Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
S&P Global, Almanya'nın ekim ayı imalat sanayi PMI nihai verisini açıkladı.
Buna göre, eylülde 49,1 puan olan imalat sanayi PMI, enerji krizi nedeniyle ekimde 47,8 puana geriledi. İmalat PMI'daki ivme kaybı üçüncü aya taşınırken, 27 ayın en düşük puanı olarak kayıtlara geçti. Beklenti, endeksin 48,3 puana gerilemesi yönündeydi.
Eylülde 40,9 puan olan yeni siparişler alt endeksi de ekimde 39,10 puana düştü.
S&P Global Ekonomisti Phil Smith, konuya ilişkin değerlendirmesinde, PMI anketinin, üreticilerin talepte derinleşen düşüşün yanı sıra maliyet enflasyonundaki enerji kaynaklı yükselişin baskısı altında kaldığını gösterdiğini belirtti.
Artan enerji maliyetlerinin halihazırda şirketlerin üretimlerini kısmalarına, alarm zillerinin çalmasına yol açtığını aktaran Smith, talebin önümüzdeki aylarda da düşmeye devam etmesi halinde üreticilerin yüksek maliyetleri fiyatlara yansıtmasının çok daha zor hale geleceğini, böylece üreticilerin kar marjlarının iyice daralacağını vurguladı.
Smith, Kuzey Akım 1 doğal gaz boru hattının eylülde kapatılmasının ardından Alman üreticilerin gelecekteki üretim beklentilerinin Kovid-19'un ilk dalgasından bu yana en kötümseri olduğunu belirtti.
İmalat sektörü, Alman ekonomisinin beşte birinden fazlasını oluşturuyor.
PMI verisinde 50 puanın üstü büyümeye işaret ederken, 50 puanın altı daralmayı gösteriyor.
WASHINGTON (AA) - ABD Savunma Bakanlığı Uluslararası Güvenlikten Sorumlu Müsteşarı Celeste Wallander, Ukrayna’nın şu anda hedefinin Herson bölgesinde Dinyeper nehrinin batı yakasındaki hattı kırarak Rus güçlerini nehrin karşı kıyısına itmek olduğunu söyledi.
Wallnder, Washington merkezli Uluslararası Stratejik Etütler Merkezinde (CSIS) Ukrayna savaşı üzerinde değerlendirmelerde bulundu.
ABD’li Müsteşar, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in kendisi gibi düşünenleri çevresine topladığı için Ukrayna konusunda farklı fikirler duymadığını ve dolayısıyla savaşta başarısız olduğunu öne sürdü.
Rusya-Ukrayna savaşından çıkarılacak derslerin halen ABD kurumlarınca çalışıldığını belirten Wallander, kendisinin çıkardığı en kritik dersin "ittifakların önemi" olduğunu ifade etti.
Wallander, kış boyunca ABD ve müttefiklerinin Ukrayna’ya silah yardımı yapmaya devam edeceğini kaydetti.
Ukrayna’nın Donetsk ve Luhansk bölgelerinde ve Harkov bölgesinde dikkati çekici stratejik başarılar elde ettiğini anlatan Wallander, "Özellikle Liman kentinin son zamanlarda alınması çok büyük darbeydi ki bu Rus güçlerinin ileri cephelere yönelik idame ve ikmal kabiliyetini son derece önemli ölçüde etkileyecek." diye konuştu.
Savaşın yakın gelecekteki durumuna ilişkin de değerlendirme yapan Wallander, "Ukrayna’nın hedefi Herson bölgesinde Rusya’nın Dinyeper nehrinin batı yakasındaki köprübaşı hattını karşı kıyıya doğru itmektir. Bu hem Ruslar için büyük bir mağlubiyet olacak çünkü bu yılın başında ilan ettikleri hedefleri arasında olan Odessa’yı alma hedefini daha da geriletmiş olacak. Aynı zamanda kış boyunca yaşanacak sıcak çatışmayı azaltarak Ukrayna’ya daha iyi bir savuma pozisyonu sağlamış olacak." dedi.
Wallander, bu hedeflerini gerçekleştirmesi için de Ukrayna’nın ABD ve uluslararası toplumun silah yardımına ihtiyacı olacağına işaret etti.
