Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
Unter Koordination der Deutschen Stiftung Denkmalschutz findet am Sonntag (11. September) wieder der bundesweite „Tag des offenen Denkmals“ statt. Unter dem Motto „KulturSpur – Ein Fall für den Denkmalschutz“ werden sich erneut die Türen verschiedenster historischer Bauten und Stätten, die sonst nicht oder nur teilweise zugänglich sind, für interessierte Besucher öffnen und besondere Einblicke gewähren.
An unzähligen Orten in ganz Deutschland besteht an diesem mittlerweile bei der Bevölkerung allseits beliebten Aktionstag die Möglichkeit, mehr über die Zielsetzungen des Denkmalschutzes sowie die praktische Denkmalpflege zu erfahren.
Auch der Landkreis Kelheim nimmt den jährlich stattfindenden Aktionstag wieder zum Anlass, das Augenmerk der Bevölkerung auf den hohen Stellenwert und die Notwendigkeit des Erhalts der ortsbildprägenden und Heimatgefühl vermittelnden historischen Bauwerke zu lenken. In Zusammenarbeit mit dem Markt Bad Abbach wurde ein Aktionstag für Jung und Alt mit folgenden Einzelveranstaltungen organisiert:
Weitere Veranstaltungen im Landkreis Kelheim
„Nutzen Sie diese Gelegenheit, einmal hinter die Kulissen verschiedener Denkmälern in unserem Landkreis zu schauen. Denkmäler, ganz egal ob klein ob groß, prunkvoll oder bescheiden, wurzeln tief in der Vergangenheit und sind im Laufe der Jahrzehnte und Jahrhunderten zu dem geworden, was sie heute für uns bedeuten. Sie sind die Eckpfeiler unserer Heimat! Sie erzählen uns Geschichten von Menschen, von deren Alltag, ihrem Glauben und Streben, berichten aber auch von Schaffenskraft, Innovation und Kunstfertigkeit.“
Landrat Martin Neumeyer
Nähere Informationen zu den einzelnen Veranstaltungen finden Sie unter www.landkreis-kelheim.de oder unter www.tag-des-offenen-Denkmals.de.
Die Ausstellung "200 Jahre Sparkasse" in der Behr-Halle vom 5. September 2022 bis 23. September 2022 entführt die Besucherinnen und Besucher in kurzweiligen Geschichten auf eine historische Zeitreise. Die Tafeln stellen interessante Persönlichkeiten vor und blicken auf bedeutende Meilensteine sowie wichtige Ereignisse der Sparkasse in Würzburg zurück. Gezeigt werden zudem exemplarisch technische Entwicklungen, die die Arbeitsabläufe verbessert haben. Insbesondere wird auch an wichtige geschichtliche Ereignisse in der Region erinnert.
Die Vernissage zu dieser Schau findet am Mittwoch, 14. September mit Oberbürgermeister Christian Schuchardt und dem Vorstandsvorsitzenden der Sparkasse Mainfranken Bernd Fröhlich um 18 Uhr in der Behr-Halle im Würzburger Rathaus statt. Weitere Vertreter der Sparkasse und des Stadtrats haben sich angekündigt.
Die erste historische Story der Ausstellung ist dem Gründer der Würzburger Sparkasse, dem damaligen Bürgermeister Wilhelm Joseph Behr gewidmet. Er hatte ein wegweisendes Anliegen. Es lag ihm am Herzen, dass die Bürgerinnen und Bürger für ihre Altersvorsorge und eine mögliche Arbeitsunfähigkeit einen Teil ihrer Einnahmen ansparen. Am 1. Oktober 1822 wurde dafür die Sparkasse in Würzburg gegründet.
Noch heute wird in Würzburg an Wilhelm Joseph Behr erinnert: Die Behr-Straße am Landratsamt sowie die Behr-Halle im Rathaus sind nach ihm benannt. Die Verbindung des Namensgebers zur Sparkasse schließt mit der historischen Ausstellung einen gelungenen Bogen. Wo könnte man stimmungsvoller durch die Geschichte der Sparkasse reisen als hier.
Die Ausstellung zieht zum Monatsende in die Räumlichkeiten der Sparkasse in der Hofstraße um und ist dort ebenfalls für Publikumsverkehr zugänglich.
Alle in der Ausstellung gezeigten Storys und Bilder finden sich auch auf der Jubiläumsseite der Sparkasse unter www.sparkasse-mainfranken.de/200jahre
Foto „Ausstellung Behr-Halle
Passender Ort: In der Behr-Halle kann man aktuell mehr über die Person Wilhelm Joseph Behr und die Gründungszeit der Sparkasse erfahren. Foto: Anna Heß
Ülke, Ocak – Ağustos 2022 döneminde 5,1 milyar Euro değerinde silah satışı gerçeklestirdi.
lmanya'nın silah ve askeri malzeme satışı, bu yılın ocak-ağustos (24 Ağustos itibarıyla) döneminde Ukrayna’ya silah yardımıyla yaklaşık 5,1 milyar avroya ulaştı.
