Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesindeki Türk Tarih Kurumu (TTK) tarafından Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde görev yapan tarih öğretmenlerine yönelik Tarih Eğitimi Çalıştayı düzenlendi.

1-5 Temmuz 2022 tarihleri arasında Bosna Hersek’te 1-5 Temmuz’da düzenlenen çalıştay kapsamında, Uluslararası Saraybosna Üniversitesinde (IUS) düzenlenen programda konuşan TTK Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin, Kurum olarak hakikatin peşinde koştuklarını ifade ederek, 92 yıldır bu görevi yerine getirmeye çalıştıklarını söyledi.

Çetin, Bosna Hersek ile Kıbrıs’ta benzer şeylerin yaşandığına işaret ederek, “İnsanlığın çok değer yitirdiği zamanlar ve medeni olduğunu iddia eden ülkelerin tamamen bu yaşanan katliamlara sessiz kalması, her zaman yaptıkları gibi birtakım çifte standartlı, iki yüzlü davranışlar aslında çok benzer. Orada da Birleşmiş Milletler (BM) vardı, burada da vardı.” ifadelerini kullandı.

KKTC Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu da katliamlar arasındaki benzerlikleri tarihçi gözüyle ortaya koymak adına bir teknik gezi düzenlendiğini anımsatarak, “KKTC olarak tarihimizi öğretmeye ve Türk dostu olanlara da tarihimizi anlatmaya çalışıyoruz. Bunun yanında objektif olabilen tarihçilere 1974’te çocuklarımızın bebeklerimizin uğradığı katliamı anlatmaya çalışıyoruz. Ama Saraybosna’da gerçekten tüylerimiz diken diken oldu çünkü aynı duyguları kendi halkımız da yaşadı. Coğrafyalar değişir, gözyaşları hep aynı renktir, katledilen insandır, katleden de insandır.” diye konuştu.

Çalıştay kapsamında Boşnak tarihçi Nusret Colo Osmanlı döneminde Bosna Hersek’i anlatırken akademisyen Mustafa Krupalija ise Kıbrıs ile Bosna Hersek’teki katliamlar üzerine konuştu. Çalıştaya katılan öğretmenlerden Hasan Zaim Ağaoğlu Bosna Hersek’te yaşananların bir benzerinin kendi ülkelerinde de yaşandığını söyleyerek, Kıbrıs’ta maruz kaldıkları Rum saldırılarına karşı mücadele anılarını paylaştı.

Etkinlik kapsamında TTK Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin, Türkiye Cumhuriyeti Bosna Hersek Büyükelçisi Sadık Babür Girgin’i ziyaret etti. Katılımcılar, Saraybosna’nın yanı sıra Mostar, Travnik ve Srebrenitsa kentlerini de gezerek ülkedeki Osmanlı kültür mirasını da yerinde gördü.

 

 

 

 

AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Efkan Ala, Yeni Azerbaycan Partisi (YAP) Genel Başkanvekili ve Merkez Yürütme Kurulu Başkanı Tahir Budagov ile birlikte gerçekleştirdiği basın toplantısında, “Karabağ, Azerbaycan toprağıdır ve öyle kalacak" dedi.

AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Efkan Ala ve beraberindeki AK Parti ve MHP'li vekillerden oluşan heyet, Azerbaycan'daki temasları çerçevesinde Yeni Azerbaycan Partisi (YAP) Genel Merkezi'ni ziyaret etti.

Ala ve beraberindeki heyet, YAP Genel Başkan Vekili ve Merkez Yürütme Kurulu Başkanı Tahir Budagov ile görüştü. Toplantının ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Ala, Şuşa Beyannamesi'nin birinci yıl dönümü nedeniyle “Azerbaycan-Türkiye Stratejik Müttefiklik İlişkileri: Kafkasya'da Barış ve İstikrar” başlıklı uluslararası bir konferans gerçekleştirildiğini hatırlatarak, “Sayın cumhurbaşkanlarımızın imzaladığı Şuşa Beyannamesi’nin birinci yıl dönümünde şehirlerin şiri, ‘Harı Bülbül’ diyarı Şuşa’da böylesine önemli bir konferansı gerçekleştirmiş olmaktan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı olarak büyük bir onur duyduğumu belirtmek isterim. TÜRKSOY tarafından 2023 yılının Türk Dünyası Kültür Başkenti olarak Şuşa’nın ilan edilmiş olmasından da ayrıca büyük bir memnuniyet duyduğumu belirtmek istiyorum” dedi.

