Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
BERLİN (AA) - Almanya’da yıllık enflasyon, toplu taşımada ucuz bilet ve daha ucuz petrol fiyatlarının etkisiyle mayısta yüzde 6,1’ geriledi.
Almanya Federal İstatistik Ofisi (Destatis), fiyat artışlarına ilişkin mayıs ayı nihai verilerini açıkladı.
Buna göre, Almanya’da nisanda yüzde 7,2 olan yıllık enflasyon, mayısta yüzde 6,1’e geriledi. Böylece ülkede enflasyon oranı Mart 2022'den bu yana en düşük değere geriledi.
Ülkede enflasyon oranı, aylık bazda ise yüzde 0,1 geriledi. Nihai veriler, daha önce yayımlanan öncü verileri teyit etti.
AB uyumlu TÜFE de mayısta bir önceki aya göre yüzde 0,2 gerilerken, yıllık bazda yüzde 6,3 yükseldi.
Almanya'da enerji ve gıda, aylardır en büyük fiyat belirleyici olarak öne çıkıyor. Gıda fiyatları mayısta bir yıl öncesine göre yüzde 14,9 ve enerji ürünleri yüzde 2,6 artış gösterdi. Gıda ve enerji fiyatları bir önceki aya göre düştü.
Destatis Başkanı Ruth Brand, konuya ilişkin değerlendirmesinde, "Enflasyon oranı, zayıflamaya devam etti. Ancak hala yüksek seviyede kalmaya devam ediyor. Mayıs ayında enerji fiyatlarındaki artış, geçen yılın aynı ayına göre önemli ölçüde düşüktü. Gıda fiyatları, mayısta enflasyonun en büyük itici gücü olmaya devam etti." ifadelerini kullandı.
Önde gelen Alman ekonomik araştırma enstitüleri, 2022'de ortalama yüzde 6,9 olan enflasyonun 2023 için ortalama yüzde 6'ya ineceği ve 2024'te 2,4'e düşeceği öngörüsünde bulunuyor.
Almanya Merkez Bankası (Bundesbank), ülkede enflasyonun 2024'te yüzde 4,1'e gerilemeden önce 2023'te yüzde 7,2'de kalmasını bekliyor.
Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz artırımları konusunda ne kadar ileri gideceği ve hangi hızda ilerleyeceğini enflasyonun görünümü belirleyecek.
ECB, birkaç ay içinde ana faiz oranlarını 7 kez artırırken, analistler ECB'nin 15 Haziran’da faiz oranlarını tekrar artırmasını bekliyor.
Almanya ekonomisi, alışılmışın dışındaki yüksek enflasyon ve artan faiz oranlarının tüketici harcamalarını baskılamasının etkisiyle bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 0,3 daralarak, teknik olarak resesyona girmişti. Ekonomi geçen yılın son çeyreğinde yüzde 0,5 daralmıştı.
Ülke ekonomisi, Kovid-19 salgını sürecinde ortaya çıkan dar boğazlar hafiflese de faizlerin yükselmesi, ekonomiye güvenin azalması ve alışılmışın dışındaki yüksek enflasyon ortamında tüketicilerin satın alma gücünün düşmesi sonucu talepte yaşanan durgunluktan olumsuz etkileniyor.
PRİŞTİNE (AA) - Kosova Başbakanı Albin Kurti, Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'e, ülkenin kuzeyindeki gerginliğin azaltılmasına yönelik hazırladığı 5 maddelik planı sunduğunu söyledi.
Başbakan Kurti, Quint ülkelerinin (ABD, Fransa, İtalya, Almanya ve Birleşik Krallık) büyükelçileri ile görüşmesinin ardından düzenlediği basın toplantısında, ülkenin kuzeyindeki gerilime ilişkin açıklamalarda bulundu.
Ülkenin kuzeyindeki gerilimin artmasına, Belgrad'ın yerel Sırplara seçimleri boykot etmesi yönündeki baskısının neden olduğunu belirten Kurti, "Gelişmelerin kronolojisinin de kanıtladığı gibi, geçen yıl 5 Kasım'dan bu yana, kararlarımız Kosova'nın kuzeyindeki durumun tırmanmasına ne katkıda bulundu ne de bunun kaynağı oldu. Cumhuriyet topraklarının tamamında anayasallığı ve yasallığı uygulama görevi içindeyiz." ifadelerini kullandı.
Kurti, kuzeydeki durumun düzelmesine katkıda bulunmak için Borrell'e beş maddelik somut bir plan içeren mektup gönderdiği bilgisini paylaşarak, şunları kaydetti:
"Kuzeydeki dört belediyede hukukun üstünlüğü, şiddet yanlısı grupların kuzeyden derhal geri çekilmesi, Kosova Polisi ve KFOR veya EULEX'in, güvenli bir ortamı garanti etmek için her 15 günde bir ortak güvenlik değerlendirmesi yapması, hükümetin tüm aktörlerle koordineli çalışarak kuzeydeki dört belediyede erken seçim ilan etmesi ve beşinci madde Kosova ve Sırbistan'ın AB'nin arabuluculuğunda diyalog sürecine geri dönmesi."
