Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
BERLİN (AA) - Dünyanın önde gelen devlet varlık fonlarından Norveç Varlık Fonu, Rusya-Ukrayna savaşı ve yüksek enflasyonun piyasalarda oynaklığa neden olmasının etkisiyle geçen yıl 1 trilyon 637 milyar Norveç kronu (164,4 milyar dolar) yatırım zararı açıkladı.
Norveç Varlık Fonu'ndan yapılan açıklamada, 2022’de fonun yatırım zararının yüzde 14,1 olduğu, bunun da 1 trilyon 637 milyar Norveç kronuna (164,4 milyar dolar) denk geldiği belirtildi.
Söz konusu yatırım zararının, fonun 2008 finansal krizinden bu yana en büyük zararı olması dikkati çekti. Fonun 2008'deki kaybı 633 milyar Norveç kronu olarak kayıtlara geçmişti.
Fonun Yatırım Yönetimi Başkanı Nicolai Tangen, konuya ilişkin değerlendirmesinde, piyasaların Rusya-Ukrayna savaşından, yüksek enflasyondan ve yükselen faiz oranlarından etkilendiğini belirtti.
Tangen, “Bu, hem hisse senedi piyasasını hem de tahvil piyasasını aynı anda olumsuz etkiledi. Bu çok olağan dışı bir durumdu. Enerji hariç, pay piyasasındaki tüm sektörler, negatif getiri elde etti.” ifadesini kullandı.
Norveç Varlık Fonu, 1990'dan itibaren ülkenin petrol ve doğal gaz üretiminin getirisiyle yabancı ülkelerin hisse senetleri, tahvil ve emlak piyasalarına yatırım yapıyor. Norveç hükümeti, fon gelirlerinin çok az bölümünü kullanabiliyor, geriye kalan yüksek kısım ise gelecek nesiller için biriktiriliyor.
Fonun, Norveç dışında 70 ülke ve 9 bin 338’den fazla firmada yatırımı bulunurken, dünya borsalarındaki hisselerin yüzde 1,3’ünü elinde tutuyor. Fon, son yıllarda yoğun olarak yenilenebilir enerji projelerine yatırım yapıyor.
Fonun piyasa değeri 31 Aralık 2022 itibarıyla 12 trilyon 429 milyar Norveç kronu (1 trilyon 240 milyar dolar) oldu
Schweinfurt derneğimizden 29 Ocak Toplumsal Dayanışma ve Milli Direniş Günü’nü anma etkinliği düzenlendi.
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) üyesi Schweinfurt Batı Trakya Türk Aile Birliği, 29 Ocak Toplumsal Dayanışma ve Milli Direniş Günü’nün 35. yıl dönümünü 29 Ocak 2023 Pazar günü dernek lokalinde düzenlediği özel etkinlik ile andı. Anma etkinliğine ABTTF Başkan Yardımcısı Ali Osman’ın iştirak ettiği anma etkinliğine Schweinfurt derneğinin yönetici ve üyeleri eş ve çocuklarıyla katıldı.
Anma etkinliği bir dakikalık saygı duruşu ile başladı. Ardından ABTTF Başkan Yardımcısı Ali Osman açılış konuşması yaparak konukları selamladı. Sonrasında Schweinfurt Derneği Başkanı Mustafa Deli yaptığı konuşmada, Batı Trakya Türk toplumunun hak arama mücadelesinde dönüm noktası olan bu özel günün yıl dönümü vesilesiyle düzenlendikleri anma etkinliğine katılımları için konuklara teşekkür etti. Deli, 29 Ocaklardaki mücadele ruhunun her zaman hatırlanacağını ve devam edeceğini belirterek, Batı Trakya Türkleri arasındaki birlik ve beraberliğin daim olmasını diledi.
Konuşmaların akabinde 29 Ocak 1988’deki kitlesel protesto eyleminin yapılmasına yol açan olaylar, protesto yürüyüşü ve 29 Ocak 1990’da Batı Trakya Türklerine yapılan saldırıları anlatan sinevizyon gösterimi yapıldı.
Anma etkinliği konuklara yemek ikramı ile sona erdi.
Türk Eğitim Derneği Duisburg-Essen Üniversitesi Türkistik bölümünün bir kısmında Türkiye karşıtı söylem ve eylemleri eleştirdi ve bölümün akademik geleceği ile ilgili endişelerini mektupla rektörlük ve dekanlığa bildirdi.