 

“BİRÇOK ORTAK PROJEYİ BİRLİKTE HAYATA GEÇİRDİK”

Cumhurbaşkanları arasındaki yakın dostluğun iki ülke arasındaki ilişkilerin gelişmesinde çok önemli rol oynadığını belirten Ala, “İki dost ülke olarak birçok ortak projeyi birlikte hayata geçirdik. Uluslararası kuruluşlarda ise birbirimizi aktif olarak destekliyoruz. Bir yerde Türkiye varsa Azerbaycan da var demektir. Bir yerde Azerbaycan varsa Türkiye de var demektir. Azerbaycan ve Türkiye, kendi bulundukları yerde aynı zamanda birbirlerini de temsil ediyor. Bunu sayın cumhurbaşkanlarımızın uygulamalarıyla da bütün dünyaya gösterdik” diye konuştu.

 

“KARABAĞ, AZERBAYCAN TOPRAĞIDIR VE ÖYLE KALACAK”

Azerbaycan’ın Karabağ zaferinin tüm Türkiye’yi sevince boğduğunu vurgulayan Ala, “Türkiye kardeşliğin bir gereği olarak, Azerbaycan’a bu haklı mücadelesinde tam desteğini sundu. Başka türlüsü de düşünülemez. Karabağ, Azerbaycan toprağıdır ve öyle kalacak. Şuşa Beyannamesi ile zirve yapan Türkiye-Azerbaycan müttefiklik ilişkileri, yalnızca ülkelerimizin değil tüm bölgenin yararınadır. Şuşa Beyannamesi bölgemizin istikrarı için de ayrıca özel bir önem taşımaktadır. Şuşa Beyannamesi iki dost ülkenin ittifak senedidir. Şuşa Beyannamesi’nin hedefi, bölgesel güven ve istikrardır. Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinin daha da geliştirilmesi bölgenin istikrarı ve huzur için büyük bir önem taşımaktadır, vazgeçilmezdir ve doğru istikamette ilerlemektedir” ifadelerini kullandı.

 

“ŞUŞA BEYANNAMESİ’NE İLİŞKİN ATILAN HER ADIM HER ÜLKENİN KAZANACAĞI HEDEFLER ORTAYA KOYMUŞTUR”

Şuşa Beyannamesi’nin imzalanmasının ardından bölgede barışın tesis edilmesi yönünde bir takım adımların atıldığını söyleyen Ala, “Görüşmeler başladı ve şu an alt düzeyde özel temsilcilerle devam ediyor. Şuşa Beyannamesi’ne ilişkin atılan her adım, her ülkenin kazanacağı hedefler ortaya koymuştur. Bu da geçtiğimiz bir yıl içerisinde ayan beyan bir biçimde ortaya çıkmıştır. Orada atılan hiçbir adım herhangi bir ülkenin aleyhine olmamaktadır. Her ülke oradan ve o adımlardan kendine düşen olumlu payı almaktadır” dedi.

 

“AZERBAYCAN İLE TAM MUTABAKAT İÇERİSİNDE HAREKET EDİYORUZ”

Cumhurbaşkanları tarafından yapılan açıklamaların bölgesel barış ve istikrar yönünde olduğunu ifade eden Ala, “Bizim beyannamelerimiz ve diplomatik ilişkilerimiz, hiçbir zaman yıkıcı olmadı, hep yapıcı ve inşa edici bir dil içerdi. Şimdi de bu ilişkileri yürütüyoruz. Arzu ediyoruz ki Azerbaycan’ın uluslararası hukuktan kaynaklanan ve tarihten gelen hakkını, hukukunu tam tahkim ederek korumak. Bölgede Azerbaycan'la, Ermenistan'la, Gürcistan'la ve Rusya'yla ilişkilerin iyi olmasını ve ticari ilişkilerin gelişmesini istiyoruz. Bütün bu bölgede ekopolitik bir grup oluşsun ve ülkeler ticaret yapsınlar, insanlar gitsinler gelsinler. Bu çerçevede Azerbaycan ile tam mutabakat içerisinde hareket ediyoruz” açıklamasında bulundu.