-Avrupa, Rusya’ya yönelik uyarı sinyallerini göremedi
Avrupa’nın güvenliğinin temellerinin Rusya tarafından sarsıldığı için Ukrayna savaşının en büyük yansımasının Avrupa’ya yönelik olduğunu belirten Wallander şöyle devam etti:
"Soğuk Savaş’ın bitmesiyle Avrupa derin bir nefes aldı. Artık Soğuk Savaş yoktu. Avrupa kıtasında Birinci, İkinci Dünya Savaşları ile Soğuk Savaşın ardından artık iki kutuplu bir kapışma yoktu. Avrupa Rusya ile ekonomik rekabet, yatırım gibi konularında çoğulcu bir entegrasyonun menfaatlerini beraberinde getirecek bir güvenlik iş birliğine hazırdı. Yanlış da değildi bu. Ancak Avrupa ülkelerinden birçoğu bu iyi bir gelecek fikrine o kadar yatırım yapmışlardı ki yaklaşık 20 yıldır gelmekte olan uyarı işaretlerini ve en azından Rusya’nın 2014’te Kırım ve Donbas’ı işgalini bile Putin bu denli tehlikeli yola gideceğini bile göremediler. Ancak Putin’in yolunun bu olmadığına dair her türlü şüpheyi ortadan kaldırmayı başardık ve Avrupa’nın bunu ciddiye alması gerektiğini ortaya koyabildik."
Wallender, Avrupa’nın Rusya tehdidini artık ciddiye aldığını ve Rusya’nın Ukrayna konusunda hesap vermesi gerektiği konusunda küresel liderlik yaptığını ifade etti.
Almanya’nın en eski Türkçe yerel basın organları tarafından kurulan “Almanya Türkçe Medya Birliği Derneği Başkanı Dr. Latif Çelik, “Türkçe konuşan medyanın entegrasyon ve birarada yaşam için önemi daha da artarken, uluslararası belirsizlik endişelerimizi artırmaktadır” şeklinde konuştu.
Uzun yıllardan bu yana Türk Toplumunu bilgilendirme ve Türk-Alman İlişkilerine yaptığı katkılar ile bilinen Türkçe konuşan medya temsilcileri 2022 yılındaki son toplantısını Dortmund Selçuklu Restaurant‘ta gerçekleştirdi. Öztürk, Birlik, NRW Haber ve Haberci Gazeteleri’nin sahiplerinin katıldığı toplantıya Yeni Posta ve Türkses Gazeteleri sahipleri de telekonferans yolu ile katılım sağladı. Avrupa’daki enerji krizinin Almanya’ya etkileri çerçevesinde medyanın sorunlarını görüşen gazeteciler geleceğe yönelik olası gelişmeleri dile getirdiler. Türk Toplumu’nu bilgilendirmenin her zamankinden çok daha önemli olduğuna değinen Türkçe Medya Birligi Yönetim Kurulu üyeleri yaptıkları konuşmada mesleki konular ve basın kartı başta olmak üzere uluslararası gelişmeler konusunda ciddi endişe taşıdıklarını belirterek, “Okuyucularımızın bilgilenmesi anlamında yayın organlarımızın önemi daha da artmaktadır. Özellikle Türkçe konuşan medyanın varlığı önemini korumaktadır. Bu alanda görüşlerimizi paylaşıp dayanışmaya önem verdiğimiz için toplanmış bulunuyoruz” şeklinde görüş belirttiler.
Almanya’nın en eski yerel gazetesi olan Öztürk Gazetesi sahibi Adnan Öztürk‘ün yönettiği toplantı sonrası açıklamalarda bulunan Başkan Dr. Latif Çelik, “Tarihin her döneminde bilgilenme önemlidir. Ancak günümüzde sıkıntılar o kadar hızlı ve karmaşık bir biçimde gelişiyorki insanların endişe ve merakı da o derece artıyor. Bu bağlamda okuyucularımızı ve içinde yaşadığımız toplumu olası olumsuz gelişmelere karşı uyarmak, bilgiyi özet halde sunmak ve ortak geleceğimiz için uyum ve entegrasyona katkı sağlayacak bir yayıncılık anlayışına önem veriyoruz.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
2008 yılında kurulan Almanya Türkçe Medya Birliği’inde;
Dr. Latif Çelik (Başkan), Mustafa Bozdurgut (Başkan Yard.,), Hayrettin Özcan (Sekreter), Adnan Öztürk (Muhasip), Cengiz Parlayan (Örgütlenme Sorumlusu) ve Emin Sağlık (Dış İlişkilerden Sorumlusu) olarak görev yapmaktadır.
