Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz.
Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
+(49) 931 3598385
info@alp-media.org
Avrupa Türkleri ile 2000 yılından beri beraberiz. Türk toplumunun gelişme sürecinden sürekli haberdar olmak için bizi takip edin...
Mehr als 100 Jahre nach ihrer Ausrottung durch den Menschen in Deutschland wurden im Juni 2021 erstmals zwei junge Bartgeier im Nationalpark Berchtesgaden ausgewildert. Für ihre Auswilderung lernten sich die beiden spanischen Jungvögel in der Quarantänestation des Tiergartens auf Gut Mittelbüg am sogenannten Schmusegitter kennen.
Almanya'da yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirlerinin gevşetilmesini fırsat bilen vatandaşlar, güneşli ve sıcak havanın tadını çıkardı. Vatandaşlar maske takma zorunluğunun kaldırıldığı açık alanlarda yürüyüş yaptı.
KIRŞEHİR (AA) - Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Kırşehir programı kapsamında geldiği Kaman'da Japon Arkeolog Sachihiro Omura ile birlikte Kalehöyük kazı alanında birlikte çalışmak için sözleşti.
Varank, 2011'de ABD'de "En İyi Yeşil Müze Ödülü"ne layık görülen Kaman Kalehöyük Arkeoloji Müzesi'ni ziyaret etti.
Bakan Varank'ı ziyaretinde Kırşehir Kültür ve Turizm Müdürü Halil Çalışır, Müze Müdürü İzzet Esen ve Kalehöyük Kazı Heyeti Başkanı Sachihiro Omura karşıladı.
Burada Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Ahiler Kalkınma Ajansı desteğiyle hazırlanan müze tanıtım filmini izleyen Varank, dünyanın en eski cam şişelerinden biri, pars heykelciği ve aslan çene kemiğinin de aralarında yer aldığı müzede sergilenen buluntulara ilişkin bilgi aldı.
Varank, 1986'dan bu yana kazı çalışmalarına başkanlık eden Japon Arkeolog Sachihiro Omura'dan çalışma saatlerinin sabah 07.00 ile 15.00 arasında olduğunu öğrendi. Bakan Varank ile Sachihiro Omura, gelecek bir pazar günü Kalehöyük kazı alanında birlikte çalışmak için sözleşti.
Japonya sınırları dışında bulunan en büyük botanik bahçelerinden biri olan Geleneksel Japon Bahçesi'ni de gezen Varank, hatıra fotoğrafı çektirdi.
- Belediyeyi ziyaret etti
Bakan Varank'a ziyaret ettiği Kaman Belediyesinde ince kabuğu ve lezzetliyle ünlü Kaman cevizi fidanı hediye edildi.
Kaman İlçe Sağlık Müdürlüğünün belediye binası önündeki yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısı uygulama noktasına uğrayan Varank, burada sağlık personeli ve aşı olmaya gelen vatandaşlarla sohbet etti.
Bakan Varank'a ziyaretlerinde Kırşehir Valisi İbrahim Akın, AK Parti Kırşehir Milletvekili Mustafa Kendirli, Kaman Belediye Başkanı Necati Çolak, AK Parti Kırşehir İl Başkanı Seher Ünsal ve AK Parti Kaman İlçe Başkanı Kamil Avşaroğlu da eşlik etti.
MUŞ (AA) - Sultan Alparslan'ın Türklere Anadolu'nun kapılarını açtığı Muş'un Malazgirt ilçesinde, 10 üniversiteden bir araya gelen 35 akademisyen, 26 Ağustos 1071'de şanlı zaferin kazanıldığı alanın tespiti için bölgedeki çalışmalarını sürdürüyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün izniyle Ahlat Müze Müdürlüğü başkanlığında, Muş Alparslan ve Muğla Sıtkı Koçman üniversitelerinin iş birliğiyle geçen yıl başlatılan "Malazgirt Savaş Alanının Tespiti, Tarihi ve Arkeolojik Yüzey Araştırma Projesi" bu sene de devam ediyor.
Muş Valiliği ve Malazgirt Kaymakamlığının desteklediği proje kapsamında Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Çevik'in bilimsel danışmanlığında bir araya gelen 10 üniversiteden 35 akademisyen, Süphan Dağı eteğindeki Örenşar köyü mevkisindeki 1800 rakımlı tepede kazı çalışması yürütüyor.
Geçen yıl yapılan sondaj kazıları sırasında 5 mezarın tespit edildiği alanda çalışan kazı ekibi, savaşın izlerine ulaşmayı ve büyük zaferin kazanıldığı yeri bütün bilimsel detaylarıyla aydınlatmayı hedefliyor.
- "Malazgirt'in tarihi kimliği bizim için öncelik teşkil ediyor"
Prof. Dr. Adnan Çevik, AA muhabirine, Anadolu'nun Türkiye oluşu sürecinin başlatıcısı tarihi hadisenin noktasal olarak nerede yaşandığını belirlemek istediklerini vurguladı.
