Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
PARİS (AA) - Fransa'da başkent Paris'in belediye binası, göçmenlere yardım topluluğu La Chapelle Debout tarafından işgal edildi.
Paris'te, La Chapelle Debout topluluğu, bir grup düzensiz göçmenle birlikte Paris belediye binasında eylem yaptı.
Topluluğun açıklamasında, Paris'te "göçmenler büyükelçiliği" adı verilen bir binada kalan düzensiz göçmenlerin buradan atılma riskiyle karşı kaşıya olduğuna işaret edildi.
Açıklamada, göçmenler adına "Hükümet bizi sokaktan topluyor ve ardından sokağa atıyor." ifadesine yer verildi.
Paris Belediyesinin konut, acil barınma ve mültecilerin korunmasından sorumlu Başkan Yardımcısı Ian Brossat'ın "göçmenler büyükelçiliği" sakinlerine barınmalarının sağlanacağı konusunda verdiği söz hatırlatılırken "Ona, bu sözlerini yerine getirtmek için buradayız." denildi.
Paris Belediye Başkanı Anne Hidalgo'nun kabinesinin protestocuların bir temsilcisiyle görüşmeyi, tüm eylemcilerin binayı terk etmesi şartıyla kabul ettiğini belirtildi. Protestocular ise herkes için gerçek çözümler garanti edilmeden binadan çıkmayacaklarını açıkladı.
GİRNE (AA) - Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) 66. Türkiye Milli Pediatri Kongresi ve 21. Milli Çocuk Hemşireliği Kongresi başladı.
Türkiye Milli Pediatri Derneği tarafından Girne'de düzenlenen kongrenin açılışına, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile eşi Sibel Tatar, Sağlık Bakanı İzlem Gürçağ Altuğra, Türkiye Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Türkiye Milli Pediatri Derneği Başkanı Yıldız Camcıoğlu, Çocuk Hemşireleri Derneği Başkanı Serap Balcı, Uluslararası Pediatri Kurumu Başkanı Enver Hasanoğlu ile hekimler ve diğer davetliler katıldı.
Cumhurbaşkanı Tatar, burada yaptığı konuşmada, KKTC'de böylesine önemli bir toplantının düzenlenmesinde emeği geçenleri kutladı.
Tatar, "KKTC büyük bir gelişme içinde. Böyle toplantılara ev sahipliği yapabilecek, eğitim ve turizm Adası, Doğu Akdeniz'de bir Türk devleti olarak geleceğinin ne kadar parlak olduğunu hep birlikte görüyoruz." dedi.
Çocukluk yıllarında hayatında iki önemli doktor olduğuna değinen Tatar, bunlardan ilkinin Kıbrıs Türk halkının özgürlük mücadelesi lideri Dr. Fazıl Küçük, diğerinin ise Kıbrıs'ta 1963'teki Kanlı Noel olayları sırasında şehit edilen Binbaşı Necmi İlhan olduğunu belirtti.
Tatar, ülkede halka sağlık hizmetlerini verirken her zaman Türkiye destek ve katkılarını yanlarında bulduklarını söyledi.
Pandeminin ilk günlerinde ilk telefon açtığı kişinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu anımsatan Tatar, Bakan Koca'nın da gayretleriyle ülkeye Acil Durum Hastanesi'nin kazandırıldığını aktardı.
Tatar, Kovid-19 aşılarının KKTC'ye gelmesinde, sağlık sistemindeki esiklerin tamamlanmasında bakanın ve büyükelçinin hizmetlerini unutamayacaklarını vurguladı.
Sağlık ve tıp gelişirken, KKTC’de de çocuklara ve insanlara en iyi hizmet için çalıştıklarını kaydeden Tatar, "Türkiye güçlü sağlık sistemi, KKTC sağlık sistemine de çağ atlattı. Geleceğe umutla bakıyoruz." ifadelerini kullandı.