Bünyesinde Türkçe öğretmenlik eğitimini de barındıran Türkistik bölümünde öğrenciler mobbing tarzı uygulamalardan, akademik kadro yetersizliğinden, Türkiye’den kaçarak‚ sürgündeki akademisyen’ sıfatıyla Türkiye ve Türk kimliği karşıtlıklarını ve ideolojik girişimlerden rahatsızlıklarını Türk Eğitim Derneği aracılığı ile dillendirdiler. Türkistik bölümü dolaylı olarak sıkça Türkiye karşıtı söylemlerle, “Soykırımı” ve “etnik bölünmeyi” konu eden sempozyumlarla gündeme gelmekte.
Türk Eğitim Derneği adına yazılan bildiri ve mektupta Türkistik’in Almanya’da Türkçe öğretmeni yetiştiren tek akademik kurum olması vurgusu yapılarak Türkistik bölümünün Türkçenin Almanya’da eğitim sistemi içinde yer alması açısından önemli bir kurum olduğunun altı çizildi.
Bildiri ve mektupta bu tespit sonrası eleştirilere yer verildi. Mektup şöyle devam etti:
‚Buna rağmen Türkistik bölümünde kaygı veren gelişmeleri gözlemliyor ve yetkilileri önlem alma hususunda uyarıyoruz. Öğrencilerle söyleşi yöntemiyle ortaya çıkardığımız ve sorunlar arasında sayılması gereken başlıca maddeler şunlardır:
Bu iddialar henüz yeterince yanıtlanmamıştır ve kamuoyunu ciddi anlamda rahatsız etmektedir.
https://docplayer.org/220997041-Paris-sehr-geehrte-kollegen.html
https://www.trhaber.com/gundem/pkk-destekcisi-surgundeki-akademi-avrupa-da-vurgun-h21096.html
https://www.academy-in-exile.eu/2021/11/04/der-nicht-anerkannte-genozid-dersim-1937-1938/
Ancak Türkçe ilkokul öğretmenliği için atanan öğretmenin görevini henüz bir yıl içinde bırakmak zorunda kalması yolundaki söylentiler Türkçe bölümü adına kaygı vericidir.‘
Türk Eğitim Derneği yetkilisi Taner Güngören ‚Umarız Duisburg-Essen Üniversitesi ve bölüm bizlerin ve öğrencilerin kaygılarını ve eleştirilerini dikkate alıp gerekli önlemleri alırlar. Daha evvel de FÖTEV - KRV Türk Veli Dernekleri Federasyonu bezner eleştirileri dillendirmiştir. Bu konuda Türk toplumunun ve Alman dostlarımızın hassasiyetleri ve eleştirileri ortaktır‘ dediler.
Türk Eğitim Derneği'nin Duisburg Essen Üniversitesi Rektörlüğü ve Dekanlığına eleştirel mektup (altta ve üstte)
Taner Güngören
Bentour Reisen bu program içeriği ile "Bentour Quality Trip" altında 2023 Yaz sezonunun ilk info grup gezisini düzenliyor.
Bu sene de her zaman olduğu gibi, Bentour Reisen'in odak noktası Seyahat acenteleri olacak. " Bentour Quality Trip" gezisinde katılımcı seyahat acenteleri ürün ve destinasyon hakkında bilgilendiriliyor. Bu geziye eşlik eden Bentour otel rehberleri, otel partnerleri ve seyahat acentesi meslektaşları ile bilgi alışverişi yapma imkânı bulacaklar.
15 Mart’ta başlayan birinci Info gezisi, tamamen stajyerlere yönelik olup Akdeniz hakkında temel bilgiler içerecektir.
Ardından dört ayrı "Bentour Quality Trip" info gezilerin de tarihleri belirlendi. Bunlardan birisi lüks otelleri konu alırken, diğerleri İzmir, Kemer ve Side tatil bölgelerine düzenlenecek. Ayrıca, Hollanda pazarı için özel seminer seyahatleri ve 5 farklı "Bentour Quality Trip" planlama aşamasında bulunmaktadır.
Program detayları:
15.03.- 18.03.2023 / Stajyer
22.03. - 25.03.2023 / Lüks Oteller 26.04.-30.04.2023 / İzmir – Tatil bölgsi 26.04.-29.04.2023 / Kemer – Tatil bölgesi 10.05.-13.05.2023 / Side - Aile Otelleri
Bentour Reisen en büyük Türkiye tatili uzmanı olarak, Alman pazarında Türkiye tatillerine yönelik en kapsamlı şekilde hizmet vermekteyiz. Misafirlerinin, iş ortaklarının, çalışanlarının ve destinasyonların refahını ve güvenliğini her zaman göz önünde bulunduran sorumlu ve sürdürülebilir turizmi temsil etmektedir.