TİRAN (AA) - Arnavutluk Başbakanı Edi Rama, ülkesinin Türkiye'den satın almak için anlaştığı Bayraktar SİHA'ların çok yakında hizmete gireceğini belirtti.
Rama'nın da katılımıyla Arnavutluk Ulusal Sivil Savunma Ajansı ve "Satellogic USA Inc" şirketi arasında ülkenin savunma ve güvenlik alanında gelişmiş teknolojilerle gözlemlenmesi için 6 milyon dolar değerinde uydu hizmeti sözleşmesi imzalandı.
Rama, buradaki konuşmasında, uydu ile birçok alanda olup biteni gözlemleme imkanına sahip olacaklarını, uyduların fırlatılmasıyla yasaların uygulanması, yolsuzlukla mücadele, devletin güçlendirilmesi gibi konularda farklı bir çağa gireceklerini belirtti.
Türkiye'den Bayraktar insansız hava araçları alacaklarına dair daha önce yaptığı açıklamaya değinen Rama, bu SİHA'ların çok yakında hizmete gireceğini bildirdi.
Rama, "Bu uyduları çok yakında dronlar takip edecek. Yeni gelişmeler doğrultusunda bunları tamamlamaya ve silahlı dron almaya karar verdik. Tabii ki silahlı dronlar teröre veya potansiyel bir düşmana karşı aşırı durumlar içindir. Ancak bu dronların, uydularla uyumlu olarak bir dizi tamamlayıcı işlevi bulunuyor." dedi.
Savunma Bakanı Niko Peleshi de sözleşmenin ülke topraklarının gözlemlenmesi, uydu hizmetinin kullanımı için teknik ve profesyonel kapasitelerin geliştirilmesi, coğrafi bilgi sisteminin işlenmesi gibi farklı konularda "Albania-1" ve "Albania-2" olarak adlandırılan iki uydunun 3 yıllığına kullanımını içerdiğini söyledi.
Stoltenberg, NATO karargahında düzenlediği basın toplantısında, Rusya'nın Ukrayna'daki 4 bölgeyi ilhakının gayrimeşru ve yasa dışı olduğunu, bu toprakları Rusya'nın parçası olarak asla tanımayacaklarını belirtti.
Bunun, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa topraklarında görülen en büyük zorla ilhak girişimi olduğunu, Ukrayna topraklarından kabaca Portekiz büyüklüğünde bir alanın Rusya tarafından yasa dışı bir şekilde silah zoruyla ele geçirildiğini kaydeden Stoltenberg, "Sahte referandumlar Moskova'da yapıldı ve uluslararası hukuku tamamen ihlal ederek Ukrayna'ya dayatıldı." değerlendirmesinde bulundu.
Stoltenberg, "Bu topraklar Ukrayna'dır. Donetsk Ukrayna'dır. Luhansk Ukrayna'dır. Herson Ukrayna'dır. Zaporijya Ukrayna'dır. Kırım'ın Ukrayna olduğu gibi." ifadelerini kullandı.
- "Zayıflık göstergesi"
Rusya'nın Ukrayna topraklarını ikinci kez zorla ele geçirdiğinin altını çizen Stoltenberg, "Bu, savaşın başlamasından bu yana en ciddi tırmanışı temsil ediyor." dedi.
İlhak kararını "güç değil, zayıflık göstergesi" olarak gören Stoltenberg, "Bu, savaşın planlandığı gibi gitmediğinin ve Putin'in stratejik hedeflerinde tamamen başarısız olduğunun itirafıdır." diye konuştu.
- Ukrayna'ya desteğe devam
Stoltenberg, "Putin'in amacı bizi Ukrayna'yı desteklemekten caydırmak ama bunda başarılı olamayacak." dedi.
