakkında göçmen kamuoyunu bilgilendirdi. 13 üllkenin diplomatik temsilcileri, çok sayıda yabancı STK temsilcilerinden müteşekkil 100‘den fazla katılımcının takip ettiği toplantıya Frankfurt Belediye Başkan yardımcısı ve Uyum Encümeni Dr. Nargess Eskandari-Grünberg ve Frankfurt Havaalanı Federal Polis Teşkilatı Başkanı Kerstin Kohlmetz birer selamlama konuşması yaptılar.
Dr. Nargess Eskandari-Grünberg konuşmasında Almanya’nın en büyük havaalanının Frankfurt’ta olması sebebiyle sınır güvenliğinden sorumlu Federal Poliş Teşkilatı’nın Frankfurt kentininde güvenliğı açısından önemli bir kuruluş olduğu, görev ve yetkilerinin toplum tarafından bilinmesi ve takdir edilmesi gerektiğini söyleyerek, Federal Polis Teşkilatının çalışma, görev ve yetkilerini kamuoyuna tanıtmak, görev yapan personelin kültürlerarası kompetanını artırmak için gösterdiği gayret ve çalışmaları desteklediğini söyledi.
Kerstin Kohlmetz, kendisine bağlı 3 bine yakın mensubu olan Frankfurt Havaalanı Federal Polis Teşkilatının federal yasalar ve uluslararası kural ve anlaşmaların kendisine verdiği görevleri büyük bir titizlikle yerine getirdiğini ve böylece ülke güvenliğinin sağlanmasında önemli bir rol oynadığını dile getirerek bu görevleri ifa esnasında haklı olarak kendilerine ulaştırılan suçlama ve şikayetleri ciddiye alarak en üst düzeyde inceleyerek sonuçlandırdıklarını söyledi. Aynı şekilde Frankfurt Türk Cami Dernekleri Çalışma Birliği Koordinatörü Dr. Hüseyin Kurt’un karşılaştiğı ve şikayet konusu olayında incelenerek sonuçlandırıldğını, ve bu süreçte oluşan diyalog ve işbirliği ortamında Federal Polis Teşkilat’ının görev ve çalışmaları ile ilgili Frankfurt ve çevresinde yaşayan ve sıklıkla Frankfurt havaalanı üzerinden seyahat eden göçmen kökenli insanların bilgilendirilmesine ihtiyaç duyulduğu konusunda fikir birliğine varılarak Frankfurt Yabancılar Meclisi ev sahipliğinde bu toplantının gerçekleştirildiğini söyledi.
Frankfurt Yabancılar Meclisi Başkanı Jumas Medoff, yaptığı kısa selamlama konuşmasında, davet icabet eden, çeşitli milletlere mensup multiplikatör STK temsilcileri ile 13 ülke diplomatik temsilcilerine teşekkür ederek, Frankfurt Yabancılar Meclisi ve faaliyetleri hakkında kısa bilgi verdi.
Camiler Birliği Kooordinatörü ve Frankfurt Yabancılar Meclisi üyesi Dr. Hüseyin Kurt yaptığı kışa konuşmada, „her musibette bir hayır vardır“ sözünü hatırlatarak, karşılaşılan olay ve krizlerin çözümü sürecinde işbirliği imkanları aradığını, geçmişte Frankfurt Emniyet Müdürlüğü ile olduğu gibi Frankfurt Havaalanı Federal Polis başkanlığı ilede benzeri şekilde işbirliği zemini oluştuğunu ve böylece sadece % 50´den fazlası göçmen kökenli olan Frankfurt´ta yaşayan insanların değil Almanya´nın genel güvenliği içinde önemli görevleri yerine getiren Federal Polis Teşkilatı’nın görev ve çalışmalarının toplum tarafından bilinmesi ve takdir edilmesi amacıyla bu toplantının düzenlendiğini dile getirerek, buna imkan ve onay veren teşkilat başkanı K. Kohlmetz´e teşekkür etti. Dr. H. Kurt Müslüman STK’lar olarak Frankfurt Havaalanı Federal Polis Teşkilatı mensuplarının kültürlerarası kopmpetanlarını artırma amaçlı eğitim faaliyetlerinin önemine değinerek, İslam çoğrafyası İslam ve Müslümanlar ile ilgili konularda iç perspektifden konulara yaklaşan eğitim vermeye katkıda bulunmaya hazır olduklarını dile getirdi.