Kurti ayrıca Arnavutluk Başbakanı Edi Rama tarafından Kosova'da çoğunlukla Sırpların yaşadığı belediyelerde Sırp Belediyeler Birliği kurulmasına ilişkin sunulan taslağı, Sırbistan'ın güneydoğusunda yaşayan Arnavutlarla ilgili Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic'e sunması gerektiğini ifade etti.
- Kosova Savaşı ve bağımsızlık süreci
1998-1999 yıllarında yaşanan Kosova Savaşı'nda, çoğu Arnavut 10 binden fazla Kosovalı öldürüldü, 1 milyonun üzerinde farklı etnik gruplardan Kosovalı, evlerini terk etmek zorunda kaldı.
Kosova, 17 Şubat 2008'de Sırbistan’dan tek taraflı bağımsızlığını ilan etti ancak Sırbistan, Kosova’yı hala "kendi toprağı" olarak görüyor.
Kosova bugün 117 ülke tarafından bağımsız devlet olarak tanınmasına rağmen kuzeyinde devam eden etnik gerginlikler ve Birleşmiş Milletlere (BM) üye olamaması nedeniyle Avrupa'nın "donmuş ihtilaf" bölgelerinden biri olarak nitelendiriliyor.
Kosova ve Sırbistan, AB arabuluculuğunda 2011'de başlatılan Belgrad-Priştine Diyalog Süreci kapsamında ilişkilerin normalleşmesi ve nihayetinde iki ülkenin birbirini tanıması için ortak yol bulmaya çalışıyor.
BERLİN (AA) - Aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) partisi anketlerde yükselişini sürdürürken ülkede ikinci parti konumuna çıktı.
Alman RTL televizyonunun Forsa Enstitüsüne yaptırdığı; 2 bin 500 kişinin katıldığı ankete göre, AfD yüzde 19'la Almanya'da ikinci en çok oy oranına sahip parti oldu.
Ankete göre, ana muhalefette bulunan Hristiyan Sosyal Birlik Partileri (CDU-CSU) yüzde 29, koalisyon hükümetini oluşturan Sosyal Demokrat Parti (SPD) yüzde 18, Yeşiller Partisi yüzde 14, Hür Demokrat Parti (FDP) ise yüzde 7 oy oranına sahip.
Muhalefette bulunan Sol Partinin oy oranı ise yüzde 4 olarak tespit edildi.
Bir başka kamuoyu araştırma şirketi olan Insa'nın anketine göre de AfD'nin oy oranı yüzde 19,5 oldu.
ANKARA (AA) - İsrail'in, Suriye'nin başkenti Şam'daki bazı askeri noktalara hava saldırısı gerçekleştirdiği ileri sürüldü.
Suriye'deki haber ajansı SANA'nın askeri kaynağa dayandırdığı haberinde, yerel saatle 01.05'te Şam'ın güneybatısındaki bazı noktaların, İsrail güçlerince hava saldırısıyla hedef alındığı iddia edildi.
Haberde, "Hava savunma sistemlerimiz düşman füzelerini karşılayarak bazılarını düşürdü. Bir askerin yaralandığı saldırıda hasar meydana geldi." ifadeleri kullanıldı.
İsrail makamlarından ise saldırıya ilişkin açıklama yapılmadı.
Şam ve kırsalındaki bölgelerde Suriye ordusu ve İran destekli terörist grupların yanı sıra Lübnan Hizbullahı unsurlarının bulunduğu biliniyor.
İsrail, iç savaşın başladığı 2011'den bu yana Suriye'de zaman zaman İran destekli gruplara ve Suriye ordusuna ait askeri noktalara saldırılar düzenliyor.
BERLİN (AA) - Almanya'da bir sağlık çalışanının, Kovid-19 aşısının yan etkileri olduğu iddiasıyla Alman biyoteknoloji firması BioNTech aleyhine açtığı davanın ilk duruşması yarın yapılacak.
Alman mahremiyet yasası kapsamında adının gizli kalması hakkını kullanan orta yaşlı bir sağlık çalışanı adına hukuk firması Rogert & Ulbrich tarafından açılan dava, yarın Hamburg Bölge Mahkemesi'nde başlayacak.
Söz konusu sağlık çalışanı, aşı olduktan sonra ortaya çıktığını söylediği kalp ritmi bozukluğu, vücudunun üst kısmında ağrı, kol ve bacaklarda şişlik, yorgunluk, uyku bozukluğu ve beyin sisi gibi semptomların neden olduğu bedensel zarar için 150 bin avro tazminat talep etti. Davacı, ayrıca belirlenmemiş maddi zarar için de tazminat talebinde bulundu.