Almanya Ekonomi ve İklimi Koruma Bakanlığı verilerine göre, hükümet bu yılın ocak-ağustos döneminde yaklaşık 5,1 avroluk silah ve askeri malzeme satışına onay verdi. Böylelikle 2021’nin aynı dönemine göre yüzde 76 artışa (2,9 milyar avro) ulaşılmış oldu.
Verilere göre, Almanya'nın silah ve teçhizat ihracatının dörtte üçü Avrupa Birliği ve NATO üyesi ülkelerle Avustralya, Japonya, Yeni Zelanda ve İsviçre’ye yapıldı.
Berlin, Kiev’e yaklaşık 686 milyon avro değerinde silah ve teçhizat satışına onay verdi.
Almanya'nın silah ve askeri malzeme ihracatı, 2020’de 5,8 milyar avronun ardından, 2021’de yaklaşık 9,04 milyar avroya ulaşarak rekor kırmıştı.
Ülkenin söz konusu ihracatının yıllık ortalaması, son 5 yılda 6,85 milyar avro olmuştu.
Öte yandan, Yeşiller partisi liderliğindeki Ekonomi Bakanlığı, ülkenin silah ihracatı kontrol yasasının güçlendirilmesi ve daha fazla şeffaflık sağlaması için çalışmalar yapıyor.
Milli Savunma Bakanlığı (MSB), Ukrayna limanlarından tahıl yüklü 12 geminin daha hareket ettiğini bildirdi.
Milli Savunma Bakanlığı'ndan (MSB) yapılan açıklamada, Ukrayna limanlarındaki tahılın sevkiyatının İstanbul'daki Müşterek Koordinasyon Merkezinin kontrolünde sürdüğü belirtilerek, bu sabah itibarıyla 12 geminin daha tahıl yüklü olarak Ukrayna limanlarından ayrıldığı kaydedildi.
Avrupa, Asya ve Güney Amerika'da faaliyet gösteren Alman lojistik şirketi Rhenus Logistics Üst Yöneticisi (CEO) Tobias Bartz, yakın üretim merkezlerinin ve lojistiğin yüksek kullanılabilirliğinin giderek daha önemli hale geldiğini belirterek, bunun son 2 yılda Türkiye'ye yoğun bir şekilde yatırım yapmalarının nedeni olduğunu, Türkiye'yi tedarik zincirlerinin kalbi olarak gördüklerini ifade etti.
Kovid-19 salgınının sebep olduğu küresel krizde ilaç, otomobil, elektronik, sağlık, tekstil, tarım ve enerji gibi birçok sektör, Çin'de üretimdeki aksamalar ve uluslararası lojistikte yaşanan sıkıntılar nedeniyle baskı altında kaldı. Ayrıca salgınla birlikte karmaşık küresel tedarik zincirlerinin güvenlik açıkları ortaya çıkmıştı.
Söz konusu kriz, tedarik zincirinde eski süreçlere dayanan bir sistemi sıfırlamak için de fırsat oldu. Böylece, birçok uluslararası şirket tedarik zincirlerinde yeniden yapılandırmaya başladı.
Lojistik şirketleri de bu yapılanmaya ayak uydurmak ve müşterilere daha iyi hizmet verebilmek için kendilerini yeniden konumlandırmaya başladı. Bununla birlikte, Kovid-19 salgınının sebep olduğu krizin, Türkiye'nin küresel tedarik zincirinde kendini yeniden konumlandırmasında büyük bir fırsat sundu.
Türkiye’nin ürün ve üretimde güçlü olması, yüksek vasıflı işgücü, Avrupa ve ABD'ye göre düşük kalan işçi maliyetleri, başta Avrupa piyasaları olmak üzere çok büyük pazarlara coğrafi avantaj sundu.
Lojistik şirketleri de tedarik zincirlerinde yeniden yapılandırmaya ayak uydurmak ve müşterilere daha iyi hizmet verebilmek için kendilerini yeniden kurgulamaya başladılar.
İşte bu şirketlerden birisi de Avrupa, Asya ve Güney Amerika'da faaliyet gösteren Alman lojistik şirketi Rhenus Logistics.
Dev Alman şirket, Kovid-19 salgını sonrası yakın üretim merkezlerinin ve lojistiğin yüksek kullanılabilirliğinin giderek daha önemli hale geldiğini değerlendirerek, Türkiye'yi tedarik zincirlerinin kalbi olarak görüyor.
1912’den beri lojistik sektöründe faaliyet gösteren ve bir aile şirketi olan Rhenus Logistics, 52 ülkede faaliyet gösteriyor. Yaklaşık 40 bin çalışanı olan şirket, 2021'de 7 milyar avro ciro yaptı. Bu yıl ise 8 milyar avro ciro hedefliyor.