Ukrayna'ya destek sağlanmasının hem bu ülkenin kendini savunması hem de NATO müttefiklerinin güvenliği için şart olduğuna işaret eden Stoltenberg, "Putin'in kazanmasını istemiyoruz çünkü kazanırsa Rusya gibi otoriter ülkelerin askeri güç kullanarak hedeflerine ulaşabilecekleri mesajı çıkacaktır. Bu da tüm dünyayı daha tehlikeli hale getirecek." diye konuştu.
- Putin'in nükleer söylemi
"Putin'in nükleer söylemi tehlikeli ve pervasızcadır." diyen Stoltenberg, Putin'in nükleer meseledeki duruşuyla ilgili değişiklik görmediklerini ifade etti.
Stoltenberg, şunları aktardı:
"Rusya'nın yaptıklarını yakından takip ediyoruz. Rusya, nükleer savaşın asla yapılmaması gerektiğini anlamalıdır. Eğer nükleer silah kullanırlarsa bunun Rusya için ciddi sonuçları olacaktır. Bu, Rusya'ya çok açık bir şekilde iletildi."
- Ukrayna'nın NATO üyeliği
Ukrayna'nın üyelik başvurusu hakkında Stoltenberg, "Ukrayna'nın kendi yolunu, ne tür bir güvenlik düzenine gireceğini seçme hakkı vardır." dedi.
Stoltenberg, Ukrayna'nın üyeliğine sadece 30 NATO üyesinin karar verebileceğini, üyelik için oy birliği gerektiğini kaydetti.
BRÜKSEL (AA) - Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Charles Michel, üye ülkelerin yeni bir "enerji birliği" kurması gerektiğini söyledi.
Michel, Rusya'nın Ukrayna'nın doğusundaki bölgeleri ilhakının ardından açıklamalarda bulundu.
Rusya'nın Avrupa'ya ekonomik ve sosyal sistemi hedef alan bir "enerji füzesi" fırlattığını belirten Michel, hasarın çok ciddi olduğunu ve enerjinin aşırı pahalı bir hal aldığını anımsattı.
Michel, Avrupa'daki her hanenin yükselen enerji faturaları ve süpermarket fiyatlarından etkilendiğini hatırlatarak "Bunun hepimizin üzerinde kalıcı bir etkisi olacak." ifadesini kullandı.
"Bu nedenle şimdi ortak stratejiyle yeni bir enerji birliği geliştirilmeli." diyen Michel, arz güvenliği, makul fiyatlı enerji ve iklim dostu dönüşüm için enerji birliği dışında bir seçenek olmadığına dikkati çekti.
- Prag'da ele alınacak
AB üyesi ülkelerin liderleri 6-7 Ekim'de dönem başkanı Çekya'nın başkenti Prag'da bir araya gelecek.
Avrupa'daki enerji krizinin toplantında görüşülecek ana konular arasında yer alması bekleniyor.
AB ülkeleri, Rusya-Ukrayna Savaşı öncesinde doğal gaz ihtiyaçlarının yüzde 40'ını Rusya'dan tedarik ediyordu.
Savaşla birlikte Rusya'nın Avrupa ülkelerine gaz sevkiyatını durma noktasına getirmesi kıta genelinde krize yol açtı.
Avrupa'da gaz ve elektrik fiyatları tarihi yüksek seviyelere ulaştı.
BRÜKSEL (AA) - NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Rusya'nın Ukrayna'da ilhak ettiği toprakları Rusya'nın parçası olarak asla tanımayacaklarını duyurdu.
Stoltenberg, NATO karargahında düzenlediği basın toplantısında, Rusya'nın Ukrayna'daki 4 bölgeyi ilhakının gayrimeşru ve yasa dışı olduğunu, bu toprakları Rusya'nın parçası olarak asla tanımayacaklarını belirtti.
Bunun, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Avrupa topraklarında görülen en büyük zorla ilhak girişimi olduğunu, Ukrayna topraklarından kabaca Portekiz büyüklüğünde bir alanın Rusya tarafından yasa dışı bir şekilde silah zoruyla ele geçirildiğini kaydeden Stoltenberg, "Sahte referandumlar Moskova'da yapıldı ve uluslararası hukuku tamamen ihlal ederek Ukrayna'ya dayatıldı." değerlendirmesinde bulundu.
Stoltenberg, "Bu topraklar Ukrayna'dır. Donetsk Ukrayna'dır. Luhansk Ukrayna'dır. Herson Ukrayna'dır. Zaporijya Ukrayna'dır. Kırım'ın Ukrayna olduğu gibi." ifadelerini kullandı.