Türkiye tatili uzmanı Bentour Reisen, kendi profesyonel satış ekibi, bölgedeki rehberleri, kaliteli otel ve havayolu ortaklarının seçimi ile sürdürülebilir yüksek kaliteli turizmi garanti etmekte.
Bentour Reisen seyahat acenteleri ile güvenli ve bağlı bir ortaklığı önemseyerek, piyasadaki en cazip komisyon modellerinden birini sunuyor.
Bentour hakkında kısa kısa;
Avrupadaki en eski Türk turoperatörü+
Yüksek müşteri memnuniyeti sunuyor. 99,04
Bentour sloganı “Bentour macht glücklich“(Bentour mutlu eder)
Almanca konuşulan pazardaki en kapsamlı Türkiye ürünü
50 yılı aşkın Türkiye turizm uzmanlığı tecrübesi
İspanya, Yunanistan, Mısır vb. diğer destinasyonlar ürün portföyünü tamamlar
Kadrosunda sirf Bentur müsterilerine hizmet veren otel rehberleri 365 gün 24 saat görevdedir
MyBentour hizmet portalı
Seyahat acenteları için cazip komisyon modeli
“Deutscher Reisesicherungsfondsve Isvicre Reiseversicherung (Alman Seyahat Sigortası Fonu)
aracılığıyla müşterilerin para acisindan koruması ve "Seyahat Garantisi"
Für Bayerns Innenminister Joachim Herrmann ist die derzeitige Regelung im Bundesimmissionsschutzrecht, wonach Fahrzeuge mit einem E-Kennzeichen in Umweltzonen auch eine Umweltplakette brauchen, schwer nachvollziehbar. "Die Staatsregierung hatte deshalb bereits letztes Jahr die Bundesregierung um eine Anpassung der Rechtslage gebeten, leider vergebens", erklärte Herrmann. "Daher haben wir jetzt die Bayerische Polizei und die betreffenden Kommunen gebeten, Verstöße wegen fehlender Umweltplakette bei Fahrzeugen mit E-Kennzeichen künftig nicht mehr zu ahnden." Laut Herrmann ist dies bei Ordnungswidrigkeiten im Rahmen des Opportunitätsprinzips möglich. "Es ist doch völlig widersinnig und ein bürokratischer Starrsinn der Bundesregierung, Fahrer von Autos mit E-Kennzeichen weiter mit der Umweltplakettenpflicht zu gängeln", argumentierte der Innenminister. "Faktisch alle Fahrzeuge, die ein deutsches E-Kennzeichen haben, erfüllen die Voraussetzungen für die grüne Umweltplakette."
Bayerns Umweltminister Thorsten Glauber: "Wir alle wollen saubere Luft und weniger Lärm in den Städten. Fahrzeuge mit E-Kennzeichen leisten einen wichtigen Beitrag zur Verkehrswende. Trotzdem brauchen sie bislang eine grüne Plakette für die städtischen Umweltzonen. Diese überflüssige Bürokratie sollte abgeschafft werden. Die einzig sinnvolle Lösung ist eine deutschlandweite Befreiung für Autos mit E-Kennzeichen von der Plakettenpflicht. Das schafft Klarheit und spart Gebühren. Wir haben das Bundesumweltministerium daher gebeten, die Rechtslage entsprechend zu ändern."
Bei den Vorschriften zur Umweltplakette handelt es sich um bundesgesetzliche Regelungen in der 35. Bundes Immissionsschutzverordnung, in der Straßenverkehrs-Ordnung und in der Bußgeldkatalog-Verordnung. Entsprechend benötigen alle Kraftfahrzeuge und damit auch alle Elektrofahrzeuge eine der jeweiligen Beschilderung am Beginn einer Umweltzone entsprechende Plakette, Kostenpunkt rund zehn Euro. Ein Verstoß gegen die Plakettenpflicht stellt eine mit 100 Euro sanktionierte Ordnungswidrigkeit dar. Ausnahmen gibt es bislang nur für Kraftfahrzeuge mit einem H-Kennzeichen. "Die Bundesregierung ist aufgefordert, endlich in dem Punkt das Bundesrecht zu ändern", forderte Herrmann. "Schließlich haben wir in Deutschland das Ziel, nachhaltig die Elektromobilität zu fördern und nicht die betroffenen Autofahrer mit sinnlosen Vorschriften zu nerven."