Malazgirt'in tarihi kimliğini açığa çıkarmak, savaş izleri ve objelerini yakalamak, savaşın "turan" taktiğini, çatışmaların tam olarak nerede cereyan ettiğini belirlemeyi amaçladıklarını anlatan Çevik, şöyle konuştu:
"Selçuklu ordusu, Bizans imparatorunu esir alacak kadar büyük bir zafer kazanmışsa da şehitlerimizin olduğunu biliyoruz. O şehitlerin nerelere defnedildiğini tespit etmeye çalışmak, onların hatırasını canlı kılarak gelecek nesillere aktarmak istiyoruz. Bu önemli tarihsel hadiseyi gerçek zaman ve gerçek mekanda görünür kılmak temel amacımız. Malazgirt'in tarihi kimliği bizim için öncelik teşkil ediyor. Malazgirt, 2 kilometre uzunluğunda çift surlu, 10 metre yüksekliğinde 50'ye yakın burcu olan muazzam bir ordugah şehir. Binlerce yıllık geçmiş var."
Ovada, savaşın cereyan ettiği alanda jeoradar ve elektromanyetik taramalar yaptıklarını belirten Çevik, dijital arkeolojinin tüm imkanlarını kullandıklarını vurguladı.
Şanlı zaferin 950. yıl dönümü olduğu için çalışmaların ayrı bir önem arz ettiğini dile getiren Çevik, geçen yıla göre daha yoğun bir çalışma öngördüklerini aktardı.
- "Malazgirt Savaşı'nın somut kanıtları bulunabilir ümidiyle çalışıyoruz"
Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Eski Çağ Tarihi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemalettin Köroğlu da projenin farklı disiplinlerden birçok uzman tarafından yürütüldüğünü vurguladı.
Selçuklu ordusunun geliş rotası konusunda kaynakların verdiği bilgiler ışığında çalıştıklarını belirten Köroğlu, şunları kaydetti:
"Bu ovada bulunan ok uçları küçümsenmeyecek miktarda. Bizi savaşın yapıldığı yüzyıla götürüyor. Savaşta ölen insanlara ait olabilecek mezarları aramaya başladık. Bu mezarların bir kısmı yüzeyden görülebiliyordu. Görülebilen taş yığınlarını belgeledik. Dörtgen bir mezar odasının olduğunu fark ettik. Bu mezarların ikisinde kemik ve çanak çömlekler bulduk. Bu bizi heyecanlandıran bir bilgiydi."
Çıkarılacak kemiklerin inceleneceğini aktaran Köroğlu, "Amacımız kaynaklarda var olan bilgilerin arazide görünür halde somut kanıtlarını bulabilmek ve akademik çıktılarını bilim dünyasına tanıtmak. Tarihi önemi ve güzellikleriyle Malazgirt bir turizm merkezi olabilir." sözlerine yer verdi.
Die kleine Kulanstute kam am 14. Mai 2021 im Tiergarten zur Welt. Die Kleine läuft wie alle Pferde- und Eselfohlen schon in der Herde mit. Bereits kurz nach der Geburt stehen die Fohlen bereits auf ihren oftmals noch wackligen Beinen. Denn durch das frühe Stehen und vor allem Laufen sichert sich der Nachwuchs bei den Wildpferden das Überleben. Dieses Überleben wird jedoch durch den Raubbau der Menschen an der Natur immer schwieriger. Die in China, der Mongolei und Kasachstan vorkommenden Kulane (Equus hemionus) gelten als „stark gefährdet“ und stehen damit auf der „Roten Liste“. Ihr Verbreitungsgebiet schrumpfte in den letzten 200 Jahren dramatisch und umfasst heute weniger als drei Prozent seiner ursprünglichen Größe. Der Tiergarten Nürnberg engagiert sich in einem internationalen Projekt für die Wiederansiedlung von Kulanen in dem kasachischen Altyn Dala-Schutzgebiet.
Bei den Przewalski-Pferden (Equus ferus przewalski) kamen in diesem Jahr im Tiergarten zwischen Januar und April drei Fohlen zur Welt. Zwei Hengste, geboren am 17. Februar und 8. April, und eine Stute, geboren am 11. Januar. Auch diese Pferdeart galt als ausgestorben und ist heute durch die erfolgreiche Auswilderung durch Zoonachzuchten in der Mongolei und China als „stark gefährdet“ eingestuft mit einem positiven Populationstrend. Der Tiergarten unterstützt seit langem finanziell die International Takhi Group, die sich dem Schutz dieser Wildpferde in der Wüste Great Gobi B in der Mongolei verschrieben hat. Zusätzlich betreut der Tiergarten das Beweidungsprojekt in Erlangen-Tennenlohe im Rahmen des Erhaltungszuchtprogramms der europäischen Zoos für diese Art.
Auch bei den Somali-Wildeseln (Equus africanus somalicus), ist der Bestand in der Natur vom Aussterben bedroht. So soll es nur noch 23 bis 200 erwachsene Tiere in Eritrea und Äthiopien geben, in Somalia ist die Tierart wahrscheinlich ausgestorben. Mit dem diesjährigen Nachwuchs bei den Somali-Wildeseln, einem Hengst, der am 1. Februar geboren wurde, und einer Stute, die am 13. Mai zur Welt kam, leistet der Tiergarten wieder einen Beitrag für die Zoopopulation dieser Tierart.