Toplantının ikinci bölümünde Frankfurt Havalimanı Federal Polis Teşkilatı üst düzey yetkilileri hemen hemen aynı alanda görev yapan Federal Polis Teşkilatı ile gümrük teşkilatının farklı görevlerini izahtan başlayarak, ana görevi sınır güvenliği olan „Bundespolizei“ in Frankfurt havaalınında yerine getirmek zorunda olduğu bilgiler hakkında yıllık istatistiki veriler ilede besleyerek kapsamlı bilgi verdiler. Bu görevlerin yerine getirilmesi esnasında şikayet konusu olabilecek prosedürlere ve gerekçelerine genişce yer verildi. Almanya‘ ya giriş, yani pasaport kontrolu süreci, niçin Almanya, AB ülkeleri ve İsviçre vatandaşları ile diğer üçüncü ülkeler diye ayrım yapıldığı, pasaport kontrolü esnasında nelerin kontrol edildıği, duruma göre niçin, ne gibi soruların sorulduğu konusunda geniş bilgi verildi. Vize yada vizesiz Almanya’ya giriş yapmak isteyen „üçüncü“ ülke vatandaşlarının ne gibi kontrol ve sorgulamalarla karşılaşabilecekleri, örnekleri ile detaylıca izah edildi. Niçin bazı ülkelerden Almanya’ya giriş yapanların daha sıkı kontrol ve denetime tabi tutuldukları konusunda bilgi verildi. İstanbul gibi bazı kıtalararası aktarmalı yolcuların çok olduğu destinasyonlardan gelen uçakların kapılarında niçin pasaport kontrolü yapılmasına gerek duyulduğu konusu genişce izah edildi. Temmuz 2023 itibarıyla Almanya´da uzun yıllar yaşayan ve oturum müsadesi olan, çipli biyometrik pasaporta sahip yolcuların Almanya, AB ülkeleri ve İsviçre vatandaşları gibi otomatik pasaport kontrol ünitelerinden seri şekilde Almanya‘ya giriş yapma imkanına kavuştukları bildirildi. Önümüzdeki dönemde pasaport kontrolünde yapılması planlanan muhtemel değişiklikler hakkında bilgi verildi.
Üç saatten fazla devam eden toplantının son bölümde, katılımcılar son derece kritik sorular sorma imkanı buldular. Bundesplizei yetkilileri tektek bu sorulara sabırla detaylı şekilde cevap verdiler. Bundespolizei yetkilileri Frankfurt Havaalanında başta pasaport kontrolü esnasında olmak üzere Federal Polis Teşkilatı ile ilgili haklı şikayetlerin, olayın olduğu mekan ve zaman, varsa uçuş numarası verilerek Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein! E-Mail adresine bildirilmesi ve şikayet konusu olayın kısa izah edilmesi durumunda söz konusu şikayetin en üst düzeyde incelenerek, sonucun şikayet sahibine bildirileceğini söylediler.
Otomobil endüstrisi iyi bilgilendirerek müşteri potansiyelini artırırken müşteri potasiyleinin de bu alanda en iyi bilgilendime yapan şirketlere yönelidiği belirtiliyor.
Würzburg şehrinde uzun yıllardan bu yana TOYOTA modellerini gururla müşterilerine sunan Autohaus Stumpf’u ziyaret ederek hem sektör, hem de yeni modeller ile ilgili bilgiler aldık.
Şirket Genel Müdürü Andreas Mücke Ayhaber‘e sorularımız ile ilgili verdiği bilgilerde, “Her müşterinin zevki ayrıdır. Dolayısı ile burada ürünlerimizin detaylı anlatımı yerine genel bilgilendirmede nelere dikkat ettiğimizi belirtmek isterim. Autohaus Stumpf olarak elbette TOYOTA modellerinin en iyi şekilde detaylı bilgilendirme sonunda müsşterilerimize sunmak istiyoruz. Uzun yılllara dayanan tecrübelerimizden biliyoruz ki iyi bilgilenen müşteri hem TOYOTA modellleri hem de bizim otomobil galerimiz için ilk ya da sürekli müşteri haline gelecektir. Memnun müşteri hem kendisi bizde kalmaya devam eder, hem de yeni müşteriler için bizi tavsiye eder. Bu bağlamda tüm şubelerimizde en detaylı şekilde müşteri bilgilendirmesine önem verilir. Atohaus Sutmpf olarak çok iyi bilgilendirdiğimiz herkes tarafından çok iyi bilinir” şeklinde konuştu.