Söz konusu dava, iki hukuk firması tarafından takip edilen milyonlarca avro tazminat talebinden biri olmasıyla dikkati çekiyor. Davaları açan diğer hukuk firması Mainz merkezli Casar-Preller olurken, Rogert & Ulbrich, Kovid-19 aşılarının iddia edilen yan etkileri nedeniyle tazminat talep eden müşteriler için yaklaşık 250 dava açtığını, Caesar-Preller de 100 davayı temsil ettiğini duyurdu.
2 hukuk firması, daha önce Alman otomobil üreticisi Volkswagen'in dizel emisyon skandalı nedeniyle tüketicilere tazminat ödenmesini sağlamıştı.
Almanya'da uygulanan 224 milyon aşı dozunun yaklaşık dörtte üçü BioNTech tarafından üretilirken, tazminat taleplerinin büyük çoğunluğunun aşılarda mRNA teknolojisinin kullanımına öncülük eden BioNTech'e karşı açıldığı belirtildi.
Almanya'daki davalar, BioNTech'in Kovid-19 salgınından bu yana dünya çapında karşılaştığı en büyük tazminat talebini temsil ediyor.
İtalya'da da Kovid-19 aşılarının yan etkileri iddiasıyla benzer davalar açılmıştı.
- BioNTech: Davalar dayanıksız
Pfizer ile geliştirdiği aşıyı Almanya'da pazarlayan BioNTech'ten yapılan açıklamada, dikkatli bir incelemeden sonra söz konusu davaların "dayanaksız" olduğu ve reddedileceğinden emin olunduğu belirtildi.
Açıklamada, en az 64 milyonu Almanya'da olmak üzere, dünya çapında yaklaşık 1,5 milyar insana söz konusu aşının uygulandığı ve bugüne kadar ilgili ürün bilgilerinde zaten listelenenler dışında potansiyel yan etkiler tespit edilmediği kaydedildi.
Davacının BioNTech aleyhine açtığı davayı kazanması halinde yasal masrafları veya tazminatı kimin ödeyeceğinin belli olmaması dikkati çekiyor.
Avrupa Birliği (AB) yasal kalkanının, AB hükümetlerini maliyetlerin bir kısmını üstlenmeye zorlayabileceği belirtiliyor.
AB'nin ilaç düzenleyicisi Avrupa İlaç Ajansı (EMA), 6 Haziran'da yaptığı açıklamada, ABD, İngiltere ve Almanya gibi Batılı ülkelerde yaygın olarak kullanılan BioNTech'in Comirnaty aşısının kullanımının güvenli olduğunu aktararak, dünyanın birçok yerinde hakim konuma gelen Omicron varyantının alt grubu XBB'ye göre aşıların güncellenmesi tavsiyesinde bulundu.
İZMiR (AA) - 61. Ziraat Türkiye Kupası finalinde Medipol Başakşehir'i 2-0 yenen Fenerbahçe, kupasını aldı.
Fenerbahçeli futbolcular, Gürsel Aksel Stadı'ndaki müsabakanın ardından kupa coşkusunu taraftarıyla paylaştı. Müsabakadan sonra üzüntü yaşayan Medipol Başakşehirli oyuncular da tribünlere giderek taraftarlarını selamladı.
Fenerbahçeli futbolcular kupa töreninden önce armasında 5 yıldız bulunan formaları giydi.
Platformun kurulmasının ardından geçilen kupa töreninde Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Büyükekşi ile Eski Gençlik ve Spor Bakanı, AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Muharrem Kasapoğlu da hazır bulundu.
İlk olarak maçın hakemlerine şiltlerin verildiği törende basın mensuplarının oylarıyla karşılaşmanın yıldızı seçilen Fenerbahçeli Arda Güler de ödülünü aldı.
Fenerbahçeli futbolcuların alkışlarıyla platforma çıkarak madalyalarını alan finalist Medipol Başakşehirli oyuncular, üzgün bir şekilde kupa seremonisini takip etti.
Sarı-lacivertli oyunculara da ilk önce madalyaları takdim edildi. Takım kaptanlarının aldığı kupa daha sonra Fenerbahçeli oyuncular tarafından havaya kaldırıldı. Sarı-lacivertli oyuncular kupa sevincini taraftarlarıyla kutladı.
Bazı Medipol Başakşehirli futbolcular tören bitimine kadar sahada kaldı.
BERLİN (AA) - Almanya Başbakanı Olaf Scholz'un Akdeniz üzerinden Almanya'ya gelen düzensiz göçmenlerle ilgili "esprisi" sosyal medyada eleştirildi.