Rhenus Logistics CEO'su Tobias, Bartz, AA muhabirine, Rhenus’un 100 yıldan fazla süredir lojistik sektöründe faaliyet gösteren bir aile şirketi olduğunu anlattı.
2021'de 7 milyar avro ciroya ulaştıklarını ve son yıllarda yatırımlarını büyük ölçüde artırdıklarını söyleyen Bartz, kara yolu taşımacılığı, hava ve deniz taşımacılığı, depolama, liman ve otomobil olmak üzere 5 alanda müşterilerine hizmet verdiklerini ve organik büyümeyle küresel olarak lojistikte kapsama alanlarını genişleteceklerini vurguladı.
Tobias Bartz, "2022'de muhtemelen 8 milyar avro ciroya ulaşacağız. Ve elbette en güçlü kurulumumuz Avrupa ve Asya'da olacak." dedi.
Kovid-19 salgınında müşterilerin ürünlerini gereken yerlere ulaşmasını sağlamak için zorluklar yaşadıklarını aktaran Bartz, salgında belirli zamanlarda tedarik zincirinin bozulduğu dönemde lojistik operasyonlarını yeniden modelleyerek çalıştıklarını anlattı.
Rhenus Logistics CEO'su Tobias, tedarik zincirinde sorunların hala devam ettiğini kaydetti.
Bartz, "Kovid-19 salgınının başlangıcında ne olacağını kimse bilmiyordu ve son derece endişe vericiydi, sadece aylar sonra, tünelin sonunda biraz ışık gördük. Belirli zamanlarda tedarik zinciri ortadan kayboldu. Bu nedenle, gelirin nerede geleceğine veya personelimiz için ödeme yapıp, onlara geçim kaynağı sağlayacağından emin değildik....Bu yüzden operasyonlarımız yeniden modelledik, Yeniden düşündük ve gerçekten sahip olduğumuz bu son derece geniş ürün yelpazesini kullandık." diye konuştu.
Söz konusu salgının aynı zamanda, tam zamanında teslimata güvenilmeyeceğini ve depolarda kritik stokun olması gerektiğini de gösterdiğini anlatan Bartz, "Fabrikanızda olması gerekmez, ancak gerçekten üretmeniz gereken ana stokunuzun ulaşabileceğiz yerde olması gerekiyor." dedi.
Bartz, salgın döneminde tedarik zincirinde yaşanan belirsizliğin şirketleri üretim yerlerini bulundukları ülkelere yaklaştırmaya zorladığını belirterek, şöyle devam etti:
"Belirli fabrikaların farklı yerlerde kapanıp açıldığını görüyoruz, lojistik olarak ulaşılabilirlik giderek daha önemli hale geliyor. Son iki yılda Türkiye'ye yoğun bir şekilde yatırım yapmamızın nedeni de bu. Asya ve Avrupa arasında. Türkiye tedarik zincirlerinin gerçekten çalışabilmesi, üretimin istikrarlı ve güvenilir olmasını sağlamak için stratejik ve kritik bir noktada bulunuyor."
Türkiye pazarında uzun yıllar ortakları ve acenteleri aracılığıyla hizmet verdiklerini anlatan Bartz, ülkeye şirket olarak da 3 yıldır yatırım yaptıklarını aktardı. Bartz, Türkiye'de yatırımlarla Asya'yı Avrupa'ya bağlayabilecekleri noktaları birleştirdiklerini belirterek şöyle devam etti:
"Sadece kendi içinde heyecan verici bir üretim ve ticari pazar olduğu için değil, aynı zamanda diğer tedarik zincirlerinin kalbinde yer aldığı için Türkiye'de geleceği görüyoruz. Kazakistan, Azerbaycan, Gürcistan'ı Türkiye ile bağlamaya bakıyoruz. Deniz taşımacılığı veya kara taşımacılığında Türkiye en uygun yer. Coğrafi olarak doğru yerde, ürün ve üretimde güçlü, yüksek vasıflı işgücüne sahip. Türkiye coğrafi olarak doğru yerde, ürün ve üretimde güçlü ve yüksek vasıflı işgücüne sahip."
Türkiye'deki insanların yetenekli olduklarını, kültürel olarak açık ve Avrupa ile bağlantılı olduklarına işaret eden Bartz, ülkenin altyapısının da lojistik olarak iyi olduğunu kaydetti.
Bartz, "Türkiye altyapı açısından da açık bir şekilde iyi durumda. Kara yolu, demir yolunun yapısını destekliyor. Bizim çok faydalandığımız şeyler. Umudumuz Türkiye'deki bu insan kaynağı pazarından faydalanmak, bu insanları küresel ağımıza da katmak istiyoruz." dedi.