Bilindiği gibi Almanya Türkleri de TOYOTA modellerine büyük ilgi gösteriyor.
PARİS (AA) - Fransa Savunma Bakanı Sebastien Lecornu, iki ülke arasındaki geleneksel ortaklık kapsamında İsrail'e istihbarat desteğinde bulunduklarını bildirdi.
Lecornu, Le Progres gazetesine verdiği demeçte, İsrail-Filistin çatışmasına ilişkin açıklamalarda bulundu.
"Fransa, İsrail'e askeri destek sağlıyor mu?" sorusu üzerine Lecornu, "ülkesinin İsrail'e ekseriyetle istihbarat desteği sunduğunu" ifade etti.
Tel Aviv yönetimine bu istihbaratı, iki ülke arasındaki geleneksel ortaklık çerçevesinde sağladıklarını kaydeden Lecornu, terörle mücadele konusunda uzun bir deneyimlerinin bulunduğunu belirtti.
Fransa'nın İsrail-Filistin meselesinde iki devletli çözümden yana tutum sergilemeyi sürdüreceğini vurgulayan Lecornu, Gazze Şeridi'ndeki durumun zorluğuna işaret etti.
- İsrail-Filistin çatışması
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı.
Gazze'den İsrail yönüne binlerce roket atılırken Filistinli silahlı gruplar, Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı'na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.
Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırı başlatmıştı.
Gazze'den düzenlenen saldırılarda 286'sı asker 1300 İsraillinin öldüğü, 3 bin 436 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı.
Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in saldırılarında Gazze'de 2 bin 750 kişinin öldüğünü, 9 bin 700 kişinin yaralandığını duyurmuştu.
İşgal altındaki Batı Şeria'da da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 58 Filistinlinin öldüğü, yaklaşık 1250 kişinin yaralandığı belirtilmişti.
İsrail'in saldırılarında ayrıca Gazze'de 9, Lübnan'da da 1 gazeteci yaşamını yitirmişti.
Lübnan'ın güneyindeki İsrail sınırında 8 Ekim'den bu yana Hizbullah ve İsrail ordusu arasında çıkan çatışmalarda ise şu ana kadar 3 sivil ile 4 Hizbullah milisi ve 2 Filistin İslami Cihad Hareketi üyesi öldü. Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 3 İsrail askeri öldü.
GÜMÜLCİNE (AA) - AYHAN MEHMET - Almanya'daki Köln Türk Alman Dostluk Derneği üyeleri, Cumhuriyet'in 100. yılı kapsamında Yunanistan'ın Selanik kentinden Ankara'ya bisiklet turu düzenledi.
Yolculuklarına Selanik'teki Atatürk Evi'nden başlayan 4'ü Alman 10 bisikletçi, Batı Trakya'nın Gümülcine şehrine ulaştı.
Bisikletçiler, AA muhabirine çıktıkları yolculuk hakkında bilgi verdi.
- "Hükümetler gelir gider ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet kalacaktır"
Köln Türk Alman Dostluk Derneği Başkanı Engin Sakal, yolculuğun, Cumhuriyet'in korunması için başlatılmış bir girişim olduğuna dikkat çekti.
Sakal, Türkiye'de Cumhuriyet'in kuruluş döneminde Avrupa'nın birçok ülkesinde diktatörlüklerin olduğunu ve azınlıkların baskı altında tutulduğunu hatırlattı.
Cumhuriyet'i muhafaza etmenin önemine dikkati çeken Sakal, "Her şeyden önce Atatürk'ün önderliğinde ve onun silah arkadaşları tarafından kurulan bir devletten bahsediyoruz. Eğer o devlet olmasaydı biz bugün burada olamazdık. Bunun bilincine varmamız lazım. Hükümetler gelir gider ama Türkiye Cumhuriyeti ilelebet kalacaktır." dedi.
- "Ne kadar çok şey öğrendiysem Atatürk'e bağlılığım o kadar arttı"
Dernek üyelerinden Tayfun Keltek de Cumhuriyet'in 100. yılı çerçevesinde 10 kişiyle Selanik'ten başlayan yolculuğa çıktıklarını belirterek, grubun Türk ve Alman üyelerden oluştuğunu söyledi.