- "Zayıflık göstergesi"
Rusya'nın Ukrayna topraklarını ikinci kez zorla ele geçirdiğinin altını çizen Stoltenberg, "Bu, savaşın başlamasından bu yana en ciddi tırmanışı temsil ediyor." dedi.
İlhak kararını "güç değil, zayıflık göstergesi" olarak gören Stoltenberg, "Bu, savaşın planlandığı gibi gitmediğinin ve Putin'in stratejik hedeflerinde tamamen başarısız olduğunun itirafıdır." diye konuştu.
- Ukrayna'ya desteğe devam
Stoltenberg, "Putin'in amacı bizi Ukrayna'yı desteklemekten caydırmak ama bunda başarılı olamayacak." dedi.
Ukrayna'ya destek sağlanmasının hem bu ülkenin kendini savunması hem de NATO müttefiklerinin güvenliği için şart olduğuna işaret eden Stoltenberg, "Putin'in kazanmasını istemiyoruz çünkü kazanırsa Rusya gibi otoriter ülkelerin askeri güç kullanarak hedeflerine ulaşabilecekleri mesajı çıkacaktır. Bu da tüm dünyayı daha tehlikeli hale getirecek." diye konuştu.
- Putin'in nükleer söylemi
"Putin'in nükleer söylemi tehlikeli ve pervasızcadır." diyen Stoltenberg, Putin'in nükleer meseledeki duruşuyla ilgili değişiklik görmediklerini ifade etti.
Stoltenberg, şunları aktardı:
"Rusya'nın yaptıklarını yakından takip ediyoruz. Rusya, nükleer savaşın asla yapılmaması gerektiğini anlamalıdır. Eğer nükleer silah kullanırlarsa bunun Rusya için ciddi sonuçları olacaktır. Bu, Rusya'ya çok açık bir şekilde iletildi."
- Ukrayna'nın NATO üyeliği
Ukrayna'nın üyelik başvurusu hakkında Stoltenberg, "Ukrayna'nın kendi yolunu, ne tür bir güvenlik düzenine gireceğini seçme hakkı vardır." dedi.
Stoltenberg, Ukrayna'nın üyeliğine sadece 30 NATO üyesinin karar verebileceğini, üyelik için oy birliği gerektiğini kaydetti.
Almanya Savunma Bakanlığının Twitter hesabından yapılan açıklamada, Lambrecht’in Ukrayna’da bugün mevkidaşı Oleksii Reznikov ile bir araya geldiği belirtildi.
Açıklamada, "Biz, dostlarımızı gerektiği sürece destekleriz." ifadesi yer aldı.
Alman Haber Ajansı’ndaki habere göre Lambrecht, Odessa’da yaptığı açıklamada, Almanya’nın Ukrayna’ya birkaç ay önce sağlamaya söz verdiği "IRIS-T" tipi hava savunma sisteminin gelecek günlerde ulaştırılacağını belirtti.
Almanya'nın sağladığı "Gepard" tipi uçaksavar tanklarını da inceleyen Lambrecht, bu tankların kritik altyapının korunmasına ve Rusya’nın hava saldırılarına karşı savunmaya yardımcı olduğunu ifade etti.
Lambrecht, Rusya’ya karşı mücadelede Yunanistan ve Slovakya’dan da tankların Ukrayna’ya sağlanacağını bildirerek, “Almanya da Yunanistan ve Slovakya'daki boşlukları kapatmaya yardım ediyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Alman Savunma Bakanı, Yunanistan ve Slovakya ile yapılacak takasların önemli olduğunu kaydetti.
Ülkesinin Ukrayna’ya silah sağlama konusunda tek başına hareket etmeyeceğine dikkati çeken Lambrecht, “Ortaklarımızla her zaman koordineli olduğumuz Ukrayna'da da biliniyor.” dedi.
Lambrecht, Ukrayna’nın çokça hava saldırılarına uğradığının, bu nedenle hava savunması konusunda daha fazla destek verilmesinin önemli olduğunun altını çizdi.
