Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
Der Freistaat Bayern entsendet im Rahmen des EU-Katastrophenschutzprogramms ein bayerisches Kontingent nach Griechenland: "20 Einsatzkräfte von den Staatlichen Feuerwehrschulen, den Regierungen und vor allem von unseren freiwilligen Feuerwehren werden zwei Wochen aktiv bei der Waldbrandbekämpfung auf der griechischen Halbinsel Peloponnes mitwirken", sagte Bayerns Innen- und Katastrophenschutzminister Joachim Herrmann bei der heutigen Verabschiedung des Konvois in München. Neben der Mannschaft sind auch Spezialfahrzeuge und Gerätschaften aus Bayern dabei. "Die verheerenden Waldbrände besonders im Mittelmeerraum in den letzten Jahren zeigen, wie wichtig eine gegenseitige Hilfeleistung und eine grenzüberschreitende Zusammenarbeit ist. Der Austausch von Erfahrungen, Know-How und Technik zwischen den EU-Mitgliedsländern ist bei der Waldbrandbekämpfung von herausragender Bedeutung, um den wachsenden Anforderungen gerecht zu werden", so Hermann. An die Einsatzkräfte gerichtet sagte der Minister: "Ich danke Ihnen für diesen so wichtigen und selbstlosen Einsatz. Kehren Sie gesund und wohlbehalten wieder zurück."
Herrmann betonte, dass Bayern ein ausgereiftes und bundesweit anerkanntes Konzept zur Waldbrandbekämpfung entwickelt habe: „Von der Früherkennung aus der Luft bis hin zum eigentlichen Löscheinsatz können wir auf das zuverlässige Engagement der haupt- und ehrenamtlich tätigen Kräfte zählen." Dennoch gelte es, sich stetig fortzuentwickeln und Erfahrungen auszutauschen. Die Einsatzkräfte sollen nach ihrer Rückkehr in Bayern als Multiplikatoren für die internationale Waldbrandbekämpfung zur Verfügung stehen und auch im neuen "EU Waldbrandmodul" eingesetzt werden. Die Kosten für Transport und Durchführung des Einsatzes übernimmt zu 75 Prozent die EU und zu 25 Prozent der Freistaat Bayern.
Im Rahmen des sogenannten "Pre-Positioning-Programms" des EU-Katastrophenschutzmechanismus unterstützt die EU die am stärksten von Waldbränden betroffenen Regionen im Mittelmeerraum. An dem Programm nehmen neben Deutschland weitere 10 Mitgliedstaaten – Österreich, Polen, Slowenien, Bulgarien, Finnland, Frankreich, Slowakei, Lettland und Norwegen und Rumänien – teil. Die beteiligten Länder werden für die Laufzeit des Programms im Juli und August rund 450 europäische Feuerwehrleute nach Griechenland, Portugal und Frankreich entsenden, um zu unterstützen.
Almanya merkezli olası gelişmeleri önceden değerlendirerek kamuoyunda yapacağı etkileri önceden değerlendirerek açıklamalar yapan KONAD Sosyal ve Siyasal Araşırmalar Merkezi Başkanı Sait Özcan, “Alman Siyaseti maalesef Rusya’da son birkaç gündür olup bitenlere uzak kaldı. Konuyu önceden haber alamadıkları açıklamaların çok geç gelmesinden farkediyorum.” dedi.
Özellikle Almanya Dışişleri Bakanına eleştiriler getiren KONAD Başkanı Özcan, “Wagner adlı suç makinasının işlediği günahları anlamak için dahi olmaya gerek yok. Wagner’in askerleri değil, adamları demek daha doğru bir tanımlama olacaktır. Bunları önemli bir bölümü cezaevinden salıverilen mahkumlar ve suç işlemek için can atan insanlar. Bu grubun Ukrayna’da işlediği suçlar değerlendirilip uluslararası hukuk konusunda açıklamalar için Almanya en önde olmalıydı. Cezaevi kaçkını haydutlar ile bir ülke kurulmayacağını birazcık aklı olan herkes bilir. Almanya Wagner - Rusya - Ukrayna üçgenindeki gelişmer konusunda bence başarılı olamadı” şeklinde konuştu.
Rusya içi gelişmeleri konunun uzmanları ile görüşerek bir değerlendirme yapma konusuna geldiğini belirten Sait Özcan, “Uluslararası ilişkilerde bir dışişleri bakanı öngörüsü olayın öncesini ve sonrasını iyi değerlendirmektir. Bugünü zaten herkes bir şekilde takip ediyor. Rus saldırısından bu yana 1 milyondan fazla Ukraynalı Almanya’ya geldi. Bunların tamamı kalıcı ve geri dönmeyecekler. Wagner sonrası Rusyadaki iç karışıklar giderek büyür ve bastırılamaz bir boyuta evrilirse Almanya’ya 3 milyondan fazla Rus sığınmacıyı kucağında bulur. Bu konuyu Almanya Dışişleri Bakanlığı ne kadar takip edebiliyor bilemiyoruz. Rusya merkezli yeni bir sığınmacı dalgası en çok Almanya’ya yönelecekltir. Almanya’nın Dışişleri Bakanı gelişmelere ne kadar hakim göreceğiz. Ancak Rusya konusundaki değerlendirmelerini çok sığ bulduğumu geçen yıldan beri sürekli dile getiriyoruz” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Im Stillen hat Bürgermeister Martin Heilig am heutigen Sonntag zusammen
mit zahlreichen Würzburgerinnen und Würzburgern den Opfern der
Messerattacke von 2021 gedacht. An der Gedenkstele am Barbaraossaplatz
legte er zum Andenken an die drei getöteten Frauen und die zahlreichen
weiteren Opfer einen Kranz nieder. Die Stele knüpft an das Meer aus
Blumen und Kerzen an, welches in den Tagen nach der Gewalttat spontan am
Tatort niedergelegt wurde.