Yolculuğun, Cumhuriyet'in kalıcı ve demokratik şekilde korunması için bir girişim olduğuna dikkati çeken Keltek, "Atatürk'ün büyüklüğünü yurt dışında İngilizce ve Almanca kitaplardan öğrendim. Ne kadar çok şey öğrendiysem Atatürk'e bağlılığım o kadar arttı. Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük dehası olduğuna inanıyorum. Time Dergisi de birkaç kez Atatürk'e kapağında yer verdi. Böyle bir insana sahip çıkmamak bana göre aptallıktır. " ifadelerini kullandı.
Grup üyelerinden emekli öğretmen Metin Özsınmaz ise Cumhuriyet'in 100. yıl dönümünün Almanya'da yaşayan Türkler için büyük bir olay olduğunu ve bu değeri çocuklarına aktarmak için çalıştıklarını belirtti.
Özsınmaz, Cumhuriyet'in özgürlük ve çağdaş bir ülke olma şansını getirdiğini ve bu mirasa sahip çıkmak gerektiğini ifade etti.
Grubun Alman üyelerinden ve aynı zamanda Engin Sakal'ın eşi Heidi Sakal da yolculuğun anlamlı olduğunu ve böylesine anlamlı bir yolculukta eşini yalnız bırakmak istemediğini kaydetti.
- Atatürk, halkların birlikte ve barış içinde yaşaması için çaba gösterdi
Heidi, Atatürk'ün, halkların birlikte ve barış içinde yaşaması için çaba gösteren çok önemli bir devlet adamı olduğunu vurguladı.
Köln Türk Alman Dostluk Derneği üyeleri, Cumhuriyet'in 100. yılı vesilesiyle Yunanistan’ın Selanik kentinden başlattıkları bisiklet turunu 29 Ekim’de Anıtkabir’de tamamlayacak.
BERLİN (AA) - Türkiye A Milli Futbol Takımı'nın Hırvatistan ve Letonya'yı yenerek 2024 Avrupa Şampiyonası (EURO 2024) biletini alması, organizasyona ev sahipliği yapacak Almanya'daki basında da yer buldu.
Kicker dergisinin haberinde, Türk Milli Takımı'nın Letonya'yı 4-0 mağlup ederek gruptaki son maçı öncesinde EURO 2024'e katılmaya hak kazandığı belirtildi.
Hırvatistan'a karşı deplasmanda aldığı 1-0'lık galibiyetle Türk Milli Takımı Teknik Direktörü Vincenzo Montella'nın görevine mükemmel bir başlangıç yaptığına işaret edilen haberde, İtalyan teknik direktörün Letonya'ya karşı ilk 11'de Hırvatistan maçına göre bir pozisyonda değişiklik yaptığı ve İrfan Can Kahveci'nin yerine Yunus Akgün'ü oynattığı kaydedildi.
Haberde, Yunus, Kerem Aktürkoğlu ve Cenk Tosun'un (2) golleriyle Türkiye'nin haklı bir galibiyet elde ettiği ve Avrupa Şampiyonası biletini aldığı aktarıldı.
Spiegel dergisinin haberinde de İspanya, İskoçya ve Türkiye'nin EURO 2024'te yer alacağına işaret edilerek, "Türkiye, gol festivaliyle (şampiyonaya) katılmaya hak kazandı." ifadesi kullanıldı.
Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinde de Türkiye'nin Letonya'yı 4-0 mağlup ettiği belirtilerek, "Eski dünya şampiyonu İspanya, şarkı söylemeyi seven taraftarlarıyla İskoçya ve Türkiye, gelecek yaz yapılacak Avrupa Şampiyonası'nı zenginleştiriyor." değerlendirmesinde bulunuldu.
İSTANBUL (AA) - Gazze'deki İçişleri Bakanlığı, İsrail'in yoğun şekilde bombaladığı Gazze Şeridi'nde 1000'den fazla cesedin enkaz altında bulunması nedeniyle çevre felaketi uyarısı yaptı.
Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, "İsrail'in Gazze Şeridi'nde halkımıza yönelik devam eden barbar saldırılarının onuncu gününde, yıkılan evlerin enkazı altında kalan 1000'den fazla şehidin cenazesi nedeniyle insani ve çevre felaketi konusunda uyarıda bulunuyoruz." ifadelerine yer verildi.
