Aytürk

Aytürk

Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...

KÖLN (AA) - Türkiye'nin ilk kadın doktoru ve kadın hakları savunucusu Safiye Ali, vefatının 69'uncu yılında Almanya'nın Dortmund şehrindeki kabri başında anıldı.
 
Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) Federal Kadın Birliği üyeleri, Safiye Ali'nin kabrini ziyaret ederek Kur'an-ı Kerim okudu.
Federal Kadın Birliği yönetim kurulu üyeleri Rabia Şahinarslan ile Kıymet Yavuz, Safiye Ali'nin kabrine çiçek dikerek dua etti.
 
 
 
 
- Dr. Safiye Ali
Türkiye'nin ilk kadın doktoru Safiye Ali, 1894 yılında İstanbul'da doğdu. Almanya'nın Würzburg Üniversitesi Tıp Fakültesini birincilikle bitiren Ali, rahatsızlığı dolayısıyla 1952 yılında Dortmund'da bir ameliyat geçirdi. Safiye Ali, amansız hastalığa yenik düşerek 5 Temmuz 1952'de Dortmund'da 58 yaşında hayatını kaybetti.
Safiye Ali'nin yeri bilinmeyen mezarı, bu yılın şubat ayında, Türkiye'nin Essen Başkonsolosu Şener Cebeci ile Dortmund Türk Dernekler Birliği Platformu Sözcüsü Emre Güleç'in çabalarıyla 69 yıl sonra Dortmund'da bulundu.
Essen Başkonsolosluğunca Ali'nin mezarının yapımı için Alman makamlarına resmen başvuru yapıldığı açıklandı.
 
 
 
 

Mehr als 100 Jahre nach ihrer Ausrottung durch den Menschen in Deutschland wurden im Juni 2021 erstmals zwei junge Bartgeier im Nationalpark Berchtesgaden ausgewildert. Für ihre Auswilderung lernten sich die beiden spanischen Jungvögel in der Quarantänestation des Tiergartens auf Gut Mittelbüg am sogenannten Schmusegitter kennen.

 
 
Warum im Tiergarten Nürnberg? Der stellvertretende Zoodirektor Jörg Beckmann erläutert: „Der Nürnberger Tiergarten hält mit kurzen Unterbrechungen bereits seit 1965 Bartgeier, wobei es im Jahr 1997 zur ersten erfolgreichen Aufzucht eines Jungtieres kam. Seitdem unterstützt der Tiergarten regelmäßig Auswilderungsprojekte in Spanien und Frankreich mit Nachzuchten.“ Dank der Expertise im Nürnberger Tiergarten und der Unterstützung durch Fachleute von der Vulture Conservation Foundation (VCF) konnten die bereits beringten jungen Bartgeier prima auf ihr neues Zuhause vorbereitet werden. Um die Vögel später in der Luft durch bestimmte Muster eindeutig erkennen zu können, markierten die Fachleute einzelne Federn mit einem Bleichmittel markiert. Auch auf Nachweis-Fotos bei ihren zukünftigen Erkundungsflügen durch die Alpen können die Vögel so erkannt werden. Zudem wurde den Vögeln zur Probe ein GPS-Sender angelegt, um den optimalen Sitz individuell an die Vögel anzupassen. Mit diesem Sender auf dem Rücken informieren die Bartgeier später die Forscher über ihren Standort, ihre Flugrouten, und sogar Körperneigung und -temperatur werden erfasst. So senden sie oft tausende Daten täglich an die Beobachtungsstation.
 
 
Das für diesen Sommer bereits lang geplante, gemeinschaftliche Auswilderungsprojekt für Bartgeier in Bayern vom Tiergarten Nürnberg, dem LBV (Landesbund für Vogelschutz) und dem Nationalpark Berchtesgaden ging mit den Vorbereitungen auf Gut Mittelbüg in die letzte Runde. Am 10. Juni 2021 schließlich brachten Tiergartenmitarbeitende die beiden Junggeier aus dem Centro de Cría de Quebrantahuesos "Guadalentín" in Cazorla (Spanien) nach Oberbayern. Dort erhielten sie ganz offiziell ihre Namen – Bavaria und Wally. Dann wurden sie von Bergsteigern in speziell angefertigten Holzkisten und auf Transportkraxen zu Fuß hoch hinauf ins Gebirge zu ihrer Auswilderungsnische getragen. Von dort werden sie sich in einigen Wochen in die Lüfte schwingen.
 