Am 25. Juni 2021 sind am Barbarossaplatz bei einer Messerattacke drei
Menschen ermordet und mehrere schwer verletzt und traumatisiert worden.
19 Mayıs 2023 Cuma günü vefat eden Telat Doğan, 64 yıllık hayatında işçilik, esnaflık ve Ülkü Ocağı Bielefeld‘de başkanlık yaptı. Cenazesine yoğun katılım oldu.
19 Mayıs 2023 Cuma kalp krizi geçirerek hayata gözlerini yuman Telat Doğan, bugün DİTİB-Merkez Cami Bielefeld avlusunda kılınan cenaze namazıyla defnedilmek üzere Türkiye‘ye gönderildi. Mevlana Cami Din Görevlisi Yılmaz Koşar tarafından kıldırılan cenaze namazına başta merhumun eşi Gülizar Doğan, çocukları Fahri, Okan, Oğuzhan, T.C. Münster Başkonsolosluğu muavin konsolos Dündar Ünüvar, Türk Federasyon Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Aktaş, Ülkü Ocağı Başkanı Hasan Seyfi ve çok sayıda eş, dost ve akrabaları katıldı.
ÜLKÜ OCAĞI ESKİ BAŞKANIYDI
1979 yılında Almanya‘ya gelen Telat Doğan (64y) palet fabrikasında çalıştı. 1981 yılında Gülizarhanım ile evlendi. 1982 yılında bir dönem Bielefeld Ülkü Ocağı başkanlığı yaptıktan sonra iş hayatına atıldı ve fırın işletti. Daha sonra Doğu Almanya pazarı açılınca orada Salih Doğan ile gastronomi sektörüne yönelik çalışmalar yaptı. Şeker hastalığı hariç sağlık durumu iyiydi.
„O GÜN ÇOK SAĞLIKLIYDI VE BÜTÜN ÇOCUKLARIYLA GÖRÜŞTÜ“
Babasının vefatından 3-4 saat önce galeriye geldiğini söyleyen iş insanı Oğuzhan Doğan, „Bütün kardeşler birlikteydik. Konuştuk, şakalaştık. Gayet sağlıklıydı. Giderken torununu yanına aldı, ufak tefek alış veriş yaptıktan sonra eve gitmiş. Evde rahatsızlanınca annem Fahri abimi çağırdı, aynı anda ambulansda gelmiş. Doktorlar tam 1 saat 20 dakika masaj yaptılar. Maalesef sonucu değiştiremediler. Babam ruhunu evde teslim etti“ bilgisini verdi.
Aslen Giresun-Bulancaklı olan merhumun naaşı İstanbul-Pendik‘e gönderildi. Orada aile kabristanlığna defnedilecek.
Ab sofort sind Ameisenheger im Landkreis Kelheim unterwegs: Mitte Juni bestellte Landrat Martin Neumeyer Birgit Rott und Wolfgang Hertlin zu Ameisenhegern im Landkreis Kelheim.
Zwar genießen alle Ameisen als wildlebende Tierarten einen sogenannten Mindestschutz, die Gattung der Waldameisen jedoch, die sich insbesondere durch ihre Hügelbauten auszeichnet, unterliegt darüber hinaus dem „besonderen Schutzstatus“. Gemäß Bundesnaturschutzgesetz ist es verboten, wildlebenden Tieren der besonders geschützten Arten nachzustellen, sie zu fangen, zu verletzen oder zu töten sowie deren Fortpflanzungs- oder Ruhestätten (Nester) aus der Natur zu entnehmen, zu beschädigen oder zu zerstören. Jeder Eingriff in die Neststruktur ist strengstens untersagt.
Wenn die Ameisen allerdings an einem unpassenden Ort ihren Hügel bauen, kann es zu Konflikten mit dem Menschen kommen. Eingehende Anfragen von betroffenen Bürgern im Landkreis Kelheim werden von der unteren Naturschutzbehörde aufgenommen und an einen Ameisenheger weitergeleitet. Dieser nimmt anschließend Kontakt mit der betroffenen Person auf und vereinbart einen Beratungstermin vor Ort. Ziel ist es, durch Aufklärung, Beratung und Information ein Nebeneinander von Mensch und Tier zu ermöglichen. Sofern dies nicht möglich ist, weil das Belassen des Nestes an Ort und Stelle nicht zumutbar ist oder ein Bauvorhaben bevorsteht, nehmen Ameisenheger mit entsprechender Genehmigung fachgerechte Umsiedlungen von Ameisenvölkern vor. Daneben gehören auch die Hege, Pflege und Kontrolle der Bestände sowie deren Entwicklung zu den Aufgaben eines Ameisenhegers.