Tatar, uluslararası camiaya da seslenerek insanlığın geleceği ve bebeklerini çocukların sağlığı için karbondioksit salınımı, çevre kirliliği sorunlarının tehlikelerine karşı bilim insanlarından istifade ederek geleceği şekillendirmenin herkesin görevi olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Tatar, kongreye 1450 hekimin katıldığını belirterek, "Hepinize hoş geldiniz diyorum. Başarılar dilerim." dedi.
- "Kongre çalışmalarına katılan herkese başarılar diliyorum"
Sağlık Bakanı İzlem Gürçağ ise tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de ve KKTC’de de yaklaşık 3 yıldır Kovid-19 pandemisine karşı alınan önlemler ve verilen mücadeleler sonrasında ülkede yüz yüze bilimsel kongre düzenlenmesinin kendileri için mutluluk verici olduğuna değindi.
Altuğra, "Çocuk sağlığı ve hastalıkları konularında dünyada ve Türkiye'de önemli bilimsel katkıları olan Türkiye Milli Pediatri Derneği’nin her yıl düzenlediği kongrelerde zorlu çalışma şartları, pandemi ile mücadelede artan iş yükü ve sorunlara rağmen, güncel bilgilerin araştırılması, tartışılması ve öğrenilenlerin paylaşılmasının geleceğe yönelik stratejik planların yapılmasında önemli rol oynayacağına içtenlikle inanıyorum." değerlendirmesini yaptı.
Pandemi sürecinin en yoğun yaşandığı dönemleri, aldıkları tedbirler ve Türkiye’nin kuvvetli desteği ile başarıyla yönettiklerine işaret eden Altuğra, bu süreçte anavatan Türkiye’nin dünyada aşıya ulaşım sorunu yaşanırken Kıbrıs Türklerini aşısız bırakmadığını kaydetti.
Altuğra, 66. Türkiye Milli Pediatri Kongresi’nde bulunmaktan büyük memnuniyet duyduğumu belirterek, kongre çalışmalarına katılan herkese başarılar diledi.
Türkiye Milli Pediatri Derneği Başkanı Yıldız Camcıoğlu ise kongre kapsamında, çocuk sağlığı ve hastalıkları konusunda yaşanan yeni gelişmeler ve güncellenen bilgilerin, konusunda yetkin 161 öğretim üyesi tarafından çocuk hekimlerine aktarılmasının hedeflendiğini kaydetti.
Çocuk Hemşireleri Derneği Başkanı Serap Balcı, derneğin kurulduğu 1997'den bu yana çocuk hemşirelerine mezuniyet sonrasında eğitimine yardımcı olmak için çalışmalar yürüttüğünü belirtti.
Balcı, 21. Milli Çocuk Hemşireliği Kongresi kapsamında güncel konuların kapsamlı olarak ele alınacağının kaydetti.
66. Türkiye Milli Pediatri Kongresi ve 21. Milli Çocuk Hemşireliği Kongresi 9 Ekim'de sona erecek.
Sendikaların çağrısıyla, Milano, Torino, Bolonya Cagliari gibi pek çok kentte "Hayat pahalılığına karşı savaş" sloganıyla bir araya gelen iş yeri sahipleri ve vatandaşlar, yüksek meblağlardaki elektrik ve doğal gaz faturalarını yaktı.
Protestocular, bu yüksek faturalarla faaliyetlerini sürdüremeyeceklerini belirtirken, yeni kurulacak hükümetten bu sorunu çözmesini istedi.
İtalya'da 25 Eylül'deki seçimlerden zaferle çıkan, başbakan olması muhtemel aşırı sağcı İtalya'nın Kardeşleri Partisi (FdI) lideri Giorgia Meloni, 1 Ekim'de yaptığı açıklamada, enerji fiyatlarındaki artışı, ülkenin öncelikli ve vatandaşları rahatsız eden sorunlarından biri olarak tanımlamıştı.