 
Wissenswertes
Der Bartgeier (Gypaetus barbatus) zählt mit einer Flügelspannweite von bis zu 2,90 Metern zu den größten, flugfähigen Vögeln der Welt. Anfang des 20. Jahrhunderts war der majestätische Greifvogel in den Alpen ausgerottet. Im Rahmen eines großangelegten Zuchtprojekts werden seit 1986 im Alpenraum in enger Zusammenarbeit mit dem in den 1970er Jahren gegründeten EEP der Zoos junge Bartgeier ausgewildert.
 
Webcam: Blick in die Auswilderungsnische
www.lbv.de/naturschutz/arten-schuetzen/voegel/bartgeier/bartgeier-webcam/
 
Corona: Besondere Zeiten für den Tiergarten Nürnberg
Alle Informationen zu den coronabedingten Veränderungen finden Sie auf der Tiergarten-Internetseite unterwww.tiergarten.nuernberg.de
 
Text: Nicola A. Mögel

Almanya'da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirlerinin gevşetilmesini fırsat bilen vatandaşlar, güneşli ve sıcak havanın tadını çıkardı. Vatandaşlar maske takma zorunluğunun kaldırıldığı açık alanlarda yürüyüş yaptı.

25 Jahre gehört Antonino Pecoraro dem Würzburger Stadtrat an. „Sie setzen sich ehrenamtlich bis heute vor allem für die gleichberechtigte Teilhabe der ausländischen Bürgerinnen und Bürger am wirtschaftlichen, gesellschaftlichen und politischen Leben ein, wobei Sie diese - auch durch das Beispiel, das Sie geben - zugleich zu aktiver Mitgestaltung motivieren und ermutigen wollen“, würdigte Oberbürgermeister Christian Schuchardt in der Sitzung die Verdienste des gebürtigen Sizilianers, der seit 1979 in Würzburg lebt. Bereits 1994 hat er den Ausländer- und Integrationsbeirat mitbegründet, vor wenigen Wochen hat sich Pecoraro erneut zum Vorsitzenden dieses Beirats wählen lassen. Darüber hinaus gehörte er viele Jahre dem Vorstand der Arbeitsgemeinschaft der Ausländerbeiräte Bayerns an.
 
Die Kulturpolitik ist der zweite Schwerpunkt des grünen Kommunalpolitikers, der beispielsweise im Kulturausschuss und im Werkausschuss Mainfranken Theater mitarbeitet. Für ein Vierteljahrhundert Einsatz im Stadtrat verlieh Schuchardt nun den Tanzenden Schäfer und lobte hierbei die lösungsorientierte Art seines Kollegen, der auch zusammen mit seinem Landsmann Emanuele La Rosa unlängst die Städtefreundschaft zu Siracusa ins Leben rief.
 
 
Bild: Tanzender Schäfer Pecoraro
Integration vorgelebt und als Thema erkannt: Antonino Pecoraro erhält für 25 Jahre im Würzburger Stadtrat den Tanzenden Schäfer aus den Händen von Oberbürgermeister Christian Schuchardt. Bild: Georg Wagenbrenner

KIRŞEHİR (AA) - Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Kırşehir programı kapsamında geldiği Kaman'da Japon Arkeolog Sachihiro Omura ile birlikte Kalehöyük kazı alanında birlikte çalışmak için sözleşti.

Varank, 2011'de ABD'de "En İyi Yeşil Müze Ödülü"ne layık görülen Kaman Kalehöyük Arkeoloji Müzesi'ni ziyaret etti.

Bakan Varank'ı ziyaretinde Kırşehir Kültür ve Turizm Müdürü Halil Çalışır, Müze Müdürü İzzet Esen ve Kalehöyük Kazı Heyeti Başkanı Sachihiro Omura karşıladı.

Burada Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Ahiler Kalkınma Ajansı desteğiyle hazırlanan müze tanıtım filmini izleyen Varank, dünyanın en eski cam şişelerinden biri, pars heykelciği ve aslan çene kemiğinin de aralarında yer aldığı müzede sergilenen buluntulara ilişkin bilgi aldı.

Varank, 1986'dan bu yana kazı çalışmalarına başkanlık eden Japon Arkeolog Sachihiro Omura'dan çalışma saatlerinin sabah 07.00 ile 15.00 arasında olduğunu öğrendi. Bakan Varank ile Sachihiro Omura, gelecek bir pazar günü Kalehöyük kazı alanında birlikte çalışmak için sözleşti.

Japonya sınırları dışında bulunan en büyük botanik bahçelerinden biri olan Geleneksel Japon Bahçesi'ni de gezen Varank, hatıra fotoğrafı çektirdi.

- Belediyeyi ziyaret etti

Bakan Varank'a ziyaret ettiği Kaman Belediyesinde ince kabuğu ve lezzetliyle ünlü Kaman cevizi fidanı hediye edildi.