Bei der Wahrnehmung ihrer Aufgaben wird die untere Naturschutzbehörde im Bereich Artenschutz von ehrenamtlichen Beratern unterstützt. Neben den Artengruppen Biber und Hornissen – für die bereits Beraternetzwerke am Landratsamt Kelheim bestehen – war die untere Naturschutzbehörde Anfang des Jahres auf der Suche nach weiteren Freiwilligen, deren Interesse insbesondere dem Schutz der für das Ökosystem Wald bedeutungsvollen Waldameisen dient. Auf den öffentlichen Aufruf des Landkreises Kelheim im Februar dieses Jahres hin haben Birgit Rott und Wolfgang Hertlin ihre Unterstützung angeboten. Um für die Tätigkeit als Ameisenhegerin gewappnet zu sein, hat Birgit Rott im April an einem dreitätigen Ausbildungslehrgang der Ameisenschutzwarte Landesverband Bayern e.V. teilgenommen und sich damit die Rechts- und Fachkenntnisse auf diesem Gebiet angeeignet. Wolfgang Hertlin ist bereits landkreisübergreifend im Natur- und Artenschutz als Ehrenamtlicher mehrfach aktiv und hatte bereits den Ausbildungslehrgang zum Ameisenheger absolviert. Der Landkreis Kelheim bedankt sich bei den neu bestellten Ameisenhegern für ihr ehrenamtliches Engagement und der damit verbundenen Unterstützung der unteren Naturschutzbehörde.
Rhein-Neckar Türk İşverenler Derneği (TİD), olağan genel kurul toplantısında Mustafa Baklan, güven tazeledi ve en fazla oy alan aday olarak yeniden Başkan seçildi.
Almanya’da 1995 yılından beri Mannheim merkezli olarak faaliyet gösteren TİD salonlarında gerçekleşen genel kurul 15 Temmuz’da darbe girişiminde şehit olanlar için bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Toplantıda konuşan TİD Başkanı Mustafa Baklan, çalışmalara göserilen destek için teşekkürlerini iletti. Türk İşadamları Derneği olarak kuruluşunda isminin tescil edildiğini, adının Türk İşverenler Derneği olarak değiştirildiğine işaret etti.
Mustfa Baklan özetle şunları söyledi: „Ülkemizde 15 Temmuz’daki antidemokratik bir girişim oldu. Çok şükür ki başarısız oldu.Şu an için görüyoruz ki, Türkize’de tekrar 1919’un, 1923’ün aynı şuuruyla insanlar tek yürek olmaya başladılar. Bu bizi mutlu ediyor. Başarısız olan böyle bir girişimin ülkemizin birliğini, bütünlüğünü bozmak isteyenlere bir cevap oldu. Bu konuda Alman ZDF kanalında bizimle bir röportaj yaptılar. Orada da bunu dile getirdik. Bizim işimiy burada ekonomik. Bu yıl 22. kuruluş yıldönümünü dolduran derneğimizde hiçbir zaman hangi politik görüş iktidara gelirse gelsin bir ayırım söz konusu değildir. İsteyen seçim zamanında istediği politik görüşe gidip oyunu kullanabilir ama derneğimiz dediğim gibi ekonomi alanında faaliyet gösteren bir dernek. Biliyorsunuz iki dönemdir Mannheim Ticaret Odası Yönetim Kurulu’nda üyeydim; orada da bütün partilerden isnanlar vardı ama ben kimin hangi partiden olduğunu kesinlikle bilmiyordum. Diğer yandan burada ekonomi konuşuluyor. Ekonominin farklı bir dili var. Paranın da başka dili yok. Nereye gitse kapıları açıyor.“
Dernekçiliğin önemine de değinen Mustafa Baklan, Almanların meşhur “Derneği olmayan bir hiçtir“ sözünü hatırlattı. Mustafa Baklan, derneğin 138 üyesi olduğunu ve aidatını ödeyen 91 üyenin seçimlere katılma hakkı olduğunu vurguladı. Seçimlerde en fazla oyu alan Mustafa Baklan tekrar TİD Genel Başkanlığına seçildi. Oy sıralamasına göre yeni yönetim kurulu ise şu isimlerden oluştu:
İlker Polat, Jülide Önder, Selçuk İbikli, Dr. Kadir Kılıç, Mesut Üçöz, Mahmut Öztürk, Mehmet Çiftçi, Zeynep Doğrucan, Bülent Tan, Güven Akdeniz. Yedek üyeliklere ise Ahmet Sunar, Erdem Yıldız ve Sedat Dübüş seçildi. Denetleme kuruluna Mehmet Halıcı, Yılmaz Kalender ve Ayhan Karahan oybirliği ile seçildiler.