Ukrayna’nın NATO’ya hızlı şekilde alınmasına ilişkin yaptığı başvuruyu anlayışla karşıladığını belirten Lambrecht ancak böyle bir prosedür için belirli şartların yerine getirilmesi gerektiğini söyledi.
Lambrecht, NATO’nun savaşın tarafı olmayacağı konusunda kendisini konumlandırmasının önemli olduğunu vurgulayarak, “İhtilafın başında bunu açıkça söyledik ve bundan da vazgeçmeyeceğiz.” dedi.
Savaş başladıktan sonra ilk kez Ukrayna'ya giden Lambrecht’in, Odessa’daki hava alarmı sebebiyle bir süre sığınağa girdiği, ayrıca hastanedeki yaralı askerleri ziyaret ettiği bildirildi.
BERLİN (AA) – Almanya’da Berlin Eyaleti Başbakanı Franziska Giffey, dernek temsilcileriyle bir araya geldi.
Giffey, Berlin’de 5 ilçede çeşitli çalışmalar yapan ve aralarında Türk derneklerinin de bulunduğu 50’nin üzerinde sivil toplum kuruluşunu bünyesinde barından "Vatandaş Platformu" (Bürgerplattform) tarafından Berlin Belediye Binası’nda düzenlenen etkinliğe katıldı.
Etkinlikte eğitim, enerji fiyatlarındaki artış ve sosyal alanların korunması gibi sorunlar ele alındı.
Sivil toplum kuruluşlarının taleplerini dinleyen Giffey, sorunların çözümü konusunda çalışacağını belirtti.
Neukölln ilçesinde faaliyetlerini sürdüren İslam Toplumu Milli Görüş Teşkilatına bağlı Aziziye Camisi Derneği Başkanı Fevzi Mercan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Bürgerplattform’un kurucu üyelerinden biri olarak uzun zamandan beri değişik çalışmalar yaparak Berlin’deki sorunları dile getirdiklerini ifade etti.
Mercan, "Etkinlik gayet güzel geçti. Şehrimizdeki sorunları bir nebze olsun çözüme kavuşturmayı ümit ediyoruz." dedi.
Berlin’de başka sorunların da bulunduğunu belirten Mercan, “Elbette yüksek konut kiraları, konut bulmadaki sıkıntı, trafik yoğunluğu, yabancı düşmanlığı gibi birçok sorun var. Bunlar da masaya yatırılması gereken konular ve bunlar gelecekte ele alınacak.” diye konuştu.
BERLİN (AA) - Almanya'da aşırı sağcı Almanya için Alternatif Partisi'nin (AfD) genel merkezinde arama yapıldığı bildirildi.
Berlin savcılığından yapılan açıklamada, AfD'nin eski sözcüsü Jörg Meuthen ve eski sayman Klaus-Günther Fohrmann hakkında yürütülen iki ön soruşturma kapsamında partinin Berlin'deki genel merkezinde, Baden-Württemberg, Bavyera ve Kuzey Ren-Vestfalya eyaletlerindeki 7 noktada aramalar yapıldığı ifade edildi.
Açıklamada, "Aramalar sonucunda belge ve veri taşıyıcıları bulunmuş olup, bunlar halen devam etmekte olan soruşturmalar kapsamında analiz edilmektedir." bilgisi paylaşıldı.
Şüphelilerin sorumlu olduğu 2016, 2017 ve 2018 yılları için AfD tarafından Alman Federal Meclis Başkanlığı'na sunulan hesaplarda Siyasi Partiler Yasası'nın ihlali ve güveni kötüye kullanma şüphesi bulunduğu vurgulandı.
AfD sözcüsü Dr. Alice Weidel, savcılığın AfD'ye gözdağı vermek amacıyla arama yaptığını ileri sürdü.
Weidel, yaptığı açıklamada, "Yapılanlar Almanya'nın en önemli muhalefet partisi olan ve şu anda anketlerde SPD'ye yüzde üç fark atan AfD'ye gözdağı vermek için son derece alışılmadık ve son derece orantısız bir eylem." ifadelerini kullandı.
Alman medyasının savcılık çevrelerine dayandırdığı haberinde, reklam alan pazarlama şirketi Ströer'in büroları da arandı.
AfD için verilen siparişlerin Ströer'de önceki seçimlerde aynı müşteri numaraları altında listelendiğini iddia edilmişti.