Kaman İlçe Sağlık Müdürlüğünün belediye binası önündeki yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısı uygulama noktasına uğrayan Varank, burada sağlık personeli ve aşı olmaya gelen vatandaşlarla sohbet etti.

Bakan Varank'a ziyaretlerinde Kırşehir Valisi İbrahim Akın, AK Parti Kırşehir Milletvekili Mustafa Kendirli, Kaman Belediye Başkanı Necati Çolak, AK Parti Kırşehir İl Başkanı Seher Ünsal ve AK Parti Kaman İlçe Başkanı Kamil Avşaroğlu da eşlik etti.

3 kişiyi öldürüp 5 kişiyi yaralayan saldırganın sorgusu devam ederken Almanya’daki göçmen kökenli kuruluşlardan da arka arkaya teröre sert kınama mesajları gelmeye devam ediyor.
 
Somali asıllı bir sığınmacı olduğu belirlenen sanık ile ilgili savcılık açıklaması henüz yapılmamış olmasına rağmen saldırganın acımasızlığına bakıldıgında arkasında başka azmettiricilerin de olabileceğini dikkate alan polis sorgulaması devam ederken KONAD Sosyal ve Siyasal Araştırmalar Merkezi Başkanı Sait Özcan, “Yerliler ve göçmenler olarak hasta ruhlu kişiliklerin her an hepimiz için ne kadar tehlikeli hareketlere girişebileceğini düşündüğümüzde insan gerçekten irkiliyor. Kültürel dokusu, üniversite çevresi ve göçmenlere karşı hoşgörüsü olabilen bir şehirde böyle bir olayın meydana gelmiş olmasına inanamıyorum. Saldırganın yakın çevresi de iyice araştırılarak açığa çıkarılmalıdır. Saldırganın yaptığı katliam sonrası onun geldiği ülke ya da milliyetine toptan düşmanlık ve kin yükselişi de çok tehlikelidir. Kini kin ile besleyen toplumların sağlıklı bir geleceği olmaz. Şimdi toplum olarak çok daha dikkatli ve sağduyulu olmalıyız” dedi.
- Muş'un Malazgirt ilçesinde Kültür ve Turizm Bakanlığının desteklediği proje kapsamında yürütülen kazı çalışmalarıyla büyük zaferin kazanıldığı yerin bütün bilimsel detaylarıyla aydınlatılması hedefleniyor
- Kazının bilimsel danışmanı Prof. Dr. Adnan Çevik:
- "Selçuklu ordusu, Bizans imparatorunu esir alacak kadar büyük bir zafer kazanmışsa da şehitlerimizin olduğunu biliyoruz. O şehitlerin nerelere defnedildiğini tespit etmeye çalışmak, onların hatırasını canlı kılarak gelecek nesillere aktarmak istiyoruz"
 

MUŞ (AA) - Sultan Alparslan'ın Türklere Anadolu'nun kapılarını açtığı Muş'un Malazgirt ilçesinde, 10 üniversiteden bir araya gelen 35 akademisyen, 26 Ağustos 1071'de şanlı zaferin kazanıldığı alanın tespiti için bölgedeki çalışmalarını sürdürüyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün izniyle Ahlat Müze Müdürlüğü başkanlığında, Muş Alparslan ve Muğla Sıtkı Koçman üniversitelerinin iş birliğiyle geçen yıl başlatılan "Malazgirt Savaş Alanının Tespiti, Tarihi ve Arkeolojik Yüzey Araştırma Projesi" bu sene de devam ediyor.

Muş Valiliği ve Malazgirt Kaymakamlığının desteklediği proje kapsamında Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Çevik'in bilimsel danışmanlığında bir araya gelen 10 üniversiteden 35 akademisyen, Süphan Dağı eteğindeki Örenşar köyü mevkisindeki 1800 rakımlı tepede kazı çalışması yürütüyor.

Geçen yıl yapılan sondaj kazıları sırasında 5 mezarın tespit edildiği alanda çalışan kazı ekibi, savaşın izlerine ulaşmayı ve büyük zaferin kazanıldığı yeri bütün bilimsel detaylarıyla aydınlatmayı hedefliyor.

- "Malazgirt'in tarihi kimliği bizim için öncelik teşkil ediyor"

Prof. Dr. Adnan Çevik, AA muhabirine, Anadolu'nun Türkiye oluşu sürecinin başlatıcısı tarihi hadisenin noktasal olarak nerede yaşandığını belirlemek istediklerini vurguladı.