Meloni, hükümete gelmeleri halinde ülkenin karşı karşıya olduğu sorunlara acil ve etkili yanıtlar verme hazırlığında olduklarını ifade etmişti.
BERLİN (AA) - Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ), gelecek yıl küresel mal ticaretine ilişkin büyüme beklentisini artan enerji fiyatlarının, yükselen faiz oranlarının ve artan gıda ve gübre faturalarının ithalat talebini azaltacağı beklentisiyle yüzde 3,4’ten yüzde 1'e indirdi.
DTÖ, küresel ticaretin görünümüne ilişkin ekim ayı raporunu yayımladı.
Örgüt, raporda, 2022 için küresel mal ticaretine ilişkin büyüme beklentisini 0,5 puanlık artışla yüzde 3,5’e yükseltti. Bunun yanında büyük ekonomilerde farklı sebeplerle büyümenin yavaşlamasının ithalat talebini azaltacağı beklentisiyle 2023'e yönelik tahminini ise yüzde 3,4'ten yüzde 1’e indirildi.
Raporda, “Avrupa'da Rusya-Ukrayna savaşından kaynaklanan yüksek enerji fiyatları hane halkı harcamalarını baskılayarak ve üretim maliyetlerini artıracaktır. ABD’de para politikasında sıkılaştırma konut, motorlu taşıtlar ve sabit sermaye yatırımı gibi alanlarda faize duyarlı harcamaları darbeleyecek.” denildi.
Dünyanın ikinci büyük ekonomisi Çin’in zayıf dış taleple birlikte Kovid-19 salgını ve üretim kesintileriyle mücadeleye devam ettiğine yer verilen raporda, "Son olarak, akaryakıt, gıda ve gübre için artan ithalat faturaları, gelişmekte olan ülkelerde gıda güvensizliğine ve sıkıntılı borçlara yol açabilir.” değerlendirmesinde bulunuldu.
Öte yandan, tahminler üzerinde yüksek belirsizlik olduğunu belirten DTÖ, mal ticareti büyümesinin, bu yıl için yüzde 2,0 ila yüzde 4,9 düzeyinde, 2023 için ise aşağı yönlü riskler yaşanırsa yüzde 2,8 küçülme, olumlu gelişmeler yaşanırsa yüzde 4,6 büyüme şeklinde gerçekleşebileceğini öngördü.
Raporda, DTÖ'nün küresel GSYH büyüme tahmini ise bu yıl için yüzde 2,8’de sabit tutulurken, 2023 için yüzde 3,3'ten yüzde 2,3'e düşürüldü.
DTÖ Genel Direktörü Ngozi Okonjo-Iweala, rapora ilişkin değerlendirmesinde, hükümetlere uluslararası ticarete engeller koymamaları konusunda uyarıda bulunarak, küresel tedarik zincirlerinden çekilmenin enflasyonist baskıyı artıracağı, ekonomik büyümeyi sınırlayacağı ve refahı daraltacağını vurguladı.
Almanya Federal İstatistik Ofisi'nin (Destatis) açıkladığı geçici verilere göre, ülkede üretilen ürünler için siparişler, ağustosta bir önceki aya kıyasla yüzde 2,4 azaldı. Söz konusu azalış, son beş ayın en büyük düşüşü olarak kayıtlara geçti.
Destatis açıklamasında, "Üreticiler, ara ürünler için teslimat darboğazlarından şikayet ediyor." ifadesi kullanıldı.
Fabrika siparişlerine ilişkin piyasa beklentisi, aylık bazda yüzde 0,7 azalması yönündeydi.
Siparişler, Ağustos 2021'ye göre ise yüzde 4,1 azalış kaydetti.
Temmuz ayına ilişkin söz konusu veri ise yukarı yönlü revize edilerek yüzde 1,1 düşüşten yüzde 1,9 artış olarak güncellendi. İstatistik ofisi, bu alışılmadık derecede güçlü revizyonu sebep olarak "havacılık alanında yurt dışından gelen büyük siparişlerin geç rapor edilmesini” gösterdi.