 

“ERMENİSTAN İLE GÖRÜŞMELER DEVAM EDİYOR”

Ermenistan ile ilişkilerin normalleşmesi için görüşmelerin devam ettiğini belirten Ala, “Özel temsilci tayin ederek, Ermenistan’la da ilişkilerin daha da gelişmesi ve ilişkilerde yeni bir kapı açılması için görüşmeler devam ediyor. Orada altını çiziyorum ihtiyatlı bir iyimserlik içerisindeyim. Umarım onlar da aynı anlayış içerisinde bu görüşmeleri sürdürürler. Sadece iki ülkenin değil bütün ülkelerin yararına olacak sonuçlar elde ederiz. Çünkü herkes biliyor ki, Azerbaycan’ın hayır diyeceği bir şeye bizde baştan hayır demişizdir ve onların evet diyeceği şeye birlikte evet demişizdir. Bunun üçüncü bir şıkkı yok. O bakımdan ben ilişkilerin sürdürülmesinin bölgenin yararına olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

AK Parti Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Efkan Ala’ya ziyaretinde MHP Genel Sekreteri Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman, MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir, MHP Erzurum Milletvekili Kamil Aydın ve TBMM Türkiye-Azerbaycan Parlamentolar Arası Dostluk Grubu Başkanı Şamil Ayrım eşlik etti.

 

 

BERLİN (AA) - Alman ordusunda görevliyken Suriyeli sığınmacı kılığına girerek terör saldırısı planlayan ve tutuksuz yargılanan üsteğmen Franco Albrecht 5 yıl 6 ay hapis cezası aldı.

Frankfurt Eyalet Yüksek Mahkemesi 33 yaşındaki eski asker Albrecht'e silah yasasını ihlal etmek dahil çeşitli suçlamalardan 5 yıl 6 ay hapis cezası verdi.

Mahkeme ayrıca Albrecht'in etnik, milliyetçi, aşırı sağcı duygulara sahip olduğunu doğruladı.

Savcılık makamı, Albrecht'in üst düzey politikacılara ve tanınan kişilere suikast planlayan "aşırı sağcı bir terörist" olduğunu ifade ederek 6 yıl 3 ay hapis cezası talep etmişti.

Suçlamaların somutlaşması nedeniyle 3 ay önce tutuklanan Albrecht'in 5 yıl 3 ay hapis yatacağı öğrenildi.

- 2017'de yakalanmıştı

Franco Albrecht Şubat 2017'de Viyana Havalimanı'nın tuvaletinde sakladığı dolu bir tabancayı almaya çalışırken tutuklandı.

Silahın nereden geldiği ve onunla ne yapmayı planladığı hala ortaya çıkarılamadı.

Albrecht'in suikastlar işledikten sonra hedef olarak Suriyeli mültecileri göstermek istediği iddia edilmişti.

Albrecht'in dönemin Adalet Bakanı Heiko Maas (SPD) ve Federal Meclis Başkan Yardımcısı Claudia Roth gibi siyasilere suikast hazırlığında olduğu iddianamede belirtilmişti.

 

BERLİN (AA) - Almanya’da gıda yardım hizmetlerinden yararlananların sayısının yılbaşından bu yana yüzde 50 artışla 2 milyonu geçtiği bildirildi.
 

Almanya'da gönüllü gıda yardımı yapan Tafel Aşevi Derneği tarafından yapılan açıklamada, Kovid-19 salgını, enflasyon, Rusya'nın Ukrayna'ya açtığı savaş nedeniyle gıda yardımı alanların sayısının yılbaşından bu yana yüzde 50 arttığı ifade edildi.

Gıda yardımı alanlar arasında işsiz olanlar, düşük gelirli emekliler ile Ukrayna’dan gelen mültecilerin çoğunlukta olduğu belirtildi.

 

Almanya'da 962 şubesi bulunan Tafel Aşevi Derneği Başkanı Jochen Brühl, “Rakamların yüzde 50 artması yoksulluğun arttığının kanıtı. Bu 2 milyondan fazla insanın gıda yardımına ihtiyacı olduğu anlamına geliyor” diye konuştu.

Aşevlerine gıda yardımı yapılması çağrısında bulunan Brühl taleplere yetecek kadar gıda ve çalışanları olmadığına dikkati çekerek, "Limitler doluyor hatta çoğu aşevinin aşıldı. Devlet bu insanların ihtiyaçlarını karşılamalı” ifadesini kullandı.

Yoksulluk Raporu’na göre, ülkede yoksulluk oranı geçen yıl yüzde 16.6 oldu.

 

Tafel Derneği Yöneticisi Sirkka Jendis ise Almanya’da her altı kişiden birinin yoksul olduğunu, toplum olarak bunu kabul etmemeleri gerektiğini belirtti.

 
BERLİN (AA) - Almanya Başbakanı Olaf Scholz, aşırı sağcı Almanya için Alternatif'i (AfD) "Rus partisi" olarak nitelendirdi.
 

Parlamentoda milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Scholz, AfD Milletvekili Steffen Kotre'nin Rusya'ya yönelik yaptırımları "yararsız" olarak nitelendirmesi ve Rusya ile Almanya arasındaki Kuzey Akım 2 (Nord Stream 2) doğal gaz boru hattının faaliyete geçirilmesi çağrısında bulunması üzerine, "AfD'nin sadece sağcı popülist bir parti değil, aynı zamanda Rusya'nın da partisi olduğuna kesinlikle inanıyorum." dedi.