Malazgirt'in tarihi kimliğini açığa çıkarmak, savaş izleri ve objelerini yakalamak, savaşın "turan" taktiğini, çatışmaların tam olarak nerede cereyan ettiğini belirlemeyi amaçladıklarını anlatan Çevik, şöyle konuştu:

"Selçuklu ordusu, Bizans imparatorunu esir alacak kadar büyük bir zafer kazanmışsa da şehitlerimizin olduğunu biliyoruz. O şehitlerin nerelere defnedildiğini tespit etmeye çalışmak, onların hatırasını canlı kılarak gelecek nesillere aktarmak istiyoruz. Bu önemli tarihsel hadiseyi gerçek zaman ve gerçek mekanda görünür kılmak temel amacımız. Malazgirt'in tarihi kimliği bizim için öncelik teşkil ediyor. Malazgirt, 2 kilometre uzunluğunda çift surlu, 10 metre yüksekliğinde 50'ye yakın burcu olan muazzam bir ordugah şehir. Binlerce yıllık geçmiş var."

Ovada, savaşın cereyan ettiği alanda jeoradar ve elektromanyetik taramalar yaptıklarını belirten Çevik, dijital arkeolojinin tüm imkanlarını kullandıklarını vurguladı.

Şanlı zaferin 950. yıl dönümü olduğu için çalışmaların ayrı bir önem arz ettiğini dile getiren Çevik, geçen yıla göre daha yoğun bir çalışma öngördüklerini aktardı.

- "Malazgirt Savaşı'nın somut kanıtları bulunabilir ümidiyle çalışıyoruz"

Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Eski Çağ Tarihi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemalettin Köroğlu da projenin farklı disiplinlerden birçok uzman tarafından yürütüldüğünü vurguladı.

Selçuklu ordusunun geliş rotası konusunda kaynakların verdiği bilgiler ışığında çalıştıklarını belirten Köroğlu, şunları kaydetti:

"Bu ovada bulunan ok uçları küçümsenmeyecek miktarda. Bizi savaşın yapıldığı yüzyıla götürüyor. Savaşta ölen insanlara ait olabilecek mezarları aramaya başladık. Bu mezarların bir kısmı yüzeyden görülebiliyordu. Görülebilen taş yığınlarını belgeledik. Dörtgen bir mezar odasının olduğunu fark ettik. Bu mezarların ikisinde kemik ve çanak çömlekler bulduk. Bu bizi heyecanlandıran bir bilgiydi."

Çıkarılacak kemiklerin inceleneceğini aktaran Köroğlu, "Amacımız kaynaklarda var olan bilgilerin arazide görünür halde somut kanıtlarını bulabilmek ve akademik çıktılarını bilim dünyasına tanıtmak. Tarihi önemi ve güzellikleriyle Malazgirt bir turizm merkezi olabilir." sözlerine yer verdi.

Bentour Reisen, ücretsiz iptali sağlayan FlexSorglosPlus kampanyasını 30 Haziran 2021 tarihine kadar uzatırken, tarifenin hizmet kapsamını da genişletiyor.

Bentour Reisen, FlexSorglosPlus Kampanya tarifesi, ücretsiz iptal ve tarih değişikliği gibi hizmetlerin yanı sıra, Tatil bitiminde Türkiye’den dönüş esnasında zorunlu olan PCR Test’in masraflarını da içerdiğini, daha önce kamuoyu ile paylaşmıştı.
 
Bu hizmetlere ilave olarak, Benour Reisen, 30 Haziran 2021 tarihine kadar yapılan rezervasyonlarda, tarife kapsamında, seyahat öncesi 72 saatlik zaman diliminde, yolcunun PCR Test sonucu pozitif olmasından dolayı seyahat edemediği takdirde, ödenen tatil ücretin tamamı iade edilecektir.


Bentour Reisen CEO’su Deniz Uğur: “Seyahat sigortaları genelde bu gibi durumları kapsamıyor ve müşteriler masrafları ödemek zorunda kalıyorlar.” şeklinde açıklık getirirken, “Bu sebeple Seyahat paketlerimizde, bu hizmetimiz ile kolaylık sağlayarak, müşterilerimize daha fazla güven vermek niyetindeyiz.” diye FlexSorglosPlus tarifesinin avantajlarından bahsetti.