Scholz, Nürnberg kentinde Protestan Kilisesince düzenlenen bir etkinliğe katılarak göç ve mülteci politikasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Almanya’nın Avrupa Birliğinin (AB) dış sınırında bulunan bir ülke olmamasına rağmen en fazla iltica başvurusu yapılan ülke olduğunu belirten Scholz, Almanya'ya gelen düzensiz göçmenlerin büyük bölümünün başka AB ülkelerinde kayıt altına alınmadığını söyledi.
Scholz, Almanya gelen yüksek sayıdaki düzensiz göçmene işaret ederek, “Önceden Avrupa Konseyinde bu espriyi yaptım. Almanya'nın Akdeniz'e büyük bir sahili olmalı. Çünkü gerçekten Akdeniz'e kıyısı olan ülkelere göre, Akdeniz üzerinden Avrupa'ya gelen sığınmacıların çoğu Almanya'ya geliyor." şeklinde konuştu.
Almanya Başbakanı Scholz’un "espri" olarak nitelendirdiği sözleri sosyal medyada tepki çekti.
Akdeniz’de gemilerle düzensiz göçmenleri kurtarma çalışmaları yapan Alman sivil toplum kuruluşu Sea Watch, Twitter’dan yaptığı paylaşımda Scholz’u eleştirerek, "Sadece 2023’te Akdeniz'de 1150’den fazla ölüm yaşandı. Şansölyenin aklına gelen kötü bir espri. Bunun üzerine gülebilen ülkeyi yönetmemeli." ifadeleri kullanıldı.
Hristiyan Demokrat Birlik Partisi (CDU) Milletvekili Matthias Hauer de özellikle bir Alman başbakanının başkalarının acısıyla dalga geçmemesi gerektiğini belirtti.
Sosyal Demokrat Parti (SPD) üyesi Lilly Baudszun da "Sosyal demokrat bir başkan insanlar hakkında asla böyle konuşmamalı." şeklinde paylaşımda bulundu.
BERLİN (AA) - İsviçre'nin en büyük bankası UBS, rakibi Credit Suisse'i devlet yardımıyla devralma sürecini tamamladığını duyurdu.
UBS Yönetim Kurulu Başkanı Colm Kelleher ve Üst Yöneticisi (CEO) Sergio Ermotti, İsviçre gazetelerinde, Credit Suisse'in devralınmasının tamamlandığı bilgisini içeren bir açık mektup yayımladı.
Mektupta, "Bu; UBS, bir finans merkezi olarak İsviçre ve küresel finans sektörü için yeni bir dönemin başlangıcıdır. Devralma işleminin başarıyla gerçekleştirildiğine dair hiçbir şüphemiz yok." denildi.
Mektupta, söz konusu devralmanın zorluklar oluşturacağı ancak İsviçre, müşteriler, çalışanlar ve hissedarlar için fırsatlar sunacağı kaydedildi.
Bu arada, devralma işleminin tamamlanmasıyla 1,6 trilyon dolarlık bilançoya sahip bir İsviçre bankası ortaya çıkmış oldu.
UBS ve Credit Suisse'in dünya çapında toplam çalışan sayısı 120 bini bulurken, UBS, maliyetleri azaltmak için işten çıkarmalar yapacağını duyurmuştu.
UBS, 2008'deki küresel finansal krizden bu yana en büyük banka alım anlaşmasını mayıs sonu veya haziran başında tamamlamayı hedefliyordu.
ABD'de mart ayında başlayan bankacılık krizinin ardından Avrupa'da da Credit Suisse paniği yaşanmıştı. Credit Suisse bankasının en büyük ortağı Suudi Ulusal Bankası'nın sermaye artırımı yapmayacağını duyurmasının ardından yaşanan gelişmeler, bankayı iflasın eşiğine sürüklemişti.
İsviçre'nin en büyük bankası UBS, hükümetin 200 milyar franklık likidite desteğiyle kriz yaşayan 167 yıllık Credit Suisse'i 3 milyar franga satın alacağını açıklamıştı.
ANKARA (AA) - KEMAL KARADAĞ - Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türkiye Yüzyılı vizyonu hedeflerine ulaşılması için adalet alanında çalışmalar yapılması talimatını verdi.
AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, Tunç, Bakanlık görevine getirilmesinin ardından bakan yardımcıları, genel müdürler ve bakanlık bürokratlarıyla toplantılarını sürdürüyor.
Toplantılarda Bakanlık çalışmaları hakkında bilgi alan Tunç, devam eden projelerin sürdürülmesi talimatını verdi.
Ayrıca Bakan Tunç, Türkiye Yüzyılı vizyonu hedeflerine ulaşılması için de adalete erişim ve adalet hizmetleri alanında yeni çalışmalar yürütülmesini istedi.
Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerden etkilenen iller için de çeşitli talimatlar veren Tunç'un, deprem bölgesine özel önem verdiğini söylediği öğrenildi.