Almanya'da ağustosta aylık bazda yurt içi siparişler yüzde 3,4 ve yabancı siparişler yüzde 1,7 düştü.
Söz konusu dönemde Avro Bölgesi'nden yeni siparişler temmuz ayına göre yüzde 3,8, diğer ülkelerden Almanya'ya gelen siparişler yüzde 0,4 azaldı.
Ülkede ağustosta ara malı üreticilerinin siparişleri aylık bazda yüzde 4,2 ve sermaye malı siparişleri de yüzde 2,4 düşüş gösterdi. Tüketim malı üreticilerinin siparişleri ise yüzde 5,2 arttı.
Soğuyan küresel ekonomi, malzeme sıkıntısı ve hepsinden önemlisi enerji krizi şu anda Alman imalat sektörünü etkiliyor.
Almanya Ekonomi ve Enerji Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Rusya-Ukrayna savaşının ve yüksek gaz fiyatlarının etkisiyle, imalat sektöründe açık yavaşlama işaretleri görüldüğü belirtildi.
Açıklamada, “Yılın geri kalanı için zayıf görünüm, soğuk bir iş ortamına ve temkinli ihracat beklentilerine de yansıdı.” denildi.
Commerzbank Başekonomisti Joerg Kraemer de konuya ilişkin değerlendirmesinde, pahalı enerjinin bazı işleri kârsız hale getirdiği için birçok şirketin siparişlerini azalttığını belirtti.
Kramer, “Alman ekonomisi zorlu bir kış ile karşı karşıya. Gaz karnesinden kaçınılsa bile, her zamankinden daha fazla bir resesyon bekliyorum." ifadesini kullandı.
ECB Yönetim Konseyi'nin 7-8 Eylül'de Frankfurt’ta gerçekleştirdiği para politikası toplantısının tutanakları yayımlandı.
Konsey üyelerinin değerlendirmelerinin yer aldığı tutanaklar, üyelerin, ekonominin durgun olduğu bu dönemde güçlü adımlar atılırsa daha büyük faiz artırımlarının önüne geçilebileceği konusunda hemfikir olduğunu ortaya koydu.
Üyelerin enflasyondaki yükselişe dikkati çektiği görülen tutanaklarda, “Enflasyon çok yüksek ve muhtemelen uzun bir süre ECB Yönetim Konseyi'nin hedefinin üzerinde kalacak." ifadesine yer verildi. Toplantıda, bazı üyelerin ekonomik faaliyetlerde beklenen zayıflamanın enflasyonu önemli ölçüde düşürmeye yetmeyebileceği görüşünü ileri sürdükleri kaydedildi.
ECB’nin tutanaklarında, konsey üyelerinin, ekonomide büyüme endişelerinin faiz oranlarında gerekli güçlü bir artışı engellememesi gerektiğine ve avronun devalüasyonunun enflasyonist baskıyı daha da yoğunlaştırabileceğine dikkati çektikleri aktarıldı.
Bu arada, Avro Bölgesi'nde, yıllık enflasyon eylülde yüzde 9,1’den 10’a yükselerek avronun piyasaya sürülmesinden bu yana ilk kez çift haneleri görmüştü. Bu rakam ise ECB'nin yüzde 2 hedefinden 5 kat fazla düzeyde bulunuyor.
Öte yandan, ECB, yüzde 2 enflasyon oranıyla Avro Bölgesi'nde orta vadeli istikrarlı fiyatlar hedeflerken, keskin bir şekilde artan enerji fiyatları ve arz darboğazlarının aylardır enflasyonu yukarı yönlü baskılaması dikkati çekiyor.
Enflasyon, 2021'in ortalarından bu yana ECB’nin yüzde 2 hedefinden uzaklaşmaya devam etti. Bu da faiz artırımlarına devam etmesi için ECB üzerindeki baskıyı artırıyor.