Sigorta ayrıca, rezervasyonun tüm katılımcılarını kapsıyor ve zorunlu iptal eden yolcuya eşlik eden kişilerinde olası iptal masraflarını karşılıyor.
Im Tiergarten der Stadt Nürnberg gibt es wieder Fohlen bei den Kulanen, bei den Przewalski-Pferden und den Somali-Wildeseln. Der Nachwuchs ist hochwillkommen, denn alle drei Tierarten gelten in ihren Lebensräumen als bedroht. Zoos wie der Tiergarten Nürnberg bemühen sich mit ihren Nachzuchten diese Tierarten zu erhalten. Für alle drei genannten Pferdeartigen gibt es europäische Erhaltungszuchtprogramme (EEP), an denen der Tiergarten beteiligt ist. Bei den Kulanen und Przewalski-Pferden engagiert sich der Tiergarten auch in Projekten im Lebensraum der Tiere. 

Die kleine Kulanstute kam am 14. Mai 2021 im Tiergarten zur Welt. Die Kleine läuft wie alle Pferde- und Eselfohlen schon in der Herde mit. Bereits kurz nach der Geburt stehen die Fohlen bereits auf ihren oftmals noch wackligen Beinen. Denn durch das frühe Stehen und vor allem Laufen sichert sich der Nachwuchs bei den Wildpferden das Überleben. Dieses Überleben wird jedoch durch den Raubbau der Menschen an der Natur immer schwieriger. Die in China, der Mongolei und Kasachstan vorkommenden Kulane (Equus hemionus) gelten als „stark gefährdet“ und stehen damit auf der „Roten Liste“. Ihr Verbreitungsgebiet schrumpfte in den letzten 200 Jahren dramatisch und umfasst heute weniger als drei Prozent seiner ursprünglichen Größe. Der Tiergarten Nürnberg engagiert sich in einem internationalen Projekt für die Wiederansiedlung von Kulanen in dem kasachischen Altyn Dala-Schutzgebiet.
 
Bei den Przewalski-Pferden (Equus ferus przewalski) kamen in diesem Jahr im Tiergarten zwischen Januar und April drei Fohlen zur Welt. Zwei Hengste, geboren am 17. Februar und 8. April, und eine Stute, geboren am 11. Januar. Auch diese Pferdeart galt als ausgestorben und ist heute durch die erfolgreiche Auswilderung durch Zoonachzuchten in der Mongolei und China als „stark gefährdet“ eingestuft mit einem positiven Populationstrend. Der Tiergarten unterstützt seit langem finanziell die International Takhi Group, die sich dem Schutz dieser Wildpferde in der Wüste Great Gobi B in der Mongolei verschrieben hat. Zusätzlich betreut der Tiergarten das Beweidungsprojekt in Erlangen-Tennenlohe im Rahmen des Erhaltungszuchtprogramms der europäischen Zoos für diese Art.
 
Auch bei den Somali-Wildeseln (Equus africanus somalicus), ist der Bestand in der Natur vom Aussterben bedroht. So soll es nur noch 23 bis 200 erwachsene Tiere in Eritrea und Äthiopien geben, in Somalia ist die Tierart wahrscheinlich ausgestorben. Mit dem diesjährigen Nachwuchs bei den Somali-Wildeseln, einem Hengst, der am 1. Februar geboren wurde, und einer Stute, die am 13. Mai zur Welt kam, leistet der Tiergarten wieder einen Beitrag für die Zoopopulation dieser Tierart. 

BRÜKSEL (AA) - Avrupa Birliği (AB), sosyal medya platformu Facebook'un ürün alışveriş hizmeti Marketplace'e ve seri ilanlarına yönelik rekabet soruşturması başlattı.
 
AB Komisyonu Kıdemli Başkan Yardımcısı Margrethe Vestager, Facebook'a yönelik resmi rekabet soruşturması başlatıldığını açıkladı.
 
Facebook'u yaklaşık 3 milyar insanın kullandığını, platformda 7 milyon civarında şirketin de reklam verdiğini anımsatan Vestager, Facebook'un sosyal ağlarını kullananlara ilişkin "muazzam" veri topladığını, şirketin bu verilerle bazı tüketici gruplarını hedef alabildiğini ifade etti.
 
Vestager, dijital ekonomide verilerin rekabeti bozacak şekilde kullanılmaması gerektiğinin altını çizerek, toplanan verilerin Facebook'a özellikle reklam ilanları sektöründe ve alışveriş hizmeti Marketplace'te avantaj sağlayıp sağlamadığını soruşturacaklarını belirtti.
 
AB ülkelerinde faaliyet gösteren şirketlerin sektörlerinde rekabete aykırı bir tutum içinde olup olmadığını denetleme yetkisi AB Komisyonu'nda bulunuyor.
 
Komisyon, söz konusu soruşturmalarda rekabete aykırı bir durum olup olmadığını değerlendiriyor. Rekabete zarar verecek durumların tespit edilmesi halinde AB Komisyonu, bu duruma son veriyor ve şirketlere yüksek para cezaları uyguluyor.