Enkaz altındakilerin Sağlık Bakanlığının kaydettiği ölü sayısını önemli ölçüde artıracağına işaret edilen açıklamada, bunun çevre felaketinin ve salgın hastalıkların yayılmasının habercisi olduğu vurgulandı.
Filistin Sivil Savunma Müdürlüğü, İsrail'in yoğun şekilde bombaladığı Gazze Şeridi'nde 1000'den fazla kişinin enkaz altında kaldığını tahmin ettiklerini açıklamıştı.
- İsrail-Filistin çatışması
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı İsrail'e "Aksa Tufanı" adıyla kapsamlı saldırı başlatmıştı.
Gazze'den İsrail yönüne binlerce roket atılırken, Filistinli silahlı gruplar Gazze-İsrail sınırındaki Beyt Hanun-Erez Sınır Kapısı'na baskın düzenleyerek burayı ele geçirmişti.
Silahlı gruplar daha sonra buradan İsrail içindeki yerleşim yerlerine girmiş, İsrail ordusu da onlarca savaş uçağıyla Gazze Şeridi'ne saldırı başlatmıştı.
Gazze'den düzenlenen saldırılarda 286'sı asker 1300 İsraillinin öldüğü, 3 bin 436 İsraillinin yaralandığı aktarılmıştı.
Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail'in saldırılarında Gazze'de 2 bin 750 kişinin öldüğünü, 9 bin 700 kişinin yaralandığını duyurmuştu.
İşgal altındaki Batı Şeria'da da İsrail güçlerinin ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 58 Filistinlinin öldüğü, yaklaşık 1250 kişinin yaralandığı belirtilmişti.
İsrail'in saldırılarında ayrıca Gazze'de 9, Lübnan'da da 1 gazeteci yaşamını yitirmişti.
Lübnan’ın güneyindeki İsrail sınırında 8 Ekim'den bu yana Hizbullah ve İsrail ordusu arasında çıkan çatışmalarda ise şu ana kadar 3 sivil ile 4 Hizbullah milisi ve 2 Filistin İslami Cihad Hareketi üyesi öldü. Lübnan tarafından düzenlenen saldırılarda da 3 İsrail askeri öldü.
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği’ne (DİTİB) bağlı cami derneklerinde “Mevlid-i Nebi Haftası” etkinlikleri kapsamında öğrencilere yönelik şiir ve resim yarışması düzenlendi.
Çocukların gözünden “Mevlid-i Nebi”
Baden-Württemberg eyaleti Ostfildern Nuru Osmaniye Camii ve Kuzey Ren Vestfalya Duisburg Merkez Camii Kur’an Kursu öğrencileri arasında gerçekleştirilen şiir ve resim yarışmasında dereceye giren öğrencilere çeşitli hediyeler verildi.
Şiir ve resim yarışması öğrencileri arasında büyük ilgi gördü.
Törende konuşan DİTİB Nuru Osmaniye Camii din görevlisi Seyfettin Erkan, “Mevlid-i Nebi Haftası münasebetiyle öğrencilerimizin Peygamberimize olan sevgilerini ifade etmelerine imkan sunmak için şiir ve resim yarışması düzenledik. Çok güzel eserler ortaya çıktı. Hem kendileri hem de biz mutlu olduk. Yarışmaya katılarak öğrenciler olmak üzere onları destekleyen velilerine teşekkür ediyorum” dedi.
DİTİB Nuru Osmaniye Camii dernek başkanı Yaşar Genç ve Duisburg Merkez Camii dernek başkanı Yusuf Aydın da, “Dinî ve kültürel değerlerin yaşatılmasına katkı sağlayan güzel bir etkinlik oldu. Başta din görevlileri olmak üzere, emeklerinden ötürü öğrencilerimize ve velilerine teşekkür ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Yarışmaya katılan ve dereceye giren öğrenciler için “Ödül Takdim Töreni” düzenlendi.
Yarışmada yaş kategorilerine göre dereceye giren öğrencilerin şiir ve resimleri camide sergilendi.