 

Scholz, Almanya'nın Rus petrol ve doğal gazından vazgeçmeye hazırlandığını ve bunun için gerekli altyapıyı inşa ettiğini vurgulayarak, "Bu, tüm vatandaşların çıkarına Almanya için gerçek enerji güvenliğidir." diye konuştu.

Alman havaalanlarındaki yer hizmetlerinde sıkıntı yaşanmasına ilişkin ise Scholz, Kovid-19 salgını sırasında "çok fazla kişinin işten çıkartılmasının" zorlukların nedenlerinden biri olduğunu söyledi.

 

- Ukrayna'ya silah teslimatı devam edecek

Şansölye Scholz, Ukrayna'ya daha fazla silah teslimatı yapılmaya devam edileceğini duyurdu.

Hükümetin silah teslimatı için çok fazla enerji harcadığını belirten Scholz, mühimmat ve teçhizatın doğrudan Almanya'dan Ukrayna'ya teslim edilmesi konusunda yorum yapmaktan kaçınarak bunun müttefiklerle alınan bir karar olduğunu, tek başına hareket etmeyeceklerini kaydetti.

 

BERLİN (AA) - Alman hükümetinin Ayrımcılıkla Mücadele Dairesi Başkanlığı'na Ferda Ataman getirildi.

 

Federal Meclis'te yapılan oylamada, gazeteci-yazar Ferda Ataman 668 oyun 376'sını alarak Alman hükümetinin Ayrımcılıkla Mücadele Dairesi Başkanı oldu.

Ataman, Aile Bakanlığı'nın önerisi üzerine Bakanlar Kurulu tarafından aday gösterilmişti.

 

Ferda Ataman 2013'ten 2016'ya kadar göç, uyum, kültürel çeşitlilik ve iltica alanlarında bilimsel araştırmalar ve veriler yayınlayan Uyum İçin Medya Servisi kurumunda görev yapmıştı.

BERLİN (AA) - Almanya'da şoksuz (uyuşturulmadan) hayvan kesimine izin verilmemesi nedeniyle Müslümanların, kurban kesimi için Polonya'yı tercih ettiği bildirildi.
 

Almanya'nın başkenti Berlin'de kasaplık yapan Battal Türkmen, ülkede Alman makamları şoksuz kesime müsaade etmediği için kurbanları Polonya'da kestiğini söyledi.

Türkmen 7 yıldan bu yana Berlin'de kurban kesimi hizmeti verdiklerini belirterek "Şoksuz kesimden yani hayvanı uyuşturmadan kesimden yanayız. O yüzden tüm hayvanlarımızı ve kurbanlarımızı Polonya'da kesiyoruz." dedi.

 

Müşterilerinin de şoksuz kesimden yana olmaları nedeniyle kendilerine müracaat ettiğini dile getiren Türkmen, vekalet aldıktan sonra kurbanları Polonya'da kesip hak sahiplerine teslim ettiklerini kaydetti.

Berlin'de Türklerin kurban kesme oranının yüzde 60 civarında olduğunu tahmin ettiğini ifade eden Türkmen, "Dışarıya yardım olması amacıyla Türkiye'ye akrabalarına gönderenler var. İhtiyacı olan ülkelere de bağışlayanlar var. Ama Almanya'da bayramı ailesiyle idrak etmek isteyen ve çocuklarına anlatmak amacıyla kurban kesenler var." diye konuştu.

 

Almanya'da Yahudilerin şoksuz bir şekilde kesim yapabildiğine dikkati çeken Türkmen, Müslümanların henüz bu izne sahip olmadıklarından yakınarak "Bizler burada birlik ve bütünlük halinde hareket ettiğimiz zaman biz Müslümanlar da Almanya'da şoksuz kurban kesebileceğiz." ifadelerini kullandı.

Corona hat dieses Jubiläum ordentlich durcheinandergewirbelt: Bereits
im November 2019 begleitete Altbürgermeisterin Marion Schäfer-Blake eine
Delegation von 40 Würzburgerinnen und Würzburgern nach Bray und in die
Grafschaft Wicklow, der obligatorische Gegenbesuch konnte aber erst
jetzt stattfinden. 35 Gäste aus Irland belegen, dass die
Städtepartnerschaft im 20. Jahr - beziehungsweise nun ja schon 23.
Jahr - sehr lebendig ist und von vielen Schultern getragen wird.