Mit dem Senioren-Nothilfefonds der Stadt Würzburg werden Menschen ab dem vollendeten 60. Lebensjahr in finanziellen Notlagen unterstützt, wenn keine anderen Hilfen greifen, alle Möglichkeiten ausgeschöpft sind und die Voraussetzungen erfüllt sind.
Seit 2016 ergänzt der Zonta Club Würzburg Electra mit weiteren finanziellen Zuwendungen. In Kooperation mit der Stadt wurde nun die Idee geboren, so unterstützte Seniorinnen einmal im Monat bei Kaffee und Kuchen zum Austausch ins Café Senza Limiti in der Augustinerstraße einzuladen.
„Armut macht einsam, und gegen diese Einsamkeit wollen wir mit unserer neuen Initiative etwas tun“, sagt die Leiterin des Arbeitskreises „Frauen in Altersarmut“ des Zonta Club Würzburg Electra, Dr. Elisabeth Jentschke. Sozialreferentin Dr. Hülya Düber liegt dieses gemeinschaftliche Angebot am Herzen: „Wer wenig Geld hat, kann kaum am gesellschaftlichen Leben teilnehmen. Wir möchten gesellschaftliche Teilhabe mit dem kostenlosen Kaffeenachmittag im Monat fördern und hoffen, dass die Einladung rege zum Austausch genutzt wird. Ich bin sehr dankbar für dieses ergänzende Angebot.“
Es gibt eine Fülle an Gründen, warum Frauen im Ruhestand in Not geraten, ein Grund ist längeres Pausieren während der Kindererziehung. Im Schnitt haben Frauen eine Rente von 765 Euro, Männer 1.265 Euro. Etliche ältere Frauen aus Würzburg liegen nach Jentschkes Informationen unter der „Armutsgefährdungsschwelle“.
Der kostenlose Kaffeenachmittag für Seniorinnen findet statt am letzten Montag im Monat, 27. Februar, 27. März, 24. April, 29. Mai 2023, jeweils von 10:30 Uhr bis 12 Uhr im Café Senza Limiti. Gutscheine zur Teilnahme werden ausgegeben bei der „Beratungsstelle und aufsuchenden Hilfen für Seniorinnen und Senioren“ (Karmelitenstr. 43), bei den städtischen Quartiersmanagements Zellerau (Friedrichstr. 39/Ecke Hartmannstraße), Lindleinsmühle (Frankenstr. 11), Heuchelhof („Treffpunkt Altes Schwimmbad“, Den Haager Str. 18), Sanderau (Matthias-Claudius-Heim, Traubengasse 5-7).
Die ersten hundert Gutscheine finanziert die Seniorenvertretung aus dem Erlös von Benefizkonzerten im Dezember, weitere Sponsoren neben dem Zonta Club Würzburg Electra sind willkommen und melden sich bitte bei Hendrik Lütke, Leiter Seniorenarbeit im Fachbereich Integration, Inklusion, Senioren Stadt Würzburg, Diese E-Mail-Adresse ist vor Spambots geschützt! Zur Anzeige muss JavaScript eingeschaltet sein!.
Alman Haber Ajansı DPA'nın haberine göre, Ukraynalı askerler eğitim için Köln kentine geldi.
Eğitim görecekleri askeri birliğe yerleşen askerlere ilk eğitim, 2 Şubat Perşembe günü verilmeye başlanacak.
Almanya'nın Ukrayna'ya yaptığı askeri yardım bağlamında hükümet, Ukrayna Silahlı Kuvvetlerine 40 Marder zırhlı muharebe aracı ve 14 Leopard ana muharebe tankı sağlayacağını açıklamıştı.
Almanya Savunma Bakanı Boris Pistorius, dün, Marder eğitiminin kısa sürede verileceğini, Leopard tankı eğitiminin ise biraz daha geç başlayacağını bildirmişti.
BERLİN (AA) - Almanya Başbakanı Olaf Scholz, Rusya ile NATO arasında savaşa izin vermeyeceklerini bildirdi.