ECB Yönetim Konseyi, 8 Eylül'deki toplantısında bankanın üç temel politika faizini 75 baz puan artırdı. Böylece, banka 1999’da Avrupa Ortak Para Birimi'nin kullanılmasından bu yana en yüksek faiz artışına gitmiş oldu. ECB'nin ekonomide resesyon beklentisine rağmen, faiz oranlarını 2011’den beri en yüksek seviyeye çıkarması dikkati çekmişti.
ECB yetkilileri, son günlerde enflasyonda risklerin yukarı yönlü olduğunu ve talebi düşürmek için faiz oranlarında artışın gelecek toplantılarda devam edeceği mesajını verdi.
ECB’nin faiz oranına ilişkin bir sonraki toplantısı 27 Ekim'de yapılacak. Ardından yılın son para politikası toplantısının 15 Aralık'ta yapılması planlanıyor.
Piyasa araştırmacısı Infratest Dimap tarafından "ARD-Deutschlandtrend" için yapılan anketin sonucuna göre her beş kişiden dördü mevcut ekonomik durumu "kötü" olarak değerlendiriyor.
Verilerin, ülkedeki ekonomik durum değerlendirmesinin 2009'dan bu yana en kötü durumda olduğunu gösterdiği Almanya'da yaşayanların sadece yüzde 20'sinin ekonomik durumu iyi olarak tanımladıkları ifade edildi.
Ankete katılanların yüzde 53'ünün Almanya'daki ekonomik durumun bir yıl içinde bugünkünden daha kötü olacağına inandığı belirtildi.
Öte yandan, anket sonucuna göre fiyat artışlarına ilişkin endişelerin de yüksek olduğu, katılanların yüzde 57'sinin faturalarını ödeyemeyecek duruma gelmekten aşırı derecede endişe duydukları kaydedildi.
Ayrıca ankete katılanların yüzde 70'nin federal hükümetin enerji arzını güvence altına alma konusundaki çalışmalarından da memnun olmadıkları belirtildi.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinde ikili ilişkiler, Ukrayna, enerji ve göç konularını ele aldıklarını bildirdi.
Von der Leyen ile AB dönem başkanı Çekya'nın Başbakanı Petr Fiala, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Avrupa Siyasi Topluluğu toplantısı vesilesiyle Prag'da üçlü görüşme yaptı.
Görüşmenin ardından sosyal medyadan açıklama yapan von der Leyen, Erdoğan ile "iyi bir görüşme" yaptıklarını belirterek "AB-Türkiye ilişkileri, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali, enerji ve göç konularında görüş alışverişi yaptık." ifadesini kullandı.
Fiala da sosyal medyadaki açıklamasında, "Prag'daki zirvede Ursula von der Leyen ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile AB ile Türkiye arasındaki ikili ilişkileri, enerji, gaz arzı, göçün yanı sıra Ukrayna'daki savaşa çözüm ile bu süreçte Türkiye'nin rolünü ele aldık." ifadesine yer verdi.
Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi B Grubu 3. maçında konuk ettiği Kıbrıs Rum Kesimi temsilcisi AEK Larnaca'yı 2-0 mağlup etti.
Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi B grubu 3. maçında, AEK Larnaca ile Ülker Stadı'nda karşılaştı. Fenerbahçe takımının golünü atan Michy Batshuayi, sevinç yaşadı.
Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi B grubu 3. maçında, AEK Larnaca ile Ülker Stadı'nda karşılaştı. Fenerbahçeli oyuncu Emre Mor (sağda), bir pozisyonda AEK Larnaca oyuncusu Angel Garcia (solda) ile mücadele etti.
Fenerbahçe, UEFA Avrupa Ligi B grubu 3. maçında, AEK Larnaca ile Ülker Stadı'nda karşılaştı. Fenerbahçeli oyunculardan İrfan Can Kahveci (sağda) ve Miguel Crespo (solda) gol sevinci yaşadı.