Oberbürgermeister Christian Schuchardt betonte in seiner Festrede im
Ratssaal, dass gerade angesichts des brutalen Kriegs Russlands gegen die
Ukraine „unsere Werte, unser way of life und unser friedliches
Miteinander in Gefahr sind: Die europäischen Demokratien, die nach dem
Zweiten Weltkrieg Feindschaften ausräumten, müssen nun noch enger
zusammenrücken.“ Und weiter das vertiefen, was im konkreten Fall mit
einer Partnerschaft zwischen der St. Kilians Community School und dem
Matthias-Grünewald-Gymnasium begann und über die Jahrzehnte viele
Früchte trug.

Das diesjährige Besuchsprogramm deckte sehr unterschiedliche Aspekte
ab. So wurde beispielsweise das Zentrum für Digitale Innovationen (ZDI)
am Hubland vorgestellt und beim Besuch in der Bayerischen Landesanstalt
für Weinbau und Gartenbau (LWG) stand der Klimawandel im Zentrum der
Gästeführung. Welche Herausforderungen kommen auf die Winzer zu?
Welche Rebsorten haben in Franken mittelfristig kaum Überlebenschancen?
Die Führung beinhaltete zudem einen generellen Überblick über die
Aufgaben der einzelnen Institute und Fachzentren der LWG. In Gadheim
besuchte man zudem den Mittelpunkt Europas und wurde vom 2.
Bürgermeister Veitshöchheims Elmar Knorz empfangen. Die Delegation
durfte sich auch ins Gästebuch eintragen. Natürlich gab es auch
Gelegenheit sowohl den klimatisch herausgeforderten Wein als auch
Kiliani-Festbier in gemütlichen Runden zu testen.

Councillor Paul O`Brien (Wicklow County Council) griff in seiner
Festrede die Worte Schuchardts auf und lobte die neu eingegangenen
Verbindungen zu den Städten Lwiw und Luzk in der Ukraine. Dieses Land
brauche nun jede Unterstützung. Bezogen auf die eigene Partnerschaft
freut er sich auf die nächsten 20 Jahre Austausch. Councillor Anne
Ferris (Bray Municipial Council) war schon im Jahr 2000 beim offiziellen
Start der Partnerschaft in Würzburg, nun lobte sie besonders zwei
Herren, die über die Jahre viel Tatkraft in die Beziehungen gesteckt
hätten: George Jones von der Irish-German Society of Bray & County
Wicklow und sein „Gegenüber“ Matthias Fleckenstein von der
Deutsch-Irischen Gesellschaft. Der 2019 verstorbene Jürgen Gottschalk
steht als Gründer dieser Gesellschaft für die Wurzeln, die zeitlich noch
weiter zurückreichen und wurde beim Festakt ebenfalls herausgestellt.

Laut Máirtín Cronin, Leiter für politische und EU-Angelegenheiten der
Irischen Botschaft, sei es gerechtfertigt, dass man Würzburg als
irischste Stadt Deutschlands bezeichnet. Er dachte hierbei an die lange
Geschichte, die natürlich mit dem Frankenapostel Kilian begonnen habe.
Gut 1300 Jahre später freute er sich über den gut gefüllten Ratssaal.
Vertreter des Stadtrats, der Kirchen, oder auch von
Bildungseinrichtungen waren in großer Zahl zur Feier gekommen, die von
Christoph Lewandowski auf der Trompete und Gitarrist Bernhard von der
Goltz so irisch umrahmt wurde, dass Paul O`Brien sogar kurz etwas
Heimweh verspürte.

BERLİN (AA ) - Almanya'da ırkçı bir kişinin başörtülü bir kadına fiziksel saldırıda bulunduğu ve başörtüsünü yırttığı bildirildi.
 

Tagesspiegel gazetesinde yer alan haberde başkent Berlin'in Weissensee semtinde ırkçı bir kişinin başörtülü bir kadına ırkçı hakaretlerde bulunup saldırdığı ifade edildi.

37 yaşındaki ırkçının restoranda yemek yiyen 39 yaşındaki kadının başörtüsünü yırtarak başına ve vücudunun üst kısmına vurduğu belirtildi.

 

Saldırıyla ilgili emniyetin geniş çaplı soruşturma başlattığı öğrenildi.

Yine Berlin'in Prenzlauer Berg semtinde 52 yaşındaki bir adamın evinin penceresinden iki kadına ırkçı hakarette bulunduğu ve komşuların haber vermesiyle polisin olay yerine geldiği kaydedildi.

Polise de hakaret eden şahsın gözaltına alınıp kimlik tespiti yapıldıktan sonra serbest bırakıldığı belirtildi.