Scholz, Tagesspiegel gazetesine verdiği röportajda, Rusya'nın Ukrayna'ya saldırarak, şiddet kullanarak sınırların kaydırılmaması konusunda Avrupa'da onlarca yıldan beri güvenliği garanti altına alan uzlaşmayı bozduğunu ifade ederek, bu yüzden Ukrayna'ya destek verdiklerini vurguladı.
Ukrayna'ya verilen desteğe ilişkin tüm kararların düşünerek ve müttefik ülkelerle birlikte alındığına dikkati çeken Scholz, "Görev yeminini ciddiye alan bir Almanya Başbakanı'nın, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşın, Rusya ile NATO arasında bir savaşa dönüşmemesi için her şeyi yapması gerekir." ifadesini kullandı.
Scholz, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşa herhangi bir NATO ülkesinin doğrudan müdahalesinin bulunmadığını vurguladı.
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock'un 24 Ocak'ta Strazburg'da Avrupa Konseyinde kullandığı "Rusya'ya karşı bir savaş içindeyiz, birbirimize karşı değil." sözlerinin hatırlatılması üzerine Scholz, şunları kaydetti:
"NATO ile Rusya arasında savaş yok. Böyle bir tırmanışa izin vermeyeceğiz. Alman hükümeti olarak bu konuda tamamen hemfikiriz ve Dışişleri Bakanı da bunu böyle görüyor."
Olaf Scholz, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile en son aralık ayı başında görüştüğünü anımsatarak, "Putin ile tekrar telefonda görüşeceğim çünkü birbirimizle konuşmamız gerekli." ifadesini kullandı.
Putin ile yaptığı telefon görüşmelerinin içreğine ilişkin de Scholz, "Telefon görüşmelerimizin tonu saygısız değil ancak bakış açılarımız elbette tamamen farklı." değerlendirmesinde bulundu.
Başbakan Scholz, Putin ile görüşmelerinde net tavır sergilediğini ifade ederek, görüşmelerde bazen de esir takası, Ukrayna'dan tahıl ihracatı veya Zaporijya Nükleer Santrali ile ilgili somut konuların ele alındığı bilgisini paylaştı.
Rusya'nın "saldırganlığını azaltmadan" savaşı sürdürdüğü sürece mevcut durumun değişmeyeceğini belirten Scholz, Putin'in askerlerini Ukrayna'dan çekerek savaşı sonlandırabileceğini yineledi.
Ukrayna'ya savaş uçağı sağlanmasına ilişkin yeni taleplerle ilgili Almanya'daki tartışmaya da değinen Başbakan Scholz, savaş uçaklarının sağlanmasının söz konusu olmadığını belirterek, "Almanya'da bir karar verilir verilmez bir sonraki tartışma başlarsa, bu çok fazla ciddi görünmez ve vatandaşların devletin verdiği kararlara güveni sarsılır." şeklinde konuştu." ifadesini kullandı.
BERLİN (AA) - Toyota Motor, geçen yıl küresel satışlardaki liderliğini bir kez daha koruyarak, rakibi Volkswagen'e karşı liderliğini pekiştirdi.
Toyota'dan yapılan açıklamada, şirketin 2022’ye ilişkin araç satış verileri paylaşıldı.
Toyota Motor’un araç satışları Hino Motors ve Daihatsu markaları dahil edildiğinde 2022’de bir önceki yıla göre yüzde 0,1 düşerek 10 milyon 483 bin 24 oldu.
Toyota, Kovid-19 pandemisi nedeniyle yarı iletkenlerde yaşanan tedarik darboğazlarına rağmen geçen yıl üretimini yüksek seviyede tutarak, bir önceki yıla göre yüzde 5,3 artışla 10 milyon 610 bin 604’e araca çıkardı.
En yakın rakibi Volkswagen’in satışları ise geçen yıl Çin'deki Kovid-19 kısıtlamaları ve Rusya-Ukrayna savaşının tedarik zincirlerini bozmasının etkisiyle yüzde 7 düşerek 8,26 milyona gerilemişti.
Böylece Japon üretici Toyota, geçen yıl 10 milyon 483 bin 24 araç satışıyla Volkswagen'e karşı liderliğini pekiştirerek küresel satışlardaki liderliğini üçüncü yıla taşıdı.
Açıklamada, geçen yıl Kovid-19’un üretim kısıtlamalarına sebep olması, yarı iletkenlere yönelik artan talep ve diğer faktörlerin etkisine rağmen, Asya merkezli güçlü talep nedeniyle küresel satışlar neredeyse 2021 aynı seviyede kaldığına vurgu yapıldı.