Dr. Marcus Andrew Hurttig wird neuer Direktor des Würzburger Museums im Kulturspeicher. Der Stadtrat bestätigte am 5. Oktober das Ergebnis der Auswahlkommission unter Leitung des Kulturreferenten Achim Könneke, die mit einstimmigem Votum die Wahl Hurttigs empfohlen hatte. Die Position der Direktion musste neu ausgeschrieben werden, da die bisherige Direktorin, Luisa Heese, zum Juli zur Kunsthalle Mannheim gewechselt ist. Dr. Marcus Hurttig ist aktuell Kurator für moderne und zeitgenössische Kunst am Leipziger Museum der bildenden Künste. Sein Wechsel nach Würzburg wird im 1. Quartal des kommenden Jahres erfolgen.
„Die Freude auf Würzburg und auf die Direktorenstelle im Museum im Kulturspei-her ist extrem groß“, so Marcus Hurttig. „In einer Stadt leben zu dürfen, die so schön am Main gelegen und eine solch hohe Lebensqualität hat, empfinde ich als besonderes Privileg, für das meine Frau und ich sehr dankbar sind. Ich freue mich auf eine enge Zusammenarbeit vor allem mit dem Team des Museums, dem Freundeskreis, den jungen Freund*innen und der Stiftung Peter C. Ruppert. Gemeinsam möchte ich ein spannendes, attraktives und zeitgemäßes Ausstellungsprogramm zur Kunst des 19. bis 21. Jahrhundert für die Stadtgesellschaft Würzburg und natürlich darüber hinaus entwickeln.“
Oberbürgermeister Christian Schuchardt freut sich über die zügige Durchführung des Auswahlverfahrens und dessen Ergebnis: „Ich bin davon überzeugt, dass Herr Dr. Hurttig unser Museum gut in die Zukunft steuern wird.“ Kulturreferent Achim Könneke hebt hervor, dass „Marcus Hurttig ein ausgewiesener Museumsmann mit 20 Jahren Erfahrung in herausragenden Museen in Hamburg und Leipzig ist. Von diesen Erfahrungen können wir profitieren.“
Zur Person: Marcus Andrew Hurttig, geboren in Langen bei Frankfurt am Main, ist seit 2011 Kurator für moderne und zeitgenössische Kunst am Museum der bildenden Künste Leipzig. Zuvor war er zehn Jahre als freier Wissenschaftler an der Hamburger Kunsthalle beschäftigt. In dieser Zeit hat er zahlreiche Ausstellungen und Präsentationsformen zur Kunst des 19. bis 21. Jahrhunderts mit interdisziplinären, kultursoziologischen und ikonografischen Fragestellungen realisiert. Unter anderem zur Pathosformel von Aby Warburg, zu Max Klinger als Verhinderer und Förderer von moderner Kunst, zu Leipzig als Marktplatz von impressionistischer und expressionistischer Kunst (Max Liebermann, Max Slevogt, Brücke-Künstler), zu den I. Weltkriegserlebnissen von Max Beckmann, zum fiktiven U-Bahn-Netz von Martin Kippenberger oder zu den internationalen Kunststudierenden in der DDR der 1970er/80er Jahre. Außerdem hat er mit „Connect-Leipzig“ eine Ausstellungsreihe zur aktiven Nachwuchsförderung im Freistaat Sachsen begründet. Das Studium der Kunstgeschichte an der Johannes-Gutenberg-Universität Mainz und University of East Anglia in Norwich hat er mit einer Dissertation über den Ungläubigen Thomas von Caravaggio abgeschlossen.
KÖLN (AA) - Almanya'nın Köln kentinde polisin gösteri yasağını kaldırmasıyla Filistinliler ile İsrailliler, Heumarkt Meydanı'nın farklı köşelerinde miting yaptı.
İzin alınmasına rağmen Köln polisi Filistinlilerin "İşgal altındaki Filistin" mitingini güvenlik gerekçesiyle yasaklarken, İsraillilerin "İsrail nefretine ve Yahudi karşıtlığına karşı durma" gösterisine izin verdi.
Yapılan görüşmelerin ardından Filistin halkıyla dayanışma amacıyla düzenlenen gösteriye polis izin verdi.
Filistin bayraklarının taşındığı gösteriye Türkler ve diğer Müslüman ülke vatandaşları da destek verdi.
Konuşmalarda, Filistin halkının kendi vatanlarında yıllardır uğradıkları zulüm ve akıttıkları gözyaşı anlatıldı.
Polisin barikatla böldüğü meydanın diğer tarafında İsrail destekçileri miting düzenledi.
Polisin geniş güvenlik aldığı mitinglere katılanlar, konuşmaların ardından olaysız şekilde dağıldı.