Şirketlerin Asya'da ve ayrıca küresel olarak risklerini yaymaya çalıştıklarını belirten Bartz, "Tedarik zincirlerindeki değişiminden lojistik olarak en çok yarar sağlayan ülkelerden birisi Türkiye. Güvenilir, yetenekli işgücü, üretim uzmanlığı, insanlar bu istikrar üzerine yatırım yapıyor. Bu değişimden en çok yarar sağlayan diğer ülke ise Hindistan." diye konuştu.
Türk Hava Yolları (THY), Rusya'nın saldırıları nedeniyle Ukrayna hava sahasının sivil uçuşlara kapatılması üzerine Yekaterinburg, Minsk, Soçi, Ukrayna ve Rostov için aldığı seferleri durdurma kararını uzattı.
THY'nin sosyal medya hesaplarından yapılan bilgilendirmede, "31 Ekim 2022 (dahil) tarihine kadar Yekaterinburg, Minsk, Soçi, Ukrayna, Rostov çıkışlı/varışlı uçuşlarımız iptal edilmiştir. Değişiklik ve iade işlemlerinizi acentenizden, web sitemizden ya da 0 850 333 0 849 numaralı çağrı merkezimizden tamamlayabilirsiniz." bilgisine yer verildi.
Alman hükümeti, Rusya’dan doğal gaz arzının azalmasıyla tetiklenen enerji krizinde hane halkının yükselen enerji fiyatlarıyla başa çıkmasına yardımcı olmak için 65 milyar avroluk yardım paketi hazırladı. Hazırlanan paket Başbakanlıkta düzenlenen basın toplantısıyla tanıtıldı. Toplantıya katılan Almanya Başbakanı Olaf Scholz, burada konuşma yaptı.
İSTANBUL (AA) - Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, transfer görüşmelerinde bulundukları Uruguaylı futbolcu Maxi Gomez'in Trabzonspor ile anlaşması üzerine kendilerine yapılan eleştirilere ilişkin, "Biz bir şeyi kafaya koyduğumuz zaman başka kulüp kolay kolay o oyuncuyu bizden alamaz." dedi.
Ali Koç, sarı-lacivertli futbol takımının Spor Toto Süper Lig'in 5. haftasında Yukatel Kayserispor'u 2-0 mağlup ettiği müsabakanın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Maxi Gomez'in transferi için kulübü Valencia ile anlaştıklarını ancak teknik direktör Jorge Jesus'u ikna edemediklerini belirten Başkan Koç, "Trabzonspor'un Maxi Gomez'i arzumuza rağmen elimizden aldığı konusu, Trabzonspor'un 8 şampiyonluğu konusu ne kadar gerçekse o da bu kadar gerçektir. Bizim taraftarımızın bunlara inanıp negatif psikolojiye girmelerini çok üzülerek takip ediyorum. Biz bir şeyi kafaya koyduğumuz zaman başka kulüp kolay kolay o oyuncuyu bizden alamaz. Maçlık taraftar olmayı bırakıp el birliğiyle şampiyonluk için mücadele etmemiz lazım." ifadelerini kullandı.
Türkiye Futbol Federasyonunun Riva'da bulunan Hasan Doğan Milli Takımlar Kamp ve Eğitim Tesisleri ile Galatasaray Adası'na yapılan saldırılarla ilgili de konuşan Koç, şunları kaydetti:
"Bu saldırıları tekrarlanmayacak olaylar olarak görmek istiyorum. İnşallah en kısa zamanda olayın açıklığa kavuşturulmasını talep ediyorum. İçişleri Bakanlığı ve emniyet birimlerimiz çok çabuk hareket ettiler. Fenerbahçe olarak her bir ferdimiz, 4 Nisan 2015'te Rizespor maçından sonra Trabzon Havaalanı'na yaptığımız yolculukta uğradığımız saldırının hala faili meçhul bir saldırı olarak duruyor olması Türkiye Cumhuriyeti'ne yakışmayan bir durumdur. Biz çok başvuru yaptık. Bir buçuk sene evvel EDS kayıtları için başvuru yaptık. Bir tane evrak dosyaya girdi mi bilmiyorum. Bizim açımızdan kabul edilemez bir durum. Fenerbahçe’nin yaşadığı olayın bana göre üstü örtbas edilmiştir. Lütfen bu konuyu aydınlatın."
Almanya Cumhurbaşkanı Frank Walter Steinmeier (sağda), temaslarda bulunmak üzere Berlin'e gelen Ukrayna Başbakanı Denys Shmyhal (solda) ile Cumhurbaşkanlığı Sarayı Schloss Bellevue'de bir araya geldi.
Görüşme sonucu taraflardan yapılan açıklamada iki ülke arasındaki ilişkilerin en üst seviyede devam edeceğine kuvvetle vurgu yapıldı.